Çocukta Sanat Eğitimi Ve Yaratıcılık Dersi 7. Ünite Özet

Sanat Etkinliklerini Planlama Ve Değerlendirme

Giriş

Eğitim programlarının temel amaçlarından birisi, okul öncesinden üniversiteye kadar tüm öğretim kademelerinde, öğrenenleri bir üst öğrenime hazırlamanın yanında temelde hayata hazırlayarak bireyi her yönüyle geliştirmek ve topluma fiziksel, ruhsal ve kişilik bakımından olabildiğince sağlıklı bireyler yetiştirmektir.

Sanat Eğitimi ve Görsel Sanatlar Eğitimi

Sanat eğitimi sadece yetenekliler için değil, herkes için gerekli bir kişilik eğitimidir. Sanat eğitiminin en temel amacı, çocuğun yaratıcı düşünme gücünü ve estetik sezgisini geliştirmektir. Görsel sanatlar eğitimi, bireyin bilişsel, duyuşsal ve devinimsel gelişimlerine bağlı olarak şekillenir ve bireyin gelişimine her yaşta farklı katkılarda bulunabilir.

Etkili bir sanat eğitimi için, sadece programların geliştirilmesi, mekanların düzenlenmesi yeterli değildir; bunu uygulayacak öğretmenlerin sanat eğitimi konusunda gerekli bilgi ve donanıma sahip olmaları da gerekmektedir. Sanat eğitimcisi, belli bir amaç doğrultusunda yetiştireceği bireylerin büyüme ve gelişim özelliklerini iyi bilmesi gerekmektedir.

Gelişim süreci içinde çocuk sadece bedensel, duygusal, düşünsel olarak değil; yeni değerler, kavramlar oluşturma bakımından da değişim gösterecektir.

Okul öncesi eğitimin temel ilkeleri incelendiğinde sanat eğitimi ile doğrudan ilişkili olabilecek ilkelerine şunlar örnek olarak verilebilir:

  • Okul öncesi eğitim, çocuğun gereksinimlerine ve bireysel farklılıklarına uygun olmalıdır.
  • Çocuğun motor, sosyal ve duygusal, dil ve bilişsel gelişimini desteklemeli, öz bakım becerilerini kazandırmalıdır.
  • Eğitim sürecinde çocuğun bildiklerinden başlanmalı ve deneyerek öğrenmesine olanak tanınmalıdır.
  • Çocukların sevgi, saygı, iş birliği, sorumluluk, hoşgörü, yardımlaşma, dayanışma ve paylaşma gibi duygu ve davranışları geliştirilmelidir.
  • Çocuğun kendine saygı ve güven duymasını sağlamalıdır.
  • Çocukların bağımsız davranışlar geliştirmesi desteklenmeli, yardıma gereksinim duyduklarında yetişkin desteği, rehberliği ve yetişkinin güven verici yakınlığı sağlanmalıdır.
  • Çocukların kendilerinin ve başkalarının duygularını fark etmesi desteklenmelidir.
  • Çocukların hayal güçleri, yaratıcı ve eleştirel düşünme becerileri, iletişim kurma ve duygularını anlatabilme davranışları geliştirilmelidir.
  • Çocuğun gelişimi ve okul öncesi eğitimi programı düzenli olarak değerlendirilmelidir.

Görsel sanat eğitiminin, okul öncesi çocuğuna verilmek istenen davranış biçimleri ve öğretilmek istenen konuların kıskacında estetik değerlerin yok sayıldığı el işi çalışmalarının ötesinde bir yeri olması gerekmektedir. Sanat etkinlikleri, çocukların kendilerini ifade etme yoludur.

Eğitimde Planlama ve Değerlendirme

Eğitim etkinlikleri sonunda amaçların istenilen biçimde gerçekleşebilmesi tutarlı ve ayrıntılı bir eğitim planlamasının yapılmasını gerektirmekte, bu eğitim planının hazırlanması da program geliştirmenin konusudur. Sanat etkinliklerinin uygulanmasında da diğer alanlarda olduğu gibi belirli bir sistematiğe ihtiyaç vardır ve öncelikle eğitimde program ve ögelerinin ve bunların öğrenme sürecini nasıl etkileyeceği ve eğitimden nasıl verim alınacağının belirlenmesi gerekir. Program geliştirme sürecinde çalışmaların sistematik bir biçimde hangi aşamada hangi çalışmanın yapılacağı ile ilgili olarak uzmanlara yol gösteren;

  • Taba Modeli,
  • Tyler Modeli,
  • Taba ve Tyler Modelleri gibi modellere ihtiyaç duyulmaktadır.

