Para Politikası Dersi 3. Ünite Sorularla Öğrenelim
Merkez Bankacılığının Gelişimi Ve Tcmb
Merkez Bankası Nedir?
Merkez bankası, genellikle kar amacı gütmeyen, ekonominin gelişmesi açısından para piyasası ve bankalara çeşitli şekillerde etki yapan kurumlardır. Merkez bankaları, diğer bankaların merkezini de oluşturan kurumlardır. Aslında merkez bankalarının tanımını yapmak, merkez bankalarının üstlendiği fonksiyonlara göre çeşitli şekilde yapılabilir. Bu tanımlar özellikle içinde bulunulan zamana, ihtiyaçlara ve ülkenin finansal sistemine göre şekillenebilir. Bununla birlikte Merkez bankası; • Para basmak • Altın ve döviz rezervlerini düzenlemek, • Para piyasasını denetlemek ve yönetmek, • Fiyat istikrarını sağlamak gibi görevleri de üstlenmektedir.
Merkez Bankacılığı denilince akla ne gelmektedir?
Merkez bankacılığı denilince akla ilk olarak, para basma yetkisine sahip bir banka gelmektedir. Merkez bankacılığının akla ilk gelen bu fonksiyonunun haricinde, başka işlevlerde üstlenmektedir. Örneğin; • Ekonomi yapıyı ve politikaları etkilemek, • Para piyasalarını yönlendirmek ve • Banknot ihracı gibi işlevleri de Merkez bankaları üstlenmektedir.
Dünyada Merkez Bankacılığı nasıl doğmuştur?
Bazı ticaret bankalarının banknot ihraç etmek ve devletin hazinedarlığını yapmak üzere şekil ve işlev değiştirmesiyle dünyada merkez bankacılığı doğmuştur. Bilinen anlamda merkez bankalarının doğuşu ve gelişmesi, bankacılığın gelişmesinden sonradır. Merkez bankalarının gelişimi, metal para sisteminin önemini yitirmesi ve bankalar›n para yaratma işlevlerinin ön plana çıkması ile paralel olmuştur. Dünyada merkez bankacılığı esas itibarıyla 19. yy’den sonra gelişmiştir. Bununla birlikte I. Dünya Savaşı ve ardından gelen 1930 ekonomik krizi gibi olaylar, merkez bankacılığının gelişmesi açısından oldukça önemlidir. Merkez bankacılığının bu dönemdeki gelişiminde savaştan sonra 1920 yılında toplanan Brüksel Konferansı ile 1922 yılında toplanan Cenova Konferansı’nda alınan ilke kararlarının etkisi de büyük olmuştur.
Genel olarak Merkez Bankacılığının tarihsel gelişimi nasıl bir yol izlemiştir?
İlk olarak merkez bankaları, amacı kar olmayan kamu kuruluşlarından ziyade, özel ticari bankalar olarak ortaya çıkmışlardır. Aslında merkez bankaları ilk zamanlarda daha çok banknot ihracı rolü ön plandadır. Özellikle de 17. Yüzyılda bu rolü üstlenen merkez bankaları ön plana çıkmıştır. Daha sonra 18. Yüzyılda merkez bankaları; • Devletin asıl bankası olmak, • Banknot ihracında tekel konumda olmak, • Likiditenin son mercii fonksiyonuna sahip olmak gibi görevler üstlenmiştir.
Gerçek anlamda ilk merkez bankası hangisidir?
Devletin bankası olmak, banknot ihracında tekel konumunda olmak ve likiditenin son mercii fonksiyonu gibi sorumlulukları üstlenen ilk merkez bankası, 1694 yılındaki İngiltere Merkez Bankası (Bank of England)’dır.
İngiltere Merkez bankasının gelişimi nasıldır? Açıklayınız.
Gerçek anlamda ilk merkez bankası olarak kabul edilen İngiltere Merkez Bankası, 1694 yılında kurulmuş ve 1844 yılında çıkarılan yasayla yeniden düzenlenmiştir.1844 yılında çıkarılan bu kanunun ise Peel Kanunudur. Bu kanunla yeniden düzenlenen İngiltere Merkez Bankası, geleneksel bankacılık tekniğini bu kanunla geliştirmiş ve devletin bankerliğini yapmak suretiyle, bankaların bankası haline gelmiştir. 1870 yılında ise son likidite mercii görevini üstlenmiştir.
Merkez bankacılığının gelişimi konusunda yapılan konferans nedir ve konferans bu gelişimde ne gibi bir öneme sahip olmuştur?
Merkez bankacılığının gelişimi konusunda yapılan konferans Brüksel Konferansıdır. Bu konferansta ilk olarak merkez bankalarının bağımsız olması gerektiği belirtilmiş daha sonra ise merkez bankası olmayan ülkelerde bir merkez bankası kurulması yönünde kararlar alınmıştır.
1922 yılında toplanan Cenova Konferansında merkez bankacılığı hakkında ne gibi kararlar alınmıştır?
Cenova Konferansı’nda, Brüksel Konferansı’nda alınan kararlara ilave olarak; • Çeşitli ülkelerin merkez bankaları arasında iş birliğinin kurulması ve geliştirilmesi gündeme gelmiştir. • 1930 ekonomik krizinden sonra, hükümetlerin ekonomik istikrarı sağlamada etkili olabileceği, bunun da merkez bankalar› aracılığıyla yapılabileceği görüşü hâkim olmuştur. • Merkez Bankaları sermaye yapılarına göre hangi türlere ayrılmaktadır? • Merkez bankaları sermaye yapılarına göre; • Sermayesinin tamamı devlete ait olan merkez bankaları • Sermayelerinin bir kısmı devlete, diğer kısmı ise özel kişilere ait olan merkez bankaları, • Sermayelerinin tamamı ticaret bankalarına ait olan merkez bankaları, • Sermayeleri devlet, özel kişiler ve ticaret bankalarınca oluşturulan merkez bankaları, olarak sıralanmaktadır.
