Halk Edebiyatına Giriş 1 Dersi 3. Ünite Özet

Halk Şiirinde Tür Ve Şekil

Halk Şiirinde Ölçü ve Durak

Halk şiiri terimiyle, halkın içinden yetişmiş kişilerin (ozanların, âşıkların) veya adları bilinmeyen halk sanatçılarının ulusal ölçü (hece ölçüsüyle) ve bu şiir geleneğine özel şekil, biçim ve türlerde ortaya koydukları manzum ürünler anlaşılır. Halk şiirinin içinde hem bireysel hem de anonim ürünler yer alır.

Ölçü(Vezin): Şiirde ahenk ve ritmik tekrarların aynı olmasını sağlayan ve bir anlamda mısraları sabitleştiren araç, onların ölçüsüdür. Türk halk şiirinde en çok kullanılan ölçü hece ölçüsüdür. Hece ölçüsünde esas, mısralardaki hece sayısının birbirine eşitliğidir. Halk şiirinde halk şairleri hece ölçüsünün yanı sıra, XI. yüzyıldan XX. Yüzyıla kadar Türk edebiyatında yaygın bir şekilde kullanılan aruz ölçüsüyle de şiirler yazmışlardır.

Durak: Hece ölçüsüyle söylenmiş veya yazılmış mısraların gelenekselleşmiş bölümlere ayrılmasına “durak” denilir. Duraklar mısrada kelime ortasından bölünmez. Duraklar, mısralarda tek düzeliği önler ve anlatımı zenginleştirir. Durakların geleneksel bir düzenleri vardır. Çift heceli (6, 8, 10, 12, 14, 16) mısralarda durak, mısrayı iki eşit parçaya böler. Tek heceli (3, 5, 7, 9, 11, 13, 15) mısralarda ise, genellikle çok heceli kısım mısranın ilk yarısında, az heceli kısımsa mısranın ikinci yarısında bulunur. Bazı hece ölçüsü kalıplarının duraklarını şu şekilde gösterebiliriz:

a) Hece sayısı az olan ölçülerde mısralar ya hiç bölünmez ya da sadece ikiye bölünür.

  • İki durağa bölünen ölçüler, (2+3=5), (3+3=6), (4+3=7), (3+4=7), (4+4=8),(5+5=10), (6+5=11), (7+7=14) şeklindedir.

b) Hece sayısı çok olan mısralar, ikiye, üçe hatta dörde bölünür

  • Üç durağa bölünen ölçüler, (3+3+3=9), (4+4+3=11), (4+4+4=12),(4+4+5=13) şeklindedir.
  • Dört durağa bölünen ölçüler (4+4+4+4=16), (4+4+4+3=15) şeklindedir.

Halk Şiirinde Kafiye ve Redif

Bir şiirin en az iki mısraı arasında ve en az bir ortak sese bağlı olarak meydana getirilen ses benzerliğine kafiye denir. Ancak, bir şiirin mısraları arasındaki ses benzerliği sadece kafiye ile sağlanabileceği gibi, genellikle kafiyeli söze redif dediğimiz ve aynen tekrarlanan “ek” yahut “kelime”lerin eklenmesiyle de sağlanabilir.

Halk şiirinde kafiye: Kafiye, ses benzerliğinin azlığına, çokluğuna göre çeşitlenir. Halk şiirinde kafiye çeşitleri şunlardır:

  • Yarım kafiye
  • Tam kafiye
  • Zengin kafiye
  • Tunç kafiye
  • Cinaslı kafiye

Yarım Kafiye: Benzerliği çoğunlukla bir tek sessiz harfe dayanan kafiyelerdir. Türk halk şirinde yarım kafiye son derece yaygın olarak kullanılmıştır. Halk şairleri çok eski çağlardan beri kafiye konusunda hafif bir ses benzerliğini yeterli görmüşlerdir. Özellikle de doğaçlama olarak karşılıklı söyledikleri şiirlerle birbiriyle atışarak yarışan, atışma veya deyişme yapan ozanlar kafiye bulma ve oluşturmadaki kolaylığı nedeniyle yarım kafiyeyi seçmişlerdir.

Tam Kafiye: Ses benzerlikleri çoğunlukla bir sessiz ve bir sesli harfe dayanan kafiyelerdir. Türkçeye Arapça ve Farsçadan geçen ve aynı uzun sesli ile biten kelimeler, başka benzerlikleri olmasa da, tam kafiye sayılırlar.

