Halk Edebiyatına Giriş 2 Dersi 5. Ünite Sorularla Öğrenelim

Tekke Ve Tasavvufi Halk Edebiyatı Geleneği

1. Soru

Türkler hangi yüzyılda İslamiyeti kabul etmişlerdir?

Cevap

Türkler IX. yüzyıldan itibaren İslâmiyeti kabul etmeye başlamışlardır. Türklerin çok büyük bir kısmı XII. yüzyılda İslâmiyeti kabul etmiştir.


2. Soru

Türkler İslamiyeti kabul ettikten sonra ortaya çıkan sosyo-kültürel kurumlar hangileridir?

Cevap

Bu süreçte ve özellikle XII. yüzyıldan sonra Türk sosyo-kültürel yapısı içinde ortaya çıkan ve onu yönlendiren dinamiklere sahip iki sivil ve sosyo-kültürel kurum vardır.  Bunlardan biri “medrese” diğeriyse “tekke”dir. Bu iki önemli sivil sosyo-kültürel kuruma XVI. yüzyılın son çeyreğinden itibaren “kahvehane”ler eklenecektir.


3. Soru

Tekkeler kuruldukları yere ve büyüklüklerine göre hangi adları almışlardır?

Cevap

Tekkeler kuruldukları yerlere, büyüklük küçüklüklerine ve işlevlerine göre “dergâh”, zaviye”, “hangâh”, olarak adlandırılmışlardır.


4. Soru

Medrese öğrencilerine ne ad verilir?

Cevap

Medrese, eğitim ve öğretimin merkezi ve kültürel hayatın kaynağı konumundaydı. Medreselere giden öğrencilere “softa” adı verilirdi.


5. Soru

Tekke öğrencileri kimler tarafından eğitilirlerdi?

Cevap

Öğrenciler medreselerdeki en yüksek makam olan “müderris”ler (profesör) tarafından eğitilirlerdi.


6. Soru

Medreselerden kimler yetişmiştir?

Cevap

Din adamları, hakimler, savcılar ve bilginler buradan yetişirlerdi.


7. Soru

Medreselerin eğitim dili nedir?

Cevap

Medresenin eğitim dili Arapçadır. Medreselerden yetişmiş ünlü bilginlerin büyük bir çoğunluğu eserlerini Arapça olarak kaleme almışlardır.


8. Soru

Medreselerde hangi dilin öğrenilmesi hoş karşılanmazdı?

Cevap

Medrese, “Her kim öğrenir ise lisân-ı Fârisi / südûr eder ondan dinin yarısı” (Kim Farsça öğrenirse, dinin yarısı gider) diyerek Farsça öğrenmeye karşı savaş açmışsa da, edebiyata meraklı bilginler özellikle de Mevlevi meşrep olanlar Farsçayı da öğrenmiş ve öğretmişlerdir.


9. Soru

Medreseden yetişen  edebiyata meraklı bilginlerin verdiklere eserlere ne ad verilmektedir?

Cevap

Şeriat (İslâm hukuku) esaslarının öğretiminin hakim olduğu medreselerden yetişen edebiyata meraklı bilginler Arap ve Fars edebiyatlarından tür, şekil, aruz ve mevzularıyla birlikte mazmunlar da alarak meydana getirdikleri manzum ve mensur eserlere “Divan Edebiyatı” veya“Eski Türk Edebiyatı” ya da “Klasik Edebiyat” gibi adlar verilmektedir.


10. Soru

Tekkelerde ne tür insanlar yetiştirilir?

Cevap

Tekkeler ise medreselerin dışında ve tamamen başka dinamiklerle kurulan ve evrilerek gelişen, esasen dinî çevreler olmakla birlikte medrese mezunu bilginlerle kıyaslanamayacak derecede serbest düşünceli insanlar yetiştiren yerlerdir.


11. Soru

Tekkelerdeki en büyük makam kimlerindir?

Cevap

Tekkelerdeki en yüksek makam şeyhlerindir. Müritler şeyhlerden el alırlar onların gözetim ve denetimleri altında yetişmeye çalışırlardı.


