Türk Dış Politikası 1 Dersi 1. Ünite Sorularla Öğrenelim
Osmanlı İmparatorluğu'nun Çöküşünden Kurtuluş Savaşı'na Kadar Türk Dış Politikası
Osmanlı İmparatorluğunun Gerileme Dönemi ne zaman başlamıştır?
Osmanlı İmparatorluğunun 1299’da kuruluşundan dört yüzyıl sonra ilk kez 1699 yılında imzalanan Karlofça Antlaşması’yla büyük çapta toprak kaybetmiş, bu antlaşmayla İmparatorlukta Duraklama Dönemi biterken “Gerileme Dönemi” başlamıştır. Bu antlaşmayı takip eden iki yüzyıl boyunca Osmanlı İmparatorluğu, hızlanan toprak kayıplarını önlemek amacıyla Britanya İmparatorluğu, Fransa ve Çarlık Rusya gibi devletlerin kendi aralarındaki çıkar çatışmalarından faydalanarak uluslararası planda bir “denge politikası” izlemeye başlamıştır.
Karlofça Antlaşması'nın tarafları kimlerdir?
26 Ocak 1699 tarihinde Osmanlı İmparatorluğu ile başlarında Avusturya Arşidüklüğü bulunan diğer Kutsal İttifak devletleri (Venedik, Lehistan ve Rusya) arasında imzalanan Karlofça Antlaşması, Osmanlı İmparatorluğunun topraklarını paylaşmaya yönelik ilk uluslararası antlaşmadır.
Hindistan, hangi açılardan Britanya İmparatorluğu için önem taşımaktaydı?
Hindistan’ın işgali Britanya İmparatorluğunun temel dış politika unsurlarından biri olmuştur. Zira Hindistan’a giden yolların siyasal, ekonomik ve askerî açıdan korunması, Britanya İmparatorluğu için son derece önemlidir. Hindistan, Britanya İmparatorluğunun gelişen sanayisi için bir ham madde kaynağı ve pazar yeri olmasının yanında Britanya İmparatorluğunun diğer sömürgelerine giden yollar üzerinde bulunması nedeniyle de stratejik öneme sahip bir ülkedir. Osmanlı topraklarının Hindistan’a hem karadan hem de deniz yolu üzerinden uzanması, Britanya İmparatorluğu için başka bir ülkenin Hindistan’a sızmasını ve Hindistan’a giden yolları tehdit etmesini önlemektedir.
1877-1878 Osmanlı- Rus Savaşı, Britanya İmparatorluğunun Osmanlı İmparatorluğuna karşı izlediği politikada ne gibi değişikliklere yol açmıştır?
Britanya İmparatorluğunun Osmanlı İmparatorluğuna karşı izlediği politika, Rusların batıda İstanbul, doğuda Erzurum’a kadar olan toprakları ele geçirdiği 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı ile değişmiştir. Britanya İmparatorluğu artık Osmanlı İmparatorluğunun toprak bütünlüğünü korumanın çok zor olduğu görüşündedir. Bunun için de bundan sonra Çarlık Rusya’nın güneye daha fazla sarkmasını ve Fransa’nın Orta Doğu’ya yerleşmesini önlemek amacıyla yeni bir dış politika geliştirecektir. Bu yeni dış politikada Yunanistan ve Ermeniler önem kazanmıştır. Bu yeni stratejiye göre Britanya İmparatorluğu artık kolayca kontrol edebileceği küçük devletlerin (örneğin, Yunanistan) veya yeni devletlerin kurulmasını (örneğin, Ermenistan) destekleme politikasını izlemeye başlayacaktır.
Britanya İmparatorluğu neden Ayastefanos Antlaşması’nın hükümlerini değiştirmeye çalışmıştır?
