Konut Seçimi ve Düzenlenmesi Dersi 5. Ünite Özet

Konutlarda Erişilebilirlik Ve Herkes İçin Tasarım

Konutlarda Erişilebilirlik

Erişilebilirlik; bir ürün, cihaz, hizmet veya ortamdan yararlanabileceklerin sayısını ve çeşitliliğini ifade eden, genel bir kavramdır. Bu bağlamda konutlarda erişilebilirlik; tüm yaşayanların konut içerisinde dolaşımın olanaklı kılınması, konut bölümlerinden ve konuttaki alet ve donanımlarından tam olarak yararlanmalarının sağlanmasıyla ilgilidir. Öte yandan erişilebilir bir ürün, cihaz, hizmet veya ortam oluşturulabilmesi, öngörülen kullanıcıların farklı özellik ve yeterliliklere sahip olabileceklerinin, başka bir deyişle özürlü (engelli) kullanıcıların da dikkate alınmasını gerektirir.

Özürlülük, Engellilik ve Erişilebilirlik

Yaşadıkları ortamda, kendilerine sunulan hizmetlerden yararlanmada ve çeşitli alet ve araçları kullanmada bireyleri birbirinden ayrı kılan unsur fiziksel ve zihinsel özellikleri ve yeterlilikleridir. Bu özellikleri ve yeterlilikleri açısından diğer bireylere göre eksiklikleri olması durumunda sakatlık veya özürlülük durumu ortaya çıkmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü (WHO: World Health Organization) özürlülüğü; bir aktiviteyi diğer bireylere göre normal kabul edilen sınırlar içerisinde yapamamaya neden olan sınırlılıklar veya (bir sakatlığa bağlı) beceri eksiklikleri olarak tanımlamaktadır.

Özürlülük olarak görülen başlıca durumlar şunlardır (T.C. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Toplum Özürlülüğü Nasıl Anlıyor Raporu):

Zihinsel Özürlü: Çeşitli derecelerde zihinsel yetersizliği olan kişidir. Zekâ geriliği olanlar (mental retardasyon), Down Sendromu, Fenilketonüri (zekâ geriliğine yol açmışsa) bu gruba girer.

İşitme Özürlü: Tek veya iki kulağında tam veya kısmi işitme kaybı olan kişidir. İşitme cihazı kullananlar da bu gruba girmektedir.

Görme Özürlü: Tek veya iki gözünde tam veya kısmi görme kaybı veya bozukluğu olan kişidir. Görme kaybı ile birlikte göz protezi kullananlar, renk körlüğü, gece körlüğü (tavukkarası) olanlar da bu gruba girmektedir.

Ortopedik Özürlü: Kas ve iskelet sisteminde yetersizlik, eksiklik ve fonksiyon kaybı olan kişidir. Kol, ayak, bacak, parmak ve omurgalarında kısalık, eksiklik, fazlalık, yokluk, hareket kısıtlılığı, şekil bozukluğu, kas güçsüzlüğü, kemik hastalığı olanlar, felçliler, serebral palsi, spastikler ve spina bifida olanlar bu gruba girmektedir.

Dil ve Konuşma Özürlü: Herhangi bir nedenle konuşamayan veya konuşmanın hızında, akıcılığında, ifadesinde bozukluk olan ve ses bozukluğu olan kişidir. İşittiği halde konuşamayanlar, gırtlağı alınanlar, konuşmak için alet kullananlar, kekemeler, afazi, dil-dudak-damakçene yapısında bozukluk olanlar bu gruba girmektedir.

Ruhsal ve Duygusal Hastalığı Olan: Duygu, düşünce ve davranışlardaki normalden farklı örüntüler nedeni ile günlük yaşam aktivitelerine tamamlamada, kişiler arası ilişkilerini devam ettirmede güçlük yaşayan kişidir. Depresyon şizofreni gibi hastalıklar bu gruba girmektedir.

