Uluslararası İletişim Dersi 1. Ünite Sorularla Öğrenelim
Uluslararası İletişimin Altyapısı
İnsan topluluklarına haber neden gereklidir?
İnsanın bilgi sahibi olma gerekliliği dış dünyada yaşanan gelişmelere karşı hazırlıklı olması, varlığını sürdürebilmesi için zorunludur. Nasıl yazının henüz bilinmediği çağlarda bir ağaçtaki çentik, renkli bir çakıl taşı, kırık bir dal, ilkel insanların gözünde düşmanın yaklaştığı ya da bir av hayvanının oradan geçtiği bilgisini veriyorsa; günümüzde de dünyanın herhangi bir yerinde yaşanan bir olaydan yapılan çıkarımlar dünyanın bambaşka yerinde yaşayan bir topluluğun varlığını sürdürmesi için gerekli bilgileri barındırmaktadır.
Haberleşme nedir?
Haberleşme insanlar arasında bilgi, fikir ve tutumların bir insandan diğerine ulaştırılması sanatıdır.
İlkel toplumlarda haberleşmenin/iletişimin temel rolleri nelerdir?
Gözcülük, kitleleri karar almaya katma ve öğretmedir.
Uygarlığın gelişmesi haberleşmenin/iletişimin rollerinde nasıl bir değişime neden olmuştur?
Uygarlığın gelişmesiyle birlikte ilkel toplumlardaki haberleşmenin/iletişimin üç esas rolü olan gözcülük, kitleleri karar almaya katma ve öğretme rolleri daha karmaşık hale gelmiştir. Bu süreçte haberleşmenin görevleri genişletilip bu görevlerin yaygın hale getirilmesi için gereçler ve yapılar bulunmuştur. Öncelikle yazı geliştirilmiş, sonra baskı sanatı ile yazının çoğaltılması sağlanmış, matbaanın icadı ile de basma ve yayma işlemi hızlandırılmıştır. Sonraki süreçte devreye giren ses ve görüntü teknolojileri ile radyo ve televizyon ortaya çıkmış, bu araçların devreye girmesi ile kitle iletişimi süreci başlamıştır. Günümüzde ise özellikle bilgisayar teknolojisi gazete, kitap, dergi gibi klasik iletişim araçlarının takipçilerinin tahmin edemeyecekleri düzeyde iletişim dünyasını sarmıştır.
Kitle iletişimi nedir?
Kitle iletişimi, kitlesel olarak üretilen enformasyon, düşünce ve tutumların hedef kitleye teknik araçlarla iletildiği ve yine kitlesel olarak tüketildiği bir süreçtir.
İletişim teknolojileri nedir?
İletişim teknolojileri, genellikle, iletişim alanındaki bütün teknolojileri kapsayan bir kavram olarak kullanılır ve iletim, telekomünikasyon, iletişim, enformasyon, yayın, yayım ve basım kelimeleri ile ilgili bütün teknolojileri içerir.
Kitle iletişim araçlarının işlevleri nelerdir?
Kitle iletişim araçları; • Toplumun bilmediği, gitmediği yerler ve nesneler hakkında bilgi verir • Yönetimle halk arasında ilişkiler kurarak merkezîleşmeyi önler. • Kapalı ekonomiyi açıp, milli pazarı açarak toplumu modernleştirir. • Verdiği haberler üzerinde toplumun dikkatinin yoğunlaşmasını sağlar • Kişisel ve ulusal umutları arttırarak, kalkınma için gerekli olan bilgi verici iklimi hazırlamış olurlar. • Kitle iletişim araçlarının prestij sağladıkları kişi ve grupların otoritelerini, statülerini meşrulaştırarak arttırma gücü, sosyo-ekonomik yapı değişmediği sürece var olan ‘nüfuzluların statüsünü meşrulaştırmak’ ve ‘pekiştirmek’, sosyo-ekonomik yapıyı değiştiren bir toplum düzeni içindeyse, ‘önderlik kurma’ yönündedir.
Medya endüstrisindeki aşırı kapitalleşme ne anlama gelmektedir?
Medya endüstrisindeki aşırı kapitalleşme, gerçekten de başat ekonomik güçlerin ayrıcalıklı bir konuma sahip oldukları ve diğer önemli toplumsal güçlere doğrudan, dolayımsız erişimin esirgendiği bir nüfuz alanı yaratmıştır. Bazı medya sektörlerinde yakın dönemdeki büyüme ile ilgili serbest pazarcı sevinç çığlıklarının biraz tereddütle karşılanmalıdır çünkü bu noktada asıl olan artış sayısındaki çeşitlilik ve seçenek üretimi görüntüsünün altında yatan, egemen hale gelen pazar yapılarının bu çeşitliliğin ne kadar genişlemesine izin verdiği ve çeşitliliğe nasıl sınırlamalar koyduğudur. Medya sayısındaki çokluk içerikte çoğulculuk anlamına gelmeyebilir. Seçenekler rekabet koşullarınca önceden belirlenmektedir. Yani pazara girişte sınıf süzgeci yerleştirilmiştir ve rakipler arasında eşitsiz bir ilişki bulunmaktadır.
Küreselleşme nedir?
Küreselleşme, kitle iletişim araçlarının yaygınlaşmasına paralel olarak dünya toplumlarının ekonomik, politik ve kültürel düzeyde çok yönlü olarak iç içe girdiği ve dünyanın bir ucunda olayların, kararların, çalışmaların ve etkinliklerin, yöresel ve ulusal sınırlar ötesinde toplumları etkileyebilmesi olarak tanımlanmaktadır. Bu bağlamda, toplumsal değişmeler, hiçbir ülke sınırı tanımadan bütün toplumları etkilemekte ve bu etkileşim süreçleri, kitle iletişim araçları ile daha da derinleşmektedir.
David Harvey küreselleşmeyi nasıl tanımlamaktadır?