Britanya İmparatorluğu yeni dış politikasını uygulamaya koymadan önce Ayastefanos (Aya Stefanos) Antlaşması’nın hükümlerini değiştirmeye çalışmıştır. Osmanlı İmparatorluğu ile Çarlık Rusya arasında 3 Mart 1878 tarihinde imzalanan bu antlaşma, Çarlık Rusya’ya gerek Balkanlar gerekse Doğu Anadolu’da büyük çıkarlar sağlamaktaydı. Bu durum ise Britanya İmparatorluğunun Hindistan’a giden İmparatorluk yolunu tehdit etmekteydi. Zira bu antlaşmayla Çarlık Rusya’nın, Bulgaristan üzerinden Akdeniz’e inme olanağı ortaya çıkmıştı. Britanya İmparatorluğu gibi Avusturya-Macaristan İmparatorluğu ve Almanya da Ayastefanos Antlaşması’ndan memnun değillerdir. Çünkü Bosna-Hersek’e muhtariyet (özerklik) verilmesi, Avusturya-Macaristan İmparatorluğunun Balkanlardaki yayılmacı politikasına ters düşüyordu. Almanya ise bu antlaşmayla Avrupa’da güç dengesinin Çarlık Rusya lehine bozulacağından endişe etmekteydi. Almanya İmparatorluk Şansölyesi Prens Bismarck, Britanya İmparatorluğu ve Avusturya-Macaristan İmparatorluğunu yanına alarak Çarlık Rusya’ya anlaşmanın revizyonu için talepte bulunmuştur. Çarlık Rusya da karşısında yeni bir blok oluşturmamak adına, üstelik “galip bir ülke” sıfatı ile Berlin’de yeni bir antlaşmanın yapılmasına razı olmuştur.
1878’de Berlin’de imzalanan antlaşmanın Osmanlı açısından ne gibi sonuçları olmuştur?
Almanya İmparatorluk Şansölyesi Prens Bismarck başkanlığında toplanan Osmanlı İmparatorluğu, Çarlık Rusya, Britanya İmparatorluğu, Alman İmparatorluğu, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu, İtalya Krallığı ve Fransa arasında 13 Temmuz 1878’de Berlin’de imzalanan yeni antlaşmayla Ayastefanos’un koşulları diğer ülkeler bakımından nispeten yumuşatılmıştır. Fakat bu yeni antlaşmanın Osmanlı İmparatorluğu için getirdiği kayıplar ve tavizler dışında çok daha başka önemli bir yönü bulunmaktadır. Berlin Anlaşması, 1856 yılında imzalanan ve Avrupalı güçlerin Osmanlının toprak bütünlüğüne saygı ve Osmanlı İmparatorluğunun içişlerine karışmama ilkelerini içeren Paris Antlaşması’nın hükümlerini ortadan kaldırmış ve artık Osmanlı topraklarının paylaşımına yönelik yeni bir süreç resmen başlamıştır.
Berlin Antlaşması sonrasında Britanya İmparatorluğunun yeni dış politikası nasıl şekillenmiştir?
Berlin Antlaşması sonrasında Britanya İmparatorluğu yeni dış politikasını yürürlüğe koymuştur. Bu doğrultuda 4 Haziran 1878’de Osmanlıdan 92.799 sterline kiralanan Kıbrıs, İngilizlerin Doğu Akdeniz’in güvenliğinde önemli rol oynayan bir faktör olmuştur. Britanya İmparatorluğu 1869 yılında Süveyş Kanalı’nın açılmasıyla stratejik önemi artan Mısır’ı da 1882 yılında işgal etmiştir. Britanya İmparatorluğunun Kıbrıs ve Mısır’ı ele geçirmesi, Hindistan’a giden yolların güvenliği için artık Osmanlının toprak bütünlüğünün korunmasına ihtiyaç duymadığının bir başka göstergesidir. Britanya İmparatorluğu bu antlaşmadan sonra Osmanlı Devleti’nin toprak bütünlüğünü koruma politikasından vazgeçmiştir.
Prusya Krallığı ne zaman sona ermiştir?
Prusya Krallığı, 1713-1867 arasındaki dönemde Alman Devletine verilen isimdir. Otto von Bismarck tarafından 1871’de inşa edilen Alman İmparatorluğunun kurulması ile birlikte Prusya, Almanya İmparatorluğunun en büyük bölgesi, Prusya Kralı I. Wilhelm ise Alman Kayzeri Wilhelm unvanını aldı. Prusya 1934’de Nazilerce bütünüyle ortadan kaldırılmıştır.
Almanya’nın birliğini kurup güçlü bir imparatorluğa dönüşmesinde en önemli rolü oynayan kişi kimdir?