Bir eğitim programının;

  • Hedef,
  • İçerik,
  • Öğrenme-öğretme süreci ve
  • Değerlendirme gibi dört temel özelliği bulunmaktadır.

Bunların hiçbir ögenin birbirine üstünlüğü yoktur, her biri birbirinin hem ön koşulu hem de devamı niteliğindedir.

Eğitim programı tasarımlarını geliştirmede üç temel yaklaşım;

  • Konu merkezli,
  • Öğrenen merkezli ve
  • Sorun merkezli olmak üzere yer alır ve her bir yaklaşımda kendi içinde çeşitli tasarımlar bulunmaktadır.

Sanat eğitimi etkinlikleri planlanırken tüm bu ögelere yanıt verecek gereksinim analizine ihtiyaç duyulur. Gereksinim, mevcut durum ile olması gereken ya da istenilen durum arasındaki farklılıktır. Okulun veya programın gelişimi için yapılacak çalışmalarda kullanılacak tüm veriler oluşturulmadan önce, okulda veya programda hangi alanlarda gelişime gereksinim olduğunun belirlenmesi gereklidir. Gereksinim analizi, mevcut durum ile ulaşılmak istenilen durum arasındaki farkı ortaya koymak amacıyla izlenecek bir süreçtir. Öğrencilerin bilişsel, duyuşsal ve devinişsel yeterliklerinin önceden belirlenmesi aynı zamanda sanat eğitiminde çocuğun sanatsal gelişiminin bilinmesini sağlar. Çocuğun sanatsal gelişimini bilen öğretmen ona uygun materyal kullanır ve yöntem belirler. Bu şekilde sanat eğitiminde verimliliğin artırılması sağlanır.

Eğitimde, okul öncesi dönemde, bireysel gelişim hızının yüksek olması, kişilik oluşumunun başlangıç dönemi olması, çocuğun yakın ilgi ve rehberliğe gereksinim göstermesi gibi nedenlerle eğitim programlarının bilimsel program geliştirme ilkelerine uygun biçimde, özenle hazırlanması, özel bir önem taşımaktadır.

İhtiyaç analizine göre belirlenen hedefler içeriği, içerikte öğrenme ve öğretme sürecinin nasıl devam edeceğine ilişkin bilgiler sunar. Görsel Sanatlar Eğitimi öğrenme ve öğretme yaşantıları düzeneği içerisinde kullanılan yöntemler çok çeşitli yollarla sınıflandırılmakta olup, genellikle eğitmenin tutumuna, teknik özelliklere, kullanılan malzemeye ve bireysel özelliklere göre uygulanan yöntemler olarak sınıflandırılmaktadır. Verimliliğin artırılmasında sanat eğitiminde uygulanan birçok yöntem bulunur. Bunlar;

  • Çocuk Merkezli Yaklaşım,
  • Disiplin Merkezci Yaklaşım ve
  • Deneysel Yaklaşım’dır.

Tüm bu yöntemlerin başarılı olması için;

  • Deneyimler,
  • Birikimler,
  • Donanımlı ortam ve
  • Özgür ortam diye belirlenen ön koşulların sağlanması gerekmektedir.

Görsel Sanat etkinliklerinde uygulanabilen yöntemleri;

  • Anlatım Yöntemi,
  • Soru-Yanıt Yöntemi,
  • Etkileşimli Soru-Yanıt Yöntemi,
  • Sorun Çözme Yöntemi,
  • Gösterme Yöntemi,
  • Oyunlaştırma Yöntemi,
  • Gözlem ve İnceleme Yöntemi,
  • İş Birliğine Dayalı Öğrenme Yöntemi olarak sıralanabilir.

Ülkemizde sanat eğitimi içerisinde görsel sanatlar etkinlikleri öğrencinin birikimini, gelişim basamaklarını ve bireysel farklılıklarını göz önünde bulundurmakta olup öğrencilere görsel sanatlar ile ilgili bilgi ve becerileri kazandırmanın yanında, onların yeni bilgi ve çözümler üretmeyi alışkanlık haline getirmelerini de amaçlamaktadır.