Merkez bankacılığı fonksiyonlarının tarihsel gelişimini açıklayınız.
Eskiden merkez bankaları ekonominin ihtiyacı olan paranın basımı ve dağıtımı, merkez bankalarının tek ve en önemli görevi olarak kabul edilmekteydi. Bu işlev günümüzde de önemini korumaktadır. Ancak son dönemlerde ortaya çıkan, para ve kredi politikalarını kullanma şeklindeki değişiklikler merkez bankasının fonksiyonlarının artmasına ve çeşitlenmesine neden olmuştur. Merkez bankaları bankaların bankası şeklinde formüle edilen görünümünden ziyade, tüm finansal sistemi etkileyen, bir düzenleyici konumuna gelmiştir. Bugün merkez bankaları çağdaş ekonomilerde birçok işlevi yerine getiren kurumlar olarak karşımıza çıkmaktadır.
Modern bir merkez bankasının yerine getirmesi gereken fonksiyonları nelerdir?
Her ülkenin içinde bulunduğu siyasi ve ekonomik durum modern merkez bankalarının üstlendiği fonksiyonları değiştirebilir. Nitekim modern merkez bankacılığının yerine getirmesi gereken fonksiyonlar ise şu şekilde sıralanabilir. Bunlar; • Banknot çıkararak ekonominin para ve kredi ihtiyaçlarını karşılamak, • Finansal sistemin istikrarını sağlamak, • Son kredi mercii olarak ekonominin kredi hacmini ayarlamak, • Devletin hazine işlerini ve mali danışmanlığını yapmak, • Bankaların kasa fazlalıklarını ve mevduat karşılıklarını korumak, • Bankalar arası alacak ve borçların mahsubunu yapmak, • Para piyasalarında istikrarı sağlamak, • Ülkenin altın ve döviz rezervlerini korumak ve uluslararası ödemelerde aracı olmak şeklinde sıralanabilir.
Merkez bankalarının banknot çıkarma fonksiyonunu açıklayınız.
Merkez bankalarının banknot çıkarma yetkisi, merkez bankalarının en temel görevlerinden birisidir. İlk zamanlarda aynı ülkede birden fazla banka banknot çıkarma imkânına sahip olabilirken, günümüzde artık bu imtiyaza sadece merkez bankaları sahiptir. Devletlerin uzun yıllar korudukları ve hükümranlığın bir simgesi olarak da kabul edilen, para basma hakkı zamanla merkez bankalarının görevleri arasına girmiştir. Banknot çıkarma yetkisinin tek bir bankaya (merkez bankasına) verilmesinin iki önemli faydası bulunmaktadır. Bunlar; • Ülke parasında tek yanlılığın bulunması, • Çıkarılan para miktarının denetiminin etkin bir şekilde yapılabilmesidir
Merkez bankalarının en son kredi mercii olma fonksiyonunu açıklayınız.
Bu işlev, merkez bankalarının genel olarak bankaların bankası olması tanımına uygun düşmektedir. Bankaların bankası olmak; ticaret bankalarının (mevduat bankaları) müşterilerine sunduğu hizmetlerin benzerlerinin, merkez bankası tarafından ticaret bankalarına sağlanması anlamına gelmektedir. Bu anlamda merkez bankları son kredi verici olarak, bankalar üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. Merkez bankası, en son kredi veren kurum olması nedeniyle diğer bankaların, geçici nitelikteki likidite ihtiyaçlarını karşılamaktadır.
Merkez bankalarının takas fonksiyonunu açıklayınız.
Merkez bankaları takas odaları oluşturmak suretiyle bankalar arasında para aktarımlarının hızlı ve güvenli şekilde yapılmasına hizmet etmektedir. Özellikle çekle yapılan ödemelerin geliştiği yerlerde bankalar arasında doğan alacak ve borçların takas yoluyla tahsil ve ödenmesini sağlayan kuruluşlara ihtiyaç vardır. İşte, bu ihtiyacı da merkez bankaları karşılamaktadır.
Merkez bankalarının para piyasalarında istikrarı sağlama fonksiyonunu açıklayınız.
Merkez bankaları, bulunduğu ülkelerdeki parasal sistemi kontrol ederek istikrarlı bir şekilde çalışmasını temin etmektedir. Finansal sistemin elinde fon fazlası olanlardan fon gereksinimi olanlara kaynakların aktarılması işlevini başkalarıyla yerine getirmesi gerekir. Dolayısıyla bu işlevi yerine getirmek için finansal piyasaların bu görevi yerine getirebilmeleri için mali kurumlara güven duyması gerekir. İşte bu güveni merkez bankaları hem piyasaların gelişimini hem de bu piyasaların istikrarını sağlamada önemli rol oynarlar.
Finansal istikrar nedir? Amacını belirtiniz
Finansal istikrar, istikrarlı bir finansal ortam, finansal piyasa katılımcılarının istikrarlı hareket etmeleri ve istikrarlı bir ödeme sistemi demektir. Finansal istikrarın sağlanmasının amacı, finansal sistemin ve bunun en temel unsuru olan bankacılık sektörünün oldukça iyi değerlendirilmesi ve analiz edilmesini gerektirmektedir.
Merkez bankalarının finansal istikrar hedefini sağlamaya yönelik çabalarında dikkat edilmesi gereken ilkeler nelerdir?
