Kültür Sosyolojisi Dersi 2. Ünite Sorularla Öğrenelim
Kültür: Antropolojik Yaklaşımlar
Kültür teriminin etimolojik olarak kaynağı nedir?
Kültür teriminin tarihsel gelişimine göz attığımızda ilginç bir durumla karşılaşırız. Kültür terimi, Latince Colere fiilinden türetilmiş olan Cultura’dan gelir. Bu fiil, ekip biçmek anlamındadır.
Kültür terimi 18. yüzyıla kadar hangi anlamlara gelecek şekilde kullanılmıştır?
Kültür terimi de On sekizinci yüzyıla kadar toprağı ıslah etme ve ürün yetiştirme/ekme gibi çoğunlukla tarımla ilgili anlamlara sahiptir. Diğer bir deyişle, bu döneme kadar kültür teriminin topluma dair kullanımı yaygın değildir. Aksine kültür, tarımsal etkinliklere yönelik olarak ve yetiştirme, işleme, üretme, terbiye etme (ya da dinsel tapınma) anlamında kullanılmıştır. İngilizce’de tarım, ziraat sözcüğünün karşılığının agriculture olması, kültür yerine önceden kullanılan Arapça hars sözcüğünün ise yine “tarla sürmek” anlamına gelmesi tesadüf değildir.
Kültür teriminin 18. yüzyılda “insan zihninin etkin olarak geliştirilmesi” anlamını kazanmasında etkili olan düşünce akımını açıklayınız?
Kültürün, on sekizinci yüzyılda, toplumsal değer ve davranış biçimlerini ifade eden “toplumsal”a dair bir anlama bürünmesinde ise şüphesiz Aydınlanma düşüncesinin önemli bir rolü vardır. Aydınlanma düşünürlerinin tıpkı hayvanlar, bitkiler, topraklar gibi insanların, toplumların da ıslah edilebileceğini ve biçimlendirilip yönlendirilebileceği/yönlendirilmesi gerektiğini düşünmelerinden dolayı kültür terimi “insan zihninin etkin olarak geliştirilmesi” anlamını kazanmıştır.
18. Yüzyılda antropolojinin gelişmesiyle birlikte kültür terimi hangi anlamı kazanmıştır?
Kültür teriminin antropolojik ve geniş sosyolojik kullanımı, bir halkın ya da belirli bir toplumsal grubun “bütün bir yaşam biçimi”ni ifade eder.
Williams’a göre kültür olgusunun sahip olduğu üç anlam katmanı nelerdir?
i- Genel bir entelektüel, tinsel ve estetik gelişim süreci (uygarlık/medeniyet anlamında); ii-Entelektüel ve sanatsal etkinlik pratikleri (yüksek kültür anlamında) ve iii- Bir grubun ya da bir dönemin yaşam biçimi olar kültür.
Ziya Gökalp kültür kavramını nasıl tanımlamıştır?
Türkiye’de, sosyolojinin öncü isimlerinden Ziya Gökalp de kültür ve medeniyet arasında bir ayrım yaparak kültürü tanımlamıştır. Ona göre, kültür “(hars) halkın an’anelerinden, eğilimlerinden, örflerinden, sözlü ve yazılı edebiyatından, estetik ve iktisadi ürünlerinden oluşur.”
Antropologlar kültür kavramını kullanırken bireylerin davranış, inanç ve deneyimlerine ilişkin nasıl varsayımlarda bulunmaktadırlar?
Kültür kavramını kullanırken antropologlar toplumun üyeleri olarak bireylerin davranış, inanç ve deneyimlerine ilişkin kimi varsayımlarda bulunur: insan türünün davranış kurallarını öğrendiği, hayatta kalmanın öğrenmeye bağlı olduğu; öğrenilmiş düşünce ve davranış kurallarının olaylara ve başkalarının davranışına anlam verdiği; bilginin dil yoluyla aktarıldığı ve önemli düzeyde simgelerin kullanıldığı gibi.
Antropolojinin ilk kuramsal yaklaşımı olarak on dokuzuncu yüzyılda ortaya çıkan Evrimcilik evrimsel kuramı kültüre nasıl uygulamıştır?
