Dil Felsefesi Dersi 1. Ünite Sorularla Öğrenelim
Dil Felsefesine Giriş
Dil felsefesinin üzerinde çalıştığı problemleri nasıl bir ilişkiyle açıklayabiliriz?
Dil felsefesinin üzerine çalıştığı tüm problemleri üçlü bir ilişkiyle dile getirebiliriz: dil-düşünce-dünya ilişkisi.
Dil felsefesi alanının bağımsız bir alan olarak gelişmesi kim ile ne zaman başlamıştır?
günümüzde “dil felsefesi” olarak anılan alanın gelişimi ancak yirminci yüzyılın başında özellikle Gottlob Frege ve Bertrand Russell’ın çalışmalarıyla başlamıştır.
Önerme nedir?
Tümcelerin anlamlarına günümüz felsefesinde “önerme” deniyor. Türkçedeki “dünya yuvarlaktır” tümcesinin ifade ettiği önermeyi örneğin İngilizcede farklı bir tümceyle ifade edebiliriz; “the world is round”.
İkinci dereceden yüklem nedir?
Niceleyiciler de yüklem olarak kabul edilir. Ancak bunlar bir nesneye değil bir kavrama, bir özelliğe, ya da bir niteliğe yüklenirler. Örneğin “ejderha yoktur” tümcesinde yer alan “yoktur” yüklemi bir hayvana değil bir kavrama (ejderha kavramına) yükleme yapıp bu kavramın boş olduğunu, yani hiçbir nesneye doğru olarak yüklemlenemeyeceğini ifade eder. Bu tür yüklemlere “ikinci dereceden yüklem” denir.
Frege-Russell görüşüne göre mantık-dil felsefesi ilişkisini açıklayınız.
Kısaca Frege/Russell görüşüne göre mantık alanı aslında dilin sentaksını araştıran bir alandır. Bir örnek ile bunu açıklamaya çalışalım. Diyelim ki “Tüm hayvanlar ölümlüdür” tümcesinin sentaksını araştırıyoruz. Frege/Russell mantık dizgesi bize bir yanıt sunuyor. İlk çözümlemede bu tümce “Eğer bir şey hayvansa, o şey ölümlüdür” şekline dönüşür, daha sonra tümcenin sentaktik formuna varırız: “Her x için, eğer x F ise, x G dir”, ya da tamamen sembolik dilde “"x (Fx ® Gx)”. Kısaca tümcelerin mantıksal formunu araştıran mantık alanı dil felsefesinin bir alt kolu olan sentaks ile bu şekilde bir organik ilişki içerisindedirler.
İngilizce’de “reference” olarak ifade edilen kavramın Türkçe’deki karşılıkları nelerdir?
Reference Türkçe’ye çeşitli şekillerde çevrilmiştir: • “yönletim” (Arda Denkel), • “yöneltim” (Vehbi Hacikadiroğlu) • “imleme” (Harun Rızatepe) • gönderme
Gottlob Frege’ye göre yüklem nedir?
Gottlob Frege yüklemi bir tümcenin sentaktik bir parçası olan bir terim olarak kabul eder. Günümüz felsefesinde genel kabul gören bu görüşe göre bir yüklem ile o yüklemin bir tümce içinde dile getirdiği anlam birbirlerinden ayrılır.
Ferdinand Saussure’nin dil üzerine yapmış olduğu çalışmaların dil çalışmalarına katkısı nedir?
On dokuzuncu yüzyıl sonlarında Ferdinand Saussure’nin dil üzerine yapmış olduğu çalışmalar hem dilbilimde çok etkili olmuş hem de göstergebilimin (semiyotik) ve yapısalcılığın (structuralism) gelişimine öncülük etmiştir.
Düşünme nedir?
Düşünme dediğimiz edimi kişinin zihninde yaşadığı bir süreç olarak ele alabiliriz. Her birimiz gün boyu birçok düşünceyi aklımızdan geçiririz; birçok konuda yargılarda bulunuruz, doğruluğundan emin olmadığımız konularda kuşku duyarız, bilmediğimiz şeyleri merak edip sorular sorarız, gelecek için planlar yaparız. Tüm bunlar düşünmenin farklı biçimleridir.
