Afet Senaryosu ve Tatbikatlar Dersi 5. Ünite Sorularla Öğrenelim
Deprem Senaryoları
Olası bir acil durum veya afetten zarar görmemek adına neler yapılmalıdır?
Olası bir acil durum veya afetten, olaya maruz kalanların etkilenmemesi veya en az şekilde etkilenmesi için mutlaka acil durum ve afet yönetimi planlarının hazırlanması, bu planların etkili bir şekilde uygulanması ve belirli aralıklarla tatbikatların yapılması gerekmektedir. Acil durum ve afet yönetimi ile ilgili bütün planların mutlaka ama mutlaka bilimsel veriler kullanılarak hazırlanmış olan acil durum ve afet senaryolarına dayandırılarak yapılması gerekir.
Türkiye’de doğa kaynaklı afetlerin sıkça görülmesinin nedenleri nelerdir?
Türkiye jeolojik özellikleri, topoğrafik yapısı ve iklimi nedeniyle doğa kaynaklı afetleri sıkça yaşayan ülkelerden birisidir.
Doğa kaynaklı afetler hangi alanlarda kayıplara neden olur?
Doğa kaynaklı afetler neden oldukları can kaybı yanında önemli ekonomik kayıplar da meydana getirmektedirler. Bu konudaki istatistikler incelendiğinde, doğa kaynaklı afetlerin her yıl Türkiye gayri safi milli hasılasının %1’i oranında doğrudan ekonomik kayba yol açtığı görülmektedir. Bu oranın %3-4 olduğunu ileri süren çalışmalar da vardır. Doğrudan ekonomik kayıpların yanında pazar kaybı, üretim kaybı, işsizlik gibi dolaylı ekonomik kayıplar da göz önünde bulundurulduğunda toplam kaybın gayri safi milli hasılanın bu belirtilen oranlardan çok daha büyük olacağı söylenebilir.
Türkiye ‘de etkili olan doğa kaynaklı afetler nelerdir?
Türkiye, başta depremler olmak üzere, heyelanlar, su baskınları, çığ ve kaya düşmeleri gibi afetlerle çok yoğun olarak karşı karşıya kalmış ve önemli zararlara uğramıştır.
Gelecekte ne kadar büyüklükte bir deprem oluşabileceği nasıl belirlenir?
Depremlerin oluşmasını engellemek veya önceden haber vermek bugünkü teknoloji ile mümkün değildir. Gelecekte ne kadar büyüklükte bir deprem oluşabileceği deprem tehlike çalışmaları ile belirlenir.
Yerleşim merkezlerinin olası bir depremde ne ölçüde etkileneceği nasıl belirlenir?
Yerleşim merkezlerinin oluşması olası büyüklükte bir depremden ne ölçüde etkilenebileceği deprem senaryoları ile belirlenmeye çalışılır.
Kentsel deprem risk senaryolarının hazırlanmasına ait etüt safhalardan biri olan depremsellik ve mikro bilgilendirme çalışmaları nelerdir?
Kenti etkilemiş tarihi depremlerin ve yaratmış olduğu hasarların incelenmesi, senaryo depremi kaynak parametrelerinin belirlenmesi, yöresel eşşiddet haritalarına ve şiddet azalım ilişkilerine dayalı olarak taban kayasında beklenen deprem şiddet (MSK) haritalarının elde edilmesi, geçmiş deprem hasar dağılımlarına, yerel zemin ve topoğrafik şartlara bağlı olarak şiddet büyütmeleri dağılımın belirlenmesi ve zemin sıvılaşma ve göçmesi ve heyelan ihtimali olan bölgelerin tespiti.
Kentsel deprem risk senaryolarının hazırlanmasına ait etüt safhalardan biri olan hasar görebilirlik belirlemeleri nelerdir?
Mevcut yapı stokunun incelenerek yapı tipi haritalarının çıkartılması, her bir yapı tipi için “hasar görebilirlik” oran ve ihtimallerinin yöresel verilere dayalı olarak belirlenmesi, mevcut alt yapı şebekeleri ve ulaşım sistemlerinin depremden etkilenme durum ve oranlarının belirlenmesi, emniyet, itfaiye, hastane bina ve donanımları gibi kritik birimlerin depremden etkilenme durumlarının belirlenmesi, yapı hasarlarıyla can kaybı ve yaralanmalar arasındaki ilişkilerin tespiti, depremden kaynaklanacak sosyo-ekonomik kayıpların incelenmesi.
Kentsel deprem risk senaryolarının hazırlanmasına ait etüt safhalardan biri olan deprem risk senaryoları nelerdir?
Mikro bölgelendirme, riske maruz elemanlar ve bu elemanların hasar-görebilirlik fonksiyonlarına dayalı olarak deprem risk senaryolarının belirlenmesi, bu senaryo sonuçlarının ikincil sosyo-ekonomik kayıplar cinsinden incelenmesi.