Eğitim ve öğretim etkinliklerinin en önemli unsurlarından biri de ölçme ve değerlendirme dir. Ölçme değerlendirmede olması gereken kişiden kişiye değişen yöntemlerden ziyade günümüz gerçekleriyle örtüşen ve tüm sanat eğitimcilerini ortak bir noktada buluşturan bir yaklaşımın oluşturulmasıdır. Görsel sanatlar eğitimi bireyin gelişimi ile ilgili olup, bilmek, algılamak, uygulamak, entelektüel ve teknik beceri, özgünlük, estetik duyarlılık ve tutumlarla bağlantılı bir alandır ve öğrenciden özgün sanat çalışmaları yapması beklenir. Bireysellik görsel sanat eğitiminin içeriğini belirleyen temel bir prensiptir. Değerlendirme işlemlerinde diğer disiplinlerde olduğu gibi kesin ölçütler oluşturmak zordur.

Ölçme işlemi; bir gözlem yapma, farkı ortaya çıkarma, betimleme işidir. Ölçme işlemi gerçekleştirilirken bazı gerekli aşamaları şöyle sıralanabilir:

  • Ölçülmek istenen niteliklerin belirlenmesi,
  • Gözlem sonuçlarının hangi sayı ve sembollerle ifade edileceğine karar verilmesi ve niteliğin gözlenmesi,
  • Gözlenen niteliğin sayı ve sembollerle ifade edilmesi.

Ölçmeye ilişkin üç tür ölçmeden bahsedilebilir. Bunlar;

  • Doğrudan,
  • Dolaylı ve
  • Türetilmiş ölçmedir.

Belli bir başlangıç noktasından itibaren belirli bir şekilde bölümlenmiş ölçme araçlarına ölçek denir. Ölçek; ölçme işlemini gerçekleştirme için kullanılan araçtır. Ölçme sonuçlarının, göstermiş olduğu farklı özellikler onların farklı biçimlerde tanımlanıp sınıflandırılmasına ve farklı ölçeklerin kullanılmasına yol açmaktadır. Eğitimde kullanılan ölçme araçları, varlıkların ya da olayların çeşitli özelliklerinin ve değişkenlerinin ölçülmesi için dört ölçek türü ile sınıflandırılabilir. Bunlar en az bilgi verenden en çok ve ayrıntılı bilgi verene doğru sırayla;

  • Sınıflama,
  • Sıralama,
  • Eşit aralıklı ve
  • Eşit oranlı ölçeklerdir.

Sınıflama ölçeği nin temel işlevi, sınıf ya da kategorileri bildirmesidir. Bu ölçeklerle matematiksel işlemler yapılmaz. Sadece varlıkları belli bir yönden birbirine benzeyip benzemediğine göre gruplara ayırır.

Sıralama ölçeği nesneleri belli bir özelliğe sahip oluş, derecesine göre sıralayan ölçek türüdür. Eşit aralıklı ölçek, adından da anlaşılabileceği gibi bu ölçekte birimler arası fark birbirine eşittir. Eğitimde en çok kullanılan ölçek türüdür. Sıfır noktası bağıl olan yokluk ifade etmeyen durumların ölçme işlemi için kullanılır.

Eşit oranlı ölçek ise gerçek başlangıç, (sıfır) noktasından itibaren, eşit birimlere bölmelendiği ölçeklere eşit oranlı ölçek denir. En kaliteli ve nitelikli ölçek türüdür.

Ölçme ve değerlendirme birbirinden farklı iki kavramdır. Ölçme , en geniş anlamıyla, herhangi bir niteliği gözlemek ve gözlem sonucunu sayılarla ya da başka sembollerle ifade etmektir. Değerlendirme ise ölçme sonuçlarını bir ölçüte vurarak, ölçülen nitelik hakkında bir değer yargısına varma sürecidir.

Ölçüt, ölçme sonuçlarının karşılaştırıldığı değerlerdir ve sınır, koşul ya da kural belirtir. Ölçüt;

  • Mutlak ve
  • Bağıl olmak üzere iki türdür.

Ölçme işleminden önce standart ve değişmez bir ölçüt varsa bu ölçüte mutlak ölçüt denir. Grubun ortalama başarısı gibi grup performansından çıkarılan ve norm şeklinde ifade edilen ölçüt ise bağıl ölçütt ür. Görsel sanatlarda değerlendirme yapılırken belirlenecek ölçüt her ikisi de olabilir. Değerlendirme , ölçme sonuçlarını bir ölçütle karşılaştırıp, ölçülecek nitelik hakkında karar verme sürecidir. Değerlendirme;

  • Ölçüte göre,
  • Yapılış amacına göre ve
  • Süreç-sonuç ilişkisine göre üçe ayrılmaktadır.

Amaca göre değerlendirme;

  • Tanılayıcı,
  • Biçimlendirici ve
  • Düzey Belirleyici değerlendirme olmak üzere üç şekilde yapılır.

