Hava Taşımacılığı Dersi 3. Ünite Sorularla Öğrenelim
Dünyada Ve Türkiye’De Hava Taşımacılığı: Tarihsel Gelişim
İlk motorlu uçak uçuşu kimler tarafından, kaç yılında gerçekleştirilmiştir?
İlk motorlu uçak uçuşu 17 Aralık 1903 yılında Wright kardeşler tarafından yapılmıştır.
Serbestleşme döneminin oluşmasına zemin hazırlayan nedenler nelerdir?
Serbestleşme hareketi öncesinde ABD’de hava taşımacılığı faaliyetlerini düzenleyen kuruluşlar bulunmaktaydı. Hava yollarının pazara girişleri, pazara erişimleri, bilet fiyatlarını belirlemeleri ve kapasite belirlemeleri konularında müdahalelerde bulunulabiliyordu. Bunların altında yatan düşünce ise, hava taşımacılığının yeni bir sektör oluşundan dolayı bu sektörün istikrarının sağlanması, havacılık emniyetinin geliştirilmesi ve devlet sübvansiyonlarının minimumda tutulması amacıyla regülasyonların gerekli olduğu görüşüydü. Ancak bu düzenlemeler hava taşımacılığının hızlı büyümesinin önünde engel teşkil etmeye başlamıştı. Hava taşımacılığı sistemi içerisinde yer alan kuruluşlar kaygılarını aşağıdaki maddeler ile dile getirerek serbestleşmeye zemin hazırlamışlardır: ? Endüstrinin emniyet kayıtlarının kötüye gitmesi, ? Trafiğin yoğun olduğu rotalar dışındaki küçük yerleşim yerlerinde hizmetin yeterli düzey ve kalitede olmaması, ? Hava taşımacılığı sistemindeki yer hizmeti, biletleme gibi konularda entegrasyonun sağlanamaması, ? Artan fiyat düzenlemeleri ve uygunsuz rekabet koşullarıyla birlikte gelirin azalması, ? Yeni donanımlara ve diğer teknolojilere yatırım olanaklarının azalması.
Hava taşımacılığının günümüzde geldiği noktada ne gibi faktörler rol oynamaktadır?
Hava taşımacılığının günümüzde geldiği noktada politik, ekonomik, sosyal, teknolojik ve çevresel faktörlerin tümü rol oynamaktadır. Bir asırdan daha kısa sürede gelinen nokta şaşırtıcı ölçektedir. Ancak hava taşımacılığının ekonomik ve sosyal faydaları göz önünde bulundurulduğunda büyümenin artarak devam etmesi kaçınılmazdır. Hava yolları ilk zamanlarda sağladığı zaman faydasının yanında günümüzde ekonomik açıdan da bireylere önemli ölçüde fayda sağlar hâle gelmiştir. Bilet fiyatlarına bakıldığında giderek azalan bir eğilim olduğu görülmektedir. Diğer yandan artan havalimanı sayısı ve sivil havacılık alt sistemlerinin gelişmesi ile birlikte hava taşımacılığı kolay erişilebilir bir duruma gelmiştir. Uçaklar ile ulaşım fikri eski dönemlerde olduğu gibi lüks olmaktan çıkmış herkes için bir ihtiyaç konumuna gelmiştir. 2012- 2032 dönemi ele alındığında uluslararası hava trafiğinin tüm dünyada ortalama %4,7 artması beklenmektedir. Bu artışın beraberinde hava taşımacılığının ilişkili olduğu tüm alanlara katkı sağlaması kaçınılmazdır.
Hava taşımacılığının gelişimine etki eden faktörler kaç başlık altında incelenebilir?
Hava taşımacılığının gelişimine etki eden faktörler politik, ekonomik, sosyal, teknolojik ve çevresel faktörler olmak üzere beş başlık altında incelenebilir.
Slot tahsisi nedir, hava taşımacılığına etkilerinelerdir?
Bilindiği gibi hava taşımacılığı sisteminin en önemli parçalarından biri havalimanlarıdır. Bu sektördeki oyuncular olan hava yolu işletmelerinin faaliyetlerini gerçekleştirdikleri havalimanlarında pist, park, taksi gibi alanları belirli bir zaman diliminde kullanmalarına slot tahsisi denmektedir. Slotlar havalimanlarındaki kısıtlı kapasitelerden biridir. Bu konu sektör açısından oldukça önemli ve karmaşık konulardan biridir. Özellikle özelleştirmelerin öncesinde 1990’lı yıllarda birçok ülkenin bayrak taşıyıcı hava yolu devlet himayesinde bulunmaktaydı ve imtiyazlara sahipti. Grandfather rights olarak anılan bu imtiyazların en önemlilerinden biri olan slot tahsisi konusunda bayrak taşıyıcı hava yolu önemli havalimanlarında slot haklarına sahipti. Bu nedenle büyük havalimanlarındaki slotların diğer hava yollarına tahsisi için bayrak taşıyıcı hava yolunun bu haklarından feragat etmeleri gerekliydi. Ancak bayrak taşıyıcı hava yollarının özelleştirilmelerinden ve slot koordinasyonuna yönelik düzenlemelerden sonra slot tahsisi konusunda yaşanan problemler büyük ölçüde ortadan kalkmıştır.
Günümüzdeki modern havacılık anlayışını şekillendiren gelişmeler ne zaman başlamıştır?
Modern havacılık anlayışını şekillendiren gelişmeler 18. yüzyıla dayanmaktadır. 1783 yılında Montgolfier kardeşler ilk sıcak hava balonu uçuşunu gerçekleştirmişlerdir. Sonrasında 1852 yılında Henri Giffard’ın ilk zeplin uçuşu yer almaktadır. 1908 yılında ise zeplinler ticari amaçlı olarak kullanılmaya başlamıştır.
Hava taşımacılığının büyüme dönemi ile ilgili kısaca bilgi veriniz?
İkinci Dünya Savaşı’nın başlamasıyla birlikte uçak üreticileri askerî amaçlı olarak yeni teknolojiler geliştirmişlerdir. Teknolojik açıdan kısa sürede önemli bir yol katedilmiştir. Bunun önemli nedenlerinden biri de savaşın kıtalar arası olması ve uçakların bu süreçteki operasyonlarda önemli rol oynamasıydı. Savaşın 1945 yılında bitimi ile birlikte askerî uçakların atıl durumda kalmasıyla, bu uçakların sivil havacılık faaliyetlerinde kullanımı gündeme gelmiştir.
Bu dönemde uçakların izleyecekleri rotalar belirlenmiştir ve hava trafik merkezlerinin oluşturularak, radar sistemleri etkin bir şekilde kullanılmaya başlanmıştır. Dönemin sonlarına doğru 1952 yılında dar gövdeli ve jet motorlu olan de Havilland Comet’in üretimi ve başarılı uçuşlarını gerçekleştirmesi, hava taşımacılığında yeni bir dönemin habercisi olmuştur. Uçak üreticileri için jet motorlu uçakların üretimi ulaşılmak istenilen yeni nokta olmuş, 1957 yılında Boeing firması de Havilland’ın ardından B-707 tipi uçağını üretmiştir.
Hava taşımacılığının dünyadaki tarihsel gelişimi kaç dönemde incelenebilir?
Dünyadaki tarihsel gelişimi göz önüne alındığında hava taşımacılığı oluşum, büyüme, olgunluk ve serbestleşme dönemleri olarak dört dönemde incelenebilmektedir.
Hava taşımacılığının büyüme döneminde sivil havacılık faaliyetlerinin denetimi hakkında kısaca bilgi veriniz?
Büyüme döneminde sivil hava taşımacılığı faaliyetlerinin denetimi açısından önemli gelişmeler olmuştur. Dönemin başında hava taşımacılığı merkezinde hava posta servisi bulunmaktaydı ve hava taşımacılığı konusunda bir otorite eksikliği söz konusuydu. ABD’de 1938 yılında kurulan Sivil Havacılık Otoritesi (Civil Aeronautics Authority-CAA) bu görevi devralmıştır. İlerleyen dönemde bu otoritenin emniyet üzerine yoğunlaşması ve sonrasında yetkilerinin dağıtılması üzerine, Sivil Havacılık Kurulu (Civil Aeronautics Board-CAB) hava taşımacılığı konusundaki denetim mekanizması hâline gelmiştir. Ayrıca 1944 yılında Şikago Konvansiyonu ile birlikte tüm dünyada faaliyet gösteren Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü (International Civil Aviation Organization-ICAO) kurulmuştur. ICAO’nun kuruluşuyla birlikte dünya çapında hava taşımacılığının gelişiminin daha emniyetli, verimli ve sürdürülebilir olması amaçlanmıştır.
