İslam Ahlak Esasları Dersi 7. Ünite Sorularla Öğrenelim
Aile Ahlakı
Hukukî olarak evliliğin tanımı nasıl yapılabilir?
Evlilik, evlenmelerine herhangi bir engel bulunmayan bir erkek ile kadının kendi iradeleriyle, birlikte yaşamalarına imkân veren ve onlara karşılıklı bazı hak ve sorumluluklar yükleyen bir sözleşmedir.
Öfke gücü nedir?
Öfke gücü, manevî varlığımızı; kişiliğimizi, karakterimizi, değerlerimizi, kutsal bildiğimiz şeyleri korumaya yönelik olan güçtür. Biri dinimize, vatanımıza, namusumuza ve kutsal bildiğimiz şeylere saldırmaya yeltendiği zaman, haklı olarak ona kızar ve uygun cevabı vererek kişiliğimizi ve değerlerimizi koruruz.
Sorumluluk bilincine sahip olmanın aile için önemi nedir?
Ailede karşılıklı sorumluluk bilincine sahip olmak son derece önemlidir. Sorumluluk bilincine sahip olan insan, görevini bilir ve yerine getirir. Şüphesiz ailede eğilimlere ve yeteneklere göre bir görev ve rol dağılımı vardır. Sorumluluğunun bilincinde olan eşler, ailedeki görevini karşılık beklemeden yerine getirirler.
Paylaşımın aile içinde nasıl bir önemi vardır?
Paylaşım da ailede önemli bir değerdir. Ailede eşler her şeyini paylaşır: Sevgilerini, şefkatlerini, düşüncelerini, kararlarını, ideallerini, sevinçlerini, üzüntülerini, imkânlarını… her şeyini paylaşırlar. Annebaba bütün güzel duygu ve düşüncelerini, önce birbiriyle, sonra da çocuklarıyla paylaşır. Üstelik bu, karşılık beklemeden yapılır. Eğer bir insan, samimî duygu ve düşüncelerini, bir başka kimse ile paylaşma, onları beraber yaşama ihtiyacı hissetmiyor, kendi ruhunda iyi olan şeyleri, başkalarına da aktarmak istemiyorsa, o insan, var olan bu en yüce duyguları, bencilliği nedeniyle köreltiyor demektir.
Aile müessesesinin içinde çocuğa kalan sosyo-kültürel miras nedir?
İdeal bir ailede anneler ve babalar çocuklarına miras olarak sadece maddî birikimlerini değil, bilgi birikimlerini ve tecrübelerini, ülkü ve ideallerini, kutsal değerlerini de bırakırlar. Ancak bu bilinçteki anne ve babalar topluma, devlete ve millete yararlı evlât yetiştirebilirler.
Hz. Peygamber hadislerinde evliliği hangi ifadelerle teşvik etmiştir?
Peygamberimiz; “Gençler! İçinizden evlenmeye gücü yetenler evlensinler. Çünkü evlilik gözü ve cinsel arzuları zinadan korur.” (Buhârî, “Savm”, 10) ve “Nikâh benim sünnetimdir. Benim sünnetimi yerine getirmeyen benden değildir. Evleniniz! Zira ben, diğer ümmetler karşısında sizin çokluğunuzla övüneceğim.” (İbn Mâce, “Nikâh”, 1) buyurmuştur.
Flört ilişkisinin durumu ve doğurabileceği muhtemel olumsuz sonuçları nelerdir?
Son yıllarda yayılma eğilimi gösteren flört durumunda bir süre flört hayatı yaşadıktan sonra “senden hoşlanmadım” diyerek kenara itilen -kız ya da erkek- bir gencin kırılan onurunu ve yıkılan hayallerini onarmak kolay değildir. Bu, olayın psikolojik boyutudur. Dinî ve ahlâkî açıdan ise; flörtün günah oluşunun nedeni, tarafların gönül eğlendirmek amacıyla bir araya gelmeleri, tenha yerlerde gizlice buluşup birbirlerini, yararlanılacak cinsel bir obje gibi görmeleri, bu tavırlarıyla toplumda ahlâkî açıdan kötü örnek olmalarıdır. Ciddî bir niyetle, evlenmek amacıyla, birbirini anlayıp tanımaya yönelik olarak ve mahremiyet sınırları gözetilerek kurulan ilişkiler ise, gençlik döneminin yadırganamayacak doğal ilişkileridir.
