Uluslararası Örgütler Dersi 3. Ünite Sorularla Öğrenelim
Kolektif Güvenlik Örgütleri
NATO'nun açılımı nedir?
NATO- Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (North Atlantic Treaty Organization)
Yalta konferansı kimler arasında yapılmıştır?
Yalta Konferansı 4-11 Şubat 1945 tarihleri arasında Stalin, Roosevelt ve Churchill’in katılımıyla gerçekleştirildi.
Yalta konferasnında ele alınan en önemli üç konu nedir? Açıklayınız.
Konferansta ele alınan konuların özellikle üçü önemlidir. Birincisi, daha önce yapılan Dumbarton Oaks Konferansı’nda ele alınan Birleşmiş Milletler örgütü konusu görüşülerek, büyük devletlere Güvenlik Konseyi’nde sürekli üyelik ve veto yetkisi verilmesi kararlaştırıl- mıştır. İkincisi, Almanya’nın 4 işgal bölgesine ayrılması kararlaştırılmıştır. SSCB’nin Almanya’dan savaş sonrasında almak istediği savaş tazminatı- nın ABD ve İngiltere tarafından çok ağır bulunması nedeniyle bu ko- nuda çalışma yapacak ortak bir komisyonun kurulması fikri benimsendi. Üçüncüsü, Polonya hükümeti sorunuydu. Savaş sonrası gelişmeler açısından büyük önem taşıyan bu sorun konferansta en fazla tartışma yaratan konuydu.
Yalta Konferansı bitiminde yayınlanan kararlar nelerdir?
Yalta Konferansı bitiminde yayınlanan “Kurtarılmış Avrupa Demeci”yle işgal edilen Avrupa ülkelerinde
“demokratik rejimlerin” kurulacağı ilan edilmiştir. Bu husus demokratik rejim kavramını kendine göre yorum- layan SSCB ile Batılı güçlerin karşı karşıya kalacakları anlaşmazlıklar açısından büyük bir öneme sahiptir. Her iki taraf da Savaş sonrasında kendi kontrol alanlarındaki tasarruflarını bu karara dayandırmaya çalışacaklardır.
Potsdam konferansında neler olmuştur? Ne gibi kararlar alınmıştır?
Temmuz 1945’te toplanan Potsdam Konferansı, savaşın Avrupa’da sona ermesinin ertesinde yapıldı. Bu çerçevede savaşın getirdiği zorunlu işbirliğinin yerine savaş sonrası hesapların ve bu yüzden SSCB ile Batılı güçler arasındaki anlaşmazlıkların belirginleşmeye başladığı bir konjonktürde gerçekleştirildi. Ölen Roosevelt’in yerine yeni başkan Truman’ın, seçimleri kaybeden Churchill’in yerine Atlee’nin ve Stalin’in katılımıyla gerçekleştirilen bu konferansta ele alınan en önemli konu Almanya’nın geleceğiydi. ABD, SSCB ve İngiltere’nin Almanya’nın parçalanması yolundaki görüşlerini değiştirdikleri, bu konferansta açık bir biçimde görüldü. ABD ve İngiltere birleşik Almanya’nın korunmasının SSCB’ye karşı bir teminat olacağını düşünürken, SSCB ise birleşik Almanya’da etki kurabileceğini hesaplamaktaydı. Görüşmeler sonucunda taraflar birleşik Almanya’da demokratik bir rejim kurma yolunda anlaştılar, ancak bu rejimin nasıl kurulacağı ve niteliği üzerindeki anlaşmazlık hem Almanya’nın ikiye ayrılmasının hem de Soğuk Savaş’ın nedenlerinden biri oldu. Buna ek olarak savaş tazminatı konusunda SSCB ile Batılı güçler arasındaki anlaşmazlığın su yüzüne çıkması karşılıklı güvensizliği daha da arttırdı.
Yalta Konferansı sonrasında egemen olan iyimser hava hangi olaylar sonrasında bozulmuştur?
