Tibbi Cihaz Ve Malzemeler Dersi 7. Ünite Özet

Sağlık Bilişim Sistemleri

Sağlık Bilişimi

Sağlık bilişimine yönelik ilk çalışmalar 1949 yılında Gustav Wager’in Almanya’da ilk profesyonel organizasyonu kurmasıyla başlamaktadır. Akabinde 1960’lı yıllarda Fransa’da bilişim eğitim programı yürürlüğe girmiş, bütün Avrupa’ya yayılmış ve sonunda 70’lerde ABD’ye ulaşmıştır. 1990’lara geldiğimizde Amerikan Medikal Bilişim Derneği (AMIA)’nin kuruluşu söz konusu olmuş ve bu kurum, tüm disiplinlerden sağlık çalışanlarına sağlık bilişim standart ve sistemleri konusunda eğitim vermeye odaklanmıştır. 1995’ten sonra ağ tabanlı bilgisayarlar ve veritabanları sağlık verisinin serbestçe akımını kolaylaştırmıştır.

Günümüzdeki teknolojik gelişmeler ile taşınabilir teknolojilerdeki yenilik ve çeşitlilikle birlikte sağlık bilişim eğilimi, mobil sağlık çözümleri, performans takibi sunan entegre cihazlar ve büyük verinin işlenmesine dayanan sağlık kurumları entegrasyonu ve standardizasyona yönelik çözümler çerçevesinde ilerlemektedir.

Sağlık Bilgi Sistemleri

Sağlık hizmetlerine ve bireylere ilişkin bilgilerin hizmet sunumunda etkin hâle gelmesi, söz konusu bilgilerin saklanma, yönetim, analiz ve toplanmasına yönelik birtakım düzenlemelerin yapılmasını gerektirmiş, bu da sağlık bilgi sistemleri gibi bir yapının ortaya çıkmasına yol açmıştır. Amerikan Sağlık Bilgi Yönetimi Birliğine (AHIMA) göre bilgi sistemi “verinin kaydedilmesi, manipüle edilmesi, muhafaza edilmesi, toplanması ve yaygınlaştırılması için bilgisayar donanım ve yazılımını kullanan otomatik bir sistemdir” (girdiyi alıp işleyen ve çıktı üreten bir sistem). Bilgi sistemlerine ait tüm bileşenlerin sağlık alanına entegre edilmesi ve bu altyapının bireylere etkin sağlık hizmet sunumu için gereken veri entegrasyonu, veri mahremiyeti, analiz, tasnif ve saklama süreçleri için verimli bir şekilde kullanılmasıyla sağlık bilgi sistemleri oluşmaktadır.

Hastane Bilgi Yönetim Sistemleri (HBYS) bilgi sistemlerine güzel bir örnektir. HBYS’lerde her bir hastanın klinik, idari, finansal ve demografik bilgileri mevcuttur. Dahası gelir sürecini ve diğer idari görevleri kolaylaştıran idari, faturalama ve finansal sistemler sağlık hizmet sunucularında ve sağlık kuruluşlarında kullanılan bilgi sistemlerinin birer bileşenidir.

Hastane Bilgi Yönetim Sistemleri

HBYS, bir hastanedeki tüm tıbbi ve idari işlemlerin bilgisayar ortamında yapılması, her türden verinin entegre modüllerle, farklı kullanıcılar kanalıyla bir ana veri tabanına girilmesi ve gereken tüm çıktıların/verilerin bu veri tabanından tekrar anlamlı bir şekilde geri alınmasını sağlayan ve hastanelere zaman, iş gücü ve mali anlamda kazanç ve daha da önemlisi araştırma ve çalışma aktiviteleri için nitelikli veri elde edilmesini sağlayan yazılımlar bütünüdür.

