Ortaçağ Felsefesi 1 Dersi 7. Ünite Sorularla Öğrenelim

Guillelmus De Ockham Ve Nicolaus Cusanus

1. Soru

Ockham’a göre ilahi sıfatlar iki farklı anlamda değerlendirilir bunları açıklayınız?

Cevap

Öncelikle ilahi sıfatlar ilahi yetkinliğin bizzat kendisidir ve bundan dolayı da Tanrı’dan bütünüyle ayrılamaz bir yapı ortaya koymaktadır. İlahi sıfatların Tanrı’da olduğunu söylemek doğru olmaz, bunlar Tanrı’nın kendisidir. Bir diğer anlamıyla ilahi sıfatlar Tanrı’ya yüklemlenebilen yüklemler ve imlerdir.


2. Soru

Ockham’a göre doğal bilgi nasıl oluşur?

Cevap

Doğal bilginin oluşması için iki kanal bulunmaktadır. Bunlardan ilki fiziksel yani duyulanabilir nesnelerin sezgisi (veya algısı)dır. İkincisi ise psikolojik etkinliğin sezgisi (veya algısı)dır.


3. Soru

Ockham’a göre “Her kuğu beyazdır” önermesindeki ”kuğu” ve “beyaz” terimlerine ne ad verilir kısaca açıklayınız?

Cevap

“kuğu” ve “beyaz” kelimeleri doğal veya uzamsal şekilde belli bir nesneyi işaret etmektedir. Bundan dolayı bu tür kelimelere kategorematik terimler denir. Bunlara aynı zamanda önermenin maddi özellikleri de denir.


4. Soru

Ockham’a göre “Tanrı vardır” önermesi nasıl kanıtlanır?

Cevap

Bu önerme fizik dünyada yaşayan bir insan için açık bir önerme değildir. Gene de Ockham Tanrı’nın kendisine ve diğerlerine yüklenebilir bazı ortak kavramlar sayesinde bizim tarafımızdan algılanabileceğini kabul etmektedir. Tanrı herkes tarafından en yüce bilgelik olarak adlandırılmaktadır.


5. Soru

Ockham’a göre sezgisel bilgi nedir?

Cevap

Duyulanabilir nesnelerin duyular aracılığıyla tecrübe edilmesiyle ortaya çıkan bilgidir. Bu bilginin ortaya çıkmasına başlangıçlık eden durum duyu sezgisi veya algıdır, bunların ardından aynı nesneye ilişkin olarak zihinsel sezgi gelir.


6. Soru

Ockham’a göre insan aklı Tanrı’yı algılayabilir mi?

Cevap

İnsan aklının Tanrı’yı algılayabilmesi oldukça güçtür, Tanrı soyut bir kavramdır. Tanrı’nın maddi bir nesne olmamasından dolayı algılanabilmesinden bahsedilemez.


7. Soru

Ockham, dil kavramını nasıl tanımlamıştır?

Cevap

Dil denilen şey, kavramlara dayanan ve insanlar arasındaki uzlaşıma dayalı imlerden oluşan bir sistemdir. Dilin ortaya çıkmasında her hangi bir yapaylık söz konusu değildir. Zihin ile nesne arasındaki doğal ilişki sonucu ortaya çıkar.


8. Soru

‘’Ockham’ın Usturası’’ ilkesindeki ‘’ustura’’ sözcüğü neyi ifade eder?

Cevap

Bu ilkede bir kavramla ilgili yalın açıklamanın tercih edildiği vurgulanmaktadır. Gereksiz unsurların ayıklanması, elenmesi anlayışına dayandığı için yöntem ‘’ustura’’ benzetmesi ile anılmıştır.


9. Soru

Ockham’ın ilahi öz kavramıyla anlatmaya çalıştığı şey nedir?

Cevap

Tanrı’nın özü değildir ancak O’nunla ilgili insandaki zihinsel temsilleri içerdiğini düşünmektedir. Bu temsiller elbette doğrudan doğruya Tanrı’dan hareketle elde edilen kavramlar olmadıklarından, bunların ilahi özü yeterince yansıtmadıkları açıktır.


10. Soru

Tanrı’nın etkileyici neden olması Ockham’a göre mümkün müdür?

Cevap

Daha önceki filozoflardan farklı olarak Ockham, Tanrı’yı etkileyici bir neden olarak görmez. Bu durum ilgi çekici bir noktadır. İnsan aklının Tanrı’yı bir etkileyici ilk neden olarak kavraması ve üstelik bunu kanıtlaması neredeyse olanaksızdır.


11. Soru

Ockham, polemik ve politik yazılarını hangi yıllar arasında nerede kaleme almıştır?

Cevap

1330-1347 yılları arasında kaldığı Münih’de kaleme almıştır.


12. Soru

Ockham hangi hastalıktan hangi tarihte ölmüştür?

Cevap

Büyük olasılıkla veba hastalığından, 10 Nisan 1347 tarihinde ölmüştür.


13. Soru

‘’Expositio Super Librum Pradicamentum ‘’ ne anlama gelir?

Cevap

Yüklemler kitabı üzerine açıklama anlamına gelir.


14. Soru

Ockham’ın imparatora söylediği iddia edilen meşhur sözü nedir?

Cevap

Ey imparator, sen beni kılıcınla savun; ben de seni kalemimle savunayım.