Oluşum dönemi hangi yılları kapsamaktadır ve nasıl başlamıştır?
Oluşum dönemi 1918-1938 yıllarını kapsar. Hava taşımacılığı kavramının ilk olarak ortaya çıkışı 15 Mayıs 1918’de ABD’de New York ile Washington D.C. şehirleri arasında 218 mil uzunluğundaki rotada hava postası taşınmasıdır.
Posta taşımacılığından sivil hava taşımacılığına geçiş süreci nasıl gerçekleşmiştir?
Tarifeli gündüz uçuşlarının yanı sıra, 1923 yılından itibaren gece uçuşları da tarifeli olarak yapılmaya başlanmıştır. Hava taşımacılığındaki bu hızlı gelişim sadece bu faaliyetlere yönelik uçakların tedarik edilmesi ihtiyacını doğurmuştur ve uçak üreticilerini sivil hava taşımacılığına yönelik yeni uçaklar üretmeye yöneltmiştir. 1925 yılında üretilen Ford Trimotor ve 1931 yılında üretilen de Havilland Fox Moth uçakları hava taşımacılığının gelişimi doğrultusunda üretilen ilk uçaklardandır.
Büyüme dönemi hangi yılları kapsar?
Hava taşımacılığında 1938-1958 yılları arasında meydana gelen gelişmeler büyüme dönemini oluşturmuştur.
Türkiye’de uçak üretimi ile ilgili fabrikalar kaç yılında kurulmuştur?
Uçak üretimi açısından bakıldığında 1925-1952 yılları arasında Eskişehir, Kayseri ve Ankara’da faaliyet gösteren imalat ve montaj fabrikaları kurulmuştur. Ancak 1948-1952 yılları arasında ABD’den alınan Marshall yardımları ile birlikte uçak üretimi konusunda faaliyet gösteren tesisler faaliyetlerine son vermek durumunda kalmıştır. Uçak üretimi ile ilgili faaliyetler 1950’lerde başlayan duraklama döneminin ardından, 1973 yılında Türk Uçak Sanayii A.Ş. (TUSAŞ) kurulmasıyla birlikte tekrardan hayat bulmuştur.
Ülkemiz hava taşımacılığı rakamlarına bakıldığında nasıl bir ivme gözlenmektedir?
Ülkemizdeki hava taşımacılığı sektörü rakamlarına bakıldığında 2003 yılından itibaren gerçekleşen büyüme trendi görülmektedir. Uçak trafiğine bakıldığında 2003 yılında 529.205 olan toplam uçuş sayısı 2014 yılına gelindiğinde %317 artış göstererek 1.677.350 olmuştur.
Serbestleşme döneminde ABD’ deki gelişmelerin rolü nedir?
Hava taşımacılığının gelişiminde ABD’de yaşanan gelişmeler çoğu zaman öncü olmuştur. Bu alanda birçok yenilik ilk defa bu kıtada hayata geçirilmiştir. Serbestleşme (deregülasyon) hareketi de bunlardan biridir. İlk defa Amerikan hükümeti tarafından alınan kararla havacılık sistemi tam rekabete açılmıştır. Bu zamana dek hava taşımacılığına yön veren büyük hava yolları da ilk olarak bu kıtada faaliyet gösterdiğinden, serbestleşme sonrası da dünyadaki hava taşımacılığı üzerindeki etkileri daha güçlü olmuştur.
Hava taşımacılığının konusu ne gibi faaliyetleri kapsamaktadır?
Hava taşımacılığı, hava araçlarını kullanarak bir noktadan diğerine yolcu, yük ve posta taşıma faaliyetlerini kapsamaktadır.
Serbestleşme öncesi hava taşımacılığındaki baskının ve kısıtlamaların nedenleri nelerdir?
1978 öncesi döneme kısaca baktığımızda, hava taşımacılığı faaliyetlerinde tüm dünyada ülke yönetimlerinin etkileri ve kısıtlamalarının mevcut olduğunu görmekteyiz. Hava taşımacılığının devletler tarafından kamu hizmeti olarak görülmesi, sektördeki devlet desteklerinin minimumda tutulmak istenmesi, emniyetin sağlanması konusundaki endişeler, pazardaki istikrarın korunmak istenmesi ve yıkıcı rekabetin önüne geçilmek istenmesi gibi nedenlerden ötürü serbestleşme öncesinde sektör üzerinde sürekli bir baskı görülmektedir. Ayrıca bu dönemlerde hava yolları sayısının oldukça az olması ve mevcut hava yollarının da ülkelerin imajları açısından önem arz etmeleri de bir diğer nedendir. Serbestleşme hareketine kadar olan dönemde iç hatlarda ülke yönetimleri söz sahibi olmuş, dış hatlarda ise ülkelerin aralarında yaptıkları ikili hava yolu taşımacılığı anlaşmaları çerçevesinde faaliyetler gerçekleştirilmiştir. Hava taşımacılığının uluslararası olması özelliği serbestleşme hareketine kadar kendini tam anlamıyla gösterememiştir. 1944 yılından serbestleşmeye kadar ise ikili hava yolu taşımacılığı anlaşmaları, Şikago Konvansiyonu maddeleri doğrultusunda etkisini sürdürmüştür.
Büyüme döneminde uçak üreticilerinin askeri amaçlı yeni teknolojiler geliştirmelerinin nedenleri nelerdir?
İkinci Dünya Savaşı’nın başlamasıyla birlikte uçak üreticileri askerî amaçlı olarak yeni teknolojiler geliştirmişlerdir. Teknolojik açıdan kısa sürede önemli bir yol katedilmiştir. Bunun önemli nedenlerinden biri de savaşın kıtalar arası olması ve uçakların bu süreçteki operasyonlarda önemli rol oynamasıydı.
Serbestleşme dönemi hangi yılları kapsar?
1978 yılından günümüze kadar hava taşımacılığında meydana gelen gelişmeler serbestleşme dönemini oluşturur.
Büyüme döneminde sivil hava taşımacılığı alanında meydana gelen önemli gelişmeler nelerdir?
Büyüme döneminde sivil hava taşımacılığı alanında büyük gelişmeler olmuştur. Dönemin başında hava taşımacılığı merkezi hava posta idaresi kontrolündeydi. Bu sebepten dolayı bir otorite eksikliği söz konusuydu. ABD’de 1938 yılında kurulan Sivil Havacılık Otoritesi (Civil Aeronautics Authority-CAA) bu görevi devraldı. İlerleyen dönemde bu otoritenin emniyet üzerine yoğunlaşması ve sonrasında yetkilerinin dağıtılması üzerine, Sivil Havacılık Kurulu (Civil Aeronautics BoardCAB) hava taşımacılığı konusundaki denetim mekanizması hâline gelmiştir. Ayrıca 1947 yılında Şikago Konvansiyonu ile birlikte tüm dünyada faaliyet gösteren Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü (International Civil Aviation Organization-ICAO) kurulmuştur. ICAO’nun kuruluşuyla birlikte dünya çapında hava taşımacılığının gelişiminin daha emniyetli, verimli ve sürdürülebilir olması amaçlanmıştır. Dönem içerisinde hava yolların daha fazla tercih edilmeye başlanmasıyla birlikte büyük hava yollarının yanına birçok yeni hava yolu eklenmiştir. Sivil Havacılık Kurulu (CAB) ise bu dönemde hangi hava yolunun hangi rotada hangi sıklıkta uçacağını belirlemekteydi. Jet motorlu uçakların sahneye çıkması, kıtalar arası uçuşların mümkün hâle gelerek frekansların artması ve bunun talebe olan olumlu etkisiyle birlikte yeni bir döneme geçilmiştir.
Hava taşımacılığının olgunlaşma dönemi hakkında kısaca bilgi veriniz?
