Afet Yönetimi 2 Dersi 2. Ünite Sorularla Öğrenelim
Türkiye’Nin Afet Yönetim Sistemi
Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük ve en yıkıcı olarak kabul edilen depremi ne zaman olmuştur?
27 Aralık 1939 tarihinde meydana gelen ve çok geniş bir bölgeyi etkileyen, yaklaşık 33.000 kişinin yaşamını yitirmesine, 100.000 kişinin yaralanmasına, 120.000 konutun yıkılması veya ağır hasar görmesine neden olan ve Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük ve en yıkıcı depremi/afeti Erzincan Depremi olmuştur.
Türkiye’de ilk deprem konusunda yapılan ilk yasal düzenleme hangisidir?
- Erzincan depreminden sonra deprem tehlikesini belirleme ve depremlere karşı önlemler alma ihtiyacı gündeme gelmiş ve 1944 yılında 4623 sayılı “Yersarsıntısından Evvel ve Sonra Alınacak Tedbirler Hakkında Kanun” çıkarılmıştır. Bu kanun Türkiye’de deprem tehlikesi ve riskinin belirlenmesi ve deprem risklerinin azaltılması konusunda, ulusal (merkezi) ve yerel düzeylerde nasıl örgütlenileceğini, yerleşme ve yapılaşmaların nasıl denetleneceğini belirleyen ilk yasal düzenlemedir.
Marmara depreminden sonra daha iyi bir afet yönetim sistemi kurmak amacı ile hangi yasa çıkarılmıştır?
05.2009 tarihinde 5902 sayılı “Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki Kanun” TBMM’de kabul edilmiş ve 17.06.2009 tarih ve 27261 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmesi ile afet yönetim sistemi tamamen değiştirilmiştir.
Afetlerle istenilen düzeyde etkin mücadele edilememesinin sebepleri nelerdir?
Geçmiş yıllarda Türkiye’de yaşanan olaylara bakıldığında afetlerle istenilen düzeyde etkin mücadele edilemediği, afet risk azaltmada kayda değer mesafe alınamadığı görülmektedir. Bu mücadelenin istenilen etkinlikte yürütülememesinin nedenleri arasında önleme, risk azaltma ve hazırlık çalışmalarının yeterince öne çıkarılmaması, afet konusunda benzer görevlere sahip birçok kurumun bulunması ve bunlar arasında iyi bir işbirliği ve koordinasyonun sağlanamaması, yetki karmaşalarının yaşanması, sosyo-ekonomik koşulların göz ardı edilmesi gibi faktörlerde sayılabilir.
AFAD ne zaman kurulmuştur?
29.05.2009 tarihinde 5902 sayılı “Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nın Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki Kanun” ile Başbakanlığa bağlı “Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD)” kurulmuştur. AFAD, 17 Aralık 2009 tarihinde Afet ve Acil Durum Yüksek Kurulu kararıyla aktif hale getirilmiştir. Afet ve Acil Durum Yüksek Kurulu kararından sonra Afet İşleri, Sivil Savunma ve Türkiye Acil Durum Yönetimi Genel Müdürlüklerinin görevleri AFAD Başkanlığı ve yerel düzeyde İl Afet ve Acil Durum Müdürlükleri tarafından yapılmaya başlanmıştır.
Afet yönetiminde ulusal (merkezi) düzeyde kurumsal paydaşlar hangileridir?
Afet yönetiminde ulusal (merkezi) düzeyde kurumsal paydaşlar, esas olarak aşağıdaki gibidir: Başbakan veya Başbakan Yardımcısı, Afet ve Acil Durum Yüksek Kurulu, Afet ve Acil Durum Koordinasyon Kurulu, Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı, Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezi, Danışma Kurulları, İlgili Bakanlıklar, Bakanlık Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezleri, Türk Kızılayı’dır.
Afet yönetiminde görevleri öne çıkan kurumlar hangileridir?
Bu kurumlar;
- Başbakanlık,
- Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı,
- Toplu Konut İdaresi Başkanlığı,
- Doğal Afet Sigortaları Kurumu,
- Çevre ve Şehircilik Bakanlığı,
- İçişleri Bakanlığı Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı,
- Karayolları Genel Müdürlüğü,
- Devlet Demir Yolları Genel Müdürlüğü,
- Türk Hava Yolları • Devlet Hava Meydanları İşletmesi,
- Sağlık Bakanlığı,
- Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı,
- Enerji Tabii Kaynaklar Bakanlığı,
- Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü,
- Kalkınma Bakanlığı • Maliye Bakanlığı,
- Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı,
- Milli Eğitim Bakanlığı • Orman ve Su İşleri Bakanlığı,
- Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü,
- Meteoroloji Genel Müdürlüğü,
- Orman Genel Müdürlüğü,
- Türk Silahlı Kuvvetleri,
- Harita Genel Komutanlığı,
- Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) şeklindedir.