Evlilikte aranması gereken bir özellik olan “denklik” nedir?
Evlilikte tarafların birbirine denk olması, geçimi kolaylaştıran başka bir unsurdur. Denklik deyince ise, tarafların; servet, asalet, kültür düzeyi, dinahlâk anlayışları ve yaşantıları itibariyle denk olmaları akla gelir. Toplumumuzda, belli bir anlayış düzeyine ulaşmış olan aileler, evlilik söz konusu olduğunda, bu anlamdaki denkliğe de dikkat ederler. Peygamberimiz de evlilik konusunda evlenecek olanların birbirine denk olmalarını tavsiye etmiştir (Tirmizî, “Mevâkît”, 13; Ahmed b. Hanbel, Müsned I, 105).
Ayet ve hadislere göre evliliğin amacı nedir?
Ayet ve hadislerden anlaşılmaktadır ki, evlilikten amaç, sadece cinsel arzuların tatmini değil, karşılıklı sevgi ve saygı temeli üzerine, sıcak ve mutlu bir aile yuvası kurmak ve bu yuvada ailesine, dinine ve milletine yararlı olacak, bedenen ve ruhen sağlıklı nesiller yetiştirmektir.
Bir eğitim yuvası olarak ailenin nasıl bir fonksiyonu vardır?
Aile aynı zamanda küçük bir eğitim yuvasıdır. Çocuk ilk bilgileri aile yuvasında alır. Bilmediklerini sorar, öğrenir. Bilgisi yanında kişiliği de ailede oluşur ve gelişir. Anne bebeğini uyuturken söylediği ninnilerle bile, bir yandan yavrusuna sevgi ve şefkatini yansıtırken, öte yandan da ona, tertemiz ruhunda iz bırakacak güzel duygular vermektedir. Çocuğun sağlam bir karakter kazanması, gelişip yetişmesi, sonra da hayata hazırlanmasında ailenin önemi sanıldığından da fazladır. Çocuğun kişiliğinin oluşmasında önündeki ilk modeller, annesi-babası ve ailenin diğer bireyleridir. Çocuk belli bir aşamadan sonra bu modellerin de tesiriyle kendine özgü davranışlar geliştirmeye başlar.
Klâsik ahlâk kitaplarına göre insan nefsinin kaç gücü vardır?
Klâsik ahlâk kitaplarımızda insan nefsinin üç gücünden bahsedilir: Arzu (şehvet), öfke (gadap) ve düşünme gücü.
Erkeğin kadına karşı olan üstünlüğü nereden kaynaklanmaktadır?
Erkeğin üstünlüğü, yaratılış itibariyle kadına göre daha güçlü olmasına ve gerek ailenin kuruluşunda, gerekse devamındaki ekonomik rolüne (mehir vermesi ve evin maddî geçiminden daha fazla sorumlu olmasına) dayanmaktadır.
İslâm dini namusu ve iffeti korumak için nasıl bir önlem öngörmüştür?
İslâm dini, ailenin sağlam temeller üzerine kurulması için namus ve iffete özel vurgu yapmış, kimlerle evlenilemeyeceğini açıklamış (Nisâ/4: 22-23), zinayı ve ona götürebilecek davranışları yasaklamıştır.
Ailenin, üzerine kurulduğu ve varlığını borçlu olduğu ahlâkî değerler nelerdir?
Ailenin, üzerine kurulduğu ve varlığını borçlu olduğu ahlâkî değerleri şöyle sıralayabiliriz: 1. Karşılıklı sevgi ve saygı 2. Paylaşım 3. Namus ve iffet 4. Sorumluluk bilinci 5. Sadâkat ve vefa 6. Samimiyet ve iyi niyet.
Sevgi ve saygının aile müessesesi içerisindeki fonksiyonları nelerdir?
Sevgi ve saygı, insan ilişkilerinin mayasıdır. İnsan, başkasını sevip saydığı, başkasına değer verdiği oranda, başkası da onu sevip sayar ve ona değer verir. Bu, aile bireyleri için de böyledir. Karşılıklı sevgi ve saygı olduktan sonra, ailede aşılamayacak problem yoktur. Sevgi ve saygı, aileyi bir araya getiren ve sonra da bir arada tutan bir zamk görevi görür.