Türkçe’deki özne sözcüğü neyi ifade eder?
Dil ve mantık felsefesinde bir tümcenin öznesi dediğimizde genelde kastettiğimiz o tümcenin özne konumunda yer alan terimdir. Tıpkı yüklem gibi, özne de bir dile ait ve harf veya karakterlerden oluşan sentaktik bir unsurdur. Buna bazıları “sentaktik özne” der. Örneğin “Ahmet çok çalışıyor” tümcesinin öznesi Ahmet’in kendisi değil “Ahmet” adıdır. Diğer yandan bir tümcenin hakkında olduğu şeye de (bu durumda Ahmet’in kendisine) genelde “mantıksal özne” ve Frege geleneğindeyse “nesne” adı verilir.
Eş göndergeli nedir?
Eğer iki terim aynı nesneye gönderme yapıyorlar ise bu terimlere “eşgöndergeli” terimler denir. Örneğin “en küçük asal sayı” terimi 2 sayısına gönderme yapar. Diğer yandan “en küçük pozitif çift sayı” terimi de 2 sayısına gönderme yapar; dolayısıyla bu iki terim eşgöndergeli terimlerdir.
Eski çağlarda dil felsefesinin gelişimi nasıl olmuştur?
Antik dönemde ve Ortaçağ felsefesinde dil üzerine bazı felsefi konular tartışılmış olsa da, bu tartışmalar özellikle epistemoloji ve ontoloji alanlarında felsefenin klasik problemlerine yönelik geliştirilen düşünceleri desteklemek için kullanılmış ve genel bir dil kuramı geliştirilmemiştir.
Anlam nedir?
Bir dilin parçası olan bir sözcüğü, ya da sözcüklerin bir araya gelmesiyle oluşan tümce gibi bir terimi kavradığınızda o kavranan “şey” bir anlamdır.
John Stuart Mill’in dil felsefesine katkısı nedir?
John Stuart Mill, günümüz dil felsefesinde temel bir konumu olan “gönderme” ile “anlam” arasındaki ayrımın ilk tohumlarını atmıştır.
Dil felsefesinin günümüzdeki gelişimi nasıldır?
Günümüzde epistemoloji, ontoloji, zihin felsefesi, mantık felsefesi ve bilim felsefesi gibi temel alanlarda dil felsefesi geleneğinde gelişmiş olan görüşler ve bu geleneğin yarattığı felsefe dili ağırlığını korumaya devam etmektedir. Analitik felsefe geleneği içinde dil felsefesi 70’li ve 80’li yıllarda üzerine en çok eser verilen alanların başlarında geliyordu. Kıta felsefesi geleneği içinde de adına genelde “dil felsefesi” denmese bile dile yönelik felsefi soruların tartışıldığı özellikle, semiyotik, yapısalcılık, yapısöküm gibi kuramsal çalışmalar hala ağırlığını hissettirmektedir. Son yirmi yılda dil felsefesi tartışmaları azalmış ve özellikle zihin felsefesi daha ön plana çıkmış olsa da, dil üzerine yapılan felsefi çalışmaların hem kuramsal hem de kavramsal etkisi tüm felsefi geleneklerde büyük ölçüde devam etmektedir.
İlk dil kuramını kim, ne zaman geliştirmiştir?
On yedinci yüzyılda John Locke, sözcüklerin anlamı ile düşünme ve iletişim kurma arasındaki ilişkiyle ilgili kimilerine göre felsefe tarihinde ilk dil kuramını geliştiren filozof olmuştur.
Dil felsefecileri için önermeler neden önemlidir?
Bunun en önemli nedeni önermelerin aynı zamanda düşünmemizin en temel unsurları olmasıdır. Bir düşüncenin içeriği o düşünceyi dile getiren bir tümcenin anlamı olan önermedir. Farklı bir kültürden gelen ve farklı bir dil konuşan biri de dünyanın yuvarlak olduğunu bilebilir ve aynı düşünceyi dile getirebilir. Bu sayede dillerimiz farklı olsa da, tümcelerimizin anlamları, yani dile getirdikleri önermeler aynı olması koşulunda ortak düşüncelere sahip olabiliriz.
Dil felsefesi nedir, kısaca neyi araştırır?
