Enerji Tasarrufu Dersi 7. Ünite Özet

Ulaşımda Enerji Tasarrufu

Giriş

Ülkemizde ve dünyada enerjinin en fazla tüketildiği alanların başında ulaşım gelmektedir. Bu durum Türkiye’de mevcut enerjinin %20 sine karşılık gelirken bu değer Avrupa genelinde %20 ile %30 arasında değişmektedir, Birleşik Devletlerde bu rakam %28 mertebesindedir. Günümüz trendleri göz önüne alınarak yapılan projeksiyonlarda enerji talebinin 2030 yılına kadar en az %30 artması beklenmektedir. Elbette ki bu talebi karşılayacak alternatif çözümler üzerinde durulmakta ve araştırmalar sürdürülmektedir ancak önemi daha da artan enerjinin kullanımında daha dikkatli olunması gerektiği de bir gerçektir. Mevcut sistemlerin daha dikkatli kullanımı ile kast edilen bir iş elde etmek için tüketilen enerjiden tasarruf sağlayabilmek ya da başka bir bakış açısıyla enerjiyi mevcut sistemlerde daha etkin biçimde kullanabilmektir.

Ulaşım ve Enerji Tasarrufu

Ulaşım insanların, hayvanların ya da eşyaların bulundukları yerlerden farklı bir yere aktarılabilmesine verilen addır. Bu eylem bir vasıta yardımıyla gerçekleştiği durumda yapılan yer değiştirme ulaştırma olarak isimlendirilmektedir. Motorlu taşıtlar kullanılarak gerçekleştirilen bu eylem en çok enerjinin tüketildiği alanların başında gelmektedir. Enerji ihtiyacının her geçen gün arttığı günümüzde ulaşımda da diğer birçok alanda olduğu gibi enerjinin daha dikkatli tüketilmesi gereği doğmuştur. Enerji tasarrufu olarak tanımlanan bu kavram ulaşım araçlarında tahriği sağlayan motorların daha yüksek verime sahip olmasından başlayan ve araçları kullanan kişilerin daha etkin ve dikkatli sürüş tekniği kullanmalarına kadar devam eden süreçtir.

Günümüzde ulaşım, araçların neyin üzerinde seyahat ettiğine bağlı olarak isimlendirilmektedir ve bunlarda ulaşım türlerini oluşturmaktadır.

Karayolu, kara üzerinde seyreden bütün taşımacılık tiplerini kapsamakla birlikte, günümüzde kullanım itibari ile kamunun yararına açık olarak belirli bir yönde mucur, asfalt ya da betondan dökülerek inşa edilmiş yol üzerinde gerçekleşen ulaştırma biçimini göstermektedir. Uzun mesafeli taşımacılıkta yüksek maliyetli olmasına karşın, kısa mesafelerde hem maliyet hem de ulaşım anlamında çok daha avantajlı olan karayolu, diğer ulaşım yöntemlerinin kullanılamadığı en uç noktalara ulaşma beceresi ile de vazgeçilmezdir. Karayolu taşıtları motorlu ve motorsuz taşımacılık olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.

Demiryolları, özel olarak tasarlanmış rehber yollar (demiryolu) üzerinde gene bu yollara uygun olarak tasarlanmış araçlar kullanılarak gerçekleştirilen yolcu ve yük taşımacılığıdır. Demiryolu araçlarında günümüzde elektrik ya da dizel olmak üzere iki tip motor kullanılmakta ve özellikle kent içi araçlarında ekseriyetle elektrik motorlu diziler tercih edilmektedir. Kent içi toplu ulaşımda vazgeçilmez bir alternatif olan demiryolu, taşıma kapasiteleri, çevreye duyarlı teknolojileri, daha ucuz ve güvenilir seyahat olanağı sunması sebebiyle dünya genelinde büyük bir öneme sahiptir. Bunun haricinde tren dizilerinin ihtiyaca ve talebe göre uzatılabilme güvencesi ve esnekliği, özellikle liman kentlerinden iç bölgelere doğru mal ve eşya nakliyatında demir yolunun tercih edilmesine sebep olmuştur. Yatırım maliyeti yüksek olmakla birlikte kullanım ömrü ve dayanaklılığı ile uzun vadede tercih nedenidir. Demiryolu taşımacılığında kullanılan araçlar aşağıdaki gibi özetlenebilmektedir.