Merkez bankalarının finansal istikrar hedefini sağlamaya yönelik çabalarında dikkat edilmesi gereken ilkeler şunlardır; • Sorumluluğun bireysel bazda kurumlar yerine genel olarak piyasalara verilmesi, • Ödeme sisteminin etkin ve sorunsuz çalışmasının sağlanması, • İhtiyaç duyulduğunda belirli ilkeler altında piyasaya likidite sağlanması şeklinde belirtilebilir.
Merkez bankaların bağımsızlığının önemini anlatınız
Genel olarak merkez bankalarının siyasal süreç içerisinde bağımsızlığı ve sorumluluğu hep tartışma konusu olmuştur. Merkez bankalarının siyasal iktidarların müdahale alanlarının dışında kalmaları ve özerk kuruluşlar olmaları gerektiği yönündeki düşünceler ön planda olmalarıdır. Dolayısıyla, hükümetler merkez bankalarını hep kontrollerinde tutmak istemişlerdir. Çeşitli ekonomik sebeplerle hükümetler merkez bankalarını bünyesinde tutarak ekonomiye müdahale etmek istemişlerdir. Bu müdahaleler daha çok; istikrarlı büyüme, işsizlik, dış ödemeler dengesinin sağlanması, gelir dağılımı gibi makro hedefler üzerinde yoğunlaşmıştır. Şunu da belirtmek gerekir ki bağımsız merkez bankaları, ulusal paranın değerinin korunması ve uzun dönemde fiyat istikrarının sağlanması konusunda daha etkilidir.
Merkez bankalarında bağımsızlık sorununun gündeme gelmesindeki nedenler nelerdir?
Merkez bankalarının bağımsızlık sorununun gündeme gelmesinde çeşitli nedenler bulunmaktadır. Bu nedenler: • 1980’li yıllarda ekonomilerde görülen enflasyon süreci, • İç ve dış borçlanmanın sürdürülebilir ölçülerden uzaklaşması, • Makroekonomik istikrarsızlıklar ve hükümetlerin çözüm diye uyguladıkları popülist politikalar olarak sıralanmaktadır.
Merkez bankalarının bağımsızlığı nedir ve merkez bankalarının bağımsızlığının sağlandığı ekonomilerde bu ne gibi avantajlar sağlanmıştır?
Bankanın fiyat istikrarını sağlamaya yönelik uygulayacağı para politikasını ve kullanacağı parasal araçları kendi kararları ile seçmesi ve uygulamasıdır. Kurumsal anlamda bağımsız bir merkez bankası, politik müdahalelere maruz kalmaksızın para politikasını uygulayabilmelidir. Diğer yandan mali ve idari özerkliğe sahip olmak, merkez bankası bağımsızlığında bir ölçüt olarak oldukça önemlidir. Literatürde merkez bankasının bağımsızlığı; siyasi iktidardan bağımsızlık, başka bir deyişle hükümetin merkez bankası üzerinde etkinliğinin kalmaması olarak yorumlanmaktadır. Bu bağlamda merkez bankasının bağımsızlığından söz edilebilmek için bankanın fiyat istikrarını sağlama görevini yerine getirirken, siyasi otoriteden direktif almaması gerekmektedir. Bağımsız bir merkez bankası, çeşitli koşulları, sosyal ve siyasal gelişmeleri dikkate alarak ekonomik gelişmeleri objektif olarak değerlendirmek, gerekli tedbirleri almak ve uygun politikaları uygulamak olanağına sahiptir. Bağımsız bir merkez bankacılığı uygulaması ile hükümetlerin dilediği gibi emisyon sistemine başvurması önlenmiş olacaktır. Harcamalar ise siyasi tercihlere göre değil, gelirler ve ekonomik gereksinimlere göre yapılacaktır. Gelişmiş ekonomilerde merkez bankalarının bağımsızlığı değişiklik ölçülerde de olsa sağlandığı için, bankanın görevleri ve ilgili ekonomi politikaları iktidarların etki alanları dışında kalmakta ve özgürce oluşabilmektedir. Siyasi etkilere açık olmayan, bağımsız bir merkez bankasının tüm faaliyetleri daha rasyonel ve piyasa ekonomisinin gereklerine daha uygundur. Yani bağımsız bir merkez bankasının; çeşitli koşulları, sosyal ve siyasal gelişmeleri dikkate alarak ekonomik gelişmeleri objektif olarak değerlendirmek, gerekli tedbirleri almak ve uygun politikaları uygulamak imkânı olmaktadır.
Fiyat istikrarını tehdit eden unsurlardan iki tanesini belirtiniz.
Bir ülkede genellikle fiyat istikrarını tehdit eden unsurlardan birincisi, politika uygulayıcıların ve siyasetçilerin ekonomiyi canlandırmak amacıyla koşulları oluşmadan ekonomiyi kapasitesinin üzerinde çalışmaya zorlamasıdır. Diğeri ise hükümetlerin kamu açıklarını merkez bankası kaynaklarıyla finanse etmek istemeleridir.
Merkez bankalarında bağımsızlık kriterleri nelerdir?
Merkez bankalarının bağımsızlığı konusunda temelde iki ölçüt bulunmaktadır. Bunlar; • Politik kriterler ve • Ekonomik kriterlerdir.
Merkez bankasının politik bağımsızlığı nedir ve neye göre belirlenir? Açıklayınız
Merkez bankasının politik bağımsızlığı bankanın kendi politika tercihlerini oluştururken hükümetin etkisi altında kalmaması durumunu ifade etmektedir. Bir merkez bankasının politik bağımsızlığının ölçüsü çeşitli şekilde belirlenir. Bunlar ise aşağıdaki gibi belirlenebilir. • Merkez bankası başkanının atanma ve görevden alınma süreci ve sıklığı, • Bankanın yönetimi üzerinde kamu bürokrasisinin rolü, • Banka ve yönetici arasındaki temas sıklığı, gibi faktörler bu anlamda oldukça önemlidir. Aslında, Merkez bankasının politik bağımsızlığında istenilen şeyler şöyle de sıralanabilir; • Merkez bankalarının başkan ve yönetim kurulları üyelerinin atanmasında hükümetin etkisinin olmaması ve uzun süreli bir istikrarlı başkan ve yönetim kurullarının oluşması, • Bankanın hükümetle olan ilişkilerinin derecesi çok güçlü olması, • Politik bağımsızlık için yasal ve kurumsal düzenlemelerin yeterli olmasıdır.
