İletişim Kuramları Dersi 3. Ünite Sorularla Öğrenelim
Medyanın Etkilerine Yönelik Yaklaşımlar
Kamuoyu oluşturmada hangi tür araçlardan söz edilebilir?
Dolaylı ve doğrudan olarak ikiye ayrılırlar. Kamuoyunu dolaylı olarak oluşturan araçlar;
1. Psikolojik
2. Sosyolojik araçlardır.
Kamuoyunu doğrudan oluşturan araçlar ise
1. Politik araçlar
2. Medyadır.
Kamuoyu nedir?
Kamuoyu kavramı Latince’deki “publicus” ve “opinion” sözcüklerinden türetilerek Batı dillerine girmiştir. Kamu sözcüğü şu anlama sahiptir: “Topluluk oluşturucu ortak çıkarlar çevresinde oluşan ve üyeleri bu ortak çıkarlar konusunda karar birliğine ulaşmak için etkileşimde bulunan toplumsal kesim.” Oy sözcüğünün anlamı da şu şekildedir: “Bir toplantıya katılanların, bir sorunla ilgili birkaç seçenekten birini tercih etmesi, rey.” Bu doğrultuda kamuoyu ise şu anlama gelmektedir: “Bir konuyla ilgili halkın genel düşüncesi, halkoyu.”
Gündem belirlemek ne kadar zaman alır?
Stone ve McCombs, gündem belirlemenin ne kadar zaman aldığına yönelik olarak değişik veri grupları üzerine yaptıkları medya ve kamu gündemlerini karşılaştıran araştırmalarında, bir konunun medya gündeminden halkın gündemine geçmesi için iki aydan altı aya kadar bir sürenin gerekli olduğu sonucuna ulaşmışlardır. Winter ve Eyal ise bir tek konu üzerinde odaklanarak gündem belirleme için gerekli zamanı uzun dönemli bir çalışma ile araştırmışlardır. Bilim insanları, insan hakları konusunda medya gündemi ve toplum gündemi arasındaki en güçlü ilişkilerin dört ile altı haftalık süre içinde olduğunu elde ederek bu devrenin diğer konular için değişik olabileceğini belirtmiş ve buna “en uygun etki süresi” adını vermişlerdir. Salwen de bu etkinin beş ile yedi hafta arasında olduğunu belirtmektedir. Shoemaker, Wanta ve Leggett ise uyuşturucu sorunuyla ilgili çalışmalarında sözü edilen her iki zaman aralıklarının da doğru olduğunu bulmuşlardır. Bunlarla birlikte Gandy ise en uygun zaman aralığının tam olarak ne olması gerektiğini söylemede yapılan araştırmaların yetersiz olduğunu ileri sürmektedir.
Medya gündemini belirleyen unsurlar nelerdir?
Medya içeriklerini etkileyen unsurlara yönelik pek çok tanımlama mevcutsa da bunlar arasında Shoemaker ve Reese’nin sınıflandırması oldukça kapsayıcıdır. Etki kaynağına göre medya içerikleri üzerindeki etkileri bilim insanları, birbirinin üzerine sıralanan beş ayrı düzeyde (katmanda) tanımlarlar:
- Medya çalışanlarından kaynaklanan etkiler
- Çalışma düzeninden kaynaklanan etkiler
- Kurumsal amaçlardan kaynaklanan etkiler
- Kurum dışından gelen etkiler
- İdeolojik eğilimlerin etkileri
Suskunluk sarmalı kuramı temelde hangi görüşe dayanır?