Herhangi bir bölgedeki deprem tehlikesinin doğru olarak saptanabilmesi için hangi bilgilere ihtiyaç duyulur?
- Bu yer veya bölgenin yakın veya uzağında bulunan deprem kaynak zonlarının (diri fay ve/veya diri fay zonları),
- Bu kaynaklarda oluşan veya oluşabilecek olan depremlerin mekanizmalarının,
- Bu kaynaklarda oluşacak olan değişik büyüklüklerdeki depremlerin oluş olasılıklarının,
- Kaynaktan yayılan sismik dalgaların ilgilenilen yer veya bölgeye gelene kadar kat ettikleri yol boyunca uğrayacakları azalım veya değişim özelliklerinin,
- Yer veya bölgedeki topoğrafik ve jeolojik yapı ile yerel zemin özelliklerinin genel sismik dalgalar üzerindeki etkilerinin, iyi bilinmesi veya tahmin edilmesi gerekmektedir.
Deprem senaryoları nerelerde kullanılır?
Deprem senaryoları başlıca;
- İl, ilçe ve yerleşmelerde zarar azaltma çalışmalarında,
- İl, ilçe ve yerleşmelerde afet müdahale planlarının hazırlanmasında,
- Afet yönetiminin her aşaması ile ilgili hazırlanması gereken plan ve çalışmalarda,
- Kentsel dönüşüm planlarının hazırlanması çalışmalarında,
- Deprem tatbikatları ve benzeri çalışmalarda,
- Afet yönetimi ile ilgili eğitim çalışmalarında,
- Lojistik depoların kurulması ve kurulacak yerin belirlenmesi ile ilgili çalışmalarda,
- Geçici barınma veya toplanma alanlarının belirlenmesi çalışmalarında,
- Kapasite geliştirme çalışmalarında, kullanılır.
Deprem tehlikesinin belirlenmesi aşamaları nelerdir?
Deprem tehlikesinin belirlenmesi aşamaları,
- Jeolojik, sismolojik verilerin derlenmesi,
- Deprem kaynak bölgelerinin belirlenmesi,
- Deprem kaynak bölgelerindeki deprem oluşumlarının istatistiksel özelliklerinin ve depremsellik parametrelerinin belirlenmesi,
- Azalım ilişkilerinin belirlenmesi,
- Belirli uzaklıklarda ana kayada oluşabilecek maksimum şiddet ve maksimum ivme değerlerinin hesaplanması,
- Elde edilen verilerden yararlanarak deprem eşşiddet ve maksimum yer ivmesi haritalarının hazırlanması olarak sıralanabilir.
Deprem senaryosu için yapılması gereken temel çalışmalar nelerdir?
Bu çalışmalar sırasıyla;
- Deprem tehlikesinin belirlenmesi,
- İstatistiki bilgilerin toplanması (Nüfus, konut sayısı vb.),
- Deprem tehlikesi çalışmasına bağlı olarak senaryo deprem büyüklüğü ve diri fayın hangisi olduğuna karar verilmesi,
- Senaryo yapılacak bölgeye özel şiddet ve ivme azalım ilişkilerinin belirlenmesi,
- Siddet ve ivme azalım ilişkilerinden yararlanarak senaryo depremin değisik uzaklıklarda yaratabileceği şiddet ve ivme değerlerinin hesaplanması,
- Değişik uzaklıklarda oluşabilecek siddet ve ivme değerlerinden yararlanarak Eşşiddet ve Eşivme haritalarının hazırlanması,
- Aynı şiddette etkilenen bölgelere düsen varlıkların bulunması (Örneğin IX şiddetinde etkilenen bölgede 1000 kişi yaşıyor ve 250 konut var gibi)
- Daha önce meydana gelmiş ve hasara neden olmuş deprem verilerinden veya yapılar için analizler yapılarak zarar görebilirliklerin belirlenmesi,
- Hasar tahmini, ekonomik kayıp gibi kayıp ve olumsuzlukların tahmin edilmesi,
- Senaryo raporunun yazılması
şeklindedir.
Eşşiddet ve eşivme haritalarının işlevi nedir?
Eşşiddet ve eşivme haritalarından yararlanarak yerleşim birimlerinin senaryo depreminden hangi şiddette etkileneceği veya hangi ivme değeriyle sarsılabileceği ve bu yerleşim birimlerine ait nüfus, konut, hastane ve okul gibi her türlü varlığa ait istatistiki bilgilerin tespit edilmesi gerekmektedir.
Varlıkların zarar görebilirliği ve hangi şiddette etkileneceği bilgilerinin faydası nedir?
Varlıkların zarar görebilirliği ve hangi şiddette etkileneceği bilgilerinden yararlanarak olası can kaybı, yaralı sayısı, ağır, orta ve az hasarlı konut sayısı gibi bilgiler tahmin edilebilmektedir.