Genel olarak aile, nasıl bir müessesedir?
Aile en küçük sosyal kurumdur. Ailenin temeli evlilik ile atılır. Evlenmek ve bir aile yuvası kurmak, insanın fıtrî bir ihtiyacıdır. Hayvanlar bile çoğunlukla bir aile ortamında doğar, yaşamını aile ortamında daha rahat bir şekilde sürdürür.
Evlilik müessesesinin temel fonksiyonları nelerdir?
Sağlıklı, huzurlu ve mutlu bir aile için evlilikte doğru eş seçimi son derece önemlidir. Dinimiz de evlenmeyi ve mutlu bir yuva kurmayı, hayırlı evlat yetiştirmeyi teşvik etmiştir. İnsan neslinin sağlıklı ve temiz bir şekilde devam etmesi, ancak evlilik sayesinde mümkün olabilir. Evlilik, insanın dinini ve namusunu korumada adeta bir kalkan görevi görür. Evlilikten amaç, sadece cinsel arzuların tatmini değil, hayırlı nesil yetiştirmek ve Allah’a yakınlaşmaktır. Kur’an-ı Kerîm evliliğin de amacının “takvâ” olduğunu ifade eder.
Aile ortamı, bireye nasıl bir sosyal fayda sağlar?
Aile ortamı, ahlâkî değerlerin öğrenildiği ve yaşandığı, nesilden nesile aktarıldığı bir mektep gibidir. Aile, bireyleri, yaşlılarıyla geçmişe bağlar, gençleri ve çocuklarıyla da geleceğe hazırlar. Ailede kuşaktan kuşağa bilgi ve tecrübe aktarımı her daim yaşanır. Bu açıdan aile önemli bir eğitim yuvasıdır. Ailede vatanına, milletine ve dinine hayırlı olacak evlat yetiştirmek dinî ve millî bir görevdir.
İslâm, aile müessesesini korumak için nasıl bir ahlâk anlayışı öngörür?
Aileyi oluşturan bireylerin birbirine karşı birtakım görev ve sorumlulukları vardır. Bunlar, dinimizin ve ahlâkın yüklediği görev ve sorumluluklardır. Bu sorumluluklar yerine getirildiği sürece, o aile huzurlu ve mutlu bir aile olur ve topluma iyi bireyler yetiştirmeye devam eder. Bu bakımdan, ailede eşlerin birbirine karşı görevleri; anne-babanın, çocuklarına karşı; çocukların da anne-babaya karşı ve kardeşlerin birbirine karşı görev ve sorumlulukları son derece önemlidir.
İnsanın kurmak istediği aile ile eş seçimi arasında nasıl bir ilişki vardır?
Kişinin nasıl bir aile yuvası kurmak istediği, nasıl bir evlilik yapmak istediğiyle ya da nasıl bir eş aradığıyla yakından ilişkilidir. O halde evlilikte doğru eş seçimi büyük bir önem arz eder. Aile hayatının doğru bir biçimde kurulmasının, sonra da sağlıklı, huzurlu ve mutlu bir şekilde devam etmesinin temel şartlarından biri, öncelikle eş seçiminin doğru ve isabetli yapılmış olmasıdır. Bir Çin atasözü; “evlenirken gözlerini dört açarsan, evlendikten sonra ikisini kapatabilirsin” der.
İnsanların birbiriyle kaynaşması ile Allah’ın varlığı arasında nasıl bir ilişki vardır?
İnsan, tabiatı gereği sıcak bir aile yuvası kurup huzurlu ve mutlu olmak ister. “Kaynaşmanız için size kendi (cinsi)nizden eşler yaratıp aranızda sevgi ve merhamet peydâ etmesi de, O’nun (varlığının) delillerindendir.” (Rûm /30: 21) ayeti de ifade etmektedir ki, evlilikten amaç, eşlerin birbiri aracılığıyla huzur ve mutluluğa ulaşmasıdır. Bu huzur ve mutluluğun da, eşler arasındaki sevgi, şefkat ve merhamet duygularının da kaynağı, Allah’tır. Bu huzur ve mutluluk, sevgi ve şefkat, Allah’ın büyüklüğünün, O’nun engin rahmetinin delillerindendir.