Afet yönetim sürecinde üniversitelerin katkıları nelerdir?
Üniversiteler gerek akademik araştırmalar gerekse eğitim çalışmaları ile ulusal afet yönetim modelinin oluşturulmasında ve etkin bir şekilde uygulanmasının sağlanmasında önemli bir potansiyele sahiptir. Birçok üniversite, afet yönetimine yönelik bilgi ve deneyim birikimini bünyelerinde oluşturdukları “uygulama ve araştırma merkezleri” ile kullanıma sunmakta, bu yolla afet yönetim sisteminin bir parçası haline gelmektedir. Üniversiteler uygulama ve araştırma merkezleri ile ön-lisans, lisans, lisansüstü ve doktora programları ile ve danışmanlık hizmetleriyle afet yönetimi ile ilgili konularda sürece önemli katkılar sunmaktadır.
Afet yönetim sürecine katkı veren meslek kuruluşları nelerdir?
6235 Sayılı Kanun ile kurulan Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği, 6023 Sayılı kanun ile kurulan Türk Tabipler Birliği ve 1136 sayılı Kanun ile kurulan Barolar Birliği afet konusunda çalışmalar yürüten kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarıdır ve afet yönetim sisteminin her aşamasına etkin katılımları gerekmektedir.
Türkiye Kızılay Derneği’nin çalışmaları nelerdir?
Kızılay, Türkiye’nin afet yönetim sistemi içerisinde önemli görev ve sorumluluklar üstlenmiş bir dernektir. Kurulduğu günden bu yana, Kızılay, afet yönetiminin, hem merkezi hem de yerel ölçekteki kurul ve hizmet gruplarında, aktif olarak yer almış ve almaktadır. Kızılay muhtelif zamanlarda, kamu otoritelerinin desteği ile afetlerden etkilenen kişilere nakdi yardım, inşaat malzemesi yardımı yapmış bazen de uzun süreli geçici veya kalıcı konutları inşa ettirmiştir. Ana hedefleri doğrultusunda faaliyet gösteren Kızılay, 1999 yılı depremleri sonrasında, önemli bir strateji değişikliği yaparak, yalnızca afetlere müdahale ve iyileştirme aşamalarında değil, zarar azaltma ve hazırlıklı olma aşamalarında da faaliyet göstermeye başlamıştır. 1999 depremleri sonrasında Kızılay, Ankara’da çok iyi donatılmış bir Afet Yönetim Merkezi (Afet Operasyon Merkezi - AFOM) kurmuş ve bu merkez içerisinde, insani yardım amaçlı deprem araştırma ve bilgi merkezini faaliyete geçirmiştir. Bu merkezde ayrıca depremler sonrasında hasar ve ihtiyaç tahmini çalışmaları da yapılmaktadır.
Afet yönetim aşamasında medyaya ne gibi görevler düşmektedir?
Afetler öncesinde, zarar azaltma ve hazırlıklı olma konusunda etkin bir yöntem olan halkın bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesi çalışmalarında son derece önemli bir araç olan medya, afet yönetim sistemimize tam anlamıyla dâhil edilememiştir. Yerleşim alanlarında mevcut tehlike ve risklerin kamuoyu tarafından bilinmesi için bilgilendirme yapılması ve bu alanda yapılacak zarar azaltma çalışmalarının neler olabileceğinin belirlenmesine katkıda bulunması medyanın bu alandaki önemli rollerinden biridir.
Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezleri Yönetmeliği’nin amacı nedir?
Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezleri Yönetmeliği 19 Şubat 2011 tarihi ve 27851 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezleri Yönetmeliği’nin amacı; yurt içinde ve yurt dışında meydana gelen afet ve acil durumlara ulusal ve yerel düzeyde müdahalenin ve buna ilişkin hazırlık faaliyetlerinin etkin bir şekilde gerçekleştirilebilmesine yönelik, Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezi ile il ve kurum düzeyi afet ve acil durum yönetim merkezlerinin kuruluşu, görev ve sorumlulukları ile bunlar arasındaki koordinasyon ve işbirliğine ilişkin esasları belirlemektir.
Afet ve acil durum yönetim merkezleri kimler tarafından kurulur?
Afet ve acil durum hizmetlerini yürütmek üzere, Bakanlıklarda Müsteşar veya yetkilendirecekleri yardımcılarının, illerde valinin, kurulması valilerce gerekli görülen ilçelerde ise kaymakamın başkanlığında afet ve acil durum yönetim merkezleri kurulur.
Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezi’nin görevi nedir?
Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezi ise meydana gelen veya gelmesi muhtemel büyük ölçekli doğal, teknolojik ve insan kaynaklı afet ve acil durumlar ile Başbakan tarafından acil durum veya afet olarak değerlendirilen diğer olay ve durumlarda ulusal düzeyde etkin ve yoğun müdahale ve koordinasyonu sağlamak üzere Başbakanın talimatıyla faaliyete geçer.
Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı afet ve acil durum sonrasında nasıl bir yol izler?
Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), afet ve acil durum sonrası, İl Afet ve Acil Durum Yönetimi Merkezlerinden (İAADYM) aldığı ilk ve tamamlayıcı bilgiler doğrultusunda yardım taleplerini olay türü ve ölçeğine göre değerlendirerek Türkiye Afet Müdahale Planı’nda (TAMP) belirtildiği şekilde olay seviyesini belirler ve ilan edilen olay seviyesine göre koordinasyon ve organizasyonun düzeyi belirlenir.
Türkiye Afet Müdahale Planı’nda belirlenen müdahale seviyeleri nelerdir?
Müdahale seviyeleri etki derecesi açısından dört gruba ayrılmıştır. Olay seviyesi “S1” olarak belirlendiğinde ilgili İAADYM faaliyete geçer. AFAD Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezi (AADYM) gelişmeleri takip eder ve değerlendirir. Olay seviyesi “S2” olarak belirlendiğinde sadece ilgililere duyurulur. Olay türü ve ölçeğine göre sırasıyla İAADYM, 1. Grup destek illeri ve ilgili Arama Kurtarma Birliği (AKB) afet bölgesine talimat beklemeksizin hareket eder. Olay seviyesi “S3” veya “S4” olarak belirlendiğinde olay seviyesi ilan edilir ve Afet ve Acil Durum Koordinasyon Kurulu toplanır. AFAD hizmet grubu ana çözüm ortağı bakanlık, kurum, kuruluş ve Kızılay’ın temsilcilerini Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezine çağırır. Olay türü ve ölçeğine göre 1. ve 2. Grup destek illeri ve sorumlu Arama Kurtarma Birliği (AKB) afet bölgesine talimat beklemeksizin hareket eder ve 2. Grup iller gerektiğinde yönetimi devralır. Olay seviyesi “S4” olarak belirlendiğinde tüm ulusal kapasite müdahaleye katılır ve gerektiğinde uluslararası yardım çağrısında bulunulur.
Afet ve acil durumlara müdahalede görev alacak, bakanlık, kurum ve kuruluşlar, özel kuruluşlar, STK’lar ve gerçek kişileri kapsayan Türkiye Afet Müdahale Planı’nın (TAMP) amacı nedir?
Türkiye’de meydana gelebilecek her tür ve ölçekteki afet ve acil durumlara müdahalede görev alacak, bakanlık, kurum ve kuruluşlar, özel kuruluşlar, STK’lar ve gerçek kişileri kapsayan Türkiye Afet Müdahale Planı’nın (TAMP) amacı; afet ve acil durumlara ilişkin müdahale çalışmalarında görev alacak hizmet grupları ve koordinasyon birimlerine ait rolleri ve sorumlulukları tanımlamak, afet öncesi, sırası ve sonrasındaki müdahale planlamasının temel prensiplerini belirlemektir.
Afet ve Acil Durum Yüksek Kurulu’nun görevi nedir?
Afet ve Acil Durum Yüksek Kurulu; Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nca (AFAD) afet ve acil durumlarla ilgili olarak hazırlanan plan, program ve raporları onaylamakla görevlidir. Daha çok planlamaya yönelik olarak genel görüşmelerin yapıldığı bir üst kurul şeklinde çalışmalarını yürütmekte ve icraya yönelik bir fonksiyonu bulunmamaktadır.
Afet ve Acil Durum Yüksek Kurulu kimlerden oluşmaktadır?
Türkiye’de afet yönetimi bakımından en üst kurul olarak işlev gören bu Kurulun Başkanı, Başbakan veya görevlendireceği Başbakan Yardımcısıdır. Üyeler ise Milli Savunma Bakanı, İçişleri Bakanı, Dışişleri Bakanı, Maliye Bakanı, Milli Eğitim Bakanı, Çevre ve Şehircilik Bakanı, Sağlık Bakanı, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı, Orman ve Su İşleri Bakanı ve Aile ve Sosyal Politika Bakanlarından oluşur.
Afet ve Acil Durum Koordinasyon Kurulu’nun amacı nedir?