12. Soru

Zikir çekmek nedir?

Cevap

Tarikatin icra töresine göre belli bir ezgiyle belirli sayıda kalıplaşmış dini ifadeleri topluca tekrar etmek.


13. Soru

Tarikatlarda belli gecelerde yapılan etkinlikler nelerdir?

Cevap

Tarikatlara katılmış insanlar belirli gecelerde şeyhlerinin başkanlığında toplanarak o tarikatın yol ve yöntemlerine uyarak “zikir çekerler” veya ilahiler söylerler, törenlerde çeşitli ritüel ve pratik leri gerçekleştirirler, helva sohbetleri yaparlar, Karagöz-Hacivat oyunları seyrederek ve kıssahanların okuduğu kıssaları dinleyerek eğlenirlerdi.


14. Soru

Mevlivihanelerde neler yapılırdı?

Cevap

Mevlevihanelerde raks (dans) ve musiki ön planda yer tutardı. Mevlevihanelerde (Mevlevi tekkeleri) en büyük zevk, mesnevî okuyuculardan (mesnevihan) Mesnevi dinlemek, ney (üflemeli bir çalgı) ve kudümün (vurmalı bir çalgı) eşliğinde “sema” yapmaktır.


15. Soru

Bektaşi tekkelerinde yapılan törenler nelerdir?

Cevap

Bektaşi tekkeleriyse neredeyse kayıtsızlık olarak nitelendirilebilecek olağanüstü bir hoş görüyle ve yaşam sevincini ön planda tutan tasavvufî bir neşeyle doludur. Bektaşi ayin ve törenleri de diğer tarikatlardan farklıdır. Bu tarikatta da, bağlamayla çalınan musikinin ve “semah” olarak adlandırılan dinîritüel mahiyetindeki raksın son derece önemli bir yeri vardır.


16. Soru

Tekke ve Tasavvufi Halk Edebiyatı Geleneği nedir?

Cevap

Tarikatlar ve tekkelerindeki ortak amaca yönelik ortak yaşayış, anlayış ve yorumlayışların dışa vurumu, ortak bir edebî anlayışı da ortaya çıkarmıştır. Zamanla bu yeni edebî anlayışın tür ve şekil özellikleri gelenekselleşerek kalıplaşmıştır. Büyük bir kısmı doğrudan ayin ve törenlerde okunmaya ve eşliklerinde tarikata has ritüel ve pratiklerin (ayin ve duaların) yapılması için üretilmiş olan ve bu tür sosyo-kültürel bağlamlarda tüketilen manzum ve mensur edebî ürün ve süreçlerin tamamı “Tekke ve Tasavvufî Halk Edebiyatı Geleneği” olarak adlandırılır.


17. Soru

Hoca Ahmed Yesevi kimdir ve ne yapmıştır?

Cevap

XII. yüzyılda, Türkistan’ın Yesi şehrinde, Hoca Ahmed Yesevî İslâm iman, ahlak ve faziletini tasavvufî prensipler olarak yaşayıp bunları “hikmet” adını verdiği ve Türklerin yüzyıllardır kullandıkları geleneksel şiir şekillerinde göçerevli geniş kitlelere tanıtıp yaymıştır. Hoca Ahmed Yesevî, tekke kurumu etrafında odaklanan yepyeni bir yaşayış biçimi başlatan; yol, yöntem kurucu bir mürşit ve mutasavvıftır.


18. Soru

Yesevilik nedir?

Cevap

Hoca Ahmed Yesevî’nin kurduğu düşünüş ve yaşayış yolu “Yesevîlik” adı ve şekliyle yayılmış ve tasavvuf çoğunlukla bu adla bilinmiştir.


19. Soru

Tekke ve Tasavvufi Halk Edebiyatının bilinen ilk şairleri kimlerdir?