Tanılayıcı değerlendirme nin temel amacı başlangıçta öğrencilerin bilişsel, duyuşsal ve devinişsel özelliklerini belirleyip öğrenme-öğretme süreçlerini buna göre belirlemektir. Biçimlendirici değerlendirme öğrenme ve öğretme sürecinde gerçekleştirilir. Düzey belirleyici değerlendirme ise öğrenme öğretme sürecinin sonunda gerçekleştirilir.

Eğitim süreci içerisinde ve özellikle sonunda verilen eğitimin hedefe ulaşma derecesini ölçmeyi amaçlar. Ölçüte göre değerlendirme;

  • Mutlak ve
  • Bağıl değerlendirme olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.

Mutlak değerlendirme , daha önceden belirlenmiş mutlak ölçütlerle yapılan değerlendirmelerdir. Bu değerlendirmede kullanılan ölçüt mutlak ölçüttür. Bağıl değerlendirme ise öğrencinin başarısını, öğrencinin içinde bulunduğu sınıftaki diğer öğrencilerin başarı düzeyleri ile bağlantılı şekilde ortaya koyan değerlendirmedir.

Sanat eğitimi içerisindeki en tartışmalı konulardan birisi alternatif ölçme ve değerlendirmedir. Sanat eğitiminde ya da görsel sanatlar eğitiminde ölçme probleminin yaşanmasındaki en önemli neden, sanat eğitiminin nesnel olduğu kadar öznel nitelikler de taşımasıdır. Görsel sanatlar dersi kapsamında gerçekleştirilecek ölçme ve değerlendirme uygulamaları içeriğin teorik ve pratik uygulamaları içermesi sebebiyle hem geleneksel hem de çağdaş ölçme ve değerlendirme araç ve yöntemlerinin kullanılmasını gerektirmektedir.

Görsel sanatlar eğitiminde öğrenci duygu, düşünce ve imgelerini bir süreç sonunda ürüne dönüştürür. Bu süreç içerisinde bireyin algısal, estetiksel nitelikleri ile kendini ifade etme becerilerinde gelişme olmaktadır. Bu nedenle öğrenme süreci ve öğrenme sürecini değerlendirme oldukça önemlidir. Çünkü öğrencinin ödevinin sonunda ortaya koyduğu ürünün dışında onun çabalarının, yani sanatsal deneyimlerinin de değerlendirilmesi gerekmektedir.

Ülkemizde uygulanmakta olan görsel sanatlar öğretim programı öğrenci başarısını projeler, öğrencinin performansını belirlemeye yönelik çalışmalar ile süreç dosyalarından elde edilen verilerle ölçmektedir. Öğretmenler görsel sanatlar uygulamalarında öğrencilerin performansını belirlemeye yönelik çalışmalarını değerlendirirken, dereceli puanlama anahtarları, derecelendirme ölçekleri, kontrol listeleri ve gözlem formlarının yanı sıra öğrencinin notla değerlendirilmesi aşamasında kullanımından kaçınılması tavsiye edilen öz değerlendirme formları ile grup değerlendirme formları kullanmaktadır.

Öğrenme ve öğretme sürecinde çağdaş değerlendirme anlayışı kapsamında kullanılabilecek, hem sürecin hem de ürünün birlikte değerlendirilebildiği yöntem olan portfolyo değerlendirmenin yani öğrenci gelişim/ürün dosyasının ayrıntılı biçimde tanımlanması, nelerden oluştuğunun bilinmesi, değerlendirmesinin nasıl yapılacağının anlaşılması önemlidir.

Portfolyo, öğrencinin belli bir süreç içinde bir veya birkaç alandaki becerilerini, yapmış olduğu çalışmaları veya gösterdiği davranışları düzenli ve birikimli olarak toplamasıdır. Bu süreçte öğrenci; ne öğrendiğini, nasıl öğrendiğini, düşündüğünü, sentezlediğini, ürettiğini, nasıl yarattığını ve sosyalleşerek bunu diğerleri ile nasıl paylaştığını göstermektedir. Bu değerlendirme sürecinde öğretmen, öğrencinin ödevinin sonunda ortaya koyduğu ürünün dışında onun çabasını ve anlayışını da değerlendirme olanağı bulmaktadır.

