Çocukta Sanat Eğitimi Ve Yaratıcılık Dersi 5. Ünite Özet

Okul Öncesinde Sanat Eğitiminde Yaratıcılık

Eğitim Sistemi İçinde Yaratıcılık

Geleneksel eğitim yaklaşımları genellikle yakınsak düşünmeyi desteklemeye yöneliktir. Bu nedenle, ıraksak düşünmeyi destekleyen, yaratıcılık yetisini sürece etkin biçimde yansıtan eğitim yaklaşımlarına olan gereksinim ortaya çıkmıştır. Geleneksel eğitim yaklaşımları birbirine benzer bakış açısına sahip bireylerin yetiştirilmesine yöneliktir. Eğitim sürecinde yaratıcı düşünmeyi destekleyen yaklaşımlarda ise, farklı fikirlerin üretilmesi, problemlere farklı çözümler bulunması ve özgün fikirlerin ortaya çıkması desteklenir. Yaratıcılığı destekleyen eğitim süreci, yaratıcılığı destekleyen eğitim ortamı, yaratıcılığı destekleyen eğitim programı ve yaratıcılığı destekleyen öğretmen bileşenlerinden oluşur. Bu bağlamda, çocukları tanımak, gelişim özelliklerini bilmek ve gereksinim duyduğu uyarıcıların bulunduğu öğrenme ortamları sunmak yaratıcılığı destekleyen en önemli unsurlar arasındadır. Yaratıcılık kavramı tanımlarından bazıları şunlardır:

  • Torrance (1968) yaratıcılığı bir eylem olarak tanımlamıştır. Ona göre yaratıcılık “sorunlara, bozukluklara, bilgi eksikliğine, kayıp ögelere, uyumsuzluğa karşı duyarlı olma, güçlüğü tanımlama, çözüm arama, tahminlerde bulunma ya da eksikliklere ilişkin denenceler geliştirme, bu denenceleri değiştirme ya da yeniden sınama, daha sonra da sonucu ortaya koyma”dır.
  • Yaratıcılık konusunda çalışmalar yapan Guilford’a göre, “yaratıcı düşünme alışılmamış düşünmedir ve ana yoldan ayrılmaktır”.
  • San’a göre genel ve geniş bir tanımlama ile yaratıcılık “bilinen şeylerden yepyeni bir şeyler çıkarmak, yeni, özgün bir bireşime (sentez) varmak, birtakım sorunlara yeni çözüm yolları bulmak”tır.

Eğitim ortamındaki çevresel faktörlerin etkililiği büyük ölçüde öğretmenin yaratıcılığına ve yaratıcılık eğitimine bakış açısıyla doğrudan ilişkilidir. Wallas Modeli’ne göre yaratıcı düşünce süreci şu aşamalardan oluşmaktadır:

  • Hazırlık aşaması,
  • Kuluçka aşaması,
  • Aydınlanma aşaması ve
  • Değerlendirme (doğrulama) aşaması.

Çocuk Gelişimi ve Yaratıcılık

Yaratıcılığın geliştirilmesi yaratıcı bireylerin toplumda daha fazla yer almasını sağlar. Bu bireylerde ön plana çıkan özellikler şöyle sıralanabilir:

  • Marjinallik,
  • Kendine güven,
  • Aşırı duyarlılık,
  • Özgürlüğü sevme,
  • Esnek, özgün ve çabuk düşünebilme,
  • Sosyal ve sosyal olmayan davranışlar gösterme,
  • Orijinallik,
  • Eleştirici,
  • Enerjik,
  • Araştırmacı,
  • Özel ilgi alanları,
  • Problemlere farklı çözüm yolları üretme,
  • Soru soru,
  • Zengin hayal gücü,
  • İç disiplin,
  • Meraklı olma.