Hava yolları kanadında ise jet motorlu uçakların hava taşımacılığında kullanımı bir teknoloji yarışını başlatmıştır. PanAm hava yollarının B-707 tipi uçaklar ile kıtalar arası yolcu taşıması ve DC-8 tipi yeni uçakların siparişini vermesi ile birlikte uçak üreticileri
daha gelişmiş donanımlara sahip olan uçaklara kaynak ayırmışlardır. Jet motorlu uçakların hava taşımacılığında kullanılmasıyla birlikte motor ömrünün uzun olması nedeniyle hava yolu maliyetlerinde azalma sağlanmış ve daha emniyetli uçuşlar gerçekleştirilmeye başlanmıştır. 1969 yılına gelindiğinde Boeing firması 400’den fazla yolcu taşıyabilen ilk geniş gövdeli kıtalar arası uçabilen B-747 tipini üretmiştir. Bu dönemde dikkat çeken bir diğer gelişme de 1970 yılında uçak üreticilerinin arasına Airbus’ın da katılmasıdır. Fransa ve Almanya ortaklığıyla başlayıp diğer Avrupa ülkelerinin de katılımıyla bir konsorsiyum hâlini almıştır. Hava taşımacılığı sektörünün 1973’te yaşanan OPEC petrol krizinden etkilenmesi, 1977 yılında başlayan çevreci mücadelelerin hava yollarını daha çevreci ve ekonomik jetlere yöneltmesi ve hava yollarının deregülasyona yönelik çabaları neticesinde hava taşımacılığında yeni bir döneme geçiş söz konusu olmuştur.
Ülkemizdeki hava taşımacılığı sektöründe serbestleşme hareketi kaç yılında başlamıştır?
Ülkemizde 2003 yılından itibaren ivme kazanan hava taşımacılığı kısa sürede büyük bir yol katetmiştir. Son 12 yıla bakıldığında artan hava yolu sayısı ve yeni yapılan havalimanları ile uçuş ağının tüm ülkeyi kapladığı görülmektedir. Mevcut duruma gelinmesinde etkili olan ve yakın tarihte yer alan olaylar ise, slot tahsisi işlemlerinin Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ)’ne devredilmesi ve talebin düşük olduğu rotalarda teşvikli hat uygulamalarının başlatılmasıdır.
Oluşum döneminde Amerikan posta teşkilatının hava taşımacılığına katkıları nelerdir?
1918 Ağustos ayında hükümete bağlı olan Posta Ofisi Departmanı hava posta taşımacılığına dair tüm süreçleri ordudan bağımsız yapacak şekilde yetkilendirilmiştir. New York-Washington rotası 1921 yılında kapatılmış ve sonrasında Kuzey Amerika kıtasını kateden New York-San Francisco rotasında posta taşınmaya başlanmıştır. Posta Ofisi’nin bu dönemdeki faaliyetleri hava taşımacılığının gelişimine önemli katkılar sağlamıştır. Hava posta servisinde karşılaşılan kötü hava koşullarının üstesinden gelmek için meteoroloji bilgisini sağlayacak yeni kurumlar kurulmuştur. Amerikan posta teşkilatı aynı zamanda yeni motor teknolojilerinin geliştirilmesine, uçak işaretleme ve iletişim sistemlerinin gelişimine öncülük etmiştir.
1983-2003 döneminde Türk hava taşımacılığında serbestleşme konusunda istenilen düzeye gelinememesinin nedenleri nelerdir?
1983-2003 dönemine bakıldığında ülkemizde hava taşımacılığı sektörünün gelişimini amaçlayan hamleler yapılsa da serbestleşme konusunda istenilen düzeye gelinememiştir. Bu dönemde devletin hava taşımacılığı sektöründe uyguladığı düzenlemelerin etkileri hava yollarını kısıtlayıcı nitelikte olmuştur. Özellikle iç hatlardaki kısıtlamalardan ötürü yeni hava yolları zor durumda kalmışlardır. Dış hatlarda gösterdikleri faaliyetler de doğal olarak bu durumdan etkilenmiştir. 2000’li yıllara gelindiğinde, 20 yıl öncesine benzer bir tablo oluşmuş ve sadece THY ayakta kalan hava yolu olmuştur.
Olgunluk dönemi hangi yılları kapsar?
1958-1978 yılları arasında hava taşımacılığında meydana gelen gelişmeler olgunluk dönemi olarak adlandırılır.
Türk Sivil Havacılık Kanununu kaç yılında yürürlüğe girmiştir ve kanunun hazırlanma amacı nedir?
1983 yılında ise 2920 sayılı Türk Sivil Havacılık Kanunu yürürlüğe girmiştir ve ülkemizde iç hatlarda serbestleşme hareketi başlamıştır. Pazara erişimin ve pazara girişin önünün açılması amaçlanmıştır. Hava yolu işletmelerinin fiyat ve kapasite konusunda kendi politikalarını izlemeleri mümkün hâle gelmiştir. Bu kanun ile birlikte ülkemiz hava taşımacılığı alanında eksik olan düzenlemeler giderilmiştir ve THY’nin monopol olduğu pazarın yapısı değiştirilerek çoklu rekabet ortamı oluşturulmak istenmiştir.
Hava taşımacılığının gelişimini etkileyen teknolojik faktörleri açıklayınız?
Teknolojik gelişmelerin hava taşımacılığı üzerine etkileri üzerine tarihsel gelişim süreci içerisinde fikir sahibi olmuşsunuzdur. Yeni gelişmeler ve inovasyonlar hava taşımacılığını doğrudan etkilemektedir ki, sistemin maksimum çıktı sağlaması açısından bu şekilde olması da gerekir. Yeni uçak teknolojilerinin geliştirilmesi, yeni uçakların tasarlanması ve hava taşımacılığı sisteminin diğer unsurlarında yaşanan teknolojik gelişmeler, hava taşımacılığını ileri taşımaktadır. Diğer ulaşım sistemlerinde de teknolojik gelişmelerin meydana geldiğini unutmamak gerekir. Yani gelişmeler her zaman hava taşımacılığı lehine olmamaktadır. Özellikle demir yolu taşımacılığında hızlı trenlerin geliştirilmesi bunlardan biridir.
Olgunluk döneminde hava taşımacılığı alanında meydana gelen önemli değişiklikler nelerdir?
Hava yolları kanadında ise jet motorlu uçakların hava taşımacılığında kullanımı bir teknoloji yarışını başlatmıştır. PanAm hava yollarının B-707 tipi uçaklar ile kıtalar arası yolcu taşıması ve DC-8 tipi yeni uçakların siparişini vermesi ile birlikte uçak üreticileri daha gelişmiş donanımlara sahip olan uçaklara kaynak ayırmışlardır. Jet motorlu uçakların hava taşımacılığında kullanılmasıyla birlikte motor ömrünün uzun olması nedeniyle hava yolu maliyetlerinde azalma sağlanmış ve daha emniyetli uçuşlar gerçekleştirilmeye başlanmıştır. 1969 yılına gelindiğinde Boeing firması 400’den fazla yolcu taşıyabilen ilk geniş gövdeli kıtalar arası uçabilen B-747 tipini üretmiştir. Bu dönemde dikkat çeken bir diğer gelişme de 1970 yılında uçak üreticilerinin arasına Airbus’ın da katılmasıdır. Fransa ve Almanya ortaklığıyla başlayıp diğer Avrupa ülkelerinin de katılımıyla bir konsorsiyum hâlini almıştır. Hava taşımacılığı sektörünün 1973’te yaşanan OPEC petrol krizinden etkilenmesi, 1977 yılında başlayan çevreci mücadelelerin hava yollarını daha çevreci ve ekonomik jetlere yöneltmesi ve hava yollarının deregülasyona yönelik çabaları neticesinde hava taşımacılığında yeni bir döneme geçiş söz konusu olmuştur.
Türk hava taşımacılığında serbestleşme ile ilgili ilk ciddi düzenlemeler kaç yılında yapılmıştır?
2003 yılında serbestleşme konusunda gerçek anlamda düzenlemeler yapılmıştır. Pazara girişin önündeki engeller kaldırılmıştır. Ayrıca aynı yıl THY’nin özelleştirilmesiyle birlikte kamu hisseleri %50’nin altına düşürülmüştür. Bu gelişmelerin ardından ülkemizde hava taşımacılığının gelişim hızı önemli ölçüde artmıştır. 2010 yılına kadar 7 yeni hava yolu kurulmuş ve tarifeli seferlerin sayısı artmıştır. Ayrıca bu süreçte 2008 yılında THY’nin iç hat uçuşlarını Anadolu Jet’e devretmesi de rekabeti olumlu etkileyen gelişmelerden biri olmuştur.
Ülkemiz hava taşımacılığı verilerine bakıldığında taşınan yolcu sayısı 2003 yılından itibaren nasıl bir ivme göstermiştir?
Taşınan yolcu sayısı ile ilgili olarak 2003 yılında toplam 34.443.655 yolcu taşındığını görürken, bu rakam 2014 yılına gelindiğinde %483 artış göstererek 166.491.088 yolcu olmuştur.
Federal havacılık kurulu (Federal Aviation Administration-FAA) kaç yılında nasıl kurulmuştur?
