Temel Beslenme İlkeleri Dersi 4. Ünite Sorularla Öğrenelim

Besin Öğeleri Iı (İnorganik Besin Öğeleri)

1. Soru

Nükleik asitlerin görevi nedir?

Cevap

Canlılarda elementler birleşerek kimyasal bileşikler oluştururlar. Bu birleşmeyi canlı yapısında denetleyen moleküllerdir.


2. Soru

En önemli organik bileşenler nelerdir?

Cevap

En önemli organik bileşikler karbonhidratlar, lipitler, proteinler ve nükleik asittir.


3. Soru

Su, mineral, asit, baz, tuzlar gibi canlıların yapısında bulunan ancak canlı olmayan veya bir canlı tarafından üretilmemiş bileşikler nelerdir?

Cevap

İnorganik maddeler hücrelerde enerji elde etmek amacıyla kullanılmaz, canlıların kendi vücutlarında sentezleyemeyip, dışarıdan hazır aldıkları bileşiklerdir. Hem canlı vücudunda hem de cansız ortamda bulunurlar. Küçük moleküllü olup, canlı hücrede devamlı ve yeterince bulunmaları gerekir. Canlılar bu bileşiklere gereksinim duyar. Su, mineral, asit, baz, tuzlar gibi canlıların yapısında bulunan ancak canlı olmayan veya bir canlı tarafından üretilmemiş bileşiklerdir.


4. Soru

Enerji vermeyen ama düzenleyici rol üstlenen inorganik maddeler nelerdir?

Cevap

Besin olarak kullanılan inorganik maddeler “mineraller ve su” sindirilemezler. Enerji vermezler. Bunlar düzenleyici maddelerdir. Karbon elementine sahip olmayan tüm moleküller bu gruba girer.


5. Soru

Canlıların yüzde kaçı sudur?

Cevap

Tüm yaşayan dokuların %70-90’ı sudur.


6. Soru

Kan plazmasının yapısı nasıldır?

Cevap

Kan plazmasının %95 i sudur. Yapısında oksijen ve hidrojen molekülü bulunur. Hidrojen (+) oksijen (–) yüklüdür. Hidrojen ve oksijen arasındaki yük dağılımından oluşan çekim kuvveti hem su molekülünün kendi içinde hem de diğer su molekülleriyle kopmadan bulunmasını sağlar.


7. Soru

Suyun canlılar üzerindeki önemini açıklayınız.

Cevap

Günlük hayatta hem insanların, hem de tüm canlıların hayati fonksiyonlarını sürdürmelerini sağlayan en önemli, hatta tek içecektir. Su besinlerin sindirimi, emilim ve hücrelere taşınmasında, hücre, organ ve dokuların düzenli çalışmasında, zararlı maddelerin vücuttan atılmasına, vücut ısısının denetiminde ve daha sayılamayacak kadar çok işleve sahiptir. Su pek çok organizmanın vücudunda taşıyıcı ortam olarak görev yapar. Maddelerin vücutta bir bölgeden diğer bölgeye taşınması suyla sağlanır. Ayrıca, su besin maddelerini kan plazması olarak taşır.

• Su, metabolizma olaylarını hızlandırır. Enzimler ancak sulu bir ortamda çalışır.

• İdrardaki su boşaltıma, terleme olayı ile de dolaşıma yardımcıdır. Terleme olayında vücut
ısısının fazlası dışarıya suyla atılır. Böylece vücut ısısı dengelenir.

• Su, bitkilerde fotosentez ana elemanı olarak bu canlılar için de çok büyük önem taşır.

• Ayrıca su, absorbe ettiği fazla ısı ile Dünya’mızın çevresel ısısını düzenler. Böylece hem çevresel ısı çok yükselmez ve saklandığı için ısı kaybolmaz. (Tablo 4.1. s. 66).


8. Soru

Suyun kimyasal formülü nedir?

Cevap

Suyun kimyasal formülü H2O’dur.


9. Soru

Dünya yüzeyinde su yüzdesi ne kadardır?

Cevap

Dünya yüzeyinin %71’i suyla kaplıdır. Dünyadaki suların yaklaşık %97’ si okyanuslarda bulunmaktadır. %2.4’ü buzul ya da kardır. %0.6’lık dilimi ise göller ve nehirlere aittir.