Yaratıcı çocukları diğer çocuklardan ayıran özelliklerden en yaygın ve belirgin olanları şöyle sıralanabilir:

  • İlişkisiz görünen fikirler arasında bağlantı ya da çağrışım kurma yetenekleri yüksektir.
  • Yeni fikirler ya da ürünler yaratmak için fikirleri yeniden düzenleme ve birleştirme yetenekleri yüksektir.
  • Problem çözmek için çok sayıda fikir üretirler.
  • Zekâ ürünü şakalar yaparlar. Başkalarının göremedikleri esprileri fark ederler.
  • Hayal güçleri şaşkınlık yaratacak düzeyde beklenen sınırları aşar.
  • Hikâyeleştirme becerileri çok iyidir.
  • Düşünceleri ya da ürünleri değiştirme, düzeltme ya da uyarlama eğilimleri vardır.
  • Bir konu hakkında ya da bir problemin çözümü için sıra dışı ve tuhaf fikirleri olabilir.
  • Sıra dışı çalışmalarını tamamlamak için azim, odaklanma ve sorumluluk gösterirler.
  • Keşfetme ve bilime merak nedeniyle erken yaşta çok soru sormaya başlarlar ve bu davranış ergenliğe kadar devam edebilir.

Çocukların yaratıcılıkla ilgili her türlü çabasının yetişkinler tarafından desteklenmesine özen gösterilmelidir. Çocukların yaratıcılığını desteklemek için yapılması gerekenler şunlardır:

  • Fiziksel gereksinimlerin giderilmesi.
  • Eşitliği ve karşılıklı alışverişi mümkün kılmak.
  • Orijinal düşünceleri hoşgörü ile kabullenmek.
  • Zamanı boşa harcamak yerine, öğrenme için en iyi şekilde değerlendirmek.
  • Araştırma inceleme yapma isteğini geliştirmek.
  • Çeşitli problemlere yeni yaklaşımlar aramak.
  • Güven duygusunu destekleyici, risk alma arzusunu geliştirici öğrenme ortamı yaratmak.
  • Çocuklara hayal gücünü arttıran materyaller verilmelidir.

Yaratıcılık desteklenmekten çok engellenmeye yatkın bir olgudur ve çok eski çağlardan beri yaratıcılık kavramı toplumlarda hor görülen ve yanlış anlaşılmalara yol açan bir durum olarak karşımıza çıkar. Yaratıcılığı engelleyen faktörler şöyle sıralanabilir:

  • Çocuğun bulunduğu ortama uyum gösterme zorunluluğu,
  • Otoritenin baskın olduğu tutum ve davranışlar,
  • Ayrıntılara çok yer veren tavırlar,
  • Akademik başarıya çok fazla odaklanmak,
  • Çocuğa öğrenme ve merak isteği uyandıran ortamlar sunulmaması,
  • Yeni buluşlar yapması konusunda yönlendirilmemesi,
  • Çocuğa zengin uyarıcı çevre olanakları sağlanmaması,
  • Aile ve eğitim ortamında öğrendiklerini hayata geçirebilmesine fırsat verilmemesi,
  • Çocuğun yaşının ve gelişim düzeyinin üzerinde yetiştirilmesi,
  • Çocuğa kendini ifade etme özgürlüğü tanınmaması.

Yaratıcılığın Desteklenmesi

Okul öncesi dönemde, çocukların öğrendiklerini ifade etmelerini, öğrendiklerini ifade ederken çeşitli yeterlikler kazanmalarını ve yaratıcılıklarını kullanmalarını sağlayan bir eğitim programı uygulanmalıdır. Bilindiği gibi, çocukların hepsi aynı değildir. Her çocuk aynı bilgi ve beceriyi aynı biçimde öğrenmez. Bu nedenle, onlara sunulan eğitim programı esnek ve değişikliğe açık olmalıdır. Yaratıcılık ve eğitim programı birbirini tamamlayan ayrılmaz bir ikilidir. Başka bir ifadeyle, eğitim programı yaratıcılığı geliştirebilen bir yapıya sahip olmalıdır. Yaratıcı düşünmeyi geliştiren bir eğitim programı düzenlenirken aşağıdaki özellikler dikkate alınmalıdır:

