Peyzaj Çevre ve Tarım Dersi 5. Ünite Özet

Bitki Tanıma Ve Değerlendirme

Giriş

Bitkiler; yeryüzündeki ağaçlar, çalılar, çiçekler, otlar, eğreltiler, yosunlar olarak isimlendirdiğimiz çok büyük bir canlı grubudur. Bitkiler, aktif olarak yer değiştiremezler, kendi besinlerini kendileri yapan ototrof canlılardır, kloroplast taşırlar, hücrelerinde hücre zarına ek olarak selülozdan yapılmış hücre çeperi vardır, eşeyli ve eşeysiz olarak çoğalırlar ve büyümeleri sınırsızdır.

Bitkiler üreme şekillerine göre sınıflandırılırlar. Örneğin; üremeleri bir dişi ve bir erkek üreme biriminin birleşmesi ile meydana geliyorsa eşeyli (çiçekli-tohumlu) üreyen bitkilerden, üremeleri tek bir bireyin bölünmesi ile meydana geliyor ise eşeysiz (çiçeksiz-tohumsuz) üreyen bitkilerden söz edilir. Tohumlu Bitkiler (ÇiçekliSpermatophyta); Açık Tohumlu Bitkiler (Kozalaklı Bitkiler-Gymnospermae-Pinophyta) ve Kapalı tohumlu Bitkiler (Meyveli Bitkiler-Angiospermae-Magnoliophyta) olarak 2 büyük gruba ayrılır.

Peyzaj biliminde esas olan; peyzajcının çalışma prensiplerine, uygulama esaslarına ve kullanım alanlarına göre bitkilerin yapısı, formu, dokusu, rengi, görünüşü, fonksiyonu, ömrü vb. özellikleridir.

Peyzaj Yönünden Bitkilerin Sınıflandırılması

Peyzaj bilimiyle uğraşanlar bitkileri öncelikle kendi amaçları doğrultusunda sınıflandırırlar. Bu konuda çalışanlar için bitkilerin ne kadar boy ve ne kadar çap yapacağı, ne kadarlık bir hacimdeki alanı kaplayacağı, ne zaman çiçek açacağı, ne zaman meyve bağlayacağı, yaprağını döküp dökmeyeceği, eğer dökecek ise ne zaman dökeceği, çiçek, yaprak, gövde, meyve renklerinin ne olacağı, bitkinin odunlu mu yoksa otsu mu olduğu, nasıl bir formu ve dokusu olacağı, çiçeklerinin nasıl kokacağı, ömürlerinin ne kadar olduğu gibi bir takım botanik özellikleri çok daha fazla önemlidir.

Peyzajda kullanılan bitkiler genellikle ömür ve habitus özellikleri ile dendrolojik özelliklerine göre önce 2 başlıkta gruplandırılırlar. Daha sonra ömür ve habitus özelliklerine göre; tek yıllık, iki yıllık ve çok yıllık olarak 3’e ayrılır. Dendrolojik özelliklerine göre ise ayrım öncelikle ölçü, biçim, renk ve doku yönünden olmak üzere 4’e ayrılarak yapılır. Daha sonra bitkiler ölçü yönünden kendi aralarında; yer örtücüler, ağaçlar ve çalılar olarak 3’ e, biçim yönünden ise; salkım, sütun, piramit, yuvarlak ve manzara olmak üzere 5 farklı gruba ayrılırlar.

Bitkilerin en fazla gelişme gösterdikleri, büyüyüp yaprak, çiçek açtıkları, meyve ve tohum bağladıkları mevsimlere vejetasyon (gelişme-büyüme) dönemi denir.

Bitkilerin Ömür ve Habitus Özelliklerine Göre Sınıflandırılması: Yaşam süreleri bakımından bitkiler; bitkinin tohum halinden yeni bir bitki meydana getirmesi ve meydana gelen yeni bitkinin de yeni bir tohum oluşturması için geçen zamana bitkinin yaşam süresi veya bitkinin ömrü denir. Bitkiler yaşam süreleri bakımından tek, iki ve çok yıllık olarak 3’e ayrılır.