Cevap

Yesevîliğin kurucusu Hoca Ahmed Yesevî ile onun Hakim Süleyman Ata gibi halifeleri, Tekke ve Tasavvufî Halk Edebiyatı geleneğinin bilinen ilk şairleridir. Bu bağlamda bu şairleri Yusuf Has Hacib, Kaşgarlı Mahmud ve Edib Ahmed Yügneki’nin ortaya çıkış zeminini hazırlayanlar arasında görmek gerekir. Özellikle de Edip Ahmed Yügneki’yi, Yesevî’yle benzeşen bir oluş içinde bulunan ve onun çağdaşı olan bir başka “Hak âşığı” olarak düşünmek mümkündür.


20. Soru

Tekke ve Tasavvufi Halk Edebiyatının ilk şairleri ozan-baskı edebiyatından nasıl etkilenmişlerdir?

Cevap

Ozan-baksı edebiyat geleneğinden alınan bu geleneksel unsurlar arasında sanatçı kişiliğe geçişi sağladığına inanılan rüya motifi veya ilahî bir ilhamla eser yaratma inancı; hece ölçüsü, bu ölçüyle yaratılan koşuk/koşma adıyla bilinen dörtlüklerin esas olduğu nazım şekilleri; şiirleri müzik eşliğinde ve gerektiğinde irticalen icra ve hatta bu icralara eşlik eden raks (dini dans) sayılabilir.


21. Soru

Tekke ve Tasavvufi Halk Edebiyatının ilk şairleri Arap ve Fars edebiyatından nasıl etkilenmişlerdir?

Cevap

Arap ve Farslardan aruz ölçüsü ve almaya değer gördükleri nazım tür ve şekilleriyle de bu yeni edebî geleneği zenginleştirmişlerdir.


22. Soru

Mutasavvıf Şairlerin en büyük yenilikleri ve amaçları nedir?

Cevap

Türk kültür tarihinde yeni bir olgu ve görüngü olarak ortaya çıkan bu mutasavvıf şairlerin en büyük yenilikleri teleolojiktir. Teleolojik “amaç veya edim bilim” olarak Türkçeleştirilirse de bu bağlamda söz konusu şairlerin eserlerini yaratış ve icra ediş amaçları olarak tanımlayabiliriz.Buna göre, Hoca Ahmed Yesevî ve takipçileri olan şâirler ki onlar “Âşık” olarak adlandırılmayı yeğlediler- anlatım tutumlarını iman ve inançlarını propaganda etmeyi (irşad ve tebliğ) amaçlayan bir anlayış ve yorumlayışta yoğunlaştırdılar. Bunların amacı, Hz. Muhammed’in İslâmı anlatıp tebliğ etmede “İyilikleri emredip kötülüklerden sakındırmayı” temel ilke olarak göstermesinden hareketle hikmet veya şiir söylemekten maksat İslâm iman, ahlak ve faziletini tebliğ etmek, onları bilmeyen insanlara ulaştırmaktır. Bu olgu, irşat yani karanlıkla eş anlamlı olan “küfrü” aydınlatma ve belli yol ve yöntemlerle kendini rafine edip kalp ve kararını temizleyen insanların bu hâl ve hâller için yapacağı iç yolculuklara uygun vasıflarla donatmak demektir. 


23. Soru

Kam ve eren nedir?

Cevap

Kam, Tanrı ve tanrısalla iletişime geçebilen, bilinen, sıradan, olağan dünya şartlarını “aşkın” kişi demektir. Türk sosyo-kültürel bağlamında Tanrı ya da tanrısal eren atalarca “seçilen” bu kişiler manevi olarak atalar arasında yer alan ulu kamlar tarafından yetiştirilir ve insanlara iyilik yaparak topluma hizmet ederek erdemle donanır ve olağanüstü nitelikler gösterebileceği yüce vasıflara ererek, erginleşir “eren” olur.


24. Soru

Dede Korkut ve kazak rivayetleri ile erenlik arasındaki bağ nedir?

Cevap

Oğuz rivayetlerinde, Peygamberin yanına giderek ashaba dâhil olma gibi birkaç dinî motifle İslâmileşmiş olarak karşımıza çıkan Dede Korkut budur. Bunun daha eski veya arkaik özellikleriyle karşılaştığımız Kazak rivayetlerinde ise çalgılar ve havalaricat eden, ömrü boyunca ölümden kaçmaya çalışan filozofik özellikleri ağır basan mitolojik bir kahramanla karşılaşıyoruz ki bu kamlık veya şamanlık zemini üzerinde yükselen erdemli bir kahraman daha doğrusu “eren”den başka bir şey değildir.