Merkez bankasının ekonomik bağımsızlığı nedir? Açıklayınız
Ekonomik bağımsızlık, merkez bankasının para politikası araçlarını hiçbir engelleme ve kısıtlayıcı uygulamaya tabi olmadan kullanabilmesidir. Buna göre merkez bankası para politikası hedeflerine Ekonomik bağımsızlığın ölçülmesinde kullanılan kriterler iki kategoriye ayrılmaktadır. Bunlar; • Bütçe açıklarının finansmanı, • Parasal araçlar. Ekonomik bağımsızlığın oluşmasının ölçülmesinde yer alan ilk kriter olan bütçe açıklarının finansmanı, merkez bankasının bütçe açıklarını ne ölçüde finanse ettiğini belirlemek için geliştirmiştir. İkinci kriter ise, merkez bankasının kullandığı para politikası araçları ile ilgilidir.ulaşmak noktasında istediği para politikası aracını serbestçe seçip uygulayabilecektir.
Ülkemizde cumhuriyet öncesi dönemde merkez bankacılığı fonksiyonunu üstlenen banka hangisidir? Tarihsel gelişimi hakkında bilgi veriniz.
Cumhuriyet öncesi dönemde merkez bankacılığı görevi, yabancı sermaye ile kurulmuş olan Osmanlı Bankası’na verilmiştir. Osmanlı Bankası Kırım Savaşı’ndan sonra bir grup İngiliz sermayedarı tarafından, 1856 yılında Bank-ı Osmani adıyla kurulmuştur. Yönetim merkezi Londra olan bankanın, iş merkezi İstanbul olarak belirlenmiştir. Fransız sermayedarlarının da katılımıyla 1863 yılında yeni bir düzenlemeye gidilerek bankanın adı Bank-ı Osmanı-i Şahane olarak değiştirilmiş ve merkezi İstanbul olmuştur. Bankaya yine aynı tarihte (1863) Osmanlı İmparatorluğu için banknot çıkarmak ve devletin hazine işlerini yürütmek imtiyazı verilmiştir. Bu dönemde Osmanlı Bankası dışında, başka hiçbir kurum ve otorite banknot çıkarma yetkisine sahip değildir. Ancak şunu da belirtmekte yarar bulunmaktadır, Osmanlı bankası, klasik anlamda bir merkez bankası görevi yapmaktan sürekli kaçınmış, para politikası araçlarını kullanmamıştır. Bu banka daha çok Osmanlı hükümetinin dış ülkelerden ödünç para almasını kolaylaştıran bir kurum olarak işlem görmüştür. Osmanlı bankası Cumhuriyet döneminde sadece banknot çıkarma yetkisine haiz olarak işlem yapmış 1930 yılında ise Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) kurulduktan sonra bu yetkisini de kaybetmiştir.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) hangi yasa ile ve ne zaman kurulmuştur?
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 30 Haziran 1930 yılında 1715 sayılı yasa ile kurulmuş ve 3 Ekim 1931 yılında faaliyete geçmiştir.
T.C Merkez Bankası’nın kuruluş sermayesi ne kadardır ve nasıl bir ortaklık yapısı ile kurulmuştur?
TCMB’nın kuruluş sermayesi 15 milyon Türk Lirasıdır ve TCMB bir anonim ortaklık yapısı ile kurulmuştur. Banka tamamen devlet sermayesi ile kurulmamış, özel sektöründe sermaye katılımı sağlanmıştır.
TCMB’nın kuruluş yasasında bankaya verilen görevler nelerdir?
1930 yılında 1715 sayılı yasa ile kurulan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına bu yasa çeşitli görevler yüklenmiştir. Bunlar; • İskonto oranını saptamak, • Para piyasasını ve paranın tedavülünü düzenlemek, • Hazine işlemlerini yapmak, • Hükümetle uyum içinde ulusal paranın istikrarını temin etmek için gerekli önlemleri almaktır. Bununla birlikte ilk dönemde TCMB’nın temel fonksiyonu, etkin bir para politikasını yönetmek ve ekonomik kalkınmaya katkı sağlamaktan ziyade kamu kesiminin finansman açıklarını kapatmak olmuştur.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası ile 1211 sayılı yasa arasındaki önemi belirtiniz
Türkiye’de 1715 sayılı Merkez Bankası Yasası 40 yıl yürürlükte kaldıktan sonra 1970 yılında değiştirilmiştir. Ekonomik koşulların zorlaması ve planlı ekonomi ilkelerine uyum amacıyla 1211 sayılı yeni Merkez Bankası Yasası 26.01.1970 tarihinde uygulanmaya başlanmıştır. Bu yasaya bağlı olarak, TCMB’nın organizasyon yapısı yeniden düzenlenmiş ve banka yeni yetki ve görevlere kavuşmuştur. Yeni yasanın getirdiği en önemli değişiklik ise banka sermayesi içindeki Hazine payının %15’den %51’e çıkarılması olmuştur.
1980’li yıllarda TCMB’nın rolünde ne gibi değişiklikler olmuştur?