Harvey’e göre küreselleşme; • 1970’ten bu yana ABD denetimindeki Bretton Woods ticaret sisteminin çöküşü, ve bu sistemin bugün belli ulusötesi kurumlarca yönlendirilen, Japonya ve Avrupa’daki diğer kutuplar da işin içine girdiği için daha az merkezi ve finans kaynağı sürekli değişen bir sisteme dönüşümü • ‘Dört nala koşan’ bir teknolojik yenilik dalgası • İşyerlerinin değişmesine ve mali işlemlerin anında gerçekleştirilmesine yol açtığı gibi tamamıyla yeni ihtiyaç ve isteklerin ortaya çıkmasına neden olan yeni medya ve iletişim biçimleri • Mal ve insan taşımacılığında maliyetin azalması • Ulusötesi ihracat teşvik bölgelerinin, yeni esnek üretim biçimlerinin ve karmaşık küresel mal zincirlerinin gelişimi • Maaşlı emek gücünün sabit olarak büyümesi • Çoğu devletin, mali politikalarının denetimini uluslararası borç verme kurumlarının ve Dünya Ticaret Örgütü gibi karar alma kuruluşlarının eline kaptırması • Küresel ısınma, yakın bir gelişme olan ‘peak oil’ (petrolde zirve) üretimi ve gıda ve ilaç alanlarında gerçekleşen biyogenetik devrimin ters sonuçları gibi ekolojik tehditlerin doğuşu • Hem homojenleşme hem de direniş süreçleri hız kazanırken kültürün tahmin edilemez biçimlerde ön plana çıkışıdır.
Medya kültürünün özellikleri nelerdir?
Medya kültürü; • Eşit olmayan biçimde gelişmiştir • Bu kültür dünyanın çeşitli yörelerindeki bölünmeleri yansıtır ve yaratır. • Ulusötesidir. • Ulusötesi medya holdingleri tarafından üretilmektedir. • Ulusötesi sermayenin mantığıyla birleşmiştir. • İçsel çelişkilerle ve hegemonyacı medya kültürüyle çeşitli altkültürler arasındaki çatışmalarla doludur. • Medya kültürünün simgeleri yenilikçidir, sürekli bir yaratıma dayanır. Yeni simgeler eski simgelerin üzerine inşa edilirler. • Medya kültürleri yeni izleyicilere kolaylıkla erişebilirler ve yüzeysel değerleri sürekli olarak değiştirirler. • Medya kültürü türdeşleşmeyi teşvik etmektedir.
Amerikan basınının erken dönem tarihi nasıl özetlenebilir?
Amerikan basınında farklı dönemlerde farklı türde yayınlar göze çarpmaktadır. İlk olarak 1600’lü yılların ortalarında Britanya basınının biçim ve içeriğinin görüldüğü sömürge gazeteleri ortaya çıkmış, 1700’lü yıllarla birlikte Bağımsızlık Savaşı gazeteleri yayınlanmaya başlamıştır. Bu dönemde yayınlanan gazetelerin hepsinin Bağımsızlık Savaşı’nı çabuklaştırmada büyük katkısı olduğu belirtilmektedir. Bağımsızlık Savaşı sonrası gazeteler kuşağı sonrası politik uçlara bölünmüş ve George Washington’un 1789’da başlayan başkanlık dönemi ile birlikte parti gazeteleri yayınlanmaya başlamıştır. Hükümet ile işbirliği içine giren parti basını, kendi partisine, politikasına ve politikacılarına muhalif olanlara karşı savaş açmıştır. Popüler gazetecilik akımının ilk ürünleri olan Peni (Penny) gazeteleri ise orta sınıf kesimindeki yeni okurlarına dünya hakkında öğretici bilgi verip, sınıf kimliğinin anlamını öğreten bir yayın politikası izleyerek kendilerine bir yer edinmeyi başarmıştır. 1835’te kurulan ‘New York Herald’ gazetesi, bu türde yayın yapan gazetelerin önemli örneğini oluşturmaktadır. Peni basınıyla gazeteler ticaretle uğraşan seçkin sınıfın değil, orta sınıf toplumunun olaylarını yansıtmaya başlamıştır.
Amerikan basınındaki ‘Yeni Gazetecilik’ akımının özellikleri nelerdir?
Amerika Birleşik Devletleri’nde dünya basın tarihi için önemli bir isim olan Joseph Pulitzer’in kurduğu St. Louis Post-Dispach ve 1883’te satın aldığı New York World gazeteleri ‘Yeni Gazetecilik’ adlı gazete akımına örnek olmuştur. Bu yeni akımın özellikleri şunlardır: • Haber-personel organizasyonu ve yerel haber toplama şebekesini geliştirmek • Yeni projeler oluşturmak • Gazeteler için reklam desteği sağlamak • Gazete fiyatlarını iki veya üç sentte tutmak • Yeni sütunlara tarafsızlığı taşımak, çalışan sınıfları desteklemek • Çarpıcı resimler ve büyük başlıklar kullanmak.
Pulitzer kitleleri nasıl elinde tutabilmiştir?
Pulitzer, gazetesinde her gün üç önemli şeyi sunmakla kitleleri elinde tutmayı başarmıştır. Bunlar; • Okunabilirlik • Heyecan ve • Eğitimdir
1900’lü yıllarda Amerikan basını nasıl bir gelişim göstermiştir?