Arzu gücü nedir?
Arzu gücü, insandaki yeme-içme arzusu ve cinsel arzunun kaynağıdır. Bedenî varlığımızın ve neslimizin devamı bu güce bağlı arzularımız sayesinde gerçekleşir.
Düşünme gücü nedir?
Düşünme gücü ise, insana özgü olan ve diğer iki gücü de kontrolü altına alması gereken güçtür.
Boşanma, dinimizde nasıl karşılanmıştır?
Çarelerin tükendiği en son aşamada başvurulacak, “Allah’a oldukça sevimsiz gelen, ama O’nun helâl kıldığı bir çare” olarak nitelemiştir. (Ebû Dâvud, “Talak”, 3).
Kadının kocasına karşı başlıca görev ve hakları nelerdir?
Kocasına karşı nazik ve kibar davranmak, onun şeref ve itibarına leke getirecek bir davranışta bulunmamak, onun istemediği kimseyi eve almamak, evin bütçesini sarsacak aşırı harcamalardan kaçınmak, evin temizliği, çocuğun bakımı ve eğitimi ile ilgilenmek.
Hz. Peygamber, Müslüman bir kişinin eş seçimi hakkında nasıl bir tavsiyede bulunmuştur?
Müslüman bir toplumda yaşayan bireyler, Hz. Peygamber’in bu konuda söylediklerine kulak verdiği takdirde, genel birtakım ilkeler belirlemek kolaylaşır. Peygamberimiz, evlenecek olan şahıslara evlenecekleri adaylarda zenginlik, asalet ve güzellikten önce, ahlak güzelliği ve dindarlık aramalarını tavsiye etmiştir (Buhârî, “Nikâh”, 16).
Eş seçimi hakkında karar verirken sadece maddî zenginliğe, asalete ve güzelliğe önem verilip, ahlâk dikkate alınmadığı takdirde aile müessesesini ne gibi tehlikeler bekler?
Maddî zenginlik, asalet ve güzellik elbet önemli niteliklerdir. Ama bunlara sahip olan bir şahısta eğer dindarlık ve ahlâk güzelliği yoksa bu artılar kolaylıkla eksiye dönüşebilir. Güzel ahlâktan yoksun bir eş, sürekli bu artılarıyla; zenginliği, asaleti ya da güzelliği ile övünerek eşini küçümseyip hor görebilir. Bu da ailede dengeyi bozar, huzur ve mutluluğu zedeler. Ayrıca bu üç nitelik, gelip geçici olan şeylerdir. Oysa huy ve ahlâk güzelliği, hiçbir zaman tükenmeyecek, ömrümüz boyunca işimize yarayacak, huzur ve mutluluğumuzun kaynağı olacak, sonsuz bir hazinedir.
Geleneklerimize göre aile kurmaya giden yol nasıl takip edilir?
Geleneklerimize göre, evlenecek çağdaki iki genç birbirine gönül verdiklerinde (ya da görücü usûlü ile görüşüp) anlaşabileceklerine kanaat getirdikten sonra, ailelerin büyükleri konudan haberdar edilip kız istemeye gidilir. Kız verilince nişan yapılarak tarafların sevinci ifade edilir ve aralarındaki bağ biraz daha güçlenir. Dinimize göre, bir erkek bir kıza tâlip olduğunda, o sonuçlanmadan o kıza başka birinin tâlip olması doğru değildir. Nişan ve düğün törenleri şekil olarak yöreden yöreye, ulustan ulusa değişebilir. Önemli olan, ahlâka ve dinin özüne aykırı düşecek uygulamalardan kaçınmaktır.
Kur’an birbirlerini tamamlaması açısından kadın ve erkeği nasıl tarif eder?
Kur’an kadın ve erkeği aile hayatında birbirlerinin eksiğini gideren, birbirini günahtan koruyan, biyolojik anlamda olduğu gibi, psikolojik ve ahlâkî açıdan da birbirini tamamlayan iki cins olarak takdim eder: “Onlar sizin için birer elbise, siz de onlar için birer elbisesiniz.” (Bakara/2: 187).
