Sermaye Piyasaları ve Finansal Kurumlar Dersi 1. Ünite Sorularla Öğrenelim
Finansal Sistem Ve Finansal Piyasalar
Ekonomik birimlerin sahip olduğu tüm varlıklara ne ad verilir?
Servet; ekonomik birimlerin sahip olduğu tüm varlıklardır.
Fon açığı veren birimlerle fon fazlası veren birimlerin karşılaştığı ve fon transferinin gerçekleştiği ortamlara ne ad verilir?
Finansal piyasalar; fon açığı veren birimlerle fon fazlası veren birimlerin karşılaştığı ve fon transferinin gerçekleştiği ortamlardır.
Mal ve hizmet alım-satımının yapıldığı mal ve hizmet piyasaları ile mal ve hizmetlerin üretiminde kullanılan üretim araçlarının alınıp satıldığı piyasalara ne ad verilir?
Reel piyasalar; mal ve hizmet alım-satımının yapıldığı mal ve hizmet piyasaları ile mal ve hizmetlerin üretiminde kullanılan üretim
araçlarının alınıp satıldığı piyasalardır.
Finansal sistemi oluşturan unsurlar nelerdir?
Finansal sistemi oluşturan unsurlar:
- Tasarruf sahipleri (Fon arz edenler),
- Yatırımcılar (Fon talep edenler),
- Yatırım ve finansman araçları,
- Yardımcı kuruluşlar,
- Hukuki ve idari düzenlemelerdir.
Doğrudan yatırımları açıklayınız.
Doğrudan yatırımlar; bir şirketin üretimini ana merkezinin bulunduğu ülke sınırları dışına yayarak yabancı ülkelerde yalnız ya da ortaklarla üretim tesisi kurması, mevcut tesisleri satın alması ya da bu tesislerle birleşmesidir.
Portföy yatırımlarını açıklayınız.
Portföy yatırımları; yabancıların üretime yönelik yatırımı değil de menkul değerlere yapılan yatırımlarıdır. Sıcak para olarak da adlandırılan bu tür yatırımların amacı üstlenilen risk karşılığında en yüksek getiriyi elde edebilmektir.
Finansal piyasalar, finansal varlığın niteliğine göre nasıl sınıflandırılır?
Finansal piyasalar, finansal varlığın niteliğine göre şu şekilde sınıflandırılır:
- Borç piyasaları
- Öz sermaye piyasaları
Finansal piyasalar; finansal varlığın süresine göre nasıl sınıflandırılır?
Finansal piyasalar; finansal varlığın süresine göre şu şekilde sınıflandırılır:
- Para piyasaları
- Sermaye piyasaları
Finansal piyasalar; ödemelerin hemen ya da gelecekte yapılmasına göre nasıl sınıflandırılır?
Finansal piyasalar; ödemelerin hemen ya da gelecekte yapılmasına göre şu şekilde sınıflandırılır:
- Nakit ya da spot piyasalar
- Vadeli piyasalar
Finansal piyasalar; örgütlenme durumuna göre nasıl sınıflandırılır?
Finansal piyasalar; örgütlenme durumuna göre şu şekilde sınıflandırılır:
- Örgütlenmiş piyasalar (Organize Piyasalar)
- Örgütlenmemiş piyasalar (Organize olmamış piyasalar, tezgâh üstü piyasalar)
Para piyasasının temel araçları nelerdir?
Para piyasasının temel araçları; para, mevduat, hazine bonoları, finansman bonoları, mevduat sertifikaları, repo, banka kabulleri, banka bonoları, euro/dolarlar, varlığa dayalı menkul kıymetler, finansal türevler gibi finansal varlıklardır.
Bir ülkede sermaye piyasasının gelişebilmesi için hangi koşulların oluşması gerekir?
Bir ülkede sermaye piyasasının gelişebilmesi için aşağıda belirtilen koşulların oluşması gerekir:
- Ekonomide tasarruf düzeyinin yükselmesi,
- Özel ya da kamu işletmelerinin uzun süreli fonlara ihtiyaçlarının olması,
- Menkul değerlere yatırım yapılmasına uygun ortamın olması,
- Çok sayıda halka açık anonim ortaklıkların olması,
- Sermaye piyasasında aracılık yapacak aracı kurumların gelişmiş olması,
- Halka açıklanacak bilgileri izleyecek, yatırım analizleri yapabilecek kişi ve kurumların olması,
- Sermaye piyasasının güven, açıklık ve kararlılık içinde çalışmasını sağlayacak yasal düzenlemelerin olması sayılabilir.
