Afetlerde İş Sağlığı Ve Güvenliği Yönetimi Dersi 7. Ünite Özet

Kentsel Arama Kurtarma Çalışmalarında İş Sağlığı Ve Güvenliği

Kentsel Arama Kurtarma Faaliyetlerinde Tehlikeler

Herhangi bir kentsel arama kurtarma çalışmasında karşılaşılabilecek tehlikelerden bazıları şunlardır:

Hasar görmüş altyapılar: Yollar, köprüler, haberleşme elektrik doğal gaz gibi altyapılar hasar görmüş olabilir.

Olay yerine ulaşım: Olay yerine ulaşım esnasında çeşitli tehlikelerle karşılaşılabilir. Hava ulaşımının ve kara ulaşımının kendi içinde barındırdığı tehlikeler vardır.

Hava yolu ulaşımında;

  • Ani sıcaklık değişimleri,
  • Hava hastalığı,
  • Ekipmanların yükleme ve boşaltmasıyla ilgili tehlikeler,
  • Helikopter kullanılıyorsa inme ve binme gibi konularda güvenlik tedbirlerine uyulmalıdır.

Karayolu ulaşımında;

  • Hiçbir zaman alet ve edevatın taşınacağı açık kasa gibi yerlerde personel taşınmamalıdır.
  • Personel için güvenli oturma imkânları sağlanmalıdır.
  • Araç kullanılırken aynı zamanda haritaya bakma gibi işler yapılmamalıdır.
  • Alet ve ekipman kapalı kutularında taşınmalıdır.
  • Araçların bakımları düzenli olarak yapılmalıdır.
  • Mümkünse konvoy hâlinde gidilmelidir.
  • Araçlar uygun bir şekilde işaretlenmelidir.

İkincil çökmeler: Çalışılacak binada artçı depremler, titreşim veya herhangi bir patlama sonucu ikincil çökmeler meydana gelebilir. Terör saldırılarında ilk patlamadan sonra ikinci bir patlamanın olması sıklıkla karşılaşılan bir durumdur. Bu nedenle, ilgili kolluk kuvvetleri uzmanlarından onay alınmadan arama kurtarma çalışmalarına başlanılmamalıdır. Ayrıca artçı depremler de ikincil bir yıkıma sebebiyet verebilmektedir. Bunun için çalışılacak yapı, işin uzmanı teknik elemanlarca ayrıntılı şekilde incelenmeli ve meydana gelebilecek ikinci çökme riski bulunan noktalar tespit edilmeye çalışılmalıdır. Tespitin kesin bir şekilde yapılabilmesinin işin uzmanı inşaat mühendislerince de çok zor olduğu akıldan çıkarılmamalıdır. Muhtemel çökmelerin önüne geçmek için dayanak, destek çalışmalarına hemen başlanmalı, komşu binalarda çalışılacak bina üzerine çökme-devrilme tehlikesi değerlendirilmeli, gerekirse komşu binalar büyük iş makineleriyle desteklenmelidir. Çığ veya heyelan sonucu meydana gelen çökmelerde de ikincil çığ ve toprak kayması tehlikeleri dikkate alınmalı, çalışmalara gerekli tedbirler alındıktan sonra başlanmalıdır.

Yangınlar: Hangi sebeple olursa olsun göçüklerin tamamında her zaman yangın tehlikesi vardır. Bu nedenle enkazda muhtemel bir yangın tehlikesine karşı gerekli tedbirler alınmalıdır. Enkazda yangın söz konusu ise söndürme ve arama kurtarma çalışmaları eş zamanlı olarak yürütülmelidir.

Gaz patlamaları: Enkazdaki gaz hatları, LPG tüpleri ve benzer şekilde sıkıştırılmış gaz bulunan basınçlı kaplarda kaçak söz konusu ise patlama riski yüksektir. Bu nedenle çalışma yapılacak ortamda gaz bulunup bulunmadığı, bulunuyorsa hangi oranda olduğu tespit edilmelidir. Tahliye çalışmaları yapıldıktan sonra gaz ölçümü belirli aralıklarla tekrarlanarak tehlikeli bir durumun ortaya çıkmasına izin verilmemelidir.

Su baskınları: Binadaki su tesisatında çökmeye bağlı kırılmalar ile şebeke suyu, yağmur ve eriyen karların veya yangına müdahalede kullanılan suyun mahsur kalanların boğulmasına neden olabileceği göz ardı edilmemelidir. Bu nedenle çöken binanın şebeke suyu kesilmeli, enkaza dolan suyun yönü değiştirilmeli ve binanın alt katlarına biriken su tahliye edilerek muhtemel boğulmaların önüne geçilmelidir.

Toksik ve kimyasal maddelere, gaz ve toza maruz kalma: Ortamda bulunması muhtemel toksik ve kimyasal maddeler afetzedelerin ve arama kurtarma ekiplerinin yaşamını tehlikeye atmaktadır. Bu nedenle olay yerinde toksik ve kimyasal maddelerin olup olmadığı tespit edilmelidir. Varsa koruyucu tedbirler alınarak ortam tehlikeli maddelerden arındırılmalıdır. Ayrıca çalışmalar esnasında birikmiş gazlara ve yoğun toza da maruz kalınabilir. Bunlar için de gerekli kişisel koruyucu donanım muhakkak kullanılmalıdır.