15. Soru

Ockham, felsefi ve ilahiyat eserlerini hangi yıllar arasında nerede ve neden kaleme almıştır?

Cevap

1317-1323 yılları arasında Oxford’da ve kendisine yönelik suçlamaları cevaplamak için 1324-1328 yılları arasında Avingon’da kaleme almıştır.


16. Soru

1323 yılında Lutterel isimli kişinin, Ockham’a etkisi nasıl olmuştur?

Cevap

Elinde Ockham’ın 56 sapkın tezinin yazılı olduğu dosyayı Papaya teslim etmiştir. Ockham’ı sapkınlıkla suçlamıştır. Kendisini savunmak için Papanın bulunduğu Avingon’a giden Ockham’ın 51 tezi sansüre uğradı, fakat bunlardan hiçbiri resmi olarak hüküm giymedi.


17. Soru

Ockham’ın mantık yapıtlarında hangi konulardan bahsedilmektedir?

Cevap

Aristotales’in kategorileri, yani töz ve dokuz ilinek üzerine tartışmalar ve yorumlar yer almaktadır.


18. Soru

Ockham,hangi üniversitede hangi kürsünün sahibi olmuştur?

Cevap

Ockham’ın hayatındaki en ilginç noktalardan biri, hiçbir üniversitede hiçbir kürsüye sahip olmamış olmasıdır.


19. Soru

Ockham’ın usturası ilkesini açıklayınız?

Cevap

Bu ilkeye, açıklamadaki yalınlık ilkesi diyebiliriz. Zorunlu kalmadıkça şeylerin sayısında bir artışa gitmemek en doğrusudur. Daha az şey kullanarak da yapılabilecek bir açıklamayı, lüzumsuz yere daha fazla şey kullanarak yapmak boşuna bir iştir ve zaman israfına yol açacaktır.


20. Soru

Ockham’a göre, “İnsan bir türdür” ifadesindeki “insan” kelimesi neyi ifade eder?

Cevap

Buradaki insan kelimesi basitçe kavramı işaret etmektedir. Bu da yalın suppositio olarak adlandırılır.


21. Soru

Ockham Tanrıyı kendisinden önceki düşünürlerden farklı olarak “koruyucu” olarak görmüştür. Önceki düşünürlerin Tanrı görüşü nedir?

Cevap

Ockham’dan önceki düşünürler Tanrı’yı evrendeki ilk neden olarak görüyorlardı. Buna aynı zamanda etkileyici neden de denilebilir.


22. Soru

Ockham’a göre, “İnsan koşuyor” ifadesindeki “insan” kelimesi nasıl bir terimdir?

Cevap

İnsan kelimesi burada, belli bir bireysel insanın yerine durmaktadır. Bu da, kişisel suppositio örneğidir.


23. Soru

Ockham’ın Tanrı’nın etkileyici neden olmasıyla ilgili görüşüne benzer görüşü kim ortaya koymuştur?

Cevap

Thomas Aquinas ortaya koymuştur.


24. Soru

Ockham’ın usturasının özellikle daha sonraki dönemlerde hangi felsefi akımı etkilediği söylenir?

Cevap

Özellikle ada felsefesi üzerinde derin etkilerinden bahsedilir.


25. Soru

Ockham, ilahiyata yönelik eleştirileri nasıl bulur?

Cevap

Nesnel eleştiriler olduğunu söyler. İlahi eleştiriler, ilahi gerçekliği işaret ediyor olmaları yönünden nesneldirler.


26. Soru

Ockham, Duns Scotus’u Tanrı anlayışı konusunda neden eleştirmiştir?

Cevap

Ockham’a göre Duns Scotus’ un yapmaya çalıştığı şey, bir kanıtlama ortaya koyarken geriye doğru gitmektir. Bu geriye doğru gidiş, belli bir dizinin birbirini takip etmesinden başka bir şey değildir. Bununla birlikte, bütün bu dizinin içinde yer alan bireyselliklerin hepsinin nedeni olarak düşünülen etkileyici neden bu nedenin dışındadır.


27. Soru

Ockham’ın Tümeller yaklaşımına ne ad verilir, bu yaklaşım neyi açıklamaktadır?

Cevap

Ockham’ın Tümeller yaklaşımına Adcılık (nominalizm) adı verilir. Buna göre cinsler ve türler zihnin dışında bulunmamaktadır. Onlar sadece zihindedir çünkü onlar zihin tarafından şekillendirilmiş kavramlardır. Tümeller, adlar veya terimlerle özdeştirler.


28. Soru

Var olmayan bir şeyin bilgisinden Ockham’a göre bahsedilebilir mi?

Cevap

Var olmayan bir şeyin bilgisinden bahsedebiliriz, bu sezgisel bilgidir. Tanrı her şeye gücü yeten bir varoluş olduğundan, Ockham’a göre gökyüzünde hiçbir zaman var olmamış bir yıldızın görüntüsünü bize ulaştırabilir. Biz de onu aslında var olmadığı halde görüyormuşçasına sezgisel bilgimizin nesnesi haline getirebiliriz.


29. Soru

Ockham, yalın açıklamaları neden yeğlememiz gerektiğini söyler?

Cevap

Yalın açıklamalar, sahte açıklamaların önünü kesmekte ve açıklamaya gerçekten katkı sağlama yeteneği olmayan unsurları eleme yolunu tercih etmektedir.