Afet ve Acil Durum Koordinasyon Kurulu’nun amacı; afet ve acil durum hallerinde bilgileri değerlendirmek, alınacak önlemleri belirlemek, uygulanmasını sağlamak ve denetlemek, kurum ve kuruluşlar ile sivil toplum kuruluşları arasındaki koordinasyonu sağlamaktır. Bu yapısıyla Afet ve Acil Durum Koordinasyon Kurulu’nun afet ve acil durum hallerinde afet yönetimi ile ilgili olarak görev ve fonksiyon yürütecek asıl kurul olduğu görülmektedir. Afetle ilgili tüm gelişmelerin değerlendirmesini yapması, uygulamaya yönelik kararlar alması ve ilgili kurumlardan afete yönelik uygulamalar yapmayı istemesi nedeniyle icracı bir kurul niteliğine sahip olmuştur.
Afet ve Acil Durum Koordinasyon Kurulu kimlerden oluşmaktadır?
Afet ve Acil Durum Koordinasyon Kurulu’nun Başkanı, Başbakanlık Müsteşarıdır. Üyeler ise Milli Savunma Bakanlığı Müsteşarı, İçişleri Bakanlığı Müsteşarı, Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı, Maliye Bakanlığı Müsteşarı, Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşarı, Sağlık Bakanlığı Müsteşarı, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Müsteşarı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşarı, Orman ve Su İşleri Bakanlığı Müsteşarı, Kalkınma Bakanlığı Müsteşarı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Müsteşarı, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanı, Türkiye Kızılay Derneği Genel Başkanı ile afet veya acil durumun türüne göre Kurul Başkanınca görevlendirilecek diğer bakanlık ve kuruluşların üst yöneticilerinden oluşur.
Deprem Danışma Kurulu’nun amacı nedir?
Deprem Danışma Kurulu’nun amacı; depremden korunmak, deprem zararlarını azaltmak, deprem sonrası yapılacak faaliyetler hakkında öneriler sunmak ve depremle ilgili araştırmalar için politikaları ve öncelikleri belirlemektir. Kurul, yılda en az dört kez toplanır. Ayrıca, ihtiyaç halinde Kurul Başkanının çağrısı üzerine olağanüstü toplanabilir. Kurulun sekretaryasını AFAD Başkanlığı yürütür. Kurul danışma kurulu niteliğinde olduğu için uygulamaya yönelik görev ve fonksiyonları bulunmamaktadır.
Deprem Danışma Kurulu’nun üyeleri kimlerdir?
Kurulun başkanlığını AFAD Başkanı yürütür. Üyeler ise Çevre ve Şehircilik Bakanlığı temsilcisi, Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü, Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürü, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu Başkanı, Türkiye Kızılay Derneği Genel Başkanı, deprem konusunda çalışmaları bulunan ve Yüksek Öğretim Kurulu tarafından bildirilecek en az on üniversite öğretim üyesi arasından Başkan tarafından belirlenecek beş üye ve akredite edilmiş ilgili sivil toplum kuruluşlarından Başkan tarafından belirlenecek üç üyeden oluşur.
Afet risklerinin azaltılması platformu neden kurulmuştur?
Platform, toplumun afetlere duyarlılığını artırmak ve afet risk azaltma çalışmalarında sürekliliği sağlamak, afet risk azaltma prensibinin her düzeyde plan, politika ve programlarda dikkate alınmasını sağlamak üzere ihtiyaçları belirlemek, uygulamaları izlemek ve değerlendirilmesine katkıda bulunmak amacıyla kurulmuştur.
Afet risklerinin azaltılması platformu kimlerden oluşmaktadır?
AFAD Başkanı’nın başkanlığında, Genelkurmay Başkanlığı ve bakanlıklar ile diğer kamu kurum ve kuruluşları, üniversiteler, mahalli idareler, basın yayın kuruluşları ve AFAD’ın görev alanıyla ilgili faaliyet yürüten kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, sivil toplum kuruluşları ve özel sektör temsilcilerinden oluşur. 2011 yılında kurulan ve 53 üyesi bulunan Platform yılda en az bir defa toplanır ve sekretarya hizmetleri AFAD tarafından yerine getirilir.
Yerel yönetimlerin afet yönetimi ile ilgili görev ve sorumlulukları nasıl belirlenmiştir?
Yerel yönetimlerin afet yönetimi ile ilgili görev ve sorumlulukları, 7269 sayılı “Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun”, 3194 sayılı “İmar Kanunu”, 7126 sayılı “Sivil Savunma Kanunu” ve 6306 sayılı “Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun”, 5302 sayılı “İl Özel İdaresi Kanunu”, 5216 sayılı “Büyükşehir Belediyesi Kanunu”, 5393 sayılı “Belediye Kanunu”, 5902 sayılı “Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının Teşkilatı ve Kuruluşu Hakkındaki Kanun” ve 6360 sayılı “On dört İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi yedi İlçe Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” gibi genel kanunlarla belirlenmiştir.
