Çocuk ve Ergen Bakımı Dersi 6. Ünite Özet

Beslenme

Giriş

Bu bölümde çocuk ve ergenlerin beslenmeleri için gerekli temel kavramlar ve sağlıklı bir beslenme için gerekli olan ilkeler tanıtılacaktır.

Beslenme İle İlgili Temel Kavramlar

Beslenme

Beslenme insanın büyümesi gelişmesi, sağlıklı ve üretici olarak yaşaması için gerekli besin ögelerinin, sindirim aracılığı ile vücuda alınması ve kullanılmasıdır. Sadece karın doyurmak değil vücudumuz için gerekli besin ögelerinden yeterince almaktır.

Yeterli ve Dengeli Beslenme

Yaşamın sürdürülebilmesi, sağlığın korunması, büyüme ve gelişimin sağlanabilmesi için kişinin harcadığı enerji ve besin ögesi ihtiyacını bütün besin gruplarından yeterli miktarda ve çeşitte vücuda alınıp kullanılmasıdır.

Yetersiz ve Dengesiz Beslenme

Vücudun enerji ve besin ögesi ihtiyacını bütün besin gruplarından yeterli çeşit ve miktarda vücuda alınmaması durumudur.

Aşırı ve Dengesiz Beslenme

Aşırı ve dengesiz beslenme son yıllarda daha çok görülen bir durumdur. Vücuda ihtiyacından daha fazla besin alınması sonucu besin ögelerinden, protein, karbonhidrat ve yağın vücutta, deri altında yağ şeklinde birikmesidir.

Metabolizma

İnsan vücudunun en küçük yapı birimi hücredir. Hücre içinde devamlı kimyasal değişimler olmaktadır. Yaşamın devam etmesi için hücre içinde oluşan bu değişikliklere metabolizma denir.

Kalori

Beslenme biliminin enerji birimi kaloridir.

Besin

Su ve besin ögelerini oluşturdukları bileşiklere besin denir.

Sindirim

Besin ögelerini sindirim kanalında emilime hazırlayan fiziksel ve kimyasal olaydır.

Besin Ögeleri

Besin yapısında bulunan ve vücutta çeşitli görevleri olan moleküllere besin ögesi denmektedir. İnsan vücudu için gerekli olan besin ögeleri şunlardır:

  • Karbonhidrat
  • Protein
  • Yağ
  • Vitaminler
  • Mineraller
  • Su

Karbonhidratlar
İnsan vücudunda enerji sağlayan besin ögelerindendir. Vücudun en ekonomik enerji kaynağıdır. Yeterli ve dengeli beslenen yetişkinler günlük enerji ihtiyacının %55- 60’ını karbonhidratlardan sağlar. Karbonhidratlar besinlerde 3 şekilde bulunur.

  • Monosakkaritler: Tek yapılı basit şekerlerdir. Glikoz, fruktoz, galaktoz. Glikoz üzüm şekeri, fruktoz meyve şekeridir.
  • Disakkaritler: İki monosakkaritin birleşmesi ile oluşur. Sakkaroz, laktoz ve maltoz. Sakkaroz çay şekeri, maltoz tahıl ve baklagillerde bulunur, laktoz ise süt şekeri olarak bilinir.
  • Polisakkaritler: Monosakkaritlerin birleşmesiyle oluşan büyük moleküllerdir. Nişasta, glikojen, selüloz.

Proteinler
En küçük birimi amino asitler olan bileşiklerdir.

  • Büyüme, gelişme, sağlıklı yaşam ve özellikle zekâ gelişiminde,
  • Hücre yapımı ve çalışmasında,
  • Hücre onarımı ve yenilenmesinde,
  • Bağışıklık sisteminin güçlenmesinde,
  • Yara ve yanıkların iyileşmesinde,
  • Vücudun asit baz dengesinin sağlanmasında,
  • Kan, enzim, hormon, iskelet ve kasların yapısında görev almaktadırlar.

Proteinler iki şekilde incelenmektedir;

  • Birinci Kalite – İyi Kalite Proteinler: Vücutta kullanılabilen yani %91-100 arasında sindirilebilen proteinlerdir. Bunlar hayvansal gıdalarda ( et, süt, süt ürünleri, kümes hayvanları) bulunmaktadır.
  • İkinci Kalite – Düşük Kalite Proteinler: Vücutta %70-90 ölçüde sindirilebilen proteinlerdir. Tahıllar, kuru baklagiller, yağlı tohumlar ve sebze-meyvelerde bulunmaktadır.

