Osmanlı Türkçesi Metinleri 1 Dersi 5. Ünite Sorularla Öğrenelim

Metin Okuma Ve Anlama: El Yazması Metinler-I

1. Soru

“Kitâb-ı Cihân-Nümâ” eserinin müellifi kimdir?

Cevap

Mevlânâ Mehmed Neşrî.


2. Soru

Arapça yapılarda “Sülâsî mücerred masdar ism-i mef‘ûller”e örnek veriniz?

Cevap

Mektûb mef ‘ûl vezni.


3. Soru

Farsça yapılarda “tamlamalar”a örnek veriniz?

Cevap

evvel-bahâr (Birleşik tamlama).


4. Soru

Arapça yapılarda “Mezîdünfih ism-i mef‘ûl”e örnek veriniz?

Cevap

Muhkem müf‘al (if‘âl’den).


5. Soru

Farsça yapılarda “çokluk” ile iliği örnek veriniz?

Cevap

sâlhâ (-hâ eki ile yapılmış çokluk).


7. Soru

Farsça yapılarda “İsimden Türetilmiş sıfatlar”a örnek veriniz?

Cevap

nâ-çâr (ön ek ile yapılmıştır).


8. Soru

Arapça yapılarda “cem‘-i mükesser”e örnek veriniz?

Cevap

şerâ’it fe‘â’il vezni.


9. Soru

Arapça yapılarda “tamlamalar”a örnek veriniz?

Cevap

ba‘de’l-yevm (bu günden sonra).


10. Soru

Arapça yapılardan “cem‘-i mükesser”e örnek veriniz?

Cevap

asâkir (fe‘âlil).


11. Soru

Arapça yapılarda “Mezîdünfih İsm-i Fâ‘il”e örnek veriniz?

Cevap

müte’ellim mütefa‘‘il (tefa‘‘ül’den).


12. Soru

Arapça yapılarda “Mezidünfih ism-i fâ‘il”e örnek veriniz?

Cevap

Mütefekkir mütefa‘‘il (tefa‘‘ül).


13. Soru

“Hariç ve dış taraf. İstanbul harici olan memleket. Merkez-i hükümet hâricinde olan yerler” için kullanılan terim nedir?

Cevap

Taşra.


14. Soru

“cem‘” kelimesinin anlamı nedir?

Cevap

Toplama. Bir yere getirme, biriktirme. Yığma. Arapça’da ikiden çok olan şeyleri ifade eden kelime.


15. Soru

Arapça yapılarda “Mezîdünfih Masdarlar”a örnek veriniz?

Cevap

münâsebet müfâ‘ale.


17. Soru

“Germiyan-oğlı Ya‘kub Beğ’e ısmarladı ki: “Eger Muhammed bunda gelüp atasın ve karındaşın taleb idecek olursa, Yıldırım’ı ve oğlı Mûsâ Çelebi’yi viresiz. Zîrâ İldırım eyle vasiyet itmişdür” diyüp, askeriyle kalkup, Tatar’a çıkup, Tatar’ı dahı garet idüp, andan sonra karâr itmeyüp yine vilâyetine azm itdi.” Metni günümüz diline çeviriniz?

Cevap

Germiyanoğlu Yakup Bey’e eğer Mehmet buraya gelip babasını ve kardeşini isteyecek olursa, Yıldırım’ı ve oğlu Musa Çelebi’yi vermesini tembih etti. Zira Yıldırım öyle vasiyet etmiştir deyip, askeriyle kalkıp Tatar’a doğru yola çıktı. Tatar’ı da yağmaladı. Ondan sonra durmayıp yine memleketine döndü.


18. Soru

Rivâyet iderler ki, âvân-ı şebânda Osmân Gazî Eskihisâr’a giderken İtburnı nâm karyede Mâlhûn Hatun nâm bir avret görüp, muhabbet itdi. Atası Ertuğrıl’dan uğrılayın âdem gönderüp, anı helâllığa taleb itdi. Mâlhûn Hatun eytdi: “Biz kandan sizün gibi âlî-cenâb kandan, aramuzda kefâ’et yok” diyü, rızâ virmemiş, Zîrâ eyitmişler ki maksûdı hemân birkaç gün musâhabetdür dimişler.” Metni bugünkü dile çeviriniz?