25. Soru

Türk Tekke ve Tasavvufî Halk Edebiyatı ve Kültür Geleneği nedir?

Cevap

Kendinden önceki edebî gelenekten bu aldıklarının üzerine evrensel Allah inancını, Hz. Muhammed’in onun kulu ve elçisi olduğu bilincini ve Kur’an-ı Kerim’in indirilen son kitap, İslâmın Allah katında tek hak din olduğu öğretisini ve bütün bunları içeren şekliyle İslâmın amentüsünü ve o dönemin İslâm medeniyeti bilgi, bilim, sosyo-kültürel değerleri ve teknolojisini yanyana koyarak oluşturduğu terkibin (sentezin) adı: Türk Tekke ve Tasavvufî Halk Edebiyatı ve Kültür Geleneği’dir.


26. Soru

Tekke ve Tasavvufi Edebiyat geleneğinde hangi kültürün etkileri vardır?

Cevap

Tekke ve Tasavvufî Halk Edebiyatı geleneği hem sözlü kültür hem de yazılı kültür ortamlarında üretilmiş eserlere sahiptir. Bu nedenle de bir yönüyle yazılı diğer yönüyle de sözlü edebiyat özellikleri gösterir. Bu durum bu edebiyat geleneğinin diline de yansımış gibidir.


27. Soru

Tekke ve Tasavvufî Halk Edebiyat türünün dili, Halk Edebiyatına yakınsa nasıl özellikler içerir?

Cevap

Genel olarak bu edebiyat geleneğinin dili Halk Edebiyatı ürünlerinde kullanılan dile yakınsa da onda yüksek tahsili olmayan orta seviyedeki halkın kullandığı Arapça ve Farsça kelimelere de rastlanır. Bu edebiyat geleneğinin kendine has bir nazım şekli, vezni ve kâfiye sistemi yoktur.


28. Soru

Tekke ve Tasavvufî Halk Edebiyatında hangi nazım şekilleri kullanılır?

Cevap

Tekke ve Tasavvufi Halk Edebiyatında Divan Edebiyatının aruzlu nazım şekilleriyle ozanbaksı ve âşık tarzı geleneklerin heceli nazım şekilleri kullanılır. Özellikle de eserlerinin geniş halk kitlelerince daha iyi anlaşılmasını isteyen mutasavvıf (tasavvuf öğretisini takip eden) şairler heceli şekillerden “koşma”yı çok daha fazla kullanmışlardır. Nazım birimi olarak da tercih edilen nazım şekline bağlı olarak beyit veya dörtlük yer alır.


29. Soru

Aruzla yazılan şiirlerde mutasavvıf şairler hangi nazım şekillerini ve kalıplarını kullanmışlardır?

Cevap

Aruzla yazılan şiirlerinde mutasavvıf şâirler kaside, gazel, mesnevi, murabba, kıt’a, tuyuğ, tercî-i bend, terkib-i bend, müstezat gibi nazım şekillerini kullanmışlardır. 

Bu geleneğin aruzla yazılan nazım biçimlerinde genellikle aruzun “mefâ’îlün/ mefâ’îlün / fa’ûlün”, “mef ’ûlü / mefâ’îlü / mefâ’îlü / fa’ûlün”, “mef ’ûlü / fâ’ilâtü / mefâ’îlü / fâ’ilün”, “fâ’ilatün / fâ’ilatün / fâ’ilatün / fâ’ilün” ve “fâ’ilatün / fâ’ilatün / fâ’ilün” kalıpları kullanılmıştır.


30. Soru

Tekke ve Tasavvufî Halk Edebiyatı geleneğinde hangi aruz hataları görülmektedir?

