İletişim Bilgisi Dersi 4. Ünite Özet

Bireylerarası İletişim Ve Grup İletişimi

Giriş

Bireylerarası iletişim yaşam için nefes almak kadar önemlidir ve tıpkı nefes almak gibi bireylerarası iletişim de kaçınılmazdır. Yaşamımız boyunca diğerleriyle iletişim kurmamamız imkânsızdır. Yaşamdan izole olmadıkça her gün bireylerarası iletişimde bulunuruz. Ev arkadaşımızı dinleriz, öğretmenimizle konuşuruz, bir arkadaşımızla yemek için buluşuruz ve ebeveynlerimizle ya da eşimizle konuşuruz.

Bireylerarası İletişim Nedir?

Bireylerarası iletişim, birbiriyle ilişkide ya da bağlantıda olan insanlar arasında meydana gelen iletişimdir. Genel olarak örgütlü yer ve zamanda iki kişi arasındaki iletişim olarak da değerlendirilir. Bireylerarası iletişim içinde olan insanlar birbirinin farkındadır ve birbiriyle olan bağlantının bilincindedir. Bireylerarası iletişim;

  • Yüz yüze ya da teknoloji aracılığıyladır,
  • Şimdi ya da araç nedeniyle gecikmiştir,
  • Değişen yakınlıkta kişisel ya da resmîdir,
  • Değişen yoğunlukta dostça ya da düşmancadır,
  • Farklı örgütlü yer ve zamandadır,
  • Farklı amaçlarla ve nedenlerledir.

Bireylerarası iletişim, bireysel olmayandan oldukça bireysel olana doğru değişim aşamalarını gösteren bir düzlem üzerindedir.

Bireylerarası İletişimin Unsurları

Bireylerarası iletişimin temel unsurları;

  • Kaynak/alıcı,
  • Mesaj,
  • Kanal,
  • Kodlama,
  • İleri-geri bildirim ve
  • Gürültüdür.

Kaynak-Alıcı

Bireylerarası iletişim en az iki insanı gerektirir. Her insan hem kaynağın fonksiyonlarını (mesajları hazırlamak ve göndermek) hem de alıcının fonksiyonlarını (mesajları algılamak ve idrak etmek) yerine getirir. Kaynak mesajın algılanmasında önemli bir role sahiptir.

Mesaj

Mesaj etkileşimin içeriğidir; fikirlerimizi iletmek için kullandığımız sözel ya da sözel olmayan sembolleri içerir. Mesajlar alıcıyı duyma, görme, dokunma, koku alma, tatma ya da herhangi bir kombinasyonda uyarma görevi yaparlar.

Kanal

Bir mesajın kaynaktan alıcıya iletilme biçimidir. Bir nevi kaynak ve alıcı arasındaki bağlantıyı yapan köprüdür.

Kodlama-Kod Açma

Kodlama mesajların üretimi eylemidir. Duygu ve düşüncelerimizi iletmek için onları biçimlendirir ve mesaj haline dönüştürürüz. Başka bir deyişle kodlarız. İletişimde sözel kodlar ve sözel olmayan kodlar olmak üzere iki temel kod kullanılır. Bütün diller bir koddur. İletişim sürecinde hem kodlama hem kod açımı söz konusudur. Kod açımı mesajları anlama, onlara anlam atfetme eylemidir.

Geri Bildirim

Bireylerarası iletişim süreci boyunca biz söylenen şeye bağlı olarak, karşımızdakine geri bildirim mesajları yollarız. Geri bildirim kaynağa karşısındaki üzerindeki etkisi ile ilgili bilgi verir. Bunun üzerine kaynak mesajlarının içeriğini ya da biçimini düzenler, değişiklik yapar, güçlendirir, önemsizleştirir ya da değiştirir.

İleri Bildirim

İleri bildirim bizim asıl mesajımızı göndermeden önce hazırladığımız bilgidir. Daha sonra gelecek mesajlar hakkında bir şeyleri belli eder. Örneğin bir kitabın başındaki önsöz ya da içindekiler tablosu, bir bölümün giriş paragrafı, bir filmin ön gösterimleri, dergi kapakları, bir konuşmanın giriş bölümü gibi.