Deprem tehlikesinin belirlenmesi çalışması kapsamında yapılan işlemler nelerdir?
Öncelikle deprem tehlikesinin belirlenmesi çalışması kapsamında inceleme sahası ve yakın civarında meydana gelmiş depremler, aletsel (1900 yılı sonrası) ve tarihsel (1900 yılı öncesi) dönemde hasara neden olan depremler ve bu depremlerin etkileri hakkında bilgiler toplanmalıdır. Bölge ile ilgili yapılmış olan jeolojik özellikle aktif tektonik ile ilgili yapılmış olan çalışmalardan yararlanarak bölge için eksiksiz bir diri fay haritası hazırlanarak deprem üretme potansiyeli olan bütün diri faylar ve kaynak bölgeler belirlenmelidir.
Senaryo deprem seçiminde nelere dikkat edilmelidir?
Senaryo yapılacak yeri en fazla etkileme, en fazla hasara uğratma ihtimali olan fay senaryo fayı ve bunun üretebileceği maksimum deprem büyüklüğü de senaryo deprem olarak seçilmelidir.
Senaryo depremin büyüklüğüne ve derinliğine nasıl karar verilir?
Senaryo depremin büyüklüğüne ve derinliğine; fayın uzunluğuna, geçmişte yaratmış olduğu depremlere ve günümüzdeki deprem aktivitesi gibi kriterler göz önüne alınarak karar verilir. Konu ile ilgili olan kamu kurum ve kuruluşlarının ve konusunda uzman kişilerin görüş ve önerileri de alınarak senaryo ekibince ortak olarak karar verilmesi her zaman faydalı sonuçlar verir.
Azalım ilişkisine karar verirken göz önünde bulundurulması gereken hususlar nelerdir?
Azalım ilişkisine karar verirken, öncelikle kırılması düşünülen yani senaryo depremin meydana geleceği varsayılan diri fay ve yakın civarında meydana gelmiş olan deprem verilerinden, hasar verilerinden, eşşidet ve eşivme haritaları gibi bilgilerden yararlanarak üretilmiş bir azalım ilişkisi varsa genel olarak uygun azalım ilişkisi olarak o seçilmeye çalışılır. Fakat genellikle depremler çok uzun zaman aralıklarında meydana geldikleri için böyle bir veriyi bulmak kolay olmayabilir. Bu nedenle böyle durumlarda inceleme sahası genişletilebilir. Bazen ülke ya da dünyanın değişik yerlerinde meydana gelen bir çok deprem verisinden üretilmiş azalım ilişkileri de seçilebilir. Azalım ilişkilerinin standart sapmaları kullanmış olduğu veri sayısına bağlı olarak artabilir de azalabilir de. Her zaman çok sayıda veri kullanarak üretilmiş olan ilişkiler tercih edilmelidir. Seçilen azalım ilişkisi kırılması düşünülen fayın türüne uygun olmalıdır. Yani kırılması düşünülen fay doğrultu atımlı bir fayken sizin gidip genelde normal atımlı fay verilerinden yararlanarak üretilmiş azalım ilişkisini kullanmanız doğru olmaz. Mümkünse yöreye özgü, mümkün değilse ülkeye özgü, o da mümkün değilse yöre ile benzer özelliklerde olduğu düşünülen dünya ölçeğindeki verilerden, azalım ilişkilerinden yararlanılmalıdır. Her zaman ortak akıl ve uzman görüşleri egemen kılınarak birçok paydaşın görüşü alınarak belirlenmesi yolu tercih edilmelidir.
Zarar görebilirliklerin belirlenmesinde göz önüne alınması gereken hususlar nelerdir?
Öncelikle inceleme sahası ve yakın civarında meydana gelmiş ve hasara neden olmuş aletsel (1900 yılı sonrası) ve tarihsel (1900 yılı öncesi) döneme ait depremler ve onların etkileri hakkında bilgiler toplanmalıdır. Hasar tahmini için zarar görebilirlik oranları veya matematiksel ilişkiler senaryo deprem ve yakın civarında meydana gelmiş olan deprem verilerinden, hasar verilerinden, eşşidet ve eşivme haritaları gibi bilgilerden yararlanarak üretilmeye çalışılır. Fakat genellikle depremler çok uzun zaman aralıklarında meydana geldikleri için böyle bir veriyi bulmak kolay olmayabilir. Bu nedenle böyle durumlarda inceleme sahası genişletilebilir. Bazen ülke ya da dünyanın değişik yerlerinde meydana gelen bir çok deprem verisinden üretilmiş zarar görebilirlik ilişkileri de kullanılabilir. Zarar görebilirlik oranları veya matematiksel ilişkilerin güvenilirliği kullanmış olduğu veri sayısına bağlı olarak artabilir de azalabilir de. Her zaman çok sayıda veri kullanarak üretilmiş olan ilişkiler tercih edilmelidir. Seçilen zarar görebilirlik oranları veya matematiksel ilişkilerin yöreye uygun olmasına, yapının türüne uygun olmasına özen gösterilmelidir. Yani betonarme bir bina için geliştirilen zarar görebilirlik oranlarını getirip ahşap bir bina için uygulayamazsınız, uygulamamalısınız. Mümkünse yöreye özgü, mümkün değilse ülkeye özgü, o da mümkün değilse yöre ile benzer özelliklerde olduğu düşünülen dünya ölçeğindeki verilerden, zarar görebilirlik ilişkilerinden yararlanılmalıdır. Her zaman ortak akıl ve uzman görüşleri egemen kılınarak birçok paydaşın görüşü alınarak belirlenmesinde çok büyük yarar vardır. Yapıya veya varlıklara özel analizler yapılarak ta zarar görebilirlikler belirlenebilir.