HBYS’lerle birlikte hastanelerde bilgi üretim hızı, kalitesi ve miktarında artış sağlanmakta, bilgiye erişim hızı da bu doğrultuda artış göstermektedir. Dahası karar verme süreçlerinde hız ve güvenilirlik artışı söz konusu olmaktadır. HBYS’lerce sağlanan etkin kaynak kullanımı imkânıyla sağlık hizmet sunumu maliyetlerinde düşüşler görülebilmekte ve personel verimliliğindeki artışla birlikte hasta memnuniyeti de artış göstermektedir.

Ülkemiz özelinde HBYS’ler, Sağlık Bakanlığınca yayımlanan SKRS’de yer alan sistem ve tablo içeriklerini kullanmalı söz konusu bu içeriklerdeki güncellemeleri ilan edilmiş sürelerde yerine getirmelidir. Ayrıca HBYS’ler, topladıkları verileri Sağlık Bakanlığı tarafından oluşturulan Minimum Sağlık Veri Setleri (MSVS) ve Ulusal Sağlık Veri Sözlüğü (USVS) standartlarını kullanarak bakanlığın sistemlerine gönderebilmeli ve ihtiyaç durumunda geri alabilmelidir.

E-Sağlık ve Türkiye’deki Uygulamalar

Gelişen teknolojiyle birlikte giderek daha önemli hâle gelen e-sağlık konusunda ülkemizde yapılan çalışmalara baktığımızda, Sağlık Bilgi Sistemleri Genel Müdürlüğünün e-sağlık platformu Sağlık.NET’e göz atmak faydalı olacaktır. Sağlık.NET, sağlık kurumlarında elektronik ortamda oluşturulan veriyi, doğrudan veri kaynağından, standartlar dâhilinde toplamayı, topladığı verilerden tüm paydaşlar için nitelikli bilgi üreterek sağlık hizmetlerinde verimliliği ve kaliteyi artırmayı hedefleyen hızlı, güvenli ve geliştirilebilir bir bilgi ve iletişim platformudur.

Ülkemizde Sağlık-NET, Merkezi Hekim Randevu Sistemi (MHRS), Tele-Tıp, Ulusal Sağlık Veri Standartları Sözlüğü (USVS), Sağlık Kodlama Referans Sunucusu (SKRS) ve web tabanlı çok sayıda servis, Türkiye’deki esağlık uygulamalarının temel bileşenlerini oluşturmaktadır. 2009 yılında çalışmalara başlanılan ve 2011 yılında ülke genelinde yaygınlaştırılan MHRS, vatandaşların Sağlık Bakanlığına bağlı birinci, ikinci ve üçüncü basamak hastaneler ve ADSM’lerden (Ağız Diş Sağlığı Merkezi) ALO 182 hattı vasıtasıyla canlı operatörlerden veya web üzerinden istedikleri hastane ve hekimden randevu alabildikleri bir e-sağlık uygulamasıdır.

Sağlık Bilişiminde Güncel Eğilimler

Teknolojideki ilerlemeler doğrultusunda gelişip çeşitlenmesiyle birlikte akıllı telefon ve mobil aplikasyon kullanım oranında yaşanan artış, sağlık bilişiminin mobil teknoloji odağında gelişim kaydetmesi ve bireyin sağlık verilerini görüntüleyebildiği; nabız, tansiyon ve şeker gibi verilerini girebildiği uygulamalar ve bu işlemleri çevrim içi olarak yürüten mobil cihazların sağlık alanında etkin olarak kullanımı doğrultusunda şekillenmiştir. Bu teknolojilerin temelinde Elektronik Tıbbi Kayıtlar ve Elektronik Sağlık Kayıtlarının oluşturduğu büyük veri yer almaktadır.