Gürültü

Gürültü iletişim sürecinde mesajın anlaşılmasını engelleyen her şeydir. Gürültünün dört tipi özellikle konuyla uygun görülmektedir:

  • Fiziksel Gürültü: Yüksek bir ses, güneş gözlüğü takmak, konu ile ilgisi olmayan mesajlar, okunaksız el yazısı, engellenen bir görüntü, telefon hatlarındaki bozukluk, bir insanın birden çok yakınınıza oturması vb.
  • Fizyolojik Gürültü: Görme engeli, işitme kaybı, konuşma problemi ya da hafıza kaybı.
  • Psikolojik Gürültü: Ön yargılar, dalıp gitmeler, peşin hükümler, dar görüşlülük, aşırı duygusallık vb.
  • Anlamsal Gürültü: Konuşmacı ve dinleyicinin farklı anlamsal sistemlere sahip olması. Örneğin dil ve diyalektik farklılıklar, jargon kullanılması, karmaşık terimler, belirsizlik vb.

Bireylerarası İletişim Modeli

Bireylerarası iletişim modeli birbiriyle etkileşim içindeki iki insan arasında gerçekleşen iletişim üzerine odaklanır. Etkileşimi anlamak için temel bileşenleri anlamak gerekir. Bunlar iletişimciler, mesajların içeriği ve iletişimin gerçekleştiği bağlamdır.

İletişimciler; mesajların gönderilmesini ve alınmasını gerçekleştiren etkileşim halindeki kişilerdir.

İçerik; mesajın içeriği, etkileşim sürecinde karşılıklı olarak ilettiğimiz ve anladığımız bilgidir.

Bağlam: İletişim bağlamsaldır. Başka bir deyişle iletişimde şartlar, ortam önemlidir.

Bağlam çeşitli başlıklar altında değerlendirilebilir:

  • Fiziksel Bağlam: İç mekân-dış mekân; kalabalık- sakin; kamu-özel; birbirine yakın-uzak; sıcak-soğuk; karanlık-aydınlık gibi şeyleri içerir.
  • Sosyal Bağlam: Bu, toplumsal olaylara karşı insanların beklentileriyle ilgilidir. Bir sınıf ortamındaki iletişim biçimiyle bir futbol ortamındaki iletişim biçimi farklıdır.
  • Bireylerarası bağlam: Bireylerarası ilişkilerdeki farklılıkların sonucu olarak diğerlerinin davranışları ile ilgili beklentiler söz konusudur.

Bireylerarası İletişimin İlkeleri

Bireylerarası iletişimle ilgili temel ilkeler aşağıdaki gibi oluşturulabilir:

  • Bireylerarası iletişim bir süreçtir,
  • Unsurlar birbirine bağlıdır,
  • İletişim süreci kurallarla yönetilir,
  • İletişim kültür tarafından belirlenmiştir,
  • İletişimin yorumlanması niyetinden daha önemlidir,
  • Bireylerarası iletişim amaçsaldır.

Bireylerarası İletişimde Mesajların Yapısı

Bireylerarası iletişimde hem sözel hem de sözel olmayan mesajlar kullanılır. Diğerleri ile olan iletişimimizde pozitif bir ortam olmasını, iletmek istediklerimizin istediğimiz yönde, doğru bir şekilde anlaşılmasını istiyorsak sözel iletişimimiz tek başına yetmeyebilir. Bununla birlikte mesajlarımızın sözel içeriğine önem vermezsek diğerleri bizim neyi ifade etmeye çalıştığımızı anlamayabilir.

Sözel Mesajlar

Bireylerarası iletişimde dil merkezdedir. Dili kafamızın içindeki düşünceleri başkasına aktarmak için kullanırız. Sembollerin toplamı olan dil bizim bir parçamızdır. Her birimiz kendimize özgü bir dil içinde düşünür, konuşur ve dinleriz. Dilimiz kültürümüzden, komşularımızdan, mesleklerimizden, kişiliğimizden, eğitimimizden, aileden, arkadaşlardan, yeniden düzenlemelerden, deneyimlerden, cinsiyetten, yaştan ve buna benzer birçok şeyden etkilenir. Sözel mesajlara temel oluşturan dil diğerleri ile olan iletişimimizde çok önemlidir. Sözel mesajların iletilme biçimi bizim diğerleriyle olan ilişkilerimizi değişik açılardan etkiler.