Yalta Konferansı sonrasında egemen olan iyimser hava 1945 ilkbaharından itibaren tedrici bir biçimde bozulmaya başlamıştır. Almanya’nın fiilen ikiye ayrılması sürecinin başlaması ve SSCB tarafından işgal edilen ülkelerde komünistlerin aşamalı olarak iktidarı ele geçirmeleri, buna ek olarak özellikle ekonomik çöküntü nedeniyle İtalya’da ve Fransa’da komünist partilerin güçlenmeye başlamaları, ABD ve SSCB’nin liderlik ettiği bloklar arasındaki ayrışma sürecinde büyük rol oynamıştır.
Berlin bunalımı nedir? Açıklayınız.
Almanya’nın ikiye ayrılma süreci 1947 yılında ABD, İngiltere ve Fransa’nın kendi işgal bölgelerini ekonomik bakımdan bütünleştirme yolunda önemli adımlar atmaları ve aynı yıl kendi bölgelerinde bir Alman hükûmeti kuracaklarını açıklamalarıyla ivme kazandı. Almanya’nın güçlendirilerek kendisine karşı kullanılacağını düşünen SSCB’nin tepkisi ABD, İngiltere ve Fransa tarafından yönetilen Batı Berlin’e abluka uygulamak oldu. Sovyet işgal alanı içinde bir adacık olan Batı Berlin’e abluka uygulanması şehrin kara ikmal yollarının tamamen kapanmasına neden oldu. Bunun üzerine ABD Batı Berlin’e yönelik bir “hava köprüsü” kurdu. Başkan Harry Truman da, Batı Berlin’e yardım taşıyan ABD uçaklarına zarar verilmesini “savaş nedeni” sayacaklarını ilan etti. Başlarda günde 4 bin ton olan nakliyat miktarı zamanla daha da artırıldı. SSCB, ABD’nin hava köprüsü karşısında etkisizleşen ablukayı 12 Mayıs 1949’da kaldırmak zorunda kaldı.
Marshall Planı nedir?
Ekonomik sorunlarının ortadan kalkmaması durumunda Sovyet etkinliğinin Batı Avrupa’ya yayılmasından endişe eden ABD’nin, 5 Haziran 1947’de, daha sonra Marshall Planı adıyla anılacak olan Avrupa’nın Yeniden İmarı Planı’nı ilan etmesidir. Washington Yönetimi, Plan’a dahil olan 16 ülkeye altı yıl boyunca yaklaşık 20 milyar dolar tutarında ayni yardım yapmış, böylece Batı Avrupa’nın İkinci Dünya Savaşı’nın
getirdiği çöküntü ortamından kurtulmasını ve siyasi istikrara kavuşmasını sağlamıştır.
Batı Avrupa Birliği nedir? Açıklayınız.
1949’da Kuzey Atlantik Antlaşması’nın imzalanmasıyla Brüksel Antlaşması Örgütü veya Batı Birliği’nin yükümlülüklerini yürütme görevi NATO’ya devredilmiştir. 1954 Paris Anlaşmaları ile Federal Almanya Cumhuriyeti ve İtalya, Brüksel Antlaşması’na taraf olmuşlar ve örgütün adı Batı Avrupa Birliği (BAB) olarak değiştirilmiştir. Batı Avrupa ülkelerinin böylesi bir kolektif güvenlik örgütü kurmalarının altında SSCB’den tehdit algılamalarının yanı sıra ABD’nin telkinlerinin de büyük rolü bulunmaktadır. Avrupa’nın kolektif bir yapılanmaya gidememesinden rahatsız olan ABD Avrupa ülkelerine bu konuda baskı yapmıştır. Bu baskı sonucunda önce siyasal ve askerî boyutta BAB ve NATO, sonra ekonomik boyutta ise AET kurulacaktır. İşte NATO’nun nüvesini oluşturan BAB bu bağlamda ortaya çıkmış bir örgüttür.