Temel olarak suskunluk sarmalı kuramı şu görüşe dayanır: İnsanlar belli bir görüşü benimsemede yalnız olduklarını düşünüyorlarsa bunu açık olarak dile getirmekten kaçınırlar; ancak bu görüşlerinin paylaşıldığını ya da destek göreceğini düşünüyorlarsa çevrelerindeki diğer insanlarla bu görüşleri hakkında konuşurlar. Birey belli bir görüşün toplumda ne kadar geçerli olduğunu saptamada kitle iletişim araçlarını bir ölçüt olarak kullanabilir. Benimsediği görüş bu araçlarda yeteri düzeyde yer almıyor, dile getirilmiyorsa, bunun yeterince kabul gören bir görüş olmadığı sonucuna varır. İletişim araçlarının hemen hepsi az ya da çok tekelci bir şekilde aynı kanıları dile getirme eğiliminde olup insanları toplumdaki kanı iklimine ilişkin çoğu kez yanlış bir görüntüyle başbaşa bırakmaktadırlar. Buradan hareketle belli bir görüşe sahip birçok insan, toplumdan, bulunduğu çevreden dışlanma korkusuyla görüşünü savunamayacaktır. Suskun kalındıkça bu görüş olduğundan daha az yaygın ve geçerli sayılacak ve bu durum ise bir suskunluk sarmalının oluşmasına neden olacaktır. Genel-geçer görüşlerden farklı görüşleri olan insanlar giderek seslerini duyurmada daha az istekli olacak ve iletişim araçlarının görüşü giderek baskın ve doğru olarak algılanacaktır.
Medya gündemini etkileyen bazı özel unsurlar nelerdir?
Medya gündemini belirleme araştırmalarında ortaya konulan bulgular daha çok ABD Başkanı, konu teklifçiliği, medya savunuculuğu, ateşleyici olaylar, halkla ilişkiler faaliyetleri, kitle iletişim araçları arası etkileşim, gerçek yaşam göstergeleri ve gündem yanlılığının rolü gibi unsurları konu almaktadır
Gerçek yaşam göstergeleri medya gündemini belirlemede nasıl bir rol oynar?
Bir sosyal sorunun riskinin ya da şiddetinin derecesini çok ya da az nesnel bir şekilde ölçen değişken ya da değişkenlere gerçek yaşam göstergesi adı verilmektedir. Medyanın özgül sorunlara ilgisinin ne ölçüde gerçek yaşam olaylarını yansıttığı sorusuna dayanan bu göstergeler, genellikle tek bir değişken göstergesi şeklinde çerçevelenmektedir. Örneğin, yıllar içerisinde uyuşturucu kullanımı nedeniyle meydana gelen ölümlerin sayısı, işsizlik oranı ya da enflasyon rakamları gibi değerler bir sosyal problemin gerçek şiddetinin bir ifadesi olarak kabul edilerek, bu konulardaki gerçek yaşam göstergeleri biçiminde tanımlanmaktadır. Ancak yapılan araştırmalar büyük ölçüde medya içerikleriyle olayların gerçek yaşamdaki büyüklükleri arasında anlamlı bir ilişki bulunmadığını ortaya koymaktadır.
Siyasal gündem nasıl belirlenir?
Gündem belirleme sürecinde siyasal gündem, seçim gündemi, yasama gündemi ve yürütme olarak sisteme göre başkan veya hükümet gündemi gibi farklı siyasal süreçlerle ilgili konu önceliklerini içermektedir. Siyasal gündemin göstergesi olarak da pek çok araştırmada bir konu için hükümetlerin ayırdığı bütçe, o konuda açılan ofis, mecliste yapılan konuşmaların süresi gibi birbirinden farklı ölçütler değerlendirmeye alınmıştır. Siyaset bilimciler gündem belirlemeyi, hükümet, parlemento, siyasi parti gibi politik aktörlerin önceliklerini nasıl belirledikleri, nasıl bir konunun göz ardı edildiği veya dikkatin verildiği bir başlıkla ilgili duruş veya kararın nasıl alındığı ile açıklamışlardır. Siyasal gündem araştırmalarında şu varsayım da dikkati çeker: Medyada önemli bulunan konular, bir şekilde kamuoyu tarafından da önemli konular olarak algılanmaktadır. Kamuoyu, oy vererek yetki verdiği siyaset adamlarından önemli sorunları çözmesini beklemektedir. Seçmenlerine karşı hesap vermek durumundaki siyaset adamları en fazla bütçeyi, en fazla mesaiyi ve en fazla çalışmayı önemli konulara ayırmak durumundadır. Seçmenlerin her gün anket yapıp kamuoyunun hangi konuları önemli olarak tanımladığını araştırmak gibi bir seçenekleri çoğunlukla bulunmamaktadır. Bunun yerine medya her gün hangi konuların önemli olduğunu hem kamuoyuna hem de siyaset adamlarına duyurmaktadır. Medyanın bu rolü karşısında siyaset adamlarının da kayıtsız kalması beklenmemektedir. Medyada önemli bulunan konuları savunan siyasal adaylar, kamuoyunun da önemli gördüğü siyaset adamları olacak ve bu nedenle, yapılacak seçimlerde daha fazla oy alacaklardır. Bu durum da medyanın siyaset üzerindeki gücüşeklinde yorumlara karşılık gelmektedir. Ancak süreç her zaman bu kadar tek düze ve tek yönlü olarak işlememektedir. Araya giren başka unsurlar da süreci bir şekilde etkileyebilmektedir.
