Acil Durum ve Afet Farkındalık Eğitimi Dersi 7. Ünite Özet

Farkındalık Oluşturma Eğitimlerinin Uygulanması

Giriş

Bir eğitim vermeden önce ayrıntılı bir planlama yapmanın farkındalık oluşturmanın temeli olduğunu ve bu planlamaya genel olarak öğretimin tasarımı adının verildiğini artık biliyoruz. Ayrıca, eğitimin, özellikle de farkındalık oluşturma eğitiminin aslında bir iletişim süreci olduğunu ve eğitim iletişimi (educational communications) olarak tanındığını biliyoruz.

Öğretim tasarımı sürecinin uygulama aşamasında gerçekleştirdiğimiz işlerin başında, yapmayı planladığınız eğitimin işe yarayıp yaramayacağını test etmek gelmektedir. Bir başka deyişle pilot uygulama bu aşamanın önemli işlevlerinden biridir. Ek olarak, eğitim faaliyetlerinin organizasyonel boyutu da (eğitimlerin yeri, zamanı, katılımcıları, takvimi, bütçesi, vb.) bu aşamada planlanır. Ayrıca, eğitimde yer alacak eğiticilerin yetiştirilmesi ve katılımcıların (öğrenenlerin) hazır hale getirilmeleri ve özellikle fiziksel eğitim ortamlarının düzenlenmesi de bu aşamada gerçekleştirilen temel işlerdir.

Uygulama Stratejisi

Uygulama stratejisinde yapacaklarımızdan biri eğitici ya da eğiticileri belirlemektir. Örneğin, ilimizdeki orta okul altıncı ve yedinci sınıf öğrencilerine deprem öncesinde ve sırasında yapılması gerekenler konusunda bir eğitim vermek istediğimizi; toplamda 50 okul olduğunu ve her okulda ortalama 6 altıncı ve yedinci sınıf olduğunu düşünelim. Bu yaklaşık 300 sınıf demektir ve her sınıfta 30 öğrenci olduğunu düşünürsek yaklaşık 9000 kişilik bir katılımcı grubu anlamına gelmektedir. Tek oturumluk kısa bir eğitim (30-45 dakika süreli) tasarımlasak bile bu eğitimi tek başımıza gerçekleştirmemiz oldukça zaman alıcı ve zor olacaktır.

Eğitici seçimi yapılırken eğiticinin özelliklerini ve çevresel faktörleri dikkate almak durumundayız. Eğiticinin özellikleri konu uzmanlığı, öğretim stratejisine yatkınlığı ve kişisel özellikleri bağlamlarında değerlendirilebilir. Konu uzmanlığı, genel olarak kişinin eğitimin konusuna ilişkin sahip olduğu bilgi, beceri ve tutumları ifade etmektedir.

İyi bir eğiticinin, konuya ilişkin yeterli düzeyde kuramsal/kavramsal bilgiye sahibi olması, o konuda gerekli eylemleri gerçekleştirebilecek bilişsel (zihinsel) ve/veya devinsel (psikomotor) becerileri sergileyebilmesi, ayrıca, o konuya ilişkin becerileri bir tür alışkanlık haline getirmiş ve o konuda olumlu inançlara sahip olması gerekir.

Eğitici seçiminde önemli bir faktör kişisel özellikleridir. Kişisel özellikler yaş, cinsiyet, sosyo-ekonomik durum gibi genel özellikler ile doğrudan eğitimin konusuna ilişkin tutumları, inançları, motivasyonları gibi özel özellikleri içerir. Örneğin, cinsiyet farklılıklarının önemli olduğu nispeten kapalı diyebileceğimiz bölgelerde kadınlara yönelik verilecek bir eğitimde erkek eğitici seçilmesi sıkıntı oluşturabilir.

Yeniliklerin Yayılması kuramında Everett Rogers, insanların kendilerine yakın buldukları, benzer özellikler taşıyan kişiler tarafından sergilenen davranışları daha çabuk benimsediklerini belirtmektedir. Bu doğrultusunda, örneğin son derece şık ve batılı tarzda giyinen ve konuşan bir kadın eğiticinin yine kırsal bir bölgede daha geleneksel yaşam tarzı olan kadınlara yönelik vereceği eğitimde de sorunlar yaşanabilir.

Eğitimcilerin seçimi kadar eğitim vermeyi planladığımız kitleye nasıl ulaşacağımız ve onları eğitimlere nasıl çekeceğimiz de uygulama stratejisi geliştirirken düşünmemiz gereken noktalardan biridir.

Katılımcılara eğitim konusunda haber vermek ve onların ilgisini çekmek tasarımladığımız eğitimin beklenen çıktılara ulaştırmasında son derece önemlidir. Çok etkili bir eğitim tasarımlamış olabiliriz ancak eğitime kimse gelmezse ya da katılım istenen ölçüde olmazsa tüm hazırlığımız anlamsız kalabilir. Bu duruma düşmemek için uygulama stratejisinin gereği olarak önceden belirlemiş olduğumuz hedef kitleyi eğitim konusunda haberdar etmek ve onların katılımını sağlamak için bazı faaliyetleri planlamalıyız.