Deprem senaryosu için gereken temel çalışmaların tamamının eksiksiz bir şekilde yapılamamasının nedenleri nelerdir?
Genelde bu çalışmaların tamamının eksiksiz bir şekilde yapılması gerekli bütçenin ayrılmaması, konuya vakıf personelin yeterli olmaması, istenilen düzey ve kalitede veri ve bilgilere ulaşılamaması, konunun ne kadar önemli olduğunun yöneticiler tarafından kabul edilmemesi gibi nedenlere bağlı olarak her zaman mümkün olamamaktadır.
Şiddet cetveli nedir? Ülkemizde hangi şiddet cetveli kullanılmaktadır?
Depremin şiddeti, depremlerin gözlenen etkileri sonucunda ve uzun yılların vermiş olduğu deneyimlere dayanılarak hazırlanmış olan şiddet cetvellerine göre belirlenmektedir. Dünyada kullanılan birçok şiddet cetvelleri vardır. Ülkemizde bu şiddet cetvellerinden Medvedev-Sponhever-Karnik (MSK) tarafından 1964 yılında hazırlanmış 12 dereceli MSK şiddet cetveli kullanılmaktadır. Şiddet cetvellerinde şiddetin derecesi Romen rakamı ile gösterilmektedir.
Bir depremin şiddeti hangi faktörlere göre belirlenir?
Bir depremin şiddeti ise onun yapılar, doğa ve insanlar üzerindeki etkilerine bağlı olarak belirlenir. Bu etki, depremin büyüklüğü, odak derinliği, uzaklığı, yapıların depreme karşı gösterdiği dayanıklılık, yerel zemin yapısı ve jeolojiye bağlı olarak değişir.
Detaylı bir deprem senaryosu çalışması yapabilmek için nelere ihtiyaç duyulur?
Daha detay bir deprem senaryosu çalışması yapabilmek için aşağıda belirtilen harita, rapor ve yayınlara ihtiyaç vardır.
- Sayısal Jeoloji Haritaları (1/25.000 ve/veya 1/5.000 ölçekli)
- Sayısal Topoğrafik haritaları (1/25.000 ölçekli ve/veya 1/5.000 ölçekli)
- Sayısal Şehir Plan Haritaları, Mahalle sınırları
- Mevcut Yapı stoğu hakkında bilgiler (Mümkünse harita üzerinde)
- Mevcut altyapı şebekeleri (Su, elektrik, doğalgaz, kanalizasyon, petrol, iletişim) ve ulaşım sistemlerinin harita üzerindeki yerleri
- Hastane, okul, itfaiye, emniyet, fabrika, baraj vb. gibi önemli yapıların sayıları ve harita üzerinde yerleri ve bu yapıların depreme karşı dayanımları
- Köprülerin yerleri, havaalanları ve depreme karşı dayanımları
- Yangın çıkma ihtimali yüksek olan yerler
- İlgili bölgede daha önceden yapılmış deprem senaryoları, jeolojik ve jeofizik raporlar ve bunun gibi bilgiler içeren diğer yayınlar.
- Sondaj verileri, Jeolojik Raporlar ve Haritalar
- İlgili il ile ilgili bulabildiğimiz her türlü harita (Karayolları haritası, Köy hizmetleri haritası gibi).
- Okul, hastane sayısı
Deprem senaryoları başlıca nerelerde kullanılır?
Deprem senaryoları başlıca;
- İl, ilçe ve yerleşmelerde zarar azaltma çalışmalarında,
- İl, ilçe ve yerleşmelerde afet müdahale planlarının hazırlanmasında,
- Afet yönetiminin her aşaması ile ilgili hazırlanması gereken plan ve çalışmalarda
- Kentsel dönüşüm planlarının hazırlanmasında,
- Deprem tatbikatları ve benzeri çalışmalarda,
- Afet yönetimi ile ilgili eğitim çalışmalarında
- Lojistik depoların kurulması ile ilgili çalışmalarda
- Geçici barınma veya toplanma alanlarının belirlenmesi çalışmalarında
- Kapasite geliştirme çalışmalarında kullanılmaktadır.