10. Soru

Suyun rengi neye göre değişiklik gösterir?

Cevap

Pratikte suyun rengi, içindeki katkı, kirlilik vb. etkenlere bağlı olarak büyük ölçüde değişebilir. Kireçtaşı, suyu turkuaz rengine çevirirken, demir ve benzeri maddeler kırmızı kahverengi renge döndürmektedir, bakır ise mavi alev rengi oluşturur. Suyun içindeki yosunlar, suyu yeşil renkli olarak gösterir.


11. Soru

Hidrofilik maddelerin özelliği nedir?

Cevap

Su, eriyebilen birçok madde için çok iyi bir çözücüdür. Bu tip maddeler hidrofilik maddeler olarak da bilinir, iyice karıştırılmak sureti ile su içinde erirler (örneğin; tuz).


12. Soru

Adhezyon nedir?

Cevap

Farklı iki maddenin molekülleri arasındaki çekim kuvvetidir.


13. Soru

Suyun kılcal hareketi nedir?

Cevap

Kılcal hareket, suyun çok dar (kılcal) bir boru/kanalda yerçekimi kuvvetine karşı hareketini ifade eder. Bu hareketin oluşma nedeni, su boru/kanalın yüzeyine yapışır ve daha sonra boru/kanala yapışan su, kohezyon kuvveti sayesinde üzerinden daha fazla suyun geçmesini sağlar.


14. Soru

Göllerdeki buz neden önce yüzeyde oluşmaya başlar?

Cevap

Standart atmosferik basınçtaki taze su, en yoğun halini 3.98 °C’de alır ve aşağı hareket eder, daha fazla soğuması halinde yoğunluğu azalır ve yukarı doğru yükselir. Bu dönüşüm, derindeki suyun, derinde olmayan sudan daha sıcak kalmasına sebep olur, bu yüzden suyun büyük miktardaki alt bölümü 4 °C civarında sabit kalırken, buz öncelikle yüzeyde oluşmaya başlar ve daha sonra aşağı yayılır. Bu etkiden dolayı, göllerin yüzeyi buz ile kaplanır.


15. Soru

Su içindeki tüm elektriksel özelliği sağlayan etkenler nelerdir?

Cevap

Su içindeki tüm elektriksel özelliği sağlayan etkenler, suyun içinde çözülmüş olan karbondioksit ve mineral tuzların iyonlarıdır ancak bu sayede suyun iletkenliği artar. Su, iki su molekülünün bir hidroksit anyonu ve bir hidronyum katyonu halini alması ile kendini iyonize eder, fakat bu elektrik akımının yaptığı iş veya zararlı etkilerini taşımak için yeterli değildir. 


16. Soru

Suyun üçlü noktası nedir?

Cevap

Suyun üçlü noktası saf haldeki sıvı su, buz ve su buharının dengede bulunduğu sıcaklık ve basınç kombinasyonudur.


17. Soru

Suyun biyolojik işlevleri nelerdir?

Cevap

Suyun içerdiği organik bileşikler, birçok çeşitlilikle insan bedeninin başlıca gıdasıdır. Her türlü metabolik olayların temel katalizörüdür.

• Makro moleküllerin yapı taşıdır. Hidrojen köprüleri ile su moleküllerine bağlanan protein, karbonhidrat, nükleik asit gibi kompleksleşme yeteneğine sahiptir.

• İyi bir substrattır.

• İyi bir ısı düzenleyicisidir. Isıyı düzenli bir şekilde ayarlar.


18. Soru

Sular kaynaklarına göre kaç sınıfta incelenir?

Cevap

Doğada sular, kaynaklarına göre klasik olarak 4 sınıfta incelenir:

1. Meteor suları (yağmur ve kar suları): Mevcut sular içinde en saf olanıdır, bununla beraber havada bulunan bütün gazları içerdiği gibi, bazı inorganik ve organik maddeler de bulunabilir.

2. Yeraltı ve kaynak suları: Bulunduğu ve geçtiği toprak tabakalarını çözmesi sonucunda, tabakaların cinsine göre, çözünmüş maddeleri içerir.