1900’lü yıllarda haberde uzmanlaşma ve profesyonelleşmenin öne çıkması, aynı zamanda da telefonun yaygınlaşması Amerikan gazeteciliğini beslemiştir. 1960’lı yıllarda ortaya çıkan İnsan Hakları Hareketi ile de Amerikan basınına muhalif altkültür ve yeraltı gazeteleri girmiştir. Bu dönemin başkaldıran kuşağının genç muhabirleri kendi tutku ve ilgi alanlarını habere yansıtmak istemiş, tarafsızlığı sinsi bir tehlike olarak görmüştür. Onlara göre haberi olduğu gibi vermek yalnızca sıkıcı ve kısıtlayıcı olmakla kalmayıp, resmi kaynaklar ile işbirliği içinde olmayı gerektirmektedir. 1970’lere gelindiğinde basın endüstrisi ırkçılık, tutuculuk ve cinselliğin hissedilmesiyle giderek artan eleştirilere maruz kalmıştır. Gazeteler aranma ve mahkeme kararlarıyla karşı karşıya gelmiştir. 1980’li yıllarda gazeteciler mahkemelerde ifade özgürlüğünün korunması çabalarını sürdürmüş, banliyölerin gelişmesi ve Güney eyaletlerinde yeni küçük gazetelerin kurulmaya devam etmesi eski metropolitan gazetelerin yok olmasına neden olmuştur. 1990’lara gelindiğinde ise Amerikan günlük gazetelerinin, rekabet dolu karmaşık medya pazarının içinde dinamizme sahip oldukları gözlemlenmektedir. ABD dünyada radyo ve televizyon yayıncılığına da öncülük etmiş, radyo yayıncılığı 1920 yılında başkanlık yarışının canlı verilmesiyle başlamıştır. Amerikan kongresinin 1934 yılında kabul ettiği İletişim Kanunu’nda yayıncılık konusunda bazı yasal düzenlemeler getirerek lisans zorunluluğunu kabul etmiştir.
Kablolu yayıncılık ve habercilik alanında çığır açan CNN yayıncılığa hangi gelenekleri getirmiştir?
CNN yayıncılığa şu yenilikleri getirmiştir; • Canlı yayına önem vermesi • 24 saat yayın yapması • Tüm dünyada kurduğu yerel muhabir ağıyla ayrıntılı haberler yakalaması • Özel haber birimleri oluşturması
İngiliz yazılı basınının özellikleri nelerdir?
İngiliz basını olumlu özelliklere sahiptir; • İngiliz basınında kişi başına düşen günlük gazete sayısı bakımından diğer Avrupa ülkelerine göre bir hayli yüksektir. • Basın üzerinde devlet kontrolü ya da sansür yoktur ancak yayıncı birtakım yasalara tabidir. • Vergi oranı diğer Batılı devletlere göre çok düşüktür. Gazete ve dergi satışlarında KDV yoktur. • Gazeteler ekonomik yönden bir partiye bağımlı değildir ancak seçim kampanyalarında gazeteler okuyucularına bir siyasal partiye oy vermelerini öğütler.
Erken dönem İngiliz basınının tarihçesi nedir?
İlk kez 1791 yılında yayınlanan ‘The Observer’ dünyadaki en eski ulusal Pazar gazetesidir. 1785 yılında yayın hayatına başlayan ‘The Times’ hem dünyanın en etkin, hem de ülkenin en eski günlük ulusal gazetelerinden birini oluşturmaktadır. Galler, İskoçya ve Kuzey İrlanda’da da bölgesel gazeteler yayınlanmakta olup örneğin Asya kökenliler ya da Araplar gibi farklı etnik grupların çıkardığı gazete de ve dergiler de yayınlarını sürdürmektedir.
İngiliz ulusal basınının son dönemi nasıldır?
İngiliz ulusal basınındaki son dönemdeki büyümeler Amerikan basınında da görüldüğü gibi tüketici seçeneklerini arttırmış ancak ideolojik alanı yeterince genişletememiştir. 1986 ve 1990 yılları arasında maliyet düşürücü yeni teknolojinin kullanılmaya başlanması ile birlikte yedi ulusal gazete yayına başlamıştır. Ancak pazardaki liderler rekabeti ortadan kaldırmak için kasıtlı bir biçimde promosyona başlayarak ve sayfa sayısını arttırarak maliyetlerin artmasını sağlamıştır. Sonuçta yalnızca dört yeni ulusal gazete ayakta kalabilmiştir; sansasyonel ve siyasete bulaşmayan bir Pazar gazetesi olan Sunday Sport, Rupert Murdoch tarafından satın alınan bir muhafazakar tabloid gazete olan Today ve zengin, seçkin okuyuculara reklam hizmeti veren iki merkezci gazete Independent ve Independent on Sunday
İngiliz yayın kurumu BBC’nin tarihçesi nedir?
İngiliz kamu hizmeti yayın kurumu BBC (British Broadcasting Corporation) 1927 yılında kurulmuş ve yayınlarında kaliteli bir biçimde kamu hizmeti yayıncılığı gerçekleştirilmesi temel alınmıştır. Kamusal ve bağımsız bir kurum olan BBC hiç reklam almamakta ve gelirlerini TV ruhsat ücretinden sağlamaktadır. BBC genel olarak radyo-televizyon programcılığının her türünde program üretmekte ve yayınlamaktadır. Hükümet yönetim sorumluluğundan kaynaklanan bir hakla zaman radyo ya da televizyondan halka çeşitli konularda seslenmektedir. Kurum, 1980’li yıllarda rekabet ve serbest piyasa ekonomisini savunan Thatcher döneminde muhafazakarların siyasi ve ekonomik müdahaleleri nedeniyle sıkıntılı günler geçirmiş ancak yayınlarını tavizsiz olarak sürdürmüştür. Thatcher yönetimi İrlanda Kurtuluş Örgütü başkanı olduğu iddia edilen bir kişinin yer aldığı bir programın yayından kaldırılmasını istemiş, bu durum karşısında kurum programı yayından kaldırmamış ancak yayın tarihini ertelemiştir. BBC çalışanları ise bu durumu protesto etmek için bir günlük grev düzenlemiştir.
İtalya’da Basın Yasasının işlevleri nelerdir?