Antropolojinin ilk kuramsal yaklaşımı olarak On dokuzuncu yüzyılda ortaya çıkan Evrimcilik, bu yüzyılın hâkim görüşü olan tarihsel ilerleme anlayışının etkisiyle, bütün toplum ve kültürleri tek hatlı bir evrim, yani gelişme çizgisinde görür. Diğer bir ifadeyle, insan kültürlerinin ‘ilkel’ (ya da vahşi) olandan ‘uygar’ olana doğru bir evrim sürecinden geçtiği görüşü söz konusudur
Kültürel evrimin teknolojik gelişmeyle birlikte gerçekleştiğini vurgulayan Morgan’a göre kültürel evrimin üç ana evresi nelerdir?
Avcı-toplayıcılığın hâkim olduğu ilk evre yabanıllık evresidir. Yerleşik hayata geçiş, hayvanların evcilleştirilmesi ve çömlekçiliğin gelişmesiyse ikinci evre olan barbarlık evresinde gerçekleşir. Son evre olan uygarlık evresine ise yazının keşfedilmesiyle geçilir.
Tarihsel özgücü yaklaşımın temel tezi nedir?
Her bir kültürün nasıl geliştiğinin ayrı ayrı incelenmesi gerektiğini zira her kültürün kendine özgü ve ayrı bir tarihi olduğu görüşü tarihsel özgücü yaklaşımın temel tezidir.
Etnik-merkezcilik nedir?
Bireyin kendi kültürel değerlerini ön plana alarak başka kültürleri kendi kültürünün değer sisteminden değerlendirerek yargılaması etnik-merkezcilik olarak adlandırılır.
İşlevselci okulun temsilcisi olan Malinowski’ye göre kültürlerin karşılamak zorunda olduğu üç temel gereksinim nelerdir?
- Beslenme ve cinsellik gibi biyolojik gereksinimler.
- Eğitim ve hukuk gibi araçsal gereksinimler.
- 3. Din, sanat gibi bütünleştirici gereksinimler.
Yeni Evrimcilik görüşünü benimsemiş olan Leslie White’a göre toplumsal ve kültürel görüngüler hangi üç düzlemde ele alınmalıdır?
White, Marx’ın izinde, toplumsal ve kültürel görüngülerin üç düzlemde ele alınması gerektiğini savunur. Temel düzlem teknolojiktir ve toplumdaki değişme süreci bu düzlemde baş göstermektedir. ‹kinci düzlem, aile, hukuk, devlet gibi kurumların dâhil olduğu sosyolojik düzlemdir ve toplumun teknolojik temeliyle ideolojisi arasında dolayımı oluşturmaktadır. Mevcut enerji düzlemindeki değişiklikler, yeni bir buluşla ya da keşişe başlayarak yeni bir teknoloji tipini biçimlendirir. Bu yeni teknoloji, giderek toplumun kurumlarıyla ideoloji ve değerler sistemini etkiler. Böylece bütünleşmiş bir sistem olarak toplumun tümü, evrimde yeni bir evreye ulaşır.
Steward’ın teknoloji, kültür ve fiziksel çevrenin eş zamanlı incelenmesi gerektiğini öne sürdüğü kültürel ekoloji yaklaşımı için belirlediği üç temel düzey nelerdir?
i- Kültürün teknolojisi ve çevresi arasındaki karşılıklı ilişki çözümlenmelidir. Kültür, insanlar yiyecek ve barınacak yer sağlarken elindeki kaynakları ne derecede etkili kullanabilmektedir?
ii- Kültürün teknolojisiyle ilişkili davranış kalıpları çözümlenmelidir. Kültürün üyeleri, yaşamları için gereken işleri nasıl yerine getirmektedir?
iii-Bu davranış kalıpları ve kültürel sistemin diğer öğeleri arasındaki ilişki belirlenmelidir. İnsanların geçinmek için yaptıkları iş, tutumlarını ve bakış açılarını nasıl etkilemektedir?
Marksist antropologlara göre kültürel değişimin temel dinamiği nedir?
Marksist antropologlar da, Marx gibi, üretim tarzı ve ilişkilerinin toplum ya da kültürlerin yapı ve gelişimlerini belirleyen birincil etken olarak görür. Onlara göre de, birçok toplumda iktidarın ve kaynakların eşitsiz dağılımı, bu dengesizliğin sürekli bir çatışma potansiyeli halinde devamını sağladığı gibi, diğer taraftan kültürel değişmenin temel dinamiği de olmaktadır. Marksist antropologlar, bu anlamda, kültürün içindeki üretim ve dağıtım araçlarının nasıl şekillendiğine, nasıl değişme geçirdiğine odaklanırlar.
