Afet Yönetimi 2 Dersi 6. Ünite Sorularla Öğrenelim
Dünyadan Afet Yönetimi Sistemi Örnekleri
Afetlerin sayısında ve etki alanlarında görülen hızlı artışın nedenleri nelerdir?
Özellikle son yirmi yıldır çarpık ve plansız kentleşme, hava kirliliği, hızlı nüfus artışı, iklim değişikliği gibi birçok değişkenin etkisiyle dünyada meydana gelen doğa, insan ve teknoloji kaynaklı tehlikelerin yol açtığı ‘afet’lerin sayısında ve etki alanlarında hızlı bir artış görülmektedir.
Afetler büyüklük ve çeşitlerine göre ne şekilde etki gösterirler?
Afetler büyüklük ve çeşitlerine göre yerel, ulusal, uluslararası, bölgesel ve küresel olarak etki gösterirler.
Afetlere hazır ve dayanıklı bir toplum yaratmanın yolu nedir?
En küçük parça olan yerelden başlayarak afet yönetimi ve zarar azaltma, hazırlıklı olma anlayışını bireylere, topluma, yöneticilere ve kurumlara kazandırmak gerekir. Ancak bu şekilde olası afetlere hazır ve dayanıklı toplumlar yaratılabilir.
Gelişmiş ülkeler ile gelişmekte olan ülkelerde meydana gelen afetler arasında nasıl bir fark bulunmaktadır?
Afetler özellikle gelişmekte olan ülkelerde meydana gelirse yol açtığı zararlar hem can hem mal kaybı açısından, hem sosyal, hem ekonomik, hem kültürel ve çevresel açılardan gelişmiş ülkelere göre daha fazladır.
Amerika Birleşik Devletleri’nde kurulan Federal Acil Durum Yönetimi Kurumu (FEMA) nasıl kurulmuştur?
Haziran 1972 yılında doğu kıyısını etkileyen ve 122 kişinin ölümüne neden olan Agnes Kasırgası ve Mart 1979’daki Three Mile Island Nükleer Sızıntı Olayı sonrasında Amerika Birleşik Devletleri’nde o zamanki Başkan Carter ve Kongre’nin 12148 sayılı Başkanlık kararıyla (Executive Order 12148) afet yönetimi koordinasyonundan ülke genelinde sorumlu olan Federal Acil Durum Yönetimi Kurumu (Federal Emergency Management Agency-FEMA) kurulmuştur.
FEMA’nın görevleri nelerdir?
FEMA ülke genelinde bütün eyaletlerdeki, eyaletin kendi içindeki afet yönetim birimleriyle işbirliği halinde çalışmakta; eyaletlerde düzenli olarak (yılda 3-4 defa) gerçekleştirilen, afetlerle ilgili her türlü kurum ve kuruluşun temsil edildiği afet ve acil durumlara karşı hazırlık ve durum değerlendirmesi toplantılarına katılmakta; afet ve acil durum meydana gelirse acilen ulusal koordinasyonu sağlamakla görevlidir.
“All-hazard” kavramı ne ifade etmektedir?
“All-hazard” kavramı Amerika Birleşik Devletleri’nde uygulanan ve bütün afetlere karşı hazırlıklı olunması anlamına gelen afet politikasıdır.
Kaliforniya’da depreme karşı uygulanan sigorta sistemi nedir?
Kaliforniya Deprem Kurumu (California Earthquake Authority-CEA) ülkedeki depremlerden oluşabilecek zararların azaltılması ve olası durumda hasarın karşılanması için uygulamada olan bir sigorta sistemidir.
Kaliforniya Deprem Kurumu (CEA)’nun amacı nedir?
CEA 1996 yılında kurulmuştur. 2017 yılı itibarı ile Kaliforniya’da meydana gelecek depremlere karşı 14 milyar dolar ödeme gücü vardır. Hem bina hem de muhteviyatı için deprem sigortası satın alınabilir. Konutlar için ev sahipleri ve kiracılar için ayrı poliçe uygulamaları vardır. Toplumda deprem sigortası bilincinin arttırılmasını, depremlere karşı dayanıklı binalar yapılmasını ve depremlere karşı alınması gereken tedbirlerle ilgili toplumun bilgilendirilmesini amaçlar.
Kanada’da afet ve acil durum yönetimi hangi kuruluşlar tarafından yapılmaktadır?
Kanada’da her türlü afet ve acil duruma hazırlık, müdahale ve iyileştirme Kanada Toplum Güvenliği ve Acil Durum Hazırlık Kurumu (Public Safety and Emergency Preparedness Canada-PSEPC) tarafından yerel ve bölgesel birimlerle işbirliği içerisinde planlanmakta ve gerçekleştirilmektedir.
Japonya’da görülen başlıca afet durumları nelerdir?
Japonya. Ülkede deprem başta olmak üzere kasırga, tayfun, tsunami, nükleer ve insan kaynaklı tehlikeler gözlenmektedir.
Japonya Deprem Reasürans Şirketi
Japonya Deprem Reasürans Şirketi (Japanese Earthquake Reinsurance Company-JER) 1964 Niigata Depremi sonrasında deprem, tsunami ve volkanik patlamaların neden olabileceği zararları kapsamak amacıyla kurulmuştur.
Japonya Meteoroloji Ajansı sorumlukları nelerdir?
Japonya Meteoroloji Ajansı (Japan Meteorological Agency) deprem, tsunami, heyelan, volkanik patlama gibi doğa kaynaklı afetler için hem toplumu bilgilendirme, hem de mümkün olan erken uyarı sistemlerini harekete geçirmekle sorumludur.
Yeni Zelanda’da deprem riski, sigorta poliçelerine ne zaman eklenmiştir?
1944 yılında meydana gelen ve ülkeyi etkileyen deprem sonrasında, 1946 yılında, İkinci Dünya Savaşı’nı takiben bütün sigorta poliçelerine deprem riski eklenmiş ve hasarlar kapsama alınmıştır. 1946’da kurulan Yeni Zelanda Deprem Komisyonu deprem sigortası ve toplumun afetlere karşı kapasitesinin arttırılmasında önemli bir rol oynar.
Sivil Savunma ve Acil Durum Yönetimi Bakanlığı’nın kuruluş amacı nedir?
Sivil Savunma ve Acil Durum Yönetimi Bakanlığı (The Ministry of Civil Defence and Emergency Management-MCDEM) 1999 yılında ülkedeki afet ve acil durumlara hazırlıklı olma, zarar azaltma, müdahale ve iyileştirme çalışmalarını planlamak, yürütmek ve koordinasyonu sağlamak üzere kurulmuştur.
İngiltere’de deprem kaynaklı afetlerin durumu ne şekilde gözlenmektedir?
İngiltere’de sismik tehlikeye fazla rastlanmamaktadır. Bazen ufak sarsıntılar meydana gelmektedir. Bunun da en büyük nedeni eski tarihlerde kullanılmakta olan, günümüzde kapalı olan kömür madenlerindeki çökmelerdir.
İngiltere’nin en önemli afet problemi nedir?
İngiltere’nin esas afet problemlerinden biri sel ve taşkınlardır. 2100 yılına dek kullanım planı olan Thames Nehri Bariyeri, Londra’nın ortasından geçen Thames Nehri’nde meydana gelebilecek taşkınlara karşı şehri korumaktadır.
İngiltere afet ve acil durum yönetimi nasıl yönetilmektedir?
İngiltere hem hükümet politikası olarak, hem merkezi, hem yerelde gerek seller, gerek iklim değişikliği gerekse terör olmak üzere her türlü afet ve acil durum için hazırlık ve zarar azaltma faaliyetlerini merkezi-yerel hükümet, sivil toplum kuruluşları, üniversitelerdeki yoğun araştırma ve geliştirme faaliyet ve projeleri, özel sektör ve bireylerin katılımlarıyla yönetmektedir.
İsveç’te Afet Zararlarını Azaltma Platformu ne zaman kurulmuştur?
2007 yılında Hyogo Çerçeve Eylem Planı dâhilinde İsveç’te Afet Zararlarını Azaltma Platformu kurulmuştur
İsveç’te afet ve acil durumlarla ilgili uygulamalara karşı toplumun ilgisi nasıl olmaktadır?