Noelle-Neumann'a göre kamuoyu konusundaki yaklaşımlar kaça ayrılır?
Araştırmacı, kamuoyu konusundaki yaklaşımları ise iki temel gruba ayırır: Ussallık ve toplumsal denetim. Ona göre kamuoyu toplumsal bir denetim aracıdır. Dışlanma tehditi ve korkusu, suskunluk sarmalının yaşamsal kavramlarındandır. Kamuoyu baskısına yalnızca hükümetler değil, toplumun bütün üyeleri uğrar. Bu kabuller uyarınca kavramı şu şekilde tanımlanır: “Kamuoyu, dışlanma riski tanımaksızın kamu önünde açıklanan kanaatler ya da dışlanmaktan kaçınmayı arzulayan birisinin açıklamak zorunda olduğu kanaatlerdir.”
İkinci düzey gündem belirleme ne demektir?
Cohen’in medyanın “ne hakkında” ya da “hangi konuda” düşüneceğimizi belirlediğine ilişkin sözlerinden hareketle, ikinci düzey gündem belirleme araştırmalarında “ne düşüneceğini”; eş deyişle “nasıl düşüneceğini” de belirleme yönündeki etkisinin varlığı araştırılmaktadır. Bu sayede şu hipotez test edilmektedir: “Bir konunun medyadaki sunulan niteliği, o konunun kamuoyunun zihnindeki niteliğini belirler.”
Konu teklifçiliği kavramı medya gündemini belirlemede nasıl bir rol oynar?
Bir soruna işaret etmek amacıyla habercilere haber yapılması için önerilerde bulunan konu teklifçilerinin de önemli bir rolü bulunmaktadır. Konu teklifçileri, bir konu hakkında medyanın dikkatini çeken, bir konuya önem veren, ilgi gösteren bireyler ya da bir grup insandır. Çünkü onlar olmasa belki bu konular gündeme girmeyebilecektir. Örneğin Türkiye’de TEMA Vakfı’nın başlattığı erozyonla mücadele kampanyası bu tür bir konu teklifçiliği rolüne işaret etmektedir.
Medya gündemini belirlemede çalışma düzeninden kaynaklanan etkiler nelerdir?
Medya rutinleri düzeyi de denilen bu düzeyde daha çok sosyolojik yaklaşım çerçevesinde incelenen ve yayın periyodu, zaman kısıtlılığı, yer sınırlılığı, haber yazım kuralları, haber değeri, objektiflik ve haber kaynağına olan bağlılıktan doğan etkiler tanımlanır.
Gündem belirleme kuramı nedir?
Medyanın sınırlı etkilere sahip olduğu görüşünün hâkim olduğu dönemde geliştirilen gündem belirleme kuramı (agenda-setting theory), bu görüşe bir karşı çıkış anlamına gelmektedir. Kuram, medyanın etkilerinin en azından farkındalık yaratma anlamında bilişsel düzeyde geçerli olduğunu vurgulamaktadır. Lippmann, zihnimizde resmettiğimiz dünya tablosunun iki kaynaktan beslendiğini belirtir. Bunlardan ilki yaşam pratikleridir; eş deyişle kendi yaşadığımız ve deneyimlediğimiz olaylar. İkincisi ise kitle iletişim araçlarının bizlere aktardığı bilgilerdir.