Cevap

Tekke ve Tasavvufî Halk Edebiyatı geleneğinde aruzla yazılan şiirlerde aruz hatalarına çok sık rastlanılır. Bu edebiyatı meydana getiren şairlerin çoğunun çok fazla eğitim görmemiş olduğu düşünülürse, bu doğal bir sonuçtur. Bu tür aruz hataları çoğunlukla Türkçe kelimelerin kısa hecelerinin vezin gereği uzatılmasıyla ortaya çıkan “imâle” ve aynı şekilde Arapça ve Farsça kelimelerdeki uzun hecelerin vezin gereği kısaltılması sonucu ortaya çıkan “zihâf”lardır.


31. Soru

Hece ile meydana getirilen Tekke ve Tasavvufi Halk Edebiyatı şiirlerinde daha çok kaçlı hece ölçüleri kullanılmıştır?

Cevap

Hece ile meydana getirilen Tekke ve Tasavvufi Halk Edebiyatı şiirlerinde daha çok yedili, sekizli ve onbirli hece ölçüleri kullanılmıştır. Yedili şiirlerde duraklar bazen 4+3=7 bazen de 3+4=7 olabilir. Sekiz heceli şiirler de bazen 4+4=8 bazen de duraksızdır. Onbirli şiirlerde ise 6+5=11 veya 4+4+3=11 bazen de duraksız mısralar yer almaktadır.


32. Soru

Tekke ve Tasavvuf geleneğinin şiirleri hangi sazlar eşliğinde icra edilmektedir?

Cevap

Tekke ve Tasavvuf geleneğinin şiirleri de ozan-baksı edebiyat geleneğinde olduğu gibi kopuz, ney ve benzeri geleneksel çalgılar ve ezgiler eşliğinde icra edilmişlerdir.


33. Soru

Tekke ve Tasavvufî Halk Edebiyatı geleneğinde şiirler kaç türe ayrılır?

Cevap

Tekke ve Tasavvufî Halk Edebiyatı şiir geleneğinde meydana getirilen şiirleri “Allah” hakkında yazılan türler, “Peygamber” hakkında yazılan türler, “din ve tasavvuf büyükleri” hakkında yazılan türler ve “dini inançlar ve tasavvufî düşünceler” hakkında yazılan türler olarak dörde ayırmak mümkündür.


34. Soru

Allah hakkında yazılan türler nelerdir?

Cevap

Bu türlerin adları ve bu türlerde ele alınan temel konular Tevhid (Allah’ın birliği, yüceliği ve sıfatlarını konu edinen), İlahi (Tanrı’yı öven ve ona yalvarma konulu), Âyin (Mevlevî tarikatının ilahileri), Tapuğ (Gülşenî tarikatının ilahileri), Nefes (Alevi-Bektaşîlerin ilahileri), Durak (Halvetîlerde iki fasıl arası okunan ilahiler), Cumhur (Mevlevî ve Bektaşi dışındaki tarikatlerde ilahiye verilen ad), Münacat (Allah’a yakarış, esirgenmeyi, bağışlanışı, dua konu edinen) ve Esma-i Hüsna (Tanrı’nın esasen 99 olan sonradan yapılan eklemelerle 1001’e çıkarılan en güzel ve şerefli adlarını ve kapsadıkları vasıflarını işleyen) şeklinde sıralanabilir.


35. Soru

Peygamber hakkında yazılan türler nelerdir?

Cevap

Bu türlerin adları ve bu türlerde ele alınan temel konular Na’t (Hz. Muhammed’i övmek ona duyulan saygı ve sevgi konulu), Sîretü’n-Nebi (Hz. Peygamberin doğumdan ölümüne kadar hayatını, erdemlerini konu edinen), Mucîzât-ı Nebi (Hz. Muhammed’in gösterdiği mucize ve kerâmetleri konulu), Hicret-nâme (Hz. Muhammed’in Mekke’den Medine’ye göç etmesini konu edinen), Mirac-nâme (Hz. Muhammed’in Miraca çıkması konulu) Mevlid (Hz. Muhammed’in doğumu başta olmak üzere hayatını konu edinen), Hilye (Hz. Peygamber ve diğer peygamberlerle, dört halifenin iç ve dış güzellikleri konulu), Gevher-nâme (Allah’ın birliğini, Peygamberin ahlakını konu edinen) ve Dolap-nâme (Su dolaplarının yapıldığı ağacın kişileştirilmesi yoluyla onların ağzından Tanrı aşkının ifade edilmesi konulu) şeklindedir.