Mobil Sağlık (m-Sağlık)

DSÖ’nün “e-sağlığın bir alt birimi olarak tanımladığı” msağlık, mobil teknoloji kullanımını sağlık hizmetlerinin odağında çekmeye adanmış bir koalisyon olan mHealth Alliance tarafından “mobil cihazlar vasıtasıyla tıbbi ve toplum sağlığı çalışmalarının uygulanması” olarak ifade edilmiştir.

mHIMSS Task Force’un başkanı Rosemary Nelson’a göre kullanımdaki en yaygın m-sağlık teknolojileri arasında cep telefonları/akıllı telefonlar, PDA’lar, tablet PC’ler, giyilebilir kablosuz biyo-alıcılar ve kablosuz kronik hastalık takip cihazları ve bu cihazların herhangi birine yüklenmiş ve kurulmuş; dahası toplumsal ve klinik sağlık verisi toplamaya, sağlık bilgilerinin sağlık çalışanlarına, araştırmacı ve hastalara iletimine yardımcı olan, hastalara ait vital bulguların gerçek-zamanlı izlenmesini sağlayan ve doğrudan tedavi provizyonuna imkân veren m-sağlık uygulamaları yer almaktadır.

Çoklu platformlarda erişilebilir durumdaki 100.000’den fazla m-sağlık uygulaması, “m-sağlık”ın küresel piyasada hızla gelişen bir alan olduğunu ortaya koymaktadır. Msağlık sayesinde hastalar kendi sağlıklarını daha aktif bir şekilde yönetebilir, uzaktan izlem çözümleri ve öz değerlendirme sayesinde herhangi bir bağımlılık duymaksızın hayatlarını idame ettirebilirler. Ayrıca, mobil uygulamalar sağlıklı yaşama bağlılığı güçlendirdiği için hastaların tedavisinde sağlık çalışanlarına da destek olmaktadır.

Giyilebilir Cihaz Teknolojisi

Giyilebilir cihaz teknolojisinin sağlık alanına entegrasyonu henüz yeni bir alan olmakla birlikte nabız, adım, tansiyon, şeker gibi temel sağlık indikatörlerine ilişkin veriyi doğrudan veri kaynağından, manuel girişte yaşanabilecek herhangi bir hataya yer vermeksizin, toplanabilmesi ve monitörize edilebilmesi sebebiyle önemli bir çalışma sahasıdır. Dahası, söz konusu verilerin, uygun hâllerde kişinin hekimiyle paylaşabilmesi sağlığın korunması ve teşvikini, fiziksel aktivite takibini ve olası hastalıkların erken teşhisini sağlamaktadır.

Sağlık Bakanlığının vatandaşın kullanımına sunduğu ENabız Kişisel Sağlık Sistemi ile birlikte akıllı bileklik ve saat gibi giyilebilir teknolojiler vasıtasıyla toplanan adım, nabız, harcanan kalori, uyku kalitesi, solunum hızı, kilo, vücut sıcaklığı, ultraviyole indeksi, zorlu vital kapasite ve tansiyon gibi veriler doğrudan kişinin e-nabız profiline aktarılmakta ve yukarıda bahsettiğimiz üzere, olası hastalıklara karşı erken teşhis gibi hususlara imkân vermektedir.

Elektronik Tıbbi Kayıtlar (ETK) ve Elektronik Sağlık Kayıtları (ESK)

ETK, tek bir sağlık kurumunda bir birey hakkında yetkili klinisyenler ve görevliler tarafından oluşturulabilecek, toplanabilecek ve başvurulabilecek bir sağlık bilgisinin elektronik kaydıdır. Aynı zamanda sağlık bilgisi sağlık, refah, idari veri, toplum sağlığı ve bilimsel araştırmalardan elde edilen bilgiyi içermektedir. Dahası söz konusu sağlık bilgisi, sağlık hizmet başvurusunda belgelendirilen, hastalıkları önleme ve sağlığın teşvikiyle ilişkilendirilebilecek veya hasta rızası alımında kullanılabilecek geçmiş ve güncel gözlemleri de içermektedir. ETK, sağlık kuruluşunun kendi kayıtları için alınan ve kurum sınırları dışına çıkarılmayan bir sağlık kaydıdır.