Tek yıllık bitkiler: Hem vejetatif (kök, gövde, yaprak) ve hem de generatif (çiçek, meyve ve tohum) gelişmelerini bir yıl içinde tamamlayan, yani bir tohumda yeni bir tohumun meydana gelmesi bir yıl içerisinde tatmamlanıyorsa ve tohum oluştuktan sonra bitki ölerek ortadan kalkıyorsa bu bitkilere tek yıllık bitkiler denir.

İki yıllık bitkiler: Kökü, gövdesi ve yaprağı bir önceki yıldan oluşmuş olan bitki ikinci yılda bu yapıların üzerine generatif gelişme göstererek, çiçek, meyve ve tohum yapısını oluşturur ve ikinci yılın sonunda tohum yapısını oluşturan bitki ölerek ortadan kaybolur. Böylece, iki yıllık bitkiler, tohumdan yeni bir tohum oluşmasını iki yılda tamamlamış olurlar. Bu bitkilere de ikiyıllık bitkiler denir.

Çok yıllık bitkiler: Genellikle odunsu yapıya sahip olan, ağaç ve çalı gibi bitkiler bu gruba dahil edilirler. Odunsu bitkilerin otsular gibi toprak üstü kısımları tamamen kuruyup yok olmaz bu kısımlar her yıl yeniden yaprak, çiçek, meyve ve tohum oluşturarak büyümelerine ve yaşamlarına uzun yıllar devam ederler.

Kapalı tohumlu bitkileri dış görünüşlerine göre (habituslarına göre) otsu, çalı ve ağaç olarak gruplandırmak da mümkündür.

Bitkiler odun yapısına sahip olup olmadıklarına göre de sınıflandırılır; otsu bitkiler ve odunsu bitkiler olarak.

Otsu bitkiler: Kök, gövde ve dal gibi kısımlarında hiçbir zaman odun yapısı gelişmeyen, bitki ölünceye kadar bu organları hep ot yapısında kalan bitkilere otsu bitkiler denir. bitkiler kambiyum dokusuna sahip olmadıklarından sekonder (ikincil-odun yapısı) gelişme gösteremezler.

Odunsu bitkiler: Bu gruptaki bitkilerin, kök, gövde ve dal gibi organları önceleri otsu yapıdayken daha sonra bu bölgelerde bulunan kambiyum dokusunun faaliyetleri sonucu sürekli bir kalınlaşma meydana gelir, bu kalınlaşmanın sonucunda da bitkilerin kök, gövde ve dal gibi kısımlarında odunlu bir yapı meydana gelir. Odunlu yapıda çok sayıda sert gövdeye sahip olan ve boyları genellikle 3 metreyi geçmeyen bitkilere çalı denir. 3 metreden daha uzun boylu, sert ve odunsu yapıda tek bir gövdeye sahip olan bitkilere de ağaç denir.

Kambiyum dokusu bitkilerde sürekli bölünerek bitkinin enine kalınlaşmasını sağlayan dokudur.

Bitkilerin Dendrolojik Özelliklerine Göre Sınıflandırılması: Genel olarak bitkilerin dış görünüşleri ile ilgili tüm özelliklerine dendrolojik özellikler denir. Peyzaj uygulamalarında bitkiler dendrolojik özelliklerine göre ölçü (hacim), biçim, renk ve doku özellikleri dikkate alınarak 4’e grupta incelenir.

Bitkilerin Ömürleri Boyunca Kaplayacakları Hacim Bakımından (Ölçü) Sınıflandırılması: Peyzaj uygulamalarında bitkiler ölçüleri veya alanda kapladıkları hacimleri bakımından yer örtücüler, çalılar ve ağaçlar olarak 3’e ayrılırlar.

Yer Örtücüler: Genellikle zeminden 10-30 cm yüksekliğe kadar boylanan, toprak yüzeyine çok yakın neredeyse yapışık şekilde yoğun bir bitki tabakası oluşturan, sarılıcı, sürünücü, yayılıcı bodur bitkilerdir.

Çalılar: Çalıların pek çok gövdesi varken, ağaçların bir tek ana gövdesi olur. Çalılar genellikle 2-3m’yi geçmezken, ağaçlar genel olarak 3 m’den uzun bitkilerdir. Çalılar daha kısa ve yoğun bir dokuya sahiptirler. Bazı uzun çalılar tek gövde kalacak şekilde budanıp küçük bir ağaç olarak kullanılabilir.