Yağlar
Vücuda enerji sağlayan besin ögelerindendir. Az miktarlarla çok enerji üretirler. İki grupta incelenebilir;

  • Bitkisel Yağlar: Doymamış yağ asitlerinden oluşur. Zeytin, ay çiçeği, mısır, pamuk yağı.
  • Hayvansal Yağlar: Doymuş yağ asitlerinden oluşur. Tereyağı, kuyruk yağı.

Yağların Görevleri

  • Besinler ile alınan yağlar, yağda eriyen vitaminlerin ( A, D, E, K ) emilmeleri ve taşınmalarını sağlarlar.
  • Karbonhidratlar gibi vücudun ısı ve enerji kaynağıdır.
  • Damar, sinir ve organların korunmasında yardımcıdır.
  • Vücut yüzeyinde ısı kaybını önler.
  • Yağlar enerji olarak depo edilebilir.
  • Deri yapısının devamlılığı için gerekli olan temel yağ asitlerini sağlar.
  • Bazı hormonların yapı maddesidir.

Vitaminler
Vücutta yapılmayan, dışarıdan alınması zorunlu, metabolizmada kimyasal olayları düzenleyen ve az miktarda alındığında dahi ihtiyacı karşılayan besin ögeleridir. Vitaminler iki şekilde incelenmektedir.

Yağda Eriyen Vitaminler
A-D-E-K vitaminleridir.

  • A Vitamini: Sindirim, solunum, üreme ve görme organlarını koruyan, epitel hücrelerin normal çalışmasını sağlar.
  • D Vitamini: Besinlerde çok az bulunur. D vitamininin vücutta sentez edilebilmesi için güneş ışınları gereklidir.
  • E Vitamini: Günlük tüketilen besinlerde yeterli oranda vardır. Kalp, kaslar ve testisler olmak üzere bütün dokularda bulunur. Üremeye yardımcı ve antioksidandır.
  • K Vitamini: Kanın pıhtılaşmasını sağlayan protrombinin sentezlenmesinde görev alır.

Suda Eriyen Vitaminler

  • B Grubu Vitaminler: Karbonhidrat, yağ ve protein metabolizmasında düzenleyicidirler. B vitamini büyümeyi hızlandırır. Cilt, göz ve sinir dokularının sağlığını korur. Karbonhidrat ve yağların sindirimine yardımcı olur.
  • C Vitamini: Vücuda direnç sağlar, demirin emiliminde görev alır, kansere karşı koruyucudur ve en önemli görevi ise vücudu enfeksiyonlara karşı korur. Yeşil sebzeler, turunçgiller, kuşburnu yüksek oranda C vitamini içerir.

Mineraller
Mineraller yaşamın sağlıklı sürdürülebilmesi için gerekli olan kimyasal elementler ile bu elementlerin organik bileşikleridir. İnsan vücudunda on yedi mineral bulunmaktadır. Bunlar;

  • Kalsiyum
  • Fosfor
  • Demir
  • İyot
  • Flor
  • Magnezyum
  • Sodyum
  • Potasyum
  • Klor
  • Bakır
  • Kobalt
  • Manganez
  • Çinko
  • Kükürt
  • Molibden
  • Selenyum
  • Krom’dur.

Su
İnsan vücudunda en fazla bulunan besin ögesidir. Su, besin ögelerinin taşınmasında, sindiriminde, emiliminde, vücut ısısının kontrolünde, eklemlerin kayganlaşmasında ve metabolizmadaki zararlı maddelerin vücuttan atılmasında görev yapar.

Besin Grupları

Her insanın besin ögesi ve enerji gereksinimi birbirinden farklıdır. Beslenme, insan vücudunun ihtiyacı olan besin ögesi ve enerji miktarını besinlerden karşılanmasıdır. Ortak özelliklerine göre, besinler şu şekilde sınıflandırılmaktadır;

  • Et, Yumurta, Kuru baklagiller ve Yağlı Tohumlar
  • Süt ve Süt Ürünleri
  • Sebze ve Meyveler
  • Tahıllar

Et, Yumurta, Kuru Baklagiller ve Yağlı Tohumlar
En zengin protein kaynakları bu grupta yer alır. Yüksek iyi kaliteli protein kaynağı etlerdir. Balık eti, proteinin yanı sıra A,D vitaminleri ve iyot bakımından zengindir.