Zengin Kafiye: Mısra sonlarında redif dışında üç veya daha fazla sesin benzeşmesine denilir. Arapça ve Farsçadan geçen kelimelerde bir sessizle bir uzun sesliden (â, û, î gibi) ibaret kelimeler, içinde uzun ünlü bulundurmaları sebebiyle zengin kafiye olarak kabul edilirler.

Tunç Kafiye: Kafiyeyi oluşturan ses benzeşmelerinin üçten fazla olması halinde, kafiye olan kelimelerden birinin diğerinin sonunda aynen tekrar edilmesiyle oluşan kafiyeye denir.

Cinaslı Kafiye: Sesçe aynı, anlamca ayrı olan kelimelerden veya kelime gruplarından yapılmış kafiyelere denir.

Kafiye ile ilgili diğer unsurlar şunlardır:

Ana Kafiye (Ayak): Bir halk şiirinin bütün dörtlüklerinde belli bir plan dahilinde tekrarlanan kafiyelere, “ana kafiye” adı verilir. Âşık şiirinde ana kafiyeye “ayak” da denir.

İç Kafiye : Hem halk şiirinde hem de divan şiirinde kullanılan iç kafiye , bir şiirde mısra sonları dışında mısra içinde uygun yerlerde kafiye bulunmasına denilir. İçerisinde iç kafiye bulunan şiire musammat adı verilir.

Halk şiirinde kafiyeyi şekil bakımından yani kafiye örgüsüne göre incelersek; düz kafiye, çapraz kafiyenin kullanıldığı görülmektedir.

Düz Kafiye: Kafiyelerin alt alta sıralandığı dizelerde görülen kafiye örgüsüdür.

Çapraz Kafiye: Kafiyelerin birer aralıkla sıralandığı dizelerde görülen kafiye örgüsüdür.

Halk şiirinde redif: Redif şiirde kafiye kelimesinden sonra gelen, anlam ve görevi bir olan ek ve kelimelere denilir. Halk şiirinde duygu, düşünce ve benzetme üretmedeki işlevselliği nedeniyle redife çok önem verilir. Halk şiirinde redifin en önemli görevi, kafiye bulmakta güçlük çekilen kelimeleri dize sonunda getirebilmekte sağladığı kolaylıktır.

Türk halk şiirinde üç çeşit redif vardır. Yalnızca bir ekten ibaret rediflere “ek redif ” adı verilir. Bir kelimeden ibaret rediflere “kelime redif ” denilir. Redif, bir dizenin sonunda hem kelime hem de ek redif durumunda bulunabilir, bu tür rediflere de “ek ve kelime redif ” adı verilir.

Halk Şiirinde Heceli Nazım Şekilleri

Halk şiirinde nazım şeklini dış yapı özellikleri belirler. Halk şiirinin dış yapı özellikleri şunlardır:

  • Nazım birimi
  • Nazmın hacmi
  • Nazmın kafiye örgüsü

Nazım Birimi: Şiirlerde, geleneksel şekil ve anlam bütünlüğü taşıyan, şiirin inşasında yapı unsuru olan ve kendi içinde organik bağımsızlığı bulunan mısra topluluğuna nazım birimi denir. Türk Halk Edebiyatının heceli ürünlerinde kullanılan nazım birimi “dörtlük”tür. Türk Halk Edebiyatının aruzlu şiirlerinde ise, nazım birimi “beyit”tir

Nazmın Hacmi: Şiirin inşasında kullanılan nazım biriminin sayısına bağlı olarak uzunluk-kısalık veya hacim açısından nazım biçiminin ayırt edilmesini sağlayan ölçüttür. Türk halk şiiri üç boy hacim ölçüsüne sahiptir. Bunlar, bir dörtlükten oluşan mâni, en az iki dörtlük en fazla dört dörtlük olan koşma ve en az beş dörtlükten başlayıp dörtlük sayısında sınırı olmayan destan nazım biçimleridir.

Nazmın Kafiye Örgüsü (Uyak düzeni): Halk şiirinde belli bir ölçüde söylenmiş olan şiirin içinde kafiyelerin sıralanış ve tekrarlanış kuralları demektir. Heceli halk nazmının mâni ve koşma tipi olarak adlandırılan iki temel kafiye örgüsü vardır. Mâni tipi kafiye örgüsü “aaxa” şeklinde kafiyelenir. Koşma tipi kafiye örgüsünün sadece ilk dörtlüğü değişen 4 kafiyeleniş çeşidi vardır. Koşmanın kafiyeleniş şekilleri şöyledir:

a) aaab, cccb, dddb ...

b) abab,cccb, dddb ...

c) abxb, dddb, eeeb ...

d) aaaa, bbba, ccca ...