1958 yılında Büyük Kanyon’da meydana gelen uçak kazası ve bu kazanın ardından meydana gelen iki talihsiz olayın sonucunca ABD’de Federal Havacılık Kurulu (Federal Aviation Administration-FAA) kurulmuştur. Bu kuruluş bağımsız bir yapıya sahip olmakla beraber görevi hava taşımacılığını düzenleyici kurallar geliştirmek ve gerekli denetimleri sağlamaktır.
Çevreci hareketler doğrultusunda hava taşımacılığı sektöründe alınan önlemler nelerdir?
Çevreci hareketler doğrultusunda hava taşımacılığı sektöründe sıkı önlemler alınmıştır. Ses kirliliğinin önlenmesi ve karbondioksit salınımının azaltılması bu konuların başında gelmektedir. ICAO tarafından düzenlenen mevzuat doğrultusunda ülkeler kendi iç mevzuatlarını hazırlayarak gerekli standartlar uygulamaya konulmuştur. Günümüzde gelişen teknolojiyi yakından takip eden hava taşımacılığı sektörü ses kirliliği sorununu yeni nesil uçaklar ile çözmüş durumdadır. 50 dB ve üzerindeki sese maruz kalma oranlarına bakıldığında trenler uçaklara göre 2,5 kat, arabalar ise uçaklara göre 22 kat daha fazla insanı ses kirliliğine maruz bırakmaktadır. 2013 yılında tüm ticari hava yollarının emisyonu ise tüm dünyadaki yıllık emisyonunun sadece %2’si kadar olmuştur.
Hava taşımacılığı sisteminin tam rekabete geçmesi serbestlik dönemini nasıl etkilemiştir?
1978 yılına gelindiğinde Amerikan hükümeti tarafından alınan radikal bir kararla hava taşımacılığı sistemi tam rekabete açılmıştır. Bu dönemde ABD’de tüm ticari kısıtlamalar kaldırılmış ve bu durum kısa bir süre içerisinde Avrupa ülkelerini de etkisi altına almıştır. Sadece birkaç yıl içerisinde dünyadaki toplam uçak sayısı ikiye katlanmıştır. Hava taşımacılığı sistemi bu sayede herkes için erişilebilir hâle gelmiştir. Hava yolları hangi rotada faaliyet gösterecekleri, hangi kalitede ve fiyatta hizmet sunacakları gibi konularda karar verirken düzenlemeler yerine pazar koşullarına göre hareket etmeye başlamışlardır. İlerleyen dönemde hava taşımacılığı sisteminin hızlı gelişimi zorlu bir süreci başlatmış olsa da tüm dünya üzerinde hava taşımacılığına yönelik yeni önlemlerin alınmasını, yeni standartların geliştirilmesini, belirli yaptırımların zorunlu hâle getirilmesini sağlayarak günümüzdeki duruma gelmiştir.
Türkiye’de hava taşımacılığının mevcut durumu nedir? Mevcut duruma gelene kadar meydana gelen gelişmeler nelerdir?
Ülkemizde 2003 yılından itibaren ivme kazanan hava taşımacılığı kısa sürede büyük bir yol katetmiştir. Son 12 yıla bakıldığında artan hava yolu sayısı ve yeni yapılan havalimanları ile uçuş ağının tüm ülkeyi kapladığı görülmektedir. Mevcut duruma gelinmesinde etkili olan ve yakın tarihte yer alan olaylar ise, slot tahsisi işlemlerinin Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ)’ne devredilmesi ve talebin düşük olduğu rotalarda teşvikli hat uygulamalarının başlatılmasıdır. 2010 yılına kadar slot tahsisi işlemlerinin yürütüldüğü Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM)’ne bağlı Slot Koordinasyon Birimi’nin görevlerinin DHMİ’ye devredilmesiyle birlikte hava yollarının önündeki engellerden biri daha kaldırılmıştır.
Özel teşebbüsün hava taşımacılığına katılımı nasıl sağlanmıştır?
Hava posta servisi alanında kontratlı olarak hizmet sağlayıcılarının sisteme dâhil edilmesine yönelik gelişmeler hava taşımacılığının sadece devletin yönetiminde olmaktan çıkmasını sağlayarak bu sektöre özel teşebbüslerin de girmesini sağlamıştır. Bahsi geçen gelişmeler ABD’de yaşanmış olup hava taşımacılığının temellerinin atılmasını sağladı. İlk defa 1925 yılında ABD hükümeti tarafından Posta Ofisi Departmanı yönetimine özel teşebbüslerin sisteme dâhil edilmesine yönelik yetki verildi. Bu dönemde hava posta taşımacılığından elde edilen gelirin %80’ine yakınının taşıyıcıya kaldığını gören diğer teşebbüsler de Posta Ofisi Departmanı’na taşımacılık yapmak için başvuruda bulunmuşlardır. Kısa sürede New York-Chicago-San Francisco ana rotasında faaliyet gösteren 2 hava yolu ve bu ana rotayı besleyen hatlarda faaliyet gösteren 12 feeder hava yolu, hava posta servisi alanında faaliyet göstermeye başlamıştır.
Uluslararası hava taşımacılığında ticari uçak sayısı bakımından ülkeler nasıl sıralanmaktadır?
Hava taşımacılığı tarihinde önemli rol oynayan Amerika ve Avrupa bölgeleri ticari uçak sayıları bakımından ilk iki sırada yer almaktadır. Hava taşımacılığı alanında hızla gelişmekte olan Asya-Pasifik ise onları takip eden üçüncü bölge durumundadır. Bölgenin nüfusunun ve kişi başına düşen gelirinin artması bu durumda önemli rol oynamaktadır.
Serbestleşme dönemi sonrası hava taşımacılığına olan yoğun talebin nedenleri nelerdir?
Hava taşımacılığı sektöründe serbestleşme sonrasında sektörün tüm dünyada hızlı bir şekilde gelişmesi ile birlikte hava yolları tarafından sunulan arz, karşılığında yoğun talebini bulmuştur. Küreselleşmenin ve ticari kaygıların giderek artmasının bu durumun gerçekleşmesi üzerindeki rolü büyüktür. Dünya genelinde turizm başta olmak üzere hava taşımacılığının ilişki içerisinde olduğu sektörlerin gelişimi ve kişi başına düşen yıllık gelir miktarlarının artışı ile birlikte talepteki artış hızı da artmıştır. Diğer yandan hava taşımacılığı sektörünün kendi içerisindeki özelleştirmelerin fazlalaşmasıyla birlikte sektörün yapısı müşterinin hâkim olduğu bir hâl almıştır.
Teşvikli hat uygulaması nedir, kaç yılından beri uygulanmaktadır?
2013 yılından itibaren uygulanmakta olan teşvikli hat uygulaması sayesinde talebin ve dolayısıyla doluluk oranlarının düşük olduğu iç hat şehir çiftlerinde hava yollarına devlet sübvansiyonu sağlanarak talebin istenilen seviyeye getirilmesi amaçlanmaktadır. Hava yollarına sağlanan destekler genellikle kolaylık sağlanması yönünde olmaktadır ve bu uygulamada hava yolu tüketicinin aleyhine olacak şekilde bilet fiyatını arttıramamaktadır. Özellikle yeni şehir çiftlerine yönelik olan bu uygulama neticesinde başarılı sonuçlara ulaşıldığı görülmektedir.
Hava taşımacılığını etkileyen politik faktörler nelerdir?
Siyasi krizler, terörizm, devlet sübvansiyon politikaları ve slot tahsisi hava taşımacılığını etkileyen politik faktörlerdir.
Hava taşımacılığının oluşım dönemi incelendiğinde yolcu taşımacılığının posta taşımacılığına göre daha az tercih edilmesinin nedenleri nelerdir?
Oluşum döneminde hava emniyetinin yetersiz olması ve diğer ulaşım seçeneklerinin yolculara daha cazip gelmesi gibi nedenlerden dolayı yolcu taşımacılığı posta taşımacılığının gerisinde kalmıştır. Bu durumun temelinde teknolojik yetersizlikler, sivil havacılık sisteminin diğer elemanlarının hazır olmayışı gibi birçok neden yatmaktadır.
Serbest rekabetin oluşması uluslararası hava taşımacılığına ne gibi faydalar sağlamıştır?
1978 yılında ABD hükümetinin aldığı kararla birlikte ülkenin ulusal hava taşımacılığı sistemindeki kısıtlamalar kaldırılarak hava yollarının serbest rekabet edebileceği bir pazar oluşturulmuştur. Pazara erişim, pazara giriş, kapasite ve fiyat konularındaki devlet kısıtlamaları kaldırılmıştır. Bu sayede mevcut hava yollarının yanlarına yenilerinin de dâhil olmasıyla hava taşımacılığı sisteminin kısa sürede büyümesi sağlanmıştır.