Süreğen Hastalık: Kişinin çalışma kapasitesi ve fonksiyonlarının engellenmesine neden olan, sürekli bakım ve tedavi gerektiren hastalıklardır (kan hastalıkları, kalp-damar hastalıkları, solunum sistemi hastalıkları, sindirim sistemi hastalıkları, idrar yolları ve üreme yolları hastalıkları, cilt ve deri hastalıkları, kanserler, endokrin ve metabolik hastalıkları, sinir sistemi hastalıkları, HIV)

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu: Çocukta 7 yaşından önce başlayan, en az iki ortamda (ev, okul) 6 ay süreyle yaşına ve gelişim seviyesine uygun olmayan dikkat eksikliği, aşırı hareketlilik, hiperaktivite ve dürtüsellik belirtileriyle görülen bozukluktur.

Erişilebilir Konutlar ve Özellikleri

Bir konutun erişilebilir olup olamadığının belirleyicisi kullanıcıların yeterlilikleridir. Erişilebilir bir konut kullanıcıların ihtiyaçlarını ve istediklerini mümkün olduğunca bağımsız bir şekilde yapabilmesine olanak sağlar. Kanada Emlak ve Konut Kurumu konutlarda erişilebilirliği dört düzeyde tanımlamaktadır:

Ziyaret edilebilir (visitable): Temel düzeyde erişilebilirliğe sahip olan bu tür konutların, sınırlıkları olanlar da dâhil olmak üzere birçok kişi tarafından ziyaret edilmesi mümkündür. Girişin hemzemin olması, geniş kapıların bulunması ve giriş katında tuvalet bulunması yeterli görülmektedir.

Uyarlanabilir (adaptable): Bu tür konutlar, eğer gelecekte ihtiyaç olur ise hızla uyarlanabilir niteliktedir. Esnek konut (flexi housing) olarak adlandırılan bu uygulamada ihtiyaç durumunda tekerlekli sandalye ile yanaşabilmek üzere mutfak dolaplarının kapakları çıkarılabilir ya da asansör takılmak için dolap boşlukları kullanılabilir.

Erişilebilir (accessible): Erişilebilir bir konut özürlü bireylerin de ihtiyaçlarına cevap verebilir niteliktedir. Erişilebilir konutların bölümlerinde özellikle tekerlekli sandalye kullananların dönüş yapabilmesine olanak sağlayacak yeterli alan, sandalyenin girebileceği duş teknesi ve mutfakta çalışma (tezgâh) yüzeylerinin tekerlekli sandalye ile yaklaşmaya olanak verecek şekilde olması gerekir.

Evrensel (Universal): Evrensel (herkes için) tasarlanmış konutlarda kullanıcıların engellilik durumları ve zaman içerisinde değişen yetenekleri dikkate alınmıştır.

Konutlarda Erişilebilirlik İçin Düzenlemeler

Erişilebilir bir konut sadece engelliler için uygun tasarlanarak inşa edilmiş bir konut olmayıp, evdeki tüm kullanıcıları kapsayan bir düzenlemedir. Birçok kişinin yaşlılık döneminde bir bakımevine (huzurevi) gitmek yerine kendi evinde yaşamayı tercih ettiği bilinen bir gerçektir. Ancak evleri tasarım ve yapım aşamasında erişilebilirlik özelliklerine sahip değilse bu kişilerin yaşlılık döneminde ev içerisinde hareket sınırlıkları ortaya çıkabilmekte, çoğu kez evde daha önceden yapabildikleri şeyleri yapamama, durumunda kalabilmektedir. Bu durumda bazı düzenlemelerle evlerin erişilebilir olması sağlanabilir. North Carolina Üniversitesi Evrensel Tasarım Merkezi (NCSU; The Center for Universal Design, 1999) tarafından derlenen bu öneriler genellikle ağır sakatlıklardan daha çok hafif ve orta düzeyde yaşanan problemlere yöneliktir. Örneğin; tamamen körlük değil, görme kaybı, tamamen sağırlık değil işitme yetersizlikleri esas alınmıştır.