  • Eğitim programı çocukların gelişim özelliklerine uygun olmalıdır. Çocukların hem fiziksel, hem bilişsel etkinliklere katılımını sağlamalı ve pasif olmaktansa aktif olmalarını desteklemelidir.
  • Çocukların ilgi ve merakları dikkate alınmalıdır. Sınıftaki çocuklar için anlam taşıyan araç gereçler ve etkinlikler seçilmelidir. Eğitim programı kapsamında araç gereç ve etkinlik seçimi sürecine çocukların da katılması sağlanmalıdır.
  • Çocukların yaratıcı keşiflerini destekleyecek çeşitli araç gereç sunulmalıdır. Ayrıca, çocukların yalnızca fiziksel keşifleri değil, bilişsel keşifleri de desteklenmelidir.
  • Eğitim programı hazırlanırken, çocukların bireysel farklılıkları ve öğrenme stilleri göz önünde bulundurulmalıdır. Etkinlikler çocukların farklı gereksinimlerini karşılayacak nitelikte olmalıdır.
  • Çocukların merakı dikkate alınmalı ve ıraksak düşünmeleri desteklenmelidir. Çocuklara sorular sorulmalı, sorgulamaları sağlanmalı ve problemlere farklı çözümler üretmeleri için rehber olunmalıdır.
  • Çocuklara akranlarıyla ve yetişkinlerle etkileşim ve iletişim kurma olanağı sağlayan bir sosyal kabul ortamı oluşturulmalıdır. Bir eğitim programı tüm boyutlarıyla yaratıcılığı desteklemelidir.

Ülkemizde 2013 yılında uygulamaya konulmuş olan okul öncesi eğitim programında, yaratıcılığın her etkinlikle kazandırılabileceği ve etkinliklerin bütünleştirilerek daha etkili biçimde uygulanacağı vurgulanmıştır. Okul öncesi eğitim programında yaratıcılığı desteklemek için tüm etkinliklerden yararlanılabilir.

Drama: Drama çocukların kendilerini en iyi ifade ettikleri ve yaratıcılığı en çok destekleyen etkinliklerin basında gelmektedir. Bu etkinlikte, taklit, rol oynama, -mış gibi yapma, canlandırma, kukla ve kostüm kullanımı gibi çalışmalarla yaratıcılığın gelişimi desteklenir.

Hareket: Hareket etkinliğinde, çocukların daha büyük ve küçük kas gelişimine yönelik kazanımlar ele alınmaktadır. Bu etkinlikte, çeşitli hayvanların hareketlerini taklit etme, tıraş köpüğü vb. malzemeyle masa üstünde özgün ürünler oluşturma, mısır patlatma oyunu, gölge hareketleri ve yaratıcı dans gibi çalışmalarla yaratıcılık desteklenir.

Müzik: Müzik etkinliğinde, ses ve ritim çalışmaları, müzik dinleme, şarkı söylemeye yönelik kazanımlar ele alınmaktadır. Müzik eşliğinde yürüme, zıplama, koşma, müziğe uygun ritm tutma, müzik eşliğinde hayal kurma, perküsyon ve şarkı oluşturma gibi çalışmalarla yaratıcılığın gelişimi desteklenir.

Dil: Okul öncesi eğitim programında dil gelişimine ve kendini ifade etmeye yönelik kazanımlar yer almaktadır. Dil etkinliğinde, öykü anlatma/dinleme, kelime oyunları, öykü tamamlama, resimlerle öykü kitabı oluşturma gibi çalışmalar yapılarak yaratıcılık desteklenir.

Fen/Bilim: Fen etkinliğinde, gözlem yapma, sınıflama, sıralama, bitki ve hayvan bakımı ile ilgili fene yönelik kazanımlar ele alınmaktadır. Bu etkinlikte, doğa olaylarını anlama, çevre gezileri yapma, herhangi bir olayı/durumu gözlemleme, su ve kum oyunları gibi çalışmalarla yaratıcılığın gelişimi desteklenir.

Matematik: Matematik etkinliğinde, sayılar, şekiller, ölçme ve geometri ile ilgili kazanımlar ele alınmaktadır. Bu etkinlikte, sınıflama, sıralama, kapasite ve boyut tahminleri/denemeleri, günlük yaşamda matematik alt başlıklarıyla çeşitli çalışmalar yapılır ve çocukların yaratıcılığı desteklenir.

Yaratıcı öğrenme ortamlarının üç temel özelliği; İklim, Alan ve Zaman dır. Bu özellikler, çocukların oyun davranışlarının üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. Çünkü öğrenmeyi destekleyen bir ortam çocukların ilgisini çekmektedir.