3. Yeryüzü suları (nehir, göl, baraj ve deniz suları): Yüzeylerinin açık olması sebebiyle özellikle organik yapıdaki yabancı maddeleri almaya yatkındır. Buna karşılık hava ile temas halinde olduğundan karbonat sertliği azdır.

4. Maden (mineral) suları: Doğal sulara oranla çözünmüş madde miktarı belirli bir sınırı aşmış veya sıcaklık ve radyoaktivitesi doğal sınırı geçmiş olan sulardır.


19. Soru

Makro ve mikro elementlere örnek veriniz.

Cevap

Kalsiyum, sodyum, potasyum, fosfor, klor, magnezyum ve kükürt makro elementler olarak adlandırılır. Demir, iyot, bakır, çinko, kobalt, mangan, molibden ve selenyum ise mikro elementlerdir. İnsan vücudunun % 4 ile 6’sı minerallerden oluşmuştur. Gıdalarda 60’ dan fazla mineral bulunur.


20. Soru

Minerallerin özellikleri nelerdir ve vücuttaki işlevi nedir?

Cevap

• Sindirilmeden direk olarak kana alınırlar. Enzimlerin yapısına katılırlar.

• Vitaminlerle birlikte düzenleştirici olarak görev yaparlar.

• Vücudumuzda Cl, P, S ve N elementlerinin asit bileşikleriyle Na, K, Ca, Mg, Fe, Mn ve Cu
metallerinin baz özelliğindeki bileşiklerine rastlanmaktadır.

• Mineraller hücrede protein, karbonhidrat, yağ gibi, organik maddelere bağlı olarak bulundukları gibi hücrede tuz halinde de bulunabilirler.

• Mineraller, vitamin-hormon-enzim vb. moleküllerin yapısına katılır. 70kg ağırlığındaki bir insanda ortalama 3 kg mineral tuzları vardır.

• 0rganizmanın yapısında az da olsa minerallere ihtiyaç vardır.

• Mineraller kanın osmotik basıncının ayarlanmasında, kas kasılmasında, kanın pıhtılaşmasında ve sinirlere uyarının iletilmesinde önemli role sahiptir. • Mineraller bazı enzimlerin yapılarına katılarak katalizör görevi yapar.

• İdrar, ter ve dışkı ile dışarı atıldığından mineral içeren besinlerin düzenli olarak vücuda alınması gereklidir.


21. Soru

Vücuda alınan kalsiyum nerelerde kullanılır?

Cevap

Kalsiyumun büyük bir kısmı fosforla birlikte kemiğin ve dişin yapısına katılır. Geri kalan kısmı kasların kasılmasında sinirlerde, kanın pıhtılaşmasında ve bazı enzimlerin çalışmasında görev yapar. Vücuda alınan kalsiyumun bir kısmı emilir. Emilmeyen kısmı dışkı ile atılır. D vitamini kalsiyumun emilmesine etki eder. Vücuda fazla kalsiyum alınsa bile D vitamini yetersiz olursa kalsiyum bağırsaklarda emilemez.


22. Soru

Demir hangi yiyeceklerde bulunur?

Cevap

Demir karaciğer, dalak ve kırmızı kemik iliğinde de bulunur.


23. Soru

‘Guatr’ hastalığının oluşma sebebi nedir?

Cevap

Vücuda yeteri kadar iyot alınmazsa tiroid bezi iyi çalışamaz ve tiroksin hormonunu az salgılar. Tiroksinin az salgılanması tiroid bezinin büyümesine neden olur. Basit “guatr” hastalığı denilen durum ortaya çıkmaktadır.


24. Soru

Dişlerin sararması neyin sonucudur?

Cevap

Flüorün fazlalığı dişlerin sararmasına yol açar


25. Soru

Vücutta sodyumun görevi nedir?

Cevap

Vücutta sodyum su dengesinin korunmasında ve besinlerin hücre duvarından geçişinde görev alır.


26. Soru

Sodyum eksikliğinde vücutta neler olur?

Cevap

Sodyum eksikliğinde halsizlik ve güçsüzlük, baş dönmesi, çarpıntı, tansiyon düşüklüğü, hafıza bozukluğu ve konsantrasyon zayıflığı, baş ağrısı, depresyon, mide bulantısı ve kas krampları gibi sağlık sorunları oluşur.