36. Soru

Din ve tasavvuf büyükleri hakkında yazılan türler nelerdir?

Cevap

Bu türlerin adları ve bu türlerde ele alınan temel konular Medhiye (Dört halifeyi, ashab-ı kirâmı, velileri övmeyi konu edinen), Mersiye (Tekke ve tasavvuf ulularının ölümü konulu) ve Maktel-i Hüseyin (Hz. Muhammed’in torunu Hz. Hüseyin’in Kerbelâ’da şehit edilişini konu edinen) şeklinde sıralanabilir. 


37. Soru

Dini inançlar ve tasavvufi düşünceler hakkında yazılan türler nelerdir?

Cevap

Vücut-nâme (insanınyaratılışını konu edinen), Nasihat-nâme (İnsanlara öğüt vermeyi, yol gösterme konulu), İbret-nâme,(kötü bir olaydan ders alma ve kötülükten arınma konulu), Fazilet-nâme (Hz. Peygamber ve dört halifenin davranışlarındaki yücelik ve erdemleri konu edinen) Fütüvvet-nâme (Esnaf teşkilatının uyması gereken dürüstlük ve terbiye konulu), Gazavat-nâme (Din düşmanlarıyla yapılan savaşları konu edinen), Mansur-nâme (Büyük mutasavvıf Hallac-ı Mansur’un hayatı ve kerametleri konulu) Minber-nâme (Hatiplerin minberden bildiklerini halka anlatmalarını konu edinen), İstihrac-nâme (Geleceğe ait herhangi bir olayın üstü kapalı bir biçimde bildirilmesi konulu), Nevruziye (Nevruz günü ve kutlamaları özellikle de Hz. Ali’nin doğumu konulu) Tahassür-nâme (Tasavvuftan habersiz geçen ömre duyulan üzüntüyü konu edinen), Tarikat-nâme (Tarikatların yöntem ve yollarını konu edinen), Nutuk (Tarikatın gelenek-görenek ve âdetleri konulu), Hikmet (İslâmiyetin esasları, tasavvufun incelikleri konulu), Devriye (İnsan ruhunun Allah’tan çıkıp yine Allah’a varacağı düşüncesini konu edinen), Şathiye (ciddi bir düşünce veya duyguyu, iğneleyici ve alaylı bir biçimde anlatan şiirler), Medednâme (Ehl-i Beytten ve On İki İmam’dan yardım isteyip yalvarma konulu), Selamnâme  (Âli-Âba, On İki İmam, Hacı Bektaş Veli’nin erdem ve güzelliklerini konu edinen) Düstur (Alevi-Bektaşi tarikatinin gelenek ve göreneklerini, âdetlerini anlatan nefesler), Düvazimam (On İki İmamı ve sahip oldukları üstün özellik ve erdemleri konulu şiirler), Kıyamet-nâme (Kıyamet günü ve özellikleri konulu) ve Şefâat-nâme (Mahşer gününde Hz. Muhammed ve diğer peygamberlerce sahip çıkılmayı ve aracılıklarıyla affa uğramayı sağlamayı konu edinen) şeklinde sıralanabilir.


38. Soru

Tekke ve Tasavvufî Halk Edebiyatı geleneği çevresinde oluşan düzyazı ürünlerinin dili nasıldır?

Cevap

Tekke ve Tasavvufî Halk Edebiyatı geleneği çevresinde oluşan düzyazı (mensur) ürünleri, geniş halk kitleleri olan okuyucuyu hedefleyen sade nesir dilinde meydana getirilmiştir.


39. Soru

İslâmiyet sonrası Türk edebiyatının mensur ilk dinî tasavvufî örnekleri nelerdir?