Para piyasası ile sermaye piyasası arasındaki temel farklılıklar nelerdir?
Para piyasası ile sermaye piyasası arasındaki temel farklılıklar şu şekilde sıralanabilir:
- Para piyasasında risk sermaye piyasasına göre daha düşüktür. Para piyasasında vade kısa olduğu için sermaye piyasasına göre risk daha düşük olur. Riske bağlı olarak para piyasasında getiri de sermaye piyasasına göre daha düşük olacaktır.
- Para piyasası finansal araçlarının likiditesi sermaye piyasasına göre daha yüksektir. Likidite finansal varlıkların kısa sürede, kolaylıkla ve değerinden önemli kayıp olmaksızın alınıp satılabilmesidir. Bu nedenle ülkemizde olduğu gibi dünyada da en gelişmiş, en etkin piyasalar para piyasalarıdır.
Sermaye piyasasının temel araçları nelerdir?
Sermaye piyasasının temel araçları; devlet tahvilleri, şirket tahvilleri, hisse senediyle değiştirilebilir tahvil, katılma intifa senedi, ipotekli borç ve irad senedi, kâr ve zarar ortaklığı senedi, gelir ortaklığı senedi ve hisse senetleridir.
Organize piyasalar ile organize olmayan piyasalar arasındaki farklılıkları açıklayınız.
Organize piyasalarda yatırımcılar tarafından bilgilere erişim kolay ve düşük maliyetli olur; çok sayıda alıcı ve satıcı olduğu için tam rekabet koşulları daha geçerli olur; alıcı ve satıcıların tek başlarına piyasayı etkileyebilme gücü olmaz. Bu bağlamda, örgütlenmiş piyasalarda finansal varlıkların fiyatı doğru olarak belirlenir. Organize olmamış piyasalarda finansal varlıkların fiyatları pazarlıkla oluşur. Bu tür piyasalarda genellikle işlem yapan tasarruf sahiplerinin kimliği bilinmediği gibi aracı kurum da bilinmez. Organize olmamış piyasanın aldatılma olasılığının yüksek olması, devamlılık göstermemesi gibi sakıncaları olmasına karşılık, küçük ve riski yüksek olan işletmelerin finansal varlıklarına likidite kazandırması açısından önemli işlevleri bulunmaktadır.
Sermaye Piyasası Kanunu'na göre; menkul kıymet nasıl tanımlanmaktadır?
Sermaye Piyasası Kanunu’na (SPKa.) göre menkul kıymet ortaklık veya alacaklılık hakkı sağlayan, belli bir meblağı temsil eden, yatırım aracı olarak kullanılan, dönemsel gelir getiren, misli nitelikte, seri hâlinde çıkarılan, ibareleri aynı olan ve şartları Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) tarafından belirlenen kıymetli evrak olarak tanımlanmaktadır.
Doğrudan finansman ve dolaylı finansmanı tanımlayınız.
Doğrudan finansmanda fonlar, fon arz edenlerden fon talep edenlere doğrudan transfer edilmektedir. Menkul kıymetler borsasındaki işlemler doğrudan finansman özelliği göstermektedir. Bu piyasada tasarruf sahipleri fonlarını uygun gördükleri finansal varlıklara yatırır. Bu yatırımlarla ilgili riskleri de kendileri üstlenir. Doğrudan finansmanda fon arz ve talebi doğrudan karşılaşmakta, ancak bu süreci hızlandırmak ve etkinliği artırmak için bazı kurumların aracılık etmesi doğrudan finansman özelliğini kaybettirmemektedir. Bu kurumlar; brokerlar, dealerlar, yatırım bankaları gibi kurumlar olmaktadır. Dolaylı finansmanda ise fon arz edenlerle talep edenler doğrudan karşılaşmaz, araya aracı kurumlar girer. Aracı kurumlar tasarruf sahiplerinden sağladıkları fonları fon talep edenlere vererek aracılık hizmeti sunar ve riski üstlenir. Kredi kullananlar yükümlülüklerini yerine getiremediğinde mevduat sahipleri bu durumdan doğrudan zarar görmeyeceklerdir, riski aracı kurumlar üstleneceklerdir. Dolaylı finansmanın en önemli aracı kurumları ticari bankalardır.
Finansal piyasalardaki finansal aracı kurumları sıralayınız.
