Uluslararası İktisat Teorisi Dersi 8. Ünite Özet

Uluslararası Hizmetler Ticareti

Hizmetlerin Kapsamı

Klasik Ekolün kurucusu olan Smith, hizmetler sektörünü ekonomide birer kısır faaliyet alanı olarak nitelendirmişti. Günümüzde ise bilhassa bilgisayar ve iletişim teknolojilerinin gelişimi hizmetler sektörünü vazgeçilemezler arasına taşımıştır.

Hizmet sektöründe üretim ile tüketiminin aynı yerde ve eş anlı olarak gerçekleştirilmesi, diğer bir deyişle, hizmet sağlayan ile bundan yararlanan arasında doğrudan bir ilişki bulunması, hizmetlerin saklanamaması ve elle tutulamaz nitelikte olması sektörün ortak özelliklerdir. Hizmetler sektörü geleneksel ve bilgiye dayalı olanlar (yüksek bir beşeri sermaye gerektirmektedir) olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.

Günümüzde hizmetler alanında yaşanan ve devrim diye nitelendirilebilecek gelişmelerin şu iki özelliği dikkat çekicidir: Birisi, bilgi temelli hizmetlerdeki (genellikle üretime yönelik hizmetler) hızlı genişleme, diğeri de hizmetlerin artan oranda ticaret edilebilir duruma gelmesidir.

Dünya Hizmetler Ticaretinin Kapsamı ve Artış Hızları

Hizmetler, geleneksel olarak ders kitaplarında uluslararası ticarete girmeyen faaliyetlere örnek gösterilmiştir. Nitelikleri gereği, hizmetlerin dış ticarete konu olma özelliğinin fiziki mallar kadar yaygın olmayacağı açıktır. Çünkü geniş bir grup hizmet faaliyeti, üretici ile tüketici arasında eş anlı olarak dolaysız bir ilişki kurulmasını gerektirir. Bununla birlikte, bir kısım hizmet türleri üzerindeki ticaret yeni değildir. Örneğin, taşımacılık, turizm, sigortacılık ve bankacılık gibi hizmetler eskiden beri dış ticaret kapsamında önemli bir yere sahiptir. Bilgi teknolojisindeki gelişmeler mamul malların üretiminde daha büyük oranda hizmet kullanılması sonucunu doğurmuştur. Böylece ihraç ve ithal edilen malların kapsamına giren hizmetler büyük ölçüde artmıştır. Araştırmalar, sanayileşmiş ülkelerde mal ihracatının yüzde 60-80’lik bir payının hizmetlerden oluştuğunu göstermektedir. Bunların da ötesinde teknolojik yenilikler, yeni hizmet ürünlerinin dış ticarete girmesine neden olmuştur.

Dünya Ticaret Örgütü (WTO) tarafından yayımlanan 2013 yılının dünya hizmet ihraç ve ithaline ait verilere göre değinilen yılda dünya hizmet ihracı toplamı 4.645 milyar doları bulmaktadır. Bunun yüzde 19,5’i taşımacılıktan, yüzde 25,5’i turizmden ve yüzde 54,9’u da diğer hizmet türlerinden oluşmaktadır. Ticari hizmetler ithali de benzer bir durum göstermektedir. Toplam hizmet ithali 4.380 milyar dolar olup bunun içinde taşımacılık, turizm ve diğer hizmetlerin payları sırasıyla yüzde 26.6, yüzde 24.5 ve yüzde 47.6 oranındadır.

Dünya hizmet ihracat ve ithalatında ilk sırada gelen ülke ABD’dir. Bu ülke, 662 milyar dolarlık ihracatla dünya hizmet ihracatının yüzde 14,3’ünü, 432 milyar dolarlık ithalatla da dünya ithalatının yüzde 9,8’ini karşılamaktadır. İhracatta ABD’den sonra İngiltere, Almanya, Fransa ve Çin gibi ülkeler sıralamadaki yerlerini almaktadırlar. Türkiye ise 46 milyar dolarlık ihracatı ve yüzde 1,0’lık payı ile 27. sırada gelmektedir. Aynı şekilde Türkiye 22 milyar dolarlık ticari hizmet ithaline sahip olup yüzde 0,5’lik payı ile 37. sırayı almaktadır. Ülkelerin bir önceki yıla göre hizmet ihraç ve ithalindeki değişme oranlarına bakıldığında ise Türkiye yüzde 8’lik oranı ile bu alanda önemli büyüme gösteren ülkelerden birisi olmuştur.