  • Trenler (lokomotif ya da çeken araçlar tarafından tahrik edilen vagonlar dizisi)
    • Yük Trenleri: Eşya ve mal taşımacılığında kullanılan ve yük tipine göre çeşitlendirilen vagonlardan oluşan tren setleri
    • Yolcu Trenleri: Yolcu taşımacılığında kullanılan ve buna uygun vagonlardan oluşan tren setleri. Seyahat hızlarına göre: konvansiyonel trenler, Yüksek Hızlı Trenler
  • Kent içi raylı sistem araçları (kendinden tahrikli demiryolu araçları)
    • Metro: Taşıma kapasitesi yüksek toplu taşıma aracı
    • Tramvay: Taşıma kapasitesi metroya göre daha düşük olan ve hafif raylı olarak adlandırılan toplu taşıma aracı
    • Monoray: Taşıma kapasitesi metroya göre daha az olan ve emsallerinden farklı olarak tek bir rehber yol üzerinde seyahat eden toplu taşıma aracı
    • Banliyö: Taşıma kapasitesi hafif raylı araçlardan yüksek olan toplu taşıma aracı

Denizyolu taşımacılığı, gemi, vapur, şilep, römork gibi deniz yolu taşıtları kullanılarak gerçekleştirilen yolcu ve yük taşımasına verilen isimdir. Denizyolu ulaşımı, güvenilir, ucuz, yüksek taşıma kapasitesi ve kayıpların az olması ile yük taşımacılığında en çok tercih edilen metottur. Dünyada özellikle ticaret mallarının taşınmasında büyük bir öneme ve role sahiptir.

Havayolu taşımacılığı, havada hareket edebilen araçlar kullanarak yük ve yolcuların seyahatinin sağlandığı taşıma yöntemine verilen isimdir. Bu taşıma yönteminde kullanılan araçlar kanat yapılarına göre, sabit kanatlı (her tür uçak modeli) ve döner kanatlı (helikopter) olmak üzere ikiye ayrılırlar. Günümüzde kullanılan havayolu araçlarında bir tür petrol türevi olan uçak yakıtının kullanıldığı motor tipi mevcuttur. Hava yolu daha çok yolcu taşımacılığında özellikle uzun mesafeli seyahatlerde, hızı ve dolayısı ile zaman kazancı ile ön plana çıkmakta ve yaygınlaşmaktadır.

Boru hatları, borular yardımıyla eşya ve mal genel olarak da gaz ve sıvı taşımasının yapıldığı ulaşım biçimine verilen isimdir. Kısa mesafelerde su, bira, karışım gibi sıvılar taşınabilirken, uzun mesafelerde daha çok petrol, doğalgaz gibi enerji hatları kullanılmaktadır.

Her ne kadar artık kullanılan cihazlar eskisine nazaran daha az güç tüketseler, daha yüksek verimle çalışsalar da, kullanılan cihaz sayısındaki artış, enerjiye duyulan ihtiyacı azaltmamış arttırmıştır. Bu nedenle araştırmalar, mevcut kaynaklardan daha fazla enerji elde edebilmek, alternatif enerji kaynakları bulabilmek ve eldeki kaynakları daha doğru biçimde kullanabilmek üzerine odaklanmaktadır. Bu hedefler ve ihtiyaçlar doğrultusunda enerjinin daha dikkatli kullanımı önem kazanmış bu da enerji tasarrufu olgusunu doğurmuştur.