Deprem tehlikesinin belirlenmesi çalışması kapsamında neler yapılmalıdır?
Öncelikle deprem tehlikesinin belirlenmesi çalışması kapsamında inceleme sahası ve yakın civarında meydana gelmiş depremler, aletsel (1900 yılı sonrası) ve tarihsel (1900 yılı öncesi) dönemde hasara neden olan depremler ve bu depremlerin etkileri hakkında bilgiler toplanmalıdır. Bölge ile ilgili yapılmış olan jeolojik özellikle aktif tektonik ile ilgili yapılmış olan çalışmalardan yararlanarak bölge için eksiksiz bir diri fay haritası hazırlanarak deprem üretme potansiyeli olan bütün diri faylar ve kaynak bölgeler belirlenmelidir. Bütün bu çalışmalardan sonra senaryo yapılacak yeri en fazla etkileme, en fazla hasara uğratma ihtimali olan fay senaryo fayı ve bunun üretebileceği maksimum deprem büyüklüğü de senaryo deprem olarak seçilmelidir.
Deprem senaryosunun hazırlanmasından sorumlu kuruluş veya kişilerin deprem senaryosunu hazırlayan ekipten beklentileri nelerdir?
Deprem senaryosunun hazırlanmasından sorumlu kuruluş veya kişilerin deprem senaryosunu hazırlayan ekipten beklentisi çalışmaların bilimsel gerçeklere uygun şekilde yapılması ve olası deprem sonucunda meydana gelebilecek hasarların tahmin edilmesi olmalıdır.
Doğa kaynaklı afetlerin Türkiye üzerindeki etkileri nelerdir?
Türkiye jeolojik özellikleri, topoğrafik yapısı ve iklimi nedeniyle doğa kaynaklı afetleri sıkça yaşayan ülkelerden birisidir. Doğa kaynaklı afetler neden oldukları can kaybı yanında önemli ekonomik kayıplar da meydana getirmektedirler. Bu konudaki istatistikler incelendiğinde, doğa kaynaklı afetlerin her yıl Türkiye gayri safi milli hasılasının %1’i oranında doğrudan ekonomik kayba yol açtığı görülmektedir. Bu oranın %3-4 olduğunu ileri süren çalışmalarda vardır. Doğrudan ekonomik kayıpların yanında pazar kaybı, üretim kaybı, işsizlik gibi dolaylı ekonomik kayıplar da göz önünde bulundurulduğunda toplam kaybın gayri safi milli hasılanın bu belirtilen oranlardan çok daha büyük olacağı rahatlıkla söylenebilir.
Kentsel deprem risk senaryolarının hazırlanması hangi etüt safhalarını kapsar?
1. Depremsellik ve mikrobölgelendirme çalışmaları: Kenti etkilemiş tarihi depremlerin ve yaratmış olduğu hasarların incelenmesi, senaryo depremi kaynak parametrelerinin belirlenmesi, yöresel eşşiddet haritalarına ve şiddet azalım ilişkilerine dayalı olarak taban kayasında beklenen deprem şiddet (MSK) haritalarının elde edilmesi, geçmiş deprem hasar dağılımlarına, yerel zemin ve topoğrafik şartlara bağlı olarak şiddet büyütmeleri dağılımın belirlenmesi ve zemin sıvılaşma ve göçmesi ve heyelan ihtimali olan bölgelerin tespiti.
2. Hasar görebilirlik belirlemeleri: Mevcut yapı stokunun incelenerek yapı tipi haritalarının çıkartılması, her bir yapı tipi için “hasar görebilirlik” oran ve ihtimallerinin yöresel verilere dayalı olarak belirlenmesi, mevcut alt yapı şebekeleri ve ulaşım sistemlerinin depremden etkilenme durum ve oranlarının belirlenmesi, emniyet, itfaiye, hastane bina ve donanımları gibi kritik birimlerin depremden etkilenme durumlarının belirlenmesi, yapı hasarlarıyla can kaybı ve yaralanmalar arasındaki ilişkilerin tespiti, depremden kaynaklanacak sosyo-ekonomik kayıpların incelenmesi.
3. Deprem Risk Senaryoları: Mikrobölgelendirme, riske maruz elemanlar ve bu elemanların hasar-görebilirlik fonksiyonlarına dayalı olarak deprem risk senaryolarının belirlenmesi, bu senaryo sonuçlarının ikincil sosyo-ekonomik kayıplar cinsinden incelenmesi
Herhangi bir yerde deprem tehlikesinin saptanabilmesi için nelerin bilinmesi gerekir?