Bunlar: Merkez Bankaları, Ticari Bankalar, Katılım Bankaları, Kalkınma ve Yatırım Bankaları, Sigorta Kurumları, Aracı Kurumlar, Menkul Kıymetler Borsaları, Faktoring ve Forfaiting Şirketleri, Finansal Kiralama Şirketleri, Finansman Şirketleri, Varlık Yönetim Şirketleri, Yatırım Ortaklıkları, Yatırım Fonları, Risk Sermayesi Şirketleri, Takasbank, Derecelendirme Kurumları, Portföy Yönetim Şirketleri, Genel Finans Ortaklıklarıdır.
Hem fon sunanlara hem de fon talep edenlere hizmet vermekte olan finansal kurumların başlıca fonksiyonları nelerdir?
Finansal kurumların başlıca fonksiyonları şunlardır:
- Kaynaklara Akıcılık Sağlamak
- İşlem ve bilgilenme maliyetlerini azaltmak
- Vade ve Miktar Ayarlaması Yapmak
- Risk ayarlaması yapmak
- Kaynak Kullanımında Etkinliği Sağlamak
- Finansal danışmanlık hizmeti sunmak
- Ödeme mekanizması sağlamak
Finansal piyasaların düzenlenmesi ve denetlenmesine yönelik düzenlemeler nelerdir?
Bunlar:
- Yatırım yapacakların bilgi eksikliğini gidermeye yönelik düzenlemeler,
- Finansal sistemin sağlıklı çalışmasına yönelik düzenlemeler,
- Devletin para politakalarının kontrolünü sağlamaya yönelik düzenlemelerdir.
Türkiye’de finansal piyasaları düzenleyen ve denetleyen kurumları sıralayınız.
Bunlar:
- Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
- Hazine ve Maliye Bakanlığı
- Sermaye Piyasası Kurulu
- Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu
- Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu kurumlarıdır.
Bir yıl vadeli devlet tahvilinin nominal faiz oranı %24, o yıl beklenen enflasyon %22 ise, bu tahvile yatırım yapan kişinin reel faizi nedir?
Reel Faiz Oranı = [(1 + 0,24)/(1 + 0,22)] - 1
Reel Faiz Oranı = %1,64 olur.
Menkul kıymet getirilerinde farklılık yaratan faktörler nelerdir?
Bunlar:
- Ödenmeme riski
- Likidite riski
- Vergi durumu
- Özel haklardır.
Finansal piyasaları globalleşmeye yönlendiren temel faktörler nelerdir?
Bunlar:
- Finansal Liberalleşme
- Finansal Yenilikler ve Teknolojik İlerlemeler
- Mali Krizler
- Finansal Piyasalarda Yakınlaşma
- Finans Sektöründe Birleşmeler ve Devralmaların Artması
- Doğrudan Yatırımların Artmasıdır.
Reel piyasalar ne demektir?
Reel piyasaları; mal ve hizmet alım-satımının yapıldığı mal ve hizmet piyasaları ile mal ve hizmetlerin üretiminde kullanılan üretim araçlarının alınıp satıldığı piyasalar oluşturmaktadır.
Finansal piyasalar denilince ne anlaşılır?
Finansal piyasalar ise, fon açığı veren birimlerle fon fazlası veren birimlerin karşılaştığı ve fon transferinin gerçekleştiği ortamlardır. Finansal piyasalar; fon arz eden birimlerle, fon talep eden birimleri karşılaştırarak her iki tarafın da ihtiyaçlarının giderilmesine, refah düzeylerinin artmasına, bu bağlamda da ekonominin gelişmesine olanak sağlamaktadır.
Finansal piyasalar hangi unsurlardan oluşur?
Finansal piyasalar, sadece fon arz edenlerle fon talep edenlerden oluşmamaktadır. Finansal piyasaları; fon arz edenler ve fon talep edenler yanında fon akımlarına aracılık eden kurumlar, fon akımını sağlayan finansal varlıklar; piyasaların adil, şeffaf ve güven ortamı içinde çalışmasını sağlayacak hukuki ve idari düzenlemelerden oluşan bir sistem olarak düşünmek gerekir. Görüldüğü gibi finansal sistem, finansal piyasalardan daha geniş bir kavramı ifade etmektedir.
Finansal sistemi oluşturan unsurlar
- Tasarruf sahipleri (Fon arz edenler),
- Yatırımcılar (Fon talep edenler),
- Yatırım ve finansman araçları,
- Yardımcı kuruluşlar,
- Hukuki ve idari düzenlemeler şeklinde sayılabilir.