Ağaçlar: Odunsu yapıda tek bir gövde yapısına sahip olan ve genellikle boyları 3 metrenin üzerinde olan çok yıllık bitkilere ağaç denir. Peyzaj uygulamalarında en uzun ve egemen bitki grubu ağaçlardır. Boylarına göre ağaçlar küçük ve büyük ağaçlar olarak 2 esas gruba ayrılırlar.

Bitkilerin Biçim Yönünden Sınıflandırılması: Genel olarak bir bitkinin formu, kalıtsal özelliklerin ve ekolojik koşulların etkisiyle ortaya çıkar. Bitki türleri farklı ekolojilerde farklı biçimler ortaya koyar. Peyzaj uygulamalarında bitkilere insan eliyle şekil ve form verilir. Birtakım budama ve aşılama teknikleri kullanılarak bitkilerin dış görünüşlerinde değişiklikler yapılır. Peyzaj uygulamalarında kullanılan dış mekan bitkileri, biçim (form) yönünden 5 grupta incelenebilir;

Salkım formlu; salkım formluluk, bazı budama ve aşı teknikleri kullanılarak elde edilebildiği gibi bitkinin doğal özelliğinden de gelebilir.

Sütun formlu; yapılar arasında kalan dar alanlarda az yer tutması bakımından kullanışlıdır.

Piramit formlu; bitkinin formu piramit şeklindedir. Taç kısmı altta geniş yukarı çıktıkca piramit şeklinde incelip sivrilen bir yapı gösterir.

Yuvarlak formlu; ağacın taç kısmı yuvarlak ya da yuvarlağa yakın bir şekildedir. Peyzaj uygulamalarında kullanılan bitkiler genel olarak bu grupta yer alır.

Manzara formlu (Doğal); Çevresel etkiler bitkinin formunu oluşturur. Doğanın düzenine en uygun form budur.

Bitkilerin Renk Yönünden Sınıflandırılması: Bol yağışın olduğu yerlerde yeşil renk hakimken, kurak bölgelerde yeşilden uzaklaşıp soluk renkler öne çıkmaktadır. Bitkilerde renk özelliği genellikle çiçekler ve yapraklar tarafından verilir. Peyzajda kullanılan bitkiler renklerine göre de sıcak, nötr ve soğuk renkli olarak sınıflandırılırlar.

Bitkilerin Doku Yönünden Sınıflandırılması: Yaprak ve dallanma özelliklerinin tümü, yani yaprak ölçüleri, biçimi, şekli, rengi, deseni, tüylülük durumu bitkilerin doku özelliğini ortaya çıkarır. Bitkiler sahip oldukları doku yönünden; sık dokulu, yarı gevşek dokulu, gevşek dokulu bitkiler olarak ayrılırlar.

Kapalı Tohumlu Bitkilerin (Angiospermlerin) Genel Özellikleri: Kapalı tohumlu bitkiler, kendi içinde çift çenekli bitkiler ve tek çenekli bitkiler olarak 2’ye ayrılırlar.

Kapalı tohumlu bitkilerde tohum karpel denilen yapılar ile dört biryandan sarılarak çevrelenir, örtülerek çepeçevre sarılır. Tohum tomurcuklarının ovaryum içinde döllenerek gelişmesiyle oluşan yapıya meyve denir. Kapalı tohumluları açık tohumlulardan ayıran en önemli özellik tohumların her taraftan kapatılarak korumaya alınmış olmasıdır. Kapalı tohumlu bitkilerin odunlarında hem trakeler hem de trakeidler vardır, genellikle reçine kanalı taşımazlar, çiçekleri genellikle hermafrodittir, gerçek çiçek örtü yaprakları bulunur, genellikle böceklerle tozlaşırlar, bir veya iki çeneklidirler, yapraklar genellikle geniş ayalı, ağsı veya paralel damarlıdır, yeryüzünün her yerinde yaygın olarak bulunurlar.

Kapalı tohumlu bitkiler yeryüzündeki en gelişmiş ve en fazla türü bulunan bitki grubu olduklarından peyzaj uygulamalarında da ençok kullanılan bitkilerdir.