1980’li yıllarda Türkiye Cumhuriyeti için oldukça radikal kararların alındığı bir yıl olmuştur. Dışa açık bir ekonomi anlayışı ile ortaya konan politikalar bir yana dursun TCMB açısından da önemli kararlar alınmıştır. 1987 yılında TCMB para politikası aracı olarak ‘‘açık piyasa işlemleri’’ni yapmaya başlamıştır. 1988 yılında döviz piyasalarının kurulmasına bağlı olarak, Merkez Bankası doğrudan bu piyasalara alıcı ve satıcı olarak girebilmiş ve kurlar üzerinde etkili olabilmiştir. 1997 yılında Merkez Bankası ve Hazine arasında bir protokol imzalanmış ve 1998’den itibaren Hazinenin Merkez Bankasından kısa vadeli avans kullanmaması konusunda uzlaşma sağlanmıştır.
TCMB’nın hisse senetlerinin türleri nelerdir?
TCMB’nın hisse senetleri nama yazılı olup, 4 sınıfa ayrılmaktadır. • A sınıfı hisse senetleri Hazineye ait olup, sermaye içindeki ağırlığı %51’den az olamaz • B sınıfı hisse senetleri Türkiye’de faaliyette bulunan ulusal bankalara tahsis edilmiştir. • C sınıfı hisse senetleri, ulusal bankalar dışında kalan diğer bankalar ve imtiyazlı şirketlere ayrılmıştır. C sınıfı hisse senetlerinin en çok 15.000 adet olacağı sınırı getirilmiştir. • D sınıfı hisse senetleri ise Türk ticaret müesseselerine ve Türk vatandaşlığına haiz tüzel ve gerçek kişilere ait bulunmaktadır.
TCMB’nın idari yapısı hangi organlardan oluşmaktadır?
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası çeşitli organlardan oluşmaktadır. Bunlar; • Başkanlık • Genel kurul • Banka meclisi • Denetleme kurulu • Yönetim kurulu • Para politikası kurulu’dur
TCMB’ye 4651 sayılı yasayla verilen görevleri nelerdir?
TCMB’ye 4651 sayılı kanunla verilen görevler şöyle sıralanabilir; • Açık piyasa işlemlerini yapmak, • Türk lirasının iç ve dış değerini korumak, • Zorunlu karşılıkla ve umumi disponibilite ile ilgili usul ve esasları belirlemek, • Reeskont ve avans işlemleri yapmak, • Altın ve döviz rezervlerini yönetmek, • Mali piyasaları izlemek, • Finansal sistemde istikrarı sağlayıcı gerekli tedbirler almaktır.
TCMB’nın yetkileri nelerdir?
Yasayla TCMB’ ye tanınan yetkiler şunlardır; • Türkiye’de banknot ihracı imtiyazı tek elden Bankaya aittir. • Banka, Hükümetle birlikte enflasyon hedefini tespit eder, buna uyumlu olarak para politikasını belirler. • Fiyat istikrarını sağlamak için para politikası araçlarını doğrudan belirlemeye ve uygulamaya yetkilidir. • Banka TMSF’ ye kaynaklarının yetersiz olması durumunda bu fona avans vermeye yetkilidir. • Banka, nihai kredi mercii olarak bankalara kredi verme işlerini yürütür. • Banka, mali piyasaları izlemek amacıyla bankalar ve diğer mali kurumlardan gerekli bilgileri istemeye ve istatistikî bilgileri toplamaya yetkilidir.
T.C Merkez Bankası ekonominin çeşitli kesimlerine ne gibi işlemler yapmaktadır?
TCMB aşağıdaki işlemleri yapmaktadır; • Reeskont işlemleri • Karşılık oranları işlemleri • Interbank işlemleri • Para ve kredi işlemleri • Hükümetle olan işlemleri • Açık piyasa işlemleri • Altın ve döviz işlemleri
TCMB’nın yapamayacağı işlemler nelerdir?
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası aşağıdaki işlemleri yasayla yapamaz; • Banka, hazine ile kamu kurum ve kuruluşlarına avans veremez, • Hazine ile kamu kurum ve kuruluşlarının ihraç ettiği borçlanma araçlarını birincil piyasadan satın alamaz. • Banka, kanunla yetki verilen işlemler dışında avans veremez ve kredi açamaz. • Vereceği avans ve açacağı krediler ise teminatsız veya karşılıksız olamaz. • Her ne şekilde olursa olsun kefil olamaz ve doğrudan kendisi ile ilgili işlemler dışında teminat veremez
Merkez bankası denildiğinde akla gelen ilk şey nedir?
Merkez bankası denildiğinde, ilk önce para çıkarma yetkisine sahip bir banka akla gelmektedir.
Merkez bankası kavramını tanımlayınız.
Merkez bankaları genellikle kâr amacı gütmeyen, ekonominin gelişmesi açısından para piyasası ve bankalara çeşitli şekillerde etki yapan kurumlardır. Para yaratan kurumların başında gelen ve her ülkenin finansal sistemi içinde faaliyet gösteren kurumlar arasında ilk sırada yer alan merkez bankaları, genel anlamda bankaların bankası olarak da tanımlanabilir. Merkez bankası adıyla anılmalarının nedeni ise para ve bankacılık işlerinde diğer bankaların merkezini oluşturmalarından, onları bir merkezden yönlendirmelerinden kaynaklandığı ileri sürülmektedir.
Merkez bankasının üstlendiği fonksiyonlar nelerdir?
Merkez bankasının üstlendiği fonksiyonları tam olarak açıklığa kavuşturabilecek şekilde kısa bir tanımını yapmak oldukça güçtür. Ancak yine de merkez bankasının tanımı kendisine yüklenilen fonksiyonlara göre yapılabilir. Bu fonksiyonlar ise zamana, ihtiyaçlara ve ülkenin finansal sisteminin yapısal özelliklerine göre değişebilmektedir. Buna karşın, merkez bankasını, “temel görevi, ülkedeki para miktarını kontrol etmek olan kurum” şeklinde tanımlamak genel bir eğilimdir.