İtalya’da 1948 yılında çıkarılan Basın Yasası gazetecilik mesleği ile ilgili normlarda; • Gizlilik hakkını düzenler • Manevi standartları korur • Cevap verme, iftira, onur kırıcı yayın hakkını düzenler, • Editörlerin cezai sorumluluğunu düzenler. 1981 yılında çıkarılan bir yasayla daha ayrıntılı bir mevzuat belirlenmiştir. Buradaki en dikkat çeken yenilik basında tekelleşmeleri önleyecek tedbirler alınması gerektiğine dair maddedir. Gazete fiyatının başta hükümet tarafından belirlendiği İtalya’da 1988 yılında fiyat belirleme serbest bırakılmıştır.
İtalya’nın en popüler gazeteleri nelerdir?
İtalya’daki en popüler gazeteler spor gazeteleridir. Yalnızca 6 gazete politiktir.
İtalyan siyaset kurumunun özellikleri nelerdir?
Hıristiyan Demokrat Parti ile İtalyan Komünist Partisi’nin başı çektiği iki merkezli siyasal yapıdaki diğer ufak partiler genellikle bu iki parti etrafında yörüngede uydu olarak yer almaktadırlar. Çok partili sistemde partilerin tek başına iktidar olmalarının neredeyse imkansız olması gerçeği göz önüne alındığında koalisyon hükümetlerinin kurulması kaçınılmazdır ve koalisyonu oluşturan partiler kendi aralarında kamunun ve toplumun çeşitli sektörlerini paylaşmaktadır.
Fransa’da modern basının başlangıcı nedir?
Fransa’da modern basın 1789 Fransız Devrimi ile doğmuştur. 1789-1792 yıllarında devrimin sınırsız basın özgürlüğünden faydalanılmış, ancak sonraki iki yılda terörün ilk kurbanları gazeteciler olmuştur.
Fransız basınının temel özellikleri nelerdir?
Yayıncılık sektöründe merkeziyetçi devlet tekeli vardır. Özellikle İkinci Dünya Savaşı sonrasında hükümetlerin basın yoluyla siyasal propaganda yaptıkları gözlemlenmiştir. O dönemde radyo ve televizyon alanında görülen bu tür müdahaleler Fransız toplumunda ulus kavramının yerleştirilmesi için bir araç olarak görülmüş ve doğal karşılanmıştır. Fransız basını ile ilgili yasal düzenlemelerin tarihlerine bakıldığında ise değişiklikler ve düzenlemelerin hep seçim dönemlerine geldiği görülmektedir. Bu da iktidarın iletişim sektörüne doğrudan müdahalesinin bulunduğunu göstermektedir. Fransız yayıncılık sektöründe kamu tekeli 1980’lerde sosyalistlerin iktidara gelmesiyle kaldırılmıştır. Kağıt üzerinde bakıldığında, yasal düzenleme açısından, Fransız yayıncılık sistemi neredeyse mükemmel bir görüntü vermektedir. Fakat uygulamada sistemin aşırı düzeyde partizan bir yapıda olduğu ortaya çıkmaktadır.
Almanya’da basının tarihçesi nedir?
Matbaa Almanya’da 1450 yılında bulunmuştur. Almanya’da klasik anlamda ilk gazete ise 1609 yılında yayınlanmaya başlamıştır. Bu yüzyılda kilise ve devlet basın üzerinde baskı unsuru olmuştur. Kilise basın üzerinde tam bir sansür yetkisine sahiptir. 17’inci yüzyılda Almanya’nın siyasi birlikten yoksun bir ülke görünümünde olması ve sansür, Alman kamuoyunun oluşmasını engellemiş, gerçek basının doğması da gecikmiştir. Fransız Devrimi ile yaşanan özgürlük dalgası Alman basınında da yeni bir anlayışın temelini oluşturmuştur. 19’uncu yüzyılın son çeyreğinde politik yayınlarda artış gözlemlenmiş, bu dönemde basın liberal, tutucu, dini ve sosyal demokrat demokrat olmak üzere dört alanda yoğunluk göstermiştir. 1933 yılında Hitler’in iktidara gelmesi ile basın tam bir propaganda aracı olarak kullanılmış, basın üzerinde otorite kurmak amacıyla bakanlık oluşturulmuştur. Özgür basın susturulmuş, birçok gazete kapatılmıştır. Hitler döneminin ardından baskıcı izler silinmeye çalışılmıştır. 1920’li yıllarda başlayan radyo yayıncılığı, Hitler döneminde uğradığı baskıcı politikaların ardından 1940’lı yıllarda özgürlük kavramının yasal zeminine oturtulmaya çalışılmıştır. Federal Anayasa’da devletin herhangi bir biçimde radyo istasyonu kurması yasaklanmıştır. Yayıncılık alanının devletten mümkün olduğunca uzak tutulması amacıyla İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra radyo yayınları yapma yetkisi eyaletlere verilmiştir.
Latin Amerika basınının özellikleri nelerdir?