Uluslararası Hizmetler Ticareti Genel Anlaşması: GATS

Uruguay görüşmelerinde uluslararası hizmet ticaretinin çok yanlı olarak serbestleştirilmesini sağlamak üzere Uluslararası Hizmet Ticareti Genel Anlaşması (General Agreement on Trade in Services: GATS) imzalanmış ve hizmetler de mal ticareti gibi Dünya Ticaret Örgütü (WTO)’nün kapsamına alınmıştır.

GATS’ta dünya hizmet ticaretinin serbestleştirilmesine yönelik olarak üye ülkelerin uymaları gereken bazı yükümlülüklere yer verilir. Bunların en önemlileri aşağıdaki gibidir:

En çok kayırılmış ülke kuralı: Bir ülke, başka üye ülkeye ait bir hizmet firmasına uyguladığı ticaret serbestisini, kayıtsız biçimde tüm öteki üye ülkelerin firmalarına da sağlamak zorundadır,

Piyasaya giriş ve ulusal ayırımcılık yükümlülükleri: Üye ülkenin, bir başka üye ülke firmasına, anlaşmaya taraf olmayan ülkelerin firmalarına tanıdığından daha kötü koşullar uygulamayacağı taahhüdünü ifade eder.

Taahhüt listeleri: Serbestleştirme sürecinde, hâlen her üye ülkenin yurt içi hizmet kesimlerine yabancı firmaların girişini kısıtlamak amacıyla uyguladığı engelleri ne ölçüde indireceğini veya tamamen kaldıracağını gösterir.

Hizmet Kesiminde Dolaysız Yabancı Sermaye Yatırımları

Hizmet endüstrilerinin özelleştirilmesi ve piyasaların serbestleştirilmesi, hizmetler alanındaki dolaysız yabancı sermaye yatırımlarını özendirici etkide bulunmuştur. İki özelliği dolayısıyla hizmetler uluslararası rekabetin ve verimlilik artışlarının dışında kalmışlardır. Birincisi, hizmetlerin dokunulamaz ve hemen kullanılacak nitelikte olması, üretici ile tüketici arasında yakın bir ilişki gerektirmesidir. Bu ise bize, yabancı üreticiler tarafından hizmetin sağlanması için neden çoğu kez sınır ötesi ticaret yerine dolaysız yatırım yapmanın zorunlu olduğunu açıklar. İkincisi de ulusal yasalarla yabancı işletmelerin hizmet üretiminde bulunmalarının yasaklanması veya sıkı denetim altına alınmasıdır.

İktisadi Kalkınma Sorunları ve Hizmetler Ticareti

Üretime yönelik hizmetlerin kalkınmada oynayabileceği rolün önemi giderek daha iyi anlaşılmaktadır. Üretimin hizmet yoğunluğundaki artışlar karşısında etkin üretim hizmetlerine sahip olmak, gerek mal, gerekse hizmet sağlayan endüstrilerde (ekonominin tümünde) rekabet gücünü belirleyen önemli etkenlerden birisi durumuna gelmiştir. Bu nedenle dünyanın her yanında modern üretim hizmetlerine olan talep hızla artmakta; bunun sonucu olarak da hizmet endüstrilerine giriş engelleri tek yanlı reformlarla veya karşılıklı görüşmelerle azaltılmaktadır. Bilgi teknolojisindeki gelişmeler azalan haberleşme giderleri ile birlikte, yeni ihracat alanları geliştirmektedir.

Etkin üretici hizmetleri, dışa dönük bir sanayileşme politikası açısından da kritik bir öneme sahiptir. Etkin üretim hizmetleri, firmaların tüketici taleplerini karşılamak için gerekli üretim süresini de kısaltmaktadır. Bilgi teknolojileri ayrıca, ölçek ekonomileri yaratmakta ve hizmetlerin kapsamını genişletici sonuçlar doğurabilmektedir.