Cevap

İslâmiyet sonrası Türk edebiyatının mensur ilk dinî tasavvufî örnekleri arasında Kur’an tefsirleri, hadis kitapları, evliya menkıbeleri, yarı efsanevî İslâm tarihleri, fütüvvet-nâmeler, menâkıp-nâmeler, halk kitapları,  fetih-nâmeler, tarihî olayları konu edinen destanî özelliklere sahip gazavat-nâmeler gibi eserler yer alır.


40. Soru

Menâkıp-nâme'lerin ilk örneği hangi destandır?

Cevap

Bunların ilk örneklerinden birisi yeni dinin kitleler hâlinde kabul edilmesini konu edinen “Satuk Buğra Han Destanı”dır. Türk evliya menakıpnâmelerinin ilk örneği de kabul edilen bu destan aynı zamanda İslâm içerikli ilk Türk epik destanlarındandır.


41. Soru

Tekke ve Tasavvufî Halk Edebiyatı geleneği çevresinde oluşturulan mensur ve manzum eserler daha çok hangi konuları işlemektedirler?

Cevap

Tekke ve Tasavvufî Halk Edebiyatı geleneği çevresinde oluşturulan mensur, manzum-mensur karışık ve manzum eserler çoğunlukla Anadolu ve Balkanlar’ın Türkleşmesini ve İslâmlaşmasını konu edinirler. Bu anlatılar geniş halk kitlelerini aydınlatmak üzere kaleme alınmışlardır.


42. Soru

Cenk-name nedir?

Cevap

Anadolu’da XIII. yüzyıldan itibaren Türk toplumunun sosyokültürel yapısı ve dünya görüşüne uygun olarak tercüme ve adapte etmek suretiyle Türk edebiyatında oluşturulan eserlerdir. Kaynağını Arap ve Fars edebiyatlarından alan ancak Türk destan geleneğinin ölçütleri ve icra töresine göre oluşturulan Cenk-nâmeler manzum, mensur ve manzum-mensur karışık olarak meydana getirilmişlerdir. Cenk-nâmelerin konusu Hz. Ali, atı Düldül, kılıcı Zülfikâr, Hz. Ali’nin oğlu Muhammed Hanefi etraflarında gelişen olaylarda gösterilen kahramanlıklarıdır. Çoğunlukla manzum örneklerine rastlanılan “Kesikbaş Hikâyeleri” de Hz. Ali’nin etrafında oluşmaları nedeniyle bu gruba girmektedir


43. Soru

Battal-name nedir?

Cevap

İslâm ordularının Bizans Devleti’ne karşı yaptıkları savaşlarda gösterdiği başarılarla ün kazanan bir Arap Emiri olarak kabul edilen Battal Gazi etrafında oluşan epik destan nitelikli anlatıların yer aldığı menkabeler (dinî efsaneler) mecmuasıdır. Bu anlatılarda Battal Gazi’nin efsanevi hayatı Anadolu’ya yerleşen Türklerin gözüyle manzum ve mensur olarak yansıtılmıştır. Battal-nâme Türk halkı arasında büyük bir şöhret kazanarak yakın zamanlara kadar okunup anlatılmıştır.


44. Soru

Gazavat-nâme nedir?

Cevap

Tek bir savaşın veya bir savaşlar silsilesinin anlatıldığı “gazanâme” veya “gazavat-nâme”ler de ağırlıklı olarak tekke çevrelerinde meydana getirilmiş eserlerdendir.


45. Soru

Fetih-nâme nedir?

Cevap

Bir şehrin veya bir kalenin alınmasını anlatan eserlerdir. Taşıdıkları tarihsellik özellikleriyle tarihe kaynaklık ederler.


46. Soru

Tekke ve Tasavvufî Halk Edebiyatındaki nesir türlerinin adları nelerdir?

Cevap

Cenk-nâme, Hamza-nâme, Ebû Müslim-nâme, Battal-nâme, Danişmend-nâme, Saltuk-nâme, Menâkıp-nâme, Gazavat-nâme, Fetih-nâme, Fütüvvet-nâme, Fıkralar, Şerhler, Tevarihler. 