Latin Amerika ülkelerinde gazete ortaklarının genelde muhafazakar olmalarına rağmen gazetelerin yayın çizgileri radikaldir. Ancak yine de daha az politize olmuş gazeteler, gün geçtikçe popülerleşmektedir. Gazetelerin çoğunun basım kalitesi yüksektir. Otokrat yönetimlere karşı meydan okuyan, muhalif gazeteler daha çok Brezilya, Meksika, Kolombiya ve Şili’de basılmaktadır. Latin Amerika ülkelerinde yazılı basının sürdürülebilirliği açısından karşılaşılan en büyük sorun enflasyon ve bölgede yaşanan ekonomik sıkıntılardır. Ayrıca bölgede zaman zaman yaşanan darbeler de basın için ciddi baskı dönemleri yaşanmasına neden olmaktadır. Arjantin’de yaşanan 1990 ekonomik krizi basını ciddi bir biçimde tehdit etmiştir. Burada 1869 yılında yayına başlayan La Prensa The Times gazetesine benzerliği ile dikkat çekmektedir. ‘Gerçek gurur, özgürlük, ilerleme ve medeniyet’ parolasını taşıyan gazetede diktatör Juan Domingo Peron’un yönetimi sırasında gazetenin iktidarla savaşı dünya manşetlerine taşınmış ancak süreç sonunda gazete iktidar tarafından devralınmıştır. Bölgede radyo yayınları 1930’ların başında iki Amerikan radyo istasyonu ile başlamıştır. Günümüzde diğer gelişmekte olan ülkelerle kıyaslandığında gelişmiş bir yayın teknolojisine ulaşılan bölgede televizyon yayınları da 1950’lerde girmiştir. Brezilya, Meksika ve Küba gibi ülkeler bu ortama kolaylıkla uyum göstermiştir. Arjantin, Şili gibi finansal kaynak sorunları olan bazı ülkeler ise bu konuda oldukça yavaş davranmıştır.
Doğu Avrupa basınının özellikleri nelerdir?
1989-1990 yıllarında, Orta ve Doğu Avrupa’da politik ve sosyal değişimlerin biçimlenmesinde, yeni doğmakta olan özgür basının büyük rolü olduğu gözlemlenmektedir. Ancak basının bu dönemde karşılaştığı sorunlar arasında gittikçe artan baskı fiyatları, yetersiz dağıtım sistemi, eski baskı yöntemleri ve yetersiz yöneticiler sayılabilir. Macar basınında Macarların diğer Doğu Avrupa ülkelerine göre daha hızlı ve cesur oldukları söylenmektedir. Tabloid basının tüm dünyada revaçta olması Macar basın sektörünü de kısa ve özlü yazılar yazmaya sevk etmiştir. Macar gazetelerinin bir başka özelliği de değişik siyasi görüşlerin savunuculuğunu yapmamalarıdır. Bir başka deyişle, Macarlar daha az politize olmuş bir basını tercih etmektedir. Bunun başka bir göstergesi de parti gazetelerinin satışlarında görülen düşük rakamlardır. Macar okuru partizan yazılar yazmayan, spor ve aktüaliteye yer veren Kurir ve reform gazetelerine daha sıcak bakmaktadır. Macaristan’da ilk gazetecilik ve iletişim eğitimi verilen okul da 1986 yılında açılmıştır. Macaristan’da basın yasası 1986 yılında çıkarılmıştır. Yasada gazetecilerin haklarından çok sorumlulukları vurgulanmaktadır. Ülkede basın özgürlüğü önemlidir, sansür yoktur. Ülkede radyo ve televizyon yayınları devlet ve özel sektör eliyle yapılmaktadır. Basın, yabancı sermayeye %100 açılmıştır. Birçok ülkede basın için ciddi tehlike oluşturan artan enflasyon ve masraflar Macaristan basını için de söz konusudur.
Japon basınının tarihçesi nedir?
Japon dilinde en eski gazete 1862 yılında çıkarılmış, ilk günlük gazete de 1871-1940 yılları arasında Yokohama Mainichi Shinbun adıyla basılmıştır. Bu dönemde çoğunlukla Samuray sınıfı ve diğer entelektüelleri de içeren yüksek sınıflara yönelik ilanlar yer almaktadır. Radyo yayını da 1925 yılında başlamıştır. Japonya’da gazete endüstrisi 19’uncu yüzyıl sonlarında ve 20’inci yüzyıl başlarında Japon toplumunda kapitalist esasların kökleşmeye başlamasıyla oluşmuştur. 1923 büyük depremi, Birinci Dünya Savaşı, 1937’de Çin’de savaşın patlak vermesi ve ekonomik krizler gazetelerin tirajlarını etkilerken, sayfa sayılarında da etkili olmuştur. İkinci Dünya savaşı Japon medyası için dönüm noktası oluşturmaktadır. Savaş sonrasında rekabet yeniden başlamış, 1960’larda endüstri teknolojiyle birlikte hız kazanmış, gazete üretimi kökten biçim değiştirmiştir. Yüksek tiraj ve dağılım oranları ile Japon gazetecilerin okurları üzerinde çok etkili oldukları gözlemlenmektedir.
Ortadoğu basınının tarihçesi nedir?
Ortadoğu işitsel ve görsel basını temelde sömürgeci devletlerin girişimleri ile oluşturulmaya başlanmıştır. Özellikle radyo yayınları hemen hemen tüm dünya ile birlikte Ortadoğu ülkelerinde de hayata geçmiştir. Ancak televizyon yayıncılığı Ortadoğu’ya 1960’lı yıllarda girmiştir. Irak’ta radyo yayınları 1936 yılında başlamış, 1956 yılında ülkeye giren televizyon yayınlarıyla birlikte yapılan yayınlar hükümetin yayın organı kimliğini korumuştur. Suriye’de ise radyo yayınları Fransız mandası döneminde başlamış ancak bölgede artan milliyetçilik akımları ve Fransa’nın İkinci Dünya Savaşı sırasında çökmesi ile birlikte radyo yayınları Suriyeli milliyetçiler tarafından ülkelerinin bağımsızlığa kavuşmasında önemli bir araç olarak kullanılmıştır. Suriye’de devlet tekelinde radyo yayınları 1946 yılında, televizyon yayınları da1960 yılında başlamıştır. Ürdün’de mandacı devlet konumundaki İngilizler radyo yayınını başlatmıştır. 1948’de İngilizler’in bölgeden çekilmesiyle yayın hizmetleri krallığa devredilmiş, 1967 yılında da televizyon yayınına başlanmıştır. Mısır’da radyonun kullanımı diğer ülkelerden farklı olarak ticari amaçla gerçekleştirilmiştir. 1932öncesi özel teşebbüsün başlattığı yayınlar 1932 yılında hükümet denetimine girmiş, Arap milliyetçiliğinin en üst noktaya ulaştığı 1947 yılından itibaren de yayınlar tümüyle devletin eline geçmiştir. Burada da televizyon yayınları 1960 yılında devlete ait olarak başlatılmıştır. Lübnan’da ise radyo Fransız mandası altında bulunduğu dönemde, 1938 yılında hükümete ait işletilmeye başlanmış, televizyon yayınları ise özel teşebbüs yoluyla kurulmuştur. İran’da 1940 yılında Şah döneminde başlatılan radyo yayınlarının ardından yayınların millîleştirilmesi 1969 yılında gerçekleşmiştir. İsrail’in ise radyo ve televizyon yayıncılığı farklı bir tarihçeye sahiptir. İsrail devletinin kurulması çalışmaları sırasında kurdukları yeraltı radyolarıyla yayınlarını gerçekleştiren Yahudiler bu radyo istasyonunu İngilizlerin Filistin’den çekildiği 1948 yılında resmi radyoları haline getirmiştir. 1965 yılında ise radyo yayınları ‘Siyasal olmayan, hükümete ait bulunmayan, bağımsız ve her türlü dış denetim dışında kalacak’ duruma getirilerek Kol Yısrael adını almıştır. Kol Yısrael bünyesindeki televizyon yayınları ise1969 yılında gerçekleşmiştir.