Kapalı Tohumlu Bitkileri Tanımada Kullanılan Temel Karakterler

Peyzaj alanında çalışanlar bitkileri genel olarak dış görünüşlerine bakarak yani morfolojik özelliklerine göre tanır ve birbirlerinden ayrılırlar. Bitkilerin çıplak gözle bakıldığınında görülebilen makro seviyedeki dış görünüşlerine genel olarak morfoloji denir. Bitkilerin dış görünüşlerini; kök, gövde, yaprak, çiçek, meyve ve tohum gibi makro düzeydeki organ ve yapıları meydana getirir. Peyzajcılıkta genel olarak bitki tanıma ve bitkileri birbirinden ayırma işi çiçek, gövde ve yapraktan yapılır.

Gövde: Gövde, bitkinin dal, yaprak, çiçek, meyve ve tohum gibi kısımlarını taşıyan toprak üstündeki organlardır. Bitkinin toprak üstünde büyüyen esas destekleyicisi ve üst kısmıdır. Gövdeleri topraküstünde olanlar ve gövdeleri toprakaltında olanlar olarak 2’ye ayrılır.

Bitkinin gövdesinde dal, yaprak, çiçek gibi yan organların çıktığı noktalara düğüm (nod) ismi verilir. Bu bölgeler organların bitkiye bağlandığı yerlerdir. İki nod arasında kalan kısma ise internodyum adı verilir.

Toprak Üstü Gövdeler: Bu gruptaki bitkilerin gövdeleri toprak seviyesinin üzerinde gelişir ve toprak yüzeyine göre aldıkları pozisyona ve morfolojik özelliklerine göre sınıflandırılırlar. Aşağıdaki gövdeler bu gruba dahildir.

Sarılıcı gövdeler, Stolon (Sürünücü) gövde, Dik otsu gövde, Dik odunsu gövde, Yapraksı gövde, Kısa gövde, Kanatlı gövde, Diken gövde, Sülük Gövde, Etsi (Sukulent) gövde, Otsu gövdeler, Rizom gövde, Tuber (Yumru) gövde, Soğan (Bulb) Gövde, Korm (Tunik) Gövde.

Bitkilerin bazı organları, bitkinin özelliğine, ihtiyacına veya yaşadığı yerin özelliklerine göre alışılmış yapılarından çok farklı bir yapıya dönüşürler buna metamorfoz denir.

Toprakaltı Gövdeler: Bazı bitkilerin gövdeleri toprak altında meydana gelir. Aşağıdaki gövdeler bu gruptandır.

Nodyum ve İnternodyum: İnternodyumun uzunluğundaki deşiklikler farklı gövde tiplerinin ortaya çıkmasına neden olur.

Tomurcuk Tipleri: Bitkinin uzamasını sağlayan tomurcuklar; koruyucu pullarla kaplı olan tomurcuklar bitkinin genellikle gövde uçlarında ve dal uçlarında tepe tomurcuğunu (Uç tomurcuğu), yaprak koltuğunda ise yan tomurcukları (Lateral) oluşturur. Yan tomurcuklardan meydana gelen yan dallar eğer büyümelerini her yıl devam ettirirler ise bu dallara uzun sürgün adı verilir. Eğer yan dallar uzamalarını 1 yıl sonunda devam ettirmezler ise bunlara da kısa sürgün denir.

Gövdedeki Dallanma Şekilleri: Taşıdığı yaprakları güneşten en fazla yararlandırmak ve organik madde yapımında tam verim sağlayabilmek için gövdeler dallanır. Bu sayede hava ile temas eden yüzeylerini genişleterek bir hacim ve yüzey kazanırlar.

Bitkilerde dallanma genel olarak iki şekilde meydana gelir; Lateral (Ana eksene bağlı yan dallar şeklinde) dallanma ve Çatalsı (Dikotomik-ikiye dallanma) dallanma.