Dil felsefesini en basit şekilde “dil üzerine felsefi soruların tartışıldığı bir alan” olarak tanımlayabiliriz. Ancak bu tanımda sözü geçen “dil” Çince ya da Türkçe gibi belirli bir dil değildir. Tüm doğal diller birbirinden çeşitli konularda farklılık gösterir ve dilbilim bu farklılıkları araştırırken dil felsefesi en geniş anlamda tüm diller arasında ortak olanı araştırır. dil felsefesi dilin yapısı, terim ve tümcelerin anlamları, dilin dünya ve insan düşüncesi ile ilişkisi, dil kullanımı ve iletişim üzerine felsefi soruların tartışıldığı bir alandır.
Gönderme nedir?
Gönderme kavramını anlamak için bir tümcenin özne konumunda yer alan bir terimi, örneğin bir özel adı, ele alalım. “Sokrates konuşmayı çok severdi” tümcesindeki “Sokrates” adı ile Antik çağın büyük filozofu Sokrates arasında bir ilişki olmalıdır. İşte bu ilişkiye dil felsefesinde “gönderme” deniyor.
Terim nedir?
Dil felsefesi açısından sözcük ve sözcüklerin bir araya gelerek oluşturduğu tümce kavramları çok önemlidir. Sözcük harflerin bir araya gelmesiyle oluşabilir. Örneğin Türkçedeki “masa” sözcüğü dört harften oluşur. Aynı şekilde “önümdeki masa ahşaptan yapılmış” tümcesi de dört ayrı sözcükten oluşur. Dil felsefecilerinin araştırma konusu tek başına sözcükler değildir. Sözcükler bir tümce içinde belirli bir mantıksal yapıda sıralanırlar ve bir tümceyi felsefi açıdan çözümlediğimizde karşımıza bazı tümce parçaları çıkar. Yukarıdaki tümceye dönelim. Çoğu felsefeciye göre bu tümce iki parçadan oluşur: “önümdeki masa” tümcenin öznesi iken, “ahşaptan yapılmış” tümcenin yüklemidir. Hem tümceleri hem de tümcelerin mantıksal parçalarını kapsayan dilsel yapılar “terim” olarak adlandırılır.
Tekil terim nedir?
Özne konumunda en sık kullanılan terimler özel adlardır. “Sokrates”, “Türkiye”, “Venüs”, “Tanrı” türündeki adların hepsi birer terimdir. Yine özne konumunda kullanılan “o”, “bu”, “şu” gibi zamirler ve “Türkiye’nin ilk Cumhurbaşkanı”, en sevdiğim arkadaşım” gibi betimlemeler de terimlere örnektir. Bu tür tek bir nesneye gönderme yapma işlevi olan terimlere “tekil terim” denir.
Frege’ye göre özne ile yüklemi bir arada tutan nedir?
Frege’ye göre yüklem boşluklu (doymamış) bir terim iken, özne boşluksuz (doymuş) bir terimdir ve bu sayede özne yüklemin boşluğuna oturarak bir tümceyi oluştururlar.
Kaplam nedir?
Bir yüklemin doğru olarak yüklemlenebileceği nesneler kümesine o yüklemin “kaplam”ı diyoruz. Örneğin “x çift sayıdır” yüklemindeki x değişkeni ile ifade edilen boşluğa farklı sayı adları koyduğumuzda farklı tümceler elde ederiz. “1 çift sayıdır”, “2 çift sayıdır” vs. şeklinde sonsuz sayıda tümce elde edebiliriz. Bu tümcelerin bazıları doğru bazıları yanlış bir düşünce dile getirirler. Bu yüklem tüm çift sayılar için doğru sonucu vereceğinden, kaplamı tüm çift sayılar kümesidir. Benzer bir şekilde “x yeşildir” yükleminin kaplamı da tüm yeşil renkli nesneler kümesidir.
Kant’ın tanımındaki yüklemin açıklaması nasıl iki anlamlılığa neden olur?
Kant’ın Almanca’da “Praedikat” olarak dile getirdiği ve “yüklem” olarak çevirdiğimiz terim, bazen bir tümcenin sentaktik bir parçasını dile getirirken bazı durumlarda da bir nesneye yüklenen niteliği ya da özelliği kast eder.