Hizmet endüstrilerinin artan ölçülerde bilgi teknolojisine dayanması, bunların ise daha çok fiziki ve beşeri sermaye gerektirmesi dolayısıyla yüksek gelirli ülkeler, özellikle ticari hizmetler ihracında uzmanlaşmışlardır. Az gelişmiş ülkelerdeki görünüm biraz daha farklıdır. Bunların da birçoğu hizmetler alanlarında açıkça görülebilen bir karşılaştırmalı üstünlüğe sahiptir. Ancak karşılaştırmalı üstünlük alanları farklıdır; bazıları turizmde, bazıları yurt dışı inşaat faaliyetlerinde, bazıları da engellenmediği takdirde işçi ihracında önemli bir potansiyel sahibidir. Gelişmekte olan bu ülkeler, sanayileşmiş ülkelerin ihracatta önemli oldukları bazı alanlarda bu ülke piyasalarına girmeyi başararak, ya da öteki az gelişmiş ülkelerin taleplerini karşılayarak adlarını duyurmaktadır.

Uluslararası hizmet ticaretindeki gelişmenin ve hizmetlere yönelik dolaysız yabancı sermaye yatırımlarındaki artışların temel nedenlerinden birisi, zengin ülkelerin sanayi toplumu olma durumundan hizmet ağırlıklı toplum durumuna dönüşmekte olmalarıdır. Sanayileşmiş ülkelerde hizmet sektöründeki artışın önemli bir nedeni de, imalat sanayi üretiminde daha fazla hizmet kullanılmaya başlanmasıdır; böylece sanayi malları üretiminin hizmet yoğunluğu hızla artmıştır.

Zengin ülkelerde toplam ekonomik faaliyetlerin sürekli biçimde hizmetler yönünde yapısal bir kayma göstermesi, bu ülkelerin az gelişmiş ülkelerle olan ticaretinin yapısını da etkileyecektir. Ekonomilerinde hizmetlerin payı hızla yükseldikçe ve üretimlerinin hizmet yoğunluğu arttıkça bu ülkelerin az gelişmiş ülkelere yaptıkları ihracatın yapısı da hizmetler ve hizmet yoğun mallar yönünde değişecektir. Bu, aynı zamanda az gelişmiş ülkelerden yapılacak sanayi ham maddeleri ithalâtının da azalması anlamına gelebilir.

Uluslararası Hizmetler ve Geleneksel Dış Ticaret Teorisi

Bir kısım iktisatçılar, mal ticaretini açıklamaya yönelik teorilerin uluslararası hizmet ticaretini de açıklayabileceğini öne sürerken, bazıları bu konuda daha ihtiyatlı bir tutum sergilemektedir. Üretim faktörlerinin ülkeler arasında hareketsiz olduğu biçimindeki varsayım dolayısıyla, Heckscher-Ohlin modelini hizmet ticaretine uygulamak güçleşmektedir.

Hizmet ticaretinin faktör donatımı ile açıklanmasına yönelik kuşkular, doğaldır ki, Karşılaştırmalı Üstünlük Teorisinin uluslararası hizmet ticareti açısından geçersiz olduğu anlamına gelmez. Karşılaştırmalı üstünlükler mal ticareti için olduğu kadar, hizmet ticareti için de geçerliliğini korumaktadır. Ancak mal ve hizmet ticaretinde karşılaştırmalı üstünlüğü yaratan etkenler arasında farklılıklar bulunabilir. Mal ticaretinde faktör donatımı, ölçek ekonomileri, tekelci rekabet, beşeri sermaye, mal farklılıkları, vs. gibi koşullar etkili olurken hizmetler ticaretinde hizmetin ihraç edilebilirliği ve teknolojik gelişmeler daha büyük ağırlık taşır.

Çoğu hizmetlerde üretim ve tüketim zorunlu biçimde eş zamanlı olarak gerçekleştirildiği için, bunlar bir yere bağlı olan faaliyet olmak durumundadır. Dolayısıyla bu aşamaları birbirinden ayırarak bunları bir mal gibi ihraç etme olanağı oldukça sınırlıdır. Bu durumda doğrudan piyasaya girişler, başka bir deyişle dolaysız yabancı sermaye yatırımları önemli olmaktadır.

Diğer yandan, hizmet ihracı ile bilgi ve iletişim teknolojisi arasında çok yakın bir ilişki vardır. Bu alandaki gelişmeler, hem yeni hizmet ürünleri ortaya çıkartmakta, hem de ihraç olunan sanayi mallarının kapsamındaki hizmetlerin artmasına neden olmaktadır.