NATO'nun kurulması ABD-SSCB ilişkilerini nasıl etkilemiştir?
NATO’nun kurulması zaten gergin olan SSCBABD ilişkilerini daha da bozmuş, SSCB bu ittifaka
sert tepki göstermiştir. Özellikle Federal Almanya’nın 1955 yılında NATO’ya katılması o zamana kadar
ikili antlaşmalarla güvenlik sistemi oluşturmaya çalışan SSCB ve sosyalist ülkelerin politika değiştirmelerine ve bu çerçevede aynı yıl Doğu Blokunun kolektif güvenlik örgütü olan Varşova Paktı’nı kurmalarına neden olmuştur. Bundan sonra uluslararası sistem 1990’lara kadar bu iki karşıt blok arasındaki ilişkiler temelinde şekillenecektir.
NATO'nun en yetkili karar organı nedir?
NATO’nun en yetkili karar organı Kuzey Atlantik Konseyi’dir. (North Atlantic Council)
Kuzey Atlantik Konseyi’nin (North Atlantic Council) özellikleri/işleyişi nasıldır?
Konsey’de her üye, büyükelçi düzeyinde bir Daimi Temsilci tarafından temsil edilir. Daimi Temsilciler, kendilerine bağlı siyasi ve askerî kurmay heyeti ile birlikte çalışmalarını yürütürler. Yılda iki kez ya da gerek görüldüğünde daha sık olmak üzere Konsey, Dışişleri Bakanları düzeyinde toplanmaktadır. İttifak’ın geleceğine ilişkin yeni strateji ya da politika değişiklikleri söz konusuysa üye ülkelerin devlet ya da hükûmet başkanlarının katıldığı Zirve toplantıları düzenlenir. Konsey’de kararlar oybirliği ile (konsensüs/uzlaşma usulü) alındığından, her üyenin veto yetkisi vardır. Konseyin toplantılarına NATO Genel Sekreteri başkanlık etmekte, ele alınan konuların ön hazırlığı ise birçok alt komite tarafından yapılmaktadır.
NATO'nun en üst düzey memuru hangi görevdeki memurdur?
NATO’nun en üst düzeydeki memuru olan Genel Sekreter, NATO’da danışma ve karar alma süreçleri ile kendisine bağlı olarak çalışan Uluslararası Personel’in genel idaresinden sorumludur ve örgütün sözcüsüdür.
NATO'nun Uluslararası Personeli hangi idari bürolardan oluşur?
NATO’nun ilgi alanındaki konularda karar mercilerine sekretarya hizmeti veren Uluslararası Personel ise birer Genel Sekreter Yardımcısı’nın başkanlığındaki 5 ana birim (Siyasal İşler, Savunma Planlama ve Harekatlar, Savunma Destek, Lojistik ve Sivil Savunma Planlaması, Bilim ve Çevre İşleri) ile çeşitli idari bürolardan oluşur.
NATO’nun sivil yapısı hangi unsurlardan oluşur?
NATO’nun sivil yapısı Savunma Planlama Komitesi, Daimi Temsilciler’den oluşur. NATO Genel Sekreteri, bu toplantılara da başkanlık eder. Ancak yılda iki kez Savunma Bakanları düzeyinde toplanarak ortak savunmayla ilgili en önemli konuları görüşür.
Nükleer Planlama Grubu'nun görevi nedir?
Nükleer Planlama Grubu, Savunma Planlama Komitesi’nde yer alan NATO üyelerinin Savunma Bakanları’ndan oluşmakta olup, nükleer silahlar ve maddelerle ilgili konuları ele almaktadır. NATO Genel Sekreteri başkanlığında toplanan grubun çalışmaları için ön hazırlığı, kendisine bağlı bir alt komite olan Kurmay Grubu (Staff Group) yapar.
NATO'nun görev alanı nedir?