Ortadoğu’da radyo ve televizyon sistemleri ortaya çıktığında ne amaçla kullanılmıştır?
Ortadoğu ülkelerinde araç olarak radyo ve televizyon sistemleri ortaya çıkış dönemlerine bakıldığında ülkelerle şu şekilde eşleştirilebilir: • İran: Krallığı güçlendirme aracı olarak • Ürdün: Krallığın varlığını kurtarma aracı olarak • Mısır Arap Cumhuriyeti: Ticari yayına ağırlık veren sistem • Irak: Kültür ayrılığını uygulayan sistem • Suriye Arap Cumhuriyeti: Devlet organı olarak işletilen sistem • İsrail: Ortadoğu’da özerk sistem • Lübnan: Ortadoğu’da karma sistem
Asya basınının özellikleri nelerdir?
Asya’daki sosyalist-komünist ülkelerde hükümet ve haberleşme arası ilişkiler kapitalist düzendekine göre farklı biçimler ortaya koymaktadır. Çin’de kitle haberleşme araçlarının ve kültürel üretimin denetimini devletten çok Komünist Parti elinde bulundururken Hong Kong, Endonezya, Malezya, Singapur ve Tayland gibi ülkelerde yazılı medya özel mülkiyetteyken , elektronik medya kamu ve devlet mülkiyetindedir. Bu ülkelerde basın özgürlüğünden fiilen bahsetmek pek de mümkün değildir. Gazeteci ve editörler tutuklanmakta, Endonezya’da yayın yasakları söz konusu olmaktadır. Tayland’da modern kitle haberleşmesi bir hayli gelişmiştir. TV kanalları devletin elindedir ancak idare ve işleyiş özel sektöre bırakılmıştır. TV programcılığı yayınları kanunla kısıtlanmış, tüm yayıncılığa katı sansür uygulanmıştır. Kültürel açıdan birçok unsurun bulunduğu Hindistan kültürel üretim ve haberleşmede karmaşıklık ve farklılık örneği oluşturmaktadır. Film üretimi ve dağıtımında devlet müdahalesinin en dikkat çeken biçimi sansürdür. Sansür kurulu 1950 yılında kurumsallaşmıştır. Çin’de ifade özgürlüğü tamamen siyasi konjonktüre bağlıdır. Komünizmin yüksek standartları doğrultusunda ülkenin idare edilmesi gerektiği konusunda birleşen Çin liderleri 1989’dan itibaren politik fikirlerin serbest dolaşımını da engelleme yoluna gitmiştir. Çin’de medya hükümetin bir kolu olarak görülmektedir bu yüzden hükümet medya ile ilgili bir düzenleme yapılması gerektiğini düşünmemiştir. Çoğu devletin sahip olduğu Çin gazeteleri yalnız kamuoyunu bilgilendirmek değil, aynı zamanda hükümeti memnun etmek için kamunun fikirlerini biçimlendirmeyi amaçlamaktadırlar.
................ yöntemi görünürde son derece ilkel görünmesine rağmen topluluğun varlığını sürdürmesi açısından hayati
önem taşımaktadır. Bu noktada ................... en basit tarifi ‘Haberleşme insanlar arasında bilgi, fikir ve
tutumların bir insandan diğerine ulaştırılması sanatıdır". tanımı nedir?
Haberleşme insanlar arasında bilgi, fikir ve tutumların bir insandan diğerine ulaştırılması sanatıdır. Doğru cevap "Haberleşme"dir.
- Gözcülük
- sosyal medya fenomenliği
- Kitleleri karar almaya katma
- Öğrenme rolleri daha karmaşık hale gelmesi
- Mesaj atma
Uygarlığın gelişmesiyle ilkel toplumlardaki haberleşmenin/iletişimin üç esas rolü yukarıdakilerden hangisidir?
I,III ve IV
Kitle iletişim araçlarının toplumsal açıdan faydaları nelerdir?
Kitle iletişim araçları hemen her ülkede sosyal ve siyasal bünyeyi bir ağ gibi sarmıştır. Toplumu
‘aydınlatma’, ‘eğitme’, ‘kamuoyu yaratma’ ve ‘yansıtma’ mekanizmasını oluşturan bu araçların bütün bu
etkilerinin belirleyicisi, kitle iletişim araçlarının kullanıldığı sosyo-ekonomik yapıdır.
Popüler gazetecilik akımının ilk ürünü olan gazetelerin adı nedir?