47. Soru

XII. yüzyılda Türk Tekke ve Tasavvufî Halk Edebiyatının temsilcileri kimlerdir?

Cevap

XII. yüzyılda geleneği başlatan Hoca Ahmed Yesevî, Edip Ahmed Yügneki ve Hakim Süleyman Ata en önemli temsilcilerdir.


48. Soru

XIII. yüzyıl Anadolu merkezli bir mutasavvıf şairler kimlerdir?

Cevap

XIII. yüzyılda Anadolu’da yaşayan ve eserleri günümüze gelen şair mutasavvıflar başta Mevlâna Celaleddin Rumî olmak üzere, Hacı Bektaş Veli, Sultan Veled, Ahmed Fakih, Şeyyâd Hazma ve Yunus Emre şeklinde sıralanabilir.


49. Soru

XIV. yüzyılda Anadolu’da yaşayan şair mutasavvıflar kimlerdir?

Cevap

XIV. yüzyılda Anadolu’da yaşayan ve eserleri günümüze gelen şair mutasavvıflar Abdal Musa, Kaygusuz Abdal, Sâid Emre, Elvân Çelebi’dir.


50. Soru

XV. yüzyılda Anadolu’da yaşayan şair mutasavvıflar kimlerdir?

Cevap

XV. yüzyılda Anadolu’da yaşayan eserleri veya tesirleri günümüze gelen şâir mutasavvıflar olarak Hacı Bayram Veli, Akşemseddin, Eşrefoğlu Rûmî, Kemal Ümmî, Emir Sultan, Rûşenî ve İbrahim Tennûrî sayılabilir.


51. Soru

XVI. yüzyılda Anadolu’da yaşayan şair mutasavvıflar kimlerdir?

Cevap

XVI. yüzyılda Anadolu’da yaşayan eserleri veya tesirleri günümüze gelen mutasavvıflar arasında İbrahim Gülşenî, Ahmed Sârban, Bursalı Muhyiddin Üftade, Şah İsmail Hatayî, Pir Sultan Abdal, Kul Himmet, ve Muhyiddin Abdal’ı sayabiliriz.


52. Soru

XVII. yüzyılda Anadolu’da yaşayan şair mutasavvıflar kimlerdir?

Cevap

XVII. yüzyılda Anadolu’da yaşayan eserleri veya tesirleri günümüze gelen  mutasavvıflardan bazıları Adem Dede, Elmalılı Sinan Ümmî, Niyazi-i Mısrî, Oğlanlar Şeyhi İbrahim Efendi, Kul Nesimî, Âşık Virânî, Nakşî-i Akkirmanî’dir.


53. Soru

XVIII. yüzyılda Anadolu’da yaşayan şair mutasavvıflar kimlerdir?

Cevap

XVIII. yüzyılda Anadolu’da yaşayan eserleri veya tesirleri günümüze gelen mutasavvıflardan bazıları Bursalı İsmail Hakkı, Erzurumlu İbrahim Hakkı, Mahdum Kulu, Neccarzade Şeyh Rıza, Cemalî, Üsküdarlı Haşim, Kul Şükrü, Nasuhi, Senâyî, Mehdî, Mahvî’dir


54. Soru

XIX. yüzyılda Anadolu’da yaşayan şair mutasavvıflar kimlerdir?

Cevap

XIX. yüzyılda Anadolu’da yaşayan eserleri veya tesirleri günümüze gelen mutasavvıflardan bazıları Seyranî, Türabî, Salih Baba, Bitlisli Müştak Baba’dır


55. Soru

XX. yüzyılda Anadolu’da yaşayan şair mutasavvıflar kimlerdir?

Cevap

XX. yüzyılda Anadolu’da yaşayan eserleri veya tesirleri günümüze gelen  mutasavvıflardan bazıları Edib Harabî, Mehmed Nuri, Yozgatlı Hüzni, Âşık Molla Rahim, Derûnî, Sıtkı, Zeynel Uslu Baba’dır.


Bahar Dönemi Dönem Sonu Sınavı
25 Mayıs 2024 Cumartesi