Cevap

Rivayet ederler ki, gençlik çağlarında Osman Gazi Eskihisar’a giderken İtburnu adlı köyde Malhun Hatun isminde bir kadın görüp sevdi. Babası Ertuğrul tarafından gizlice adam gönderip nikâhlı eşi olmasını istedi. Malhun Hatun: “Biz nerede, sizin gibi yüce kişi nerede. Aramızda denklik yok” diye razı olmamış. Zira demişler ki amacı birkaç gün dostluk etmektir.


19. Soru

Konar-Göçer anlamında kullanılan bir terim söyleyiniz?

Cevap

Göçer-evli.


21. Soru

“Osmanlı Devletinin kuruluşu sıralarında ve yeniçeri teşkilâtından önce, Hristiyanlardan, ordunun geri hizmetlerinde çalışmış olan teşekküllerden biridir.” Metinde tanımı yapılan terim nedir?

Cevap

Martolos.


22. Soru

Arapça yapılarda “tamlamalar”a bir örnek veriniz?

Cevap

ale’l-gafle.


23. Soru

Farsça yapılarda “Atıf vav’ıyla yapılmış birleşik isimler”e örnek veriniz?

Cevap

şâd ü handân.


25. Soru

Arapça yapılarda “Sülâsî mücerred masdar ism-i fâilleri”ne örnek veriniz?

Cevap

Âlim fâ‘il vezni.


26. Soru

Arapça yapılarda “Sülâsî mücerred masdarlar ve vezinleri”ne örnek veriniz?

Cevap

ganîmet fa‘îlet.


28. Soru

“Târîh-i Rûhî” eserinin müellefi kimdir?

Cevap

Rûhî El-Edirnevî.


29. Soru

Arapça yapılarda “Cem‘-i mü’ennes”e örnek veriniz?

Cevap

Tekrîmât (-ât eki ile).


31. Soru

Farsça yapılarda “İsim tamlamasından yapılan birleşik isimlere (izafet kesresi kaldırılmış)” örnek veriniz?

Cevap

kârvân-sarây.


32. Soru

“Gazavât-ı Sultân Murâd b. Mehemmed Hân, İzladi ve Varna Savaşları (1443-1444) Üzerine Anonim Gazavâtnâme (1978).” Bu eserin neşrini kim yapmıştır?

Cevap

Halil İnalcık-Mevlûd Oğuz.


33. Soru

Ez-în-cânib pâdişâh-ı âlem yiye içe ve kona göçe Mihalıc’a ve andan Biga’ya, andan Gelibolu’ya dâhil olup selâmet birle denizi geçüp Edrene şehrine bir konak yer kaldıkda şehrin a‘lâ vü ednâsı ulemâ vü sulehâsı istikbâl içün karşı çıkup adımı başına kurbânlar kesüp ve pâyine pây-endâzlar döşeyüp izzet ü ikrâm iderek pâdişâhı istikbâl idüp sa‘âdetle sarayına gelüp dâhil oldukda cümle halka hâllü hâlince il‘at-i fâhireler ve in‘âm ve ihsânlar idüp pâdişâh kendi zevkine meşgul olup ayş u nûş iderek âlem eylemekde.” Metni bugünkü dile çeviriniz?

Cevap

“Bu taraftan, âlemin padişahı yiye içe, kona göçe Mihaliç’e vardı. Oradan Biga, oradan Gelibolu’ya girdi. Esenlikle denizi geçip Edirne şehrine bir konak yer kaldığında şehrin küçüğü büyüğü, uleması günahtan sakınan iyi insanları karşılamaya çıkmış, adım başı kurbanlar kesip, geçeceği yerlerde ayağına halılar döşemiş, hürmet ve saygı göstererek padişahı karşıladılar. Mutlulukla sarayına gelip dahil olunca bütün halka hâline göre övünç hil’atleri, bahşişler verdi ve ihsanlarda bulundu. Sonra padişah kendi zevkiyle meşgul olup, yiyip içerek âlem eylemeye başladı.”