5393 sayılı “Belediye Kanununa” göre belediyelere verilen görevler nelerdir?
5393 sayılı “Belediye Kanununa” göre belediyelere, yangın, sanayi kazaları, deprem ve diğer doğa kaynaklı afetlerden korunmak veya bunların zararlarını azaltmak amacıyla yerleşimin özelliklerini de dikkate alarak gerekli “Afet ve Acil Yardım Planlarını” yapma, ekip ve donanımları hazırlama görevi verilmiştir. Acil durum planlarının hazırlanmasında varsa il ölçeğindeki diğer acil durum planlarıyla da koordinasyon sağlanması ve ilgili bakanlık, kamu kuruluşları, meslek teşekkülleriyle üniversitelerin ve diğer mahalli idarelerin görüşlerinin alınması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca belediyelere planlar doğrultusunda halkın eğitimi için gerekli önlemlerin alınması ve ortak programların yapılması ve belediye, belediye sınırları dışında yangın ve doğa kaynaklı afetler meydana gelmesi durumunda, bu bölgelere gerekli yardım ve destek sağlama görevleri de verilmiştir.
5216 sayılı “Büyükşehir Belediyesi Kanununa” göre büyükşehir belediyelerine verilen görevler nelerdir?
5216 sayılı “Büyükşehir Belediyesi Kanununa” göre büyükşehir belediyelerine, il düzeyinde yapılan planlara uygun olarak “doğa kaynaklı afetlerle ilgili planlamaları” ve diğer hazırlıkları büyükşehir ölçeğinde yapmak; gerektiğinde diğer afet bölgelerine araç, gereç ve malzeme desteği vermek; itfaiye ve acil yardım hizmetlerini yürütmek; patlayıcı ve yanıcı madde üretim ve depolama yerlerini tespit etmek, konut, işyeri, eğlence yeri, fabrika ve sanayi kuruluşları ile kamu kuruluşlarını yangına ve diğer afetlere karşı alınacak önlemler yönünden denetlemek, bu konuda mevzuatın gerektirdiği izin ve ruhsatları vermek görevleri verilmiştir.
5302 sayılı “İl Özel İdaresi Kanununa” göre İl Özel İdarelerine verilen görevler nelerdir?
5302 sayılı “İl Özel İdaresi Kanununa” göre İl Özel İdarelerine; yangın, sanayi kazaları, deprem ve diğer doğa kaynaklı afetlerden korunmak veya bunların zararlarını azaltmak amacıyla ilin özelliklerini de dikkate alarak gerekli “Afet ve Acil Durum Planlarını” yapma, ekip ve donanımı hazırlama görevi verilmiştir. Acil durum planlarının hazırlanmasında varsa il ölçeğindeki diğer acil durum planlarıyla da koordinasyon sağlanır ve ilgili bakanlık, kamu kuruluşları, meslek teşekkülleriyle üniversitelerin ve diğer mahalli idarelerin görüşlerinin alınması gerektiği belirtilmiştir. Planlar doğrultusunda halkın eğitimi için gerekli önlemler alınarak ortak programlar yapılabilme ve İl özel idaresi, il dışında yangın ve doğal afetler meydana gelmesi durumunda, bu bölgelere gerekli yardım ve desteği sağlayabilme görevleri de verilmiştir.
Afet yönetiminde yerel (il) düzeyde kurumsal paydaşlar nelerdir?
- Vali veya Vali Yardımcısı,
- İl Afet ve Acil Durum Koordinasyon Kurulu,
- İl Afet ve Acil Durum Müdürlükleri,
- İl Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezleri,
- Arama ve Kurtarma Birlik Müdürlükleri (11 ilde kurulmuştur),
- İlgili Bakanlıkların Taşra Teşkilatları,
- Bakanlık Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezleri,
- Büyükşehir Belediyesi ve Belediyeler ve
- Türk Kızılayı’ dır.
İl Afet ve Acil Durum Koordinasyon Kurulu hangi amaçla kurulmuştur?
Ulusal (merkezi) düzeyde Başbakanlık bünyesinde afetle ilgili kararların alınması ve alınan bu kararların uygulanması ve takibi ile ilgili kurulan iki kurulun yerelde yansıması olacak şekilde ve afet sonrası yapılacak tüm çalışmaları yönetmek ve koordine etmek amacıyla İl Afet ve Acil Durum Koordinasyon Kurulu kurulmuştur.
İl Afet ve Acil Durum Koordinasyon Kurulu kimlerden oluşmaktadır?