Çift boşluklu yüklem nedir?
Ancak “Ahmet Ayşe’den uzundur” tümcesinin yüklemi bir nesneye nitelik yüklemek yerine iki nesne arasında bir ilişki kurar. Bu tümcenin içindeki özel adları çıkardığımızda geriye kalan “x y’den uzundur” şeklinde ifade edebileceğimiz terim bu tümcenin yüklemi işlevini görüyor. Bu tür yüklemlere de “çift boşluklu yüklemler” diyoruz. Benzer biçimde üç ya da daha çok nesne arasında ilişki kuran türde yüklemler de bulunur.
Kant’ın felsefesine ve günümüzde baskın olan görüşe göre kavram nedir?
Kant’ın felsefesinde kavram ile nesne arasında ayrım çok önemli bir yer tutar. Kant’ın etkisiyle günümüzde de baskın olan bir görüşe göre kavram bizim nesneleri düşünmemizi sağlayan ve hep “genel” olan yapılardır. Yani tek tek nesnelerin kavramları olamaz, kavram birçok nesnede örneklenebilecek türde genel bir şeydir. Örneğin şu anda önümde duran masayı düşünürken, onu bir masa olarak, yani masa kavramının bir örneği olarak düşünüyorum. O halde bu görüşe göre şu sonuca varabiliriz: kavram aslında bir tür anlamdır. “Masa”, “insan”, “gezegen”, “güneşin çevresinde dönen gök cisimleri” gibi tür adlarının anlamları na kavram diyebiliriz. Bu yaygın görüşe göre kavramlar hep tümeldir, tikel olamazlar. Kavramların tümel olma nitelikleri sayesinde dünyayı kategorilere ayırma işlevleri vardır.
Zihin felsefesi ve dil felsefesi arasındaki ilişkiyi bir örnekle açıklayınız.
Çağdaş zihin felsefesinin üzerine çalıştığı birçok konu ve problem dil felsefesinde geliştirilmiş olan kavramlarla dile getiriliyor. Örneğin zihin felsefecilerinin birçoğuna göre inanmak ve öğrenmek gibi zihinsel süreçlerin içeriği her durumda “önermeseldir”. Önerme kavramı dil felsefesinde geliştirilmiş bir kavramdır. Bu görüşe göre eğer, Ayşe bugün yağmur yağacağına inanıyorsa, inancını dile getirebileceğimiz “bugün yağmur yağacak” tümcesinin anlamı olan önerme Ayşe’nin inancının içeriğini oluşturur. Dolayısıyla dil felsefesinin bir konusu olan önermelerin çözümlemesi zihinsel süreçleri anlamak için gerekli hale gelir.
İçlem nedir?
“içlem”in tanımı konusunda felsefeciler arasında bir uzlaşım bulunmaz. Bazıları bir terimin içlemini anlamı ile özdeş tutarlar, diğerleri ise terimin içlemini o terimin kaplamını belirleyen bir tür fonksiyon olarak ele alırlar.
Yüklemin en yaygın tanımı nedir?
Bir tümceden özne konumundaki terimi çıkardığımızda tümcenin geriye kalan bölümü o tümcenin yüklemidir.
Yüklemin işlevi nedir?
Basit özne/yüklem formundaki tümcelerde yüklemin işlevi öznenin gönderme yaptığı nesneye bir özellik ya da nitelik yüklemektir.
Tek boşluklu yüklem nedir?
Mantık terminolojisinde “Bu gömlek yeşildir” tümcesindeki “x yeşildir” türü yüklemlere “tek boşluklu yüklemler” deniyor. Bunun nedeni yüklemin tek bir özneye uygulanıyor olmasıdır.
Gönderge nedir?
“Sokrates” adı Sokrates’e gönderme yapıyor. Böyle bir gönderme olmasaydı bu tümce Sokrates üzerine bir düşünceyi dile getiremezdi. Adın gönderme yaptığı nesneye de (bu durumda Sokrates) o adın göndergesi diyoruz.
Pragmatik nedir, ne gibi sorularla uğraşır?