Nazmın Ölçüsü: Hecelerin sayılarının ya da uzunluk ve kısalıklarının düzenli biçimde sıralanış temeline dayanan ve nazımda ritmik tekrarların ve ahengin aracı olarak kullanılan “söz ölçüsü”dür.

Halk Şiirinde Kullanılan Heceli Nazım Şekilleri:

Türk halk şiirinin heceli ürünlerinde şu nazım şekilleri kullanılır:

  • Mâni
  • Koşma
  • Destan

Mâni: Mâni, bir dörtlükten oluşan, kafiye örgüsü aaxa biçiminde düzenlenen, çoğunlukla hecenin 7 ve 8’li kalıplarıyla yazılan halk şiiri nazım şekline denilir.

Koşma: Koşma çoğunlukla hecenin 8’li ve 11’li kalıplarıyla yazılan; en az iki, en fazla dört dörtlükten oluşan bir nazım biçimidir. Koşmanın kafiye örgüsü aaab, cccb, dddb...; abab, cccb, dddb ...; abxb, dddb, eeeb ...; aaaa, bbba, ccca ... şekillerinden birisi olabilir. Koşmalar yapılarına göre asıl koşma, koşma şarkı, musammat koşma,dedim-dedi’li koşma, tecnis koşma, zincirleme koşma, ayaklı koşma, yedekli koşma, zincirbend ayaklı koşma, musammat ayaklı koşma, musammat zincirbend koşma ve musammat zincirbend ayaklı koşma şeklinde sınıflandırılmıştır.

Destan: En az beş dörtlükten başlayıp sınırsız dörtlük sayısına sahip, kafiye örgüsü aaab, cccb, dddb ....; abab,cccb, dddb ...; abxb, dddb, eeeb ...; aaaa, bbba, ccca ... şeklindeki koşma tipi kafiye örgülerinden herhangi birisi kullanılan şiirlerin nazım şekline destan adı verilir.

Halk Şiirinde Nazım Türü Kavramı ve Nazım Türleri

Türk halk şiirinde konu, anlatım tutumu, ezgi, nazım şekli ölçütlerinden birini veya bazen de birkaçını dikkate alarak yapılan tür tanımlarına nazım türleri adı verilir. Bunlar arasında en yaygın olarak kabul gören nazım türleri şunlardır:

  • Güzelleme
  • Koçaklama
  • Taşlama
  • Ağıt
  • Varsağı
  • Semaî
  • Destan

Güzelleme: Güzelleme güzel ve güzellerle güzelliklerin övüldüğü koşmalara denir.

Koçaklama: Yiğitlik, kahramanlık, dövüş ve savaş konularında söylenen övmeye yönelik bir anlatım tutumuyla oluşturulan ve bu türe has ezgilerle icra edilen şiirlere koçaklama adı verilir.

Taşlama: Toplumdaki haksızlıkların, geriliklerin, ekonomik sorunların, yolsuzlukların, kişilerin beğenilmeyen yönlerinin alaya alınarak, güldürücü, iğneleyici bir biçimde eleştirerek yermeye ve güldürmeye yönelik anlatım tutumuyla oluşturulan ve bu türe has ezgilerle icra edilen şiirlere taşlama adı verilir.

Ağıt: Tanınan, bilinen fertlerin ölümü ve öldürülmesi başta olmak üzere acıklı, hüzünlü ve üzücü olayları konu edinen, törenlerde veya tören dışı zamanlarda ağlatmayı ve yas tutturmayı amaçlayan, buna yönelik bir anlatım tutumuyla oluşturulan ve bu türe has ezgilerle icra edilen şiirlere ağıt denilir.

Varsağı: Kendilerine has bir ezgi çeşidine sahip olan varsağılar, özellikle sert ve dağlı diliyle söylenmiş olmalarıyla diğer koşmalardan ayırt edilirler. Varsağıların büyük bir çoğunluğu hecenin 8’li kalıbıyla daha az olmakla birlikte bazıları da hecenin 11’li kalıbıyla söylenmiştir.

Semaî: Semaî nazım türünün Halk Edebiyatında aruzla ve hece ile oluşturulan iki çeşidi vardır. Hece ile yazılan semaîlerin kafiye örgüsü koşma gibidir. Çoğunlukla hecenin 8’li kalıbıyla meydana getirilir ve kendine has bir ezgi çeşidiyle icra edilirler. Semaîlerde sevgi, doğa ve güzellik gibi konular övmeye ve güzellemeye yönelik bir anlatım tutumuyla işlenilir.