Finansal piyasaların etkinliği ne anlama gelir?
Finansal piyasaların etkinliği: Çok sayıda alıcı ve satıcının bulunduğu ve alıcı ve satıcıların tek başlarına piyasayı etkileyecek bir paya sahip olmadığı piyasalar etkindir denir. Etkin piyasalarda finansal varlıkların fiyatının, piyasaya ulaşan tüm bilgileri yansıttığı varsayılır. Bilgiler piyasaya hızla gelir ve herkes tarafından ulaşılabilir. Piyasaya gelen yeni bilgilerle menkul değerlerin fiyatlarında çok kısa sürede değişiklikler olur. Etkinlik, yeni bilgilerin hangi hızda, hangi doğrulukta geldiğine ve fiyatların da hangi hız ve doğrulukta oluştuğuna bağlı olmaktadır. Doğru bilgilerin, kısa sürede piyasaya ulaşması ve kısa sürede fiyatlara yansıması ölçüsünde piyasanın etkinliği artacaktır. Etkin piyasalarda anormal getiri elde etmek mümkün değildir.
Doğrudan yatırımlar nasıl yapılır?
Bir şirketin üretimini ana merkezinin bulunduğu ülke sınırları dışına yayarak yabancı ülkelerde yalnız ya da ortaklarla üretim tesisi kurması, mevcut tesisleri satın alması ya da bu tesislerle birleşmesidir. Buna doğrudan yatırımlar denilir.
Finansal piyasaları farklı açılardan nasıl sınıflanır?
Finansal varlığın niteliğine göre;
Borç piyasaları
- Öz sermaye piyasaları
Finansal varlığın süresine göre;
- Para piyasaları
- Sermaye piyasaları
Finansal varlığın ilk kez alınıp satılmasına göre;
- Birincil piyasalar
- İkincil piyasa
Ödemelerin hemen ya da gelecekte yapılmasına göre;
- Nakit ya da spot piyasalar
- Vadeli piyasalar
Örgütlenme durumuna göre;
- Örgütlenmiş piyasalar (Organize Piyasalar)
- Örgütlenmemiş piyasalar (Organize olmamış piyasalar, tezgâh üstü piyasalar)
Para piyasaları ile sermaye piyasaları arasında nasıl bir fark vardır?
İşletmeler genellikle kısa süreli varlıklarını finanse etmede, kısa süreli harcamalarını karşılamada para piyasalarından, orta ve uzun vadeli varlıklarını finanse etmede de sermaye piyasalarından faydalanır.
Bir ülkede sermaye piyasasının gelişebilmesi için hangi koşullara ihtiyaç vardır?
Bir ülkede sermaye piyasasının gelişebilmesi için aşağıda belirtilen koşulların oluşması gerekir:
- Ekonomide tasarruf düzeyinin yükselmesi,
- Özel ya da kamu işletmelerinin uzun süreli fonlara ihtiyaçlarının olması,
- Menkul değerlere yatırım yapılmasına uygun ortamın olması,
- Çok sayıda halka açık anonim ortaklıkların olması,
- Sermaye piyasasında aracılık yapacak aracı kurumların gelişmiş olması,
- Halka açıklanacak bilgileri izleyecek, yatırım analizleri yapabilecek kişi ve kurumların olması,
- Sermaye piyasasının güven, açıklık ve kararlılık içinde çalışmasını sağlayacak yasal düzenlemelerin olması gibi sayılabilir.
Para piyasası ile sermaye piyasası arasındaki temel farklılıklar nasıldır?
Para piyasası ile sermaye piyasası arasındaki temel farklılıklar şu şekilde sıralanabilir:
- Para piyasasında risk sermaye piyasasına göre daha düşüktür. Para piyasasında vade kısa olduğu için sermaye piyasasına göre risk daha düşük olur. Riske bağlı olarak para piyasasında getiri de sermaye piyasasına göre daha düşük olacaktır.
- Para piyasası finansal araçlarının likiditesi sermaye piyasasına göre daha yüksektir. Likidite finansal varlıkların kısa sürede, kolaylıkla ve değerinden önemli kayıp olmaksızın alınıp satılabilmesidir. Bu nedenle ülkemizde olduğu gibi dünyada da en gelişmiş, en etkin piyasalar para piyasalarıdır.
Organize Piyasa-Organize Olmayan Piyasa (Tezgâh üstü piyasalar) arasında nasıl bir fark vardır?