Tümcelerin kullanımıyla ilgili felsefi sorulara yoğunlaşır. “Bir tümceyi kullanarak düşünce dile getirmenin koşulları nelerdir?”, “Tümcenin anlamı ile, o tümceyi kullanarak dile getirmek istediğimiz düşünce ve o tümceyi duyan dinleyicinin kavradığı düşünce arasındaki ilişki nedir?” türünde dil kullanımı, dili kullananın içinde bulunduğu bağlam, kullanıcının niyetleri gibi konuların tartışıldığı bir alan olan pragmatik hem dil felsefesi içinde hem de dilbilimde özellikle yirminci yüzyılın ikinci yarısında yeşermiş bir alandır.
Sentaks nedir?
Dil felsefesinin temel bir alanı olan sentaks, “Bir tümceyi oluşturan terimlerin mantıksal çözümlemesi nedir?”, “Terimlerin bir araya gelerek bir tümce oluşturmasını ne sağlar?”, “Tüm dillerin yapıları temelde aynı mıdır?” türünde soruları tartışarak dil felsefesi içinde gelişmiş, bir yandan modern mantığın yeşermesini sağlamış diğer yandan da dilbilimin en temel çalışma alanlarından biri haline gelmiştir.
Semantik, dil-dünya ilişkisini nasıl açıklar?
Dil felsefecileri dil-dünya ilişkisini genelde gönderme kavramı ile dile getirirler. Gerçekçi (realist) anlayışa göre özel ad, zamir, ad tamlaması gibi tümcenin özne konumunda yer alan bir tekil terim tek bir nesneye gönderme yapar. Burada sözü geçen nesne kavramının kaplamının ne olduğu konusu ontolojik kuramlara göre değişir. Yüklemlerin göndergelerinin ne olduğu konusu da başlangıcı en azından antik felsefeye kadar uzanan tümeller problemine kadar geri gider. Yüklemlerin göndergeleri konusunda ontolojik görüşlerine göre felsefeciler tümel, nitelik, özellik, kavram, davranışsal eğilim vs. gibi birbirinden farklı birçok varlık türü önermişlerdir. Dahası bu önerilen varlıkların ne tip şeyler olduğu konusunda da bir uzlaşma bulunmaz.
Pragmatikte gönderme kavramı neyi ifade eder?
Pragmatik gönderme kavramı bir kişinin bir terimi kullanarak gerçekleştirdiği bir iş, daha doğrusu bir dil edimidir.
Semantik bir tümcenin anlamı ile o tümceyi oluşturan terimlerin anlamları arasındaki ilişkiyi nasıl inceler?
Semantiğin temel bir konusu bir tümcenin anlamı ile o tümceyi oluşturan terimlerin anlamları arasındaki ilişkidir. Örneğin “Sokrates akıllıdır” tümcesinin Türkçedeki anlamı, “Sokrates” adı ile “akıllıdır” yükleminin anlamlarının bileşkesinden oluşur. Çoğu dil felsefecisine göre tümce, bir dilin sentaktik yapısı içinde yer alan karakterlerden (harf, sembol vs.) oluşan terimlerin belirli sentaktik kurallara göre bir araya gelmesiyle oluşur. Dolayısıyla tümce sentaktik bir varlık iken, o tümcenin anlamı semantik bir varlıktır. Bundan dolayı çağdaş dil felsefecilerinin birçoğu tümceyi, o tümcenin anlamından ayırır.
Felsefenin tüm alanlarında kullanılan “X nedir?” sorusu ile ilişkili olarak dil felsefesinin önemi nedir?
“X nedir?” sorusuna yanıt arayışına çıkmak için öncelikle o sorunun ne sorduğunu anlamak gerekir. İşte dil felsefesi bu aşamada gündeme geliyor. Felsefi bir sorunun gerçek bir soru olması için içinde bir bilinmeyeni barındırması gerekir. Peki “bilgi nedir?” diye sorduğumuzda bu bilinmeyen nedir? “Bilgi” sözcüğünün anlamı mı? Eğer öyle olsaydı soruyu anlamamız da olanaklı olmazdı. O halde bilgi kavramı mı? Eğer bir sözcüğün anlamını o sözcüğün ifade ettiği kavram olarak ele alırsak yine aynı sorun ortaya çıkar. Yani bu soruyu anlayabilmemiz için öncelikle bilgi kavramını kavramamız gerekir. Felsefesinin en temel soruları gibi görünen “Bilgi nedir?”, “Varlık nedir?” , “Ahlak nedir?” gibi soruların anlamlı olup olmadıkları, ve eğer anlamlı iseler bu soruların ne sordukları konuları dil felsefesinin konularıdır. Farklı dil kuramlarında tüm bunlara dair farklı sonuçlar çıkar. Kısaca felsefenin temel sorularının ne sorduklarını anlamak için öncelikle dil felsefesi yapmak gerekir.