Düşen/uçan nesneler: Afet durumunda, yerinden oynamış nesnelerle, tuğlalar, beton bloklar, eşyalar ve benzeri her zaman karşılaşılır. Artçı bir depremle, bir titreşimle veya bir rüzgârla bu nesneler düşüp personele ciddi zararlar verebilir. Kişisel koruyucu ekipman kullanımı hiç ihmal edilmemelidir.

Düşme tehlikeleri ve delici kesici cisimler: Enkaz alanı, adından da anlaşılacağı üzere karışık bir ortamdır. Yıkıntılar, delikler, çukurlar, her yerden geçebilen kablolar, açıkta duran sivri inşaat demirleri, keskin cisimler ve benzeri. Böyle bir ortamda düşmemek için gerekli özen gösterilmelidir. Ayrıca açıkta duran delici ve kesici cisimler için önlemler alınmalıdır.

Elektrikle ilgili tehlikeler: Enkazda kopmuş hâldeki elektrik telleri, arama kurtarma ekipleri için son derece tehlikelidir. Bu nedenle çalışma yapılan bina hatta mümkünse bölgenin elektriği mutlaka kesilmelidir.

İş makineleri: İş makineleri çalışırken her zaman dikkatli olunmalıdır. Güvenli yaklaşım mesafeleri her zaman muhafaza edilmelidir. İş makineleri hiçbir zaman insan taşıma ve kaldırma işlerinde kullanılmamalıdır. Gürültü: Enkazda beton kırma-kesme çalışmaları aşırı gürültülü işlemlerdir. Gerekli koruyucu ekipmanlar muhakkak kullanılmalıdır.

Kirlenmiş su ve hava: Bir afet sonrası hava ve su kaynaklarının kirlenmiş olma ihtimali çok yüksektir. En doğrusu temiz olup olmadığı kesinleşinceye kadar çevredeki su kaynaklarının kullanılmamasıdır. Ekipler olay mahalline giderken yanlarında yeteri kadar temiz su götürmeli veya ekipmanları arasında su arıtma cihazları da bulundurmalıdırlar.

Dekontaminasyon: Arama kurtarma çalışmaları kapsamında ölü ve yaralılarla ve vücut sıvılarıyla temas edilmektedir. Bu temaslar sırasında eldiven, maske ve göz koruyucuların kullanımı ihmal edilmemelidir. Kullanılmış eldivenler özenle çıkarılmalıdır. Atıklar tıbbi atık kaplarına atılmalıdır. Mümkünse eller her temastan sonra yıkanmalı, bütün alet ve edevat en kısa zamanda temizlenmelidir.

Sağlıksız beslenme: Yoğun çalışma temposunda yeterli bir beslenme sağlanmalı ve sıcak havalarda gıdaların bozulmalarından kaynaklı zehirlenmelere dikkat edilmelidir.

Zorlu hava şartları: Ekipler her türlü hava şartlarına hazır olmalıdır. Yağmurlu ve soğuk havalarda hastalıklardan korunabilmek için yeteri kadar kıyafet bulundurulmalıdır.

Fiziksel ve psikolojik olarak göreve hazır olmama: Ekipler fiziksel ve psikolojik olarak da göreve hazır olmalıdır. Yükseklerde çalışma, tırmanışlar, ağır yükler kaldırma, dar ve engebeli alanlarda çalışma gibi görevler için ekip elemanlarının kondisyonu her zaman yüksek seviyede olmalıdır.

Güvenlik: Olay yeri çevresinde, yakınları vefat etmiş veya enkaz altından kurtarılmalarını bekleyen kişiler bulunabilir. Bu tür insanların çeşitli taşkınlıkları olabilir. Hiçbir şekilde bu kişilerle tartışılmamalı, gerekirse ekipten insan ilişkileri iyi olan elemanlar bu kişilere nezaret edip moral vermeli, gerekirse de operasyon kolluk kuvvetleri gözetiminde yürütülmelidir. Hırsızların da değerli eşyalar çalabilmek için sıklıkla çalışma alanına geldiği de unutulmamalıdır.

Stratejik Olay Yeri Değerlendirmesi

Kentsel arama kurtarmada en sık karşılaşılan durum bina çökmeleridir. Bina çökmelerinde ekiplerin değerlendirme yaparken dikkat etmesi ve araştırması gereken hususlardan en önemlileri şunlardır:

Binanın Çökme Nedeni: Enkazda çalışacak ekip ya da ekipler ilk olarak binanın neden çöktüğünü öğrenmelidir. Çünkü kurtarma ekibini enkazda bekleyen tehlikeler, çökme nedenine bağlı olarak farklılık gösterecektir. Bu farklılıklar da operasyonlardaki hareket tarzlarını doğrudan etkileyecektir.

