Zihin Felsefesi Dersi 1. Ünite Sorularla Öğrenelim
Zihin Felsefesi Nedir?
Zihin felsefesi ve psikoloji nasıl bir ilişki içerisindedir?
Zihin felsefesi ve psikoloji yakından ilişkilidir. Ancak zihin felsefesi zihinsel olguların ve bilincin kavramsal çözümlenmesiyle ilgilenirken psikoloji, bir sosyal bilim olarak aynı olguları deneysel olarak inceler.
Gilbert Ryle’in acı ve haz ile ilgili savı nedir?
Gilbert Ryle, çağdaş bir filozof olarak “acı”nın bir bedensel duyum olmasına rağmen, “hazzın tipik olarak hiç de bir duyum olmadığını ileri sürmüşlerdir. Eğer birisi, kürek çekmekten dolayı acı hissediyorsa bedeninin neresinin acıdığını sormak mantıklıyken, aynı kişi, kürek çekmekten dolayı haz duyuyorsa bedeninin neresinin haz duyduğunu sormak hiç de mantıklı değildir. Burada “haz” “hoşlanma” anlamındadır ve bunun karşıtı “acı” değil, “hoşlanmama”dır.
Zihin kavramı nedir?
Zihin kavramı felsefeye modern çağla giren bir kavramdır. İlk ve Ortaçağlarda zihin kavramı yerine ruh kavramı kullanılırdı. Dolayısıyla bugün zihin beden sorunu olarak tanımladığımız sorun klasik felsefe literatüründe ruh beden sorunu olarak geçer.
Epistemolojik ölçüte göre, bir durumun zihinsel bir durum olabilmesi için ne gerekir?
Epistemolojik ölçüte göre, bir durumun zihinsel bir durum olabilmesi için, o duruma ilişkin bilginin doğrudan (ya da dolaysız) elde edilmesi, kişiye özel olması, birinci şahıs önceliğine sahip olması ve kişinin kendisi için yanılmaz olması gerekir.
Zihin felsefesi nedir?
Zihin felsefesi, genel bir çerçevede tanımlanacak olursa özellikle bilincin doğası, ne tür şeylerin bilinçli olduğu ya da olabileceği ve yalnızca bilinç sahibi varlıkların sahip olabileceği her tür zihinsel olguyla ilgilenen bir felsefe dalı olduğu söylenebilir. Burada zihinsel olguyla kastedilen şey duyma, hatırlama, imgeleme, hayal kurma, düşünme gibi bilinçli olma durumlarıdır. O zaman, genel olarak zihin felsefesinin bilinçli olma ya da düşünebilme kapasitesine sahip bir şey olarak her türlü zihinsel olguya ilişkin sorulara cevap aradığı söylenebilir.
Zihin felsefesinde inanç nedir?
İnanç sözcüğünden dini inanç anlaşılmamalıdır. İnanç zihin felsefesinde bilgi ile ilişkisi bağlamında ele alınır ve insanın duyumlar, sezgiler ya da hisler yoluyla algıladığı ve kavramlaştırdığı bir olgu olarak tanımlanabilir.
Rene´ Descartes’in ikicilik görüşü nasıldır?
Rene´ Descartes zihinsel ve fiziksel olan arasında bir ayrım yaparak modern felsefede ikicilik (düalizm) akımının öncüsü olmuştur. İkicilik zihinsel ve fiziksel olanın ya da zihin ve bedenin birbirine indirgenemez iki ayrı töz olduğunu savunan, ontolojik bir görüştür.
Kartezyen felsefe nedir?
Kartezyen felsefe Descartes’ın “cartes”inden adını alan bir felsefedir. Descartesçi felsefe demektir. Ortaya attığı felsefi düşünme yöntemi ve özne nesne ayrımı ile 17. yüzyılda modern felsefenin kurucusu sayılan Descartes’ın izinden gidenlerin oluşturduğu felsefe geleneğidir.
Yönelimsellik nedir?
Zihinsel olanın var olmayabilen bir nesnesinin ve içeriğinin olması ya da bir nesneye yönelmiş olması özelliğine “yönelimsellik” adı verilir. Yönelimsellik kavramı, temsil edici yönelimsellik ve içeriksel yönelimsellik olarak ikiye ayrılabilir. Temsil edici yönelimsellik; düşüncelerimizin, inançlarımızın, niyetlerimizin vb. “bir şey hakkında olmaları” ile ilgilidir. İçeriksel yönelimsellik, daha önce söz ettiğimiz önemli bir olguyla yani inançlar, umutlar ve niyetler gibi zihinsel durumların, genellikle önermeler içinde ifade edilmesiyle bağlantılıdır.
Zihinselliğin işareti olarak düşünülen olgular nelerdir?