İsveç’te hem toplum hem yerel ve merkezi hükümetler, afet yönetiminin hazırlık/planlama/zarar azaltma, müdahale ve iyileştirmeden oluşan bütün safhalarında, afet ve acil durumların ilgili tüm kurum ve kuruluşların yer alması gerektiği ve işbirliği inancı yaygındır. İsveç’te toplumda güvenlik ve zarar azaltma bilinci yüksek ve sosyo-ekonomik koşullar çok iyi olduğundan İsveç Sivil Oluşum Ajansı’nın (Swedish Civil Contingency Agency-MSB) zarar azaltma ve kapasite arttırmaya yönelik her türlü eğitim vb. faaliyeti büyük ilgi görmektedir.
İsveç’te en çok karşılaşılan afet ve acil durum olayları nelerdir?
Sel, orman yangını, heyelan ve fırtına gibi doğa kaynaklı tehlikeler İsveç’te en fazla rastlanan olaylardır.
Çin Halk Cumhuriyeti’nin etkilendiği afet ve acil durumlar nelerdir?
Çin Halk Cumhuriyeti 5000 yıllık tarihi boyunca geniş coğrafyası ve kalabalık nüfusuyla deprem, seller, savaş, fırtına, tayfun, kıtlık, tren kazası, toprak kayması, salgınlar, maden kazaları, orman yangınları gibi birçok
doğa, insan ve teknoloji kaynaklı afetlerden ve acil durumlardan etkilenmiştir.
Çin Deprem Yönetimi (CEA) ne zaman kurulmuştur?
1971 yılında, depremlere karşı izleme, araştırma ve müdahale etme amacıyla kurulmuş olan Ulusal Deprem Yönetimi (National Earthquake Admission) yeniden yapılandırılarak 1998 yılında Çin Deprem Yönetimi (China Earthquake Administration-CEA) adını almıştır.
CEA’nın amacı nedir?
CEA’nın amacı depremlere karşı tedbir alma ve zarar azaltmaktır. Belediyelerde, illerde ve bölgelerde CEA’nın birimleri ve temsilcilikleri bulunmaktadır. CEA, yıllar boyunca depremlerle ilgili bilgi birikimi ve deneyime sahiptir.
Çin Halk Cumhuriyeti’nde afet ve acil durum yönetiminde rol alan kuruluşlar nelerdir?
Çin Halk Cumhuriyeti’nde merkezi hükümet afet ve acil durumlara hazırlık, müdahale ve iyileştirme süreçleri için kısa, orta ve uzun vadeli planlara sahiptir. İçişleri Bakanlığına bağlı 1978 yılında kurulmuş olan Sivil Savunma Ofisi, Zarar Azaltma Birimi, İşyeri Sağlığı ve Güvenliği Birimi, Sağlık Bakanlığı, Toplum Güvenliği Bakanlığı gibi idareler afet ve acil durum yönetiminde rol alan kuruluşlardır.
Kore Cumhuriyeti’nde afet yönetim sistemi nasıl işlemektedir?
Kore’de web-tabanlı bir Ulusal Afet Yönetim Sistemi (The National Disaster Management SystemNDMS) mevcuttur. Bu sistem hem merkezi hem yerel bütün yönetimlerin, kapsamlı afet yönetimi anlayışı çerçevesinde, başta hazırlık/zarar azaltma/planlama evresi olmak üzere bütün aşamalarda işbirliği ve koordinasyona dayanır.
Kore Cumhuriyeti’nin afet yönetimindeki ana amacı nedir?
Kore Cumhuriyeti’nin ana amacı afetler meydana gelmeden önce zarar azaltma faaliyetlerine ağırlık vermektir.
Fransa’da karşılaşılan belli başlı afet ve acil durumlar nelerdir?
Fransa’nın başkenti Paris’te Seine Nehri’nde her 100 yılda bir sel olacağı bilim adamlarınca hesaplanmıştır. Fransa’da aşırı sıcak dalgası, aşırı soğuk dalgası, seller ve insan kaynaklı terör olayları belli başlı tehlikelerdir.
Fransa’da devlete ait sigorta sistemi nasıl işlemektedir?
Afetlerin ekonomik etkilerini azaltmak üzere Caisse Central de Reassurance adı verilen devlete ait kamu sigorta sistemi CAT/NAT (Catastrophe Naturelles) altında çalışmaktadır. CAT/NAT 1982’de kurulmuş özeldevlet sigorta işbirliği sistemidir. Sel, çamur akması, deprem, heyelan, gel-git, buz, kar, rüzgâr, donma vb. birçok afet çeşidini kapsayan sigorta poliçesi hizmeti sunmaktadır. CAT/NAT toplumu afetlere karşı hazırlama ve olası afetlerin zararlarını azaltmayı hedefler.
İspanya’da faaliyet gösteren Risk Sigortası Konsorsiyumu’nun kuruluş amacı nedir?
İspanya’da Risk Sigortası Konsorsiyumu (Consorcio de Compensacion de Seguros), 1954 yılında deprem, gel-git dalgası, sel, volkanik patlama ve fırtınalardan oluşabilecek zararları önlemek için kurulmuştur. Deprem riski çoğunlukla yangın sigorta poliçelerinin içine dâhil edilmiştir. Son yıllarda terör saldırıları da sisteme dâhil edilmiştir.
Meksika’da karşılaşılan afet ve acil durum olayları nelerdir?
Meksika bulunduğu coğrafi konum itibarı ile jeolojik ve hidro-meteorolojik afetlere sıkça maruz kalmaktadır. Deprem, volkanik patlama, tsunami, heyelan, kasırga, orman yangınları, sel ve kuraklık başlıca olaylardır.
Meksika’da afet ve acil durum yönetimi ile ilgili kurulmuş olan kurum ve kuruluşlar nelerdir?
Meksika’da Ekonomi Bakanlığı bünyesinde Afet Önleme Fonu (FONDEN) özellikle depremlere bağlı oluşabilecek zararlara karşı kullanılmaktadır. Yine 1986’da İçişleri Bakanlığı bünyesinde Ulusal Sivil Savunma Sistemi (National Civil Protection SystemSINAPROC) kurulmuştur. Bu sistemin amacı afet ve acil durumlara karşı koordinasyon ve işbirliğinin sağlanmasıdır. İlaveten yine İçişleri Bakanlığı bünyesinde Ulusal Afet Zarar Azaltma Merkezi (National Center for Disaster Prevention - CENAPRED) kurulmuştur. Bu merkezin amacı özellikle araştırma altyapısı ve akademisyenlerle, devletin işbirliğini sağlamaktır.
Filipinler’de afet ve acil durum yönetimi nasıldır?
Filipinler Ateş Çemberi denilen bölgede yer aldığından deprem, volkanik patlamalar, tsunami, tayfun ve terör saldırıları belli başlı tehlikelerdendir. Filipin Afet Yönetim Sistemi, afet yönetiminin tüm safhalarını içerir. Zarar azaltma/Hazırlık aşamasından, müdahale ve iyileştirme/yeniden yapılandırmaya dek her aşamada yapılması gerekenler, ülkenin planlarında yer alır.
Filipinler’deki “bottom-up” afet yönetimi anlayışı nedir?
Filipinler’de aşağıdan yukarıya diye adlandırılan ‘bottom-up’ afet yönetimi anlayışı yaygındır. Yani yerel yönetimlerin afet ve acil durum anında hazırlıklı olması ve müdahalesi esastır. Bunu da gerektiğinde merkezi hükümetten aldıkları destekle güçlendirirler. Ulusal, bölgesel, il, ilçe ve mahalle bazında afet yönetim birimleri mevcuttur. Bu birimlerin hepsi birbirinden haberdar ve işbirliği ile hareket eder. Özellikle mahalle bazındaki birimler komşuluk ilişkileri ve gönüllülük esasına dayalı bir teşkilatlanmadır. İlk andaki müdahaleyi en yakında olanlar olarak mahalle bazındaki birimlerin yapacağı görüşü toplumda oldukça yaygındır.
Hindistan’da Afet Yönetimi Ulusal Enstitüsü tarafından yürütülen çalışmalara nelerdir?
Afet yönetiminin hazırlık/zarar azaltma, müdahale ve iyileştirme/ yeniden yapılandırma bütün evrelerinde işbirliği, iletişim, koordinasyon, eğitim, araştırma vb. bütün faaliyetleri Afet Yönetimi Ulusal Enstitüsü -tarafından yürütülmektedir.
Pakistan’da afet yönetimi ile ilgili kurum ve kuruluşlar nelerdir?