35. Soru

Arapça yapılarda “Atıf vav’ıyla yapılmış birleşik isimler”e örnek veriniz?

Cevap

zühd ü takvâ.


36. Soru

“Ebedî, dâimî. Sonu gelmez. Ölmez. Sonsuz. Artan. Geri kalan. Bundan başka.” Anlamına gelen kelime nedir?

Cevap

Bâki.


37. Soru

Osmanlı geleneğindeki aklâm-ı sitte yazı türleri nelerdir?

Cevap

Çeşitli küçük farklılıklar gözardı edildiğinde, türler temel olarak 6 çeşitte toplanmaktadır. Buna “aklâm-ı sitte” adı verilmektedir. Osmanlı metinlerinde kullanılmakta olan bu türler şunlardır:
1. Sülüs
2. Nesih
3. Dîvânî
4. Ta‘lîk
5. Rik‘a
6. Siyâkat


38. Soru

Osmanlı Türkçe'sinde adû (adüvv), ahsen kelimelerinin günümüz Türkçe'sindeki karşılığı nedir?

Cevap

adû (adüvv): Düşman, hasım
ahsen: En güzel. Çok güzel anlamına gelmektedir.


39. Soru

Osmanlı Türkçe'sinde kullanılan ale’t-tafsîl ifadesi ne anlama gelmektedir?

Cevap

Osmanlı Türkçe'sinde kullanılan ale’t-tafsîl ifadesi tafsilatlı ayrıntılı anlamına gelmektedir.


40. Soru

Günümüz Türkçe'sinde "ayrılık, ayrılmak, hicran" ifadelerinin Osmanlı Türkçe'sindeki karşılığı nedir?

Cevap

Firâk: Ayrılık, arılmak, hicran anlamına gelmektedir.


41. Soru

Osmanlıda kullanılan nâ-çâr kavramı günümüz Türkçe'sinde ne anlama gelmektedir?

Cevap

Nâ-çâr kelimesi çaresiz, elinden iş gelmeyen, mecbur kalmış olan anlamlarını taşımaktadır.


42. Soru

Temür İlçi Gönderüp Sultânı Kendü Yanına Da‘vet İtdüğidür başlıklı metin günümüz Türkçe'sinde nasıl okunur?

Cevap

Metin başlığı Timur’un Elçi Gönderip Sultanı Kendi Yanına Davet Etmesi şeklinde okunur.


43. Soru

"Sultan’ın böyle yüksek sesi âlemi doldurdu" cümlesi Osmanlı Türkçe'sine nasıl çevrilir?

Cevap

"Çün Sultân’un bu vechile sît [ü] sadâsı âleme doldı" şeklinde çevirisi yapılır.


44. Soru

Sultan ile Kara Yahya arasında geçen olayları anlatan metinde geçen "Sultan Kara Yahya’yı görüp, yanındakilere “komayın” deyince hepsi yalın kılıç Kara Yahya’nın üzerine at sürüp saldırdılar." cümlesi Osmanlı Türkçe'sine nasıl çevrilir?

Cevap

Cümlenin Osmanlı Türkçe'sine çevirisi "Sultân çün Kara Yahyâ’yı gördi, yanında olan halkına “koman” diyince mecmû‘ı kılıc yalın idüp Kara Yahya’nun üzerine at depüp hamle itdiler." şeklindedir.


45. Soru

"Çün Temür kalkup Erzincan’a yetişdi, Sultân ol demde Aruş adlu bir yirde idi. Emir Ya‘kub anda Sultâna yetişüp azâ idüp elin öpdi." cümleleri günümüz Türkçe'sindeki karşılığı nedir?

Cevap

Günümüz Türkçe'sindeki karşılığı "Timur kalkıp Erzincan’a ulaştı. Sultan o zaman Aruş adlı bir yerdeydi. Emir Yakub orada sultana yetişti. Hürmet gösterip elini öptü." şeklindedir.


46. Soru

"Çünki Ertuğrul Söğüt’de ili, boyıyla mutavattın olup sâlhâ anda kaldı." cümlesi günümüz Türkçe'sine nasıl çevrilir?