Yaprak: Yapraklar bitkilerde özümlemenin (bitkilerin güneş ışığı, su ve karbondioksit kullanarak kendi besinlerini yapabilmeleri) ve transprasyonun (buharlaşma ile suyun yitirilmesi) yapıldığı esas organlardır. Yapraklar gövde üzerinde veya yan dalların nodyumlarındaki tomurcuklardan gelişen yassılaşmış yapılardır. Yaprak temel olarak aya (lamina), sap (petiyöl) ve taban (bazis) olmak üzere 3 kısımdan meydana gelir.

Lamina şekli: Bitkinin dallanma sıklığı ile yaprak büyüklüğü arasında ters bir orantı vardır.

Yaprak damarlanması: Yaprak damarları öncelikle su ve diğer maddelerin iletimini sağlamasının yanısıra ayrıca yaprağa destek verir.

Çiçek: Kapalı tohumlu bitkilerde eşeyli üremeye yarayan ve bunun için uygun şekilde özelleşen yapılar taşıyan kısa sürgün veya büyümesi sınırlandırılmış yan dallara çiçek denir. Kapalı tohumlu bitkilerde her çiçek gövde üzerinde bir sap ucunda meydana gelir. Çiçeğin en dış tabakasında genellikle yeşil renkli çanak yapraklar (kaliks), sonra farklı renklerde olabilen taç yapraklar (korolla), sonra erkek organlar (stamen) ve en iç kısımda dişi organ (pistil) bulunur.

Çiçeklenme Tipleri: Çiçeklerin bitki üzerinde bulunuş şekillerine çiçek durumu (infloresens) denir. Bitkide ana eksen bir çiçek ile sonlanmıyor ise yani uzamasını sürdürüyor is eve çiçekler yan dalların koltuklarından çıkıyor ise bu çiçeklenem durumunu rasemoz çiçek durumu denir. Ana eksen bir çiçek durumu ile sonlanıyor ise yani uzamasını sonlandırıyorsa bitki uzamasını yan dallar ile yapıyor çiçeklerde buralarda oluşuyor ise böyle çiçekleneme durumlarına da kimoz çiçek durum denir.

Tozlaşma (Döllenme): Erkek eşey hücrelerini içeren çiçek tozunun, erkek üreme organının bir parçası olan anterden, dişi üreme organının bir parçası olan stigmaya taşınmasıdır.

Meyve: Bitkide döllenme olayı sonucunda oluşan tohum yapısına, çiçeğin ovaryumu, taç ve çanak yaprakları, çiçek tablası, çiçek sapı gibi bazı kısımlarının katılması ile meydana gelen yapıya meyve denir. Meyveler morfolojik özelliklerine göre; basit, küme (agregat) ve bileşik olarak 3 grupta incelenirler.

Basit meyveler; bir çiçeğe ait bir tek ovaryumun gelişmesi ile meydana gelirler.

Küme meyveler; bir çiçeğe ait birbirinden ayrı birden fazla ovaryumun bir bütün olarak gelişmesi ile oluşan meyvelere ise küme meyveler denir.

Birleşik meyveler; bu meyveler ise birden fazla çiçeğin bir araya gelmesi ile gelişen meyve tipidir.

Tohum: Bitkilerde dişi organın yumurtalığında bulunan, döllenmeden sonra oluşan embriyo ve çenek (besi dokuendosperm) ve koruyucu kabuktan oluşan ve çimlenerek yeni bir bitkiyi meydana getirebilen yapıya tohum denir.

Kök: Bitkileri toprağa bağlayan ve topraktan su ve suda çözünmüş maddeleri bitkiye alan organdır. Kökler, bitkilerin toprak altındaki kısımlarıdır. Ayrıca kökler değişik maddeleri depolama, büyüme maddelerini üretme ve vejetataif üreme organlarıdır. Bitkilerde ilk önce meydana gelen köklere primer kök (ilkin kök-ana kökesas kök), bu köklerden çıkan yan köklere ise sekonder kök (yan kök-ikincil kök) denir.

Bitki anatomisi ve morfolojinin amacı; bitkileri meydana getiren hücre, doku ve organlarının yapılarını inceleyerek onları daha ayrıntılı tanımak, gruplandırmak ve değerlendirmektir.