27. Soru

Sodyum fazlalığı nelere yol açar?

Cevap

Sodyum fazlalığı yüksek tansiyon, potasyum kaybı, vücutta su tutulması ve ödemlere neden olur. Sodyum fazlalığında potasyum takviyesi yaparak, potasyum eksikliğinden doğabilecek zararlı sonuçlardan korunmaya çalışılmalıdır. Sodyum fazlalığının en önemli nedenleri fazla tuz ve tuzlu, yani bol miktarda sodyum içeren, besinler tüketmek, yetersiz su alımı ya da ishal, terleme ve kusma yoluyla vücudun sodyuma oranla daha fazla su kaybetmesi nedeniyle kandaki sodyum oranının artması olarak sayılabilir. 


28. Soru

Potasyum yetersizliğinin belirtileri nelerdir?

Cevap

• Kas tembelliği ve yorgunluk hissi;

• Böbreklerde fonksiyon bozuklukları,

• Tedirginlik, gerginlik hissi,

• Ayak ve ayak bileklerinde şişkinlik,

• Kemik ve eklemlerde ağrılar,

• Baş ağrısı,

• Bazı duyularda bozukluklar, (hissedememek),

• İştahsızlık, isteksizlik,

• Kalp ritminde bozukluk,

• Kalp yetmezliği,

• Yüksek tansiyon,

• Glikojen depolanmasında azalma,

• Solunum yetersizliği, solunum bozukluğudur.


29. Soru

Potasyum yetersizliğinden en çok etkilenen grup kimlerdir?

Cevap

• Çok tuzlu yemek yiyenler,

• Kronik ishali olanlar,

• Kontrolsüz ve bilinçsiz olarak idrar söktürücü ilâçlar kullananlar,

• Devamlı olarak kabızlık giderici ilâç kullananlar,

• Devamlı olarak sindirim zorluğu çekenler,

• Aspirin ve steorid içeren ilâçları devamlı alanlardır.


30. Soru

En iyi kalsiyum kaynakları nelerdir?

Cevap

En iyi kalsiyum kaynakları; süt, yoğurt, peynir, ayran, pekmez fındık fıstık yağlı tohumlar yeşil yapraklı sebzeler, kuru baklagiller, ve kurutulmuş meyveler yüksek oranda kalsiyum içerirler.


31. Soru

Kalsiyum ve fosfor alımı oranı nasıldır?

Cevap

Kalsiyum daima fosforun 2 misli oranında alınmalıdır. Böylece kendi görevlerini de yerine getirebilir. Bu 2/1 oranı göz ardı edilmemelidir.


32. Soru

Fosfor hangi yiyeceklerde bulunur?

Cevap

Balık, diğer deniz hayvanları, diğer etler, sakatat yani organ etleri (özellikle beyin), yumurta sarısı, süt ve sütten yapılan yiyecekler, yağlı tohumlar, kuru baklagiller, kurutulmuş meyveler ve tahıl iyi fosfor kaynaklarıdır.


33. Soru

Eğer bireyin cildinde ve saçında güzelleşme varsa, tırnakları kuvvetliyse hangi besin ögesinin düzgün alımı söz konusudur?

Cevap

Magnezyum cildi düzgünleştirir, saçı güzelleştirir, tırnakları kuvvetlendirir. Sinir sistemi sağ- lığı, vücut ısısının dengede tutulması gibi pek çok fonksiyonda görev alan magnezyum, kemik ve diş gelişimi ve sağlığı açısından da gereklidir.


34. Soru

Asitlerin özellikleri nelerdir?

Cevap

• Ekşi bir tada sahiptirler.

• İndikatörlerin rengini değiştirirler. (Asitler turnusol kağıdını kırmızıya çevirirler).

• Bazlarla reaksiyona girdiklerinde tuz ve su oluştururlar. Bundan başka çok çeşitlilik gösteren başka özellikleri de bulunur. Bu spesifik özellikler, anyon içeriği ve ayrılmamış molekülerden dolayı olur. Çeşitli asitlerin molekülleri, çözeltiye farklı miktarda serbest hidrojen bırakma eğilimindedirler.


