Çalışma Ekonomisi Dersi 2. Ünite Özet

Emek Arzı

Giriş

İktisatçılar, çalışmak ve boş zaman kullanmayı ekonomik bir karşılık elde etmek amacıyla ve zamanı ‘da emek piyasalarında mal ve hizmet üretmek için kullanmaktadırlar.

Zaman Kullanımında Alternatifler

İktisatçılar emek arzının analizinde zaman kullanımına ilişkin alternatifleri çalışmak ve boş zaman kullanmak olarak iki gruba ayırmaktadır. Çalışma zamanı dışındaki alternatif zaman kullanım alanları “boş zaman” olarak ana başlıkta ele alınır. Neo-klasik analize göre haftalık 168 saatlik sürenin 68 saatlik kısmı fizyolojik ihtiyaçlar doğrultusunda kullanılır. Geriye kalan 100 saatlik sürenin ne kadarının çalışmaya ne kadarının boş zaman aktivitelerine ayrılacağı konusunda ise fayda maksimizasyonu baz alınır. Bu noktada bireyin zamansal ayarlaması öyle dikkatli ayarlanmalıdır ki, birey zaman kullanımından en verimli şekilde yararlanabilsin.

Bu çerçevede, birey faydasını maksimize edecek çalışma süresini nasıl belirler? Boş zamanın diğer mallar gibi tüketiciye fayda sağlaması ve fiyatının olması onu tıpkı mal ve hizmetler gibi bir talep fonksiyonun olabileceğini gösterir.

Boş Zaman Tercihi ve Farksızlık Eğrileri

Bireylerin çalışma ve boş zaman arasında yaptıkları tercihlerinin yegâne amacı bu iki alternatif arasındaki zamanı en ideal şekilde kullanmaktır. Üzerindeki her noktada farklı gelir ve boş zaman kombinasyonları ile aynı fayda düzeyini gösteren farksızlık eğrisi baz alındığında, insanların birbiri ile rekabet eden mal ve hizmetleri arzulana bilirlik bakımından sıralayabildiklerini ve birinden daha fazla elde etmek için di ğ erinden ne kadar vermek istedikleri konusunda açık fikirleri bulundu ğ unu göstermektedir.

İktisat teorisi dersinde farksızlık eğrilerinin özellikleri ile ilgili belirtilenler burada da geçerlidir. Buna göre, insanların kullanabilecekleri zaman miktarı sabit olduğundan, insanların daha fazla çalışıp para kazanmaları durumunda, doğal olarak tüketebilecekleri boş zaman miktarı azalacaktır. Eğri bu nedenle negatif eğimlidir. Farksızlık eğrisi, üzerindeki her noktada farklı gelir ve boş zaman kombinasyonları ile aynı sayıda fayda düzeyini gösterir.

Fayda Maksimizasyonunun İkinci Unsuru: Tüketim İmkanları

Bireyin tercihleri fayda sağlayacak aktivite seçimi ile zamana yayılmalıdır. Yüksek faydayı, farksızlık eğrilerinin orijininden uzaklaştıkça elde ederiz. Böylece amacımıza nasıl ulaşacağımızı bulmuş olduk. Ama bu konuda bireyin bir kısıtla karşılaşmaması gerekir.

Talep edilebilecek çalışma süresi ve boş zaman kısıtlıdır, bunu bütçe kısıtı ile gösterebiliriz. Bütçe kısıtı, iktisat teorisi dersinde gösterilen özelliklere sahiptir.

Bütçe kısıtı kişinin piyasada kazanacağı ücret oranı veri iken mümkün olabilen bütün farklı gelir ve çalışma süresi kombinasyonlarını gösteren doğrudur. Buna göre saat başı ücret 5 TL olarak varsayılırsa zamanının tümünü (100 saat) çalışarak değerlendiren kişi 500 lira gelire sahip olacak ancak hiç boş zamanı olmayacaktır.

Bütçe kısıtının negatif eğilimli olması, boş zaman miktarı arttıkça gelirin azalacağını ifade eder. Bütçe kısıtının eğiminin ücret oranında eşit olması da ikinci özelliğidir.

Bireyin Faydasını Ençoklayan Zaman Kullanım Tercihi

Çalışma süresini seçmekte serbest olan bireyin tercih etkilerini farklı şekillerde inceledik.

Faydasını maksimize etmek isteyen birey;

  1. mümkün olabilen en uzaktaki farksızlık eğrisinin üzerinde bulunmak isteyecek ancak,
  2. bütçe kısıtının ötesine geçemeyecektir.

Fayda Ençoklaması ve Çalışmama Kararı

Farksızlık eğrisinin öncekiler gibi kavisli olması yerine daha dik çizilebilmesinin nedeni bireyin boş zamanının değerli olmasıdır.