İklim: İklim kavramı, bireyin içinde bulunduğu çevrede hissettiklerini ifade eder. Çocuklar fikir üretebildikleri ve öğrenmeye istekli oldukları bir ortamda yaratıcı olabilirler. Çocuklar açısında en iyi sınıf iklimi aşağıdaki unsurlara sahip olmalıdır:

  • Tasarım özellikleri, sıcak bir ev ortamını yansıtmalıdır.
  • Araç gereçler çocukların ilgisini çekmeli ve hayal gücünü desteklemelidir. Aynı zamanda, ilgi çekici biçimde, çocukların boyuna uygun yükseklikteki açık raflara yerleştirilmelidir.
  • Öğretmen çocukların etkinlikleriyle gerçekten ilgili olmalı ve onların çabalarını desteklemelidir.
  • Öğrenmeye açık olan çocuklara, seçenek ve ne yapacaklarına karar verme olanağı verilmelidir.

Alan: Alan, çocukların yaratıcı düşünmelerine ve öğrenmelerine uygun fiziksel çevrenin düzenlenmesini ifade eder.

Zaman: Zaman, bir etkinliğin ya da deneyimin önemiyle doğrudan ilişkilidir ve öğretmenin kısa ve uzun vadedeki planlamalarını doğrudan etkiler. Çocuklara bir etkinlik için uzun zaman dilimi verildiğinde, kurdukları oyunlar, kısa ve kesintili süreçte oynadıklarına oranla daha olumlu, işbirliğine dayalı ve etkili olmaktadır. Özellikle oyun zamanında, öğrenme merkezlerinin kullanımı konusunda sorunlar yaşanmaması için sınıfta bir “trafik akışı” oluşturulmasında yarar vardır.

Yaratıcılığı destekleyen bir sınıf ortamı oluştururken göz önünde bulundurulması gereken ilkeler şunlardır:

  • Sınıf ortamının iletişim sürecinde önemli bir araç olduğu göz önünde bulundurulmalıdır.
  • Sınıf ortamının kontrolü kolay olmalıdır.
  • Araç gereçler çocukların ulaşabileceği yerlerde olmalı ve kullanımı kolay olmalıdır.
  • Eğitimsel amaçlarla çelişen davranışlar mutlaka uyarılmalıdır.
  • Çocukların ve yetişkinlerin ortamlarının farklı olması gerektiği unutulmamalı, eğitim ortamı düzenlenirken çocuk gözüyle bakılmalıdır.
  • Sınıf içinde karışıklığı önlemek için “Sınıf Trafiği Kuralları” oluşturulmalıdır. Böylelikle, öğrenme merkezleri ve oyun kurulan alanların kullanımı kolaylaşır.

Sınıfta öğrenme merkezlerini planlayıp düzenlerken göz önünde bulundurulması gereken kimi önemli noktalar şunlardır:

  • Yeni bir öğrenme merkezi hazırlarken sınıftaki çocukların gereksinimleri, ilgileri, deneyimleri ve merak ettikleri göz önünde bulundurulmalıdır.
  • Hazırlanan merkezler kısaca tanıtılarak, nasıl kullanabileceği konusunda bilgi verilmelidir.
  • Her öğrenme merkezi için bir planlama ve seçim tablosu oluşturulabilir. Böylece çocukların bağımsız plan yapma ve zaman yönetimi becerileri desteklenmiş olur.
  • Öğrenme merkezlerinden, öğrenmeyi kolaylaştırmak için yararlanılmalıdır.
  • Çocukların gelişimi kaydedilmelidir, bu nedenle öğretmenin sınıf içinde gözlem yapması önem taşımaktadır.
  • Öğrenme merkezlerinin nasıl kullanıldığı değerlendirilmelidir.

Bu genel özelliklerinin yanı sıra, öğrenme merkezleri hazırlanırken karar verilmesi gereken bazı konular vardır. Öğretmen sınıf içi düzenleme yaparken şu sorulara yanıt bulmalıdır:

  • Öğrenme merkezleri hangi zaman diliminde kullanılacak?
  • Öğrenme merkezinin özelliklerine en uygun yer neresi?
  • Bir merkezi kullanan çocuk sayısına sınırlama getirmek gerekir mi? • Merkezler ne tür içeriğe ve amaca sahip olmalıdır?
  • Öğrenme merkezleri arasında geçiş ne kadar serbest olmalıdır?