30. Soru

Suppositio ne anlama gelir?

Cevap

Sadece bir önerme içinde kullanıldığında bir terime ait olan özellik anlamına gelir. Terim insan yerine kullanılabileceği gibi ne tür ne de akıllı bir canlı yerine geçmeyebilir bu durumda maddi suppositiodan bahsedilir.


31. Soru

Ockham’a göre terimler kaça ayrılır?

Cevap

Terimler iki ana kısımda değerlendirilmektedir. Bunlar kategorematik terimler ve sünkategorematik terimlerdir.


32. Soru

Ockham’a göre insanda akılsal ruh var mıdır?

Cevap

İnsanda akılsal ruhun var olduğunu veya varsa bunun etkin bir neden tarafından üretildiğini kanıtlayamayız.


33. Soru

Ockham’a göre, Tanrının koruyucu olma durumunu açıklayınız?

Cevap

Bir şey üretildikten sonra o şeyin üreticisinin varoluşu devam etmek zorunda değildir. Buna karşılık, herhangi bir şey korunma gereksinimi duyuyorsa, o zaman onun koruyucusunun her an işbaşında olması gerekmektedir. Bu şeyi koruyan şey de başka bir şey tarafından korunuyor olabilir ancak bu durum sonsuzca bir şekilde geriye gidemez; o halde kendisi korunmayan bir ilk koruyucunun olması kaçınılmazdır. Bu da Tanrı’dan başkası değildir.


34. Soru

Ockham’a göre,insanların uymaları gereken en yüksek ahlak kuralları nelerdir, açıklayınız.

Cevap

Ockham’a göre, dünyadaki her şey, elbette Tanrı’nın iradesine uygun bir şekilde yaratılmıştır. Başka bir deyişle, Tanrı her şeyi, tam da öyle olmalarını isteyerek yaratmıştır. Tanrı’da biriken Bilgelik, Sevgi, iktidar ve Merhamet gibi kavramlar, bütün insanların uyması gereken kuralların tümünü içeren en yüksek ahlak kuralı olarak karşımıza çıkmaktadır.


35. Soru

Ockham’ın ahlak anlayışında yasadan bahsedebilir miyiz?

Cevap

Herhangi bir ilahi yasadan bahsedilemez. Yasalara bağlı kalmadan ahlaklı olmayı emretmektedir Tanrı. Olumsallık aracılığıyla insanlara ahlak kurallarını Tanrı yüklemektedir. Sadece insanların iyiye yönelmelerini ister.


36. Soru

‘’Bir baltanın bir ağacı kesmesi’’ Ockham tarafından nasıl açıklanır?

Cevap

Bir baltanın bir ağacı kesmesi, onun kendine ilişkin işlevini yerine getirmesi; dolayısıyla da iyi bir şey yapması anlamına gelmektedir. Benzer biçimde, fizik dünyadaki var olanların hepsi birden Tanrı’nın iradesine uygun bir şekilde var olduklarından onların hepsi birden hem iyidir hem de iyiyi arzulamaktadır.


37. Soru

Ockham’a göre Ahlak nasıl tanımlanır?

Cevap

Aklın ve başka zihinsel koşulların dikte etmesi sonucunda belirlenen iradenin gücüne uygun düşen insani eylem biçimine Ahlak denir.


38. Soru

Ockham’a göre Ahlaklı davranmanın temel amacı nedir?

Cevap

Temel amaç iyiliktir. Her hangi bir şeyin olması gerektiği gibi olmasına iyilik denir. Olması gerekeni belirleyen şey ise iradedir.


39. Soru

Ockham’a göre insanın varoluşsal zorunluluğu nedir?

Cevap

Ahlak kurallarına koşul öne sürmeksizin inanmak başka bir deyişle kurallara itaat etmek insanın varoluşsal zorunluluğudur.


40. Soru

Ahlak kurallarını mutlak anlamda değişmez kurallar olarak algılamak hangi koşullarda mümkün olur?

Cevap

Onların sadece Tanrı’nın iradesine bağlı olarak olumsallık taşıyan içerikler olduklarını unutmamamız karşılığında mümkündür.


41. Soru

Ockham’a göre Tanrı’nın iradesini nasıl cisimleştiririz?

Cevap

İnsanın iyiye yönelmesi, iyiyi amaçlaması, kötüden kaçınma eğilimi Tanrı’nın iradesini cisimleştirmek anlamına gelir.


42. Soru

Nicolaus Cusanus, on beşinci yüzyılın en parlak düşünürü olmasının yanı sıra hangi sıfatlarla anlatılabilir?

Cevap

Kilise devlet adamı, matematikçi, kanun yapıcı ve diplomat olarak da öne çıkan bir isimdir. Bu yüzden pek çok farklı alanda çok sayıda yapıt ortaya çıkarmıştır.


43. Soru

Nicolaus Cusanus’un en önemli ilahiyat metni nedir?

Cevap

“De Visione Dei” dilimizdeki karşılığı, ‘’Tanrı’nın görünüşü hakkında’’dır.


44. Soru

Nicolaus Cusanus, İstanbul’daki görevinden dönüş yolculuğunda içine doğan bir düşünceden hareketle hangi yapıtını kaleme almıştır, yapıtın konusundan bahsediniz?