Popüler gazetecilik akımının ilk ürünleri olan Peni (Penny) gazeteleri ise orta sınıf kesmindeki yeni
okurlarına dünya hakkında öğretici bilgi verip, sınıf kimliğinin anlamını öğreten bir yayın politikası
izleyerek kendilerine bir yer edinmeyi başarmıştır. 1835’te kurulan ‘New York Herald’ gazetesi, bu türde
yayın yapan gazetelerin önemli örneğini oluşturmaktadır. Peni basınıyla gazeteler ticaretle uğraşan seçkin
sınıfın değil, orta sınıf toplumunun olaylarını yansıtmaya başlamıştır.
Pulitzer gazetesinin sunduğu üç önemli şey nedir?
Pulitzer, gazetesinde her gün üç önemli şeyi sunmakla kitleleri elinde tutmayı başarmıştır:
• Okunabilirlik,
• Heyecan,
• Eğitim.
ABD dünyada radyo ve televizyon yayıncılığına da öncülük etmiş, radyo yayıncılığı ilk olarak hangi yıl başlamıştır?
ABD dünyada radyo ve televizyon yayıncılığına da öncülük etmiş, radyo yayıncılığı 1920 yılında başkanlık yarışının canlı verilmesiyle başlamıştır. Amerikan kongresinin 1934 yılında kabul ettiği İletişim Kanunu’nda yayıncılık konusunda bazı yasal düzenlemeler getirerek lisans zorunluluğunu kabul etmiştir.
Kablolu yayıncılık ve habercilik alanlarında ilk faaliyete geçen kanal hangisidir?
Televizyon yayıncılığında ise CNN kanalı 1980 yılında faaliyete geçerek kablolu yayıncılık ve habercilik alanlarında yeni bir çığır açmıştır.
CNN kanalı 1980 yılında faaliyete geçerek yayıncılığa getirdiği yenilikler nelerdir?
• Canlı yayına önem vermesi,
• 24 saat yayın yapması,
• Tüm dünyada kurduğu yerel muhabir ağıyla ayrıntılı haberler yakalaması,
• Özel haber birimleri oluşturmasıdır.
CNN yönetiminin ABD başkanları ile olan yakınlığı George Bush döneminde Beyaz Saray’a büro açmasıyla perçinlenmiştir. CNN’in dikkat çeken diğer yayınları ise eski Doğu Bloku ülkelerinden insan hakları konulu haberlere ayrı bir önem vermesi ve dünyanın önemli olaylarından Tiananmen Olayları, Berlin Duvarı’nın yıkılışı, Körfez Savaşı ve SSCB’nin çöküşüdür.
İngiliz basını ilk olarak kaç yılında faaliyete geçmiştir?
İngiliz basını ilk kez 1791 yılında yayınlanan ‘The Observer’ dünyadaki en eski ulusal Pazar gazetesidir. 1785 yılında yayın hayatına başlayan ‘The Times’ hem dünyanın en etkin, hem de ülkenin en eski günlük ulusal gazetelerinden birini oluşturmaktadır. Galler, İskoçya ve Kuzey İrlanda’da da bölgesel gazeteler yayınlanmakta olup örneğin Asya kökenliler ya da Araplar gibi farklı etnik grupların çıkardığı gazete de ve dergiler de yayınlarını sürdürmektedir. İngiliz yazılı basını özellikleri bakımından olumlu nitelikler taşımaktadır:
İtalyan anayasasında 1948 yılında yayınlanan basın yasası gazetecilik mesleği ile ilgili normlar nelerdir?
İtalyan Anayasası ifade özgürlüğünü garanti altına almış ve bu özgürlüğün sınırlarını da belirlemiştir. 1948 yılında çıkarılan Basın Yasası gazetecilik mesleği ile ilgili normlarda;
• Gizlilik hakkını düzenler,
• Manevi standartları korur,
• Cevap verme, iftira ve onur kırıcı yayın hakkını düzenler,
• Editörlerin cezai sorumluluğunu düzenler.
1981 yılında çıkarılan bir yasayla daha ayrıntılı bir mevzuat belirlenmiştir. Buradaki en dikkat çeken yenilik basında tekelleşmeleri önleyecek tedbirler alınması gerektiğine dair maddedir. Gazete fiyatının başta hükümet tarafından belirlendiği İtalya’da 1988 yılında fiyat belirleme serbest bırakılmıştır.
Fransa'da modern basın ne zaman doğmuştur?
Fransa’da modern basın 1789 Fransız Devrimi ile doğmuştur. 1789-1792 yıllarında devrimin sınırsız basın özgürlüğünden faydalanılmış, ancak sonraki iki yılda terörün ilk kurbanları gazeteciler olmuştur. Fransa’da İtalya’daki çoğulcu yaklaşımın aksine yayıncılık sektöründe merkeziyetçi devlet tekeli dikkat çekmektedir. Özellikle İkinci Dünya Savaşı sonrasında hükümetlerin basın yoluyla siyasal propaganda yaptıkları gözlemlenmiştir.
Dünyada basın hayatının başlangıcı ilk ne zaman ve nerede olmuştur?
Matbaanın 1450 yılında Almanya’da bulunması, dünyada basın hayatının başlangıcı olmuştur. Almanya’da klasik anlamda ilk gazete ise 1609 yılında yayınlanmaya başlamıştır. Bu yüzyılda kilise ve devlet basın üzerinde baskı unsuru olmuştur. Kilise basın üzerinde tam bir sansür yetkisine sahiptir.
Japonca basılan ilk gazete hangi yıl ilk günlük gazete hangi isimle basılmıştır?
Japon dilinde en eski gazete 1862 yılında çıkarılmış, ilk günlük gazete de 1871-1940 yılları arasında Yokohama Mainichi Shinbun adıyla basılmıştır. Bu dönemde çoğunlukla Samuray sınıfı ve diğer entellektüelleri de içeren yüksek sınıflara yönelik ilanlar yer almaktadır. Radyo yayını da 1925 yılında başlamıştır.