Doğruluk değeri nedir?
Klasik görüşe göre dünyaya dair bir düşüncemizi dile getirdiğimiz bir tümce, eğer dünyada bir olguya karşılık geliyorsa doğru, gelmiyorsa yanlıştır. “Önümdeki masa ahşaptır” dediğimde doğru bir şey söylemiş oluyorum. Neden? Çünkü önümdeki masanın ahşap olması gerçek bir durum. Bunlara bir çok felsefeci “olgu” der. İşte en yaygın doğruluk kuramına göre bir tümcenin doğru olması için karşılık geldiği bir olgu olmalıdır. Ancak yirminci yüzyıl felsefesinde doğruluk üzerine birçok farklı kuramlar geliştirilmiştir. Klasik modern mantıkta yalnızca iki doğruluk değeri vardır: doğru ve yanlış. Kökeni Aristoteles’e kadar uzanan bu görüşe göre bir tümce ya doğru ya da yanlıştır. Ancak çağdaş modern mantıkta üç veya daha fazla değerli mantık dizgeleri de ortaya çıkmıştır.
Gönderimsiz terimler kavramını Russell’ın örneğiyle açıklayınız.
Russell’ın meşhur örneğinde “Fransa’nın şimdiki kralı keldir” tümcesinin özne konumundaki “Fransa’nın şimdiki kralı” teriminin bu dünyada bir karşılığı (yani gönderme yaptığı bir nesne, ya da kısaca göndergesi) yoktur. Fransa bir krallık olmadığı için ve bir kralı da bulunmadığı için bu terim gönderme yapmaz. Bu durumda tümcenin doğru bir sav öne sürdüğünü söyleyemeyiz. Her anlamlı savın ya doğru ya da yanlış olduğunu varsayarsak, bu tümcenin doğru olmadığına göre yanlış olduğu sonucuna varmamız gerekir. Ancak o durumda da mantığın bir başka kuralı olarak kabul gören “eğer bir tümce yanlış ise, o tümcenin mantıksal değili doğrudur” savını kabul edersek “Fransa’nın şimdiki kralı kel değildir” tümcesinin doğru olması gerekir, ki bu da kabul edilebilir gibi görünmez.
Bağlam nedir, neden önemlidir?
Çoğu dilbilimci ve dil felsefecisine göre terimler ancak bir bağlamda anlam ifade ederler. Bağlamın en önemli unsurlarının başında zaman ve mekan gelir. Örneğin “Türkiye’nin Cumhurbaşkanı bir hukukçudur” tümcesinin öznesinin kime gönderme yaptığı zamana göre değişir. Belirli bir zamanda bu tümce doğru bir önerme dile getirirken, farklı bir zamanda yanlış bir önerme dile getirebilir. Kısaca tümcenin doğru ya da yanlış olması bağlama göre değişir. Benzer biçimde “Hava yağmurlu” gibi bir tümce de hem zamana hem de mekana bağlı olarak anlam kazanır. Aynı anda dünyanın farklı yerlerinde bu tümceyi kullandığımızda, birinde doğru diğerinde yanlış bir şey söyleyebiliriz; ya da aynı yerde ama farklı zamanlarda kullandığımızda da durum böyle olabilir. Diğer yandan bazı durumlarda bir tümcenin dile getirdiği anlam o tümcenin kullanıldığı ortamın bazı özelliklerine, tümceyi kullananın ve dinleyicilerin niyetlerine, inançlarına bağlıdır. Özellikle kişi ve eşya zamirlerinin kullanıldığı tümcelerin anlam ve göndergelerinin belirlenmesinde bu bağlamsal unsurlar önem kazanır. Örneğin “O çok iyi bir insandı”, “Şunu versene” gibi tümcelerde yalnızca sözcük anlamlarından yola çıkarak tümce anlamına varamayız. Tümcenin ne anlama geldiğini anlamamız için kullanıldığı bağlamla ilgili bilgiler gerekir.