Öğrenme merkezlerinin içinde yaratıcılığın gelişimini en fazla destekleyenlerden biri olan sanat merkezi, çocukların geçmiş deneyimleri ve öğrendiklerini temel alarak yeni fikirler ve özgün ürünler ortaya koymalarına olanak tanır.

Çocuklar için tasarlanan araçların basit biçimde tasarlanmış olması gerekir. Ayrıca, araç gereçler çok amaçlı olmalıdır. Birçok etkinlikte, farklı gelişim düzeylerindeki kız ve erkek çocuklar tarafından kullanılabilmelidir. Araç gereçler çocuklar için ilgi çekici ve motive edici olmalıdır. Okul öncesi dönemdeki çocuklar büyük ve kullanımı kolay araç gereçlerle oyun oynamaktan daha fazla hoşlanırlar. Aynı zamanda, sınıfta kullanılacak araç gereçlerin güvenli, çocuk sayısına uygun ve çocukları birlikte oynamaya teşvik eden özelliklere sahip olması da eğitim ortamı düzenlemesinde göz önünde bulundurulması gereken diğer önemli noktalardır.

Eğitim sürecinde yaratıcılığın gelişmesine önem veren öğretmen, çocuklarla işbirliği kurabilen, sorun çözebilen, çocukların görüşlerini anlayabilen, empati ve iletişim kurabilen, çok yönlü düşünebilen bir yol göstericidir. Yaratıcılığı destekleyen öğretmen nitelikleri şunlardır:

  • Mesleğini sever ve bunu çocuğa hissettirir.
  • Çocukların gelişim özelliklerini bilir.
  • Öğrenmeye açık, okuyan, inceleyen, araştıran, gözlemleyen bir kişiliğe sahiptir.
  • Problemlere çözüm üretme becerisine sahiptir.
  • Yol gösterici bir liderdir.
  • Heyecan verici ve ilgi çekici konuları araç olarak kullanır.
  • Ele aldığı konularla gerçek yaşamı ilişkilendirir.
  • Karmaşık konuları basitleştirir, çocuklar için anlaşılabilir hale getirir.
  • Hayal gücünü kullanmayı destekler.
  • Çocuğu dinler, ona değer verdiğini gösterir.
  • Çocukları motive eder.
  • Olaylara mizah yönüyle de bakabilir.
  • Çocukların çevresel uyaranlara duyarlı olmalarını sağlar.
  • Çocukları yeni fikirler üretmeleri için cesaretlendirir.
  • Yaratıcı düşünme için uygun ortam hazırlar.
  • Yıkıcı değil, yapıcı eleştiriler getirir.
  • Eğitim sürecinde, çocukları düşünmeye yönlendiren farklı yöntem ve tekniklerden yararlanır.

Poole, çocukların yaratıcılığını destekleyen öğretmen özelliklerini aşağıdaki gibi belirlemiştir:

  • Özgüven sahibi,
  • Yeni fikirleri denemeye istekli,
  • Birçok farklı şeyle ilgilenen,
  • Esnek,
  • Çocukların duygularını önemseyen,
  • Güzel/iyi olanı takdir eden,
  • Mizah duygusu olan,
  • Çok fikir üreten,
  • Bazen düzensiz görünen,
  • Yaşam boyu öğrenen,
  • Yeni durumları ve deneyimleri seven,
  • Değişiklikten rahatsız olmayan,
  • İnatçı/ısrarcı,
  • Çocuklarla çalışmayı seven.

Trostle ve Yawkey (1982), yaratıcılığı harekete geçirmek için öğretmenlere eğitimsel etkinlikler, öğrenme ortamı ve öğretmen tutumlarıyla ilgili önerilerde bulunmuşlardır:

  • Okul öncesi dönemde yaratıcı düşünme fırsatları yaratın.
  • Çocuklarla birlikte oyun oynayın ve yaratıcı düşünme modeli olun.
  • Çocuklara nesneleri incelemeleri ve keşfetmeleri için yeterli zaman verin.
  • Yaratıcı bir etkinlik sırasında çocuklarla konuşarak düşüncelerini genişletin/geliştirin.
  • Çocukların yaratıcı fikirlerini açık bir biçimde ifade etmelerine yardımcı olun.
  • Sınıftaki kimi araç gereçlerin fiziksel özelliklerini değiştirerek, bildikleri nesneleri farklılaştırın.
  • Çocukların oyununu geliştirmek için, eğitim ortamına yeni araç gereçler ekleyin.