Herhangi bir yer veya bölgedeki deprem tehlikesinin
doğru olarak saptanabilmesi için;
1. Bu yer veya bölgenin yakın veya uzağında bulunan deprem kaynak zonlarının (diri fay ve/veya diri fay zonları),
2. Bu kaynaklarda oluşan veya oluşabilecek olan depremlerin mekanizmalarının,
3. Bu kaynaklarda oluşacak olan değişik büyüklüklerdeki depremlerin oluş olasılıklarının,
4. Kaynaktan yayılan sismik dalgaların ilgilenilen yer veya bölgeye gelene kadar kat ettikleri yol boyunca uğrayacakları azalım veya değişim özelliklerinin,
5. Yer veya bölgedeki topoğrafik ve jeolojik yapı ile yerel zemin özelliklerinin genel sismik dalgalar üzerindeki etkilerinin,
iyi bilinmesi veya tahmin edilmesi gerekmektedir.
Deprem senaryoları hangi alanlarda kullanılır?
Deprem senaryoları başlıca;
• İl, ilçe ve yerleşmelerde zarar azaltma çalışmalarında,
• İl, ilçe ve yerleşmelerde afet müdahale planlarının hazırlanmasında,
• Afet yönetiminin her aşaması ile ilgili hazırlanması gereken plan ve çalışmalarda,
• Kentsel dönüşüm planlarının hazırlanması çalışmalarında,
• Deprem tatbikatları ve benzeri çalışmalarda,
• Afet yönetimi ile ilgili eğitim çalışmalarında,
• Lojistik depoların kurulması ve kurulacak yerin belirlenmesi ile ilgili çalışmalarda,
• Geçici barınma veya toplanma alanlarının belirlenmesi çalışmalarında,
• Kapasite geliştirme çalışmalarında, kullanılır.
DEprem tehlikesinin belirlenmesi için izlenecek basamaklar sırasıyla nelerdir?
Jeolojik, Sismolojik verilerin derlenmesi
Deprem kaynak bölgelerinin belirlenmesi
Deprem kaynak bölgelerindeki deprem oluşumlarının istatistiksel özelliklerinin ve depremsellik parametrelerinin belirlenmesi
Belirli uzaklıklarda ana kayada oluşabilecek maksimum şiddet ve maksimum ivme değerlerinin hesaplanması
Azalım ilişkilerinin belirlenmesi
Elde edilen verilerden yararlanarak deprem eşşiddet ve maksimum yer ivmesi haritalarının hazırlanması
Deprem senaryosu için yapılması gereken çalışmalar sırasıyla nelerdir?
Deprem tehlikesinin belirlenmesi
İstatistiki bilgilerin toplanması (Nüfus, konut sayısı vb.)
Deprem tehlikesi çalışmasına baglı olarak senaryo deprem büyüklüğü ve diri fayın hangisi olduğuna karar verilmesi
Senaryo yapılacak bölgeye özel şiddet ve ivme azalım ilişkilerinin belirlenmesi
Şiddet ve ivme azalım ilişkilerinden yararlanarak senaryo depremin değişik uzaklıklarda yaratabileceği şiddet ve ivme değerlerinin hesaplanması
Değişik uzaklıklarda oluşabilecek şiddet ve ivme değerlerinden yararlanarak eşşiddet ve eşivme haritalarının hazırlanması
Aynı şiddette etkilenen bölgelere düşen varlıkların bulunması (Örneğin IX şiddetinde etkilenen bölgede 1000 kisi yaşıyor ve 250 konut var gibi)
Daha önce meydana gelmiş ve hasara neden olmuş deprem verilerinden veya yapılar için analizler yapılarak zarar görebilirliklerin belirlenmesi
Hasar tahmini, ekonomik kayıp gibi kayıp ve olumsuzlukların tahmin edilmesi
Senaryo raporunun yazılması
Deprem senaryosunu hazırlayan ekipten beklentiler neler olmalıdır?
Deprem senaryosunun hazırlanmasından sorumlu kuruluş veya kişilerin deprem senaryosunu hazırlayan ekipten beklentisi çalışmaların bilimsel gerçeklere uygun şekilde yapılması ve olası deprem sonucunda meydana gelebilecek hasarların tahmin edilmesi olmalıdır.
Ankara için 2008 yılında hazırlana deprem senaryosunda, deprem tehlikesi belirleme çalışmaları kapsamında yapılan çalışmalara örnek veriniz.
Deprem tehlikesinin belirlenmesi çalışması kapsamında Ankara ili ve yakın civarında meydana gelmiş depremler, aletsel (1900 yılı sonrası) ve tarihsel (1900 yılı öncesi) dönemde hasara neden olan depremler ve bu depremlerin etkileri hakkında bilgiler toplanmıştır. Bölge ile ilgili yapılmış olan jeolojik özellikle aktif tektonik ile ilgili yapılmış olan çalışmalardan yararlanarak bölge için eksiksiz bir diri fay haritası hazırlanmaya çalışılmıştır. Senaryo ekibince Tuz Gölü fayı için bir deprem senaryosu çalışması yapılmasına karar verilmiştir. Bu faya karar vermede ana etken bu fayın aktif bir fay olmasına rağmen çok uzun süredir deprem üretmemiş olması ve olası bir depremde fayın doğrultusundan dolayı Ankara kent merkezini şiddetli bir şekilde etkileme olasılığının bulunması gibi faktörler göz önüne alınmıştır. Aslında en doğrusu benzer çalışmaların Ankara kent merkezini etkileme olasılığı bulunan diğer faylar ve olası farklı büyüklükteki depremler içinde yapılmasıdır.