Çok taraflı açık semalar anlaşmalarına örnek olarak verilebilecek anlaşmalar hangileridir?
Avrupa Birliği’ndeki ve Asya-Pasifik Ekonomik İş Birliği’ndeki (Asia-Pacific Economic Cooperation, APEC) durumlar çok taraflı açık semalar anlaşmalarına örnek gösterilebilir.
Türkiye’de hava taşımacılığının temelleri kaç yılında atılmaya başlanmıştır?
Türkiye’de hava taşımacılığının temelleri 1910’lu yılların başında atılmaya başlanmıştır. İlk olarak gerekli altyapının hazırlanması doğrultusunda çalışmalara öncelik verilmiştir. Bu amaçla 1912 yılında İstanbul-Sefaköy’de meydan ve hangar inşası yapılmıştır. Yine aynı yıl içerisinde İstanbul-Yeşilköy’de Hava Mektebi açılmıştır. 1914 yılına gelindiğinde İstanbul-Bilecik-Eskişehir-Kahire hattında ilk hava posta servisinin faaliyete geçtiğini görmekteyiz. 1922 yılında Ankara-Paris hattında dış hat hava taşımacılığı faaliyetleri yer almaktadır. Birinci Dünya Savaşı sonrası Cumhuriyet döneminde sivil havacılığın gelişiminde önemli rol oynayan kuruluşların başında gelen Türk Tayyare Cemiyeti kurulmuştur. Harf devrimi sonrasında bu kuruluşun adı Türk Hava Kurumu olarak değiştirilmiştir. Savaş sonrasında Atatürk’ün havacılığın gücünü görerek ülkenin gelecekteki gelişme potansiyeline vurgu yapan İstikbal göklerdedir. sözü de bu yıllara aittir.
Hava Yolları Devlet İşletme İdaresi kaç yılında kurulmuştur?
Cumhuriyet döneminde hava taşımacılığı alanında yaşanan en önemli gelişmelerden biri 20 Mayıs 1933 tarihinde Hava Yolları Devlet İşletme İdaresi’nin kurulmasıdır. Eskişehir-Ankara hattında tarifeli olarak hava yolu taşımacılığı veren bu kuruluşun ismi 1955 yılında Türk Hava Yolları Anonim Ortaklığı (THY A.O.) olarak değiştirilmiştir.
Devlet sübvansiyonu nedir, hava taşımacılığına etkileri nelerdir?
Ulusal bazlı bakıldığında etkili olan politik faktörlere örnek olarak devlet sübvansiyon politikalarını verebiliriz. Özellikle yaşanan istikrarsızlık veya durgunluklardan ötürü kimi zaman devlet yönetimleri ülkedeki hava yollarına kolaylaştırıcı düzenlemeler sunabilmekte ya da doğrudan destek verebilmektedir. Bu gibi durumlarda geçmişte direkt teşvik anlayışı hâkim iken; günümüzde devletlerin direkt piyasaya müdahalesi yerine, düzenlemelerde kolaylık sağlayarak rekabet ortamını zedelemeyecek yönde destek verme anlayışı hâkimdir.
Serbestleşme hareketinin bayrak taşıyıcı hava yolları üzerinde ne gibi etkileri olmuştur?
Serbestleşme hareketinin bir diğer etkisini ise ülkelerin bayrak taşıyıcı hava yollarını özelleştirme yoluna gitmeleri üzerinde görürüz. Bayrak taşıyıcı hava yollarına verilen imtiyazlar hem ülkeler bazında hem de uluslararası alanda hava taşımacılığının gelişimi önündeki engellerden biri olmuştur. İmtiyazlar nedeniyle sektörde rekabet ortamı oluşamamıştır ve sektör mevcut potansiyelini kullanamamıştır. Ancak serbestleşme sonrasında bayrak taşıyıcı hava yolları özelleştirilmeye başlanmış ve hava taşımacılığı sektörüne yeni oyuncuların girmesi, hizmet kalitesinin artırılması ve adil rekabetin gerçekleşmesi sağlanmıştır. Ülkemizde ise THY’nin 2003 yılında özelleştirilmesi sonrası hava taşımacılığı sektöründeki olumlu gelişmeler yukarıda bahsedilen durumu destekler niteliktedir.
Serbestleşme hareketinin olumsuz etkileri nelerdir?
Serbestleşme hareketinin hava taşımacılığının kısa bir zaman dilimi içerisinde büyümesi üzerinde etkileri olduğu gibi bazı olumsuz etkileri de olmuştur. Özellikle serbest rekabet ortamı içerisinde büyük hava yollarının daha fazla rekabetçi avantaj elde ederek pazar dengelerini kendi lehlerine çevirebilecekleri görülmüştür. Örneğin ABD’de birçok yeni hava yolu yeni oyuncular olarak pazara dâhil olsa da serbestleşme sonrasındaki 35 yıllık dönemde birçoğu bu yarıştan çekilmek zorunda kalmıştır ve iç hatlardaki uçuşların %90’a yakını United Airlines, American Airlines, Delta Airways ve Southwest Airlines olmak üzere dört büyük hava yolu tarafından kontrol altına alınmıştır. Bu durum da sektör üzerinde monopole yakın bir etki oluşturmuştur. Yani serbestleşmenin oluşturduğu pazar koşulları rekabeti her zaman olumlu etkilemeyebilmektedir. Pazardaki rekabetin dengesini bozacak ve monopol yapının oluşumuna zemin hazırlayacak sonuçları görmek de mümkündür.
Serbestleşme hareketi dünyadaki hava taşımacılığının gelişimine hangi yönde katkı sağlamıştır?
• Pazara giriş ve erişim konusundaki kısıtlamaların kaldırılarak hava taşımacılığı sektöründe rekabetin artırılmasını sağlamıştır.
• Bilet fiyatlarının düşmesini ve hava taşımacılığını kullanan yolcu sayısının artmasını sağlamıştır.
• Topla-dağıt (hub and spoke) uçuş ağı yapısının oluşumunu tetikleyerek hava yolu doluluk oranlarının artmasını sağlamıştır. Dolayısıyla hava taşıyıcıları ölçek ekonomisinden yararlanabilir hâle gelmiş ve bu durum fiyatlandırma stratejilerine de yansımıştır.
• Uçuş ağının küreselleşmesini sağlamıştır.
• Sunulan hizmetin kalitesinin artmasını sağlamıştır.
• Hava yolu işletmelerindeki verimliliğin artmasını sağlamıştır.
Sivil Havacılık Kanunuyla oluşturulması planlanan serbest ve rekabetçi ortamının hayata geçirilememesinin nedenleri nelerdir?
Düzenleyici ve denetleyici kurumların hava taşımacılığı alanında adil rekabet ortamını sağlayamamalarından ötürü serbestleşme hareketi tam anlamıyla hayata geçirilememiş, bayrak taşıyıcı hava yolu olan THY’nin dışındaki yeni hava yolları açısından tam rekabetin söz konusu olduğu oligopol yapı oluşturulamamıştır.
İlk açık semalar antlaşması kaç yılında hangi ülkeler arasında imzalanmıştır?
İlk açık semalar anlaşması 1992 yılında ABD ile Hollanda arasında iki taraflı olarak imzalanmıştır.
Ekonomik açıdan hava taşımacılığını etkileyen küresel çaplı olaylar hangileridir?
Ekonomik açıdan hava taşımacılığını etkileyen küresel çaplı olaylara aşağıdaki örnekleri verebiliriz:
• 1973 Petrol Krizi: OPEC ülkelerinin ABD’ye karşı ilan ettiği petrol ambargosu
• 1979 Petrol Krizi: İran Devrimi sonrasında yaşanan petrol krizi
• 1997 Doğu Asya Mali Krizi
• 2008 Global Finansal Kriz
ABD hava taşımacılığında başlayan serbestleşme hareketinin hava taşımacılığının geneli üzerindeki etkileri nelerdir?
Serbestleşme hareketi her ne kadar ABD’de gerçekleşmiş olsa da hava taşımacılığı sisteminin geneli üzerinde etkilere sahiptir. Bu hareket ABD’de ulusal pazar için yeni düzenlemeler getirmekle birlikte, uluslararası alanda hem diğer ülkelerin iç hat pazar yapılarında değişikliklere gitmelerine neden olmuş hem de ülkeler arasında hava taşımacılığında liberalleşme anlayışını başlatmıştır.