Faydayı en üst düzeye ulaştırmak bazen emek piyasasına girmeme kararı vererek sağlanabilir. Birey için çalışmaya başlayıp başlamama kararı bir anlamda fayda/maliyet analizi yapılmasını gerektirir. Emek piyasasında bulunmakla elde edilecek fayda çalışmanın kişiye yükleyeceği maliyetin üstünde ise emek piyasasında bulunmak birey açısından kârlıdır. Aksi durumda fayda maksimizasyonunu sağlamak için “çalışmama” kararı almak daha doğru olacaktır.

Ücret Oranındaki Değişmeler, Gelir ve İkame Etkileri

Ücret oranının artması bireyin çalışma kararını etkileyen iki önemli sonuç çıkarır. Birincisi gelir artınca boş zaman talebinin artmasıdır. İkinci durum ise boş zamanın değerinin artmasıdır, boş durdukça kaybedilen paranın çalışmaya sevk etmesidir.

Gelir etkisi , ücret sabitken, gelir dağılımına bağlı olarak çalışma sürelerinin nasıl değişeceğini gösteren etkidir. Gelir etkisine göre, ücretin yükselmesi anlamına gelir ve boş zaman, ise gelir arttığında talebi artan bir mal olduğundan, birey daha fazla boş zaman satın alarak çalıştığı süreyi azaltır.

Ücret dışı gelirdeki artışın çalışma kararı üzerindeki etkisi belki de en iyi şekilde piyango kazananlar üzerinde görülebilir. ABD’de piyangodan 50.000 doların üstünde para kazanan 1000 talihliyi kapsayan bir çalışmada kazananların (veya eşlerinin) yaklaşık %25’inin bir yıl içinde emek piyasasını terk ettikleri tespit edilmiştir. Piyango talihlilerinin %9’unun ise çalışma sürelerini azalttıkları veya ikinci bir işte çalışıyorlarsa o işi bıraktıkları gözlenmiştir. Öte yandan ücret oranı yükseldiğinde zamanı boş olarak geçirmenin maliyeti de yükselecek, bu durum bireyi daha fazla çalışmaya yöneltecektir. Bu etkiye de ikame etkisi denilmektedir.

Ücret oranı yükseldiğinde çalışma süresinin ne olacağı bu iki etkiden hangisinin daha kuvvetli olduğuna bağlıdır. Ücret oranının düşük seviyelerinde artışların ikame etkisinin daha baskın olması nedeniyle çalışma süresini arttıracağı beklenir. Ücret oranının ve çalışma sürelerinin yeterince yüksek olduğu durumda ise ücret artışlarının gelir etkisinin daha kuvvetli olmasına neden olması, yani çalışma süresini azaltması beklenir.

Gelir ve ikame etkilerinden hangisinin daha kuvvetli olacağı bireylerin tercihine bağlıdır. Çalışmaya ve gelir elde etmeye daha şiddetli ihtiyacı olan bireyler, ücret attığında çalışma sürelerini arttırmayı tercih ederken belirli bir gelir düzeyine erişmiş ve yeterince boş zamanı bulunmayan bireyler, ücret arttığında çalışma sürelerini azaltmayı tercih edebilmektedir.

Bireysel Emek Arz Eğrisi

Bu eğri, çeşitli ücret düzeylerinde bireyin çalışmak istediği süreleri göstermektedir. Bu şekil, ünitenin başından bu yana adım adım bulmaya çalıştığımız geriye kıvrımlı bireysel emek arz eğrisin den başka bir şey değildir. Bu eğri, düşük ücret düzeylerinde ikame etkisi sebebiyle pozitif, yüksek ücret düzeyinde ise gelir etkisi ile negatif eğimlidir. Burada akla, herkesin emek arz eğrisinin bu şekilde geriye kıvrımlı olup olmadığı sorusu gelebilir. Bireysel emek arz eğrisi, hemen herkes için bu şekilde geriye kıvrımlıdır.

Örneğin ücret dışı geliri olmadığı hâlde üniversite de çocuk okutan veya büyük taksit ödemeleri olan bireylerin gelire ihtiyaçları daha şiddetli olacağından, bunların emek arz eğrileri muhtemelen daha yukarılarda geriye kıvrılacak ve ikame etkisi bu kişiler için daha baskın etki olacaktır.

Piyasa Emek Arz Eğrisi

Bu ünitede elde etmeyi amaçladığımız eğri ise piyasa emek arz eğrisidir. Piyasa kişilerden oluştuğuna göre, çeşitli ücret düzeylerinde piyasadaki şahısların tek tek çalışma sürelerini toplarsak o ücret düzeyinde piyasadaki toplam emek arz miktarını bulabiliriz.

Piyasanın genelinde ikame etkisinin daha baskın olması, piyasa emek arz eğrisinin pozitif eğimli olmasını sağlamaktadır. Ancak ücret oranı yükseldikçe giderek daha çok sayıda insan gelir etkisi altına girebileceğinden, eğrinin artış hızı yavaşlayacak, bir başka deyişle eğri dikleşmeye başlayacaktır.