Gaz patlaması sonucu çöken bir bina ile deprem sonucu çöken bir binada, karakteristik özelliklerin farklı olmasından dolayı kurtarma çalışmalarında farklı yöntemler uygulanır. Ekipler, başta kendileri olmak üzere kazazedeler ve çevredekilerin can güvenliğini tehlikeye atmamak için çökme nedenini iyi analiz etmeli ve buna bağlı olarak operasyonel taktikleri belirlemelidir. Bina çökme sebeplerinin başlıcaları şunlardır:

  • Depremler
  • Yangınlar
  • Binaların aşırı yüklenmesi
  • Projelendirme hataları
  • Yapım tekniklerine uygun inşa edilmeme
  • Binalardaki yaşlanmalar
  • Bilinçsiz tadilatlar
  • Toprak kaymaları
  • Gaz ve basınçlı kap patlamaları
  • Sabotaj ve terör

Olay Yerindeki Tehlikeler: Olay yerindeki tehlikeler “Kentsel arama kurtarma faaliyetlerinde tehlikeler” başlığı altında verilmiştir. Bu tehlikeler iyi analiz edilerek gerekli olan güvenlik tedbirleri alınmalıdır.

Binanın Yapısı: Binanın yapısı konusunda araştırılması gereken hususlar şunlardır:

  • Binanın kullanım amacı
  • Binanın taşıyıcı sistemi
  • Binanın boş ya da kullanılan bir bina olup olmadığı
  • Binanın kat sayısı ve katlardaki daire/bağımsız bölüm sayısı
  • Binada daha önce yangın veya benzer bir olay yaşanıp yaşanmadığı
  • Binada restorasyon, tadilat ve sonradan eklemeler yapılıp yapılmadığı
  • Binada kullanılan yapı malzemesinin standartlara uygun olup olmadığı

Bu veriler;

  • İhtiyaç duyulan kurtarma ekibi ve personel sayısı,
  • İhtiyaç duyulan sağlık ekibi,
  • İhtiyaç duyulan iş makinelerinin cinsi ve sayısı,
  • Operasyonlarda kullanılacak arama ve kurtarma teknikleri,
  • Çöken bina ile ilgili ortaya çıkabilecek tehlikeler,
  • Çökmenin nedeni konularında kurtarma ekibine yol gösterir.

Binada Bulunanların ve Mahsur Kalanların Sayısı: Binada yaşayanların sayısına bağlı olarak çökme sonucu kurtulanlar ve mahsur kalanların tespit edilmesi, kurtarma operasyonlarının sağlıklı bir şekilde yürütülmesi ve ihtiyaç duyulan ekip sayısının belirlenmesi ve de çalışmaların ne zaman sonlandırılacağına karar verilebilmesi açısından son derece önemlidir. Bu nedenle ekip amiri, görgü tanıkları ve enkazdan kurtarılanlar başta olmak üzere binanın yapısını bilenlerden en kısa zamanda bilgi toplamalıdır.

Çökme Zamanı: Çökme zamanı, arama kurtarma çalışmaları açısından son derece önemli bir veridir. Arama kurtarma ekiplerinin çökme zamanına bağlı olarak yapacağı değerlendirmelerde;

  • Binada mahsur kalanların sayısı,
  • Binada mahsur kalanların yerleri,
  • Can kayıpları ve yaralananların sayısı,
  • Çökme sonucu oluşabilecek tehlikeler,
  • Kurtarma çalışmalarındaki strateji ve öncelikler belirlenebilir.

Kış aylarındaki muhtemel bir deprem sonucu meydana gelen çökmede;

  • Isınma sistemleri devrede olacağından yangın tehlikesi yüksektir. Buna bağlı olarak aynı anda çok sayıda yangın çıkma ihtimali söz konusudur.
  • Soğuk havalar, afetzedeler için zorluklar getirdiği kadar ekipler için de zorlu ve tehlikeli çalışma şartları demektir.
  • Aşırı yağış anındaki muhtemel bir deprem sonucu meydana gelen çökmede, enkaz altında kalanların boğulma riskleri yüksek olacaktır.

Hava Şartları: Kurtarma ekipleri, çökme anındaki hava şartları ile kurtarma çalışmalarının devam ettiği süre zarfındaki hava şartlarını en iyi şekilde değerlendirmelidir.

  • Havanın Aşırı Soğuk veya Aşırı Sıcak Olması: Özellikle havanın aşırı soğuk olması enkaz altındaki kazazedeleri doğrudan etkileyecektir. Aynı şekilde arama kurtarma çalışmaları da olumsuz etkilenecektir.
  • Yağış Durumu: Kar yağışı ve yağmur devam ediyorsa şiddeti ve süresi hakkındaki bilgi alınmalıdır. Normal çalışmalar ve muhtemel arama kurtarma çalışmaları için en az üç günlük hava tahmin raporları sürekli güncellenmelidir.
  • Rüzgâr Durumu: Aşırı rüzgâr, alandaki kurtarma çalışmalarını olumsuz etkileyecek ve bir takım tehlikeler oluşturacaktır. Bu nedenle hava durumunda olduğu gibi rüzgârın durumunu gösteren meteorolojik veriler alınmalıdır.