Afet yönetimiyle ilgili çalışmaları ülke genelinde ve uluslararası ilişkilerle şekillendiren kuruluş Ulusal Afet Yönetim Kurumu’dur (National Disaster Management Authority-NDMA). Yerel yönetimler, Sivil Toplum Kuruluşları, merkezi hükümet olası afet ve acil durumlarda işbirliği içinde çalışır. Hazırlıklı olma/zarar azaltma, müdahale, iyileştirme/yeniden yapılandırma gibi afet yönetiminin her aşamasında ulusal hükümeti temsil eden NDMA etkindir.
Karayipler’de kurulan Karayipler Afet Kurtarma Sigortası Sistemi’nin özellikleri nelerdir?
2004’te meydana gelen İvan Kasırgası sonrasında, altyapı için kaynakların çok yetersiz olduğunun görülmesi üzerine Karayipler Afet Kurtarma Sigortası Sistemi (Caribbean Catastrophic Relief Insurance Facility-CCRIF) hayata geçmiştir. Bu sigorta sistemi başta Japonya olmak üzere ondört bağışçı ülkenin katkılarıyla oluşturulmuştur. Sigorta sisteminin amacı olası afetlere karşı finansal kaynak sağlamak ve ekonomik zararları azaltmaya yardım etmektir. Karayipler Sigorta Sistemi (CCRIF), Kapsamlı Afet ve Acil Durum Yönetimi Kurumu (CDEMA) ile koordinasyon ve işbirliği içinde çalışır. CCRIF, birçok ülkenin birçok afete karşı hazırlıklı olmak amacıyla ortak gerçekleştirdiği ve çalıştırdığı ilk sigorta sistemidir.
Arjantin’de afet yönetimi sistemi işleyişi nasıldır?
Arjantin’de, son yıllarda iklim değişikliği ve ekosistemde meydana gelen değişmeler kaynaklı afetlerin yanı sıra; deprem, kuraklık, don olayı, sel, fırtına, dolu fırtınası ve volkanik küller gibi doğa kaynaklı afetlerden etkilenmektedir. Afet yönetim sistemi üç ayaklıdır: yerel, eyalet ve ulusal. Ulusal Sismik Önleme Enstitüsü (Instituto Nacional de Prevención Sísmica-INPRES) depremlerin izlenmesi ve Yapı Yönetmeliği’nin uygulanmasından sorumludur.
Şili’deki afet yönetimi anlayışı nasıldır?
Şili’de tehlike ve risk haritalarının hazırlanması, zarar azaltma planlarının hazırlanması, tatbikatlar, eğitimlerle toplumda afet bilincinin arttırılması, müdahale ve iyileştirme çalışmalarının etkinliği gibi birçok konuda bütüncül ve kapsamlı bir afet yönetimi anlayışı yerleşiktir. Hükümetin, yerel yönetimlerin, toplumun ve her bireyin afet yönetimi ile bütün süreçlere katkısı, desteği ve güçlü işbirliği vardır.
Azerbaycan’daki “Top-down” afet yönetim anlayışı nedir?
Azerbaycan’da ‘Top-down’ olarak bilinen merkezden yerele uzanan bir afet ve acil durum yönetimi anlayışı mevcuttur. Her türlü acil durum dağıtımı vb. faaliyet Acil Durumlar Bakanlığının yönetiminde yürütülür.
Endonezya’da en çok görülen afet ve acil durumlar nelerdir?
Güney Asya’da yer alan ve gelişmekte olan ülkeler kategorisinde bulunan Endonezya’da deprem, tsunami, volkan patlaması, sel, kuraklık, kasırga, heyelan, salgın hastalıklar, terör ve sosyal çatışmalar gibi hem doğa, hem teknoloji hem de insan kaynaklı afetlere sıklıkla rastlanmaktadır.
İran’da en çok görülen afet ve acil durumlar nelerdir?
İran, çoklu tehlike ve afetlerin yaşandığı bir coğrafyada yer alır. Bunların başında kuraklık, sel, orman yangını, kum fırtınası, deprem gibi doğa kaynaklı tehlikeler gelmektedir.
Nijerya’da en çok görülen afet ve acil durumlar nelerdir?
Afrika ülkelerinden Nijerya’da hem doğa hem insan kaynaklı afetlere rastlanmaktadır. Bunların bazıları hızlı gelişen bazıları da yavaş gelişen olaylardır. Kuraklık, çölleşme, seller, salgın hastalıklar, erozyon, baraj yıkılması, petrol sızıntısı, deniz kazaları, bombalama olayları, bina çökmeleri ve yangınlardır.
Nijerya’da kurulmuş olan afet ve acil durum kuruluşları ve amaçları nelerdir?
Nijerya’da Ulusal Acil Durum Yönetim Kurumu (National Emergency Management Agency of NigeriaNEMA) ile bu kuruma bağlı olan Eyalet Acil Durum Yönetim Kurumu (State Emergency Management Agency-SEMA) ve Yerel Afet Yönetim Kurumu (Local Emergency Management Authority-LEMA) faaliyet göstermektedir. NEMA, SEMA ve LEMA’nın ortak amaçları afet yönetim döngüsünün her aşamasında bütün kurum ve kuruluşlar arasında işbirliği ve koordinasyonu sağlamaktır.
Afetlerin özellikleri ve sonuçları nelerdir?
Özellikle son yirmi yıldır çarpık ve plansız kentleşme, hava kirliliği, hızlı nüfus artışı, iklim değişikliği gibi birçok değişkenin etkisiyle dünyada meydana gelen doğa, insan ve teknoloji kaynaklı tehlikelerin yol açtığı ‘afet’lerin sayısında ve etki alanlarında hızlı bir artış görülmektedir. Afetler sınır tanımaz. Küreselleşme dediğimiz durumu bir afetin etki alanına bakarak çok açık görebiliriz. Örneğin Japonya’da Sendai Bölgesi’nde Mart 2011’de meydana gelen depremin ardından bütün dünyadaki elektronik cihaz fiyatları, Toyota marka araç fiyatları gibi Japon markalarının fiyatları etkilenmiştir. Afetler büyüklük ve çeşitlerine göre yerel, ulusal, uluslararası, bölgesel ve küresel olarak etki gösterirler. Bu nedenle en küçük parça olan yerelden başlayarak afet yönetimi ve zarar azaltma, hazırlıklı olma anlayışını bireylere, topluma, yöneticilere ve kurumlara kazandırmak gerekir. Ancak bu şekilde olası afetlere hazır ve dayanıklı toplumlar yaratılabilir. Afetlerin ikinci bir özelliği ise tekil olarak gözlenmezler. Mutlaka ikincil, üçüncül afetleri beraberlerinde getirirler. Aynı Japonya depremi örneğinde olduğu gibi meydana gelen deprem arkasından tsunamiye yol açmış ve devamında Fukushima Daichi Nükleer Reaktörü’nde radyasyon sızıntısı ortaya çıkmıştır. Afetler özellikle gelişmekte olan ülkelerde meydana gelirse yol açtığı zararlar hem can hem mal kaybı açısından, hem sosyal, hem ekonomik, hem kültürel ve çevresel açılardan gelişmiş ülkelere göre daha fazladır. Dünyamızı bütün olarak düşündüğümüzde hemen her kıtada, her ülkede değişik afetler meydana gelmektedir. Her ülkenin afetlere karşı hazırlık seviyesi, sosyo-ekonomik ve kültürel şartları farklı olduğundan, afet yönetim sistemleri de farklıdır. Örneğin; Japonya’da uygulanan afet yönetim sistemi Türkiye’ye, Hindistan’da uygulanan Amerika Birleşik Devletleri’ne, Filipinler’de uygulanan Pakistan’a uymaz. Hatta aynı ülke içinde bile bölgelere göre ihtiyaçlar farklılık göstermektedir. O nedenle yukarıda bahsettiğimiz üzere afet yönetimine yerelden başlamak en uygunudur. Dünyada mevcut sistemleri inceleyip, ülkemizin sosyo-ekonomik, demografik, kültürel, çevresel özelliklerine göre uyarlayıp afet yönetim sisteminin düzenlenmesi en uygun yaklaşımdır.
ABD'de afet yönetim sistemleri nasıldır?