Finansal piyasalar organize olup olmamasına göre organize piyasalar ve organize olmayan piyasalar olarak sınıflandırılabilir. Organize piyasalarda yatırımcılar tarafından bilgilere erişim kolay ve düşük maliyetli olur; çok sayıda alıcı ve satıcı olduğu için tam rekabet koşulları daha geçerli olur; alıcı ve satıcıların tek başlarına piyasayı etkileyebilme gücü olmaz. Bu bağlamda, örgütlenmiş piyasalarda finansal varlıkların fiyatı doğru olarak belirlenir. Organize olmamış piyasalarda finansal varlıkların fiyatları pazarlıkla oluşur. Bu tür piyasalarda genellikle işlem yapan tasarruf sahiplerinin kimliği bilinmediği gibi aracı kurum da bilinmez. Organize olmamış piyasanın aldatılma olasılığının yüksek olması, devamlılık göstermemesi gibi sakıncaları olmasına karşılık, küçük ve riski yüksek olan işletmelerin finansal varlıklarına likidite kazandırması açısından önemli işlevleri bulunmaktadır.
Birincil ve ikincil piyasalar nedir, niçin birbirinden ayrılır?
Birincil Piyasa-İkincil Piyasa: Finansal varlıkların ilk kez alıcılara satıldığı piyasaya birincil piyasa denir. Birincil piyasalardaki işlemler neticesinde bu finansal varlıkları ihraç eden kurumlara fon girişi olur. İkincil piyasalar ise daha önce alınıp satılan finansal varlıkların tekrar işlem gördüğü piyasalardır.
Spot piyasa ile vadeli piyasa arasındaki en önemli fark nedir?
Spot Piyasa-Vadeli Piyasa: Ödemenin ve teslimatın hemen ya da 2 işgününde yapıldığı piyasalara spot piyasa denir. Gelecekteki bir tarihte ödemenin ve teslimatın yapıldığı, fiyatın ise bugünden belirlendiği piyasalara ise vadeli piyasalar denir. Vadeli işlemler genellikle gelecekte karşılaşılabilecek riskleri ortadan kaldırmak için yapılır.
Finansal varlıklar ne demektir?
Finansal piyasalara fon sunanların sundukları fon karşılığında fon talebinde bulunanlardan aldıkları varlıklara finansal varlık (finansal araç) denir. Finansal varlıklar fon talebinde bulunanlar tarafından yaratılıp fon sahiplerine fonlarının karşılığında verilir. Finansal varlıkların arsa, bina gibi reel varlıklara göre farklılığı, değerinin taşıdığı haktan kaynaklanmasıdır. Finansal varlık, ihraç eden birim açısından bir yükümlülük iken satın alan açısından bir varlıktır. Genellikle finansal varlıklar ile menkul kıymetler kavramı eş anlamlı olarak kullanılmaktadır. Ancak, gerçekte finansal varlıklar ve menkul kıymetler eş anlamlı değildir. Sermaye Piyasası Kanunu’na (SPKa.) göre menkul kıymet ortaklık veya alacaklılık hakkı sağlayan, belli bir meblağı temsil eden, yatırım aracı olarak kullanılan, dönemsel gelir getiren, misli nitelikte, seri hâlinde çıkarılan, ibareleri aynı olan ve şartları Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) tarafından belirlenen kıymetli evrak olarak tanımlanmaktadır.
Bir finansal varlığın riski ile fiyatı arasındaki ilişki nasıldır?
Bir finansal varlığın riski, getirisindeki ölçülebilir oynaklıkla ilgilidir. Finansal varlıktan elde edilecek nakit akışlarının gerçekleşme olasılığı arttıkça risk düşecektir. Risk, finansal varlığın türüne, vadesine, çıkaran kurumun durumuna göre değişecektir. Finansal varlığın riski, finansal varlığı çıkaran kurumun niteliğine bağlı olarak farklılık gösterir. Devletin çıkardığı tahviller ile özel firmaların çıkardığı tahviller aynı risk düzeyinde değildir. Riske bağlı olarak finansal varlıkların fiyatı da değişecektir.
Likidetin özelliği nedir?
Likidite, paraya dönüştürülebilme özelliği olarak da ifade edilebilir. Finansal varlıklar ne kadar kısa sürede, değerinden önemli kayıp olmaksızın, kolaylıkla paraya dönüşebiliyorsa likiditesi o kadar yüksek olacaktır. Güvenilir bir firmanın hisse senetlerinin ya da tahvillerinin likiditesi, daha az güvenilir bir firmanın hisse senetleri ve tahvillerin likiditesinden daha yüksektir. Hazine bonoları ise en likit finansal varlıklardır.