Hava taşımacılığının gelişimini etkileyen çevresel faktörler nelerdir?
Günümüzde tüm dünyanın ele aldığı sorunlardan birisi küresel ısınma ve iklim değişiklikleridir. Bunun nedeni bildiğiniz üzere atmosfere salınan sera gazlarıdır. Dolayısıyla bu durumun önüne geçmek için birçok kurum ve kuruluş emisyonun azaltılması doğrultusunda çalışmalar yapmaktadır. Hem kamu alanında yapılan düzenlemeler ile emisyon azaltıcı önlemler alınmakta hem de artan farkındalığın etkisiyle emisyonun azalmasına yönelik yeni teknolojiler geliştirilmeye çalışılmaktadır.
Çevresel faktörlerden bir diğeri de, yine küresel ısınma ile ilgili olup, karbon ticaretinin hayata geçirilmesidir. Karbon piyasalarının amacı sera gazlarının salınımlarını azaltmak amacıyla belirlenen limitlerden fazla salınım yapıldığında, geçilen limit kadar kotanın satın alınması zorunluluğunun getirilmesidir. Yani bir hava yolu kendi kotasını aştığında bir bedel ödemek zorunda kalmaktadır.
Son olarak hava taşımacılığının gürültü kirliliği üzerine etkilerine değinilecek olursa, geçmişte gürültü kirliliği konusunda sorunlar yaşayan hava taşımacılığı günümüzde bu sorunu büyük ölçüde çözümlemiştir. Yeni geliştirilen uçaklar ile birlikte, artık gece uçuşlarında dahi çevreyi rahatsız etmeyecek desibel limitlerinde operasyon yapılmaktadır. Bu limitlerin üstünde ses çıkaran eski tip uçakların operasyonlarına izin verilmemesi ya da belirli saatlerde izin verilmesi yönünde gerekli düzenlemeler yapılmış durumdadır ve havacılık otoriteleri tarafından uygulanmaktadır.
Terörizmin hava taşımacılığına etkileri nelerdir?
Politik etkilerden bir diğeri de terörizmdir. Hava taşımacılığı sektörü birçok kez terörist saldırıların merkezinde olmuştur. Bunun başlıca nedeni terörist eylemlerde dünya çapında etki uyandırmak için hava taşımacılığının uygun olmasıdır. Çünkü bir havalimanının tüm dünyayla bağlantısı bulunmaktadır ve bu durumdan direk ya da dolaylı olarak başka ülkeler de etkilenebilmektedir. Yaşanan her saldırı sonrasında yeni güvenlik önlemleri alınarak mevcut zaaflar zaman içerisinde giderilmiştir. Terörist saldırıların hava taşımacılığındaki en talihsiz örneği ise 11 Eylül 2001 tarihinde ABD’de Dünya Ticaret Merkezi’ne (World Trade Center-WTC) yapılan saldırıdır. Bu saldırı sonrasında hava taşımacılığı sektörü büyük bir kriz içerisine girmiştir. Özellikle yolcuların güveni oldukça azalmış ve bu da talebin önemli ölçüde azalmasına neden olmuştur. Başta ABD olmak üzere tüm dünyada ülke yönetimleri yeni güvenlik önlemleri almışlardır ve hava taşımacılığını yakından ilgilendiren yeni güvenlik düzenlemelerine gidilmiştir. Güvenliğin arttırılmasına ve yeni düzenlemelere uyum sağlanmasına yönelik ABD yönetimi kendi hava yollarına destekte bulunmuştur. Diğer ülkelerdeki hava yolları da benzer şekilde güvenlik konusuna daha fazla önem vermeye başlamışlardır. Yaşanan bu talihsiz durumun uzun vadedeki etkisi ise sektörün güvenilirliğini yitirmesi olmuştur.
Siyasi krizlerin hava taşımacılığına etkileri nelerdir?
Ülkeler arasında yaşanan siyasi krizler hava taşımacılığını yakından ilgilendirmektedir. Özellikle geçmişte yaşanan bu krizler sonrasında meydana gelen durumlar ve daha da kötüsü bu durumların ötesine neden olan savaşlar hava taşımacılığı sektörünün durgunlaşmasına neden olmaktadır. Örneğin 1990-1991 yıllarında yaşanan Körfez krizi ve sonrasında meydana gelen Körfez Savaşı hava taşımacılığı sektörü faaliyetlerini tüm dünyada olumsuz etkilemiştir. Yolcu talebi hem savaş nedeniyle azalış göstermiş hem de bu durumun yakıt fiyatlarına ve küresel ekonomiye olumsuz etkileri olmuştur.
Ekonomik açıdan hava taşımacılığını etkileyen küresel çaplı olaylara hangi örnekler verilebilir?
1973 Petrol Krizi, 1979 Petrol Krizi, 1997 Doğu Asya Mali Krizi, 2008 Global Finansal Kriz hava taşımacılığını etkileyen küresel çaplı olaylara örnek olarak verilebilir.
Slot tahsisi kavramını açıklayınız?
Politik faktörler arasında ele alacağımız son örnek ise slot tahsisi konusudur. Bildiğiniz gibi hava taşımacılığı sisteminin en önemli parçalarından biri havalimanlarıdır. Bu sektördeki oyuncular olan hava yolu işletmelerinin faaliyetlerini gerçekleştirdikleri havalimanlarında pist, park, taksi gibi alanları belirli bir zaman diliminde kullanmalarına slot tahsisi denmektedir. Slotlar havalimanlarındaki kısıtlı kapasitelerden biridir. Bu konu sektör açısından oldukça önemli ve karmaşık konulardan biridir. Özellikle özelleştirmelerin öncesinde 1990’lı yıllarda birçok ülkenin bayrak taşıyıcı hava yolu devlet himayesinde bulunmaktaydı ve imtiyazlara sahipti. “Grandfather rights” olarak anılan bu imtiyazların en önemlilerinden biri olan slot tahsisi konusunda bayrak taşıyıcı hava yolu önemli havalimanlarında slot haklarına sahipti. Bu nedenle büyük havalimanlarındaki slotların diğer hava yollarına tahsisi için bayrak taşıyıcı hava yolunun bu haklarından feragat etmeleri gerekliydi.
Zeplin kullanımının terkedilmesinin ana nedeni nedir?
1937 yılında yaşanan zeplin tarihinin en büyük faciası Hindenburg kazası ile birlikte zeplinlerin yolcu taşıma amaçlı kullanımı neredeyse sona ermiştir. Diğer yandan bu facia modern havacılık tarihinin başlamasında önemli bir rol oynamıştır.
Serbestleşme hareketinin dünyadaki hava taşımacılığının gelişimine katkıları nelerdir?
Serbestleşme hareketiyle birlikte dünya hava taşımacılığında pazara giriş ve erişim konusundaki kısıtlamalar kaldırılarak hava taşımacılığı sektöründe rekabetin artması sağlanmıştır. Rekabet sonucu bilet fiyatlarının düşmüş ve hava taşımacılığını kullanan yolcu sayısının artmıştır. Serbestleşme hareketi topla- dağıt (hub and spoke) uçuş ağı yapısının oluşumunu tetikleyerek hava yolu doluluk oranlarının artmasını sağlamıştır. Bütün bunlarla birlikte uçuş ağının küreselleşmesi, sunulan hizmetin kalitesinin artması ve hava yolu şirketlerindeki verimliliğin artması gibi etmeler serbestleşme hareketinin dünya hava taşımacılığının gelişimine olan olumlu etkileridir.
İlk motorlu uçak uçuşu kaç yılında kim tarafından gerçekleştirilmiştir?
19. yüzyılın sonlarına doğru planörün icadı ile birlikte ilk planör uçuşları yapılmaya başlanmıştır. Bu tarihten önce hakim olan balon, zeplin gibi havadan hafif hava araçlarıyla uçma fikrinin yerini artık havadan ağır hava araçları almaya başlamıştır. 17 Aralık 1903 yılında ise, ilk motorlu uçak uçuşu Wright kardeşler tarafından yapılmıştır. Amerika’da elde edilen bu başarının sonrasında yeni motorlu uçakların yapımı hız kazanmıştır ve havacılıktaki gelişmeler İngiltere, Fransa ve Almanya başta olmak üzere tüm dünyaya yayılmaya başlamıştır.
Havayolu taşımacılığında yolcu taşıma işlemi ilk olarak ne zaman başlamıştır?