Kapalı Tohumlu Bitkileri Bilimsel Olarak Tanıma Yöntemleri

Kapalı tohumlu bitkiler; çift çenekli bitkiler (Dicotyledoneae), tek çenekli bitkiler (Monocotyledoneae) olmak üzere 2 sınıfa ayrılmaktadır.

Tek Çenekli Bitkilerin Genel Özellikleri: Otsu bitkilerdir, yaprakları ince, uzun, şerit şeklindedir, yaprakları paralel damarlıdır, Tohumunda tek çenek bulunur, kambiyum yoktur, iletim demetleri düzensizdir, kökleri saçak köktür, gövdeleri incedir.

Çift Çenekli Bitkilerin Genel Özellikleri: Genellikle odunsudur, yaprakları geniş parçalıdır, yaprakları ağsı damarlıdır, tohumda çift çenek bulunur, Kambiyum bulunur, iletim demetleri düzenlidir, kazık ve yan köklerden oluşur, gövde kalındır.

Çift Çenekli bitkiler kendi içilerinde de çiçek özelliklerine göre sınıflandırılırlar; Çiçekliler (Floriferae-normal çiçek yapısına sahip olan bitkiler) ve Sarkık Başaklılar (Amentiferae-erkek çiçekleri salkım şeklinde olan bitkiler) olarak ikiye ayrılır. Çiçekliler’de kendi aralarında; Ayrı Taç Yapraklılar, Birleşik Taç Yapraklılar ve Taç Yapraksızlar olarak 3’e ayrılır.

Bitkileri bilimsel olarak tanımada kullanılan birkaç farklı tanıma-ayırma anahtarı vardır.

Toprak altı organları çok yıllık olan (soğan, yumru, patates, stolon, tuber vb.) toprak üstü organları tek yıllık olan bitkilere geofit adı verilir.

Bitki sistematiğinin amacı, bitkileri birbirleriyle olan doğal akrabalık derecelerini gözönünde tutarak ve filogenetik gelişimlerine dayanarak inceleyip, büyük ve küçük topluluklar halinde gruplandırmak, taksonomide belli kurallara göre bir sınıflandırma içerisine sokmaktır.

Türkiye’deki Peyzaj Uygulamalarında Kullanılan Bazı Kapalı Tohumlu Bitkiler (Angiospermler)

Türkiye’deki peyzaj uygulamalarında yaygın olarak kullanılan kapalı tohumlu (Angiosperm) bitkilerin bazıları; ağaçlar, çalılar, yer örtücüler, sarılıcı bitkiler, otsu bitkiler (çiçekler) ve çim bitkileridir.

Ağaçlar: Ülkemizdeki park ve bahçelerde yaygın olarak kullanılırlar.

Acer platanoides (Çınar Yapraklı Akçaağaç): Kışın yaprağını döken, yuvarlak taç yapısı gösteren, 10-25 metre boylanabilen bir ağaçtır. Akçaağaçlar Türkiye’deki park ve bahçelerde sıklıkla tercih edilen bir türdür.

Bir bitkideki çiçeklerde hem erkek organ hem de dişi organ bulunursa böyle çiçekleri taşıyan bitkilere erdişi denir. Yani dişi erkek ayrımı olmayan, her iki cinsiyete sahip olan bitkiler.

Aesculus hippocastanum (Atkestanesi): Kışın yaprağını döken, geniş, yuvarlak tepeli, sık dallı, yoğun yapraklı, 2025 metreye kadar boylanabilen bir ağaçtır.

Ağaçlar ve çalılar, peyzaj uygulamalarının en önemli materyallerindendir. Bu gruptaki bitkilerin büyüklük, renk, doku, tekstür, çiçeklenme zamanı, çiçek, meyve, yaprak, gövde renkleri, üretim yöntemleri gibi genel özelliklerinin bilinmesi ve uygulamalarda bu konulara dikkat edilmesi gereklidir.

Çalılar: Kapalı tohumlu çalıların nasıl tanınacağı, yakın bitkilerden nasıl ayırt edileceği, bazı ekolojik ve bazı biyolojik özellikleri ile peyzaj uygulamalarında nasıl değerlendirileceğine ilişkin bazı örnekler verilmiştir.