Doğrudan ve dolaylı finansman arasındaki fark nasıldır?
Finansal varlıkların araya bir kurum girmeksizin aracısız el değiştirmesine doğrudan finansman, aracılar vasıtasıyla el değiştirmesine dolaylı finansman denir.
Fonlar için aracı kurumların nasıl bir işlevi vardır?
Fonlar daha çok finansal kurumlar olarak da adlandırılan aracı kuruluşlar aracılığı ile el değiştirmektedir. Aracı kurumlar olmaksızın çok sayıda küçük tasarrufların uygun zamanda, uygun fiyatlarla, etkin bir biçimde fon talep edenlere transfer edilmesi güçtür.
Broker’lar ve Dealerlar hangi işlevi yerine getirirler?
Brokerlar; bir komisyon karşılığında fon arz edenlerle talep edenleri karşılaştıran kurumlardır. Brokerlar kendi nam ve hesabına işlem yapmazlar. Dealerlar ise; başkaları ve kendi nam ve hesabına işlem yapan aracı kurumlardır. Ülkemizde hisse senedi ve tahvil piyasalarında bankalar, portföy yönetim şirketleri gibi kurumlar dealer olarak işlev görmektedir.
Dolaylı finansmanda ise fon arz edenlerle talep edenler neden doğrudan karşılaşmaz?
Dolaylı finansmanda ise fon arz edenlerle talep edenler doğrudan karşılaşmaz, araya aracı kurumlar girer. Aracı kurumlar tasarruf sahiplerinden sağladıkları fonları fon talep edenlere vererek aracılık hizmeti sunar ve riski üstlenir. Kredi kullananlar yükümlülüklerini yerine getiremediğinde mevduat sahipleri bu durumdan doğrudan zarar görmeyeceklerdir, riski aracı kurumlar üstleneceklerdir. Dolaylı finansmanın en önemli aracı kurumları ticari bankalardır. Verdiği krediyi tahsil edemeyen bankalar, bunu mevduat sahiplerine aktaramayacaktır.
Asimetrik enformasyon maliyeti nedir?
Finansal işlemlerde tarafların aynı ölçüde bilgiye sahip olmaları çok mümkün değildir. Taraflardan birinin eksik bilgiye sahip olması asimetrik bilgi sorununu ortaya çıkarmaktadır.
Kredi verenin eksik bilgiye sahip olması hangi sorunlara neden olacaktır?
Kredi verenin eksik bilgiye sahip olması iki önemli soruna neden olacaktır. İlki ters seçim (advers selection), diğeri kötü niyet (moral hazard) olarak ifade edilir. Ters seçim sorunu, kredi öncesi kredi verenin eksik bilgilenmesinden kaynaklanmaktadır. Ters seçim sonucunda fonlar; riski yüksek, getirisi düşük yatırımların finanse edilmesinde kullanılacaktır. Ters seçim olasılığı nedeniyle kredi riski düşük, getirisi yüksek yatırımların finanse edilememesi gibi bir durum ortaya çıkabilmektedir. Ahlaki riziko ya da kötü niyet sorunu; kredi sözleşmesi yapıldıktan sonra kredi kullanan tarafın krediyi geri ödeme olasılığını azaltan davranışlarda bulunmasından kaynaklanmaktadır. Kredi veren ya da fon arz eden tarafın, fonların nasıl kullanıldığı konusunda tam olarak bilgiye sahip olmaması ahlaki riziko sorununa neden olmaktadır.
Merkez Bankaları hangi işlevi yerine getirirler?
Merkez Bankaları: Merkez bankalarının ayırt edici özelliği emisyon yetkisine sahip olmalarıdır. Banknot ihracının bir bankaya tanınması, banknotlarda yeknesaklığın sağlanması, para ve kredi hacminin devletçe belirlenen amaçlara göre ayarlanması açısından önemlidir. Merkez bankaları para, kredi ve döviz politikalarını belirleyip, uygulayan kurumlardır. Merkez bankaları ayrıca bankaların likidite ihtiyacını karşılayan, para ve kredi hacmini ekonominin gereksinimlerine göre düzenleyen, ekonomiye yön veren kurumlardır.
Katılım bankaları nedir?