1927 yılında Juan Trippe adında eski bir donanma pilotunun Pan American World Hava yollarını kurmasıyla birlikte yolcu taşımaya yönelik faaliyetler başlamıştır. Ancak hava taşımacılığının oluşum dönemini kapsayan bu dönemde gerek havacılık emniyetinin çok düşük olması gerek diğer ulaştırma sistemlerinin yolculara daha cazip gelmesi nedeniyle yolcu taşımacılığı posta taşımacılığına göre ikinci planda kalmıştır.
Hava taşımacılığı sektöründe serbestleşme döneminin başlamasının nedenleri nelerdir?
• Endüstrinin emniyet kayıtlarının kötüye gitmesi,
• Trafiğin yoğun olduğu rotalar dışındaki küçük yerleşim yerlerinde hizmetin yeterli düzey ve kalitede olmaması,
• Hava taşımacılığı sistemindeki yer hizmeti, biletleme gibi konularda entegrasyonun sağlanamaması,
• Artan fiyat düzenlemeleri ve uygunsuz rekabet koşullarıyla birlikte gelirin azalması,
• Yeni donanımlara ve diğer teknolojilere yatırım olanaklarının azalması,
• Hava yolu çalışanları üzerinde olumsuz etkilerin oluşması.
Türkiye'de hava taşımacılığı faaliyetleri ilk olarak ne zaman başlamıştır?
Türkiye’de hava taşımacılığının temelleri 1910’lu yılların başında atılmaya başlanmıştır. İlk olarak gerekli altyapının hazırlanması doğrultusunda çalışmalara öncelik verilmiştir. Bu amaçla 1912 yılında İstanbul-Sefaköy’de meydan ve hangar inşası yapılmıştır. Yine aynı yıl içerisinde İstanbul-Yeşilköy’de Hava Mektebi açılmıştır. 1914 yılına gelindiğinde İstanbul-Bilecik-Eskişehir-Kahire hattında ilk hava posta servisinin faaliyete geçtiğini görmekteyiz. 1922 yılında Ankara-Paris hattında dış hat hava taşımacılığı faaliyetleri yer almaktadır.
Hava taşımacılığı kavramı ilk olarak ne zaman ortaya çıkmıştır?
Hava taşımacılığı kavramının ilk olarak ortaya çıkışı 15 Mayıs 1918’de ABD’de New York ile Washington D.C. şehirleri arasında 218 mil uzunluğundaki rotada hava postası taşınmasıdır.
Teknolojik faktörlerin hava taşımacılığındaki etkisi nedir?
Yeni gelişmeler ve inovasyonlar hava taşımacılığını doğrudan etkilemektedir ki, sistemin maksimum çıktı sağlaması açısından bu şekilde olması da gerekir. Yeni uçak teknolojilerinin geliştirilmesi, yeni uçakların tasarlanması ve hava taşımacılığı sisteminin diğer unsurlarında yaşanan teknolojik gelişmeler, hava taşımacılığını ileri taşımaktadır.
Hava taşımacılığının gelişimini etkileyen faktörler nelerdir?
Hava taşımacılığının gelişimini etkileyen faktörler; Politik, ekonomik, sosyal, teknolojik ve çevresel faktörlerdir.
ABD’de Federal Havacılık Kurulu(FAA)'nun kurulma sebebini açıklayınız?
Jet motorlu yolcu uçaklarının hava yolları tarafından kullanılmaya başlamasıyla birlikte, hava taşımacılığının ivmesi daha da artmıştır. Artan hava trafiği beraberinde sorunlar da getirmiştir. 1958 yılında Büyük Kanyon’da meydana gelen uçak kazası ve bu kazanın ardından meydana gelen iki talihsiz olayın sonucunca ABD’de Federal Havacılık Kurulu (Federal Aviation Administration-FAA) kurulmuştur. Bu kuruluş bağımsız bir yapıya sahip olmakla beraber görevi hava taşımacılığını düzenleyici kurallar geliştirmek ve gerekli denetimleri sağlamaktır.
Hava taşımacılığının gelişimini etkileyen sosyal faktörler nelerdir?
Hava taşımacılığı sektörünün en önemli unsuru yolcudur. Dolayısıyla sürekli değişmekte olan toplumun demografik değişimleri sektörün gelişimi üzerinde etkili olmaktadır. Yolcuların gelir düzeylerindeki artışlar, değişen seyahat alışkanlıkları, popülasyonun yaş ortalaması ve beklentileri gibi durumlar sektörün yapısını yakından etkilemektedir. Örneğin günümüzde günübirlik seyahatlerin önem kazanması sektörün bu talebe cevap vermesi zorunluluğunu doğurmuştur. Bu doğrultuda hava yolları frekanslarını arttırma ya da tarifelerini düzenleme yoluna gitmişlerdir.
Hava taşımacılığının serbestleşme dönemi ne zaman ve hangi olayla başlamıştır?
Hava taşımacılığının gelişiminde ABD’de yaşanan gelişmeler çoğu zaman öncü olmuştur. Bu alanda birçok yenilik ilk defa bu kıtada hayata geçirilmiştir. Serbestleşme (deregülasyon) hareketi de bunlardan biridir. İlk defa Amerikan hükümeti tarafından 1978 yılında alınan kararla havacılık sistemi tam rekabete açılmıştır. Bu zamana dek hava taşımacılığına yön veren büyük hava yolları da ilk olarak bu kıtada faaliyet gösterdiğinden, serbestleşme sonrası da dünyadaki hava taşımacılığı üzerindeki etkileri daha güçlü olmuştur.
Hava taşımacılığının gelişimini etkileyen politik faktörler hakkında kısaca bilgi veriniz?
Ülkeler arasında yaşanan siyasi krizler hava taşımacılığını yakından ilgilendirmektedir. Özellikle geçmişte yaşanan bu krizler sonrasında meydana gelen durumlar ve daha da kötüsü bu durumların ötesine neden olan savaşlar hava taşımacılığı sektörünün durgunlaşmasına neden olmaktadır.
Politik etkilerden bir diğeri de terörizmdir. Hava taşımacılığı sektörü birçok kez terörist saldırıların merkezinde olmuştur. Bunun başlıca nedeni terörist eylemlerde dünya çapında etki uyandırmak için hava taşımacılığının uygun olmasıdır. Çünkü bir havalimanının tüm dünyayla bağlantısı bulunmaktadır ve bu durumdan direk ya da dolaylı olarak başka ülkeler de etkilenebilmektedir.
Ulusal bazlı bakıldığında etkili olan politik faktörlere örnek olarak devlet sübvansiyon politikalarını verebiliriz. Özellikle yaşanan istikrarsızlık veya durgunluklardan ötürü kimi zaman devlet yönetimleri ülkedeki hava yollarına kolaylaştırıcı düzenlemeler sunabilmekte ya da doğrudan destek verebilmektedir. Bu gibi durumlarda geçmişte direkt teşvik anlayışı hâkim iken; günümüzde devletlerin direkt piyasaya müdahalesi yerine, düzenlemelerde kolaylık sağlayarak rekabet ortamını zedelemeyecek yönde destek verme anlayışı hâkimdir.
Özel teşebbüs tarafından ilk hava yolu şirketi kaç yılında kim tarafından kurulmuştur?
1927 yılında Juan Trippe adında eski bir donanma pilotunun Pan American World Hava yollarını kurmasıyla birlikte yolcu taşımaya yönelik faaliyetler başlamıştır.
Hava taşımacılığının gelişimini etkileyen ekonomik faktörler nelerdir?
Hava taşımacılığı sektörü ekonomik değişimlerden hızlı bir şekilde etkilenmektedir. Sektördeki kâr marjının düşük olması, yüksek ve uzun vadeli sabit yatırım gereklilikleri, uluslararası kur değişikliklerinden etkilenmesi ve yakıt fiyatlarındaki değişimlerin operasyon maliyetlerini doğrudan etkilemesi bu durumun nedenlerinden birkaçıdır. Diğer yandan sanayide üretimin azalması ya da turizmde meydana gelen duraklamalar gibi nedenler de etkili olmaktadır. Çünkü hava taşımacılığı diğer sektörlerin faaliyetlerini tamamlayıcı rol oynamaktadır. Örneğin kargo taşımacılığı ile sanayi arasında, yolcu taşımacılığı ile turizm arasında tamamlayıcı ilişki bulunmaktadır.
Ekonomik durgunlukların ve krizlerin hava taşımacılığı üzerine etkilerinin olması kaçınılmazdır. Diğer bir yandan da tarihsel gelişim sürecinde görebileceğiniz üzere çoğu zaman politik durumlar ile ekonomik durumlar birbirini tetikleyebilmektedir. Ekonominin hava taşımacılığı üzerine etkisini veren bir diğer değişken ise gayrisafi yurt içi hasıladır (GSYH). Bir ülkede belirli bir dönemde üretilen nihai mal ve hizmetlerin piyasa değeri GSYH’dir. Ülkenin üretimindeki artış hava taşımacılığı sektörünün gelişimini doğrudan etkiler özelliktedir.