Elektronik Sağlık Kaydı (ESK) ise ETK’nin aksine, birden fazla sağlık kuruluşunda yer alan yetkili klinisyenler ve personellerce oluşturulabilen, yönetilebilen ve başvurulabilen, ulusal çapta kabul edilen birlikte işlerlik standartlarına uyan bireysel sağlık bilgisinin elektronik ortamdaki kaydıdır. HIMSS’e göre ESK, herhangi bir sağlık hizmet sunum ortamında birden fazla tarafın ürettiği bireysel sağlık bilgisinin elektronik ve boylamsal kaydıdır. Söz konusu bilgi içerisinde hasta demografik bilgileri, ilerleme notları, sorunlar, yapılan tedaviler, vital bulgular, hastanın tıbbi hikâyesi, bağışıklama bilgileri, lab verileri ve radyoloji raporları yer almaktadır

Kişisel Sağlık Kaydı (KSK)

KSK’nin en bütüncül tanımını yapacak olursak, “Bireyin kendi sağlık durumu ve bakmakla yükümlü olduğu bireylerin sağlık durumlarına ilişkin verileri, zaman ve mekândan bağımsız olarak görebilmesini, dilediği kişi ve kurumla paylaşabilmesini, yönetebilmesini ve saklayabilmesini sağlayan, çok sayıda kaynakla entegre ve ulusal çapta benimsenen tüm standardizasyonları karşılayan bir elektronik sağlık kayıt sistemidir.”

KSK’nin “kişiye ait isim ve doğum tarihini içeren kimlik bilgileri, acil durumlarda iletişime geçilecek kişi bilgisi, sağlık hizmet sunucularının, aile hekimi ve diğer hekimlerinin adları, adresleri ve irtibat numaraları, sosyal güvence bilgileri, vasiyet, ön direktifler veya tıbbi vekâletname, organ bağış bilgileri, önemli hastalık ve operasyon bilgileri, güncel ilaç ve dozaj bilgileri, alerji ve hassasiyetler, aile hikâyesindeki önemli tarihler, olaylar ve kalıtsal durumlar, güncel fiziksel muayene sonuçları, uzman görüşleri, önemli test sonuçları, sağlık konularına ilişkin güncel eğitim materyalleri, egzersiz programı, alınan herhangi bir konsültasyon, alınan herhangi bir bitkisel tedavi, tedavi ve/veya bakım orderları, görüntüleme tetkik raporları, laboratuvar raporları, bağışıklama geçmişi, hasta rızası ve yetkilendirme prosedürleri ve kan bilgileri”ni içermesi beklenir.

Dünya çapında, sağlık bilişim teknolojilerinde, etkin sağlık hizmet sunumuna büyük katkı sağlayacak olan KSK Sistemi’nin Türkiye de uygulanması, 2015 yılında T.C. Sağlık Bakanlığı tarafından uygulamaya konan E-Nabız Kişisel Sağlık Sistemi’yle mümkün olmuştur. E-nabız ile tüm vatandaşlar kendi adlarına üretilmiş tüm sağlık bilgilerini yönetebilmekte, sağlık geçmişlerini görüntüleyebilmekte ve bu bilgileri zamandan ve mekândan bağımsız olarak diledikleri kişiyle paylaşabilmektedir.

Sağlık Hizmetlerinin Yürütülmesinde Karar Destek Sistemleri

KDS, karar alıcı ve politika yapıcılara kötü yapılandırılmış, yapılandırılmamış veya kısmen yapılandırılmış sorunların üstesinden gelmek üzere birtakım veri ve modellerden faydalanma imkânı sağlayan interaktif, PC tabanlı sistemlerdir.

KDS’ler çok fazla programlama çabası gerektirmeksizin genelde teknik personel olmayan kullanıcılara çeşitli analizler sunmaktadır. Yöneticiler ise KDS’yi arama yapma, veriyi geri çağırma, kararla alakalı veriyi analiz etme temel amaçları çerçevesinde kullanmakta, böylelikle daha etkin kararlar alma ve politikalar oluşturma hususunda kendilerine yardımcı olacak temel noktaları bir araya getirebilmektedir. Çoğu KDS de yer alan grafiklendirme özelliği sayesinde, yöneticiler görsel olarak trend analizlerini görebilir ve raporlamalarla beslenebilir, böylelikle yöneticiler için birleşik analizler yapmak ve “Böyle olursa ne olur?” gibi alternatif senaryolara karşın stratejiler geliştirmek mümkün olabilmektedir. Sonuç olarak KDS’ler taktiksel ve stratejik karar ve politikaları desteklemekte ve yöneticinin belirli bir alandaki uzmanlığını güçlendirmektedir.