Binanın Çökme Şekli: Binalarda birçok değişkene bağlı olarak farklı çökme şekilleri görülebilir. Farklı çökmelerde oluşacak yaşam boşlukları, afetzedelerin yaşamalarına olanak sağlamasının yanında arama kurtarma ekiplerinin çalışmalarına yön verme açısından da çok önemli bir yere sahiptir. Çökme şeklini doğru belirleyen kurtarma ekibi elde ettiği veriler çerçevesinde en etkili ve güvenli arama çalışmasını gerçekleştirebilir. Binalarda en sık görülebilecek çökme şekilleri şunlardır:

  • Yamyassı çökme
  • Destekli yana çökme
  • Desteksiz yana çökme
  • V şeklinde çökme
  • A şeklinde çökme

Olay Yeri Yönetim ve Güvenlik Stratejisi

Olay mahalline ulaşan ekip, ilk andan itibaren olay yeri ve çalışma alanı ile ilgili değerlendirmeler yapmalı. Elde ettiği veriler ışığında süratle yerleşmeli ve güvenlik tedbirlerini uygulamaya başlamalıdır.

Olay Komuta Yerinin Seçimi: Olay komuta yeri;

  • Olay yerinin yakınında güvenli ve hakim bir noktada olmalıdır.
  • Çalışmalarda kullanılacak araç ve ekipmanlar yakın bir noktada olmalıdır.
  • Ulaşım yolları açık olmalıdır.
  • Olay komuta yerinin çevresi emniyet şeridi ile çevrilerek görevliler haricindekilerin girmesine engel olunmalıdır.

Arama Kurtarma Operasyonlarında Çalışacak Birimler: Arama kurtarma operasyonlarında birçok değişik birimin bir arada çalışması gerekebilmektedir. Bu durumda yönetim noktasında birleşik komuta sistemine geçilmeli ve görev dağılımının buna göre yapılması gerekmektedir. Birleşik komuta uygulaması;

  • Kaynakların etkili kullanılması,
  • Personel, araç ve malzeme israfının önüne geçilmesi,
  • Olay mahallinde görev kargaşasının önüne geçilmesi,
  • Ekipler arasındaki çatışmaların önlenmesi,
  • Olay mahallindeki güvenlik çalışmalarının eksiksiz sağlanabilmesi,
  • Sağlıkla ilgili sorunların daha kolay aşılması,
  • Haberleşmenin daha kolay ve etkili sağlanması,
  • Dolayısıyla çalışmaların başarıyla tamamlanması bakımından son derece önemlidir.

Çalışmalara katılacak ekipler şunlardır:

  • AFAD ekipleri
  • İtfaiye ekipleri
  • Sağlık ekipleri
  • Kolluk kuvvetleri
  • Yurt dışından gelen arama kurtarma ekipleri
  • Diğer kamu kuruluşlarının arama kurtarma ekipleri
  • Gönüllü kuruluşların arama kurtarma ekipleri
  • Kamu kurum ve kuruluşları ile özel sektör çalışanları
  • Gerekli görüldüğü durumlarda vatandaşlar

Kurtarma Ekiplerinin Yerleşimi: Kurtarma ekiplerinin afet bölgesine ulaştığı andan itibaren üzerinde önemle durulması gereken hususlar:

  • Kurtarma birliklerinin araç ve malzemeleri güvenli bir yere konuşlanmalıdır.
  • Operasyon yönetim merkezi, araçların konuşlandığı yerin yakınında olmalıdır.
  • Çalışmalara katılacak tüm ekiplerin uygun yerleşim planlamaları yapılmalıdır.
  • Tıbbi müdahale birimleri araç ve personeliyle ‘‘operasyon yönetim merkezine’’ yakın bir konumda hazır bulunmalıdır.
  • Muhtemel bir yangına karşı müdahale araçları bölgede hazır bekletilmelidir.
  • Enkaz bölgesindeki değişim ve gelişmeleri gözlemek amacıyla hâkim bir noktada merdiven aracı veya platform üzerinde bir gözlemci bulundurulmalıdır.
  • Aydınlatma araç ve gereçleri hazır hâle getirilmelidir. Aydınlatma aracı, enkazı en faydalı aydınlatacak şekilde konuşlanmalıdır.
  • Operasyonlarda kullanılan tüm araç, malzeme ve iş makineleri ile yakıt ve yağ ikmal araçları bölgede hazır bulundurulmalıdır.
  • Ağır iş makineleri ve kamyonlar uygun bir yerde hazır bulundurulmalıdır.

Olay Yeri Güvenlik Çalışmaları: Çalışma yapılan alanda güvenlik öncelikleri sırasıyla şöyledir:

  • Kurtarmacı personelin güvenliği,
  • Afetzedelerin güvenliği,
  • Diğer vatandaşların güvenliği,
  • Ekipman ve araç güvenliği.