35. Soru

Organik asitleri ne tür asitlerdir?

Cevap

Organik asitler yapıları karbon iskeletine dayalı asitlerdir. Formik, asetik, propiyonik, bütirik, fumarik, sorbik, sitrik ve malik asit gibi asitler ve bunların tuzları başlıca organik asitlerdir.


36. Soru

Yoğurtta bulunan asit nedir?

Cevap

Laktik Asit yoğurtta bulunan asittir.


37. Soru

Midemizin salgıladığı asit türü nedir?

Cevap

Midemiz de seyreltik hidroklorik asit salgılayarak besinleri parçalar. Bu salgının fazlalaşması midede ülsere sebep olur.


38. Soru

Bazların özellikleri nelerdir?

Cevap

• Bazlar ele kayganlık hissi verir.

• Kuvvetli bazlar yakıcı ve tahriş edici özelliktedir.

• Bazlar acı tattadır. Fakat bazı çeşit bazlar zehirlidir. Bu yüzden tadına bakmamak gerekir.

• Bazlar da, asitler gibi turnusol kağıdı ile ayırt edilebilir. • Bazlar kırmızı turnusol kağıdını maviye dönüştürür.

• Turnusol maddesi likenden elde edilir.

• Bazlar fenolfalein çözeltisi yardımıyla da ayırt edilebilir. Baz içine fenolfalein’in alkoldeki çözeltisi damlatıldığında, baz pembe renk alır. Fenolfalein asit içine konulduğunda asitin rengini değiştirmez.

• Bazlar da asitler gibi suda iyonlarına ayrıştıkları için elektrik akımını iletirler

• Na0H ve K0H kuvvetli bazlardır. Kuvvetli bazlar metallere ve dokulara tahriş edici etki yapar. Amonyağın buharı göze, buruna ve solunum yoluna zarar verir.


39. Soru

Asit ve baz karıştığında nasıl bir tepkime olur?

Cevap

Asitlerle bazlar karıştığında asitin H+ iyonu ile bazın OH- iyonu birleşir. Bu birleşim sırasında bir molekül su açığa çıkar ve tuz meydana gelir. Hidroklorik asit + sodyum hidroksit (baz) → su + sodyum klorür (tuz) Hücrenin içinde ve hücrelerin arasında çeşitli mineral tuzları vardır. Bunlar içinde en önemlileri sodyum, potasyum, magnezyum ve kalsiyum tuzlarıdır.


40. Soru

Ortamda hidrojen iyon yoğunluğunun negatif (-) logaritması neye karşılık gelmektedir?

Cevap

Ortamın hidrojen iyon yoğunluğunun negatif (-) logaritması asitliğin derecesini verir.


41. Soru

Ortamdaki hidroksil iyon yoğunluğunun (-) logaritması neye karşılık gelir?

Cevap

Ortamdaki hidroksil iyon yoğunluğunun (-) logaritması bazikliğin derecesini verir.


42. Soru

Tuz nasıl meydana gelir?

Cevap

Asitlerle bazlar karıştığında asitin H+ iyonu ile bazın OH- iyonu birleşir. Bu birleşim sırasında bir molekül su açığa çıkar ve tuz meydana gelir.


43. Soru

Bazlar turnusol kağıdında nasıl etki gösterir?

Cevap

Bazlar turnusol kağıdının rengini kırmızıdan maviye dönüştürür.


44. Soru

Asitler turnusol kağıdında nasıl etki gösterirler?

Cevap

Asitler turnusol kağıdının rengini maviden kırmızıya dönüştürür.


45. Soru

Kaç tür asit vardır?

Cevap

İnorganik ve organik olmak üzere iki farklı asit türü vardır.


46. Soru

Çinko hangi besinlerde bulunur?

Cevap

Et, deniz ürünleri, baklagiller, tahıllar, yumurta, fındık, süt ve süt ürünleri ile lifli besinler bol miktarda çinko içeren besin maddeleridir.


47. Soru

Yetişkinlerin günlük çünkü ihtiyacı nedir?

Cevap

Yetişkinlerde günlük çinko ihtiyacı ortalama 15 - 20 mg kadar- dır.