Türkiye’de Ulaştırma

Türkiye, ulaştırma türlerinin tamamından hem yolcu hem de yük taşınmasında yararlanmaktadır. Her ne kadar ülkedeki ulaştırmanın büyük bir kısmı karayolu tarafından karşılanmakta ise de bu taşıma yükünün diğer ulaştırma tipleri tarafından da paylaşılması ülkenin öncelikli hedefleri arasında yer almaktadır. Türkiye’nin ulaşım türlerinden yararlanma oranları aşağıdaki diyagramlarda gösterilmiştir (S:121, Şekil 7.1-7.2). Karayolu taşımacılığı en birincil ulaşım yöntemidir. Onu yük taşımacılığında deniz yolu, yolcu taşımacılığında ise demiryolu izlemektedir. Yolcu taşımacılığında deniz yolu en az tercih edilen ulaşım türü durumunda iken, yük taşımacılığında en az tercih edilen ulaşım biçimi de havayoludur.

Ulaşım pastasında en büyük pay sahibi olan karayolunda bunun hangi araçlarla nasıl gerçekleştirildiğine dair detayları TÜİK’in 2015 verilerine bakarak söylemek mümkün olabilmektedir. Buna göre Türkiye’deki toplam araç sayısı belirtilen yıl itibarı ile 19 994 472’dir ve bu araçlarda en büyük pay otomobile (%53,21) ve en düşük pay ise otobüse (%1,09) aittir. Aynı istatistiğe göre en yüksek ikinci pay kamyonet iken (%16,02) bu araçların ticari maksatla tercih edildikleri düşünüldüğünde Türkiye’de karayolu ulaşımında sürücülerin bir yere ulaşmak maksadıyla ikincil araç tercihi motosiklet (%14,76) olduğunu belirtmek çok da yanlış olmayacaktır.

Türkiye’ de ulaşımda enerji tasarrufunun sağlanabilmesi için öncelikli olarak ulaşımda kullanılan enerji türlerinin doğru olarak tespit edilmesi ve bu enerjinin tüketiminde ne gibi yanlışlıkların yapıldığının belirlenmesi israfı önlemede büyük önem taşımaktadır. Bu bilgilerin ışığında gerekli adımların atılması enerji tasarrufunun sağlanabilmesine olanak tanıyacaktır. Bu nedenle ülkemizde ulaşımda kullanılan araçların enerji türlerinin ya da diğer bir ifade ile enerji kaynaklarının doğru olarak ortaya konması gerekmektedir. Ulaşımın en önemli ayağı olan karayolu ulaşımında araçların yakı türlerine göre dağılımı S:122, Şekil 7.4’te gösterilmiştir. Karayolundaki araçların yarısına yakını dizel motorlu iken benzinli araç oranı ile LPG’li araç oranı birbirlerine çok yakındır ve 20 milyona yakın aracın neredeyse tamamı petrol ürünleri kullanmaktadır. Kullanıcıların ya da tüketicilerin öncelikli tercihi LPG’li motorlar olmakta, onu dizel araçlar takip etmektedir. Araç kullanıcıların büyük çoğunluğu yakıt tasarrufu sağlayabilmek adına LPG’li araç ya da benzinli motora göre daha düşük yakıt tüketimine sahip dizel motorları tercih etmektedirler (S:123, Şekil 7.5).

Demiryolu araçlarında ise durum, gene petrol türevi yakıt kullanan motorlardan yanadır. Lokomotiflerin çok büyük bir çoğunluğu dizel iken (S:123, Şekil 7.6) yüksek hızlı tren setlerinin tamamı elektriklidir, ilave olarak büyük şehirlerimizde toplu ulaşımın ayrılmaz bir parçası haline gelen hafif raylı sistemler ve metro araçlarının tamamı elektrikli dizilerden oluşmaktadır.