Klinik Karar Destek Sistemi

Klinik KDS’ler, klinik kararlar alma noktasında sağlık çalışanlarını asiste etmesi için dizayn edilen bilgisayar programlarıdır. Bu programlar vasıtasıyla klinisyenler, hasta ve tedavi sunucular, klinik bilgi ve bireye özgü bilgiyle donanarak etkin sağlık hizmet sunumunu geliştirme noktasında daha efektif kararlar alabilmektedir. Klinik KDS’lerin işleyiş prensibi dâhilinde hasta bilgisi klinik bilgi temeliyle eşleştirilmekte ve hastaya özel değerlendirme ve tavsiyeler tedavi esnasında veya uygun zamanda sağlık profesyoneline iletilmektedir.

Bilgisayarlı Klinik Order Girişi (CPOE)

Bilgisayarlı Klinik Order Girişi (CPOE) genel manada hasta hizmetlerini ve reçeteleme süreçlerini oluşturma ve yönetme hususunda klinik çalışanlara yardımcı olmak üzere özel olarak dizayn edilen order giriş uygulamasıdır. Tıbbi orderların bilgisayar destekli olarak girilmesiyle birlikte, orderlar elektronik ortamda görülebilmekte, mükerrer order sorunlarının önüne geçilebilmekte ve dolayısıyla etkin tedavi uygulamasına katkı sağlanmaktadır.

Telesağlık

Uzak noktalar arasında sağlık değerlendirmeleri, tanı, müdahale, konsültasyon, gözlem ve bilgi sağlamak için bilgi ve telekomünikasyon teknolojilerinden yararlanılan işlemlerin bütünüdür.

Telesağlık uygulamalarında kullanılan teknolojilere baktığımızda ise telefonlar, faks makineleri, e-posta sistemleri, izleme ve değerlendirmeye yönelik veri toplama ve aktarım süreçlerinde kullanılan uzaktan hasta izleme cihazları, bilgisayarlar, video ekranları, robotik ve telekomünikasyon ağları gibi uzun bir listeyle karşılaşırız. Ayrıca video konferans, İnternet, sakla-ilet görüntüleme, video yayın ortamları ve karasal ve kablosuz iletişim de telesağlıkla ilişkilendirilen araç ve aktivitelerdir.Teletıp, teleradyoloji, telepatoloji vs. telesağlığın alt bileşenleri olarak kabul edilmektedir.

Sosyal Medya ve Sağlık

Son birkaç yılda günlük hayatın vazgeçilmez bir parçası olan sosyal medya günümüzde pek çok iş sahasında aktif olarak kullanılan bir mecra hâline gelmiştir. Sosyal medya bu kadar etkin ve güçlüyken, bireyler birtakım amaçlar çerçevesinde bu mecrada çevrim içi olarak yer alırken, bu ortamı sağlık hizmet sunumu için en azından sağlık okuryazarlığını artırıcı çalışmalar yürütmek için kullanmak mantıklı bir karar olacaktır.

Sağlık otoritelerinin yanı sıra sağlık kurumları da bireylerin sağlık konusunda daha efektif kararlar alabilmeleri noktasında sosyal medyadan faydalanabilir. “PatientsLikeMe” (Benim Gibi Hasta Olanlar) adlı sosyal ağda aynı hastalıktan muzdarip bireylerin bir araya gelip fikirlerini paylaştığı gibi sağlık kurumları da sosyal medya hesapları üzerinden bilgilendirici içerikler paylaşabilir, potansiyel sağlık konuları hakkında toplum nezdinde farkındalık oluşturabilir. Örnek vermek gerekirse saygın sağlık kuruluşları olan Mayo Clinic ve ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (CDC) gibi kurumlarda sosyal medya merkezleri bulunmaktadır.