Sözel İletişim ile İlgili Beceriler

Sözel iletişimi daha etkili bir kanal olarak kullanmak için aşağıda sıralanan becerileri doğru kavramak her iletişimci için önem taşımaktadır:

  • Kasıtlı düzensizlikten kaçınma,
  • Tanımlayıcı olmak,
  • Somut olmak,
  • Duyarlılık,
  • Açıklık,
  • Esneklik.

Sözel Olmayan Mesajlar

Bireylerarası iletişimde sözel mesajlar kadar sözel olmayan mesajlar da önemlidir. Biz birisiyle iletişim kurduğumuz zaman yalnızca onun sözel ifadelerine değil yüz ifadelerine, el kol hareketlerine, bedeninin duruş tarzına ya da sesinin tonu gibi şeylere de dikkat ederiz. Sözcüklerin dışında da biz devamlı karşımızdakine bir şeyler iletiriz. Sözel mesajlar bir devamlılık gerektirir. Biz bir şeyler söyleriz, susarız. Sonra biraz daha konuşuruz. Sözel olmayan mesajlar süreklidir; asla kesintiye uğramaz. Başka bir deyişle biz iletişimde bulunmadan duramayız. Sözel olmayan mesajlara baktığımızda aslında bazı kesintiler olduğunu görürüz. Örneğin jestler başlar ve biter, göz kontağı başlar ve biter, dokunma başlar ve biter, gülme başlar ve biter ancak bütün bunlar sözel olmayan mesajların belli parçalarıdır. Bu açıdan bakıldığında bir devamlılık söz konusudur.

Sözel Olmayan Mesajların İşlevleri

Sözel olmayan mesajlar iletişim sürecinde birçok işlev üstlenirler. Bu işlevleri bilmek hem etkin kullanabilmeyi, hem de sorunları tanımlayabilmeyi sağlar. Bu işlevlerden bazıları şöyle sıralanabilir:

  • Tamamlama,
  • Yalanlama,
  • Tekrar etme,
  • Düzenleme,
  • Yerine geçme,
  • Vurgulama.

Bireylerarası İletişim Sürecindeki Etkin Sözel Olmayan Mesaj Kategorileri

Bireylerarası iletişim süreci yalnızca konuşmayı kapsamaz, iletişimin çok kanallılığı gözden kaçırılmamalıdır. Bu minvalde sözel olmayan iletişim davranışları önemlidir. Bu davranışlar kısaca şöyle açıklanabilir:

  • Yüz İfadeleri: İnsan yüzü duyguların ifadesinde en temel araç olarak kabul edilir. Bunun nedeni genellikle etkileşim anında açık bir şekilde görülür olmasındandır. Bizim duygularımız ve bu duyguların yüzümüze yansıması birbirinden ayrılmaz bir bütündür. Yüzümüz bir ayna gibidir; diğerleri ile etkileşimimizi düzenler ve yönetir.
  • Jestler ve Vücut Hareketleri: Jestler ve vücut hareketleri bir insanın sözcüklerinin arkasındaki gerçek duygularını ifade eder. Burada dört farklı kategori söz konusudur:
    • İşaretler,
    • Tasvir ediciler,
    • Düzenleyiciler ve
    • Uyarlayıcılar.
  • Duruş: Duruşlar duygusal durum ve ilişkiler için zengin bir bilgi kaynağıdır. Bizim yürüyüşümüz, oturuşumuz diğerleri için bir mesajdır. Siz bir insana bakarak duygularını anlayabilirsiniz. Vücut nadiren yalan söyler.
  • Dokunma: Dokunma iletişimin temellerinden biridir ve ilişkilerde önemlidir. İlişkinin niteliği hakkında bize bilgi verir. Bizim dokunma davranışımızın fonksiyonları çeşitli yollarla olur. Diğerleriyle ilişkimiz, bizim onlara dokunma biçimimiz ve bunun miktarı değişik fonksiyonlar sunar.
  • Alan Kullanımı: Alan kontrol edilebilir bir iletişim öğesidir. Bu nedenle yüz yüze ikili ilişkilerde alanı bilinçli olarak kullanmak büyük yarar sağlar. Kişinin diğer insanlarla arasına koyduğu uzaklık onlara karşı olan duygularıyla da ilgilidir. Birlikte yaşayan her canlının beslenmek, hareket etmek, uyumak ve birtakım ihtiyaçlarını karşılamak için kendisine özgü bir alana gereksinimi vardır. Herkes kendine ait bir alan belirler ve sonra da bu alanı savunma içine girer.