Katılım Bankaları: Katılım bankaları, dini inançları gereği faiz gelirini kabul etmeyen birimlerin tasarruflarını sisteme kazandırmak üzere oluşturulan kurumlardır. Bu kurumlar tasarruf sahiplerinden mevduat adı altında değil de kâr-zarar hesabı şeklinde topladığı fonları farklı ortaklıklar biçiminde kullandırmaktadır
Aracı kurumlar nedir ve gerekli izinleri nereden alırlar?
Aracı kurumlar finansal piyasalarda hem birincil hem de ikincil piyasada aracılık yapmak üzere faaliyetlerine izin verilen kurumlardır. Sermaye Piyasası Kanunu aracı kuruluşları, aracı kurum ve bankalar olarak tanımlamıştır. Aracı kurumların kuruluşuna SPK’ca izin verilebilmektedir. Aracı kurumların ticaret unvanlarında sermaye piyasası faaliyetlerini yansıtması amacıyla “menkul değerler” veya “menkul kıymetler” ibarelerinden birinin yer alması şarttır. Alım satım aracılığı, halka arza aracılık, repo-ters repo, portföy yöneticiliği ve yatırım danışmanlığı yetki belgelerinin tamamına sahip olan aracı kurumlar, ticaret unvanlarında “yatırım menkul değerler”, “yatırım menkul kıymetler” veya yalnızca “yatırım” ibarelerini kullanabilmektedir.
Finansal kurumların fonksiyonları nelerdir?
Kaynaklara Akıcılık Sağlama:Finansal kurumlar hem ulusal hem de uluslararası düzeyde fon açığı verenlerle fon fazlalığı verenleri buluşturarak kaynaklara akıcılık sağlamaktadır.
İşlem ve bilgilenme maliyetlerini azaltmak: İşlem maliyeti, bilgilendirme maliyeti, portföy yönetimi, pazar araştırması, finansal analiz ve yatırım faaliyetleri gibi faaliyetleri çok sayıda fon arz ve talep eden adına üstlendikleri için finansal kurumlar önemli maliyet tasarrufu sağlamaktadır.
Vade ve Miktar Ayarlaması Yapma: Genellikle tasarruf sahipleri küçük miktarlarda ve kısa süreli olarak fon sunarlarken, fon talep edenler daha uzun süreli ve büyük tutarlarda fon talep etmektedir. Finansal kurumlar küçük miktardaki ve kısa süreli fonları tasarruf sahiplerinden toplayarak, daha uzun süreli ve büyük miktarlarda fon talep edenlere
sunabilmektedir. Kaynakların miktar ve vadesinde gerçekleştirilen bu dönüşüme bankaların transformasyon fonksiyonu adı verilmektedir.
Risk ayarlaması yapmak: Finansal kurumlar tek bir birimin yapamayacağı ölçüde çeşitlendirme yaparak risk ayarlaması yapabilir. Finansal kurumda toplanan fonların farklı riskteki finansal araçlara dönüştürülerek, riskin dağıtılabilmesi, tek bir ekonomik birime göre daha kolaydır.
Kaynak Kullanımında Etkinliği Sağlama: Finansal kurumlar sahip oldukları uzmanlıkları nedeniyle topladıkları fonları uygun sektörlere, öncelikli sektörlere, verimli, karlı alanlara aktararak kaynakların kullanımında etkinliği artırırlar.
Finansal danışmanlık hizmeti sunmak: Finansal kurumlar, portföy analizi, piyasa analizi, finansal analiz gibi konularda da hem fon sunanlara hem de fon talep edenlere hizmetler sunabilmektedir.
Ödeme mekanizması sağlar: Bilgi teknolojilerinde yaşanan hızlı değişime paralel olarak para, senet, çek gibi ödeme araçları yerine elektronik ödeme araçlarının kullanımı artmıştır. Yakın gelecekte tüm ödemelerin elektronik olarak yapılacağı, nakitsiz bir topluma doğru gidileceği düşünülmektedir.
Faiz oranlarını belirleme teorileri nelerdir?
Faiz oranının nasıl belirlendiği konusunda literatürde iki teori vardır. Biri, Fisher’in borç verilebilir fonlar teorisi, diğeri Keynes’in likidite tercih teorisidir. Ödünç verilebilir fonlar teorisinde denge faiz oranının; ödünç verilebilir fon arzı ile ödünç verilebilecek fon talebinin eşitlenmesiyle belirleneceği ifade edilmektedir. Likidite tercih teorisinde ise denge faiz oranının, para arz ve talebine göre belirleneceği ileri sürülmektedir. Ödünç verilebilir fonlar teorisinde tahvil piyasasında arz ve talep ele alınarak denge faiz oranı belirlenirken, likidite tercih teorisinde para piyasasındaki arz ve talep kullanılmaktadır. Gerçekte her iki yaklaşım da genellikle benzer sonuçlar vermektedir. Faiz oranının hareketleri analiz edilirken her iki yaklaşımdan da faydalanılmaktadır.