Geniş bir yüzölçümüne sahip olan ülkede batıda Kaliforniya Eyaleti’nde (San Fransisko şehri başta olmak üzere) depremlere, güneydoğuda Florida Eyaleti’nde (Miami şehri başta olmak üzere) fırtına ve kasırgalara, iç bölgelerde sellere vb olmak üzere tarih boyunca değişik afetlere rastlanmaktadır. Haziran 1972 yılında doğu kıyısını etkileyen ve 122 kişinin ölümüne neden olan Agnes Kasırgası ve Mart 1979’daki Three Mile Island Nükleer Sızıntı Olayı sonrasında Amerika Birleşik Devletleri’nde o zamanki Başkan Carter ve Kongre’nin 12148 sayılı Başkanlık kararıyla (Executive Order 12148) afet yönetimi koordinasyonundan ülke genelinde sorumlu olan Federal Acil Durum Yönetimi Kurumu (Federal Emergency Management Agency-FEMA) kurulmuştur (Mener, 2007). 1992’de Andrew Kasırgası, 1994’de Kalifornia North Ridge Depremi, 11 Eylül 2001’deki (9/11) Dünya Ticaret Merkezi Terör Saldırıları, Ağustos 2005 New Orleans Eyaleti’ndeki Katrina Kasırgası, 2010’da Meksika Körfezi’ndeki BP Deepwater Horizon Petrol Sızıntısı Olayı, 2012’de Sandy Kasırgası, Ağustos 2017’de Teksas Eyaleti selleri, Eylül 2017’de İrma Kasırgası gibi olaylar ülkeyi hem sosyal hem ekonomik hem de çevresel açıdan etkileyen hem doğa hem insan hem teknoloji kaynaklı afetlere örnektir (Başbuğ Erkan, 2017). FEMA ülke genelinde bütün eyaletlerdeki, eyaletin kendi içindeki afet yönetim birimleriye işbirliği halinde çalışmakta; eyaletlerde düzenli olarak (yılda 3-4 defa) gerçekleştirilen, afetlerle ilgili her türlü kurum ve kuruluşun temsil edildiği afet ve acil durumlara karşı hazırlık ve durum değerlendirmesi toplantılarına katılmakta; afet ve acil durum meydana gelirse acilen ulusal koordinasyonu sağlamakla görevlidir. Amerika Birleşik Devletleri’nde ‘all-hazard’ yani bütün afetlere karşı hazırlıklı olunması politikası esastır ve uygulanmaktadır (Başbuğ Erkan, 2017). Depremler açısından ele alırsak Kaliforniya Deprem Kurumu (California Earthquake Authority-CEA) ülkedeki depremlerden oluşabilecek zararların azaltılması ve olası durumda hasarın karşılanması için uygulamada olan bir sigorta sistemidir. CEA 1996 yılında kurulmuştur. 2017 yılı itibarı ile Kaliforniya’da meydana gelecek depremlere karşı 14 milyar dolar ödeme gücü vardır. Hem bina hem de muhteviyatı için deprem sigortası satın alınabilir. Konutlar için ev sahipleri ve kiracılar için ayrı poliçe uygulamaları vardır. Toplumda deprem sigortası bilincinin arttırılmasını, depremlere karşı dayanıklı binalar yapılmasını ve depremlere karşı alınması gereken tedbirlerle ilgili toplumun bilgilendirilmesini amaçlar (CEA, 2017). Ulusal Sel Sigortası Programı (National Flood Insurance Program), FEMA tarafından yönetilmektedir. Bina ve muhteviyatı için ayrı poliçeler bazında sel sigortası sunar (FEMA, 2017).
Kanada'da afet yönetim sistemleri nasıldır?
Kanada’da her türlü afet ve acil duruma hazırlık, müdahale ve iyileştirme Kanada Toplum Güvenliği ve Acil Durum Hazırlık Kurumu (Public Safety and Emergency Preparedness Canada-PSEPC) tarafından yerel ve bölgesel birimlerle işbirliği içerisinde planlanmakta ve gerçekleştirilmektedir. Kanada’da Batı kıyısı yüksek sismik tehlike altındayken, doğu kıyısında bu tehlike düşüktür; bazı bölgelerde ise hiç yoktur. Kanada’da deprem riski için kapsam, yangın sigorta poliçelerinin içinde sunulmaktadır (Başbuğ Erkan, 2017).
Japonya'da afet yönetim sistemleri nasıldır?
Pasifik Okyanusu’ndaki Ateş Çemberi (Ring of Fire) diye adlandırılan bölgede bulunan bir adalar topluluğudur Japonya. Ülkede deprem başta olmak üzere kasırga, tayfun, tsunami, nükleer ve insan kaynaklı tehlikeler gözlenmektedir. 1964 Niigata Depremi ve 1995 Kobe Depremleri, Japonya’nın afet yönetimine bakış açısını değiştirmiştir. Meydana gelen her olaydan alınan derslerle, afet yönetim sistemleri iyileştirilmiştir. Bütün dünyadaki sistemleri düşünürsek olması gereken budur. 17 Ocak 1995’te dünyanın o zamanki 6. büyük liman ekonomisine sahip Kobe şehrinde büyük bir deprem meydana gelmiştir. Yaklaşık 6000 kişinin hayatını kaybettiği olayda can kayıplarının esas nedeni deprem sonrası meydana gelen yangınlar sonrasında çoğunluğu ahşap evlerde yaşayanların yangından etkilenmesidir. Japonya Deprem Reasürans Şirketi (Japanese Earthquake Reinsurance Company - JER) 1964 Niigata Depremi sonrasında deprem, tsunami ve volkanik patlamaların neden olabileceği zararları kapsamak amacıyla kurulmuştur. Japonya Meteoroloji Ajansı (Japan Meteorological Agency) deprem, tsunami, heyelan, volkanik patlama gibi doğa kaynaklı afetler için hem toplumu bilgilendirme, hem de mümkün olan erken uyarı sistemlerini harekete geçirmekle sorumludur (Başbuğ Erkan 2017).
Yeni Zelanda'da afet yönetim sistemleri nasıldır?
Ülkemize çok uzakta, Avustralya’nın batısında yer alan Yeni Zelanda, bulunduğu coğrafi konum açısından deprem, volkanik patlama, sel, tsunami, heyelan vb birçok doğa kaynaklı afetlere maruz kalabilmektedir. 1944 yılında meydana gelen ve ülkeyi etkileyen deprem sonrasında, 1946 yılında, İkinci Dünya Savaşı’nı takiben bütün sigorta poliçelerine deprem riski eklenmiş ve hasarlar kapsama alınmıştır. 1946’da kurulan Yeni Zelanda Deprem Komisyonu deprem sigortası ve toplumun afetlere karşı kapasitesinin arttırılmasında önemli bir rol oynar. Şubat 2011’de Christchurch şehrinde meydana gelen depremde 185 can kaybı meydana gelmiştir. Birçok ülkede olduğu gibi yaşanmış bu olay, mevcut afet yönetim sisteminde iyileştirme ve düzenleme çalışmalarına sebep olmuştur (Başbuğ Erkan, 2017). Ülke olarak sigortalılık oranı ve sigorta kültürü yüksek olan Yeni Zelanda’da, bu deprem sonrasında ödenen hasar tazminatları oldukça fazladır. 1959’da kurulan Sivil Savunma Teşkilatı, 1999 yılında ülkedeki afet ve acil durumlara hazırlıklı olma, zarar azaltma, müdahale ve iyileştirme çalışmalarını planlamak, yürütmek ve koordinasyonu sağlamak üzere Sivil Savunma ve Acil Durum Yönetimi Bakanlığı (The Ministry of Civil Defence and Emergency Management-MCDEM) kurulmuştur.
İngiltere'de afet yönetim sistemleri nasıldır?
1993 yılında Londra’da iki büyük patlama meydana gelmiştir. Patlamaların ardından terör riskini kapsayan bir program başlatılmıştır. Pool Re (https://www.poolre.co.uk/ ) ismi verilen reasürans şirketi 1993’teki patlamaların akabinde kurulmuş ve terör riskini kapsamaktadır. Gerektiğinde İngiltere Merkez Bankası (Bank of England) bu fona destek verebilir. İngiltere’de sismik tehlikeye fazla rastlanmamaktadır. Bazen ufak sarsıntılar meydana gelmektedir. Bunun da en büyük nedeni eski tarihlerde kullanılmakta olan, günümüzde kapalı olan kömür madenlerindeki çökmelerdir. Ülkenin esas problemlerinden biri sel ve taşkınlardır. 2100 yılına dek kullanım planı olan Thames Nehri Bariyeri (Thames Barrier) (https://www.gov.uk/guidance/ the-thames-barrier), Londra’nın ortasından geçen Thames Nehri’nde meydana gelebilecek taşkınlara karşı şehri korumaktadır. Her ay bu sistemin düzenli bakımı yapılmaktadır. Yılda 1 defa da mutlaka tatbikatla sistemin işlerliği test edilir. Afet yönetiminin etkin ve başarılı olması için vazgeçilmez unsurlardan biri tatbikat ve uygulamalardır. İngiltere hem hükümet politikası olarak, hem merkezi, hem yerelde gerek seller, gerek iklim değişikliği gerekse terör olmak üzere her türlü afet ve acil durum için hazırlık ve zarar azaltma faaliyetlerini merkezi yerel hükümet, sivil toplum kuruluşları, üniversitelerdeki yoğun araştırma ve geliştirme faaliyet ve projeleri, özel sektör ve bireylerin katılımlarıyla yönetmektedir (Başbuğ Erkan, 2017).