Cevap

Cusanus’un en ünlü yapıtı olan “De Docta Ignorantia” yapıtını kaleme almıştır. Dilimize, “öğrenilmiş cehalet hakkında” şeklinde çevrilebilir. Bu yapıtında, cehaletin en büyük erdem olduğundan bahsetmektedir.


45. Soru

Nicolaus Cusanus,hangi yıl dünyaya gelmiştir,O’nunla ilgili tanımlamalar nelerdir?

Cevap

1401 yılında dünyaya gelmiştir. O’na ortaçağın son filozofu diyen de vardır, adcılık ile yeni platonculuğu o güne kadar denenmemiş bir tarzda birbirine bağlayan, kaynaştıran bir dahi olduğunu söyleyen de vardır.


46. Soru

Nicolaus Cusanus nerede dünyaya gelmiştir, hangi üniversitelerde öğrenim görmüştür?

Cevap

Almanya’nın Kues şehrinde dünyaya gelmiştir. Heidelberg, Köln ve Padua üniversitelerine gitmiştir.


47. Soru

Nicolaus Cusasus, dinsel anlamda hangi görevlerde bulunmuştur?

Cevap

İlk olarak 1426 yılında rahip olarak atanmıştır. Papalık için pek çok görev üstlenmiştir. Kısa süreliğine İstanbul’da bulunmuş, kiliselerin birleşmesi için çaba harcamıştır.1450 yılında Kardinal seçilmiştir. Brixen’e piskopos tayin edildi.


48. Soru

Nicolaus Cusanus hangi yıl ölmüştür, mezarı nerede bulunmaktadır?

Cevap

1464 yılında ölmüştür. Mezarı Vinceli’deki Aziz Pietro Kilisesinde olmakla birlikte cesedi kayıptır. Kalbinin kendi isteği ile çıkartılarak Kues’de gömüldüğü iddia edilmektedir.


49. Soru

Nicolaus Cusanus hangi dilleri bilmekteydi?

Cevap

Latince, Yunanca, İbranice dillerini biliyordu.


50. Soru

Eğitim sonucunda elde edilen cehaletin en büyük erdem olduğunu hangi düşünür,hangi yapıtında ileri sürmüştür?

Cevap

Nicolaus Cusanus adlı düşünür, “De Docta Ignonantra” (öğrenilmiş cehalet hakkında) adlı yapıtında ileri sürmüştür.


51. Soru

Nicolaus Cusanus kimlerin yapıtlarını okumuştur?

Cevap

Augustinus, Proklos, Dionysios, İbn Sina, Meister Eckhart yapıtlarını okumuştur.


52. Soru

Nicolaus Cusanus’un en önemli yapıtları nelerdir?

Cevap

Nicolaus Cusanus ‘un iki önemli yapıtı vardır; bunlardan ilki Katolikliğin uyumu hakkında ( De Concordanta Catholica) diğeri ise; Öğrenilmiş Cehalet hakkında(De Docta Ignorantia )dır.


53. Soru

Nicolaus Cusanus Tanrı’yı nasıl tanımlamıştır?

Cevap

Tanrı karşıtların çakışmasından başka bir şey değildir. Cusanus’a göre “öğretilmiş cehalet” sessiz kalmayı tercih etmektedir. O’nun hakkında, en azından bir yaratıcı olarak olumlu (pozitif) bir şeyler bilmemiz gerektiğini düşünmektedir.


54. Soru

Cusanus yapıtında, Aristotales’den nasıl bahseder?

Cevap

Aristotales’in ‘’İlk felsefe ‘’ olarak çevrilebilecek ‘’Prote philosophia’’ yapıtında, doğanın sırlarını açığa çıkarmaya çalışmasını, bir baykuşun güneşe bakmaya çalışmasına benzetmektedir.


55. Soru

Nicolaus Cusanus’a göre evrende sadece İsa’da söz konusu olan durum nedir?

Cevap

Cusanus için her bireysel şey az ya da çok evrenin bir büzülmesi olarak anlaşılabilir. Bu büzülmeler çeşitli varoluş katmanları oluştururlar ve bu katmanlar arasından en yetkin olanı da insandır. İnsan mutlak sınırsızla birleşecek kadar yukarı çıkabilseydi en yetkin tamlığa ulaşmış olurdu. Evrende sadece İsa’da söz konusu olan bu duruma yetkin tamlık denir.


56. Soru

Nicolaus Cusanus insan kavramını nasıl tanımlamıştır?

Cevap

İnsan gibi sınırlı varlıkların bir başlangıçları ve bir de sonları vardır. Bu tarz varlıklar kendi varoluşlarını başka bir varlığa borçludurlar. Başlangıç olabilecek varlık sınırsız olmalıdır çünkü sınırlı olması durumunda onun için de bir başlangıç düşünmek gerekir.


57. Soru

Nicolaus Cusanus, insana neden mikrocosmos demiştir?

Cevap

İnsanın en önemli özelliği, aynı anda hem maddeyi, hem organik ve hayvani hayatı, hem de akılsallığı kendinde barındırabilmesidir. Bundan dolayı Cusanus’a göre insana mikrokosmos demek doğru olacaktır.