19. yüzyılda gevşek bir konfederasyon olan Almanya’nın birliğini kurup güçlü bir imparatorluğa dönüşmesinde en önemli rolü oynayan Alman devlet adamı Otto von Bismarck’dır. Bismarck, Prusya Başbakanı (Şansölye) olduktan sonra, tüm gücünü Alman birliğinin gerçekleşmesi işine vermiştir. Bismarck bu amacına, 1866 yılında Avusturya-Macaristan İmparatorluğu, 1870 yılında Fransa ile yapılan savaşlar sonrasında 18 Ocak 1871 tarihinde ulaşmıştır.
"Weltpolitik" nedir?
Weltpolitik yani bir diğer anlamıyla emperyalizm, kuvvet etkisine dayanarak bir devletin egemenlik ve kontrol alanını ulusal sınırlarının ötesine yayma politikasıdır. Bu politikanın toprak kazancı, askerî üstünlük, ekonomik menfaat, siyasal nüfuz ve kültürel sızma gibi hedefleri olabilmektedir.
Islahat Fermanı ne zaman ilan edilmiştir?
Tanzimat Dönemi’nde 1856 yılında ilan edilen Islahat Fermanı, aynı yıl imzalanan Paris Antlaşması’na madde olarak koydurulmuştur. Islahat Fermanı, Osmanlıda yaşayan Hristiyanların hak ve özgürlüklerini artırmaya yönelik olarak düzenlenmiştir. Her ne kadar Paris Antlaşması’yla Osmanlı İmparatorluğunun toprak bütünlüğü başta Britanya İmparatorluğu ve Fransa olmak üzere Avrupa Devletlerinin garantisi altına alınıyorsa da Islahat Fermanı ile Britanya İmparatorluğu, Fransa ve Çarlık Rusya’nın gayrimüslimler üzerinden Osmanlının iç işlerine müdahale etmesinin yolu da açılmıştır.
Balkan Savaşlarının Osmanlı İmparatorluğu açısından sonuçları neler olmuştur?
8 Ekim 1912- 29 Eylül 1913 arasında yaşanan iki Balkan Savaşı, Osmanlının dağılma sürecinin en önemli aşamalarından birini temsil etmektedir. Osmanlının parçalanma sürecindeki bu savaşlar, sadece bağımsızlık mücadelesi veren ya da topraklarını genişletmeye çalışan Balkan devletlerini değil, aynı zamanda bu savaşlarda pozisyon alan ve çıkarlarını geliştirmeye çalışan bütün Avrupalı büyük güçlerin müdahil olduğu savaşlar olmuştur. Osmanlının özellikle ilk savaşta karşılaştığı ağır yenilgide eş zamanlı olarak uğraşmak zorunda kaldığı Trablusgarp Savaşı’nın (1911) başlamasının da etkisi de büyüktür. Balkan Savaşlarına genel olarak bakıldığında bu savaşlar sonrasında Osmanlının Meriç Irmağı’nın batısındaki tüm topraklarını kaybettiği görülmektedir. Balkanlarda ortaya çıkan büyük toprak kayıpları ve ittifak ilişkilerinin, Türk dış politikasında günümüze kadar etkilerini sürdürecek moral bozukluğu ve endişeleri beslediği de söylenebilir.
"Nota" nedir?
Bir ya da birkaç ülkenin bir başka ülkenin yetkililerine yönelik önemli bir bildiriyi, diplomatik temsilciler aracılığıyla karşı tarafa ilettiği imzalı diplomatik belgedir. Nota sözlü olarak da sunulabilir. Sözlü nota, imzalı notadan daha az etkileyici bir nitelik taşımaktadır. Bu nota imzalanmamakla beraber sonunda alışılagelmiş nezaket cümleleri taşıması gerekir.
Bab-ı-Ali Baskınının ne gibi sonuçları olmuştur?
23 Ocak 1913 tarihinde İttihat ve Terakki Fırkası’nın önde gelenlerinin Bab-ı Ali’yi basarak iktidara doğrudan el koymalarıyla sonuçlanan hükümet darbesidir. Darbeyi İttihat ve Terakki’nin liderleri Enver ve Talat Paşalar yönlendirmiştir. Bab-ı Ali Baskını, Kamil Paşa’nın görevden istifa ettirilmesi ve Hareket Ordusu komutanı Mahmut Şevket Paşa’nın sadrazamlığa getirilmesiyle sonuçlanmıştır. Sonraki süreçte İttihat ve Terakki tüm yönetime hakim olmuştur.