İşitme

İşitme sorunu olanlar, işitme kaybının derecesine göre bazı sesleri duyamazlar, bir konuşmayı dinlerken bazı kelimeleri anlamayabilirler. Kimi zaman da arka plan gürültüsü olduğunda veya birden fazla kişinin konuşması durumunda belirli sesleri ayırt etmekte zorlanırlar. Aynı zamanda ses kaynağının yerini belirlemede de zorluk yaşayabilirler. Konut içerisinde de kapı zili, telefon gibi çağrıları veya saat alarmlarını ve zaman sayaçlarının uyarı sinyallerini duymayabilirler. Daha da öte duman veya yangın alarmlarını fark etmeyebilirler. Bu kişiler yüz yüze konuşmaları, telefondaki sesleri veya televizyon ve radyo gibi iletişim araçlarının seslerini de duymakta zorlanabilirler. Ses yoluyla iletilen sinyalleri güçlendirmek işitme sorunu olanlar için evlerde alınabilecek temel önlemdir. Örneğin; telefonlara ses yükselten cihazlar (amplifikatör) ilave edilebilir veya var olan telefon daha yüksek ses düzeyine sahip olanla değiştirilebilir.

Görme

Görmeyle ilgili problem yaşayanlar çevrelerindeki detayları belirlemekte zorlanabilirler. Bu kişiler için görüntü bulanık veya sislidir. Sadece büyük nesneleri görebilirler veya ancak gölgeleri ve ışığı fark edebilirler. Cilalanmış yüzeylerden veya yansıtma özelliği olan duvar kaplamalarından gelen parıltılar, doğrudan aydınlatma yoluyla gelen parlak ışıklar görmelerini tamamen engelleyebilir. Düşük aydınlatma düzeylerinde yeterince görmeyebilirler. Öte yandan, aydınlatma düzeyindeki hızlı değişmeler olursa gözler buna yeterli uyumu sağlayamayabilir. Örneğin; iyi aydınlatılmış bir mekândan daha karanlık bir mekâna geçişte uzun süre göremeyebilirler. Görmeyle bağlantılı bir sorunları da derinlik algılamasının değişmesidir.

Koku Alma Duyusu

Koku alma duyusu azalan kişilerin çeşitli kokuların varlığını hissetmeleri zorlaşır. Başka bir deyişle kokular arasında ayırım yapamazlar. Koku duygusunun azalması durumunda örneğin yangın başlangıcındaki duman, gaz kaçağı ve havayla taşınan kirleticiler ve toksinler gibi tehlike habercisi olabilecek kokuların varlığından haberdar olunamaz.

Dokunma Duyusu ve El Becerisi

Dokunma duyusunda azalma olan kişiler cisimlerin dokularını ve şekillerini algılamakta zorluk çekebilirler. Elleri, kolları veya bacaklarını uyuşmuş hissederler. Aynı zamanda sıcak ve soğuk yüzeyleri, basıncı veya basınç düzeyindeki değişikliği algılamayabilirler. El beceresi ise parmakla yapılan sıkma, tutma, çevirme ve bükme gibi hareketleri içeren yeteneklerdir. Bu hareketler dokunmayla doğrudan ilintilidir. Ellerde veya parmaklarda uyuşma, hissizlik olduğu zaman el becerisi de azalır.

Güç Kaybı ve Hareket Sınırlılıkları

Kollar ve bacaklarda güç azalması bireylerin fiziksel güçlerini sürdürmelerine engel olabilir. Örneğin; uzun süre ayakta duramazlar kısa süreli de olsa ağırlık taşıyamazlar. Güç kaybına uğrayan kişiler, kaldırma, itme, çekme gibi hareketler yanında kendi vücutlarını yükseltmede (örneğin; oturma pozisyonunda iken ayağa kalkmakta) ya da diz çökmede de zorlanabilirler. Hareket sınırları ise yapılabilecek hareketlerin kapsamıyla ilişkilidir. Bireylerin omuzlarının üzerinden ne kadar yükseğe erişebildikleri veya omuzlarından kollarını ne kadar çevirebildikleri, dirseklerini veya dizlerini ne ölçüde bükebildikleri bu sınırlılıkları belirler. Hareket sınırlılıkları olan kişiler uzanma, eğilme, çömelme, alçalma, diz üstü durmada zorluklar yaşarlar.