Samimiyet ve iyi niyetin aile için önemi nedir?
Aile, samimi ve iyi niyetle, geçinmeyi amaçlayan bir yaklaşımla, iyi günde de, kötü günde de beraber olma düşüncesiyle kurulur ve bu yaklaşımla devam eder. Eşler davranışlarında samimi ve iyi niyetli oldukları sürece, geçim kolaylaşır. Ailede esas olan sürekliliktir. “Hele bir deneyelim bakalım, anlaşabilirsek devam ederiz” yaklaşımı samimi ve iyi niyetli bir yaklaşım değildir. Böyle bir düşünceyle aile yuvası kurulamaz.
Allah, evlenmek için maddî durumu yeteri kadar müsait olmayanların evlendirilmesi ile ilgili ne buyurmuştur?
“Aranızdaki bekârları, kölelerinizden ve cariyelerinizden elverişli olanları evlendirin. Eğer bunlar fakir iseler, Allah kendi lütfu ile onları zenginleştirir. Allah (lütfu) geniş olan ve (her şeyi) bilendir.” (Nûr/24: 32) buyrulur. Gerçekte, evlendiklerinde pek maddî varlığı olmayan birçok çiftin, birkaç yıl sonra maddî anlamda rahatladıklarını görürüz.
İnsanın sahip olduğu güçlerin dengesini sağlamasında, kuracağı aile hayatının nasıl bir önemi vardır?
Bu dengeyi yakalayabilmek, kuracağımız aile yuvasında, bu yuvanın sağlıklı bir şekilde devamında, hatta hayatımız boyunca bütün ilişkilerimizde son derece önemlidir. Bunların en önemlilerinden birisi de karşı cinse karşı duyulan arzudur. Ancak, nasıl yemenin-içmenin bile birtakım sınırları ve kuralları varsa, bu sınır ve kurallara uyulmadığı takdirde, bazı problemlerinin yaşanması kaçınılmaz ise, insanın cinsel hayatını yaşamasının da birtakım sınırları ve şartları vardır. Bu sınırlara ve şartlara uyulmadığı takdirde, ahlâkî ve toplumsal bazı problemlerin yaşanması kaçınılmaz olur.
Nişanlılık ve nişanlı olmanın evli olmaktan farkı nedir?
Nişanlılık, tarafların birbirini daha iyi tanımalarına yönelik, evliliğe hazırlık dönemidir. Bu dönemde nişanlılar evli gibi yaşayamazlar. Aralarında dinî nikâh kıyılması da doğru değildir. Nişanlı iken ayrılmaları durumunda bu nikâh, dinî ve ahlâkî problemlere neden olur. Doğrusu; dinî nikâhın, resmî nikâhtan sonra yapılmasıdır. Ülkemizde de uygulama bu yöndedir.
Evlilik akdi olmadan önceki yakınlaşmaların toplum geleneğimizde nasıl bir duruma sebebiyet verir?
Birbirini seven gençlerin, nişanlılık döneminde ya da daha öncesinde, cadde ve parklarda ya da toplu taşıma araçlarında zaman zaman dikkati çeken, edebe uygun düşmeyen yakın temas görüntülerinin din ve ahlâkla, toplumumuzun gelenekleriyle bağdaşmadığını belirtmeliyiz.
“Namus” ve “iffet” kavramlarının ailenin sağlığı ve devamı için önemi nedir?
Namus ve iffet, insanı “insan” yapan değerlerden biridir. İnsan namus ve iffeti için yaşar. Ailede kadın da erkek de bu değerleri koruma konusunda duyarlı davranmalıdır. Aksi halde ailenin şerefine leke gelir ve o ailenin temeli sarsılmaya başlar.
Sadâkat ve vefanın aile için önemi nedir?
Eşlerin birbirine sadâkatı ve vefası da ailede gözetilmesi gereken değerlerdendir. Sadâkat ve vefa duygusu, eşlerin birbirine olan güveninin kaynağını oluşturur.
“Çekirdek aile” nedir?
Anne, baba ve çocuklardan meydana gelen aileye “çekirdek aile” denir.
Modern dünyada aile müessesesinin insana kattığı sosyal faydaların başlıcaları nelerdir?