Bireylerarası İletişimde Dinlemenin Önemi

İletişim sürecinde meydana gelen kopukluklar ilişkilerimizi olumsuz yönde etkiler. Farkında olarak ya da olmayarak bu kopukluğa neden olan önemli davranışlardan bir tanesi de dinlemedir. Konuşmaya son derece istekli olmamıza karşın, dinleme konusunda çoğu zaman yetersiz kalırız. Oysa dinleme, iletişimin yeterliliğini arttırır ve bireylerarası iletişim sürecinde bir beceri olarak kabul edilir. Olumlu ilişkiler geliştirmede, bilgi almada, başkalarını tanımada ve anlamada dinleme temel öge olmaktadır. Dinlemenin çeşitli amaçları vardır. Bu amaçlar genel olarak iletişimin amaçlarıyla aynıdır. Bunlar;

  • Öğrenmek,
  • İlişki kurmak,
  • Etkilemek,
  • Eğlenmek ve
  • Yardım etmektir.

Dinleme Süreci

Etkili dinleme süresi;

  • İşitilenleri alma,
  • Yorumlama,
  • Hatırlama,
  • Değerlendirme ve
  • Karşılık vermeyi gerektirir.

Alma (mesajı işitme ve ilgilenme): Dinleme konuşmacının gönderdiği mesajları alma sürecinde işitme ile başlar. Bilinen yanlışlardan bir tanesi de işitme ve dinlemenin aynı olarak kabulüdür. İşitme pasif bir süreçtir. Bu süreçte hiçbir dikkat ya da güç sarf etmemiz gerekmez; oysa dinleme düşünce ve dikkat gerektirir.

Anlama (işitilen mesajın yorumlanması): Bu aşamada konuşmacının ne demek istediğini öğreniriz. Bize açıklanan duyguları ve düşünceleri kavrarız.

Hatırlama (duyulanın hafızada tutulması): Etkili dinleme hatırlamayla yakın ilişkilidir. Hatırlanan şey söylenen şey değildir; bizim söylenenden ne hatırladığımızdır. Hafıza yeniden inşa edicidir; biz işittiğimiz mesajı bizim için bir anlam ifade edecek bir sistem içinde yeniden inşa ederiz.

Değerlendirme (mesaj hakkında eleştirel düşünme ve yargılama): Değerlendirme mesajların bir şekilde yargılanmasından meydana gelir. Bazen bu değerlendirme süreci çok farkında olarak, bilinçli yapılmaz. Bizim değerlendirmemiz daha çok eleştirel analizin doğası içindedir.

Karşılık verme (konuşmacıya yanıt ya da geri bildirim verme): Bu, iki aşamada olur:

  • Ya konuşmacı konuşmasına devam ederken,
  • Ya da konuşmasını bitirdiği zaman.

Bu karşılık vermeler geribildirimdir.

Dinleme Engelleri

Dinleme engelleri kısaca şöyle açıklanabilir:

  • Fiziksel ve zihinsel engel: Dinlemedeki fiziksel engeller işitme kaybı, gürültülü bir çevre, yüksek müzik vb. olabilir. Bu durumda dinleme başarısızdır. Örneğin televizyon izlerken bir insanı destekleme amaçlı dinleyemeyiz. O nedenle içinde bulunduğunuz ortamın fiziksel koşulları dinlemede önemli bir etken olmaktadır. Zihinsel engeller de fiziksele benzerdir. Dinlemeye odaklanmamızı engeller.
  • Ön yargı: Gruplara ya da bireylere karşı ön yargılı olmak dinlemeyi her zaman bozacaktır. Buna ek olarak dar görüşlülüğü de ekleyebiliriz.
  • Odaklanma eksikliği: Bir insanın söylediğine odaklanmak dinlemenin bir gereğidir. Odaklanmayı engelleyecek pek çok şey vardır. Dinleyici olarak temel fikir üzerine odaklanmak detaylara dalmaktan daha iyidir.
  • Erken yargılama: Bunun en açık örneği, konuşmacının ne söyleyeceğini bildiğimizi varsaymaktan kaynaklanır; bize göre dinlemeye gerek yoktur. Dinlemeden, konuşma tamamlanmadan sonuca yönelmek yaygın bir dinleyici reaksiyonudur.

Etkin Dinleme

Bir insanla empati kurmak onun hissettiğini hissetmek, dünyayı onun gördüğü gözle görmeye çalışmaktır. Empatik dinleme bizim ilişkilerimizi de geliştirir ancak birçok iletişim biçiminde empatik dinleme tercih edilse de bazen nesnel bir dinlemeye de gereksinim vardır. Nesnel gerçekliği göz önünde bulundurarak anlamları ve hisleri değerlendirmek gerekmektedir. Bazen empatik dinleme yerine tarafsız olma ve nesnellik daha yararlı olmaktadır.

Bireylerarası İletişimde Çatışma

Bireylerarası çatışma, birbirleri ile etkileşimde olan bireyler arasındaki anlaşmazlıktır; çeşitli fikir, duygu ve görüş ayrılıklarını ifade eder. Bu süreçte her iki insan da birbirini etkiler.

Çatışma Yönetimi Biçimleri

Bir çatışmayı doğru yönetmek etkili bir iletişimin önemli bir parçasıdır.

Aşağıda farklı durumlar için farklı yönetim biçimlerine değinilmiştir:

  • Rekabet: Kazan-Kaybet: Rekabetçi çatışma biçimi bizim kendi arzu ve gereksinimlerimizle büyük, diğerlerininkilerle ise çok küçük oranda ilgilidir. Bizim gereksinimlerimiz karşılandığı ölçüde çatışma bizim açımızdan başarılıdır. Bu ben kazanayım sen kaybet felsefesidir ancak bu durum kaybeden üzerinde bir dargınlığa yol açabilir ve buna bağlı çatışmalar da doğabilir. Ayrıca burada çatışma çözülmemiştir, sadece o an için sonuçlanmıştır.
  • Kaçınma: Kaybet-Kaybet: Çatışmadan kaçanlar, kendilerinin ya da karşı tarafın gereksinimlerine ve arzularına nispeten ilgisizdirler. Sorunla ilgili gerçek iletişimden kaçınırlar; sorun ortaya çıkınca konuyu değiştirirler ve genellikle hem fiziksel hem de psikolojik olarak ortamdan uzaklaşırlar. Bu biçimde, herhangi bir çatışmayı çözmek için çok az şey yapılır ve bu nedenle ben kaybedeyim sen de kaybet felsefesi olarak görülür.
  • Uyum Sağlama: Kaybet-Kazan: Burada biz, diğer insanın gereksinimleri için kendimizinkilerden fedakârlık yaparız. Bizim temel amacımız ilişkimizdeki uyumu ve huzuru korumaktır. Bu biçim, huzurun korunmasına yardım edebilir ve karşı tarafı tatmin edebilir; fakat kendi gereksinimlerimizi göz ardı etmiş oluruz. Uyum sağlama, ben kaybedeyim sen kazan felsefesidir. Bu karşı tarafı mutlu etse bile bireylerarası çatışma için kalıcı bir çözüm elde edileceğinin kanıtı değildir. Bir eşitsizlik ve haksızlık söz konusudur.
  • İş Birliği: Kazan-Kazan: İş birliğinde, hem bizim hem diğer insanın gereksinimlerine hitap etme durumu vardır. Bu biçim ideal olarak düşünülür; iletişim için isteklilik vardır. İdeal olarak her insanın gereksiniminin karşılanmasına olanak verir; ben kazanayım sen de kazan felsefesi söz konusudur.
  • Uzlaşma: Kazan, Kaybet-Kazan, Kaybet: Bu ortada bir durumdur. Hem bizim hem karşımızdakinin gereksinimleri ile ilgilenmek gerekmektedir. Buradaki strateji bir nevi “Orta yolu bulmak”tır ya da “Al gülüm ver gülüm”. Burada huzurun devamı sağlanabilir ancak hâlâ her iki taraf için de kayıplardan dolayı memnuniyetsizlikler söz konusu olacaktır. Ben kazanayım ve kaybedeyim, sen de kazan, kaybet felsefesi vardır. Burada bazı kazanımlar olsa da bu her şey için söz konusu değildir.