Suskunluk sarmalı kuramı nedir?
Suskunluk sarmalı kuramı (spiral of silence), Alman sosyolog Elisabeth Noelle-Neumann tarafından geliştirilmiştir. Kuram özünde, insanların azınlıkta olduklarını hissettiklerinde neden düşüncelerini açıklamaktan çekindiklerini açıklamaktadır. Noelle-Neumann’ın “kamuoyu araştırmalarınca saptanan bireysel fikirlerin toplamı, kamuoyu olarak bilinen korkunç bir siyasal güce nasıl dönüşüyor?” sorusuna yanıt ararken geliştirdiği kuram; güçlü etkilere dönüşü temsil etmesinin yanında, Amerika dışında geliştirilmesi ve liberal-çoğulcu gelenek içine dahil edilmesi açısından da önemlidir.
Yaygın görüş haline getirme ne demektir?
Bir süreç olarak yaygın görüş haline getirme, televizyonun ortak yönelimleri yetiştirdiği iddiasının, kuramsal sunumunu ve deneysel kanıtını temsil etmektedir. Yaygın görüş haline getirme, görece bir homojenleşmeyi, farklı görüşlerin emilmesini ve farklı izleyicilerin bir araya getirilmesini ifade etmektedir. Bir ölçüde basılı kültür tarafından geliştirilen ve geçmişten gelen geleneksel farklılıklar, televizyon dünyası içinde kültürlenen ve birbirini izleyen gruplar ve kuşaklar düzeyinde bulanıklaşmaktadır. Yaygın görüş haline getirme, çok seyredenlerin, televizyon dünyasını öteki etken ve etkilerden kaynaklanan davranış ve yönelimlerdeki farklılıkları yok ederek algılaması anlamına gelmektedir. Başka bir deyişle farklı izleyici gruplarının yanıtlarındaki farklılıklar, bu grupların farklı kültürel, sosyal ve politik özellikleriyle uyumlu duruma getirilmiş farklılıklar, anılan grupların çok seyredenlerinin yanıtlarında azalmakta ya da yok olmaktadır.
Gündem belirleme araştırmalarının sonuçları nelerdir?
Gündem belirleme süreci ve sürecin farklı boyutları ve unsurları üzerine bugüne dek dünyanın farklı coğrafyalarında, farklı kültürlerinde, farklı zaman aralıklarında, saha ve laboratuvar ortamlarında yüzlerce araştırma gerçekleştirilmiştir. Elde edilen bulgular genel olarak medya ve kamu gündemleri arasındaki ilişkinin varlığını desteklemiştir. Araştırmalardan ortaya çıkan sonuçları özetle şu şekilde genelleştirmek mümküdür:
- Belirli bir zaman aralığı içinde ya da zamanın herhangi bir noktasında farklı medya kurumları benzer konulara ilgi gösterir ya da önemlilik atfederler.
- Konu ya da olayların gerçek yaşamdaki durum ya da göstergeleri medya gündemini belirlemede nispeten önemsizdir. Kuru istatistiklere dayalı gerçek yaşam göstergelerinin medya gündeminde yer alma olasılığı düşüktür.
- Bilimsel araştırma sonuçları gündem belirleme sürecinde önemli bir rol oynamaz.
- Gündem belirleme bazen ateşleyici ya da anidan ortaya çıkan, içinde kimi zaman trajedi de barındırabilen ve sosyal olay olarak adlandırılabilecek nitelikteki konulara karşı gösterilen duygusal bir tepkidir. Bu yüzden bu tür olaylar medya gündeminde daha ön plandadır.
- Amerika Birleşik Devletleri’nde Beyaz Saray, New York Times ve ateşleyici olaylar bir konuyu medya gündemine yerleştirmede baskın bir rol oynar.
- Bir konunun medya gündemindeki konumu önemli derecede bu konunun kamu gündemindeki önemliliğini belirler.
Yetiştirme çözümlemesi ne demektir?