Fonksiyonel anlamda Merkez bankası nasıl tanımlanır?
Ekonomilerde likidite derecesi çok yüksek olan kâğıt parayı yaratan, para ve bankacılık sisteminde aktif roller üstlenen finansal kuruluşlar olarak tanımlanabilir. Fonksiyonel anlamda yapılacak diğer bir tanımlama ise şöyledir: Merkez bankası; para basmak, para piyasasını denetlemek, altın ve döviz rezervlerini düzenlemek ve yönetmek, fiyat istikrarını sağlamak gibi işlevleri yerine getirmek üzere devletin kurduğu ya da kurulmasına öncülük ettiği bir banka türüdür.
İlk Merkez Bankası hangisidir?
Devletin bankacılığını yapan, banknot ihraç tekeline sahip olan ve son likitide kaynağı fonksiyonuna sahip olan gerçek anlamda ilk merkez bankası, 1694 yılında kurulan İngiltere Merkez Bankası (Bank of England)’dır.
Banknot ihraç eden ilk banka hangisidir?
Merkez bankaları başlangıçta, kâr amacı gütmeyen kamu kuruluşlarından ziyade, özel ticari bankalar olarak ortaya çıkmışlardır. Bu bağlamda banknot ihraç eden bankalar oluşturulmuştur. Banknot ihraç eden ilk bankalara on yedinci yüzyılın ikinci yarısında rastlanmaktadır. Bu konuda 1661 yılında “Stockholm Bankası” ilk örnek olarak karşımıza çıkmasına rağmen geçerlilik süresi oldukça kısa olmuştur. İlerleyen dönemde ise 1668’de İsveç Devlet Bankası (Riksbank) merkez bankası niteliği ile piyasaya para çıkarmıştır.
Merkez bankacılığı, 18. yüzyılda üç önemli fonksiyonu içerecek şekilde ortaya çıkmıştır. Bu fonksiyonlar nelerdir?
Bu üç önemli fonksiyon;
- Devletin bankası olmak,
- Banknot ihraç tekeline sahip olmak,
- Likiditenin son mercii fonksiyonuna sahip olmak olarak,
sıralanabilir.
İngiltere Merkez Bankası'ndan sonra kurulan bankalar hangileridir? Sıralayınız.
Zamanla, her bağımsız ülke, bağımsızlığın bir simgesi olarak merkez bankası kurmaya yönelmiştir. İsveç Devlet Bankası ve İngiltere Merkez Bankasından sonra, 1800 yılında Fransa Merkez Bankası, 1811 yılında Finlandiya Merkez Bankası, 1814 yılında Hollanda Merkez Bankası, 1818 yılında Danimarka Merkez Bankası, 1841 yılında Yunanistan Merkez Bankası, 1850 yılında Belçika Merkez Bankası, 1874 yılında İspanya Merkez Bankası, 1878 yılında Avusturya Merkez Bankası, 1882 yılında Japonya Merkez Bankası, 1892 yılında İtalya Merkez Bankası, 1915 yılında da Federal Rezerv Bankası (Fed) kurulmuştur.
Dünyada merkez bankacılığının gelişimi nasıl olmuştur?
Bilinen anlamda merkez bankalarının doğuşu ve gelişmesi, bankacılığın gelişmesinden sonradır. Merkez bankalarının gelişimi, metal para sisteminin önemini yitirmesi ve bankaların para yaratma işlevlerinin ön plana çıkması ile paralel olmuştur. Dünyada merkez bankacılığı esas itibarıyla 19. yy’den sonra gelişmiştir. Bununla birlikte I. Dünya Savaşı ve ardından gelen 1930 ekonomik krizi gibi olaylar, merkez bankacılığının gelişmesi açısından oldukça önemlidir. Merkez bankacılığının bu dönemdeki gelişiminde savaştan sonra 1920 yılında toplanan Brüksel Konferansı ile 1922 yılında toplanan Cenova Konferansı’nda alınan ilke kararlarının etkisi de büyük olmuştur.
Brüksel Konferansı, merkez bankacılığının gelişimi konusunda iki noktada önemli rol oynamıştır: İlk olarak, merkez bankalarının özerk bir yapıya sahip olması gerektiği konusu ilk kez bu konferansta gündeme gelmiştir. İkinci olarak ise merkez bankası olmayan ülkelerde de birer merkez bankası kurulması yönünde tavsiye kararı alınmıştır. Bu kararın alınmasını takiben dünyanın birçok ülkesinin kendi merkez bankalarını kurdukları görülmüştür. Daha sonra 1922’de toplanan Cenova Konferansı’nda, Brüksel Konferansı’nda alınan kararlara ilave olarak, çeşitli ülkelerin merkez bankaları arasında iş birliğinin kurulması ve geliştirilmesi gündeme gelmiştir. Bunun yanında, 1930 ekonomik krizinden sonra, hükûmetlerin ekonomik istikrarı sağlamada etkili olabileceği, bunun da merkez bankaları aracılığıyla yapılabileceği görüşü hâkim olmuştur. Bu bağlamda merkez bankalarının ekonomik yaşamdaki fonksiyonlarında da önemli gelişmeler ortaya çıkmıştır.
Günümüzde artık merkez bankaları, sadece banknot ihraç eden bankalar değildir. Uzun yılların deneyimi sonucu kendine özgü kuralları ve ilkeleri olan, ekonomide çeşitli konularda etkinliğe sahip kurumlar hâline gelmişlerdir.
Sermaye yapılarına göre farklı statüye sahip, farklı merkez bankalarının ortaya çıkmıştır. Bunlar nelerdir?