48. Soru

Bakır hangi besinlerde bulunur?

Cevap

Zeytin, badem, fındık, ceviz, taze ve kuru üzüm, arpa, tam buğday ekmeği, bal, kuzu ciğeri, sarımsak, portakal, pancar, pekmez, brokoli, fasulye ve bezelye bol miktarda bakır içeren besinler arasındadır.


49. Soru

Vücudun günlük bakır ihtiyacı nedir?

Cevap

Bebeklerde günlük 0,5 - 1 mg, çocuklarda 1 - 2 mg ve yetişkinlerde de ortalama 2,5 mg kadar bakır alınması günlük bakır ihtiyacını vardır..


50. Soru

Bakır eksikliğinde hangi problemlerle karşılaşılır?

Cevap

Bakırın yeterince alınmaması durumunda kansızlık görülür. Bakır eksikliği, vücut direncinin azalmasına, güçsüzlük, deride yara ve egzama gibi problemlere yol açar. Ayrıca, saç dökülmesi, iştahsızlık, ishal ve çarpıntı meydana gelebilir. Bağışıklık sistemi zayıflar. Kemikler ve dokuların yapısı olumsuz etkilenir.


51. Soru

Magnezyum hangi besinlerde bulunur?

Cevap

Balık ve tavuk eti, peynir, yumurta, tam unlu ekmek, yerfıstığı, patates ve portakal bol miktarda magnezyum içeren besin maddeleridir.


52. Soru

Vücudun günlük magnezyum ihtiyacı nedir?

Cevap

Yetişkinlerde ortalama 300 mg’ dır. Bu miktar 65 yaş üzerindekilerde 350 mg’ a, gebelik ve emzirme dönemlerindeki kadınlarda 600 mg’ a ka- dar çıkabilmektedir.


53. Soru

Magnezyum fazlalılığının zararları nelerdir?

Cevap

Magnezyum fazlalığı bitkinlik, böbrek ve sindirim sistemi hastalıkları, terleme ve depresyon gibi sağlık sorunlarına yol açar.


54. Soru

Magnezyum eksiliği nelere sebep olur?

Cevap

Magnezyum eksikliği kalp, böbrek, beyin ve karaciğer fonksiyonlarında aksaklıklara yol açarak halsizlik, iştahsızlık, huzursuzluk ve uyku bozukluları, dalgınlık, hafıza zayıflığı, öğrenme güçlüğü, böbrek yetmezliği, kalp çarpıntısı,kramp gibi sağlık sorunlarına neden olabilmektedir.


55. Soru

Fosfor hangi besinlerde bulunur?

Cevap

Balık, diğer deniz hayvanları, diğer etler, sa- katat yani organ etleri (özellikle beyin), yumurta sarısı, süt ve sütten yapılan yiyecekler, yağlı tohumlar, kuru baklagiller, kurutulmuş meyveler ve tahıl iyi fosfor kaynaklarıdır.


56. Soru

Fosfor ile kalsiyum arasındaki denge nasıldır?

Cevap

Vücutta fosfor /kalsiyum oranı 2/1 olarak denge halindedir. Bu denge bozulursa kemik oluşumu normal olmaz.


57. Soru

Makroelementler nelerdir?

Cevap

Kalsiyum, sodyum, potasyum, fosfor, klor, magnezyum ve kükürt makroelementler olarak adlandırılır.


58. Soru

Mikroelementler nelerdir?

Cevap

Demir, iyot, bakır, çinko, kobalt, mangan, molibden ve selenyum ise mikroelementlerdir.


59. Soru

Besin değeri olmayan mineraller nelerdir?

Cevap

Aluminyum, bor, nikel, kalay ve kromun besin değeri yoktur.


60. Soru

Toksik olan mineraller nelerdir?

Cevap

Civa, kurşun, arsenik, kadmiyum ve antimon toksik olan minerallerdir.


61. Soru

Mineraller hücrede nasıl bulunurlar?

Cevap

Mineraller hücrede protein, karbonhidrat, yağ gibi, organik maddelere bağlı olarak bulundukları gibi hücrede tuz halinde de bulunabilirler.


Bahar Dönemi Dönem Sonu Sınavı
25 Mayıs 2024 Cumartesi