Geertz’in simgeci veya yorumsamacı antropoloji olarak tanımlanan yaklaşımında kültür kavramı nasıl açıklanmaktadır?
Simgeci veya yorumsamacı (ya da hümanist) antropoloji olarak adlandırılan yaklaşımını Geertz ilk kez Interpretation of Cultures (1973) (Kültürlerin Yorumlanması) adlı kitabında ortaya koyar. Burada kültürü, insan davranışının gözlemlenmesiyle belirlenebilecek olası soyutlamalardan biri olarak ele almakta ve “anlamlı sistemlerin örgütlü sistemleri,” “insanların kendi deneyimlerini yorumladıkları ve eylemlerine rehberlik etmesi için kullandıkları anlamlardan oluşan bir doku,” “insanın deneyimlerine anlam yüklediği bir simgeler sistemi” vb. olarak tanımlamaktadır. Kültür, toplum içinde paylaşılan ve toplumsal ilişkiler yoluyla kavranılan simgesel anlamların genelleştirilmesidir. Kültür simgesel bir sistem olduğu için kültürel süreçler okunmalı, tercüme edilmeli ve yorumlanmalıdır.
Margaret Mead’in Somoa Adası’nda ergenlik üzerine yaptığı çalışmasının antropoloji ve feminizme katkıları nelerdir?
Mead’in feminizm ile antropoloji arasındaki köprünün inşasına ve genel olarak feminist düşünceye iki düzeyde yaptığı katkı önemlidir. Birincisi antropolojide hep doğal (biyolojik) kabul edilegelen kadınlık ve erkeklik rollerinin kültürel/toplumsal olduğunu ortaya koyarak toplumsal cinsiyetin kültürel inşası mefhumunu geliştirmiştir. ‹kincisi ise, feminist projeye bir kültürel alternatif göstermiştir.
Eril-merkezcilik nedir?
Toplumsal örgütlenmede erkeği ve onun toplumsal rollerini merkeze alarak davranma ve tutum geliştirme eğilimidir.
Yapısalcılık yaklaşımına göre antropologların görevi nedir?
Yapısalcılığa göre kültür, temelde yatan evrensel bir düşünce kalıbının ürünü olarak görülür. Her kültür kendi biricik fiziksel ve toplumsal çevresi tarafından olduğu kadar tarih tarafından da biçimlenir. İnsan düşünce süreçlerinin temel yapısı dünya üzerindeki insanlar için aynı olmasına karşın, kültürler büyük oranda çeşitlilik gösterir. Bu yaklaşıma göre antropologların görevi, insanların bu süreci başarmasının temel ilkelerini açıklamak ve altta yatan kalıpları ortaya çıkarmaktır. Farklı bir ifadeyle, yapısalcılığa göre antropologların görevi insanların dünyalarını nasıl kategorileştirdiklerini değil, insan aklının bu kategorileri üreten örüntülerini keşfetmektir.
Kültürlenme nedir?
Bireyin içine doğduğu kültürü anneden, aileden başlayarak diğer toplumsal kurumlar aracılığıyla öğrenme sürecidir.
-
2024-2025 Güz Dönemi Dönem Sonu (Final) Sınavı İçin Sınav Merkezi Tercihi
date_range 1 Gün önce comment 0 visibility 448
-
2024-2025 Güz Ara Sınavı Giriş Belgeleri Yayımlandı!
date_range 4 Gün önce comment 0 visibility 1075
-
AÖF Sınavları İçin Ders Çalışma Taktikleri Nelerdir?
date_range 14 Kasım 2024 Perşembe comment 11 visibility 19687
-
2024-2025 Öğretim Yılı Güz Dönemi Kayıt Yenileme Duyurusu
date_range 7 Ekim 2024 Pazartesi comment 2 visibility 1338
-
2024-2025 YKS Ek Yerleştirme İle Yerleşen Adayların Çevrimiçi (Online) Başvuru ve Kayıt Duyurusu
date_range 24 Eylül 2024 Salı comment 1 visibility 710
-
Başarı notu nedir, nasıl hesaplanıyor? Görüntüleme : 25731
-
Bütünleme sınavı neden yapılmamaktadır? Görüntüleme : 14615
-
Harf notlarının anlamları nedir? Görüntüleme : 12583
-
Akademik durum neyi ifade ediyor? Görüntüleme : 12577
-
Akademik yetersizlik uyarısı ne anlama gelmektedir? Görüntüleme : 10525