Yetiştirme çözümlemesi, kültürel göstergeler projesinin üçüncü bileşeni ve aşamasıdır. Yetiştirme kavramı televizyonun insanların sosyal gerçeklik kavramlaştırması ve dünya algılaması üzeuindeki rolünü tanımlamak için kullanılmaktadır. İzleyicinin sosyal gerçeklik kavramlaştırmasıyla, televizyon içeriğindeki en çok yinelenen ve yayılmacı imge ve ideolojiler arasındaki ilişkiyi incelemektedir.
Suskunluk sarmalı kuramı hangi düşünürlerin önermelerini etkilenmiştir?
Alexis de Tocqueville’in 1856 yılında yayımlanan Fransız Devriminin Tarihi adlı eserinde, suskunluk sarmalı dinamiğinin tasvirine rastlamam benim için bir umut işareti oldu der. Tocqueville’nin düşüncelerinin yanında, suskunluk sarmalı kuramının önermeleri, Jean-Jacques Rousseau, David Hume, John Locke, Martin Luther, Machieavelli ve Johannes Hus’un düşüncelerinde de yer almaktadır.
Gündem belirleme süreci nasıl işler?
Gündem belirleme süreci bir konunun medya gündeminde yer almasıyla başlar. Konuya medya gündeminde verilen önem derecesine bağlı olarak, kamu gündeminde de konunun önemine ilişkin algı şekillenir. Bir konu medyada ne kadar sık yayımlanırsa, ne kadar çok haber yapılırsa o kadar önemli görülür. Kamu gündemini ölçmek için genellikle anket uygulanır. Tek soruluk bu ankette şu soru sorulur: “Bugün ülkenin karşı karşıya bulunduğu en önemli problem nedir?” Bu soruyla hangi konunun kaç kişi tarafından dile getirildiği noktasından hareketle kamu gündemindeki konuların önemlilik sıralaması elde edilir.
Yetiştirme kuramı nedir?
Yetiştirme kuramı (Cultivation Theory), Amerika Birleşik Devletleri’nde 1960’ların sonu ve 1970’li yılların başında Gerorge Gerbner tarafından Kültürel Göstergeler Projesi adı altında geliştirilmiştir. Kültürel göstergeler kavramı, ekonomik ve sosyal göstergeleri tanımlamak ve onların bütünlüğünü sağlamak için geliştirilmiştir. Kavram, önemli kültürel sorunların bir barometresini sağlamaktadır. Ancak artık, kültürel göstergelerin, ekonomik ve sosyal göstergelerden daha önemli olduğu ve onların önüne geçtiği kabul edilmektedir. Kültürel göstergeler grubunun önemli bir bulgusuna göre televizyonun yansıttığı dünya, gerçek dünyadan farklılaşmaktadır.
-
AÖF Sınavları İçin Ders Çalışma Taktikleri Nelerdir?
date_range 7 Gün önce comment 11 visibility 17776
-
2024-2025 Öğretim Yılı Güz Dönemi Kayıt Yenileme Duyurusu
date_range 7 Ekim 2024 Pazartesi comment 1 visibility 1150
-
2024-2025 YKS Ek Yerleştirme İle Yerleşen Adayların Çevrimiçi (Online) Başvuru ve Kayıt Duyurusu
date_range 24 Eylül 2024 Salı comment 1 visibility 608
-
Çıkmış Soruları Gönder Para Kazan!
date_range 10 Eylül 2024 Salı comment 5 visibility 2736
-
2023-2024 Öğretim Yılı Yaz Okulu Sınavı Sonuçları Açıklandı!
date_range 27 Ağustos 2024 Salı comment 0 visibility 904
-
Başarı notu nedir, nasıl hesaplanıyor? Görüntüleme : 25564
-
Bütünleme sınavı neden yapılmamaktadır? Görüntüleme : 14501
-
Akademik durum neyi ifade ediyor? Görüntüleme : 12507
-
Harf notlarının anlamları nedir? Görüntüleme : 12494
-
Akademik yetersizlik uyarısı ne anlama gelmektedir? Görüntüleme : 10421