Mobilite ve Çeviklik

Mobilite ve çeviklik kaybına uğrayan kişiler yürümede zorlanırlar veya hiç yürüyemezler. Sadece kısa sürelerde ayakta durabilirler veya çok kısa mesafeli olarak hareket edebilirler. Hızlı hareket etmeleri genellikle mümkün değildir. Bu durumdaki kişiler, aralarında tekerlekli sandalye kullananlarda dâhil olmak üzere, bazı kumanda aletlerini kullanabilirler ve günlük yaşam içindeki faaliyetlerini oturdukları yerde yapabilirler.

Denge ve Koordinasyon

Denge ve koordinasyon kaybı kişileri ayakta dururken veya yürürken stabil olmayan (dengesiz) bir konuma getirir ve düşmelerine neden olabilir. Bu kişiler, düşme riskini azaltmak için genellikle ayaklarını sürüyerek yürümeyi tercih ederler, ancak bu düşme riskini daha da arttır. Bu tür fonksiyon bozukluğu olan kişilerin kendilerini sandalye, yatak veya benzeri mobilyalar üzerinden doğrulmaları ve kalkmaları da zor olabilir.

Algılama (Cognition)

Algılama veya bilişsel kavrayış; yaşanılmakta olan anın öğelerini belirlemek; işlevlerini algılamak¸ parçası oldukları süreci anlamak şeklinde birbirini takip eden adımlardan oluşmaktadır. İnsanlar yaşlandıkça kavrayışı ve algılamayı etkileyen Alzheimer gibi hastalıklara daha yatkın olmaktadırlar. Bilişsel kavrayışları zayıflayan kişiler örneğin; sıcak bir ocak veya sivri bir bıçak gibi uyarıcılara reaksiyonları yavaşlar ve gelen sinyalleri fark edemezler veya birbirinden ayıramazlar. Aynı zamanda hatırlama ve enformasyonu anlama zorluğu çekerler ve bu enformasyonu işleme süreci uzar. Bu tür kişiler için zaman ve mekân karışıklığı söz konusu olabilir.

Yardımcı Teknolojiler

Yardımcı (assistive veya adaptive) teknolojiler engelli ya da yaşlı bireylerin yapmaları imkânsız ya da çok zor olan işleri yapmalarını sağlayan araç ya da düzeneklerdir. Bu kişiler, yardımcı (assistive veya adaptive) teknolojiler yoluyla başta hareket olmak üzere görme, iletişimde bulunma, yeme, giyinme, soyunma, banyo ve tuvalet konusunda kendilerini zorlayan ya da yapamadıkları faaliyetleri gerçekleştirirler.

Herkes İçin Tasarım

Herkes için tasarım, insanların birbirlerinden farklı ve zaman içerisinde değişebilen özellik ve yeteneklerini dikkate alarak, mümkün olabilecek en geniş kullanıcı çeşitliliğini sağlamayı amaçlayan tasarım yaklaşımıdır.

Herkes İçin Tasarım  Düşüncesi

İnsanlar, gereksinimlerinin karşılandığı o rtamlarda huzur ve güven içinde yaşamak isterler. İnsanların bulunduğu ortam genellikle evleri (konut) veya işyerleridir. Bunun dışında alışveriş, ziyaret, seyahat, eğlence vb. nedenlerle farklı ortamlarda bulunabilirler. Bütün bu mekânlar arasındaki ulaşım da yaşamın önemli bir parçasıdır. Konutlar ve işyerleri başta olmak üzere bütün yapılı çevre, araç gereçler insanların kullanımına sunulmak üzere; hizmetler de insanların yararlanması için tasarlanır ve oluşturulur. Ancak bireylerin başta yaş ve cinsiyet olmak üzere birbirinden farklı fiziksel özelliklere, zihinsel kapasite ve becerilere sahip oldukları bir gerçektir.

Herkes İçin Tasarımın Kapsamı

Önceleri daha çok engellilere yönelik olarak ve mimari tasarımlar kapsamında mekânla ilgili olarak düşünülen herkes için tasarım yaklaşımı artık daha da geniş kapsamlı olarak ele alınmaktadır. Herkes için tasarım yaklaşımıyla mekânlar yanında, nesnelerin, enformasyonun, iletişimin ve hizmetlerin özelleştirilmiş veya farklılaştırılmış çözümlere başvurmadan en geniş kullanım çeşitliliğine ve yine en geniş kullanıcı kitlesini kapsayacak şekilde tasarlanması için bir çerçeve oluşturulmaktadır. Başka bir deyişle evrensel tasarım her şeyi ve herkesi dikkate alan insan merkezli bir tasarımdır.