Farklı iletişim araçlarından yararlanarak hedef kitlemizi eğitim içeriği ve eğitime katılım yolları için bilgilendirmek bunlardan biridir. Poster, broşür ve el ilanı gibi farklı basılı malzemeler hazırlayarak hedef kitlemizin rahat erişebileceği yerlerde asılması ya da dağıtılmasını sağlayabiliriz.

Katılımcılara ulaşmak için yararlanabileceğimiz diğer iletişim ortamları geleneksel medya olarak adlandırılan gazete, televizyon ve radyodur. Bütçemiz el verdiğince yerel ve/veya ulusal gazetelerde, televizyon ve radyo kanallarında ilan vererek eğitimimizin içeriği ve katılım bilgilerini yayabiliriz. Bu araçlar arasında özellikle radyo dikkat çekicidir.

Uygulama aşamasında gerçekleştirilen işlerden biri de eğitim takvimini, oturumlarını ve sürelerini belirlemektedir. Eğitim takvimi, eğitimlerin gerçekleştirileceği günleri ve sürelerini içerir. Bu konuda farklı uygulamalar yapılmakla birlikte, hedef kitlenin büyüklüğü, eğiticilerin uygun olma durumları, eğitim mekanının uygunluğu, eğitim içeriğinin ivediliği ve hedef kitlenin katılma durumları gibi değişkenler göz önüne alınarak eğitim takvimi oluşturulur.

Malcom Knowles’ın Yetişkin Öğrenenler Kuramı bize ilgi ve içsel motivasyonu uyandırmak için yapabileceklerimiz konusunda ipuçları vermektedir. Bu kurama göre yetişkin öğrenenlerin farklı özellikleri vardır ve bunlardan en önemlilerinden biri neyi, neden, nerede, ne zaman ve nasıl öğrenmeleri gerektiğini önceden bilmek istemeleridir.

Uygulama aşamasında gerçekleştirilen işlerden biri de eğitim takvimini, oturumlarını ve sürelerini belirlemektedir. Eğitim takvimi, eğitimlerin gerçekleştirileceği günleri ve sürelerini içerir. Bu konuda farklı uygulamalar yapılmakla birlikte, hedef kitlenin büyüklüğü, eğiticilerin uygun olma durumları, eğitim mekanının uygunluğu, eğitim içeriğinin ivediliği ve hedef kitlenin katılma durumları gibi değişkenler göz önüne alınarak eğitim takvimi oluşturulur.

Eğitim hizmetlerinin bütçesini oluşturmak her zaman ve koşulda en zor gerçekleştirilen işlemlerden biridir. Çok çeşitli değişkenler bütçenin oluşturulmasında etken olmaktadır. Aslında eğitim maliyetlerinin bütçelendirilmesinde iki temel yaklaşım izlenmektedir. Bunları yukarıdan aşağıya ve aşağıdan yukarıya şeklinde ifade edebiliriz.

Yukarıdan aşağıya yaklaşımında size tahsis edilen bir bütçe vardır ve sizin eğitim etkinliğini bu bütçe sınırları içerisinde gerçekleştirmeniz beklenmektedir. Diğer yaklaşım ise sizden bir bütçe oluşturarak sunmanız ve sonra üst makamın ya da finansı sağlayanların onayını almayı içerir.

Bütçe hazırlanırken eğiticinin belirlenmesi ve isteyeceği ücretin önceden belirlenmesi önemlidir. Diğer bir konu vergilerdir. Bazı durumlarda eğiticiler gelir vergisi türü vergileri eğitimi planlayanlardan istemektedir. Bu tür konuların da önceden ücrete dahil olup olmayacağı konuşulmalıdır. Örneğin, üniversite öğretim üyeleri eğitici olarak katıldıkları etkinliklerde aldıkları ücretten çeşitli vergiler ödemek durumundadırlar.

Eğitici Eğitimi

Önceden bir eğitici eğitimi vermeden, bu eğiticilerin hepsinin bizim tasarımladığımız gibi bir eğitim vermesini beklemek çok gerçekçi olmayacaktır. Her eğiticinin kendi deneyimleri sonucu oluşturduğu birbirinden farklı önyargıları ve öğretme stratejileri ile alışkanlıkları olabilir. Ayrıca bu eğiticilerin, eğitimin içeriği, bağlamına, hedef kitlesine yönelik motivasyon düzeyleri ve tutumları da farklılaşabilir. Bu farklılıkları en aza indirmek ve olabildiğince tüm katılımcılara hedeflediğimiz aynı yeterlikleri kazandırabilmek için eğiticileri hazırlamaya, bir başka deyişle eğiticilerin eğitimini gerçekleştirmeye ihtiyaç duyarız.