İl Afet ve Acil Durum Koordinasyon Kurulu; Vali/vali yardımcısının başkanlığında, İl Afet ve Acil Durum müdürü, Garnizon komutanı, Belediye başkanı, İl Özel İdaresi genel sekreteri, TAMP Hizmet Gruplarından sorumlu il yöneticileri ve ihtiyaç duyulan diğer il yöneticilerinden oluşmaktadır.
Yerelde afet yönetimi ile ilgili en önemli görevler hangi kurumlara verilmiştir?
Yerelde afet yönetimi ile ilgili en önemli görevler 5902 sayılı “Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun” ile İl Afet ve Acil Durum Müdürlüklerine verilmiştir. İllerde bütünleşik afet ve acil durum yönetiminin tüm unsurlarını içerecek şekilde kurulan bu müdürlükler, AFAD’ın taşra teşkilatı olarak Valiye bağlı olarak görevlerini yapmaktadır.
İl Afet ve Acil Durum Müdürlüklerinde yönetimdekiler nasıl atanır?
İldeki afet ve acil durum faaliyetlerin yönetiminden birincil derecede Vali sorumludur. İl Afet ve Acil Durum Müdürleri, AFAD Başkanı’nın teklifi ile Başbakan veya yetkilendirdiği Başbakan Yardımcısı tarafından atanır. Diğer personel ise il müdürlüklerinin norm kadroları dâhilinde Vali tarafından atanır.
Yerel düzeyde Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezleri nerelerde kurulur?
Yerel düzeyde Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezleri illerde ve kurulması Valilerce gerekli görülen ilçelerde kurulur.
Yerel düzeyde Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezleri’nde ne gibi çalışmalar yapılmaktadır?
Bu merkezlerde afet ve acil durumlarda müdahale, kurtarma ve yardım gibi olaya yönelik bütün çalışmalar yürütülmekte, ekipler ve kurumlar arasındaki koordinasyon sağlanmaktadır. Ayrıca afet veya acil durumlarla ilgili tüm yönetim ve bilgi toplama çalışmaları da burada yürütülmektedir.
İlçe afet ve acil durum yönetim merkezi nedir?
İlçe afet ve acil durum yönetim merkezi; afet ve acil durumlarda görev yapılan ve ilçe düzeyindeki çalışmaların yönetildiği, genelde kaymakamlık binasında bulunan ve ihtiyaç duyulunca faaliyete geçen merkezi ifade eder.
Afet ve Acil Durum Arama Kurtarma Birlik Müdürlükleri hangi illerde kurulmuştur?
Afet ve Acil Durum Arama ve Kurtarma Birlik (AKB) müdürlükleri, Başkanlık (AFAD) tarafından belirlenecek illerde il afet ve acil durum müdürlüğü bünyesinde kurulabilir. Bu müdürlükler, il afet ve acil durum müdürlüğü emrinde görev yaparlar. Bu şekilde kurulacak müdürlük sayısı yirmiyi geçemez. Hâlihazırda, Adana, Afyon, Ankara, Bursa, Diyarbakır, Erzurum, İstanbul, İzmir, Sakarya, Samsun ve Van illerinde olmak üzere toplam 11 ilde Afet ve Acil Durum Arama Kurtarma Birlik Müdürlükleri kurulmuştur.
Çok geniş bir bölgeyi etkileyen, yaklaşık 33.000 kişinin yaşamını yitirmesine, 100.000 kişinin yaralanmasına, 120.000 konutun yıkılması veya ağır hasar görmesine neden olan ve Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük ve en yıkıcı depremi/afeti olarak bilinen deprem hangisidr?
Çok geniş bir bölgeyi etkileyen, yaklaşık 33.000 kişinin yaşamını yitirmesine, 100.000 kişinin yaralanmasına, 120.000 konutun yıkılması veya ağır hasar görmesine neden olan ve Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük ve en yıkıcı depremi/afeti olarak bilinen deprem Erzincan Depremi'dir.
Hangi Kanun Türkiye’de deprem tehlikesi ve riskinin belirlenmesi ve deprem risklerinin azaltılması konusunda, ulusal (merkezi) ve yerel düzeylerde nasıl örgütlenileceğini, yerleşme ve yapılaşmaların nasıl denetleneceğini belirleyen ilk yasal düzenlemedir?
“Yersarsıntısından Evvel ve Sonra Alınacak Tedbirler Hakkında Kanun” Türkiye’de deprem tehlikesi ve riskinin belirlenmesi ve deprem risklerinin azaltılması konusunda, ulusal (merkezi) ve yerel düzeylerde nasıl örgütlenileceğini, yerleşme ve yapılaşmaların nasıl denetleneceğini belirleyen ilk yasal düzenlemedir.