Merkez bankaları önceleri özel sermayeli bir banka niteliğinde kurulmuştur. Ancak süreç içinde devletçi ve liberal görüşler gündeme gelmiş, bu gelişmelere bağlı olarak merkez bankalarının büyük bir bölümü devletin denetiminde görev yapan özerk kuruluşlar statüsüne sahip olmuşlardır. Bu bağlamda sermaye yapılarına göre farklı statüye sahip, farklı merkez bankalarının ortaya çıktığını görmekteyiz. Bunlar:
- Sermayesinin tamamı devlete ait olan merkez bankaları,
- Sermayelerinin bir bölümü devlete, diğer bölümü de özel kişilere ait olan merkez bankaları,
- Sermayelerinin tamamı ticaret bankalarına ait olan merkez bankaları,
- Sermayeleri devlet, özel kişiler ve ticaret bankalarınca oluşturulan merkez bankaları, olarak sıralanmaktadır.
Bununla birlikte, sermayelerinin oluşumunda belli ölçüde özel kişi ve kuruluşlar olmasına rağmen, günümüzde birçok ülkede merkez bankaları, devlet sermayesi ağırlıklıdır. Bu anlamda merkez bankalarının çoğu devletin yönetimindedir.
Merkez bankalarının üstlendiği fonksiyonların gelişmesindeki temel etkenler nelerdir?
Ülkelerin finansal sistemlerinin yapısı, içinde bulunulan ekonomik koşullar ve ihtiyaçlar, merkez bankalarının üstlendiği fonksiyonların gelişmesindeki temel etkenlerdir.
Modern bir merkez bankasının yerine getirmesi gereken fonksiyonlar nelerdir?
Modern bir merkez bankasının yerine getirmesi gereken fonksiyonlar genel olarak belli başlıklar altında toplanabilmektedir. Bunlar;
• Banknot çıkararak ekonominin para ve kredi ihtiyaçlarını karşılamak,
• Finansal sistemin istikrarını sağlamak
• Son kredi mercii olarak ekonominin kredi hacmini ayarlamak,
• Devletin hazine işlerini ve mali danışmanlığını yapmak,
• Bankaların kasa fazlalıklarını ve mevduat karşılıklarını korumak,
• Bankalararası alacak ve borçların mahsubunu yapmak,
• Para piyasalarında istikrarı sağlamak,
• Ülkenin altın ve döviz rezervlerini korumak ve uluslararası ödemelerde aracı olmak şeklinde sıralanabilir.
Banknot çıkarma yetkisinin tek bir bankaya (merkez bankasına) verilmesinin iki önemli faydası nelerdir?
Banknot çıkarma yetkisinin tek bir bankaya (merkez bankasına) verilmesinin iki önemli faydası; ülke parasında yeknesaklığın sağlanması ve çıkarılan para miktarının denetiminin etkin şekilde yapılabilmesidir.
Merkez bankasının son kredi kaynağı fonksiyonu olması ne anlama gelmektedir?
Son kredi kaynağı fonksiyonu; ticaret bankalarının (mevduat bankaları) müşterilerine sunduğu hizmetlerin benzerlerinin, merkez bankası tarafından ticaret bankalarına sağlanması anlamına gelmektedir.
Merkez bankasının devlet bankacılığı yapma fonksiyonunu açıklayınız.
Merkez bankası bir finansal kurum olarak, devletin fonlarını toplama, tutma, aktarma ve bu fonlardan ödemede bulunma işlemleri yoluyla devletin bir nevi bankerliğini yapar. Bunun dışında merkez bankası kamu borcuna ilişkin teknik hizmetler sunabilir ve belirli şartlar altında devlete kısa vadeli avans verebilir. Öte yandan, merkez bankası, devletin mali danışmanı niteliğindedir ve bazı ülkelerde kamu borcunun yönetilmesinden de sorumludur.
Merkez bankacılığının takas fonksiyonunu açıklayınız.
Piyasada çok sayıda bankanın bulunması, diğer bankalar üzerine çekilmiş çekler, başka bankalar tarafından ödenmesi gereken senetler ve virman emirleri gibi işlemlerin yapılması bankalar arası efektif para hareketlerinin artmasına neden olmaktadır. Merkez bankaları takas odaları oluşturmak suretiyle bankalar arasında para aktarımlarının hızlı ve güvenli şekilde yapılmasına hizmet etmektedir. Özellikle çekle yapılan ödemelerin geliştiği yerlerde bankalar arasında doğan alacak ve borçların takas yoluyla tahsil ve ödenmesini sağlayan kuruluşlara ihtiyaç vardır. Bankaların merkez bankasında bulundurdukları hesapları aracılığıyla bankalar arasındaki alacak ve borç farklılıkları, günün sonunda hesaplar arası aktarmalar suretiyle takas edilmektedir.
Merkez bankasının banka rezervlerini muhafaza fonksiyonunun açıklayınız.
Merkez bankaları, devletin bankerlik işlerini yapmaları ve banknot çıkarma imtiyazına sahip olmaları gibi nedenlerle ticaret bankaları nezdinde bir güven unsuru oluşturmuştur. Bu güvene bağlı olarak, özellikle kaydi para kullanımının yaygın olduğu ekonomilerde bankalar, kasa fazlalıklarını merkez bankasında tutarlar. Ayrıca birçok ülkede, bankaların sahip oldukları mevduatın belirli bir oranını merkez bankasında tutmaları zorunludur. Bu oranının değiştirilmesi, para ve kredi hacminin günün koşullarına uyarlanmasına imkân sağlamaktadır. Gerek fazlalık nedeniyle gerekse zorunluluktan kaynaklanıyor olsun, merkez bankasında bulundurulan banka rezervleri, ilave kaynak olmaları nedeniyle merkez bankalarının bünyelerini güçlendirmekte aynı zamanda ekonomideki etkinliklerini artırmaktadır.