Portfolyo değerlendirme süreci;

  • Tüm eğitsel etkinliklerde olduğu gibi amacın belirlenmesi ile başlar, hangi amaçla kullanılacağının, hangi amaca hizmet edeceğinin belirlenmesi önem taşır.
  • Çalışma seçimi ve portfolyo içine girecek çalışmaların öğrenciler tarafından belirlenmesi, yapılacak çalışmalarda sorumluluk ve sahiplenme duygusunun geliştirilmesi açısından önemlidir.
  • Ölçütlerin belirlenmesi diğer önemli bir maddedir. Portfolyodaki her bir çalışmanın hangi ölçütleri taşıması gerektiği saptanır.

Portfolyo değerlendirmede iki tür değerlendirme vardır. Bunlardan;

  • Birisi bütün olarak değerlendirmek,
  • Bir diğeri sadece içindekileri değerlendirmektir.

Gözlenen performansın ya da ürünün belirlenen performans ölçütlerine ne derece uyumlu olduğu kontrol listeleri kullanılarak belirlenebilir. Kontrol listelerinde var veya yok, evet veya hayır şeklinde puanlanabilen bir dizi davranış, özellik veya nitelik bulunur.

Değerlendirilmek istenen özelliğin kontrol listelerine kıyasla farklı düzeyleri bir başka deyişle dereceleri olduğundan bir başka ölçme aracının adı derecelendirme ölçeği (rublik) olarak belirlenmiştir. Tıpkı kontrol listelerindeki gibi derecelendirme ölçeklerinde de gözlem sonuçları sayısal verilere dönüştürülebilir.

Belli bir konuda bireyin kendini değerlendirmesine öz değerlendirme denir. Öz değerlendirme formu ile öğrencilerden sanat eleştirisi basamakları olan betimleme, çözümleme, yorumlama ve yargılama aşamalarını içeren sorular ile kendi çalışmalarını değerlendirmeleri beklenir.

Akran değerlendirme, sınıf içinde öğrenciler tarafından yapılan çalışmayla ilgili olarak öğrencilerin birbirini değerlendirmesi anlamına gelmektedir. Grup değerlendirmeleri ya da grup tartışmaları, öğrencilerin eleştirel düşünme becerilerini geliştiren tekniklerden biridir.

Bir kimsenin diğer bir kimse hakkında duyu organları ile bilgi edinme yolu veya bireylerin değişik ortamlarda, çeşitli davranışları hakkında onları gözleme yolu ile bilgi toplama tekniği gözlem yapmak anlamına gelir. Dört çeşit gözlem yapma tekniği vardır;

  • Gelişigüzel gözlem,
  • Sistemli gözlem,
  • Katılımlı gözlem ve
  • Katılımsız gözlem.

Okul öncesi eğitimde ölçme ve değerlendirmenin daha çok not vermekten ziyade süreçteki ilerlemesinin gösterilmesi olması sebebiyle uygulayıcılar örnekleri kendi sınıf ortamını da dikkate alarak öğrenci ve veli ile birlikte değerlendirebilir.

2013 Okul Öncesi Eğitim Programlarında Planlama, Ölçme ve Değerlendirme

Okul öncesi eğitimi çocuk gelişimi açısından son derece önemli olup, bu dönem çocukların eğitim, öğretmen, okul, disiplin, mola, birlikte oyun oynama, öğrenme, sergileme gibi kavramlarla ilk tanıştıkları dönemdir. Okul öncesi dönemde birey, belki de ilk kez sanat eğitimi ve sanat etkinlikleri yoluyla özgün düşünme ve üretme fırsatı bulmaktadır. Bu nedenle okul öncesi eğitimde değerlendirme, eğitim sürecinin temel ögelerinden biridir.

Bu programda değerlendirme, çocuğun gelişiminin tüm gelişim alanlarında hem ayrıntılarıyla hem de bütünsel olarak gözlenmesi, gözlem sonuçlarının raporlaştırılması, hazırlanan ve uygulanan planların tüm boyutları ile değerlendirilmesi ve öğretmenin kendini değerlendirmesi gibi farklı yönlerden önem taşır.

Görsel Sanatlar Etkinliklerini Değerlendirmede Portfolyo Değerlendirme Sürecini Uygulayacaklar İçin Çerçeve Uygulama Kılavuzu

Bir eğitim programının tüm ögelerinin birlikte işe koşulması ile görsel sanatlar etkinliklerinin değerlendirilmesi ancak sağlanabilir. Öğrencilerin hazır bulunuşluk düzeyleri, okul, aile ve çevre işbirliği, sınıfın fiziksel ve teknik kapasitesi gibi tüm etkenler uygulayıcıların daha esnek bir uygulama gerçekleştirmesini gerektirir.


Güz Dönemi Ara Sınavı
7 Aralık 2024 Cumartesi
v