Ekip Güvenliği:

  • Eşli çalışılmalıdır.
  • Ekipten habersiz hareket edilmemelidir.
  • Tehlikeler belirlenmelidir.
  • Tehlikeli bölgelerde toplanılmamalıdır.
  • Destekleme-tahkimat işleri ihmal edilmemelidir.

Afetzede güvenliği:

  • Afetzede, çevresindeki tehlikelerden korunmalıdır.
  • Çıkış yolu açılıp güvenli hâle getirilmelidir.

Ekipman güvenliği: Ekipman bulundurma noktası;

  • Tehlikelerden uzak olmalıdır.
  • Çalışma alanının dibinde değil ama kolay ulaşılabilir yerde olmalıdır.
  • Ekipmanların başında sürekli bir sorumlu olmalıdır.
  • Kablo bağlantıları görünür ve açık olmalıdır.
  • Benzin ve benzeri tehlikeli maddeler işaretlerle belirtilmelidir.

Güvenliğe yönelik genel hususlar:

  • Olay mahalli emniyet şeridi ile çevrilmelidir.
  • Tehdit altında olmaksızın ve tehdit etmeksizin çalışılmalıdır.
  • Trafik ile ilgili düzenleme ve tedbirler alınmalıdır.
  • Kolay kurtarılacak afetzedeler en yakın sağlık kurumuna gönderilmelidir.
  • Yangın olmayan enkazda gaz ölçümleri yapılarak koruyucu tedbirler ve muhtemel patlamaların önüne geçecek önlemler alınmalı, enkazda sigara içilmemeli, sigara ile kimse yaklaştırılmamalıdır.
  • İkinci çökme riskine karşı önlemler alınmalıdır.
  • Elektrik telleri, gaz ve su tesisatları ile ilgili oluşabilecek tehlikelere karşı tedbirli olunmalıdır, Binaya giden gaz, elektrik, su gibi kaynaklar hemen kesilmelidir.
  • Çöken/Yıkılan binalarla ilgili kurtarma operasyonları genellikle uzun sürelidir. Özellikle geniş çaplı boşluk araştırmalarında, gündüz vakti bile aydınlatma gerekebilir. Alaca karanlıkta ve gece, çalışan personelin güvenliği için ve enkaz altında kalan kazazedelere yardım edilebilmesi için bölgenin tümünü aydınlatılmalıdır.
  • Enkazda çalışan personel mutlaka enkaz için belirlenen kişisel koruyucu donanımları kullanmalıdır.
  • Gerekli sağlık tedbirleri alınmalıdır.
  • Enkazdaki sarkan parçalara, sivri demir uçlarına, cam parçalarına ve kaygan zeminlere ve benzerlerine dikkat edilmelidir.
  • Ekibe görev öncesi, sırası ve sonrası psikolojik destek sağlanmalıdır.
  • Personel arasında malzeme kullanımı açısından iş bölümü yapılmalıdır.
  • Ortamda tehlikeli maddelerin varlığı araştırılmalı ve var olan tehlikeler bertaraf edilmelidir.
  • Bir yapının herhangi bir kısmının sabit olmadığına dair en küçük bir şüphe olduğunda yapılacak en güvenli hareket, o kısmı desteklemektir. Şüphe varsa destek ver!
  • Sabit olmayan tüm yapıların etrafında, çökme tehlike bölgesi oluşturulmalı. Bu tehlike bölgesi, hâla ayakta duran duvarların yüksekliğinden daha büyük olmalıdır. Bu önlem alınırsa, mekânın güvenliği sağlanmış olur.
  • Afetzedelere mümkün olduğu kadar ilk yardım ve ileri yaşam desteği sağlanmalı. Bunların yanı sıra hafif koruma tedbirleri uygulanmalıdır.
  • Olay yerinde oluşturulan güvenlik hattı içine kurtarma ve sağlık görevlileri haricindekilerin girmesi engellenmelidir.
  • Dezenfeksiyona dikkat edilmelidir,
  • Gereksiz tüm şok ve titremelere engel olunmalıdır. Trafiğin yolunu değiştirilmeli ve mekânın güvenliği sağlanana kadar ağır iş makineleri kullanmaktan kaçınılmalıdır.
  • İş makinelerinin manevralarına dikkat edilmeli, çalışırken enkaza girilmemelidir.
  • Arama ve kurtarma ekip üyeleri, sıkı denetim altında ve ekipler hâlinde çalışmak durumundadır. Yapılan tüm işin, farklı ekiplerin koordinasyonu ile yapıldığına emin olunmalıdır.
  • Ekip liderleri ekip elemanlarını çalışma ve dinlendirme planına dikkat etmelidir.
  • Çevredeki vatandaşların güvenli bir alanda toplanmaları sağlanmalıdır.
  • Araç ve malzemelerin zarar görmesi engellenmelidir. Araç ve malzemeler güvenli bir alanda bir personelin gözetiminde muhafaza edilmelidir.
  • Afetzedelerin çıkartılması veya boşluk araştırması ile doğrudan ilgilenmeyen tüm ekstra personel ve meraklı vatandaşlar çökme bölgesinden uzak tutulmalıdır. Enkaz üstünde ve çevresinde gereksiz kalabalıklar engellenmelidir.
  • Tüm mekânın güvenliğini sürekli denetlemek üzere, bir güvenlik üyesi görevlendirilmelidir. Bu kişi, oluşan problemleri ekip liderine bildirmelidir.
  • Ambulans ve sağlık ekibi hem kazazedeler hem de arama kurtarma ekibi için hazır bulunmalıdır.