Ortadoğu ülkelerinde radyo ve televizyon sistemlerinin ilk kullanım amaçlarına göre ülkeler bazında bakıldığında İran'da ne amaçla kullanılmıştır?
Ortadoğu ülkelerinde araç olarak radyo ve televizyon sistemleri ortaya çıkış dönemlerine bakıldığında
ülkelerle şu şekilde bağdaşlaştırılabilmektedir:
• İran: Krallığı güçlendirme aracı olarak
• Ürdün: Krallığın varlığını kurtarma aracı olarak
• Mısır Arap Cumhuriyeti: Ticari yayına ağırlık veren sistem
• Irak: Kültür ayrılığını uygulayan sistem
• Suriye Arap Cumhuriyeti: Devlet organı olarak işletilen sistem
- İsrail: Ortadoğu’da özerk sistem
- Lübnan: Ortadoğu’da karma sistem
Suriye'de araç olarak radyo ve televizyon sistemleri hangi amaca yönelik kullanılmıştır?
Suriye Arap Cumhuriyeti: Devlet organı olarak işletilen sistem
Asya basınında genel işleyiş neye dayanmaktadır?
Asya’daki sosyalist-komünist ülkelerde hükümet ve haberleşme arası ilişkiler kapitalist düzendekine göre farklı biçimler ortaya koymaktadır. Örneğin Çin’de kitle haberleşme araçlarının ve kültürel üretimin denetimini devletten çok Komünist Parti elinde bulundurmaktadır. Hong Kong, Endonezya, Malezya, Singapur ve Tayland gibi ülkelerde yazılı medya özel mülkiyetteyken , elektronik medya kamu ve devlet mülkiyetindedir. Bu ülkelerde basın özgürlüğünden fiilen bahsetmek pek de mümkün değildir. Gazteci ve editörler tutuklanmakta, Endonezya’da yayın yasakları söz konusu olmaktadır. Tayland’da modern kitle haberleşmesi bir hayli gelişmiştir. TV kanalları devletin elindedir ancak
idare ve işleyiş özel sektöre bırakılmıştır. TV programcılığı yayınları kanunla kısıtlanmış, tüm yayıncışığa katı sansür uygulanmıştır.
Kültürel açıdan birçok unsurun bulunduğu Hindistan kültürel üretim ve haberleşmede karmaşıklık ve farklılık örneği oluşturmaktadır. Film üretimi ve dağıtımında devlet müdahalesinin en dikkat çeken biçimi sansürdür. Sansür kurulu 1950 yılında kurumsallaşmıştır.
Çin’de ifade özgürlüğü tamamen siyasi konjüktüre bağlıdır. Komünizmin yüksek standartları doğrultusunda ülkenin idare edilmesi gerektiği konusunda birleşen Çin liderleri 1989’dan itibaren politik fikirlerin serbest dolaşımını da engelleme yoluna gitmiştir.
Çin’de medya hükümetin bir kolu olarak görülmektedir bu yüzden hükümet medya ile ilgili bir düzenleme yapılması gerektiğini düşünmemiştir. Çoğu devletin sahip olduğu Çin gazeteleri yalnız kamuoyunu bilgilendirmek değil, aynı zamanda hükümeti memnun etmek için kamunun fikirlerini nbiçimlendirmeyi amaçlamaktadırlar.
Dünyanın en eski ulusal pazar gazetesi hangisidir?
İlk kez 1791 yılında yayınlanan ‘The Observer’ dünyadaki en eski ulusal Pazar gazetesidir.
İngiliz yayın kuruluşu BBC hangi yıl kurulmuş ve açılımı nedir?
İngiliz kamu hizmeti yayın kurumu BBC (British Broadcasting Corporation) 1927 yılında kurulmuş ve yayınlarında kaliteli bir biçimde kamu hizmeti yayıncılığı gerçekleştirilmesi temel alınmıştır.
Fransada nasıl bir yayıncılık anlayışı hakimdir?
Yayıncılık sektöründe merkeziyetçi devlet tekeli dikkat çekmektedir.
Kitle iletişim araçlarının işlevleri nelerdir?
Toplumun bilmediği, gitmediği yerler ve nesneler hakkında bilgi verir, Yönetimle halk arasında ilişki kurarak merkezleşmeyi önler, Kapalı ekonomiyi açıp milli pazarı açarak toplumu modernleştirir, Kişisel ve ulusal umutları arttırarak, kalkınma için gerekli olan bilgi verici iklimi hazırlamış olurlar.
-
2024-2025 Öğretim Yılı Güz Dönemi Ara (Vize) Sınavı Sonuçları Açıklandı!
date_range 3 Gün önce comment 0 visibility 65
-
2024-2025 Güz Dönemi Ara (Vize) Sınavı Sınav Bilgilendirmesi
date_range 6 Aralık 2024 Cuma comment 2 visibility 333
-
2024-2025 Güz Dönemi Dönem Sonu (Final) Sınavı İçin Sınav Merkezi Tercihi
date_range 2 Aralık 2024 Pazartesi comment 0 visibility 921
-
2024-2025 Güz Ara Sınavı Giriş Belgeleri Yayımlandı!
date_range 29 Kasım 2024 Cuma comment 0 visibility 1291
-
AÖF Sınavları İçin Ders Çalışma Taktikleri Nelerdir?
date_range 14 Kasım 2024 Perşembe comment 11 visibility 20162
-
Başarı notu nedir, nasıl hesaplanıyor? Görüntüleme : 25842
-
Bütünleme sınavı neden yapılmamaktadır? Görüntüleme : 14702
-
Harf notlarının anlamları nedir? Görüntüleme : 12646
-
Akademik durum neyi ifade ediyor? Görüntüleme : 12643
-
Akademik yetersizlik uyarısı ne anlama gelmektedir? Görüntüleme : 10582