İsveç'te afet yönetim sistemleri nasıldır?
2007 yılında Hyogo Çerçeve Eylem Planı dahilinde İsveç’te Afet Zararlarını Azaltma Platformu kurulmuştur. İsveç’te hem toplum hem yerel ve merkezi hükümetler, afet yönetiminin hazırlık/ planlama/zarar azaltma, müdahale ve iyileştirmeden oluşan bütün safhalarında, afet ve acil durumların ilgili tüm kurum ve kuruluşların yer alması gerektiği ve işbirliği inancı yaygındır. İsveç’te toplumda güvenlik ve zarar azaltma bilinci yüksek ve sosyo-ekonomik koşullar çok iyi olduğundan İsveç Sivil Oluşum Ajansı’nın (Swedish Civil Contingency Agency-MSB) zarar azaltma ve kapasite arttırmaya yönelik her türlü eğitim vb faaliyeti büyük ilgi görmektedir (https://www.msb.se/Upload/ English/About_MSB_fact/Naturaldisasters.pdf). Sel, orman yangını, heyelan ve fırtına gibi doğa kaynaklı tehlikeler ülkede en fazla rastlanan olaylardır.
Çin Halk Cumhuriyeti'nde afet yönetim sistemleri nasıldır?
Çin Halk Cumhuriyeti 5000 yıllık tarihi boyunca geniş coğrafyası ve kalabalık nüfusuyla deprem, seller, savaş, fırtına, tayfun, kıtlık, tren kazası, toprak kayması, salgınlar, maden kazaları, orman yangınları gibi birçok doğa, insan ve teknoloji kaynaklı afetlerden ve acil durumlardan etkilenmiştir. Ülkede depremlere ait kayıtlar çok eskiden beri tutulmaktadır. Depremlerin büyüklüğünü ölçmek için ilk basit sismograf cihazını Çinlilerin kullandığı tarihi kayıtlarda mevcuttur. Temmuz 1976’daki Büyük Tangshan Depremi (Great Tangshan Earthquake) 20. yüzyılda en fazla can kaybına neden olan kaydedilmiş depremdir. İlk etapta 655000 olarak duyurulan ölü sayısı, Çin hükümeti tarafından yaklaşık 250000 olarak netleştirilmiş ve 164000 kişinin de yaralandığı bildirilmiştir. Bu sayısal fark afet ve acil durum yönetiminde doğru veri ve bilgiyi sağlamanın ve ulaşmanın ne kadar önemli olduğunu bize gösterir. Afet ve acil durumlarda temiz ve doğru bilgi ve veri en güvenilir ve tek ağızdan kamuoyuna duyurulmalıdır. Yoksa toplum boş yere birçok asılsız habere ve sansasyona inandırılmış olur (Bai, 2008). 1976’daki büyük depremin ardından, başka bir yıkıcı deprem Mayıs 2008’te Sichuan Eyaleti’nde meydana gelmiş ve 70000 kişi yaşamını yitirmiştir. Wenchuan Depremi olarak da bilinir. 1971 yılında, depremlere karşı izleme, araştırma ve müdahale etme amacıyla kurulmuş olan Ulusal Deprem Yönetimi (National Earthquake Admission) yeniden yapılandırılarak 1998 yılında Çin Deprem Yönetimi (China Earthquake Administration-CEA) adını almıştır. CEA’nın amacı depremlere karşı tedbir alma ve zarar azaltmaktır. Belediyelerde, illerde ve bölgelerde CEA’nın birimleri ve temsilcilikleri bulunmaktadır. CEA, yıllar boyunca depremlerle ilgili bilgi birikimi ve deneyime sahiptir (Bai, 2008). Temmuz 2005’te acil durumları yönetmek üzere Acil Durum Yönetimi Ofisi (Emergency Management Office) kurulmuştur (Bai, 2008). 1958 ve 1961 yılları arasında üç yıl süren büyük bir kıtlık yaşanmıştır (The Great Chinese Famine). Bu zaman diliminde 20 ila 40 milyon kişinin yaşamını yitirdiği Çin resmi kaynaklarınca bildirilmiştir (Bai, 2008). Çin Halk Cumhuriyeti’nde merkezi hükümet afet ve acil durumlara hazırlık, müdahale ve iyileştirme süreçleri için kısa, orta ve uzun vadeli planlara sahiptir. İçişleri Bakanlığına’na bağlı 1978 yılında kurulmuş olan Sivil Savunma Ofisi, Zarar Azaltma Birimi, İşyeri Sağlığı ve Güvenliği Birimi, Sağlık Bakanlığı, Toplum Güvenliği Bakanlığı gibi idareler afet ve acil durum yönetiminde rol alan kuruluşlardır (Bai, 2008).
Kore Cumhuriyeti'nde afet yönetim sistemleri nasıldır?
Kore’de web-tabanlı bir Ulusal Afet Yönetim Sistemi (The National Disaster Management System -NDMS) mevcuttur. Bu sistem hem merkezi hem yerel bütün yönetimlerin, kapsamlı afet yönetimi anlayışı çerçevesinde, başta hazırlık/zarar azaltma/ planlama evresi olmak üzere bütün aşamalarda işbirliği ve koordinasyona dayanır. NDMS’nin içinde Ulusal Acil Durum Yönetimi Kurumu (National Emergency Management Agency-NEMA) ve ülke genelinde onaltı il ve yerele konuşlanmış sistemler vardır. NDMS, Ulusal Meteoroloji Ajansı ve Sel Kontrol Ofisleri’nden veri toplar. Bu veri afet yönetimiyle ilgili bütün çalışmalar için esastır. Kore’de fırtına ve sel sigortası, tarım ve balıkçılıkta oluşabilecek afetlerin zararlarını azaltmak için hükümet destekli tarım ve balıkçılık sigortası, ani taşkın tahmin sistemi, 2006 yılında kurulmuş olan tayfun bilgi sistemi mevcuttur. Hükümetin ana amacı afetler meydana gelmeden önce zarar azaltma faaliyetlerine ağırlık vermektir (GFDRR, 2012).
Diğer gelişmiş ülkelerde afet yönetim sistemleri nasıldır?