Syringa vulgaris (Leylak): Kışın yaprağını döken çoğunlukla 2 metreye kadar boylanabilen çalı formunda bazende 4-5 metreye kadar boylanabilen ağaç formunda olabilir. İlkbahar mevsiminde mor renkli açan çiçekler çok hoş bir koku verir.

Rosa sp. (Gül): Gül, gülgiller (Rosaceae) familyasının Rosa cinsinden güzel kokulu, dikenli ve çeşitli renklerde çiçekleri olan bitki türlerine verilen isimdir. Beyaz, pembe, kırmızı, sarı ve turuncu gibi çok çeşitli renklerde çiçekleri bulunur. Güneşli, yarı gölgeli ama kesinlikle rüzgâr almayan yerlerde yetiştirilmelidir.

Sarılıcı Bitkiler: Sarmaşıkların nasıl tanınacağı, yakın bitkilerden nasıl ayırt edileceği, bazı ekolojik ve bazı biyolojik özellikleri ile peyzaj uygulamalarında nasıl değerlendirileceğine ilişkin bazı örnekler verilmiştir.

Bougainvilla spectabilis (Begonvilla): Yaprak döken, 1015 metreye kadar uzayabilen sarılıcı çok yıllık bir bitkidir. Ülkemizde Ege, Akdeniz, Marmara ve ılıman iklime sahip yerlerde güzel gelişim gösterebilen peyzajın beğenilen elemanlarından biridir.

Lonicera caprifolium (Hanımeli): Yaprak dökmeyen, 20 m’ye kadar uzayabilen sarılıcı bir bitkidir. Ülkemizin hemen hemen her bölgesinde kullanılabilen bu bitki bina duvarlarında, çit üzerlerinde, çardak ve kamelya gibi elemanlarda sıklıkla kullanılır.

Otsu Bitkiler (Çiçekler): Kök, gövde ve dal gibi kısımlarında hiçbir zaman odun yapısı gelişmeyen, bitki ölünceye kadar bu organları ot yapısında kalan bitkilerdir.

Anthemis nobilis (Alman Papatyası): Papatyalar genellikle çok yıllık bir bitkilerdir. Bitki tipi yatık veya sürünücüdür.

Tulipa sp. (Lale): Lale, Zambakgiller familyasına ait çok yıllık soğanlı bir bitkidir. Yazın kuru ve sıcak, kışın soğuk ve nemli geçen bölgelerde doğal olarak yaşayabilirler.

Bazı soğanlı bitkilerin soğanlarının dış kabukları alışılmış kağıtsı, zarsı ince yapıdan farklı olarak sert derimsi ya da ipliksi bir yapıya dönüşmüştür. Böyle dış yapıları sert bir özellik kazanan soğanlara özel bir isim olarak korm adı verilir.

Çok miktarda yedek besin maddesi depolayan, toprak altında yatay olarak uzanan, yukarı doğru filizler, aşağıya doğru çok sayıda saçak kökleri olan, silindir biçimindeki bir toprak altı gövdelerine rizom denir.

Çim Bitkileri: Çim, buğdaygiller familyasından, Lolium, Agrostis, Festuca, Poa ve Lolium cinslerine ait tek ya da çok yıllık çimen oluşturan bitkilere verilen genel isimdir. Çimler, yumak gövde şekli oluşturan bir bitkidir.

Lolium sp.(Çim): Lolium cinsine ait birkaç farklı tür çim alanların tesis edilmesinde yaygın olarak kullanılır. Başlangıçta hızlı gelişen ve çabuk çıkan bir çeşittir. Çiğnenmeye ve yıpranmaya dayanıklıdır.

Çim alanlarda; uygun karışımların elde edilmesi, homojenlik, sıklık, doku, büyüme, düzgünlük ve renk gibi kalite göstergelerini elde etmek çok önemlidir. Çim alanların sulama, gübreleme, biçme ve gübreleme gibi bakımları zamanında, bilimsel yöntemlere uygun olarak ve doğru bir biçimde yapılmalıdır.

Bitkiler ve onların özellikleri ne kadar iyi bilinir ve bitkiler ne kadar iyi tanınırsa peyzaj uygulamalarında o ölçüde başarılı olunur.


Bahar Dönemi Dönem Sonu Sınavı
25 Mayıs 2024 Cumartesi