Hava taşımacılığının küresel ekonomideki önemi nedir?
Hava taşımacılığı sektörünün 2014 rakamlarına bakıldığında dünya çapında 8,7 milyon kişiye direk olarak istihdam sağladığı, küresel ekonomide $2,4 trilyonluk (direkt, dolaylı ve indüklenmiş toplamı) etkiye sahip olduğu görülmektedir. Bunun $606 milyarlık kısmı direkt etkiye sahip olduğu kısımdır. Hava taşımacılığının küresel ekonomideki önemi ve sağladığı ekonomik faydaların büyüklüğü yadsınamayacak derecededir. Sadece 2014 yılında gerçekleştirilen 37,4 milyon uçuş ile tüm dünyada toplam 2,97 milyar yolcu taşınmıştır. Dünya üzerinde hâlihazırda hizmet veren toplam 49.871 uçuş hattı bulunmakta ve bu uçuş hatlarında hizmet veren 1397 ticari hava yolu ve 3.864 ticari havalimanı bulunmaktadır. Ticari hava taşımacılığına hizmet eden 25.332 adet uçak bulunmaktadır.
Dış hat hava taşımacılığı ülkemizde kaç yılından itibaren faaliyet göstermektedir?
Dış hat hava taşımacılığı alanında 1920’li yılların başından itibaren faaliyet gösterilmekte olup, 1946 yılında Birleşik Krallık ile ülkemiz arasında ilk ikili hava yolu taşımacılığı anlaşması yapılmıştır. Sonrasında yapılan yeni anlaşmalar ile birlikte dış hat yolcu trafiği 1975 yılında 433.913 olup 1983’e kadar %60 artarak 696.516 olmuştur. 1980’li yıllarda ülkemizde turizm sektöründe yapılan yatırımların çıktısı olarak ülkemize gelen turist sayısı artışı da bu durumda etkili olmuştur.
Gayri safi yurt içi hasıla (GSYH) nedir, hava taşımacılığına etkileri nelerdir?
Bir ülkede belirli bir dönemde üretilen nihai mal ve hizmetlerin piyasa değeri GSYH’dir. Ülkenin üretimindeki artış hava taşımacılığı sektörünün gelişimini doğrudan etkiler özelliktedir. Ekonominin hava taşımacılığı üzerindeki etkilerini ele alan araştırmalara göre GSYH’de meydana gelen %3’lük bir artış, hava taşımacılığına olan talebi %5-6 oranında arttırmaktadır.
Hava taşımacılığını etkileyen sosyal faktörler nelerdir?
Hava taşımacılığı sektörünün en önemli unsuru yolcudur. Dolayısıyla sürekli değişmekte olan toplumun demografik değişimleri sektörün gelişimi üzerinde etkili olmaktadır. Yolcuların gelir düzeylerindeki artışlar, değişen seyahat alışkanlıkları, popülasyonun yaş ortalaması ve beklentileri gibi durumlar sektörün yapısını yakından etkilemektedir. Örneğin günümüzde günübirlik seyahatlerin önem kazanması sektörün bu talebe cevap vermesi zorunluluğunu doğurmuştur. Bu doğrultuda hava yolları frekanslarını arttırma ya da tarifelerini düzenleme yoluna gitmişlerdir. Hatta her geçen gün daha da müşteri odaklı bir yapıya bürünen hava taşımacılığı sektöründe, talebe en iyi şekilde cevap verebilecek ve uçuş ağında maksimum verimliliği sağlayacak filo yapılanmaları söz konusu olmaktadır.
Hava taşımacığını etkileyen çevresel faktörler nelerdir?
Günümüzde tüm dünyanın ele aldığı sorunlardan birisi küresel ısınma ve iklim değişiklikleridir. Bunun nedeni bildiğiniz üzere atmosfere salınan sera gazlarıdır. Dolayısıyla bu durumun önüne geçmek için birçok kurum ve kuruluş emisyonun azaltılması doğrultusunda çalışmalar yapmaktadır. Hem kamu alanında yapılan düzenlemeler ile emisyon azaltıcı önlemler alınmakta hem de artan farkındalığın etkisiyle emisyonun azalmasına yönelik yeni teknolojiler geliştirilmeye çalışılmaktadır. Hava taşımacılığı sektörünün bu konuyla ilgili dikkat çeken yanı ise yüksek irtifalarda atmosfere karbondioksit salınımı yaparak küresel ısınma üzerinde daha etkili olabileceği düşüncesidir. Meteorolojik olayların meydana gelmediği yüksek irtifalarda salınan karbondioksitin etkilerinin daha fazla olacağı düşünülmektedir. Bu nedenden ötürü hava taşımacılığı kuruluşları tepki toplamaktadır. Yeni nesil uçaklarla yakıt tüketimi konusunda verimliliğin arttırılmasını ve çevreye verilen zararların azaltılmasını amaçlayan çalışmalar yapılmaktadır. Çevresel faktörlerden bir diğeri de, yine küresel ısınma ile ilgili olup, karbon ticaretinin hayata geçirilmesidir. Karbon piyasalarının amacı sera gazlarının salınımlarını azaltmak amacıyla belirlenen limitlerden fazla salınım yapıldığında, geçilen limit kadar kotanın satın alınması zorunluluğunun getirilmesidir. Yani bir hava yolu kendi kotasını aştığında bir bedel ödemek zorunda kalmaktadır. Karbon piyasaları ile ilgili düzenlemeler 1997 yılında imzalanan Kyoto Protokolü’nde yer almaktadır. Bu protokolde yer alan düzenlemeler 2005 yılında protokole imza atan ülkelerde yürürlüğe girmiştir. Karbon piyasalarının gelişim süreci hâlen devam etmekte olup, anlaşmayı imzalamayan ülkeler için yaptırımların uygulanıp uygulanamayacağı ya da anlaşmaya imza atmasına rağmen karbon salınımını azaltma yoluna gitmek istememeleri durumda nelerin yapılabileceği konularında belirsizlikler mevcuttur. Ancak birçok sektörde olduğu gibi hava taşımacılığı sektörü için de karbon ayak izinin azaltılması konusunda farkındalık oluşmuştur ve bu yönde çevreyi düşünen çalışmalara önem verilmeye başlanmıştır. Son olarak hava taşımacılığının gürültü kirliliği üzerine etkilerine değinilecek olursa, geçmişte gürültü kirliliği konusunda sorunlar yaşayan hava taşımacılığı günümüzde bu sorunu büyük ölçüde çözümlemiştir. Yeni geliştirilen uçaklar ile birlikte, artık gece uçuşlarında dahi çevreyi rahatsız etmeyecek desibel limitlerinde operasyon yapılmaktadır. Bu limitlerin üstünde ses çıkaran eski tip uçakların operasyonlarına izin verilmemesi ya da belirli saatlerde izin verilmesi yönünde gerekli düzenlemeler yapılmış durumdadır ve havacılık otoriteleri tarafından uygulanmaktadır.
-
2024-2025 Öğretim Yılı Güz Dönemi Ara (Vize) Sınavı Sonuçları Açıklandı!
date_range 2 Gün önce comment 0 visibility 58
-
2024-2025 Güz Dönemi Ara (Vize) Sınavı Sınav Bilgilendirmesi
date_range 6 Aralık 2024 Cuma comment 2 visibility 328
-
2024-2025 Güz Dönemi Dönem Sonu (Final) Sınavı İçin Sınav Merkezi Tercihi
date_range 2 Aralık 2024 Pazartesi comment 0 visibility 918
-
2024-2025 Güz Ara Sınavı Giriş Belgeleri Yayımlandı!
date_range 29 Kasım 2024 Cuma comment 0 visibility 1291
-
AÖF Sınavları İçin Ders Çalışma Taktikleri Nelerdir?
date_range 14 Kasım 2024 Perşembe comment 11 visibility 20161
-
Başarı notu nedir, nasıl hesaplanıyor? Görüntüleme : 25842
-
Bütünleme sınavı neden yapılmamaktadır? Görüntüleme : 14700
-
Harf notlarının anlamları nedir? Görüntüleme : 12646
-
Akademik durum neyi ifade ediyor? Görüntüleme : 12643
-
Akademik yetersizlik uyarısı ne anlama gelmektedir? Görüntüleme : 10582