Herkes İçin Tasarım İlkeleri

Herkes için tasarım ilkeleri 1997 yılında Kuzey Carolina Eyalet Üniversitesinde Evrensel Tasarım Merkezinde bir grup tasarımcı ve mimar tarafından başlatılan bir çalışma sonucunda geliştirmiştir.

Kullanımda Eşitlik: Bu ilkeye göre; tasarım herkes tarafından eşit bir biçimde kullanılabilmeli, mümkün olduğunca belirli kullanıcılar için farklı özellikler içermemelidir. Hiçbir kullanıcı zor durumda kalarak küçük düşmemeli, güvenlik ve mahremiyet herkes için korunmalıdır.

Kullanımda Esneklik: Bu ilkeye göre; tasarım kullanım biçimine ilişkin seçenekler de sunacak şekilde, geniş bir beceri ve tercih aralığı için uygun olmalıdır. Esnek tasarımlar örneğin iş yaparken sağ elini veya sol elini kullanan kişileri uygun olmalı veya bir işi tamamlamak için daha fazla süreye ihtiyacı olanların ihtiyaçlarını karşılayabilmeleridir.

Basit ve Sezgisel Kullanım: Bu ilke tasarımın deneyimsiz, okuma güçlüğü olan veya dil farklılığı olanla da dâhil olmak üzere herkes için kolay ve anlaşılır olmasını öngörmektedir.

Algınabilir Enformasyon: Tasarımı veya ürünü ayır edebilmek veya kullanabilmek için gerekli bilgi (enformasyon) herkese anlayacağı bir şekilde iletilmelidir. Bunun için uygun renk karşıtlıkları (kontrast) yanında doku (desen) ve kullanımı kolay örneğin görüntü, harf ve doku (desen) gibi iletişim biçimleri kullanılmalıdır.

Hataların tolere edilebilmesi: Tasarımda kazaların olabileceği öngörülmesi ve tehlikeli olabilecek bileşenleri perdeleyerek, uyarılar koyarak ve ahmakça kullanımlarda bile hataları önleyecek basitlik ve sağlamlık özellikleri katarak kullanım için fazla fiziksel güç gerektirmemelidir.

Düşük Fiziksel Çaba: Bu ilkeye göre tasarım etkili bir biçimde, rahat ve fazla güç harcamadan kullanılabilmelidir; başka bir deyişle kullanıcıların çok fazla eğilmelerinin, zorlanmalarının, güç harcamalarının veya hareketleri tekrarlamalarının önüne geçilmelidir.

Yaklaşım ve Kullanım Alanın Uygunluğu: Bu ilkeye göre bedensel ölçülerden bağımsız olarak, duruyor veya hareket halinde iken her kullanıcı için rahat işlev görecek ölçülere sahip bir alan sağlanmalıdır. Buna göre kısa veya uzun boylu olsun, oturur durumda veya ayakta bulunsun, yalnız veya bir başka kişinin yardımıyla hareket ediyor olsun, herkes tasarımlanan alandaki unsurları görebilmeli, erişebilmeli ve rahatça kullanabilmelidir.

Herkes İçin Tasarım Özellikleri

Herkes için tasarım güvenlik, ergonomiklik ve iş verimliliği açısından daha gelişmiş konutlar oluşmasını ve her yaş ve yetenek seviyesindeki kullanıcıların yaşam kalitesinin daha yüksek olmasını amaçlar.

Herkes için Tasarım “Koruyucu” Mimarı Uygulamasıdır

Konut içerisindeki gereksiz riskleri ortadan kaldırarak güvenliğin artırılmasını sağlar. Bütün dünyada 65 yaş ve üzeri kişilerde yaralanmaların başta gelen ölüm nedenlerinden birisi olduğu bilinmektedir. Kazazedelerin yaşamak durumunda kaldıkları ıstırap ve zorluklar yanında ev kazaları önemli maddi kayıplara da yol açmaktadır.