Bir durumun zihinsel bir durum olabilmesi için, o duruma ilişkin bilginin doğrudan (ya da dolaysız) elde edilmesi, kişiye özel olması, birinci şahıs önceliğine sahip olması ve kişinin kendisi için yanılmaz olması gerekir. Zihinsel olana işaret eden ikinci olgu uzamsal olmamaktır. Kartezyen zihin beden ayrımı çerçevesinde uzamsallık, özsel olarak maddeye, uzamsal olmamak da özsel olarak zihne ilişkin bir niteliktir. Zihinsel olana işaret eden üçüncü olgu yönelimselliktir. Ancak, zihinselliğin işareti olarak düşünülen bu olgular, etraflı bir şekilde incelendiğinde, zihinsel olma kavramının homojen olmadığı, birçok farklı görüşü ve anlayışı içinde barındırdığı görülmektedir.
Bilinç kavramı nedir?
Bilinç kavramı salt bir uyanık olma durumunun yanı sıra kendi kendinin farkında olmayı, kendilik bilincine kadar giden farklı zihinsel durumları ifade etmekte kullanılır.
Düşünme kavramı altında yer alan eylemler nelerdir?
Düşünme tamamen zihinsel bir eylemdir. Düşünme kavramı altında yer alan eylemler oldukça geniştir. Düşünüp taşınma, umma, karar verme, imgeleme, hatırlama, merak etme, ölçüp biçme, niyetlenme, inanma, inanmama, derin düşünme, anlama, çıkarım yapma, öngörme, iç gözlem yapma hep düşünme kavramı altında yer alan olgulardır. Düşünmenin büyük oranda dilde, bir dil aracılığıyla gerçekleştiği düşünülür. Bu dil Türkçe gibi konuşulan, günlük bir dil olabildiği gibi mantıksal formüllerden oluşmuş yapay bir dil de olabilir. Düşünmenin zihinsel imgeler yoluyla da olduğu bilinmektedir.
Zihin felsefesinde zihin-beden sorunu nasıl tanımlanır?
Zihin-beden sorunu, insan varlığının özünde, salt fiziksel bir varlık mı, yoksa özünde düşünen bir varlık mı olduğu sorunudur. Temelde bu sorun, mekanik kurallarla işleyen bedenimizde, yani salt fiziksel bir yapıda, nasıl olup da dış dünyaya ait öznel temsillerin yer alabildiği sorunudur. Bu sorunsalın çağdaş felsefe literatüründeki tartışmaları tamamen elektro kimyasal süreçlerle işleyen beynimizin nasıl düşünme üretebildiği ya da düşünme süreçleriyle nasıl ilişkili olduğu üzerinedir.
Ontoloji ne demektir?
Yunanca on sözcüğünden, yani “olmak” fiiline eşdeğer olan einai fiilinin çekiminden türetilmiş olan ontoloji terimi, varlık kuramı demektir. Var olanın bilimi olarak tanımlanan ontoloji Aristoteles’in ilk felsefenin görevi olarak belirlediği varlık nedir, varlığın özü nedir gibi sorular üzerinde yoğunlaşır. “Ontoloji” terimi çoğu zaman “metafizik” terimiyle eş anlamlı olarak kullanılır.
Dil felsefesi ve zihin felsefesinin kesişim noktası, ne zaman ortaya çıkar?
Zihin felsefesinin büyük oranda örtüştüğü alanlardan birisi dil felsefesidir. Dil felsefesi ve zihin felsefesinin kesişim noktası, dilin düşünme için gerekli olup olmadığı konusunda ortaya çıkar. Dilin düşünme için gerekli olmadığı kabul edildiğinde, düşünmenin içeriğini açıklayacak bir kuram ortaya koymak üzere zihin felsefesinin alanına girilmiş olur. Ama zihin felsefesinin en çok örtüştüğü alan metafiziktir, çünkü metafiziğin en temel soruları zihnin dışındaki gerçeklikle ilişkisi bağlamında, zihinsel olguların durumu ve doğası üzerinedir.
Zihnin kaç temel kapasiteye sahip olduğu varsayılır?
Zihnin üç temel kapasiteye sahip olduğunu söyleyebiliriz; bunlar “biliş” (bilme), “duygulanım” (duygular) ve “istenç” (isteme) olarak sıralanabilir. Her bir zihinsel kapasite farklı zihinsel olguları barındırır. Biliş içsel ve dışsal bilgi kaynaklarını, her türlü bilme edimini içerir. Duygulanım bedensel duyumlar, duygu ve hisler kadar kişilik özelliklerini de barındırır. İstenç alanı, bir eyleyici olarak, öznenin sahip olduğu arzular, güdüler, kararlar, niyetler, çabalamalar, eylemeler, yapar gibi görünmeler gibi, edimler ve davranış özellikleridir. Böylece, biliş kapasitesinin altında duyum algısı, bellek, iç gözlem, sezgi, çıkarım ve diğer bilgi kaynakları bulunur. Duygulanımın altında duyumlar, duygular, hisler, ruh halleri ve kişilik özellikleri vardır. İstencin altında güdüler, istekler, derin düşünme, karar vermeler, seçimler, arzulamalar, çabalamalar, eylemler ve istencin edimlerini sergileyen ve etkileyen her tür etkenler bulunur.
Fizikalizm nedir ve neyi savunur?