Eğiticilerin eğitiminde dikkat edilecek ilk nokta eğitime katılacak eğitici adaylarını belirlemektir. Eğitici eğitiminin ikinci önemli noktası amaçların, eğitim etkinliklerinin ve değerlendirme stratejisinin belirlenmesinde dikkatli olmaktır.

Eğiticilerin eğitimi, öncelikle eğiticilerden vermelerini beklediğimiz eğitim içeriğinin tanıtımını kapsamalıdır. Bu tanıtımda hem içerik tanıtılmalı hem de izlemeleri beklenen öğretim stratejisi konusunda bilgi verilmelidir. Ancak bu tanıtım sadece düz anlatım şeklinde olmamalıdır.

Eğitici eğitimlerini yürütecek eğiticilere de önemli görev düşmektedir. Diğer birçok eğitimde olduğu gibi eğitici eğitimini yürüten eğitimciler de eğitim boyunca model ve rehber olmaya dikkat etmeli, adaylardan eğitici olduklarında sergilemeleri beklenen davranışları bu eğitimlerde kendileri sergilemelidir. Örneğin, eğitici adaylarından beklentimiz katılımcıların sorularına doğrudan cevap vermek yerine onları araştırmaya teşvik etmeleri ise, eğitici eğitimi sırasında eğitimci katılımcı adayların sorularını doğrudan cevaplamayarak onları araştırmaya yönlendirmelidir.

Pilot Uygulama

Farkındalık oluşturma eğitimlerinin uygulama aşamasında gerçekleştirilmesi önerilen faaliyetlerden biri de tasarımladığımız eğitimin pilot bir uygulamasını, bir başka deyişle küçük çaplı bir denemesini yaparak çalışan çalışmayan ve geliştirilmesi gereken yönlerini saptamaktır. Özellikle, geniş kapsamlı, sonuçları tam olarak tahmin edilemeyen, hedef kitlenin tam olarak bilinmediği, sonuçlarının geri alınamayacağı türde eğitim uygulamalarında pilot denemelerin yapılması önerilmektedir.

Pilot uygulama, farklı biçimlerde ve sürelerde gerçekleştirilebilir. Özellikle çok büyük çaplı eğitim faaliyetlerinde birden fazla mekan, zaman, bağlam ve katılımcılarla bir dizi pilot yapmak yararlı olacaktır. Önemli olan yeterli düzeyde veri topladığımıza emin olmaktır.

Küçük çaplı eğitim uygulamalarında ya da tasarım için çok az zamanımız olduğu durumlarda pilot yapma imkanı olmayabilir. Bu durumlarda da pilot yerine geçebilecek küçük çaplı denemeler yapabiliriz. Örneğin, eğitim için hazırladığımız sunuyu eğitime katılacak hedef kitle ile aynı özelliklere sahip bir tanıdığımıza göstererek fikir almak ya da katılımcıların üstü olan birine eğitim malzemeleri ve süreci hakkında bilgi vererek yorum almak eğitim öncesi çok yararlı bilgiler almamıza yardımcı olabilir.

Mekan Seçimi ve Düzenlenmesi

Yüz yüze ve harmanlanmış öğrenme yaklaşımlarının benimsendiği eğitim etkinliklerinin tasarımındaki uygulama aşamasında gerçekleştirilen faaliyetlerden biri de eğitim mekanının seçimi ve düzenlenmesidir. Eğitim mekanın seçimi konusunda dikkate aldığımız faktörler arasında uygunluk, hedef kitlenin büyüklüğü ve maliyet gelmektedir.

Mekanın uygunluğu kadar hedef kitlenin büyüklüğü ve maliyet de önemli faktörlerdir. Çok küçük ya da çok geniş mekanlar eğitimin etkililiği azaltan etkiye sahiptir. Mekanın, katılımcıların rahat hareket etmesini sağlayacak ve farklı etkinlikleri (takım halinde ve bireysel) yapmaya imkan verecek büyüklükte olmalıdır.

Bazı eğitimler otel gibi özel yerlerde düzenlenmektedir. Bu tür mekanlar eğitimlerin çekiciliği artırırken maliyet açısında yük getirmektedir. Mekanın seçiminde bütçemizi düşünmek eğitimin verimliliği açısından önemlidir.

Mekan seçimi kadar düzenlenmesi de dikkat etmemiz gereken bir noktadır. Eğitim mekanının düzenlenmesinde farklı tasarım seçeneklerimiz bulunmaktadır. Genel olarak yuvarlak masa modeli olarak belirtilmiş olan mekan düzenleme modeli en fazla esneklik sağladığı, hem küçük hem de büyük gruplara uygun olduğu, katılımı teşvik ettiği için en sık tercih edilen modeldir.


Bahar Dönemi Dönem Sonu Sınavı
25 Mayıs 2024 Cumartesi