Emek Arz Kararı ve Ücret Oranları

Herhangi bir mesleğin piyasa arz eğrisinin pozitif eğimli olması -diğer şeyler eşitken- çalışılmak istenilen sürenin ücret oranı artarken artacağını, azaldığında ise azalacağını göstermektedir.

İlk olarak, ücretler ölçülebilir nitelikte iken mesleğin diğer özellikleri böyle değildir. ‹kinci olarak her ne kadar bazı kimseler için emek arz kararında ücret dışı unsurlar etkili olabilse de pek çok kişi bu kararı ücret oranlarına bakarak vermektedir. Son olarak ücret oranı bir mesleğin daha esnek özelliklerindendir. Bir mesleğin zorluğu/kolaylığı, çalışma koşulları, kökleri derinde olan ve yavaş değişen özellikleridir. Öte yandan ücret oranı aydan aya değişebilir. Bu nedenle, herhangi bir işin/mesleğin emek arz eğrisi elde edilirken diğer özellikler sabit kabul edilerek ücret oranı değiştiğinde çalışma kararının bundan nasıl etkileneceği incelenir.

Emek Arzını Etkileyen Ücret Dışı Unsurlar

Herhangi bir mesleğin emek arzı sadece o mesleğin ücret oranlarına bağlı değildir, başka unsurlar da işgücünün çalışma kararını etkiler. Bu unsurları beş başlık altında inceleyebiliriz:

Diğer Ücret Oranları

Bireyler, emek arzı ile ilgili kararlarını verirlerken sadece çalıştıkları işte aldıkları ücretlerle ilgilenmezler. Kendi niteliklerine uyan diğer işlerin ücret oranları da emek arz kararlarını etkiler.

İktisadi ve İdari Bilimler fakültelerinden mezun olanların yapabilecekleri çok sayıda alternatif işten muhasebecilik ve sigorta acenteliği mesleklerini ele alalım. Mezunlardan bir kısmı bu iki meslekten birini tercih edip diğerini asla düşünmese bile, çoğu her iki mesleği de yapabileceğini düşünmektedir

Ücret Dışı Gelir

Daha önce gelir etkisi incelenirken ücret dışı gelirde meydana gelen artışların bireylerin daha fazla boş zaman satın almalarına, bir başka deyişle çalışma sürelerini kısaltmalarına sebep olduğu belirtilmişti. İnsanlar ücret dışı gelirlerini kaybederlerse yaşam standartlarını düşürmemek için, ücret değişmese bile daha fazla çalışmaya karar vereceklerdir.

Bireylerin Boş Zamanı Tercih Etmeleri

İşlerin ücretlerinde bir değişme olmadığı hâlde, bireylerin boş zamanlarının çeşitli nedenlerle daha değerli/değersiz oluşu emek arzını etkileyecektir. Örneğin, genellikle okuyan gençlerin çalıştıkları işlerde okulların başlaması ile birlikte bireyler bu defa boş zamanı tercih edeceklerinden emek arzı azalacak, emek arz eğrisi sola doğru kayacaktır.

İşlerin Ücret Dışı Yönleri

Bireyler, herhangi bir işte çalışıp çalışmamaya sadece o işin ücretine değil, aynı zamanda çalışma koşullarına da bakarak karar verir. Buna göre çalışma koşullarının iyileştirildiği işlerde (örneğin yapılan düzenlemeler ile iş daha güvenli hâle getirilmiş, çalışma ortamında ısı, aydınlatma, gürültü gibi hususlarda iyileştirmeler yapılmışsa) ücret değişmemiş bile olsa daha fazla kişi çalışmak isteyecektir. ücretler değişmemiş bile olsa çalışma koşulları bozulan işlerde eskisine oranla daha az işçi çalışmak isteyecek, emek arzı azalarak arz eğrisi sola doğru kayacaktır.

İşçi Sayısının Artması

Emek arzının temel belirleyicilerinden birisi de işçi sayısıdır. Bir emek piyasasında işçi sayısının artması iki unsura bağlıdır. Bunlardan birincisi doğum oranının ölüm oranından fazla olmasıdır. Zaman içinde tıp teknolojisinde; ulaştırma, su ve arıtma sistemlerinde sağlanan gelişmeler ölüm oranlarını azaltmış, nüfusun artmasını sağlamıştır. Ancak “çalışabilir nüfus “un 15-64 yaş arası olduğu düşünülürse nüfusun bu şekilde artmasının kısa dönemde emek arzını etkilemeyeceği söylenebilir.

Emek piyasalarında işçi sayısını bundan daha çabuk değiştiren ikinci unsur “emek göçü “dür.


Bahar Dönemi Dönem Sonu Sınavı
25 Mayıs 2024 Cumartesi