Destan: Destanlar, mâni ve koşmalardan sadece uzunluklarıyla veya hacimleriyle ayrılırlar. Destanların en az beş dörtlükten oluşup en fazla sınırının olmadığı konu ve yaratıcısının gücüne göre 150 hatta daha fazla dörtlükten meydana gelebildiği söylenebilir. Destanların konuları kahramanlık ve savaştan trafik kazalarına kadar her konu olabilir

Halk Şiirinde Kullanılan Aruzlu Türler

Halk şiirinde kullanılan aruz ölçüsüyle yazılmış nazım şekilleri şunlardır:

  • Divan
  • Selis
  • Semaî
  • Kalenderî
  • Satranç
  • Vezn-i Âher

Divan: Aruzun “fâ’ilâtün fâ’ilâtün fâ’ilâtün fâ’ilün” kalıbıyla oluşturulan şiirlere denilir. Bentlerindeki mısra sayısına göre ad alan divanın gazel, murabba, muhammes, müseddes, musammat ve ayaklı divan denilen şekilleri vardır.

Gazel: 5-15 beyit arasında yazılabilen; ilk beyti kendi arasında kafiyeli, diğer beyitlerin ilk mısraları serbest, ikinci mısraları ise birinci beyitle kafiyeli olan divan edebiyatı nazım şekli.

Murabba: Dört mısralı bentlerle kurulan divan edebiyatı nazım şekli.

Muhammes: Beş mısralı bentlerle kurulan divan edebiyatı nazım şekli.

Müseddes: Altı mısralı bentlerle kurulan divan edebiyatı nazım şekli).

Divanîler çoğunlukla gazel biçiminde yazılmışlardır. Divanların kafiye düzeni, gazel biçiminde (beyitlerle) yazılanlarında aa/xa/xa/xa...; dörtlükler (murabbalarla) şeklinde oluşturulanlarda ise aaxa, bbba, ccca... veya aaaa, bbba, ccca... şeklindedir.

Selis: Halk şiirinde, âşıklarca aruzun “fe’ilâtün fe’ilâtün fe’ilâtün fe’ilün” kalıbıyla meydana getirdikleri şiirlere selis denir. Selisde çoğunlukla gazel nazım biçimi kullanılmakla birlikte murabba, muhammes, müseddes şeklinde yazılmış selisler de vardır.

Semaî: Gazel nazım biçimine uygun olarak ve aruzun “mefâ’îlün mefâ’îlün mefâ’îlün mefâ’îlün” kalıbıyla meydana getirilen şiirlerdir. Semaîler gazel, murabba, muhammes ve müseddes şeklinde de yazılabilir. Kafiye örgüsü gazel şeklindeki semaîlerde aa, xa, xa... şeklinde, eğer iç kafiyelere sahipse (musammat) veya dörtlük (murabba) şekliyle düzenlenmişse kafiye örgüsü aaaa, bbba, ccca veya abab,cccb, dddb,... biçimindedir.

Kalenderî: Aruzun “mef’ûlü mefâ’îlü mefâ’îlü fe’ûlün” kalıbıyla ve gazel, murabba, muhammes ve müseddes nazım şekilleriyle âşıklar tarafından söylenen şiirlere denilir.

Satranç: Aruzun müfte’ilün müfte’ilün müfte’ilün müfte’ilün kalıbıyla yazılır. Ancak âşıkların meydana getirdiği satrançlar, genellikle on altı heceli (8+8=16) iç kafiyeli (musammat) beyitlerden oluşur. Satranç, Halk Edebiyatında âşıkların vezn-i âher, dudak değmez , elifnâme gibi, şiirin şekli yönüyle hüner göstermeye yönelik anlatım tutumuyla meydana getirdiği şiir türlerindendir.

Vezn-i Âher: Dörtlük (murabba) şeklinde ve aruzun müstef’ilâtün müstef’ilâtün müstef’ilâtün müstef’ilâtün kalıbıyla yazılan şiirlere denir. Vezn-i âherde her mısra, ilk üçü kendi içinde kafiyeli dört eşit parçaya bölünür. Halk Edebiyatında satranç gibi âşıkların şiirin şekli yönüyle hüner göstermeye yönelik anlatım tutumuyla meydana getirdiği şiir türlerindendir. Vezn-i âherde kafiye örgüsü aaaa bbba, ccca... şeklindedir.


Bahar Dönemi Dönem Sonu Sınavı
25 Mayıs 2024 Cumartesi