I. Dünya Savaşı’nın çıkış nedenleri nelerdir?
I. Dünya Savaşı’nın çıkmasına neden olan bir çok etken bulunmaktadır. Bunlarınbelli başlı olanlarını şöyle sıralayabiliriz:
1- Sömürgecilik ve Emperyalizm
2- Almanya’nın Güvenlik Sorunu
3- Avrupa’da Bozulan Güç Dengesi ve Uluslararası Güvensizlik
4- Fransız Devrimi ve Sonrası Gelişmelerin Etkileri
5- Osmanlı Mirası Üzerinde Çatışma
Osmanlı Devleti ne zaman Almanya ile ittifak antlaşması imzalamıştır?
Osmanlı Devleti 2 Ağustos 1914’te geleceğini Almanya’ya bağladı. Osmanlı yöneticileri bu tarihte Almanya ile ittifak antlaşması imzaladı.
Almanya için Osmanlı Devleti’nin kendi yanında savaşa girmesi neden önemliydi?
Almanya için Osmanlı Devleti’nin kendi yanında savaşa girmesi son derece önemliydi. Çünkü böylece savaş esnasında Osmanlının Kafkaslar’da açacağı bir cephe, Çarlık Rusya’ya karşı yürütülecek savaşı kolaylaştıracak özellikle Avusturya’nın Galiçya cephesindeki yükü hafifleyecekti. Ayrıca, Osmanlı Padişahı’nın “halife” sıfatıyla Müslümanlar için ilan edeceği “kutsal cihat” İngiliz ve Fransız sömürge imparatorluklarında yaşayan Müslüman halkı ayaklandıracak ve böylece İtilaf devletleri en hassas noktalarından vurulmuş olacaktı.
Alman-Osmanlı İttifakının koşulları nelerdir?
Bu ittifaka göre Almanya ve Osmanlı, Avusturya ile Sırbistan arasındaki çatışmada tarafsız kalacaktı fakat bu çatışma Alman-Rus Savaşı’na dönerse Osmanlı, Almanya’nın yanında Rusya’ya karşı savaşacaktı. Buna karşılık olarak da Rusya, Osmanlı Devleti’ne saldıracak olursa Almanya Osmanlı Devleti’ne yardım edecekti.
ABD Başkanı Woodrow Wilson’un “14 İlkesi” hangi görüş ve düşünceleri içermektedir?
ABD Başkanı Woodrow Wilson’un (d.1856-ö.1924) daha savaş bitmeden yayınladığı ve savaş sonrası düzen konusundaki “14 İlkesi” müttefiklerinden çok farklı görüş ve düşünceler içermektedir. Bu ilkeler İtilaf Devletleri’ni özellikle bu devletlerin sömürgeleri konusunda zor durumda bırakmıştır. Başkan Wilson’un ilkeleri savaş sonrasında imzalanacak barış antlaşmalarının nasıl bir kapsamda olması gerektiğini içermektedir. Bu maddeler görüşmelerin açık bir şekilde yapılmasını salık vermektedir. Bu maddeler; barışta ve savaşta açık denizlerde seyir serbestliği, uluslararası ticarette engellerin kaldırılması, ulusal silahlanmanın iç güvenliğin gerektirdiği ölçü ve düzeyde tutulması, sömürge yönetimi altındaki ulusların hak ve isteklerinin, sömürgeci devletlerin hak ve istekleri ölçüsünde dikkate alınması ve büyük küçük her devletin bağımsızlığını ve toprak bütünlüğünü karşılıklı güvence altına almak amacıyla uluslararası bir örgütün kurulmasını içermektedir. 14 İlke’nin öteki maddelerinde Başkan Wilson, Rusya, Belçika, Fransa, İtalya, Avusturya-Macaristan, Polonya, Romanya, Sırbistan ve Karadağ’ın sınırlarını kendi görüşüne göre ve “milliyetler” esasına göre düzenlenmesi gerektiğini ortaya koymaktadır. Osmanlı Devleti ile ilgili olan 12. maddede ise Türk bölgelerinin egemenliğinin güvence altına alınmasını, İmparatorluk içindeki öteki uluslara can güvenliği ve özerk gelişme olanaklarının sağlanmasını, Boğazlardan sürekli geçiş özgürlüğünün uluslararası güvence altına alınmasını önermektedir. Başkan Wilson’un yayımladığı bu “14 İlke” genel olarak savaş sonrası liberal, ulusalcı, demokratik ve ilerici bir dünya düzeninin kurulmasını arzu etmektedir. Fakat bu “14 İlke”ye savaş sonrasında çok da fazla uyulmayacaktır.