Semantik nedir, ne gibi sorularla uğraşır?
“Anlam nedir?”, “Sözcükler nasıl anlam kazanır?”, “Sözcüklerin bir araya gelerek oluşturdukları tamlama, tümce ve yüklem gibi karmaşık terimler nasıl anlam oluşturur?”, “Bir terimin anlamı ile dünya arasındaki ilişki nedir?” gibi soruların tartışıldığı semantik dil felsefesinin en temel alanıdır.
Özne ve yüklemin tümce içindeki sentaktik işlevleri arasındaki fark nedir?
Mantıksal öznenin yalnızca tek bir nesneye gönderme yapma işlevi varken, yüklem birbirinden farklı öznelere yüklenebilir. Bu sayede çok az sayıda basit terime sahip bir dilde, çok sayıda, hatta bazı durumlarda sonsuz adet tümce üretmek mümkün hale gelir.
Tümce ile önerme arasındaki fark nedir?
Dil felsefesi içinde teknik bir terim olarak kullanılan “önerme” terimini bir tümcenin bir dil içinde ifade ettiği anlam olarak tanımlayabiliriz. Bu görüşe göre düşünmenin temelini tümceler değil önermeler oluşturur. Dünyanın yuvarlak olduğunu düşünmek, salt bir tümceyi zihinde canlandırmak değildir. Kişi anlamını bilmediği bir tümceyi de zihninde canlandırabilir, ancak bu durumda düşünce (ya da inanç, bilgi vs.) oluşmaz. Bu düşüncede olmak için o tümcenin dile getirdiği önermenin kavranması gerekir.
Russell’a göre tümcelerin dünyadaki karşılığı nedir?
Russell’ın savunduğu bir görüşe göre tümcelerin dünyada karşılık geldiği şeyler “olgu”lardır. Ancak Russell bu ilişkiyi dile getirirken gönderme kavramını kullanmaz. Bu görüşten yola çıkarak doğru bir tümcenin dünyada bir olguya gönderme yaptığını söyleyebiliriz. Ancak bu durumda yanlış bir tümcenin göndergesinin ne olduğu sorusunu yanıtlamak zor görünür.
Sentaks bir felsefe alanı olarak kimler tarafından geliştirilmiştir?
Sentaksın felsefede bir alan olarak gelişimi ağırlıklı olarak Frege ve Russell ile başlayıp Wittgenstein ve Carnap ile devam etmiş, daha sonraları özellikle Chomsky ile dilbilimin en temel çalışma alanlarından biri haline gelmiştir.
Frege’ye göre bir tümcenin göndergesi nedir?
Frege’ye göre bir tümcenin göndergesi iki nesneden biri olmalıdır: Doğru ve Yanlış.
Dil felsefesini en basitçe nasıl tanımlarız?
Dil felsefesini en basit şekilde “dil üzerine felsefi soruların tartışıldığı bir alan” olarak tanımlayabiliriz.
Dünya dilleri arasında ne gibi farklar bulunur?
Dünya dilleri arasında kuşkusuz büyük farklar bulunur: kimi dillerde eylem tümcenin sonuna gelir, kimilerinde ortaya; kimi ilkel dillerde üçten büyük sayı kavramı bulunmazken, daha gelişmiş dillerde sonsuz sayı kavramı bulunur; kimi dillerde yer alan bazı duygu kavramları başka dillerde yer almaz.
John Locke'un dil felsefesi açısından önemi nedir?
On yedinci yüzyılda John Locke, sözcüklerin anlamı ile düşünme ve iletişim kurma arasındaki ilişkiyle ilgili kimilerine göre felsefe tarihinde ilk dil kuramını geliştiren filozof olmuştur.
John Stuart Mill'in dil felsefesindeki önemi nedir?
John Stuart Mill günümüz dil felsefesinde gönderme ile anlam arasındaki ayrımın ilk tohumlarını atmıştır.