Ulaşımda Enerji Verimliliği ve Alınması Gereken Önlemler

Enerji tasarrufu ve enerji verimliliği birbirlerinden kolayca ayrılamayacak iki kavramdır. Birisi bir işin gerçekleştirilmesi esnasında daha az enerji harcanması gerektiğini tanımlarken (tasarruf edilmesini belirtirken), diğeri arzu edilen işin yapılması esnasında enerjinin daha verimli kullanılması gerektiğini ifade etmektedir. Ulaşım araçlarında enerji israfının önlenmesi hedeflenirken bunu gerçekleştirebilmenin yollarından birisi de elbette ki bu araçlarda enerjiyi daha verimli biçimde kullanabilmektir.

Enerji verimliliği konusunu, yakıtın hangi verimlilikte kullanıldığından bahsetmeden açıklamak pek mümkün değildir. O nedenle öncelikle konu ile ilgili birkaç kavramdan bahsetmek yerinde olacaktır. Yakıt verimliliği, motorlu taşıtın hareketi esnasında yakıtın hangi verimlilikte kullanıldığını ifade eder. Yakıt ekonomisi, mil ya da km başına tüketilen yakıtın galon ya da litre cinsinden belirtildiği bir ölçü ya da değerlendirme biçimidir. Yakıt tüketimi ise yakıt ekonomisinin biraz tersidir. Aracın belirtilen bir yol boyunca ne kadar yakıt tükettiğini gösterir. Ulaştırmada enerjinin daha verimli olabilmesi, enerji kaynağı olarak kullanılan yakıtın daha etkin olarak kullanılması ya da bu konuda daha tasarruflu olunması ile mümkündür. Bu noktada yapılması gerekenler detaylı olarak bir sonraki bölümde verilecek olmakla birlikte genel hatları ile aşağıdaki gibidir:

  • Araçların aerodinamik yapıları ve motorlarının teknik kapasiteleri geliştirilmeli
  • Ulaşım ağlarındaki organizasyon güçlendirilmeli
  • Daha verimli ve daha etkin enerji kaynaklarına yönelmeli
  • Araç sürüş tekniğini geliştirmelidir.

Ulaştırma türleri arasında en yaygın olarak kullanılanı karayoludur. Ancak yolcu/yük başına enerji tüketiminin diğer ulaştırma türlerine göre kıyaslanması, bu ulaşım türünün durumunu daha iyi analiz etmeye yardımcı olacaktır. Ulaştırma türlerinin birim yolcu başına enerji tüketimleri detaylı olarak S:124, Şekil 7.7’de gösterilmiştir. Hem yolcu (722 kcal/kişi-km) hem de yük (921 kcal/ton-km) taşımacılığında en yüksek enerji tüketimi karayolu taşıtlarında görülmektedir. Karayolunu yolcu taşımacılığında 100 kcal/kişi-km ile havayolu takip ederken, yük taşımacılığında demiryolu takip etmektedir. Her iki ulaştırmada da birim yolcu/yük başına en düşük enerji tüketimi denizyolunda görülmektedir. Her ne kadar deniz yolu en düşük enerji tüketimine sahip olsa da, arzu edilen ya da ihtiyaç duyulan her noktaya erişim yetersizliği onu en çok tercih edilen ya da kullanılan ulaşım türü olmaktan alı koymaktadır. Öte yandan kıtalararası taşımacılığın vazgeçilmez taşıma modu denizyolu olduğu ve bu alanda diğer modlardan önde olduğu da unutulmamalıdır.

Ulaşımda enerji verimliliği denilince ilk olarak akla gelen tarif, yolcu ya da yükün nakli için harcanan enerjinin verimli şekilde kullanılabilmesidir. Teknik açıdan bakıldığında ise yapılabilecek bir diğer tanım, harcanan enerjinin elde edilen işe oranının en yüksek olduğu durum yani birim enerji ile elde edilebilecek en uzun seyahat mesafesidir. Literatürde bu kavram için yapılan tanım ise, yük ya da yolcunun faydalı seyahatinin, araçların çekişi için harcanan enerjiye oranıdır. Artan enerji ihtiyacının insanlığın önündeki en önemli sorunlardan birisi olduğu düşünüldüğünde, her birim enerjiye verilen kıymetin nedeni daha iyi anlaşılabilir. Bu sayede 2030’a kadar en az