Fransa’nın başkenti Paris’te Seine Nehri’nde her 100 yılda bir sel olacağı bilim adamlarınca hesaplanmıştır. Fransa’da aşırı sıcak dalgası, aşırı soğuk dalgası, seller ve insan kaynaklı terör olayları belli başlı tehlikelerdir. Afetlerin ekonomik etkilerini azaltmak üzere Caisse Central de Reassurance adı verilen devlete ait kamu sigorta sistemi CAT/NAT (Catastrophe Naturelles) altında çalışmaktadır. CAT/NAT 1982’de kurulmuş özel-devlet sigorta işbirliği sistemidir. Sel, çamur akması, deprem, heyelan, gel-git, buz, kar, rüzgâr, donma vb birçok afet çeşidini kapsayan sigorta poliçesi hizmeti sunmaktadır. CAT/NAT toplumu afetlere karşı hazırlama ve olası afetlerin zararlarını azaltmayı hedefler (Başbuğ Erkan, 2017). İspanya’da Risk Sigortası Konsorsiyumu (Consorcio de Compensacion de Seguros), 1954 yılında deprem, gel-git dalgası, sel, volkanik patlama ve fırtınalardan oluşabilecek zararları önlemek için kurulmuştur. Deprem riski çoğunlukla yangın sigorta poliçelerinin içine dahil edilmiştir. Son yıllarda terör saldırıları da sisteme dahil edilmiştir. Özellikle 2017 yaz aylarında Barselona şehrinde meydana gelen terör saldırısı sonucu İspanya’da afet ve acil durum yönetimi çalışmaları ve sistem güncellenmektedir (Başbuğ Erkan, 2017). Uzakdoğu’da yer alan Tayvan’da deprem, tayfun, tsunami gibi tehlikeler sıkça yaşanmaktadır. Özellikle depremlere karşı, 21 Eylül 1999 yılında meydana gelen ve 2000’den fazla can kaybının meydana geldiği yıkıcı Chi-Chi Depremi sonrasında Tayvan’da afet yönetim sisteminde düzenlemelere gidilmiştir. 2002 yılında, ülkemizde DASK sisteminden de faydalanarak, konutlar için Tayvan Deprem Sigortası Havuzu kurulmuştur (Başbuğ Erkan, 2017). Kuzey İrlanda’da terör saldırılarına karşı devlet sigortası satın alınabilmektedir (Başbuğ Erkan, 2017). Avusturalya’da en çok orman yangınları ve seller meydana gelmektedir. Her türlü afet ve acil durum yönetiminden sorumlu kuruluş Avusturalya Acil Durum Yönetimi Birimi’dir (Emergency Management Australia) (Başbuğ Erkan, 2017). İsviçre’de 1953 yılında doğa kaynaklı afetlere karşı bir sigorta havuzu (Elementarschadenpool) kurulmuştur. Taşkınlar, seller, rüzgar fırtınası, dolu, çığ, kar, kaya düşmesi ve heyelan risklerine bağlı zararlar bu havuzun sağladığı sigorta tarafından karşılanır (Başbuğ Erkan, 2017). Avrupa’da yer alan İtalya (deprem, sel vb), Portekiz (deprem vb), Yunanistan (deprem vb), Belçika (terör vb), Hollanda (taşkın ve seller, örneğin Amsterdam dünyada su seviyesinin altında olan tek şehirdir) ve birçok ülkede değişik afetlere rastlanmaktadır (Başbuğ Erkan, 2017).
Meksika'da afet yönetim sistemleri nasıldır?
Meksika bulunduğu coğrafi konum itibarı ile jeolojik ve hidro-meteorolojik afetlere sıkça maruz kalmaktadır. Deprem, volkanik patlama, tsunami, heyelan, kasırga, orman yangınları, sel ve kuraklık başlıca olaylardır. Meksika’da Ekonomi Bakanlığı bünyesinde Afet Önleme Fonu (FONDEN) özellikle depremlere bağlı oluşabilecek zararlara karşı kullanılmaktadır. Eylül 1985’te başkent Mexico City’de meydana gelen, 6000 kişinin yaşamını yitirdiği yıkıcı deprem sonrasında 1986’da Meksika Hükümeti bu fonu başlatmıştır. Meksika’da her sene hükümet yaklaşık 1.5 milyar doları afetlere karşı zarargörebilir kamu binalarının yeniden yapılandırılması için harcamaktadır (GFDRR, 2013). Yine 1986’da İçişleri Bakanlığı bünyesinde Ulusal Sivil Savunma Sistemi (National Civil Protection System-SINAPROC) kurulmuştur. Bu sistemin amacı afet ve acil durumlara karşı koordinasyon ve işbirliğinin sağlanmasıdır. İlaveten yine İçişleri Bakanlığı bünyesinde Ulusal Afet Zarar Azaltma Merkezi (National Center for Disaster Prevention - CENAPRED) kurulmuştur. Bu merkezin amacı özellikle araştırma altyapısı ve akademisyenlerle, devletin işbirliğini sağlamaktır (Başbuğ Erkan, 2017; GFDRR, 2013).
Filipinler'de afet yönetim sistemleri nasıldır?
Filipinler, Japonya’nın güneyinde üç ada parçasından oluşmuş bir ülkedir. Ateş Çemberi denilen bölgede yer aldığından deprem, volkanik patlamalar, tsunami, tayfun ve terör saldırıları belli başlı tehlikelerdendir. Filipin Afet Yönetim Sistemi, afet yönetiminin tüm safhalarını içerir. Zarar azaltma/Hazırlık aşamasından, müdahale ve iyileştirme/yeniden yapılandırmaya dek her aşamada yapılması gerekenler, ülkenin planlarında yer alır.
Haziran 1978’te afete hazırlıklı toplum ve afetlere karşı kapasite geliştirmek üzere Ulusal Afet Koordinasyon Konseyi (National Disaster Coordinating Council-NDCC) kurulmuştur. Aşağıdan yukarıya diye adlandırılan ‘bottom-up’ afet yönetimi anlayışı yaygındır. Yani yerel yönetimlerin afet ve acil durum anında hazırlıklı olması ve müdahalesi esastır. Bunu da gerektiğinde merkezi hükümetten aldıkları destekle güçlendirirler. Ulusal, bölgesel, il, ilçe ve mahalle bazında afet yönetim birimleri mevcuttur. Bu birimlerin hepsi birbirinden haberdar ve işbirliği ile hareket eder. Özellikle mahalle bazındaki birimler komşuluk ilişkileri ve gönüllülük esasına dayalı bir teşkilatlanmadır. İlk andaki müdahaleyi en yakında olanlar olarak mahalle bazındaki birimlerin yapacağı görüşü toplumda oldukça yaygındır. Filipinler’de afetlerin ekonomik zararlarını azaltmak üzere Tarım Sigortası sistemi etkin ve yaygın olarak kullanılmaktadır (Philippine Crop Insurance System). Benzer şekilde depremlerin ekonomik kayıplarını azaltabilmek içinse ülkemizdeki DASK sistemini de baz alan, kamu-özel sigorta sistemi olarak Filipinler Deprem Sigortası Kurumu’nu kurma faaliyetleri 2013 yılında Asya Kalkınma Bankası’nın desteğiyle başlamıştır. Son olarak Filipinler’de Sivil Savunma Birimi’ne bağlı olarak çalışan Ulusal Afet Zarar Azaltma ve Yönetim Konseyi’de (National Disaster Risk Reduction and Management Council-NDRRMC) afet risk yönetimiyle ilgili yoğun faaliyetlerde bulunmaktadır (Başbuğ Erkan, 2017).
Hindistan'da afet yönetim sistemleri nasıldır?
Kalabalık bir nüfus ve farklı coğrafi bölgelerden, kültürlerden meydana gelen Hindistan’da deprem, heyelan, tsunami, sel, muson yağmurları, tayfun, nükleer sızıntı gibi birçok değişik afete rastlanmaktadır. Hindistan’da afet ve acil durum yönetiminden sorumlu ana kurum İçişleri Bakanlığı’na bağlı olan Afet Yönetimi Ulusal Enstitüsü’dür (National Institute of Disaster Management). Afet yönetiminin hazırlık/zarar azaltma, müdahale ve iyileştirme/ yeniden yapılandırma bütün evrelerinde işbirliği, iletişim, koordinasyon, eğitim, araştırma vb bütün faaliyetleri bu enstitü tarafından yürütülmektedir. Kurum internet sayfaları İngilizce dilinde (http:// nidm.gov.in/default.asp) çok aktif bir şekilde çalışmakta, stratejik planlar, eğitim programları, projeler vb birçok bilgiye bu sayfadan rahatlıkla ulaşılabilinmektedir. Dünyanın en büyük endüstriyel kazalarından biri olan Bhopal Felaketi, 2-3 Aralık 1984’te Hindistan’da bir Amerikan kimya şirketinde meydana gelen gaz kaçağı sonucu yaklaşık 4000 kişinin anında, uzun vadede etkilenenlerle birlikte toplamda 15000 kişinin ölmesiyle yaşanmıştır. 2001 Gujarat (Bhuj olarak da bilinir) Depremi, 2005 Gujarat selleri, 2004’te Hint Okyanusu’nda meydana gelen tsunami vb afetler Hindistan tarihinde iz bırakmıştır ve afet yönetim çalışmalarını ve bakış açısını hızlandırmıştır (Başbuğ Erkan, 2017).
Pakistan'da afet yönetim sistemleri nasıldır?