Kuru baklagiller ise protein değerinin yüksek olması ile birlikte, B grubu vitamini, E vitamini, potasyum, magnezyum, demir ve çinko içerir.

Süt ve Süt Ürünleri
Kalsiyum, protein, A vitamini, riboflavin ve fosfor kaynağıdırlar. Süt, peynir çeşitleri, tereyağı, kaymak ve dondurma gibi besinler bu grupta yer alır.

Sebze ve Meyveler
Çoğunlukla vücudun A ve C vitaminleri, potasyum, magnezyum ihtiyacını karşılarlar.

Tahıllar
Tahıl, buğday, mısır, arpa, pirinç ve yulaf gibi bitkilerin, hücrelerden oluşan taneleridir. Toplumda en fazla tüketilen besin grubudur. Vücudun enerji kaynaklarıdır. Karbonhidrat yönünden zengindir. Bu gruptaki besinlerde B 12 vitamini dışında diğer B grubu vitaminlerinin bir kısmı bulunur.

Gebelikte Beslenme

Kadın için fizyolojik bir olay olan gebelik ortalama 266- 280 gün sürmektedir. Bu süreçte annenin beslenme alışkanlıkları hem kendi sağlığı hem de doğacak bebeği açısından oldukça önemlidir.

Annenin yetersiz ve dengesiz beslenmesi annede kansızlık, tansiyon problemleri, vücutta su tutulması, yorgunluk, diş kayıpları ve kemik problemleri; bebeklerde ise ölü doğum, erken doğum, düşük ağırlıklı doğum, fiziksel ve zihinsel gelişim geriliği görülmesine yol açabilmektedir. Bu nedenle annenin gebelik döneminde, günlük beslenmesinde;

  • Bebeğin kemik, göz ve dişlerinin gelişimi için süt ve süt ürünleri,
  • Bebeğin kas, kan ve beyin gelişimi için et, süt, süt ürünleri, kuru baklagiller ve yumurta,
  • Vitamin ihtiyacı için meyve ve sebze tüketmesi gerekir.

Hamilelik süresince annenin besin gereksinimi yeterince karşılanmazsa;

  • Erken doğumlar (prematür doğum) ve yeni doğan ölümleri (neonatal ölümler) görülebilir
  • Düşük doğum ağırlıklı bebekler dünyaya gelebilir.
  • Organ eksiklikleri ( konjenital marformasyonlar) oluşabilir.
  • Annenin bağışıklık sistemi zayıflar
  • Annede anemi görülebilir.
  • Anne ölümleri oluşabilir.
  • Kemik yumuşamaları ve gebelik toksemileri görülebilir.

Anne adayı gebeliği süresince beslenmesi ile hem kendi ihtiyacını hem de fetüsün ihtiyacını karşılamalı ve bebeğin sağlıklı bir şekilde doğmasını sağlamalıdır.

Gebelikte Enerji ve Besin Ögesi İhtiyacının Karşılanması

Anne besin ögesi depolarını dengede tutmak, fizyolojik ihtiyaçlarını karşılamak, bebeğin sağlıklı büyümesini sağlamak ve süt oluşumu için gerekli enerji ve besin ögesi ihtiyacını karşılamalı ve yeterli dengeli beslenmelidir.

  • Enerji: Annenin bazal metabolizmasındaki artış, fetüsün büyümesi, fiziksel faaliyetlerindeki değişiklikler enerji ihtiyacını belirler. Ortalama 2000-2300 kalorilik bir beslenme programı hamile kadının enerji ihtiyacını karşılar.
  • Protein: Fetüs anne karnında ikinci aydan sonra protein depolamaya başlar. Gebe kadı- 156 Beslenme nın beslenme programına günlük eklenecek protein miktarı 18-24 gramdır.
  • Karbonhidrat: Karbonhidratlar hamile kadının günlük enerji ihtiyacının %50-60’ını karşılar.
  • Vitaminler: Hamilelik döneminde suda eriyen vitaminlere ihtiyaç artar. Folik asit gereksinimi yüksektir.
  • Mineraller: Gebelik döneminde, kan yapımı, iskelet, kemik ve dişlerin gelişimi için görevli mineraller olan demir, fosfor ve kalsiyum gereksinimi atar.
  • Sıvı Alımı: Sağlıklı bir gebelik dönemi için günde en az 8-10 bardak su tüketilmelidir.
  • Gebelikte Tüketiminin Sınırlandırılması Gereken Besinler: Tatlı ve şekerlemeler, gazlı ve şekerli içecekler, kızartmalar, çok fazla kahve ve / veya çay.
  • Gebelikte Tüketilmesi Önerilen Besinler: Süt, yoğurt, peynir (kalsiyum, protein), yeşil yapraklı sebzeler (C vitamini, posa, folik asit), yağsız kırmızı et, tavuk eti (protein, demir), kepekli ekmek (protein, posa, folik asit).