%30 artması beklenen enerji ihtiyacına yönelik daha doğru önlemler alınabilir. Aşağıda bu alandaki enerji verimliliği kavramının ana başlıkları sunulmuştur:

  • Düşük emisyonlu araç kullanımı ve araçlarda temiz yakıt tercihi
  • Enerji verimliliği yüksek ulaştırma türlerine yönelmek
  • Ulaşım araçları içinde enerji verimlilik standartları belirlenmesi
  • Yakıt tüketimi az olan araçların daha yaygın olarak kullanılması ve üretilmesi
  • Eko-sürüş tekniklerinin kullanılması

Belirtilen hususlar ışığında enerjinin en verimli şekilde kullanılabilmesi günümüzde oldukça hayatidir. Ancak bu kullanılan sisteme ve kullanım şekline göre farklılık arz ettiğinden bu yönde atılması gereken adımları ilgili başlıklar altında vermek çok daha doğru olacaktır.

Her ne kadar günümüzde elektrik motorları teknolojisi de artık karayolu araçlarının tasarımında ve imalatında hibrit ya da %100 elektrikli motorlarıyla yerini almaya başlamışsa da hala hakim motor teknolojisi petrol ürünü yakıtlara dayanmaktadır. O nedenle karayolu araçlarındaki verim artışı bu motor teknolojisi ve onun kayıpları üzerinden ele alınacaktır. Araçlarda yakıt tasarrufunun sağlanabilmesi ya da başka bir bakış açısıyla daha verimli sürüş (Avrupa’da Eko-sürüş tekniği olarak da adlandırılan) sağlanabilmesi amacıyla aşağıda belirtilen hususlar ışığında bir dizi tedbirler alınabilir.

  • Seyahat esnasında araçların yüksek devirlerde kullanılması seyir esnasında fazla yakıt kullanımına neden olacaktır, bu nedenle düşük devirlerde araç kullanımı önemlidir.
  • Buna bağlı olarak araçların şehir içi seyir hızının 35 ile 95 km/h aralığında olması tavsiye edilir.
  • Karayolu araçlarının daha verimli çalışabilmesi için uygun olan çalışma koşullarının devamlılığı önemlidir.
  • Kara yolu araçlarının doğru yakıt kullanımına sahip olup olmadığı atılan havanın kontrolü ile ya da diğer bir ifade ile egzoz muayenesi ile de mümkündür.
  • Karayolu araçlarının ani olarak hızlanması ya da yavaşlaması (ivmelenmesi) yakıt tüketimini %5- 10 arasında değiştirmektedir. Bu nedenle ani frenleme ve hızlanmadan kaçınmakta fayda vardır.
  • Uzun mesafeli seyahatlerde sabit hızla gidebilme avantajı söz konusu olduğundan enerji verimliliği için buna dikkat edilmelidir.
  • Araçların seyir halinde maruz kaldıkları direncin de yakıt sarfiyatında çok önemli bir etkisi bulunmaktadır.
  • Bir diğer hava direnci ise seyir halinde iken serinlemek için açılan camlar sayesinde oluşmaktadır. Seyir halinde iken tasarruf için camlar kapalı tutulmalıdır.
  • Araçlarda soğutma ya da ısıtma amaçlı olarak kullanılabilecek iklimlendirme sistemleri de çalışmak için enerjiye ihtiyaç duyar, aracın seyir için harcadığı enerjiye ilave edilecek bu enerjiyi karşılayabilmek adına motor daha fazla yakıt harcayacak (%5-10 daha fazla) bu da verimi düşürecektir.
  • Karayolu araçlarında hareket için en önemli parçalardan birisi de lastiklerdir. Lastikler, hem karayolu üzerinde harekete olanak tanıyacak biçimde direnci düşük olmalı hem de gerektiği durumlarda durmayı sağlayabilecek biçimde gerekli sürtünme direnci sağlayabilmelidir.
  • Karayolu yerine seçilebilecek başka bir alternatif var ise (demiryolu ya da denizyolu) onun kullanılması önerilir.
  • Karayolu haricinde alternatif ve doğayla barışık ulaşım yollarının tercihi hem insan sağlığına hem çevreye hem de enerji tüketimine büyük katkı sağlar.
  • Karayolu araçlarında yakıt tüketimi yolcu ve yük taşımacılığının yapıldığı araçlarda (otobüs, minibüs, kamyon vs.) daha fazladır.