29.05.2009 tarihinde 5902 sayılı kanuna göre Başbakanlığa bağlı hangi kurum kurulmuştur?
29.05.2009 tarihinde 5902 sayılı “Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nın Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki Kanun” ile Başbakanlığa bağlı “Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD)” kurulmuştur.
Hangi depremleri takip eden süreçte gönüllülerin gerçekleştirdikleri çalışmalar sayesinde başta arama kurtarma ve afet sonrası diğer hizmetlerin sağlanmasında bu yapılanmaların önemi anlaşılmış ve bu potansiyelin değerlendirilmesi gündeme gelmiştir?
İzmit Körfezi (Doğu Marmara) ve Düzce-Kaynaşlı depremlerini takip eden süreçte gönüllülerin gerçekleştirdikleri çalışmalar sayesinde başta arama kurtarma ve afet sonrası diğer hizmetlerin sağlanmasında bu yapılanmaların önemi anlaşılmış ve bu
potansiyelin değerlendirilmesi gündeme gelmiştir.
1924 yılından itibaren afet yönetim sisteminin müdahale ve iyileştirme aşamalarında, barınma, ısınma, giyecek, yiyecek ve içecek ihtiyaçlarının karşılanmasında önemli görevlerini üstlenen kuruluş hangisidir?
1924 yılından itibaren afet yönetim sisteminin müdahale ve iyileştirme aşamalarında, barınma, ısınma, giyecek, yiyecek ve içecek ihtiyaçlarının karşılanmasında önemli görevlerini üstlenen kuruluş Türk Kızılay Derneğidir.
İllerde ve ilcelerde bağlı ya da ilgili kurum ve kuruluşlarda afet ve acil durum yönetim merkezleri kurmaya kimler yetkilidir?
İllerde ve ilçelerde bağlı ya da ilgili kurum ve kuruluşlarda afet ve acil durum yönetim merkezleri kurmaya Bakanlar yetkilidir.
Afet ve acil durum yönetim merkezlerinin haberleşme, erken uyarı ve bilgi sistemleri
ile her türlü araç, gereç, teknik donanım ve personel ihtiyaçları kim tarafından karşılanır?
Afet ve acil durum yönetim merkezlerinin haberleşme, erken uyarı ve bilgi sistemleri
ile her türlü araç, gereç, teknik donanım ve personel ihtiyaçları kurumların en üst yöneticileri ile valiler ve kaymakamlar tarafından karşılanır.
İçişleri Bakanlığı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), afet ve acil durum sonrası, İl Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezlerinden (İAADYM) aldığı ilk ve tamamlayıcı bilgiler doğrultusunda olayın seviyesi ve ilan edilen olay seviyesine göre koordinasyon ve organizasyonun düzeyi neye göre belirlenir?
İçişleri Bakanlığı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), afet ve acil durum sonrası, İl Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezlerinden (İAADYM) aldığı ilk ve tamamlayıcı bilgiler doğrultusunda olayın seviyesi ve ilan edilen olay seviyesine göre koordinasyon ve organizasyonun düzeyi Türkiye Afet Müdahale Planı’na (TAMP) göre belirlenir.
Afet anında hangi Olay seviyesinde sadece ilgililere duyurulur?
Afet anında Olay seviyesi “S2” olarak belirlendiğinde sadece ilgililere duyurulur.
Afet anında hangi olay seviyesinde tüm ulusal kapasite müdahaleye katılır ve gerektiğinde uluslararası yardım çağrısında bulunulur?
Afet anında Olay seviyesi “S4” olarak belirlendiğinde tüm ulusal kapasite müdahaleye katılır ve gerektiğinde uluslararası yardım çağrısında bulunulur.
Afet anında yerel (il) düzeyde Seviye 1 ve Seviye 2 için müdahale çalışmalarında kurulan servislerde vali yardımcıları hangi görevi üstlenirler?
Afet anında yerel (il) düzeyde Seviye 1 ve Seviye 2 için müdahale çalışmalarında kurulan servislerde vali yardımcıları servis koordinatörü olarak görev yapar.
Yerel (il) düzeyde Seviye 3 ve Seviye 4’te müdahale çalışmaları kim tarafından yürütülür?
Yerel (il) düzeyde Seviye 3 ve Seviye 4’te müdahale çalışmaları vali tarafından yürütülür.
5902 sayılı Kanunla Afet ve acil durumlarla ilgili faaliyetlerin bir bütünlük içinde yapılması ve bu alanda görev yapan kuruluşların koordine edilmesi amacıyla hangi kurullar oluşturulmuştur?