Grup İletişimi

İnsanların toplum içinde örgütlü bir yaşam sürdüklerini bu nedenle herkesin bir ya da birden fazla grubun üyesi olduğunu söylenmektedir.

Gruplar;

  • Sayı,
  • Amaç,
  • Örgütlenme biçimleri,
  • Mekan ve
  • Kabaklıklarına göre farklı özellikler göstermektedir.

Sayı: Gruplar içerdikleri insan sayısına göre küçük, orta ve büyük olarak adlandırılırlar.

Mekan: Grubun bir arada oldukları yer de onların örgütlenme biçimlerini etkilemektedir. Aile, sokak, eğlence mekanları, soyal alanlar grubun mekanlarını oluşturur ve bireyin davranışları mekanlara böre değişiklikler gösterir.

Amaç: İster çok basit ister çok karmaşık olsun her grup bir amaca sahiptir. Arkadaşların futbol maçına gitmesi ya da birlikte ders çalışmalarının bir amacı vardır ve bunlar grup faaliyetlerinin bir parçasıdır.

Kalıcılık: Gruplar üyelerinin bireysel amaçlarından çok grup amaçlarına odaklanırlarsa grubun kalıcılığı artacaktır.

Grup Türleri

Gruplar;

  • Birincil veya ikincil,
  • Resmî veya gayri resmî olabilecekleri gibi,
  • İki üç kişiden oluşan küçük gruplar
  • Ya da milyonlarca kişiden oluşan büyük gruplardan oluşturabilir.

Grup İletişiminin Dinamikleri

Grup iletişiminin dinamikleri aşağıdaki gibi sıralanabilir:

  • İletişim: Hayatı nasıl anlamlandırdığımız ve diğer kişilerle paylaştığımız anlamlardan oluşur. İletişim insanların ne söylediği, nasıl söylediği ve kime söylediği ile ilgilidir.
  • Liderlik; grubu etkilemeye yönelik faaliyetleri içerir.
  • Amaçlar: Bütün gruplar bir amaç etrafında toplanır. Belirli bir görevi yerine getirmek ya da sadece eğlenmek bir grup amacı olabilir.
  • Kurallar: Hangi davranış biçimlerinin grup içinde kabul edileceği ya da hangilerinin grup tarafından kabul edilmeyeceğini belirler.
  • Görevler: Görevler, belirli bir durum içinde oluşması gereken beklentilerle ilgilidir. Farklı gruplar farklı görevleri gerektirebilir. Grup içinde yapılacak doğru görev dağılımı grubun motivasyonunu ve verimliliğini arttıracaktır.
  • Bağlayıcılık: Grup üyelerinin, diğer grup üyelerine ve giderek grubun kendisine hissettikleri sempati düzeyini belirler. Sadakat duygusu arttıkça grubun bir bütün olması da kolaylaşır.
  • Durum: Grup iletişiminin oluştuğu en yüksek öneme sahip konudur. Grubun büyüklüğü, fiziksel düzenlemeler ya da mekan gibi çeşitli durumlar grup başarısına etki eder.

Gruplarda İletişim

Gruplarda iletişim şöyle sınıflandırılabilir:

  • Birincil gruplarda iletişim,
  • İkincil gruplarda iletişim,
  • Çalışma gruplarında iletişim,
  • Referans gruplarında iletişim,
  • Gruplar arası iletişim,
  • Aracılandırılmış grup iletişim.

Güz Dönemi Ara Sınavı
7 Aralık 2024 Cumartesi
v