Demiryolu araçlarında karayolu araçlarına oranla daha fazla elektrik motoru kullanımda olsa dahi (ülkemizde bu oranın yüksek hızlı tren ve kent içi hafif raylı ve metro araçlarını hariç tutarak, %83,4 olarak dizel çeken araçlardan yana olması) demiryolunda da termal verimliliği yüksek olmayan dizel motor teknolojisindeki kayıpların azaltılması yönünde tedbirler alınması gerekmektedir.

Demiryolu araçlarında enerji verimliliği üzerinde yapılan çalışmalar kabaca beş ana grupta toplanmaktadır, bunlar enerji tüketiminin en aza indirilmesi, demiryolu araçlarının hızlarının optimizasyonu, işletmenin optimizasyonu, enerji geri kazanımları ve enerji depolama olarak sıralanabilir. Belirtilen bu yöntemler kullanılarak enerji verimliliğinin arttırılması hedeflenmektedir.

Demiryolu araçlarının enerji tüketimlerinin optimizasyonu araştırmalarında araçların mümkün olan en ideal hızda, mümkün olan en ideal mesafede seyahat edilmesinin yollarının araştırıldığı belirtilmişti. Belirtilen bu inceleme daha çok yolcu taşımacılığı için yürütülmekle birlikte benzer bir çalışma yük taşımacılığı içinde yürütülmüştür. Bu incelemelerde yük taşımacılığında istasyon sayısındaki artış ile

  • Her bir istasyondaki yükleme ve boşaltma işlemi nedeniyle seyahat süresinin uzadığı
  • Yükleme boşaltma işlemi için ilave manevra lokomotiflerine ihtiyaç duyulduğu
  • Gene aynı işlemler için ilave manevralara ihtiyaç duyulduğu tespit edilmiştir. Bunların ise gerek zaman gerekse enerji tüketimini çok fazla arttırdığı ve bunların sonucunda da birim yük başına taşıma maliyetlerinin yükseldiği belirlenmiştir.

Bu handikaplardan kurtulabilmek adına blok tren adı verilen ve trenin tam olarak yüklendikten sonra son istasyona kadar durmayacağı (ara yükleme boşaltma istasyonlarının olmadığı) bir taşıma modeli önerilmiştir. Bu yeni modele Blok Tren uygulaması adı verilir.

Diğer tüm taşıtlarda olduğu gibi, havayolu araçlarının veriminin arttırılabilmesi de bütüncül enerji tasarrufu açısından son derece önemlidir.

  • Havayolu araçlarında da diğer türlerde olduğu gibi hareketin temeli sürtünmeyi yenebilmektir. Sürtünme de aracın ağırlığına bağlıdır. Üreticilerin ve araştırmacıların öncelikli hedefi araçların güvenliğinden ve dayanımından ödün vermeden hafifletebilmektir.
  • Daha hafif malzeme mevcut yolcu kapasitesi için daha ekonomik bir uçuş imkânı sağlarken, yolcu kapasitesinin arttırılması yolunu da açmaktadır. Bu sayede iki katlı üretilen uçaklarda 850 yolcu kapasitesine kadar ulaşabilme imkânı sunulmuştur.
  • Uçuş yüksekliği arttıkça ve atmosfer sıcaklığı
  • Uçuş yüksekliği arttıkça ve atmosfer sıcaklığı düştükçe termal verim artmaktadır.