Yine bulunduğu coğrafya, nüfus ve ülke koşulları gereği Pakistan sel, deprem, çığ, heyelan, terör saldırıları, muson yağmurları gibi çeşitli tehlikelere maruz kalan ve afet yaşayan bir ülkedir. 2005 yılında kuzeyde Kaşmir Bölgesi’nde meydana gelen depremde yaklaşık 80000 kişi ölmüş, 4 milyona yakın kişi ise evsiz kalmıştır. Dünyanın birçok bölgesinden gelen uluslararası yardımlarla Kaşmir’de yeniden yapılanma/iyileştirme çalışmaları gerçekleştirilmiştir. 2010 yılı yaz aylarında meydana gelen şiddetli muson yağmurları sonucu 4000 kişi hayatını kaybetmiş, 1 milyondan fazla insan evsiz kalmıştır. Özellikle kuzeyde Afganistan sınırına yakın bölgelerde Taliban rejiminin terör saldırıları yaşanmaktadır. Afet yönetimiyle ilgili çalışmaları ülke genelinde ve uluslararası ilişkilerle şekillendiren kuruluş Ulusal Afet Yönetim Kurumu’dur (National Disaster Management Authority-NDMA, http://www.ndma.gov.pk/ ). Yerel yönetimler, Sivil Toplum Kuruluşları, merkezi hükümet olası afet ve acil durumlarda işbirliği içinde çalışır. Hazırlıklı olma/zarar azaltma, müdahale, iyileştirme/yeniden yapılandırma gibi afet yönetiminin her aşamasında ulusal hükümeti temsil eden NDMA etkindir (Başbuğ Erkan, 2017).
Karayipler'de afet yönetim sistemleri nasıldır?
Karayipler 25 bağımsız ada ülkesinden oluşmaktadır. Haiti, Dominik Cumhuriyeti, Jamaika, İngiliz Virjin Adaları, Trinidad Tobako, Bahamalar, Porto Riko, Belize, Grenada gibi ada ülkeleri Karayipler’de yer alır. Kasırga, heyelan, deprem, kuraklık gibi birçok tehlike ve afete maruz kalan bölgede, büyük boyuttaki afetler sosyal, ekonomik, yapısal ve çevresel büyük kayıplara neden olmaktadır. 1991’de kurulmuş olan Karayipler Afet Acil
Durum Müdahale Kurumu (Caribbean Disaster Emergency Response Agency -CDERA) acil durumlarda müdahale ve iyileştirme süreçlerinde bölgede kuruluşlar arası koordinasyonu düzenlemeyi hedeflemiştir. Bu kurum, 2009 yılında afet yönetiminin hazırlık, planlama, zarar azaltma, müdahale ve iyileştirmeden oluşan tüm süreçlerine müdahil olan bir bakış açısıyla Kapsamlı Afet ve Acil Durum Yönetimi Kurumu (Comprehensive Disaster Emergency Management Agency-CDEMA)) adını almıştır (Kirton, 2013). Bütün Karayip ülkelerini içeren CDEMA bünyesinde her ülkenin CDEMA ile benzer çalışan kendi afet ve acil durum kurumları mevcuttur. 2004’te meydana gelen İvan Kasırgası sonrasında, altyapı için kaynakların çok yetersiz olduğunun görülmesi üzerine Karayipler Afet Kurtarma Sigortası Sistemi (Caribbean Catastrophic Relief Insurance Facility -CCRIF) hayata geçmiştir. Bu sigorta sistemi başta Japonya olmak üzere ondört bağışçı ülkenin (Kanada, İngiltere, Fransa, İrlanda, Bermuda, Avrupa Birliği, Dünya Bankası ve Karayip Kalkınma Bankası) katkılarıyla oluşturulmuştur. Bu sisteme onaltı Karayip ülkesi dahildir (Anguilla, Antigua & Barbuda, Bahamas, Barbados, Belize, Bermuda, Cayman Islands, Dominica, Grenada, Haiti, Jamaica, St. Kitts & Nevis, St. Lucia, St. Vincent & the Grenadines, Trinidad & Tobago and Turks & Caicos Islands). Sigorta sisteminin amacı olası afetlere karşı finansal kaynak sağlamak ve ekonomik zararları azaltmaya yardım etmektir. Karayipler Sigorta Sistemi (CCRIF), CDEMA ile koordinasyon ve işbirliği içinde çalışır. CCRIF, birçok ülkenin birçok afete karşı hazırlıklı olmak amacıyla ortak gerçekleştirdiği ve çalıştırdığı ilk sigorta sistemidir (Kirton, 2013).
Arjantin'de afet yönetim sistemleri nasıldır?
Arjantin yönetimsel açıdan federe bir Cumhuriyettir. Son yıllarda iklim değişikliği ve ekosistemde meydana gelen değişmeler kaynaklı afetlerin yanısıra; deprem, kuraklık, don olayı, sel, fırtına, dolu fırtınası ve volkanik küller gibi doğa kaynaklı afetlerden etkilenmektedir. Afet yönetim sistemi üç ayaklıdır: yerel, eyalet ve ulusal. Ulusal Sismik Önleme Enstitüsü (Instituto Nacional de Prevención Sísmica-INPRES) depremlerin izlenmesi ve Yapı Yönetmeliği’nin uygulanmasından sorumludur. Bizdeki TÜBİTAK’a eşdeğer Ulusal Bilim ve Teknik Araştırma Merkezi, Sivil Savunma Ofisi, Ulusal Meteoroloji Ajansı, Tarım Risk Ofisi gibi birimler ilgili bakanlıklar ve yerel yönetimlerle beraber afet zararlarının azaltılması, müdahale ve iyileştirme evrelerinde işbirliği içindedirler. Ayrıca ülkede yaygın faaliyet gösteren tarım sigortası sistemi yürürlüktedir (GFDRR, 2012).
Şili'de afet yönetim sistemleri nasıldır?
Şili, Pasifik’teki Ateş Çemberi’nde yer alan ülkelerdendir. Deprem ve tsunami riski ülkenin belli başlı maruz kaldığı iki ana risk faktörüdür. Şubat 2010’da Şili açıklarında meydana gelmiş olan 8.8 büyüklüğündeki deprem (27F afeti olarak bilinir) bugüne kadar bir sismogram cihazının kaydetmiş olduğu en büyük altıncı depremdir. Şili, ülke olarak afet ve acil durum yönetimi konusunda yüksek bilince sahip bir toplumdur. Şili Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın önderliğinde yirmibeş kıyı şehrinin hepsinin tsunami mastır planları hazırlanmıştır. Bu şehirler orijinal isimleriyle şöyledir: 1. Cobquecura 2. Perales 3. Dichato 4. Los Morros 5. Caleta del Medio 6. Vegas de Coliumo 7. Cocholgüe 8. Penco 9. Tumbes 10. Talcahuano 11. Caleta lo Rojas 12. Isla Santa María 13. Tubul 14. Llico 15. Lebu 16. Isla Mocha 17. Quidico 18. Tirúa 19. Constitución 20. Duao 21. Iloca 22. La Pesca 23. Pelluhue 24. Curanipe 25. Juan Fernández. Ülkede tehlike ve risk haritalarının hazırlanması, zarar azaltma planlarının hazırlanması, tatbikatlar, eğitimlerle toplumda afet bilincinin arttırılması, müdahale ve iyileştirme çalışmalarının etkinliği gibi birçok konuda bütüncül ve kapsamlı bir afet yönetimi anlayışı yerleşiktir. Hükümetin, yerel yönetimlerin, toplumun ve her bireyin afet yönetimi ile bütün süreçlere katkısı, desteği ve güçlü işbirliği vardır (GFDRR, 2012).
Azerbaycan'da afet yönetim sistemleri nasıldır?
Komşu ülke Azerbaycan’ın en sık karşılaştığı doğa kaynaklı tehlikeler sel, heyelan, deprem ve kuraklıktır. Aralık 2005’te Başkanlık kararıyla kurulan Acil Durumlar Bakanlığı (Fövq?lad? Hallar Nazirliyi) ülkedeki tüm acil ve olağanüstü durumlardan sorumludur. ‘Top-down’ olarak bilinen merkezden yerele uzanan bir afet ve acil durum yönetimi anlayışı mevcuttur. Her türlü acil durum müdahalesi, arama kurtarma, iyileştirme, yardım dağıtımı vb faaliyet bu Bakanlığın yönetiminde yürütülür. 2010 yılında Kura ve Azar nehirlerinin taşması sonucunda 24000 kişi etkilenmiş ve 50000 hektar alan zarar görmüştür. 2000 yılında Bakü’de deprem meydana gelmiş ancak can ve mal kaybı olmamıştır (Safaraliyev, 2015).
Endonezya'da afet yönetim sistemleri nasıldır?