58. Soru

Nicolaus Copernicus, Giordano Bruno ve Galileo Galilei gibi önemli astronomlar, Nicolaus Cusanus’un hangi düşüncesinden ilham almışlardır?

Cevap

Cusanus’a göre, evrende mükemmel denebilecek bir daire olmadığından evrenin bir merkezinden söz edemeyiz. Böylelikle Cusanus, belki de gezegenlerin eliptik yörüngeleri olduğuna dair düşüncenin babası sayılabilir. Dünya, diğer gök cisimleri gibi hareket etmekte ve hareketi de öteki hareketlere göre saptanmaktadır.


59. Soru

Nicolaus Cusanus’a göre,Evren’in bilgisinin parçalı olması ne anlama gelmektedir?

Cevap

İnsan, pek çok farklı nokta ve zamandan gerçekliğe bakarak elde ettiği bakış açılarını bir araya getirmektedir. Bununla birlikte, ortaya çıkan şey hakikatin bütünü değil; fakat sadece bir fikir oluşturma eylemidir. Hakikatin yakın bilgisine razı olmalı ve asla mutlak ve bütünlüklü bilgiyi beklentilerimiz içine koymamalıyız.


60. Soru

Nicolaus Cusanus’un hangi düşüncesi, Aristotalesçi çelişmezlik ilkesinin ve Aristotalesçi evren anlayışının baştan aşağıya reddedilmesi anlamına gelir?

Cevap

Cusanus’un, evrende çelişkilerin birliğinden kaynaklanan bir uyum olduğunu dile getirmesi düşüncesi Aristotalesçi düşünceye ters düşer. Aristotelesçi evren, merkezinde dünyanın bulunduğu sınırlı bir küreden ibarettir. Kürenin çevresinde sabit yıldızlar alemi yer almaktadır. Dünya merkezde sabit biçimde durur ve diğer küreler onun etrafında dairesel bir hareket ortaya koyarlar.


61. Soru

Nicolaus Cusanus’a göre insanın ilk iş olarak neyi bilmesi gerekir?

Cevap

Cusanus’a göre insan ilk iş olarak cehaletini bilmelidir. Sıranın bilmediğimizi bilmeye geldiğini düşünmektedir. Şayet cehaletimize ait bilgiyi bütünüyle elde edebilirsek, o zaman öğrenilmiş cehalet denilen duruma yükselebiliriz demektedir.


62. Soru

Bağlayıcı ilahiyat ne demektir?

Cevap

Nicolaus Cusanus tarafından öne sürülen, diğer ilahiyatçılardan farklı olarak tanımlanan bir kavramdır. Zihnin gücü sayesinde ortaya çıkan ve karşıtların çakışması anlamında biçimlenen birleştirici ilahiyattır.


63. Soru

Ortaçağ filozofları genel olarak insanı nasıl tanımlarlar?

Cevap

İnsan neredeyse bütün Ortaçağ Filozofları tarafından maddi olanla tinsel olan arasındaki ilgiyi kuran bir canlı olarak anlaşılmıştır.


64. Soru

Nicolaus Cusanus’a göre negatif ilahiyatın yaptığı şey nedir?

Cevap

Negatif ilahiyatın yaptığı şey, cisimsellik, duyulama, imgelem, iyilik, merhamet gibi bütün sınırlı ve insani yüklemleri ortadan kaldırmaktır. Bununla birlikte bunların hepsinin çekip çıkartıldığı yerde Tanrı’nın da “değillendiğini” göz ardı etmemek gerekir.


65. Soru

Nicolaus Cusanus’a göre akıl ve hakikat arasındaki ilişki nasıl açıklanır?

Cevap

Akıl ve hakikat arasındaki ilişki, çok kenarlı cisim ile daire arasındaki ilişkiye benzer. Kenarlıya ne kadar çok kenar eklersek ekleyelim o hiçbir zaman daire ile özdeş hale gelmeyecektir. Aynı bunun gibi, aklımız da hakikate ne kadar yaklaşmaya çalışırsa çalışsın hiçbir zaman onunla çakışacak bir düzeye yükselemeyecektir.


66. Soru

Nicolaus Cusanus’a göre tüm canlılar arasında insanın özelliği nedir?

Cevap

Tüm canlılar içinde yalnızca insan Tanrı ile yakınlaşabilir. Böylece insan hem bir küçük evren, hem de Tanrı’nın bir tür imgesi olmaktadır. Bu özellikleriyle melekler ve doğa varlıkları arasında bir yerde durur ve bu konumuyla da biricik bir nitelik sergiler.


67. Soru

Nicolaus Cusanus’a göre insanın nihai amacı nedir?

Cevap

İnsanın nihai amacı Tanrı’yı tanımaktır. Tanrı’yı tanımak ise İsa’nın vahyi aracılığıyla gerçekleşmektedir.


68. Soru

Cusanus’un Sokrates ile ilgili görüşü nedir?

Cevap

Cusanus yapıtında, Sokrates’in bilgeliğini ön plana çıkarmaktadır. O’na göre Sokrates, bilgisizliği hakkındaki bilgisinden başka hiçbir şey bilmemektedir.


69. Soru

Johannes Kepler’in Cusanus ile ilgili itirafı nedir?