I. Dünya Savaşı nasıl sona ermiştir?
1918 yılına gelindiğinde savaş bütünüyle İttifak Devletleri’nin aleyhine dönmüştü. Rusya’da gerçekleşen Sovyet Devrimi ve ABD’nin savaşa girmesi, Almanya’nın geriletilmesinde büyük rol oynamıştır. Amerikan yapımı tankların savaş alanlarına sokulmasıyla Almanya’nın saldırıları geri püskürtüldü. Artık Almanya ve müttefikleri için yapacak çok bir şey kalmamıştır. 1918 yılının Mayıs ayında Romanya, Eylül ayında Bulgaristan, Ekim ayında Osmanlı Devleti (30 Ekim 1918 tarihli Mondros Mütarekesi’yle) ve son olarak da 11 Kasım 1918’de Almanya teslim oldular. Bunun üzerine de I. Dünya Savaşı sona erdi.
İtilaf devletleri ile yenilen taraflar arasında hangi barış antlaşmaları imzalanmıştır?
Savaşın bitimiyle İtilaf devletleri, yenilen taraflarla bir dizi barış antlaşmaları imzalamışlardır. İtilaf Devletleri Almanya ile 28 Haziran 1919’da Versailles (Versay), Avusturya ile 10 Eylül 1919 Saint Germain, Bulgaristan ile 27 Kasım 1919’da Neuilly, Macaristan ile 4 Haziran 1920’de Trianon Barış Antlaşmalarını imzalamışlardır. İtilaf Devletleri Osmanlı Devleti ile de 10 Ağustos 1920’de Fransa’nın başkenti Paris’in 3 km batısındaki Sevr (Sevres) banliyösünde çok ağır şartları olan 433 maddelik Sevr Barış Antlaşmasını imzalamıştır. Antlaşma imzalandığı dönemde devam eden Mustafa Kemal liderliğindeki Türk Kurtuluş Savaşı Türklerin galibiyetiyle sonuçlanınca koşullar değişti. Sevr yerine 24 Temmuz 1923’te Lozan Antlaşması imzalanıp, uygulamaya konduğundan Sevr Antlaşması yürürlüğe girmemiştir.
-
2024-2025 Öğretim Yılı Güz Dönemi Ara (Vize) Sınavı Sonuçları Açıklandı!
date_range 2 Gün önce comment 0 visibility 57
-
2024-2025 Güz Dönemi Ara (Vize) Sınavı Sınav Bilgilendirmesi
date_range 6 Aralık 2024 Cuma comment 2 visibility 328
-
2024-2025 Güz Dönemi Dönem Sonu (Final) Sınavı İçin Sınav Merkezi Tercihi
date_range 2 Aralık 2024 Pazartesi comment 0 visibility 913
-
2024-2025 Güz Ara Sınavı Giriş Belgeleri Yayımlandı!
date_range 29 Kasım 2024 Cuma comment 0 visibility 1289
-
AÖF Sınavları İçin Ders Çalışma Taktikleri Nelerdir?
date_range 14 Kasım 2024 Perşembe comment 11 visibility 20159
-
Başarı notu nedir, nasıl hesaplanıyor? Görüntüleme : 25842
-
Bütünleme sınavı neden yapılmamaktadır? Görüntüleme : 14700
-
Harf notlarının anlamları nedir? Görüntüleme : 12646
-
Akademik durum neyi ifade ediyor? Görüntüleme : 12642
-
Akademik yetersizlik uyarısı ne anlama gelmektedir? Görüntüleme : 10582