Bireysel taşımanın ya da ulaşımın motorlu karayolu taşıtlarıyla gerçekleştirildiği durumlar sadece trafiğin ya da ulaşımın daha yoğun olarak yaşanmasına değil birim yolcu başına enerji tüketiminin de çok yükselmesine ya da diğer bir ifade ile enerji verimliliğinin çok düşmesine neden olmaktadır. Bunu azaltabilmenin en önemli yollarının başında toplu taşıma gelmektedir.

Toplu taşımada dikkat edilecek hususlar;

  • Toplu taşımada birim yolcu başına enerji tüketimini azaltabilmenin en birincil koşulu, doğru kapasite kullanımı ve dolayısıyla doğru işletme koşullarıdır.
  • Sefer sayıları talebe bağlı olarak organize edilmeli ve araçların boş seyretmelerinin önüne geçilmelidir.
  • Toplu taşıma araçlarına ayrılmış şerit ve yol uygulaması yaygınlaştırılmalıdır.
  • Verimi daha yüksek motorlar tercih edilerek enerji tasarrufuna destek olunmalıdır.
  • Çevre dostu enerji kaynakları kullanan motorlar tercih edilmelidir.
  • Toplu taşımacılıkta raylı sistemlerin kullanımı yaygınlaştırılmalı ve teşvik edilmelidir.

Trafikte araçlar bekleme anlarında yakıt tüketimleri oldukça yüksektir ve bu enerji verimliliğinin önünde büyük bir handikaptır. Bunu ortadan kaldırabilmenin yolu ya araçların bekleme esnasında yakıt tüketimlerini ortadan kaldırmak ya da beklememelerini sağlamaktan geçmektedir.

Sinyalizasyon yardımıyla gerçekleştirilen bir diğer enerji dostu uygulamada yeşil dalga uygulamasıdır. Bu uygulamada birbirini takip eden kavşaklarda, belirli bir hızla (genel itibari ile mevcut yolun hız limiti) seyreden aracın trafik ışıklarının koordinasyonu sağlanarak kırmızı ışıklarda durmadan gidebilmesi sağlanmaktadır.

Günümüzde her ulaşım türü her noktaya ulaşamamakta veya bir taşıma türü ile her istenilen lokasyona erişim sağlanmamaktadır. Bu aşamada istenilen bir yere bir yükün tekrar elleçlenmeden, aynı treylerde bir ulaşım türünden diğerine aktarılmak suretiyle transferine intermodal taşımacılık adı verilir.

Kalabalık şehir trafiğinde alternatif yolların tercihi hem sürücüleri hem de ulaşımı rahatlatabilecektir. Bunların başında bisiklet gibi motorsuz araçların kullanımının teşvik edilmesi gelmektedir. Toplu taşımayı tercih edemeyecek kullanıcılar için araba havuzları uygulaması yaygınlaştırılmalıdır.

Enerji tüketiminin dünya genelinde sahip olduğu önem bu konunun belirtilen tedbirlerin yanında hükümetler nezdinde de ele alınması ve daha ciddi yaptırımların uygulanmasını gerektirmektedir. Bunların başında enerji standartları oluşturularak tüketicilerin ya da sürücülerin daha verimli araç kullanımına teşvik edilmesi ve üreticilerin, satıcıların ya da dağıtıcıların daha yüksek verimliliğe sahip araçları üretmeye ya da satmaya yönlendirilmeleri gelmektedir.

Enerji standartlarının belirlenmesinde dikkat edilmesi gereken hususlar,

  • Yakıt verimli lastikler
  • Yakıt verimlilik standartları (düşük tonajlı araçlar için)
  • Yakıt verimlilik standartları (yüksek tonajlı araçlar için)
  • Eko-sürüş teknikleri

Belirtilen hususların her birisi için dünyanın faklı bölgelerinde verimliliği arttırabilmek adına çalışmalar yapılmakta ve kabul edilecek ya da uygulanacak yaptırımlar üzerine tartışmalar yürütülmektedir.


Bahar Dönemi Dönem Sonu Sınavı
25 Mayıs 2024 Cumartesi