Aile, hayatın yükünü omuzlarında taşıyan insan için, hele bunalım içinde yaşayan modern çağ insanı için bir teselli, huzur ve şifa kaynağıdır. Bütün sevinç ve kederler ailede ortaktır. İnsan, başkalarını mutlu ettiğinde, kendisini de mutlu hisseder. Bunun içindir ki, aile topluluğu birlik ve beraberlik örneğidir. Bu örnek, ihtiyarı, orta yaşlısı, genci ve çocukları ile farklı kuşakları bir araya getirir. Bu birlik, yaşlılarıyla uzun bir geçmişe uzanır, gençleri ve çocuklarıyla da uzun bir geleceğe hazırlanır. Bu şekilde, sosyal hayatın mükemmel bir örneği olan ailede insan, kendisi kadar başkalarını da sevmeyi, kendi düşünceleri kadar başkalarının düşüncelerine de değer vermeyi öğrenir.
Kur’an-ı Kerîm’de geçen ifadelere göre evliliğin takvaya ulaşma bakımından nasıl bir rol vardır?
Kur’an-ı Kerîm’in bize evlilikle ilgili öğrettiği bir dua da oldukça dikkat çekicidir: “(Ve o kullar): Rabbimiz! Bize gözümüzü aydınlatacak eşler ve zürriyetler bağışla ve bizi takvâ sahiplerine önde kıl! derler.” (Furkan/25: 74) Görüldüğü gibi ayetin sonu “bizi takvâ sahiplerine önder kıl!” şeklinde bitmektedir. Yani “bu evlilik, bu beraberlik sayesinde bizi takvâ sahiplerine önder yap!” Bu ifadeden, tıpkı diğer ibadetler gibi evliliğin de amacının “takvâ” olduğu anlaşılmaktadır. Kur’an-ı Kerîm’in bu ifadesine dayanarak, İslâm dininin evliliği çok önemsediğini hatta onu bir “ibadet” gibi gördüğünü söyleyebiliriz. Yine buna dayanarak evliliği “fıtrî bir ibadet” olarak nitelemek, yanlış bir değerlendirme olmasa gerektir.
İslâm ahlâkı kapsamında modern hayatın şartları göz önüne alındığından kadının ailevî rolünde nasıl bir düzenlemeye gitmek, hem ahlâkı, hem de kadını kollama hususunda en ideal düşüncedir?
Modern hayat göz önüne alındığında bu durum kadınların omuzlarına taşıyabileceklerinden daha fazla bir yük getirmektedir. Kadın hem evin dışında çalışmakta, hem de evde ev işleriyle meşgul olmakta, diğer yandan kocasına eş, çocuklarına annelik yapmaya çalışmaktadır. Bunun için dışarıda çalışan kadınların eşlerinin bunu göz önünde bulundurarak eşlerinin evdeki sorumluluklarını paylaşma konusunda daha hassas olmaları gerekmektedir. Ayrıca böyle durumlarda çocukların bakım ve eğitimi de aileleri farklı çözüm arayışlarına itmektedir. Bu da anneler üzerinde farklı bir açıdan baskı ve endişe ortaya çıkarmaktadır.
“Neseb” nedir, sahih neseb nasıl sağlanır?
Aile bağı “neseb” kavramı ile dile getirilir. Anne ve baba ile çocuklar arasındaki bağı ifade eden nesebin kaynağı ise, meşru evliliktir. Sahih neseb, ancak meşru evlilik içinde meydana gelen doğum ile gerçekleşir. Aile bağının gücü, aile bireylerinin birbirine karşı sevgi ve saygıları yanında, görev ve sorumluluklarını yerine getirmeleriyle doğru orantılıdır.
Erkeklerin hanımları üzerine olan sorumluluk ve hakları hakkında Kur’an-ı Kerîm ne buyurmaktadır?
Kur’an-ı Kerîm bunu şöyle ifade eder: “Erkeklerin kadınlar üzerinde belli hakları olduğu gibi, kadınların da erkekler üzerinde belli hakları vardır. Ancak erkeklerinki, kadınlara göre bir derece fazladır.” (Bakara/2: 228) Bu fazlalığın sebebini başka bir ayetten öğreniyoruz: “Allah’ın insanlardan bir kısmını diğerlerine üstün kılması sebebiyle ve mallarından harcama yaptıkları için erkekler kadınların yöneticisi ve koruyucusudurlar.” (Nisâ/4: 34).