İleri teknolojiler ile arama kurtarma güvenliği: İleri teknoloji ürünlerinin arama kurtarma çalışmalarında kullanımı hem çalışmaların daha verimli bir şekilde yürütülebilmesi hem de çalışmalardaki güvenlik açısından güzel imkânlar sunmaktadır. Bu konuda çeşitli robotlar ve droneler kullanılmaya başlanmıştır. Arama kurtarma personelinin ulaşabilmesinin çok zor veya tehlikeli olduğu yerlere bu tür ekipmanlarla ulaşılabilmektedir.

Hasar hareket gözetleme: Bazı ekip üyeleri olası bir ikinci çökme, ikinci patlama, yangın gibi acil ve hayati tehlike işaretlerini incelemek üzere görevlendirilmelidir. Gözcü, enkazın tamamını, halatlarla havada asılı bir platform, merdiven üzerindeki sepet ya da yüksek bir binanın terasından gözetleyebilir. Gerektiği durumlarda birden fazla gözcü görev yapabilir. Muhtemel ikinci tehlikeleri, anında haber verebilmesi için, gözcü ile ekip amiri arasında kesintisiz bir iletişim imkânı olmalıdır.

Haberleşme: Enkaz bölgesindeki arama kurtarma operasyonlarında ekiplerin haberleşmesi için telsiz kanalları tahsis edilmeli ve aynı zamanda ses, ıslık, düdük, el işaretlerini içeren bir haberleşme planı olmalıdır. Tüm personelin bu haberleşme planını bilmesi gerekmektedir.

Konumu açıkça belli eden göstergeler haberleşme için çok önemlidir. Kimlik belirten yelekler, işaretli başlıklar, kolluklar ve diğer eşyaların kullanılması zorunlu olmalıdır. Hiçbiri mevcut değilse elle yazılmış isimlerin bulunduğu gömlekler, başlıklar ya da kollukların, herkesin birbirine benzediği ve kimin neden sorumlu olduğunun bilinmediği kargaşa durumlarında kullanılması çalışmaların sağlıklı bir şekilde yürütülmesine katkı sağlamaktadır.

Kaçış Rotası: Kaçış rotası, ikinci bir çökme, patlama, yangın, sel ve diğer ani afetler karşısında en hızlı ve güvenli bir şekilde çökme alanından uzaklaşmayı sağlayan kaçış güzergâhıdır. Kaçış rotaları mutlaka operasyon başlamadan önce belirlenmelidirler. Kısa olmaları tercih edilir fakat her zaman en kısa yol olmak zorunda değillerdir. Gerekli durumlarda kaçış rotası fosforlu sprey boya, işaret, şerit veya başka yöntemlerle belirlenmelidir. Tüm ekipler, birinci ve onu izleyen kaçış rotalarını bilmelidir. Ekip üyesi, enkaz bölgesine her girişinde ve durum değişmesinde ekip amirine mutlaka bilgi vermelidir.

Güvenli Bölge: Olası artçı sarsıntı, patlama, ikinci bir çökme ya da başka bir durum karşısında kurtarma personelinin kaçabileceği ve diğer tehlikelerden uzak kalabileceği alana ‘‘güvenli bölge’’ denir. Güvenli bölgeler de operasyon öncesinde belirlenmeli ve alanda görev yapacak ya da alana girecek herkesin güvenli bölgeleri bilmesi gerekir.

Güvenli bölgeler;

  • Bina dışında çökme alanının uzağında,
  • Eğer dışarı çıkmak çok zaman alacaksa ya da mümkün değilse merdiven boşluğu ya da başka güvenli bir alan,
  • Bazı durumlarda ise tahkimatla ya da başka yöntemlerle güçlendirilmiş hasarlı bir bina olabilir.

Destek ve Sabitleme ile Enkazda İlerleme Çalışmaları

Bina çökmeleri başta olmak üzere toprak kaymaları, kuyularda çalışma, trafik kazaları ve yangınlardaki çökme risklerine karşı yapılan çalışmalardır. Yapılan bu çalışmalarda kazazede ve kurtarma personelinin can güvenliğini sağlamak amaçlanır.