Güney Asya’da yer alan ve gelişmekte olan ülkeler kategorisinde bulunan Endonezya’da deprem, tsunami, volkan patlaması, sel, kuraklık, kasırga, heyelan, salgın hastalıklar, terör ve sosyal çatışmalar gibi hem doğa, hem teknoloji hem de insan kaynaklı afetlere sıklıkla rastlanmaktadır (Intarti, 2013). 2008 yılında kurulan Ulusal Afet Yönetimi Kurumu (Badan Nasional Penanggulangan Bencana-BNPB) ülkedeki afet yönetiminden sorumlu esas kuruluştur. Türkiye’deki AFAD benzeri olan bu kuruluştan önce çeşitli birimler afet Yönetiminde sorumluluk sahibiydi. BNPB bütün çalışmalarda koordinasyonu üstlenen bir kurum olarak ortaya çıktı. Yine bizim ülkemizdekine benzer yapıda BNPB’nin bütün illerde, bölgelerde BPBD kısa adıyla bilinen yerel temsilcilikleri vardır. Bu kurumların ortak amacı afet yönetimi döngüsünün her safhasında kurum, kuruluşlar, bakanlıklar, üniversiteler, özel sektör, sivil toplum kuruluşları ve bireyler arasında, kapsamlı afet yönetimi için işbirliği ve koordinasyonu sağlamaktır (Intarti, 2013). Aralık 2004 Hint Okyanusu’nda, Endonezya’nın Sumatra adası açıklarında meydana gelen 9.1 büyüklüğündeki deprem sonrası yoğun bir bölgede etkin olan tsunami sonrasında ondört ülkeden yaklaşık 250000 kişi hayatını kaybetmiştir.
İran'da afet yönetim sistemleri nasıldır?
İran, çoklu tehlike ve afetlerin yaşandığı bir coğrafyada yer alır. Bunların başlıcası kuraklık, sel, orman yangını, kum fırtınası, deprem gibi doğa kaynaklı tehlikelerdir (Bakhtiari, 2014). 2003 yılında Bam’da meydana gelen depremde 26000 kişi yaşamını yitirmiştir. Deprem sonrası Bam şehrinin yeniden yapılandırılması yapılmış iyi çalışmalara örnektir. 1999 yılında meydana gelen kuraklık 37 milyon kişiyi etkilemiştir. Yine 1990 yılında Gilan eyaletinde meydana gelen depremde 40000 kişi hayatını kaybetmiştir. Tehlike haritalarının oluşturulması, acil durum planları, zarar azaltma planları, acil durum yönetimi, deprem mühendisliği, afetleri önleme ve zarar azaltma, uzun vadeli stratejik planlar İran’da mevcut olan afet ve acil durum yönetimi anlayışıdır. Son yirmi yıldır ulusal afet yönetimi sisteminin güçlendirilmesi ve iyileştirilmesi için hükümet hem merkezi hem yerelde, afet yönetimin birçok paydaşı ve ortağıyla, afet yönetimini ilgilendiren birçok sektörde çalışmalar yapmaktadır. 2011-2015 yıllarını kapsayan ülkenin 5. Kalkınma Planı’nda yer aldığı üzere, milli bütçenin % 2’si afet yönetimi çalışmaları için ayrılmıştır. 2008 yılında Ulusal Afet Yönetimi Kurumu oluşturulmuştur ( National Disaster Management Organization-NDMO). Her türlü hazırlık/planlama/zarar azaltma, müdahale ve iyileştirme/yeniden yapılandırma süreçlerini bu kurum merkezi ve yerel ofisleriyle koordine eder (Bakhtiari, 2014).
Nijerya'da afet yönetim sistemleri nasıldır?
Afrika ülkelerinden Nijerya’da hem doğa hem insan kaynaklı afetlere rastlanmaktadır. Bunların bazıları hızlı gelişen bazıları da yavaş gelişen olaylardır. Kuraklık, çölleşme, seller, salgın hastalıklar, erozyon, baraj yıkılması, petrol sızıntısı, deniz kazaları, bombalama olayları, bina çökmeleri ve yangınlardır. 1999 yılında Ulusal Acil Durum Yönetim Kurumu (National Emergency Management Agency of Nigeria-NEMA) kurulmuştur. Kolera, kızamık, menenjit gibi salgın hastalıklar izlenmektedir. 2005, 2006, 2008 ve 2009’da etkin heyelanlar meydana gelmiştir. Ülkede etnik, politik ve din farklılıkları yüzünden sivil çatışmalara sıkça rastlanır. Ulusal kurum olan NEMA’nın eyaletlerde ve yerelde, sırasıyla Eyalet Acil Durum Yönetim Kurumu (State Emergency Management Agency-SEMA) ve Yerel Afet Yönetim Kurumu (Local Emergency Management Authority-LE
MA) faaliyet göstermektedir. NEMA, SEMA ve LEMA’nın ortak amaçları afet yönetim döngüsünün her aşamasında bütün kurum ve kuruluşlar arasında işbirliği ve koordinasyonu sağlamaktır (Nijerya İnternet Kaynağı http://www.preventionweb.net/files/21708_nigherianationaldisastermanagementf.pdf).
Afrika Boynuzu'nda afet yönetim sistemleri nasıldır?
Afrika Boynuzu’nda yer alan ülkeler Etiyopya, Eritre, Somali ve Cibuti’dir. Toplamda 20 milyona yakın nüfusuyla Afrika’nın doğusunda, Arap Yarımadası’nın karşısındaki bölgedir. 2010-2011 yıllarında bölgede büyük bir kuraklık meydana gelmiş ve 4.5 milyonu Doğu Afrika ülkesi olan Kenya’da olmak üzere toplamda 13 milyon kişiyi etkilemiştir. Uluslararası Sivil Toplum Kuruluşları bölgede zararın azaltılması ve yardım amaçlı yoğun faaliyet göstermişlerdir. Özellikle bu ülkelerdeki kadınların kuraklıkla ve sonrasında meydana gelen kıtlıkla mücadelede çok daha etkin rol oynadıkları, daha bilinçli oldukları izlenmiştir. Kuraklığa karşı bu ülkelerde uluslararası destekle erken uyarı tahmin sistemlerinin kurulması çalışmaları yürütülmektedir. Çünkü kuraklık yavaş ilerleyen bir afettir. Deprem gibi aniden gelişen bir tehlike değildir. Zamanı bilimsel yollarla hesaplanabilir (REGLAP, 2011; Fitzgibbon, 2013).
Gelişmekte olan diğer ülkelerde afet yönetimi sistemleri nasıldır?
Güney ve Orta Amerika kıtalarında yer alan Kolombiya (sel, heyelan vb), El Salvador (heyelan, sel vb), Honduras (kuraklık, sel, toprak kayması vb); Asya’da yer alan Sri-Lanka (tsunami, terror vb), Nepal (deprem vb), Endonezya (deprem, tsunami vb); Afrika’da yer alan Etiyopya (kuraklık, kıtlık vb), Sudan (iç savaş, kıtlık vb) afetlerine maruz kalmaktadır (Başbuğ Erkan, 2017).
-
2024-2025 Öğretim Yılı Güz Dönemi Ara (Vize) Sınavı Sonuçları Açıklandı!
date_range 2 Gün önce comment 0 visibility 53
-
2024-2025 Güz Dönemi Ara (Vize) Sınavı Sınav Bilgilendirmesi
date_range 6 Aralık 2024 Cuma comment 2 visibility 324
-
2024-2025 Güz Dönemi Dönem Sonu (Final) Sınavı İçin Sınav Merkezi Tercihi
date_range 2 Aralık 2024 Pazartesi comment 0 visibility 912
-
2024-2025 Güz Ara Sınavı Giriş Belgeleri Yayımlandı!
date_range 29 Kasım 2024 Cuma comment 0 visibility 1286
-
AÖF Sınavları İçin Ders Çalışma Taktikleri Nelerdir?
date_range 14 Kasım 2024 Perşembe comment 11 visibility 20158
-
Başarı notu nedir, nasıl hesaplanıyor? Görüntüleme : 25842
-
Bütünleme sınavı neden yapılmamaktadır? Görüntüleme : 14700
-
Harf notlarının anlamları nedir? Görüntüleme : 12646
-
Akademik durum neyi ifade ediyor? Görüntüleme : 12642
-
Akademik yetersizlik uyarısı ne anlama gelmektedir? Görüntüleme : 10582