Fizik biliminin dilini bütün öteki bilimlere uygun evrensel bir dil haline getirmek isteyen öğretiye fizikalizm adı verilir. Fizikalizm gerçek dünyada fiziksel olgu ve olayların dışında bir şeyin var olduğunu reddeder. Fizikalizm Neurath, Carnap, Ayer gibi filozoflar tarafından ortaya konan mantıksal pozitivizm görüşü ile büyük oranda örtüşür. Zihin felsefesi bağlamında fizikalizm, kabaca zihnin maddeden bağımsız var olamayacağını ve her tözün tamamen fiziksel olduğunu iddia eden bir görüştür.
Aklın ilkeleri nelerdir?
İnsan zihninin işleyişinde bulunan ve düşünceler arasında bağ ve düzen kurarak akıl yürütmeyi yöneten belli ilkelere aklın ilkeleri adı verilir. Bunlar özdeşlik, çelişmezlik ve üçüncü halin imkânsızlığı ilkeleridir. Özdeşlik ilkesine göre bir şey ne ise odur. Özdeşlik bir şeyin kendisiyle aynı olmasıdır.
Zihin Kavramı nasıl tanımlanabilir?
Zihin denince akla ilk gelen şey onun fiziksel olmayan bir şey, daha doğrusu düşünme kapasitesine sahip bir şey olduğudur. Düşünme kapasitesine sahip olmak, bir zihin sahibi olmak için hem gerekli, hem de yeterli koşuldur, çünkü eğer bir şey varsa bu şey, düşünme kapasitesine sahipse ya da bilinçli olma kapasitesine sahipse bunun mantıksal sonucu, hiç değilse bir zihnin var olduğudur. Eğer bir şey varsa bu şeyin, düşünme ya da bilinçli olma kapasitesi yoksa o zaman, bu şey bir zihin değildir.
Freud’un bilinç benzetmesi nasıldır?
Freud bilinci buzdağına benzeterek bilinç, bilinçaltı ve bilinçdışı olarak üç katmandan oluşan bir zihin modeli ortaya koymuştur. Buzdağının su yüzeyinden görünen kısmı olan bilinç kişinin bilincinde olduğu, yani farkındalık eşiğinin üstünde kalan her türlü düşünce ve algılardır. Bilinçaltı, buzdağında su seviyesinin hemen altıdır ve kişinin o an bilincinde olmasa da hemen bilince taşıyabileceği anıları ve dünyaya ilişkin bilgileridir. Bilinçdışıysa buzdağının suyun altında geri kalan kısmıdır ve kişinin bilincinde ya da farkında olmadığı korkular, cinsel ve saldırgan dürtüler, mantık dışı istekler, arzular, utanç verici deneyimleri barındırır.
Zihinsellik kavramımızın çeşitliliği ne demektir?
Zihinsellik kavramımızın çeşitliliği, bir bütünlük göstermemesi, zihinsel olarak, sınıflandırdığımız şeylerin ve durumların da yekpare bir sınıf oluşturmak yerine değişik, farklı yapıda olmaları demektir.
Standart olarak, kaç zihinsel olgu sınıfı olduğu kabul edilir?
Standart olarak, iki genel zihinsel olgu sınıfı olduğu kabul edilir: Acı, ağrı ya da renk ve dokunma algısı gibi duyumsal veya algılanmış nitelikler (qualia) ve inançlar, arzular, niyetler gibi yönelimsel durumlar. Duyumsal ya da niteliksel durumlar, doğrudan erişim, kişiye özel olma gibi, zihinselliğin epistemolojik ölçütünü karşılayan durumlara örnek oluştururken yönelimsel durumlar, yönelimsellik ölçütünü karşılayan zihinsel durumların örneklerini içerir.
Uzamsallık ne demektir?
Uzamsallık, özsel olarak maddeye, uzamsal olmamak da özsel olarak zihne ilişkin bir niteliktir.
-
AÖF Sınavları İçin Ders Çalışma Taktikleri Nelerdir?
date_range 7 Gün önce comment 11 visibility 17732
-
2024-2025 Öğretim Yılı Güz Dönemi Kayıt Yenileme Duyurusu
date_range 7 Ekim 2024 Pazartesi comment 1 visibility 1145
-
2024-2025 YKS Ek Yerleştirme İle Yerleşen Adayların Çevrimiçi (Online) Başvuru ve Kayıt Duyurusu
date_range 24 Eylül 2024 Salı comment 1 visibility 605
-
Çıkmış Soruları Gönder Para Kazan!
date_range 10 Eylül 2024 Salı comment 5 visibility 2736
-
2023-2024 Öğretim Yılı Yaz Okulu Sınavı Sonuçları Açıklandı!
date_range 27 Ağustos 2024 Salı comment 0 visibility 899
-
Başarı notu nedir, nasıl hesaplanıyor? Görüntüleme : 25563
-
Bütünleme sınavı neden yapılmamaktadır? Görüntüleme : 14499
-
Akademik durum neyi ifade ediyor? Görüntüleme : 12505
-
Harf notlarının anlamları nedir? Görüntüleme : 12494
-
Akademik yetersizlik uyarısı ne anlama gelmektedir? Görüntüleme : 10421