Dayanak ve destek çalışmalarında kullanılan malzemeler ve araçlar şunlardır:

  • Değişik kalınlık ve boyutlarda keresteler
  • Mekanik destek ayakları
  • Vidalı destek ayakları
  • Hava yastıkları
  • Krikolar
  • İş makineleri
  • Takozlar
  • Halatlar

Dayanak ve Destek Çalışmalarında Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar;

  • Çalışma alanı çok yönlü olarak tamamen araştırılarak;
    • Nerelere,
    • Hangi malzemelerle,
    • Hangi boyutlarda dayanak yapılacağı tespit edilip gerekli malzemeler çalışma alanında hazır bulundurulmalıdır.
  • Kullanılacak dayanaklar altına gireceği yükün ağırlığına uygun seçilmelidir.
  • Çalışmalara en seri ve kolay kullanılacak malzemelerle başlamalı, ilerleyen aşamalarda kalıcı dayanak ve destek çalışmaları yapılmalıdır.
  • Çalışmalara hasar oluşan seviyenin daha alt seviyesinden başlanmalıdır.
  • Afetzedelerin yerleri belirlenmişse yakınındaki bölgede dayanak çalışmaları yapılarak güvenlikleri sağlanmalıdır.
  • Çalışmalarda yapılacak malzemelerin tabanının oturacağı yer sağlam olmalıdır. Batan toprak, kumlu alanlar gibi yerlerde kullanılırken altına bir taban oluşturulmalıdır.
  • Dayanaklar dışarıdan başlayarak kademe kademe içerlere doğru ilerleyerek yapılmalıdır.
  • Dayanaklar birbirlerinin üzerlerine yüklenecek şekilde yerleştirilmelidir.
  • Uzun süre devam edecek dayanaklar sağlam keresteler ile desteklenmeli veya yer değiştirilmelidir.
  • Yapılan dayanak ve desteklerin sağlam olduğundan emin oldukça ilerlenmelidir.
  • Dayanak ve destek, hasarlı yapısal elemanları yerlerine koymak için kullanılmamalıdır.
  • Kiriş, kolon ve duvarlar sağlamlaştırılmaya çalışılmamalıdır.
  • Tahta ile yapılan dayanaklar kısa tutulmalıdır.
  • İkinci toprak kayması ihtimaline karşı geniş yüzeyli dayanak çalışmaları yapılmalıdır.
  • Bitişikteki binanın çökme riski varsa büyük iş makineleriyle bu bina desteklenmelidir.
  • Acil durumlarda iş makinelerinden kalıcı dayanak yapılana kadar yıkılması muhtemel duvarlara destek olması için istifade edilmelidir.
  • Dayanak çalışması yapılan bölgede iş makinelerinin çalışması esnasında oluşturacağı titreşimlerin ikinci çökmelerle yapılan dayanakların yıkılmasına sebep olacağı unutulmamalı ve bu konudaki gerekli tedbirler alınmalıdır.
  • Enkaz üzerinde gereksiz kişilerin dolaşmasına izin verilmemelidir.
  • Dayanak ve destekler hasarlı bir binada kurulduktan sonra yerinden kaldırılmamalıdır.

Dayanak ve destek türleri, çöken binalarda hasarlı yapısal elemanların özellikleri ve hasar şekillerine göre başlıca şöyledir:

  • Dikey destek
  • Yatay destek
  • Pencere ve kapı destekleri
  • İç destek
  • Dış destek

Dikey destekler bir yapıda hasar görmüş herhangi bir bölümün üstündeki ağırlığın taşınmasına destek olmak ve tamamen çökmesine engel olmak için inşa edilirler. Bu yöntemde mekanik, vidalı destek elemanları kullanılabileceği gibi ahşap destekler de kullanılabilir.

Yatay destekler içeriden ve dışarıdan kullanılabilir. Yatay destek uygulaması genellikle koridorlarda, girişlerde, hava boşluklarında ve yapıların aralarında hasar görmüş veya sabit olmayan duvarları desteklemek için kullanılır. Bu uygulamanın temel amacı, zarar görmüş normal giriş yollarının açılmasını sağlamaktır. Yatay destek hem personel hem de kazazedelere emniyetli bir alan sağlayarak kurtarma operasyonunun seyrine izin verir.

Altyapı çalışmalarında yatay destek uygulaması olarak toprak çökmesinin önlenmek için vidalı destek barı ve tahta kullanarak dayanaklar yapılır. Bu uygulamada dayanak yapılacak duvarın ölçülerine uygun tahta plakalar yerleştirilir. Daha sonra uygun destek ayakları hazırlanarak plakalar arasına yatay olarak yerleştirilir.

Pencere ve kapı destekleri, genellikle kurtarma personelinin giriş-çıkış olarak kullandığı hasar görmüş bir pencere veya kapının desteklenmesi için kullanılır. Bu uygulama sayesinde çerçevenin çökmesi engellenerek yapının o bölümünün sağlam kalması sağlanır.

İç destek uygulaması, iç duvarların yıkılmalarını engellemek için desteklendiği uygulamadır. Kısmen çöken ya da çökme tehlikesi olan iç duvarlarda kullanılır. Mekanik veya vidalı destek elemanları kullanılabileceği gibi ahşap destekler de kullanılabilir.