Herkes için Tasarım Ergonomik Tasarımdır

İnsan mühendisliği olarak da adlandırılan ergonominin temel konusu çalışanlar ve yaptıkları iş arasında uyum sağlamaktır. Bu bağlamda insan özelliklerini, yeteneklerini, yeteneklerini geliştirme gücünü ve bu gücün sınırlarını inceleyerek, insandan istenebilecek görevlerin çerçevesini belirler. Herkes için tasarımın esasında iyi bir ergonomik tasarım olduğu görüşü kısmen doğrudur.

Herkes için Tasarım İş Verimliliği Sağlar

İş verimliği, herhangi bir işin daha az efor ile yapılması, veya aynı efor ile daha fazla iş yapılmasıdır. Herkes için tasarım iş kolaylaştırma ilkelerini hayata geçirerek verimliği artıran bir yaklaşımdır. İşlerin daha kolay kılınması dolayısıyla verimlilik sağlanması günümüzde herkesin sağlamaya çalıştığı bir yaşam biçimidir.

Herkes İçin Tasarım Kapsayıcı Tasarımdır

Nüfusun önemli bir kesiminin engellilerden oluştuğu düşünüldüğünde herkese göre tasarlanmış konutlardan her yaş ve yetenek düzeyindeki kişiler yararlanma olanağı sağlar, gereksiz engel ve riskler ortadan kaldırılır. Böylece ailedeki hiçbir bireyin dışarıda kalmaması sağlanır.

Herkes İçin Tasarımın Konutlara Uygulanması

Herkes için tasarım yaklaşımında konutu kullanacak olan; çocuklar, yaşlılar, diğerlerine göre daha uzun/kısa boylu olanlar, tekerlekli sandalye veya baston (yürütücü) kullananlar gibi, bireylerin çok çeşitli özelliklere sahip olabilecekleri dikkate alınır. Bireylerin konut içeresindeki hareketlerini sağlayan unsur sadece önlerindeki engellerin kaldırılmış olması değildir. İnsanlar sürekli olarak çevreleriyle etkileşim halindedirler ve bu esnada tüm duyularından yararlanırlar. Bu nedenle tasarım aşamasında görsel, işitsel, dokunmayla ilgili ve bilişsel (algılamayla ilgili) duyularının dikkate alınması gerekir.

Herkes İçin Tasarımla İlgili Dikkat Edilecek Hususlar

Herkes için tasarlanmış bir konut; pratik ve esnek kullanımı olan ve farklı yaş ve beceri düzeyinde olan kişilerin zaman içerisindeki ihtiyaçlarına cevap verebilen bir ortamdır. Tasarımda, genel olarak yaşayanlar veya ziyaretçiler açısından engel teşkil edecek unsurlardan kaçınılmaya çalışılmıştır. Böyle bir konut, içinde yaşayanların mümkün olduğu oranda, yaşamları boyunca önemli bir tadilat ve özel düzenlemeye ihtiyaç olmadan yaşamlarını geçirebilmelerine olanak sağlayacak şekilde tasarlanmıştır.

  • Herkes için tasarımın orijinal tasarımın herkesi kapsayacak şekilde geliştirilmesini amaçlar.
  • Herkes için tasarlanmış ürünler-ortamlar yüksek estetik değere sahip olabilirler.
  • Herkes için tasarım yeni bir tasarım akımının çok ötesinde bir anlam taşır.
  • Herkes için tasarım belirli pazarları hedefleyen ürünlerin tasarımını değiştirmeye yönelik değildir.
  • Herkes için tasarım, “ulaşılabilir tasarım standartları” ile eş anlamlı olarak alınmamalıdır.
  • Herkes için tasarım yaşlı ve engellilerin dışında geniş bir kitleye yarar sağlar.
  • Herkes için tasarım sadece konunun uzmanları tarafından değil tüm tasarımcılar tarafından uygulanabilecek bir yaklaşımdır.
  • Herkes için tasarım tüm tasarım sürecine entegre edilmelidir.
  • Herkes için tasarım “herkese uygun tek beden” yaklaşımı değildir.
  • Herkes için tasarlarmış bir ürün hedeftir, herkes için tasarım ise bir süreçtir.

Bahar Dönemi Dönem Sonu Sınavı
25 Mayıs 2024 Cumartesi