Cevap

Cusanus, hareket ile mekân arasında, izleyen açısından göreli bir ilişki bulunduğunu söyler. Aynı zamanda, evrende mükemmel bir daire bulunmadığını, bu sebepten dolayı da evrenin merkezinden söz edilemeyeceğini ifade eder. Kepler, ilk yapıtında Cusanus’un kendisine ilahi bir şekilde ilham verdiğini dile getirmiştir.


70. Soru

Çelişmezlik ilkesini anlatınız?

Cevap

Bu ilkeye göre birbiriyle çelişik olan iki ayrı şey aynı anda doğru olamaz. Bununla birlikte bu ilke, Tanrı’yı kavramak için kullanıldığında işe yaramaz bir durum sergilemektedir. Zira bu ilke Tanrı’nın bazı sıfatlarını onaylarken bazılarını reddetmektedir. Böylelikle Tanrı, birliği içinde kavranılamaz bir varlık olarak kalmaktadır.


71. Soru

Ockham’ın en önemli mantık yapıtları nelerdir?

Cevap

Expositio Super Librum Porphyrii(Porphyrios’un KitabıÜzerine Açıklama), Expositio Super Librum Praedicamentorum (Yüklemler KitabıÜzerine Açıklama - Bu kitapta Aristoteles’in Kategorileri, yani töz ve dokuz ilinek üzerine tartışmalar ve yorumlar yer almaktadır), Summa Totius Logicae (Bütün Mantığın Summası- Bu yapıtında Ockham terimler, önermeler ve argümanlar hakkında çeşitli görüş ve tezlerini kaleme almaktadır), Compendium Logicae (Mantık Hakkında Özlü Bilgiler Kitabı).


72. Soru

Duns Scotus’un Tanrı Kanıtlamasındaki üç temel özellik nelerdir?

Cevap

Bu özellikler 1) Bir ilk etkin neden; 2) Bir nihai neden ve 3) mükemmel özellikleri olan bir doğa. Elbette bu özelliklerin her birinin kendi içinde Tanrı’nın sıfatlarından olan ilahi sonsuzluk ile evrende sadece tek bir Tanrı’nın olduğuna ilişkin alt kanıtlamalar da bulunmaktadır.


73. Soru

Ockham’un , Fizik Üzerine Sorular başlıklı eserinde ele alınan konu nedir?

Cevap

Ockham, Fizik Üzerine Sorular (Quaestiones in Libros Physicorum) başlıklı eserinde Tanrı’nın bir koruyucu olmasıdurumunu açıklıkla ortaya koymaktadır. Ona göre, herhangi birinin Tanrı’nın şeylerin üreticisi (yaratıcısı) olduğunu göstermesi şüphe götürür bir şeydir. Buna karşılık, Tanrı’nın varoluşu, şeylerin varoluşlarının korunması durumunda daha açık bir şekilde ortaya çıkmaktadır. Ockham bunun nedeninin, bir şey üretildikten sonra o şeyin üreticisinin varoluşunu devam ettirmek zorunda olmayışına bağlamaktadır. Buna karşılık, herhangi bir şey korunma gereksinimi duyuyorsa, o zaman onun koruyucusunun her an işbaşında olması gerekmektedir. Bu şeyi koruyan şey de başka bir şey tarafından korunuyor olabilir. Bununla birlikte, Ockham’a göre, bu durum sonsuzca bir şekilde geriye gidemez; o halde kendisi korunmayan bir ilk koruyucunun olması kaçınılmazdır ve bu da Tanrı’dan başkası değildir.


74. Soru

Ockham ilahi sıfatları nasıl değerlendirir?

Cevap

Ockham’a göre, ilahi sıfatları iki farklı anlamda değerlendirmek mümkündür. Buna göre, ilkin, ilahi sıfatlar ilahi yetkinliğin bizzat kendisidir ve bundan dolayıda Tanrı’dan bütünüyle ayrılamaz bir yapı ortaya koymaktadırlar. Bu ilk anlamıyla ilahi sıfatların Tanrı’da olduklarını söylemek doğru olmaz. Ockham’a göre bunlar Tanrı’nın kendisidir. Bir diğer anlamıyla ilahi sıfatlar Tanrı’ya yüklemlenebilen yüklemler ve imlerdir. Bu durumlarıyla ilahi sıfatların kavramlar olarak düşünülmesi ve bizzat kendilerini yetkinleştiren özellikler olduklarını söylemek daha doğru olacaktır.


75. Soru

Ockham, ikinci türden ilahi sıfatları kaç farklı kategoride değerlendirmiştir? Bunlar nelerdir?

Cevap

Ockham, bu ikinci türden ilahi sıfatların da gene üç farklı kategoride değerlendirilebileceklerini düşünmektedir. Bu sıfatların bazıları (1) ilahi özü mutlak bir şekilde ve olumlu olarak imlemektedir. Bu gruptaki sıfatlara “akıl” ve “irade” örnek verilebilir. Öteki kategori (2) altında anılan sıfatlar sadece ilahi özü değil; fakat aynı zamanda başka bir şeyi çağrıştırmaktadır. Bu türden sıfatlara örnek olarak “Yaratan” veya “Yaratıcı” verilebilir. Son olarak (3) olumsuzluk ifade eden sıfatlar gelmektedir. Bunlar, her ne kadar şeklen olumsuz iseler de anlamca olumlu bir özellik göstermektedirler. Bu türden sıfatlara örnek olarak da “ölümsüz” ve bozulmaz” verilebilir. Ockham’a göre bu sıfatların hepsi, birer kavram olmaları itibarıyla birbirlerinden ayrıdır. Bu sıfatlar bizim Tanrı hakkında konuşmamıza yardımcı olmaktadır ve hepsi de ilahi özü işaret etmektedir.