5902 sayılı Kanunla Afet ve acil durumlarla ilgili faaliyetlerin bir bütünlük içinde yapılması ve bu alanda görev yapan kuruluşların koordine edilmesi amacıyla Afet ve Acil Durum Yüksek Kurulu, Afet ve Acil Durum Koordinasyon Kurulu ve Deprem Danışma Kurulları oluşturulmuştur.
9 Temmuz 2018 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 703 numaralı Kanun Hükmünde Kararname ile kaldırılmış Afet ve Acil Durum Yüksek Kurulu, Afet ve Acil Durum Koordinasyon Kurulu ve Deprem Danışma Kurulu yerine hangi kurul kurulmuştur?
9 Temmuz 2018 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 703 numaralı Kanun Hükmünde Kararname ile kaldırılmış Afet ve Acil Durum Yüksek Kurulu, Afet ve Acil Durum Koordinasyon Kurulu ve Deprem Danışma Kurulu yerine Afet ve Acil Durum Danışma Kurulu kurulmuştur.
9 Temmuz 2018 tarih ve 703 numaralı Kanun Hükmünde Kararname ile kaldırılmış olan Afet ve Acil Durum Yüksek Kurulun görevleri nelerdi?
9 Temmuz 2018 tarih ve 703 numaralı Kanun Hükmünde Kararname ile kaldırılmış olan Afet ve Acil Durum Yüksek Kurulu; Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nca (AFAD) afet ve acil durumlarla ilgili olarak hazırlanan plan, program ve raporları onaylamakla görevliydi.
Afet ve Acil Durum Koordinasyon Kurulu yılda en az kaç kez toplanmıştır?
Afet ve Acil Durum Koordinasyon Kurulu yılda en az dört kez toplanmıştır.
9 Temmuz 2018 tarih ve 703 numaralı Kanun Hükmünde Kararname ile kaldırılmış olan Deprem Danışma Kurulu’nun uygulamaya yönelik görev ve fonksiyonları bulunmamasının sebebi nedir?
9 Temmuz 2018 tarih ve 703 numaralı Kanun Hükmünde Kararname ile kaldırılmış olan Deprem Danışma Kurulu’nun uygulamaya yönelik görev ve fonksiyonları bulunmamasının sebebi kurulun danışma kurulu niteliğinde olmasıdır.
Afet Risklerinin Azaltılması Platformu yılda en az kaç defa tolanır?
Afet Risklerinin Azaltılması Platformu yılda en az bir defa tolanır.
Yerinden yönetim hedeflerine bağlı olarak Türkiye’de yerel yönetimlerle (mahalli idarelerle) ilgili yapılan son yasal düzenlemeler hangi kanunlardır?
Yerinden yönetim hedeflerine bağlı olarak Türkiye’de yerel yönetimlerle (mahalli idarelerle) ilgili yapılan son yasal düzenlemeler 5302 sayılı “İl Özel İdaresi Kanunu”, 5393 sayılı “Belediye Kanunu” ve 5216 sayılı “Büyükşehir Belediye Kanunu”dur.
Afete Müdahale Sırasında Yerel düzey organizasyon şemasında yer alan dört temel servis kim tarafından koordine edilir?
Afete Müdahale Sırasında Yerel düzey organizasyon şemasında yer alan dört temel servis vali yardımcıları tarafından koordine edilir.
-
2024-2025 Öğretim Yılı Güz Dönemi Ara (Vize) Sınavı Sonuçları Açıklandı!
date_range 2 Gün önce comment 0 visibility 53
-
2024-2025 Güz Dönemi Ara (Vize) Sınavı Sınav Bilgilendirmesi
date_range 6 Aralık 2024 Cuma comment 2 visibility 324
-
2024-2025 Güz Dönemi Dönem Sonu (Final) Sınavı İçin Sınav Merkezi Tercihi
date_range 2 Aralık 2024 Pazartesi comment 0 visibility 912
-
2024-2025 Güz Ara Sınavı Giriş Belgeleri Yayımlandı!
date_range 29 Kasım 2024 Cuma comment 0 visibility 1286
-
AÖF Sınavları İçin Ders Çalışma Taktikleri Nelerdir?
date_range 14 Kasım 2024 Perşembe comment 11 visibility 20158
-
Başarı notu nedir, nasıl hesaplanıyor? Görüntüleme : 25842
-
Bütünleme sınavı neden yapılmamaktadır? Görüntüleme : 14700
-
Harf notlarının anlamları nedir? Görüntüleme : 12646
-
Akademik durum neyi ifade ediyor? Görüntüleme : 12642
-
Akademik yetersizlik uyarısı ne anlama gelmektedir? Görüntüleme : 10582