Görev alanı kavramı, hem amaç ve ilkeler hem de coğrafya bakımından NATO’nun eylem alanı anlamına gelmektedir. Kuzey Atlantik Antlaşması’nın 5. maddesine göre taraflar, içlerinden birine ya da birkaçına karşı gerçekleşecek bir silahlı saldırıyı, örgüte üye tüm taraflara yönelik bir saldırı olarak kabul ederek, BM Şartı’nda ifade edildiği hâliyle bireysel ya da kolektif meşru savunma haklarını kullanacaklardır. Aynı antlaşmanın 6. maddesine göre ise Örgütün görev alanı, üye devletlerin ülkeleri (toprakları, karasuları, hava sahaları) ve bunların Yengeç Dönencesi’nin kuzeyinde kalan adalarını, uçak ve gemilerini kapsamaktadır.
Barış İçin Ortaklık projesinin amacı nedir?
Barış İçin Ortaklık- BİO (Partnership for Peace / PfP) projesi, 1994 Brüksel Zirvesi’nde açıklanmıştır. Projenin genel amacı, Soğuk Savaş’ın ardından Avrupa’da ortaya çıkan güç boşluğunu NATO temelinde gidermektir. Bu çerçevede, planlama, eğitim, vs. aracılığıyla Ortak Ülke (partner countries) ordularının
NATO ile uyumlu hâle getirilerek ve bu ülke ordularının demokratik kontrolünü sağlayarak, Avrupa’nın
tümünde güvenlik ve istikrar yaratılması öngörülmektedir.
Türkiye’nin NATO üyesi olma çabasının temel nedenleri nelerdir?
Türkiye’nin
NATO üyesi olma çabasının temel nedenleri ise şu şekilde özetlenebilir:
• 1945-1946 yıllarında Türkiye’ye verilen Sovyet notalarının da büyük etkisiyle SSCB’den tehdit
algılanması sonucu NATO üyeliğiyle ulusal güvenliğin sağlanabileceği düşüncesi.
• Türk egemen elitinin NATO üyeliğini cumhuriyetin ilanından beri benimsenen Batıcı dış politikanın doğal bir sonucu olarak görmesi.
• Türkiye’nin Truman Doktrini ve Marshall Planı çerçevesinde ABD’den almaya başladığı ekonomik
ve askerî yardımların NATO’ya üye olunması halinde devam edeceği hatta daha da artacağı inancı.
• İkinci Dünya Savaşı sonrasında liberal fikirlerin Türk aydınları arasında kök salması sonucunda
kamuoyunda NATO üyeliğinin bu ideolojik değişimin doğal bir uzantısı olarak görülmesi.
• Türkiye’nin sosyo-ekonomik gelişimine paralel bir biçimde oluşan ulusal burjuvazinin Batı ile bütünleşmeyi ve bu bağlamda NATO üyeliğini desteklemesi.
ABD’nin Türkiye ve Yunanistan’ın NATO üyeliği konusundaki teklifi NATO ülkeleri arasında nasıl tepkilerle karşılaşmıştır?
ABD’nin Türkiye ve Yunanistan’ın NATO üyeliği konusundaki teklifi NATO ülkeleri arasında farklı
tepkiler aldı. Fransa, Hollanda, İtalya ve Lüksemburg ABD teklifini benimserken, İngiltere, Norveç ve Danimarka daha olumsuz yaklaştılar. Norveç ve Danimarka ittifakın genişletilmesi hâlinde kendi çıkar alanlarından uzak olan Akdeniz bölgesi uğruna savaşa girmekten korkmaktaydılar. Bu ülkeler ayrıca NATO’yu salt bir askerî örgüt olarak değil, aynı zamanda bir siyasal, ekonomik ve kültürel bir yapılanma olarak da gördüklerinden kendileriyle aynı geleneklere ve çıkarlara sahip olmayan Türkiye ve Yunanistan’ın üyeliğine soğuk bakmaktaydılar. İngiltere ise Türkiye’yi kendi etki alanı olan Orta Doğu’da kendi çıkarlarını savunacak bir güç olarak kullanmak istiyordu. Bu çerçevede Türkiye, Kuzey Atlantik alanında değil Orta Doğu alanında kurulacak kolektif güvenlik örgütleri içinde yer almalıydı.