Cevap

Cümlenin çevirisi "Ertuğrul Söğüt’ü ili ve boyuyla yurt edinip yerleşti ve yıllarca orada kaldı." şeklinde yapılır.


47. Soru

İbtidâ-yı Devlet-i Osmân başlıklı metinde geçen kethudâ, niyâbet, nöker kavramlarının anlamları nedir?

Cevap

Kethudâ: Kahya

Niyâbet: Naiblik, vekillik

Nöker: Hizmetçi anlamlarına gelmektedir.


48. Soru

"Rivâyet olınur ki, Osmân Gazî bir gice bir köyde imâm-ı karye evinde konuk oldı oturdı." cümlesinin günümüz Türkçe'sine çevirisi nasıl yapılır?

Cevap

Cümlenin çevirisi "Rivâyet edilir ki, Osman Gazi bir gece köyde, köyün imamının evinde konuk olup oturdu." şeklinde yapılır.


49. Soru

Osman Gazinin çıkışı başlıklı metinde geçen "Şimdi mezârı civârında bir kârbânsarây vîrânesi vardur. Andan Osmân Gazî gelüp yaylaka çıkdı." cümlelerinin günümüz Türkçe'sindeki karşılığı nedir?

Cevap

Cümlenin karşılığı "Şimdi mezarının etrafında bir kervansaray yıkıntısı vardır. Osman Gazi oradan geçip yaylaya çıktı." şeklindedir.


50. Soru

"Amma bu tarafdan Karaman-oğlı bu ahvâli duyup bir gün Tekvûrun elçisi gelüp Karaman-oğlı’na mülâki oldukda elçi zebân depredüp Kıralımız Tekvûr sana vâfir
selâm eder" cümlesinin günümüz Türkçe'sindeki karşılığı nedir?

Cevap

Ancak bu taraftan Karamanoğlu bu durumu duydu. Bir gün Tekfurun elçisi gelip
Karamanoğlu’na ulaştığında, elçi dil döküp: “Kıralımız Tekfur sana çok selâm söyler.


51. Soru

"Ama bizim hikâyemiz bu tarafta, âlemin sığınağı Sultan Murad Han oğlu Sultan Mehemmed Han’a gelsin." cümlesi Osmanlı Türkçe'sine nasıl çevrilir?

Cevap

"Ammâ bizim hikâyemiz bu tarafda pâdişâh-ı âlem-penâh Sultân Murâd Han ibn
Sultân Mehemmed Han’a gelsün" şeklinde çevrilir.


52. Soru

Osmanlı Türkçe'sinde kullanılan âl, a‘lâ, âyâ kelimelerinin anlamları nelerdir?

Cevap

âl: aile, sülâle, soy, hânedan, akrabâ ve taallukat.

a‘lâ: daha iyi, pek iyi, en yüksek.

âyâ: acabâ, nasıl oluyor, hayret.


53. Soru

Osmanlı Türkçe'sinde kullanılan "evvel-bahâr" ve "ez-în-cânib" kavramlarının anlamları nelerdir?

Cevap

Evvel-bahâr: İlkbahar
Ez-în-cânib: Bu taraftan anlamlarına gelmektedir.


54. Soru

Kanda, kangı, kat‘â kelimelerinin günümüz Türkçe'sindeki karşılıkları nedir?

Cevap

Kanda: Nerede, nereye.
Kangı: Hangi.
Kat‘â: Aslâ, hiçbir zaman anlamlarına gelmektedir.


55. Soru

Ava çıkmak, ateş ve elbise kelimelerinin Osmanlıca Türkçe'sindeki karşılıkları nelerdir?

Cevap

Kelimelerin karşılıkları şu şekildedir:

Ava çıkmak: Şikâra binmek

Ateş: Od

Elbise: Libâs 


56. Soru

"Ez-în-cânib pâdişâh-ı âlem yiye içe ve kona göçe Mihalıc’a" cümlesinin günümüz Türkçe'sindeki çevirisi nedir?

Cevap

Günümüz Türkçesine "Alemin padişahı yiye içe, kona göçe Mihaliç’e vardı" şeklinde çevirilir.


Güz Dönemi Dönem Sonu Sınavı
18 Ocak 2025 Cumartesi
v