Günümüzdeki dil felsefesi ne zamn başlamıştır?
Günümüzde dil felsefesi olarak anılan alanın gelişimi ancak yirminci yüzyılın başında başlar.
İnsanın en temel ayırt edici özelliği nedir?
Tarih boyunca birçok düşünür insanın en temel ayırt edici özelliğinin düşünen bir varlık olması olduğunu savunmuştur.
Epistemolojinin konusu nedir?
Epistemoloji, düşünce yoluyla kişinin dünyayla kurduğu ilişkinin en önemli türü olan bilme kavramını ele alır.
Estetiğin konusu nedir?
Estetik güzel olana yönelik yargılarımızın kaynağını bulmaya çalışır.
Özne/yüklem ayrımı felsefi terminolojiye nasıl girmiştir?
Özne/yüklem ayrımı felsefi terminolojiye Kant'ın etkisiyle girmiş ve sentaks alanında önemli bir yer edinmiştir.
Yüklem nedir?
Bir tümceden özne konumundaki terimi çıkardığımızda tümcenin geriye kalan bölümü o tümcenin yüklemidir.
Kavram nedir?
Kavram bizim nesneleri düşünmemizi sağlayan ve hep genel olan yapılardır.
Kaplam nedir?
Bir yüklemin doğru olarak yüklemlenebileceği nesneler kümesine o yüklemin kaplamı denir.
İçlem ve kaplam arasındaki ayrımı kim ortaya atmıştır?
İçlem ve kaplam arasındaki ayrım Rudolf Carnap'ın etkisiyle dil felsefesine yerleşmiştir.
Sentaks hangi konuda yoğunlaşır?
Sentaks dilin yapısı üzerine yoğunlaşır.
Semantik hangi konuyu ele alır?
Semantik terimlerin anlamlarını temel almaktadır.
Pragmatik neyle ilgilenmektedir?
Pragmatik, tümcelerin tanımıyla ilgili felsefi sorunlara yoğunlaşmaktadır.
Dil felsefesi diğer hangi alanlarla ilişki içindedir?
Dil felsefesi özellikle mantık, zihin felsefesi, epistemoloji ve ontolojiyle doğrudan bir ilişki içindedir.
Bilmenin önermesel olması nedir?
Bu görüşe göre bilme yüklemi, bir özne ile bir nesne arasında bir ilişki kurar.
Mantık ile dil felsefesi arasındaki ilişki nasıl ortaya çıkmaktadır?
Mantık ile dil felsefesi arasındaki ilişki öncelikle sentaks alanında kendini gösterir.
Frege'nin dil felsefesinin klasik makalesi olarak kabul edilen eseri nedir?
Frege'nin dil felsefesinin klasik makalesi olarak kabul edilen eseri, "Anlam ve Mantık Üzerine"dir.
-
2024-2025 Öğretim Yılı Güz Dönemi Ara (Vize) Sınavı Sonuçları Açıklandı!
date_range 2 Gün önce comment 0 visibility 60
-
2024-2025 Güz Dönemi Ara (Vize) Sınavı Sınav Bilgilendirmesi
date_range 6 Aralık 2024 Cuma comment 2 visibility 329
-
2024-2025 Güz Dönemi Dönem Sonu (Final) Sınavı İçin Sınav Merkezi Tercihi
date_range 2 Aralık 2024 Pazartesi comment 0 visibility 919
-
2024-2025 Güz Ara Sınavı Giriş Belgeleri Yayımlandı!
date_range 29 Kasım 2024 Cuma comment 0 visibility 1291
-
AÖF Sınavları İçin Ders Çalışma Taktikleri Nelerdir?
date_range 14 Kasım 2024 Perşembe comment 11 visibility 20162
-
Başarı notu nedir, nasıl hesaplanıyor? Görüntüleme : 25842
-
Bütünleme sınavı neden yapılmamaktadır? Görüntüleme : 14700
-
Harf notlarının anlamları nedir? Görüntüleme : 12646
-
Akademik durum neyi ifade ediyor? Görüntüleme : 12643
-
Akademik yetersizlik uyarısı ne anlama gelmektedir? Görüntüleme : 10582