Sağlık Hizmetlerinde Teknoloji ve Mükemmellik: Dijital Hastaneler

Dünyada güncel sağlık hizmet sunum trendlerinden biri de hastanelerin dijitalleşmesidir. HIMSS 1961 yılında kurulmuş olan; Amerika, Avrupa ve Asya’da yapılanmaları bulunan ve kâr amacı gütmeyen bir organizasyon olarak bilinmektedir. HIMSS, hastaneleri EMRAM (Elektronik Medikal Sağlık Kaydı Adaptasyon Modeli) skorlaması ile dijitalleşme kavramı üzerinden analiz ederek Stage 1’den Stage 7’ye kadar derecelendirmekte ve akreditasyonunu sağlamaktadır.

Türkiye’de birçok yeniliğin yaşandığı hastanelerin dijitalleşmesi HİMSS ile Sağlık Bakanlığının iş birliği sonrasında yeni bir boyut kazanmıştır. Nitekim Nisan 2019 itibarıyla Sağılık Bakanlığı bünyesinde EMRAM Seviye 6 ile belgelendirilen hastane sayısı 165’e ulaşmış olup, bu rakam Avrupa toplamının dahi çok üzerinde kaydedilmiştir. Bu durum, Türkiye hastanelerinin son yıllarda EMR kullanma yeterliliklerinde kayda değer ölçüde yol kat ederek Batı Avrupa’daki bazı ülkelerin bile önüne geçtiğinin göstergesidir.

Hastane Bilgi ve Yönetim Sistemi (HBYS): Bir hastanedeki tüm tıbbi ve idari işlemlerin bilgisayar ortamında yapılması, her türden verinin entegre modüllerle, farklı kullanıcılar kanalıyla bir ana veri tabanına girilmesi ve gereken tüm çıktıların/verilerin bu veri tabanından tekrar anlamlı bir şekilde geri alınmasını sağlayan ve hastanelere zaman, iş gücü ve mali anlamda kazanç ve daha da önemlisi araştırma ve çalışma aktiviteleri için nitelikli veri elde edilmesini sağlayan yazılımlar bütünüdür.

Laboratuvar Bilgi Yönetim Sistemleri (LBYS): Sağlık tesisleri laboratuvarlarında kullanılan cihazların veri alış verişi yöntemiyle çalışmasını sağlayan, tanımlama, istek, onay, sonuç, raporlama, istatistiksel çalışma işlemlerini gerçekleştiren, standart bir formatta elektronik ortamda tuttuğu bilgiyi diğer sağlık bilgi sistemleri ile paylaşan yazılımlardır.

Tıbbi Cihaz Yönetim Sistemleri: Tıbbi cihazların, arıza, bakım, kalibrasyon ve kontrol süreçlerinin takip edildiği, diğer sistemlerle entegrasyonlarının yönetildiği sistemlerdir. Tıbbi cihazların kullanım kapasiteleri, randevuları ve fayda maliyet analizleri de bu sistemler sayesinde izlenebilmektedir.

İlaç Yönetim Sistemleri: İlaç yönetim sistemlerinde doğru hasta, doğru ilaç, doğru yol, doğru zaman, doğru doz, doğru etki gibi kriterleri göz önünde bulundurarak hastayı tanımlayan bileklikler ile ilaç tedavisini yapacak olan sağlık personeli tarafından sistemden doğrulandıktan sonra, kapalı bir sistem içinden istenilen miktarda kontrollü ve güvenli bir şekilde alınan ilaçlar ile hastanın tedavisine katkı sağlayan sistemler olarak tanımlanabilir.

Görüntüleme ve Arşivleme Sistemleri (PACS): PACS farklı birimlerde elde edilen tıbbi görüntüleri ana bir PACS veri merkezine aktararak görüntülerin güvenilir şekilde saklanmasına, gerekli durumlarda geri çağrılmasına, dağıtımına ve sunumuna olanak sağlamaktadır.