76. Soru

Ockham' a göre bilgi kaça ayrılır? Bunlar nelerdir?

Cevap

Ona göre bilgi ikiye ayrılmaktadır: Bileşik bilgi ve bileşik olmayan bilgi. Bileşik olmayan bilgiye örnek olarak “Sokrates”, “insan” veya “beyaz” verilebilir. Bileşik bilgiye örnek olarak da “Sokrates beyaz bir insandır” ifadesinde olduğu gibi terimlerden oluşan bir önerme verilebilir. O halde bileşik bilgi, bir önermenin bilgisidir.


77. Soru

Ockham’a göre bileşik olmayan bilgi kendi içinde kaça ayrılır? Bunlar nelerdir?

Cevap

Ockham’a göre bileşik olmayan bilgi kendi içinde ikiye ayrılır: 1. Sezgisel Bilgi; 2. Soyutlayıcı Bilgi


78. Soru

Ockham’a göre herhangi bir şeyin sezgisel bilgisi nedir?

Cevap

Ockham’a göre herhangi bir şeyin sezgisel bilgisi, o şeyin varolup olmadığına ilişkin bilgi verir. Öyle ki, eğer o şey varsa, o zaman aklımız hemen o şeyin varolduğuna dair bir yargıda bulunur ve apaçık bir şekilde o şeyin var olduğunu bilir. işte bu tür somut yargıların garantisi, sezgi tarafından sağlanan kanıttır.


79. Soru

Kategorematik terimler nedir?

Cevap

“Her ku¤u beyazdır” önermesindeki “ku¤u”ve “beyaz” kelimeleri, do¤al veya uzlaşımsal bir şekilde belli bir nesneyi işaret etmektedir. Bundan dolayı bu türden kelimelere kategorematik terimler denir.


80. Soru

Sünkategorematik terimler nedir?

Cevap

Her” ve “-dır” türünden kelimeler ise sadece kategorematik terimlerle ilgileri bağlamında belli bir anlama sahip olabilirler. Bu yüzden bunlara sünkategorematik denir.


81. Soru

Suppositio nedir? Açıklayınız.

Cevap

En basit anlat mıyla suppositio, “sadece bir önerme içinde kullanıldığında bir terime ait olan özellik”tir. “İnsan koşuyor” ifadesinde “insan” terimi belli bir bireyse linsanın yerine durmaktadır ve bu da bir kişisel suppositio (suppositio personalis)örneğidir. Bununla birlikte “insan bir türdür” ifadesinde “insan” terimi basitçe kavramı işaret etmektedir ve bu da yalın suppositio (suppositio simplex) olur.


82. Soru

Ockham’ın ahlak anlayışı nasıldır?

Cevap

Ockham’a göre ahlak, aklın ve başka zihinsel koşulların dikte etmesi sonucunda belirlenen iradenin gücüne uygun düşen insani eylem biçimidir. Bu davranışların,eylem tarzlarının tek amacı “iyilik”tir. İyilik, herhangi bir şeyin olması gerektiği gibi olmasıdır. Demek ki, Ockham’a göre bir “olması gereken” bulunmaktadır. Bu-nu belirleyen de iradenin kendisidir. Bir baltanın bir ağacı kesmesi, onun kendine ilişkin işlevini yerine getirmesi; dolayısıyla da iyi bir şey yapması anlamına gelmektedir. Benzer biçimde, fizik dünyadaki varolanların hepsi birden Tanrı’nın iradesine upuygun bir şekilde varolduklarından (başka türlüsü zaten düşünülemeyecekbir şeydir.) onların hepsi birden hem iyidir hem de iyiyi arzulamaktadır.


83. Soru

Ockham’a göre, insanIn ahlaki yükümlülüğü neye bağlıdır?

Cevap

Ockham’a göre, insanın ahlaki yükümlülüğü Tanrı’nın her şeye yeten gücü ilesınır tanımayan özgürlüğüne bağlıdır. Bu iki sıfat aynı zamanda ahlaklı olmanın enüst kuralıdır (Aspell, 1999: 360-361). Dolayısıyla Tanrı’nın bu özgürlüğü, O’nun herhangi bir ilahi yasaya bağlı olmaksızın insanlara bir ahlaklılık emrettiğini ortaya çıkartır. Tanrı’nın insanlara yüklediği ahlak kuralları olumsaldır. Bu olumsallıkaracılığıyladır ki, Tanrı bu kurallarda istediği zaman dilediği değişikliklere gidebilir. Tanrı’nın bize şu anda iyi olarak görmemizi buyurduğu bir şey, gene O’nun isteği ile bize bir anda kötü görünebilir. Bu bakımdan, kuralları mutlak anlamda de-ğişmez yapılar olarak algılamak, sadece onların Tanrı’nın iradesine bağlı olarakolumsallık taşıyan içerikler olduklarını unutmamamız karşılığında mümkündür.


84. Soru

Nicolaus Cusanus kimdir?