Emzikli Kadın Beslenmesi

Bu dönemde anne sütünün yeterli salgılanması için, annenin normal ihtiyaçlarına ek olarak enerji ve besin ögesi ihtiyacı artar.

Emzikli Kadının Enerji ve Besin Ögesi İhtiyacı
Bu dönemde annenin enerji ve besin ögesi ihtiyacı gebelik döneminden fazladır. Günde 700-850 ml süt salgılayan annenin günlük enerji gereksinimine 750-850 kalorilik ek yapılması gerekir.

Süt Çocukluğu Döneminde Beslenme
Bu dönemdeki çocuğun sindirim sistemi henüz tam olarak gelişmemiştir. Bu nedenle beslenmesinde yer alacak besinlerin, belirli yiyeceklerden seçilmesi ve uygun şekillerde hazırlanması gerekir.

Süt Çocukluğunda Enerji ve Besin Ögesi İhtiyacı
Bebeklerin enerji ihtiyacı oldukça yüksektir.

  • 3-6 ayda kg’ma 100 kalori
  • 7-9 ayda kg’ma 95 kalori
  • 9-12 ayda kg’ma 100 kalori ihtiyaçları bulunmaktadır.

Süt Çocuklarında Beslenme Çeşitleri

  • Doğal Beslenme: Anne sütü yettiği sürece bebek ilk 6 ay anne sütü ile beslenmelidir.
  • Karışık Beslenme: Anne sütünün alındığı fakat bebeğe yetmediği durumlarda uygulanan beslenmedir.
  • Yapay Beslenme: Anne sütünün verilmesine engel olan bir durum olduğunda veya anne sütünün hiç olmadığı durumlarda uygulanan beslenme şeklidir.

Ek Gıdalar
Anne sütünün olmadığı durumlarda genellikle hayvan sütlerinden yararlanılır. En çok kullanılan ise inek sütüdür. Ancak inek sütünü doğrudan bebeğe vermek sakıncalıdır. Tamamlayıcı besin olarak inek sütü verilecekse, inek sütünün anne sütü yapısına benzer bir hâle getirilmesi gerekir.

Okul Öncesi Dönemde Beslenme

Dönemin en belirgin özelliği olan hızlı büyüme ve gelişme için yeterli ve dengeli beslenmeleri sağlanmalıdır.

Okul Öncesi Dönemde Enerji ve Besin Ögesi İhtiyacı
Bu dönemde büyüme çok hızlı olduğundan enerji gereksinimi de oldukça fazladır.

Çocukların enerji tüketimi;

  • 3-6 ay 100-95 kalori
  • 1-2 yaş 100-105 kalori
  • 2-3 yaş 100-95 kalori
  • 3-5 yaş 95 kalori
  • 5-7 yaş 85-90 kalori olmalıdır.

Okul Döneminde Beslenme

Ergenlik öncesi bu dönemde büyüme devam eder ancak yavaştır. Bir önceki dönemde iyi beslenme alışkanlığı kazanan bu çocuklar, yeni sosyal çevre, okula erken gitme, uyku düzenindeki değişiklikler, okul da geçen sürenin uzaması gibi etmenlerle beslenme sorunları yaşayabilirler. Çocukların zihinsel ve fiziksel faaliyetlerinde gözlenen artışa bağlı olarak enerji ve besin ögesi gereksinimleri de artar.

Ergenlik Döneminde Beslenme

Okul dönemi ile yavaşlayan büyüme bu dönemde tekrar hız kazanır. Fizyolojik, ruhsal ve sosyal yönden büyük değişimler başlar. Yetişkinliğe geçiş dönemi olarak düşünülür. Gelişme ve büyüme ile birlikte doku oluşumunun artması, ergenin enerji, protein, vitamin ve mineral gereksiniminin de artmasına yol açar.


Güz Dönemi Dönem Sonu Sınavı
18 Ocak 2025 Cumartesi
v