Dış destek uygulaması, bütün bir binanın ya da bir bölümünün yana kayarak yıkılmasını engellemek amacıyla desteklenmesidir.

Mekanik veya vidalı destek elemanları kullanılabileceği gibi ahşap destekler de kullanılabilir.

Enkazda ilerleme çalışmalarında ekipler hem arama hem de kurtarma çalışmalarında her iki yönde de ilerleme çalışması yaparlar. Enkaza giriş şekli afet türüne, bina yapısına göre ve hasar durumuna göre değişiklik gösterebilir.

Düşey yönde ilerleme çalışmaları, alt bölümlerdeki afetzedeye ulaşmak amacıyla en yakın bölgede üstten alt bölümlere doğru yapılan kuyu açma çalışmasıdır. Enkaza yandan girişe göre daha güvenlidir. Ancak enkaz eğilimli yıkılmış ise kayma tehlikesine dikkat edilmelidir.

  • Afetzedeye en kısa sürede ulaşmak için kolay kırılan bir yerden kuyu açma çalışmasına başlanmalıdır. Çalışmanın yapılacağı alan belirlenirken kolon, kiriş ve perde beton yerine döşeme gibi kırılması nispeten daha kolay olan yapısal unsurlar tercih edilmelidir.
  • Kuyu, en az iki kişinin çalışacağı büyüklükte; 100x100 cm boyutlarında kare veya en az 80 cm çapında bir daire şeklinde açılmalıdır.
  • Kuyunun her safhasında da dayanak ve destek çalışmaları mutlaka yapılmalıdır.
  • Kuyu ağızlarında ortaya çıkan demir, çivi gibi yapı elemanlarının uç kısımları, kurtarma elemanlarına zarar vermemesi için kesilmeli ya da ezilmelidir.
  • Kuyunun alt katmanına doğru ilerlerken çalışmanın her safhasında ortaya çıkan durum değerlendirilmeli ve afetzedenin bulunduğu yer araştırılmalıdır.
  • Ulaşılan katta afetzede olmadığı anlaşıldığında çalışma alt katlara doğru devam etmelidir.
  • Kırma çalışmaları sonucu oluşan enkaz döküntüleri ortamdan uzaklaştırılmalıdır.

Yatay yönde ilerleme; çökmüş bir binanın üst üste gelmiş kat aralarındaki afetzedelere ulaşmak amacıyla dehliz açma çalışmalarına denir. Tünel açma çalışmalarında afetzedenin bulunduğu kat ve bölge çok iyi bir şekilde tespit edilmiş olmalıdır. Yer tespiti tam olarak yapılamıyor ise afetzedenin bulunması muhtemel kat seviyesinde vakit kaybedilmeden çalışmalara başlanmalıdır.

Dehliz açma çalışmalarında teknik destek personeli, tahkimat setini, yüksek basınç kaldırma yastıklarını, krikoları, silindirleri ve keresteleri kullanarak ilerleme istikametinde dayanak/destek çalışması yapar. Böylece tüneldeki çalışma ortamı güvenli hâle gelir.

Açılacak tünel en az 90 cm genişliğinde ve 90-100 cm yüksekliğinde olmalıdır. Tünel açma çalışmalarında kurtarma ekip elemanları, karşılarına çıkan engelleri uygun kırıcı ve kesiciler kullanarak ortadan kaldırır; geriden gelen açma personelleri de ortaya çıkan enkaz döküntülerini dışarıya çıkarırlar. Yatay yönde ilerleme sağlandıkça dayanak/ destek çalışmaları yapılarak ulaşılan bölgelerin emniyeti sağlanır. Yatay ve düşey yönde ilerleme çalışmalarını, afetzededen alınan sinyal, karşılaşılan engel veya enkaz içi duruma göre değiştirmek gerekebilir. Bazen yatay yönde başlayan çalışmalar düşey yönde, düşey yönde başlayan çalışmalar da yatay yönde devam edebilir. Yatay yönde ilerleme çalışmaları da düşey yönde olduğu gibi afetzedeye ulaşıncaya kadar devam etmelidir.

Dehlizde çalışırken dikkat edilmesi gereken hususlar şunlardır:

  • Çalışmalar sırasında toz toprak yutulmaması için toz maskesi takılmalıdır.
  • Baş ve suratın korunması için baret takılmalıdır.
  • Toz ve topraktan gözlerin korunması için gözlük kullanılmalıdır.
  • Dehlizde çalışırken sıcak havalarda havanın veya tozun tahliyesinde fan kullanılabilir.
  • Dehliz içinde çalışanlara bir kılavuz ipi bağlanarak dışarıdan kontrol edilmelidir. Herhangi bir çökme durumunda kazaya uğrayacak personelin yerinin bulunabilmesi bu şekilde daha kolay olacaktır.

Bahar Dönemi Dönem Sonu Sınavı
25 Mayıs 2024 Cumartesi