Faiz oranları neden birbirinden farklıdır?
Bir menkul kıymetin değeri, piyasa faiz oranlarıyla bu menkul kıymeti çıkaran kurumun özelliklerine bağlıdır. Menkul kıymet getirilerinde farklılık yaratan faktörler;
- Ödenmeme riski
- Likidite riski
- Vergi durumu
- Özel haklardan oluşmaktadır.
Ödememe riski ile pirim arasındaki ilişki nasıldır?
Ödenmeme riski, sağlanan fonlar için faizin ya da anaparanın vadesinde ödenmesiyle ilgilidir. Fonların geri ödenmeme riski arttığı ölçüde ilave edilecek prim de artacaktır. Pek çok finansal varlık için ödenmeme riski söz konusu olduğu için, menkul kıymet ihraç eden kurumun kredi değerliliği önemlidir. Diğer tüm özellikler aynı iken ödenmeme riski yüksek olan menkul kıymetlerin tercih edilebilmesi için daha yüksek getiri sağlaması gerekir.
Vade ile faiz arasındaki ilişki nasıl açıklanabilir?
Menkul kıymetlerin getirilerinin farklı olmasının bir nedeni de vadelerinin farklı olmasıdır. Faiz oranlarının vade yapısı, diğer özellikleri aynı olan menkul kıymetlerin vadesiyle getirisi arasındaki ilişkiyi ifade eder. Vade ile faiz oranları arasındaki ilişkiyi gösteren eğriye getiri eğrisi denir. Getiri eğrisi artan eğimli, azalan eğimli ve yatay eğimli olabilir. Getiri eğrisi artan eğimli ise uzun vadeli faiz oranları, kısa vadeli faiz oranlarından daha yüksek olmaktadır. Getiri eğrisi yatay ise, uzun vadeli faiz oranlarıyla kısa vadeli faiz oranlarının birbirine yakın olduğunu; getiri eğrisi azalan eğimli ise uzun vadeli faiz oranlarının kısa vadeli faiz oranlarından düşük olduğunu ifade eder.
Finans sektöründe birleşmeler ve devralmaların artması hangi sebebe dayanır?
Yakınlaşma ve globalleşme eğilimleri özellikle finansal hizmetler sektöründe rekabeti artırmış bankaları yeni finansal ürünler üretmeye, var olan ürünlerde daha etkin hale gelmeye zorlamaktadır. Bu gelişime ayak uyduramayan çok sayıda kurumun olması, özellikle birçok gelişmekte olan ülkenin bankacılık sisteminde risk ve sermaye yeterliliği konusunda sorunların olması bu ülkelerdeki bankaların devralınmasında ya da birleşme faaliyetlerinde büyük artışlara neden olmuştur.
-
AÖF Sınavları İçin Ders Çalışma Taktikleri Nelerdir?
date_range 9 Gün önce comment 11 visibility 18092
-
2024-2025 Öğretim Yılı Güz Dönemi Kayıt Yenileme Duyurusu
date_range 7 Ekim 2024 Pazartesi comment 1 visibility 1182
-
2024-2025 YKS Ek Yerleştirme İle Yerleşen Adayların Çevrimiçi (Online) Başvuru ve Kayıt Duyurusu
date_range 24 Eylül 2024 Salı comment 1 visibility 627
-
Çıkmış Soruları Gönder Para Kazan!
date_range 10 Eylül 2024 Salı comment 5 visibility 2757
-
2023-2024 Öğretim Yılı Yaz Okulu Sınavı Sonuçları Açıklandı!
date_range 27 Ağustos 2024 Salı comment 0 visibility 917
-
Başarı notu nedir, nasıl hesaplanıyor? Görüntüleme : 25584
-
Bütünleme sınavı neden yapılmamaktadır? Görüntüleme : 14512
-
Akademik durum neyi ifade ediyor? Görüntüleme : 12516
-
Harf notlarının anlamları nedir? Görüntüleme : 12506
-
Akademik yetersizlik uyarısı ne anlama gelmektedir? Görüntüleme : 10433