Cevap

Guilelmus de Ockham’ın ölümünden sonra dünya, artık yeni bir dönemin başlamasına hazırlanmaktaydı. Bu hazırlıklar sırasında, Ockham’ın ölümünden yaklaşıkolarak yarım yüzyıl sonra, belki de on beşinci yüzyılın en çarpıcı düşünce insanıolan Nicolaus Cusanus 1401 yılında dünyaya geldi. Bazıları onu ortaçağın son filozofu olarak tanıtırken bazıları da adcılık ile Yeniplatonculuğu o güne kadar denen-memiş bir tarzda birbirine bağlayan, kaynaştıran bir dahi olarak kabul etmektedir.Bazı yazılarda onunla ilgili şu çarpıcı soru da dile getirilmektedir: “Nicolaus Cusa-nus antiklerin sonuncusu muydu, yoksa modernlerin ilki mi?” (Dupre&Hudson,2006: 466). Bu soru, elbette ondaki her iki dönemin uzlaştırıcı ve birleştirici özelliklerini takip etmek adına bir fırsat olarak değerlendirilmelidir.


85. Soru

Nicolaus Cusanus'un en önemli iki yapıtı nelerdir?

Cevap

Nicolaus Cusanus, on beşinci yüzyılın en parlak düşünürü olmakla kalmaz; aynı zamanda Kilise devlet adamı, matematikçi, kanun yapıcı ve diplomat olarak daöne çıkan bir isimdir. Bu yüzden pek çok farklı alanda çok sayıda yapıt ortaya çıkarmış birisidir. Bununla birlikte iki yapıtı her bakımdan öne çıkmaktadır. Erken dönem yapıtlarından birisi olan ve Kilise’nin birliği düşüncesini savunduğu De Con-cordantia Catholica (Katolikliğin Uyumu Hakkında)’da imanın ortaklaşa birliğininKilise’deki bütün yetkenin kaynağı olduğunu ileri sürmekteydi. Böylelikle Papa’nınkişisel yetkesinin Konsül’ün yetkesinden üstün olamayacağını savunmaktaydı.İstanbul’daki görevinden dönüş yolculuğunda içine doğan bir düşünceden hareket ederek kaleme aldığı en ünlü yapıtı De Docta Ignorantia (Öğrenilmiş Cehalet Hakkında)’da eğitim sonucunda elde edilen cehaletin en büyük erdem olduğunu ileri sürmektedir.


86. Soru

Nicolaus Cusanus'un önemli bir ilahiyat metni olarak tanımlanan eseri nedir?

Cevap

De Visione Dei (Tanrı’nın Görünüşü Hakkında) önemli bir ilahiyat metni olarak göze çarpmaktadır.


87. Soru

Cusanus’un bilgi anlayışını en iyi şekilde ortaya çıkaran eseri hangisidir?

Cevap

Cusanus’un bilgi anlayışını en iyi şekilde onun De Docta Ignorantia (ÖğrenilmişCehalet)adlı yapıtından hareketle öğrenmek münkündür.


88. Soru

De Docta Ignorantia adlı eser esas itibarıyla kaç ana kitaptan oluşmuştur? Açıklayınız.

Cevap

De Docta Ignorantia adlı yapıt esas itibarıyla üç ana kitaptan oluşmuştur. Birinci kitap maximum absolutus (Mutlak Sınırsız)veya Tanrı ile ilgilidir. ‹kinci kitap, Sınırsız’ın kendini açması sonucunda ortaya çıkan evreni ele almaktadır.Üçüncü kitap ise daha çok ilahiyat konularına e¤ilmekte ve ‹sa ile ilgili bir sorgulama gerçekleştirmektedir.


89. Soru

Cusanus’un insanı mikrokosmos olarak tanımlamasının nedeni nedir?

Cevap

İnsanın en önemli özelliği, aynı anda hem maddeyi, hem organik ve hayvani hayatı, hem de akılsallığı kendinde barındırabilmesidir. Bundan do-layı Cusanus’a göre insana mikrokosmos demek doğru olacaktır. Bu özelliğindendolayı da herhangi bir insanın Tanrı’ya dönmesi, yaratılışın bizzat kendisinin Tanrı’ya dönmesi anlamına gelecektir. Dolayısıyla insan, evrenin en yetkin bir şekilde yansımasından başka bir şey değildir. İnsan Tanrı’nın imgesinde (imago Dei) yaratılmıştır (Maurer, 1982: 321; Hopkins, 1978: 40). ‹nsanın Tanrı’ya en yakın yaratıl-mış varlık olması, evrendeki yaratılmış canlılar arasında sadece onun Tanrı’ya yakınlaşmasına neden olmaktadır. Cusanus’a göre insanın Tanrı’yı tanıması ne zihin-selleştirme, ne de felsefileştirme vasıtasıyla oluşmaktadır. Yukarıda da dile getirildiği gibi, Cusanus’a göre, insanın aynı zamanda nihai amacı da olan Tanrı’yı tanıması İsa’nın vahyi aracılığıyla gerçekleşmektedir.


90. Soru

Cusanus’un en çarpıcı yargısı nedir?

Cevap

Evrenin bir sınırlayıcı çevresi bulunmadığı için merkezinin de bulunamayacağı yargısıdır.


Güz Dönemi Ara Sınavı
7 Aralık 2024 Cumartesi
v