Telepatoloji: Teletıp uygulamalarının günümüzde yeni bir dalı olan telepatoloji uygulaması, tanısal süreçleri radyologlar gibi bilgisayar monitörlerine taşıyan sistemler bütünü olarak tanımlanabilir.

Klinik Karar Destek Sistemleri: Klinik kararlar alma noktasında sağlık çalışanlarını asiste etmesi için dizayn edilen bilgisayar programlarıdır. Klinik KDS’lerin işleyiş prensibi dâhilinde hasta bilgisi klinik bilgi temeliyle eşleştirilmekte ve hastaya özel değerlendirme ve tavsiyeler tedavi esnasında veya uygun zamanda sağlık profesyoneline iletilmektedir.

Ameliyathane ve Yoğun Bakım Yönetim Sistemleri: Ameliyathane ve yoğun bakımlarda yönetilebilir tıbbi cihazların organizasyonunun ve yönetiminin merkezden yapılabildiği, klinik karar destek sistemleriyle tüm süreçlerin izlenebildiği tanı ve tedaviye yön vererek hasta ve çalışan güvenliğini üst seviyelere çıkarmayı kolaylaştıran komplike sistemler bütünü olarak ifade edilebilir.

Sterilizasyon Yönetim ve Takip Sistemleri: Cerrahi aletlerin, malzemelerin ve tıbbi cihazların doğru ve sağlıklı bir şekilde steril edilmesi; hasta, ameliyat ve enfeksiyon bağlantılarının, doğru ve sağlıklı bir şekilde kurulması gibi ihtiyaçların tamamının, teknolojik bir ortamda hatayı minimize edecek şekilde yönetiminin sağlandığı sistemlerdir.

Kurumsal Kaynak Planlama (ERP): ERP ile temel İK, self servis İK, eğitim yönetimi, performans yönetimi ve bordro gibi alanlarla insan kaynakları; satın alma yönetimi, envanter ve demirbaş yönetimi, mobil tedarik zinciri uygulamaları ve tıbbi cihaz takip modülü gibi alanlarla lojistik; faturalandırma, genel muhasebe, borçlar muhasebesi, alacaklar muhasebesi, duran varlıklar, nakit yönetimi ve vezne gibi alanlarla da finans ve ödeme hususlarında etkin yönetim sağlanmaktadır.

Elektronik Belge ve Doküman Yönetim Sistemi (EBYS): Kurumsal anlamda kurum içi ve kurum dışı tüm yazışmaların yapılabildiği, iş süreçlerinin ve görevlerin takip edilebildiği, e-imza ve Kayıtlı Elektronik Posta (KEP) gibi sistemlerle entegrasyonlar yapılarak kurumsal süreçlerin hızla ilerletilebildiği sistemlerdir.

Kurumsal İş Zekâsı Uygulamaları(BI) ve Karar Destek Sistemleri (KDS)

Hemşire Çağrı Sistemleri: Hastanın hastane içerisinde herhangi bir yerde bileğindeki aktif veri taşıyıcısı üzerinden acil durum çağrısı yapabilmesini ve çağrı yapılan konumun oda seviyesinde belirlenmesini, ayrıca çağrıların hemşire tarafından cevap verildiği anın tespit edilmesini sağlamaktadır.

Mavi Kod ve Beyaz Kod Sistemleri: Beyaz Kod sistemi sağlık tesisinde hasta ve çalışanların fiziksel saldırı, cinsel taciz ve şiddete maruz kalmaları durumlarında personelin mavi kod sistemiyle aynı algoritma doğrultusunda olay bildirimi yapabilmesini ve yapılan bu çağrıların kayıt edilmesini ve raporlanmasını sağlayan iletişim ve otomasyon sistemidir. Mavi Kod ise solunumsal veya kardiyak arrest gibi acil müdahale gerektiren bir durumun varlığını bildirir.