Türkiye kaç yılında ve nasıl NATO üyesi olmuştur?
İngiltere, Norveç ve Danimarka’nın muhalefetlerine rağmen özellikle ABD’nin ağırlığını koymasıyla
birlikte 16-20 Eylül 1951’de yapılan NATO Bakanlar Konseyi toplantısında Türkiye ile Yunanistan’ın İttifaka davet edilmeleri kararlaştırıldı. Bu tarihten itibaren yapılan görüşmelerde İngiltere’nin girişimleriyle gündeme gelen yeni üyelerin hangi NATO komutanlığına bağlanacağı konusu sorun yaratsa da sonuçta 18 Şubat 1952’de Türkiye ve Yunanistan NATO üyesi oldular.
Rusya için "yakın çevre" nereyi kapsamaktadır?
SSCB’nin yıkılmasının ardından Rusya Federasyonu (Baltık devletleri dışındaki) eski Sovyet coğrafyasını yaşamsal çıkar alanı ilan etmiştir. Zira, bu coğrafyadaki gelişmeler RF’nu ekonomik, askerî ve toplumsal açılardan doğrudan etkilemektedir. Söz konusu gelişmeleri denetlemek amacını güden dış politikaya “yakın çevre” (near abroad) adı verilmiştir.
Kolektif Güvenlik Araştırması Örgütünün temel amaçları nelerdir?
7 Ekim 2002’de imzalanan örgütün kurucu antlaşmasının ikinci bölümü “amaç ve ilkeler” başlığını
taşımaktadır. Buna göre temel amaçlar,
• Barış, uluslararası/bölgesel güvenlik ve istikrara güç katmak,
• Üye devletlerin bağımsızlık, toprak bütünlüğü ve egemenliklerini kolektif temelde sağlamak,
• Uluslararası hukukun evrensel kabul görmüş değerleri üzerine inşa edilecek adil ve demokratik bir
dünya düzeninin oluşturulmasına katkıda bulunmaktır.
Bu amaçlara ulaşmak için üye devletler,
• Bağımsızlık, gönüllü işbirliği, hak ve sorumluluklarının eşitliğine saygı gösterme,
• Ulusal hukuka ilişkin içişlerine karışmama,
• Diğer anlaşmalardan kaynaklanan hak ve sorumluluklarına halel getirmeme ilkelerini benimsemişlerdir.
-
2024-2025 Öğretim Yılı Güz Dönemi Ara (Vize) Sınavı Sonuçları Açıklandı!
date_range 2 Gün önce comment 0 visibility 57
-
2024-2025 Güz Dönemi Ara (Vize) Sınavı Sınav Bilgilendirmesi
date_range 6 Aralık 2024 Cuma comment 2 visibility 328
-
2024-2025 Güz Dönemi Dönem Sonu (Final) Sınavı İçin Sınav Merkezi Tercihi
date_range 2 Aralık 2024 Pazartesi comment 0 visibility 915
-
2024-2025 Güz Ara Sınavı Giriş Belgeleri Yayımlandı!
date_range 29 Kasım 2024 Cuma comment 0 visibility 1289
-
AÖF Sınavları İçin Ders Çalışma Taktikleri Nelerdir?
date_range 14 Kasım 2024 Perşembe comment 11 visibility 20161
-
Başarı notu nedir, nasıl hesaplanıyor? Görüntüleme : 25842
-
Bütünleme sınavı neden yapılmamaktadır? Görüntüleme : 14700
-
Harf notlarının anlamları nedir? Görüntüleme : 12646
-
Akademik durum neyi ifade ediyor? Görüntüleme : 12642
-
Akademik yetersizlik uyarısı ne anlama gelmektedir? Görüntüleme : 10582