Okul öncesi dönemde çocukların yaratıcılığını geliştirmek için çok çeşitli yöntem ve teknikler kullanılabilir. Ancak, her öğretmenin kendine ve sınıfındaki çocuklara özgü yeni teknikler geliştirebileceği göz önünde bulundurulmalıdır.

Beyin Fırtınası: Beyin fırtınası, bir grubu harekete geçirmekte kullanılan ve en çok bilinen yaratıcı düşünme tekniğidir. Bu düşünme tekniği 1930’lu yıllarda New York’ta bir reklam şirketinde çalışan Alex Osborn’un kişilerin grupla etkileşim içinde olduklarında, bireysel çalıştıklarından daha fazla fikir ürettiklerinden yola çıkarak geliştirdiği bir tekniktir. Beyin fırtınasını oluşturan temel unsurlar şunlardır:

  • Serbest ortam,
  • Miktar,
  • Çaprazlama-geliştirme,
  • Değerlendirmenin sona bırakılması.

Zihinsel Resim Yapma: Bu teknik, yaşı uygun olan ve okuma-yazma bilen bireyler için zihinsel yazma olarak uygulanır. Okul öncesi dönemde zihinsel resim yapma tekniği biçiminde kullanılabilir. Zihinsel resim yapma, çok sayıda fikir üretmeyi gerektiren, var olan fikirlerin üzerine yenilerini eklemeyi ya da değiştirmeyi içeren bir grup çalışmasıdır.

SCAMPER (Yönlendirilmiş Beyin Fırtınası): İngilizce koşuşturmak, kaçmak, acele etmek anlamlarına gelen SCAMBER, bir nesnenin ele alınarak, o nesne üzerinde beyin fırtınası yapılmasını, o nesnenin değiştirilmesini ya da geliştirilmesini gerektirir. İngilizce sözcüklerin baş harflerinden oluşan SCAMPER’ı oluşturan kelimelerin anlamı ve bu yedi aşama kısaca şöyle açıklanabilir:

  • S: Subtitude-Yer değiştirme: Bu aşamada nesneyi başka bir şeyin yerine koyma çalışması yapılır.
  • C: Combine-Birleştirme: Bu aşamada farklı düşünceler ve ögeler bir araya getirilerek birleştirilir.
  • A: Adapt-Uyarlama: Bu asama nesnenin bir amaca ya da duruma uyum sağlaması için üzerinde düzeltmeler yapılması ile gerçekleşir.
  • M : Modify, Minify, Magnify-Değiştirme, küçültme, büyütme: Bu aşamada nesnenin orijinal örneğini alıp biçimini değiştirmek için büyütme, küçültme, hafifleştirme, yavaşlatma gibi düzenlemeler yapılır.
  • P: Put to other uses-Başka amaçlarla kullanma: Bu aşamada çocuktan elindeki nesneyi her zaman kullandığı amacından farklı amaçlar için kullanması istenir.
  • R: Reverse-Yok etme, çıkarma: Bu aşamada çocuktan bir nesnenin bir özelliğinin tümünü ya da bir bölümünü atması istenir.

Düşünce Matrisi: Düşünce matrisi, probleme ilişkin çok sayıda çözüm üretildiği aşamada, en uygun çözümün seçilmesine yardımcı olan bir tekniktir. Bu araç problemi analiz etmeyi ve düşünme sürecini tetiklemeyi amaçlamasının yanı sıra, sonunda çözüme ulaşmayı amaçlar.

Yaratıcılığı Destekleyen Sorular: Yaratıcılığı desteklemek için kullanılan yöntemlerden bir diğeri de açık uçlu sorular sormaktır. Açık uçlu soruların amacı çocukları daha fazla düşünmeye, sorgulamaya ve yorumlamaya yönlendirmektir. Bu sorular beş farklı grupta ele alınabilir:

  • Hayal gücü ile daha iyisini yapmak.
  • Diğer duyuları kullanmak.
  • Iraksak düşünme soruları.
  • “Eğer ….….… olsaydı ne olurdu?” soruları. • “Kaç farklı şekilde?” soruları.

Bahar Dönemi Dönem Sonu Sınavı
25 Mayıs 2024 Cumartesi