Tuz Gölü fay zonunun özellikleri nelerdir?
Tuzgölü fay zonu Kuzeybatı-Güneydoğu doğrultulu Niğde’nin Bor ilçesinden başlayıp Paşadağına kadar uzanan yaklaşık 200 km uzunluğunda sağ yanal doğrultu atımlı bir faydır. Fayın aktif bir fay olduğu bütün araştırıcılar tarafından kabul edilmektedir.
Bir depremde oluşacak çadır ihtiyacı nasıl belirlenmektedir?
Açıkta kalacak insan sayısı da ağır hasar ve orta hasarlı konutların toplanmasıyla elde edilen sonucun hane halkı büyüklüğü ile çarpılması ile bulunur. Açıkta kalacak insan sayısının tahmin edilmesi ile geçici barınma alanlarının büyüklüğüne karar verilir ve olası çadır ihtiyacı belirlenir.
Ankara ve ilçelerini etkileyebilecek büyük bir depremde (Senaryo depremi) kuvvetli yer hareketinden kaynaklanacak sarsıntılara ilave olarak başka hangi nedenlerden dolayı oluşabilecek hasarlar göz önünde bulundurulmalıdır?
Olası bir depremde (Senaryo depremi) kuvvetli yer hareketinden kaynaklanacak sarsıntılara ilave olarak;
• Heyelan,
• Zemin Göçmeleri,
• Sıvılaşmalar,
• Yangın,
• Su Basması,
• Tehlikeli Madde Sızıntıları, nedeniyle de hasarlar oluşabilecektir. Afet planlaması yapmadan önce Senaryo deprem sonucunda yukarıda belirtilen hususlarda meydana gelebilecek hasarlarında tahmin edilmesi ve hazırlanacak olan planın buna göre yapılması gerekmektedir. Bu tahminleri yapabilmek için detaylı veri tabanlarına ve bu verilerin analiz edilebilmesi için uzman personellere ihtiyaç vardır.
Detaylı bir deprem senaryosu hazırlamak için ne gibi bilgilere ihtiyaç duyulmaktadır?
Daha detaylı bir deprem senaryosu çalışması yapabilmek için aşağıda belirtilen harita, rapor ve yayınlara ihtiyaç vardır.
• Sayısal Jeoloji Haritaları (1/25.000 ve/veya 1/5.000 ölçekli)
• Sayısal Topoğrafik haritaları (1/25.000 ölçekli ve/veya 1/5.000 ölçekli)
• Sayısal Şehir Plan Haritaları, Mahalle sınırları
• Mevcut Yapı stoğu hakkında bilgiler (Mümkünse harita üzerinde)
• Mevcut altyapı şebekeleri (Su, elektrik, doğalgaz, kanalizasyon, petrol, iletişim) ve ulaşım sistemlerinin harita üzerindeki yerleri
• Hastane, okul, itfaiye, emniyet, fabrika, baraj vb. gibi önemli yapıların sayıları ve harita üzerinde yerleri ve bu yapıların depreme karşı dayanımları
• Köprülerin yerleri, havaalanları ve depreme karşı dayanımları
• Yangın çıkma ihtimali yüksek olan yerler
• İlgili bölgede daha önceden yapılmış deprem senaryoları, jeolojik ve jeofizik raporlar ve bunun gibi bilgiler içeren diğer yayınlar.
• Sondaj verileri, Jeolojik Raporlar ve Haritalar
• İlgili il ile ilgili bulabildiğimiz her türlü harita (Karayolları haritası, Köy hizmetleri haritası gibi).
• Okul, hastane sayısı
Detaylı deprem senaryosu çalışmalarının yukarıda sayılan verileri de dikkate alarak yapılması daha uygun olur.
Deprem tehlike çalışmaları ve deprem senaryolarının amacı genel olarak nedir?
Gelecekte ne kadar büyüklükte bir deprem oluşabileceği deprem tehlike çalışmaları ile, yerleşim merkezlerinin oluşması olası büyüklükte bir depremden ne ölçüde etkilenebileceği de deprem senaryoları ile belirlenmeye çalışılır.
Günümüz teknolojisinin depremleri tahmin etmede başarısı nedir?
Depremlerin oluşmasını engellemek veya önceden haber vermek bugünkü teknoloji ile mümkün değildir. Fakat deprem zararlarının azaltılmasına yönelik tedbirleri almak mümkündür. Alacağımız bu tedbirleri belirlemede deprem senaryoları önemli bir yer tutar.