Finans Sistemi Yazılımları: Sağlık tesisinin güncel ve olası finansal ihtiyaçlarına yanıt verebilmekte satın alma operasyonlarıyla entegre edilerek mevcut durum ve projekte edilen durumlar hakkında aktif raporlama ve yapabilmektedir.

Personel Devam Kontrol Sistemi (PDKS): Sağlık tesislerinin çalışma politikalarına göre personelin işe giriş çıkış saatlerini, vardiyaları ve izinleri takip edilebildiği sistemler bütünüdür.

Kullanıcı Kimlik Doğrulama, Yetkilendirme Altyapısı ve Log Yönetimi: Sağlık tesislerinde yetkilendirmenin alt yapısı tek merkezden yönetilebildiği sistemler üzerinde aktif dizin yapısı kullanılarak bir domain içerisinde tanımlanabildiği sistemler bütünüdür.

Sunucu ve Ağ İzleme Yazılımları: Sağlık tesisinde konumlandırılan tüm donanım ve yazılım alt yapısının anlık olarak takip edilebilmesi gerekmektedir. Ayrıca ilgili yapı; ağın izlenmesi, kesintisiz güç kaynaklarının yönetilmesi ve değiştirilmesi gerektiğinde de uyarı mekanizmasına sahip olması oldukça kritiktir. İzleme sistemini oluşturan tüm ürünlerin toplayıp değerlendirildiği veriler kendi ekranlarında aralıksız gösterilmelidir.

Anlık Mesajlaşma ve Dosya Transferi Yazılımı: Sistemde yer alan kullanıcıların kendi aralarında ya da grup hâlinde yazışabildiği gereksinim olması hâlinde birbirleri ile ekran ve dosya paylaşımında bulunabildiği yazılımlardır.

Tarama ve Arşiv Çözümleri: Sağlık tesislerinde yer alan tüm alt sistemler ile entegre olabilen, ihtiyaç duyulan her türlü dokümanın arşivlenmesi ve ihtiyaç duyulması hâlinde bu arşivdeki ögelerde online taramaların yapılabildiği, tüm kaynakların çok yönlü olarak sınıflandırılması ve indekslenmesinin mümkün olduğu bir yapıdır.

Hastane Bilişim Güvenlik Sistemleri: Sistemin her türlü yazılım güvenliğinin sağlandığı, DDOS (Distributed Denial of Service) saldırılarına karşı tüm tedbirler alınmalıdır. Kontrollü ve güvenli bir İnternet sağlayabilmek amacı ile Web Filtreleme, URL Filtering, Antivirüs ve AntiSpam gibi koruyucu mekanizmalara sahip olmalıdır. Penetrasyon testleri ile sistemin belirli aşamalarında tekrar edecek şekilde periyodik olarak yapılmalı, rapor bulgularına göre çözümler üretilmeli ve olası bulgular düzeltilmelidir.

Hastanelerde Kullanılan Donanımlar ve Sistem Odası: Ana ve yedek sistem odası olarak tasarlanmalı, gerektiğinde iş sürekliliği açısından yedek sistem odasından kesintisiz çalışabilmelidir. Sistem odalarının altyapısında yedekli enerji, data, soğutma, topraklama, epoksi, hava koridoru, yangın uyarı ve söndürme sistemleri bulunmalıdır. Sistemin kapasitesini kaldıracak ölçüde ve yedekli yapıda sunucu, veri depolama üniteleri ile yedekleme cihazları da bulunmalıdır. Hasta ile dijital ortam arasında bağlantıyı sağlamak adına mobil ve sabit barkod cihazları ile barkod okuyucular veya RFID sistemleri kullanılabilir. Ayrıca hastaların kendi işlemlerini yapabilmelerine yönelik KİOSK cihazları sistemin etkin parçaları arasındadır. Dijital hastane dünyasında gerek hasta ve hasta yakını bilgilendirme amaçlı gerekse tanı ve tedavi amaçlı kullanılan yardımcı dijital üniteler de mevcuttur.


Bahar Dönemi Dönem Sonu Sınavı
25 Mayıs 2024 Cumartesi