Uluslararası Turizm Hizmetleri

Uluslararası turizm, döviz gelirlerin artırmak üzere, gelişmiş ve az gelişmiş ülkelerin yoğun biçimde özendirmeye çalıştıkları bir hizmet alanıdır. Ülkede doğal ve kültürel zenginlikler bulunsa da belli bir alt yapıya sahip olmak turizm için şarttır. Turizm gelirlerinin ihracatla rahatlıkla kıyaslanabilir olması çevreye zarar vermemesi bariz üstünlükleri iken ekonomik ve siyasi istikrarsızlıklara karşı çok duyarlıdır. Turizm sektörü diğer pek çok üretim alanı içinde Pazar oluşturabilir yapıdadır. Yani bacasız fabrika gibidir.

Türkiye turizm gelirleri sıralamasında ilk 10 ülke içine girememektedir. Ancak gelen turist açısından baktığımızda ise en çok turist çeken 6. ülke konumundadır. Tabi ki bir ülkenin turizm gelirleri olduğu gibi turizm giderleri de olabilir bu konuda en çok gideri yapan ülke Çin’dir. Ancak kişi başı turizm giderlerinde ise en çok harcama Avusturalya’nındır.

Türkiye’nin Uluslararası Hizmet Ticareti

Türkiye’de döviz gelir sağlayan hizmet kalemler arasında dış turizm, yatırım gelirler, navlun ve sigortacılık ilk sıralarda yer almaktadır.

Türkiye’de Dış Turizm: Türkiye 1990 sonrası yaşanan büyük gelişme ile turizm gelirleri açısından dünyanın önde gelen ülkeleri arasında yer almaktadır. Bu gelişmede turizm alt yapımızın sağlam olmasının payı büyük olmuştur. Bunun yanında dışa açık ekonomi politikaları, tanıtımlar ve verilen destekler turizmimizi geliştirmiştir.

Turizm gelirleri ihracat rakamlarımızın %20’sine kadar çıkmıştır. Tabi ki yaşanan ekonomik ve siyasal krizler turizm gelirlerimizi hassas bir sektör olduğu için etkilediği de açıktır. Bunun yanında ülkede yaşanan gelişmelerle ve dışa açılmayla beraber yurt dışına giden vatandaş sayımız artmış ve turizm giderlerimizde yüksek rakamlara ulaşmıştır. Turizm doğa ve kültürel yapıdan kaynak aldığı için gelişen sanayi ve olası çevre kirlilikleri turizmimizi tehdit etmektedir. Ayrıca diğer ülkelerin atılımları rekabeti kızıştırmaktadır. Önemli bir tehditte terör olayları siyasal sıkıntılar Türk turizmine darbe vurmaktadır.

Yurt Dışı Müteahhitlik Hizmetleri: Türkiye, 1970’li yılların başından beri dünyaya müteahhitlik hizmetleri ihraç eden ve bu sayede başta döviz geliri olmak üzere ülke ekonomisine önemli katkılar sağlayan bir ülke konumundadır. Türkiye karşılaştırmalı üstünlüğe sahip olduğu önemli bir hizmet sektörüne sahiptir ve bu hizmetlerde dünyada ikinci sıradadır. Müteahhitlik hizmetlerimizden en çok faydalanan ülke Rusya Federasyonu’dur. Gerçekleştirilen işler arasında yol, köprü, tünel, havaalanı, iş merkezi, sanayi tesisi, petrokimya ve turizm tesisi gibi projeler yer almaktadır. Bazı firmalar ise özellikle uluslararası havaalanı, demir yolları, kentsel metro sistemleri gibi proje türlerinde uzmanlaşmışlardır.

Müteahhitlerimiz yukarıda da belirtildiği gibi, yurda transfer ettikleri döviz gelirlerinden ayrı olarak dışarıdaki inşaatlarda kullandıkları malzemeleri ve çalıştırdıkları işçileri (özellikle Rusya için) de genellikle Türkiye’den getirtmekte böylece de ülke ekonomisine çok yönlü katkılarda bulunmaktadırlar.

Türkiye’de hizmet sektörünün bilançosuna bakıldığında, hizmetler bilançosunun verdiği fazlalıklar dış ticaret bilançosundaki açıkların bir kısmını karşılayarak cari işlemler dengesi açıkları için bir tür kısmı finansman kaynağı sağlamış olduğu görülmektedir. 2013 yılında hizmet ihracı gelirlerinin mal ihracatı gelirlerine oranı yüzde 28,5’tür. Hizmet ithaline bakıldığında ise 2013 yılında, hizmet ithali/mal ithali oranının yüzde 9,6 olduğu görülmektedir.


Bahar Dönemi Dönem Sonu Sınavı
25 Mayıs 2024 Cumartesi