Deprem risk senaryoları hangi çalışmaları içermektedir?
Deprem Risk Senaryoları: Mikrobölgelendirme, riske maruz elemanlar ve bu elemanların hasar-görebilirlik fonksiyonlarına dayalı olarak deprem risk senaryolarının belirlenmesi, bu senaryo sonuçlarının ikincil sosyo-ekonomik kayıplar cinsinden incelenmesi.
Hasar görebilirlik belirlemeleri hangi incelemeleri kapsar?
Hasar görebilirlik belirlemeleri: Mevcut yapı stokunun incelenerek yapı tipi haritalarının çıkartılması, her bir yapı tipi için “hasar görebilirlik” oran ve ihtimallerinin yöresel verilere dayalı olarak belirlenmesi, mevcut alt yapı şebekeleri ve ulaşım sistemlerinin depremden etkilenme durum ve oranlarının belirlenmesi, emniyet, itfaiye, hastane bina ve donanımları gibi kritik birimlerin depremden etkilenme durumlarının belirlenmesi, yapı hasarlarıyla can kaybı ve yaralanmalar arasındaki ilişkilerin tespiti, depremden kaynaklanacak sosyo-ekonomik kayıpların incelenmesi.
Depremsellik ve mikrobölgelendirme çalışmaları kapsamında hangi tespitler yapılır?
Depremsellik ve mikrobölgelendirme çalışmaları: Kenti etkilemiş tarihi depremlerin ve yaratmış olduğu hasarların incelenmesi, senaryo depremi kaynak parametrelerinin belirlenmesi, yöresel eşşiddet haritalarına ve şiddet azalım ilişkilerine dayalı olarak taban kayasında beklenen deprem şiddet (MSK) haritalarının elde edilmesi, geçmiş deprem hasar dağılımlarına, yerel zemin ve topoğrafik şartlara bağlı olarak şiddet büyütmeleri dağılımın belirlenmesi ve zemin sıvılaşma ve göçmesi ve heyelan ihtimali olan bölgelerin tespiti.
Deprem senaryoları için arzu edilen durum nedir?
Deprem senaryoları yapılaşmış alanlarda olası deprem neticesinde meydana gelebilecek tüm hasarları, zarar ve kayıpları sorunları tahmin etmek için yapılır. Deprem senaryolarının bütün tehlike ve riskleri göz önüne alarak olabildiğince gerçekçi bir şekilde yapılması arzu edilir.
Deprem tehlikesi nasıl hesaplanır?
Günümüzde depremler matematiksel olarak zaman uzayında yer alan gelişigüzel oluşumlar şeklinde modellendirildikleri için deprem tehlikesi ancak olasılık yöntemleriyle saptanabilmektedir.
Olası bir acil durum veya afetten, olaya maruz kalanların etkilenmemesi veya en az şekilde etkilenmesi için ne yapılmalıdır?
Olası bir acil durum veya afetten, olaya maruz kalanların etkilenmemesi veya en az şekilde etkilenmesi için mutlaka acil durum ve afet yönetimi planlarının hazırlanması, bu planların etkili bir şekilde uygulanması ve belirli aralıklarla tatbikatların yapılması gerekmektedir. Acil durum ve afet yönetimi ile ilgili bütün planların mutlaka ama mutlaka bilimsel veriler kullanılarak hazırlanmış olan acil durum ve afet senaryolarına dayandırılarak yapılması gerekir.
-
2024-2025 Öğretim Yılı Güz Dönemi Ara (Vize) Sınavı Sonuçları Açıklandı!
date_range 2 Gün önce comment 0 visibility 47
-
2024-2025 Güz Dönemi Ara (Vize) Sınavı Sınav Bilgilendirmesi
date_range 6 Aralık 2024 Cuma comment 2 visibility 323
-
2024-2025 Güz Dönemi Dönem Sonu (Final) Sınavı İçin Sınav Merkezi Tercihi
date_range 2 Aralık 2024 Pazartesi comment 0 visibility 912
-
2024-2025 Güz Ara Sınavı Giriş Belgeleri Yayımlandı!
date_range 29 Kasım 2024 Cuma comment 0 visibility 1286
-
AÖF Sınavları İçin Ders Çalışma Taktikleri Nelerdir?
date_range 14 Kasım 2024 Perşembe comment 11 visibility 20152
-
Başarı notu nedir, nasıl hesaplanıyor? Görüntüleme : 25841
-
Bütünleme sınavı neden yapılmamaktadır? Görüntüleme : 14700
-
Harf notlarının anlamları nedir? Görüntüleme : 12646
-
Akademik durum neyi ifade ediyor? Görüntüleme : 12642
-
Akademik yetersizlik uyarısı ne anlama gelmektedir? Görüntüleme : 10582