Dinimizde anne ve babaya saygı gösterme hususunda nasıl bir emir sözkonusudur?
Dinimizde anne ve babaya saygı gösterip onlara iyi davranmak emredilmiştir. Onların dualarını ve rızalarını almak Allahın hoşnut olduğu davranışlardandır. Kur’an-ı Kerîm’de ana-baba hakkı ve onlara iyi davranmak ayrı ayrı değil, çoğu yerde beraber ve Allah’a itaatten hemen sonra zikredilir: “Rabbin, yalnız kendisine ibadet etmenizi ve ana-babaya da iyi davranmanızı kesin bir şekilde emretti. Onlardan biri veya her ikisi, senin yanında yaşlanırsa, kendilerine ‘of!’ bile deme. Onları azarlama. İkisine de güzel söz söyle. Onları esirgeyerek alçak gönüllülükle üzerlerine kanat ger ve: ‘Rabbim! Küçüklüğümde onlar beni nasıl yetiştirmişlerse, şimdi de sen onlara (öyle) rahmet et!’ diyerek dua et.” (İsrâ/17: 23- 24).
Ana-babanın çocuklar üzerine olan başlıca görevleri nelerdir?
Ana-babanın çocuklar üzerine olan başlıca görevleri şunlardır: 1- Çocuğa güzel bir isim vermek 2- Çocuklar arasında eşit muâmele göstermek 3- Maddî ihtiyaçlarını karşılamak 4- Manevî ihtiyaçlarını karşılamak 5- Eğitimini sağlamak 6- Çocuğa, onun önünde pratik örnek olmak
İslâm ahlakına göre büyük kardeşler nasıl bir konuma sahip olmalıdır, onlar bu konumu nasıl kullanmalıdır?
Büyük erkek kardeş ve büyük kız kardeşler, ailenin doğal yardımcılarıdır. Bunlar bazen anne ve baba yerine geçerler. Durum böyle olduğu için, büyük kardeşler sevgi ve saygıya daha layıktırlar. Hz. Peygamber bir hadîsinde: “Büyük kardeşin küçük kardeş üzerindeki hakkı, babanın çocukları üzerindeki hakkı gibidir.” (Suyûtî, 1969, II, 74) buyurmuştur. Bu nedenle, annenin olmadığı yerde ablalar, babanın olmadığı yerde de ağabeyler dinlenir, onlar anne ve baba gibi kabul edilir. Ancak, ağabeyler ve ablalar, kendilerine verilen bu yetkiye dayanarak kardeşlerini ezme yönüne gitmez, onlara anne ve baba şefkatiyle davranırlar. Dolayısıyla kardeşler arasındaki ilişki de karşılıklı sevgi ve saygıya dayanır.
-
2024-2025 Öğretim Yılı Güz Dönemi Ara (Vize) Sınavı Sonuçları Açıklandı!
date_range 9 Gün önce comment 0 visibility 223
-
2024-2025 Güz Dönemi Ara (Vize) Sınavı Sınav Bilgilendirmesi
date_range 6 Aralık 2024 Cuma comment 2 visibility 365
-
2024-2025 Güz Dönemi Dönem Sonu (Final) Sınavı İçin Sınav Merkezi Tercihi
date_range 2 Aralık 2024 Pazartesi comment 1 visibility 1017
-
2024-2025 Güz Ara Sınavı Giriş Belgeleri Yayımlandı!
date_range 29 Kasım 2024 Cuma comment 0 visibility 1325
-
AÖF Sınavları İçin Ders Çalışma Taktikleri Nelerdir?
date_range 14 Kasım 2024 Perşembe comment 11 visibility 20208
-
Başarı notu nedir, nasıl hesaplanıyor? Görüntüleme : 25861
-
Bütünleme sınavı neden yapılmamaktadır? Görüntüleme : 14715
-
Harf notlarının anlamları nedir? Görüntüleme : 12658
-
Akademik durum neyi ifade ediyor? Görüntüleme : 12655
-
Akademik yetersizlik uyarısı ne anlama gelmektedir? Görüntüleme : 10588