Merkez bankasının para piyasalarında istikrarın sağlanması fonksiyonunu kısaca açıklayınız.
Merkez bankalarının üstlendiği en önemli görev, ülkedeki parasal sistemi kontrol ederek istikrarlı bir şekilde çalışmasını temin etmektir. Merkez bankası bu amaca yönelik olarak para ve kredi arzını, maliyetini ve elde edilebilirliğini düzenler. Merkez bankalarının söz konusu parasal kontrol işlevi, bir yönüyle de kredi vererek kaynak yaratma yeteneklerinden kaynaklanmaktadır.
Merkez bankasının altın ve döviz rezervlerini koruma fonksiyonunu açıklayınız.
Bir ülkenin altın ve döviz stoklarının önemli miktarlara ulaşması o ülke parasına güveni artırarak güç kazandırır. Bu nedenle merkez bankaları altın ve döviz rezervlerini artırmaya çalışırlar. Altın ve döviz rezervlerinin tedavüldeki banknotların karşılığı olma niteliğini kaybetmelerine bağlı olarak, bu rezervler yeni bir fonksiyon kazanmıştır. Buna göre bu rezervler, bir ülkenin dış ödemelerinin merkez bankasında olan ihtiyatlarını oluşturmaktadır.
Finansal istikrar nedir?
Finansal istikrar: İstikrarlı bir finansal ortam, finansal piyasa katılımcılarının istikrarlı hareket etmeleri ve istikrarlı bir ödeme sistemi demektir.
Merkez bankalarının finansal istikrar hedefini sağlamaya yönelik çabalarında dikkat etmeleri gereken ilkeler nelerdir?
Merkez bankalarının finansal istikrar hedefini sağlamaya yönelik çabalarında dikkat etmeleri gereken ilkeleri;
• Sorumluluğun bireysel bazda kurumlar yerine genel olarak piyasalara verilmesi,
• Ödeme sisteminin etkin ve sorunsuz çalışmasının sağlanması,
• İhtiyaç duyulduğunda belirli ilkeler altında piyasaya likidite sağlanması,
şeklinde özetlemek mümkündür
Merkez bankalarının bağımsızlığının önemi nedir?
Bağımsız merkez bankaları, ulusal paranın değerinin korunması ve uzun dönemde fiyat istikrarının sağlanması konusunda daha etkilidir.
Merkez bankalarında bağımsızlık sorununun gündeme gelmesinin çeşitli nedenleri nelerdir?
Merkez bankalarında bağımsızlık sorununun gündeme gelmesinin çeşitli nedenleri bulunmaktadır. Bunlar:
• 1980’li yıllarda ekonomilerde görülen enflasyon süreci,
• İç ve dış borçlanmanın sürdürülebilir ölçülerden uzaklaşması
• Makroekonomik istikrarsızlıklar ve
• Hükûmetlerin çözüm diye uyguladıkları popülist politikalar, olarak sıralanmaktadır
Merkez bankasının bağımsızlığı ne anlama gelmektedir?
Merkez bankasının bağımsızlığı: Bankanın fiyat istikrarını sağlamaya yönelik uygulayacağı para politikasını ve kullanacağı parasal araçları kendi kararları ile seçmesi ve uygulamasıdır.
Merkez bankası bağımsızlığının birincil koşulu nedir?
Para politikasına ilişkin temel kriterleri belirleme ve uygulamada serbesti içinde olmak merkez bankası bağımsızlığının birincil koşuludur.
Bağımsız bir merkez bankası hangi olanaklara sahiptir?
Bağımsız bir merkez bankası; çeşitli koşulları, sosyal ve siyasal gelişmeleri dikkate alarak ekonomik gelişmeleri objektif olarak değerlendirmek, gerekli tedbirleri almak ve uygun politikaları uygulamak olanağına sahiptir.
Merkez bankalarının bağımsızlığı konusunda temel kriterler nelerdir?
Merkez bankalarının bağımsızlığı konusunda temelde iki ölçüt bulunmaktadır. Bunlar politik ve ekonomik kriterlerdir. Merkez bankasının politik bağımsızlığı, bankanın hedeflerini hükûmetin etkilerinden uzak olarak belirleyebilmesidir. Ekonomik bağımsızlık ise sınırlamalar olmaksızın bankanın para politikası araçlarını seçebilmesi ve kullanabilmesini ifade etmektedir.
Merkez bankalarının politik bağımsızlığının ölçütleri nelerdir?
Bir merkez bankasının politik bağımsızlığının ölçüsü bazı faktörlere göre belirlenmektedir. Politik bağımsızlığın ölçülmesinde kullanılan kriterler; atamalar, merkez bankasının hükûmetle olan ilişkileri ve kurumsal düzenlemeler olmak üzere üç grupta toplanmaktadır. Buna göre;
• Merkez bankası başkanının atanma ve görevden alınma süreci ve sıklığı
• Bankanın yönetimi üzerinde kamu bürokrasisinin rolü
• Banka ve yönetici arasındaki temas sıklığı, gibi faktörler bu anlamda oldukça önemlidir.
Merkez bankalarının ekonomik bağımsızlığı ne anlama gelmektedir?
Ekonomik bağımsızlık, merkez bankasının para politikası araçlarını hiçbir engelleme ve kısıtlayıcı uygulamaya tabi olmadan kullanabilmesidir. Buna göre merkez bankası para politikası hedeflerine ulaşmak noktasında istediği para politikası aracını serbestçe seçip uygulayabilecektir. Bu durum aynı zamanda hükûmetin kamu açıklarını finanse etmek için her istediğinde merkez bankası kaynaklarına kolaylıkla başvuramamasını da ifade etmektedir.
Cumhuriyet öncesi dönemde ülkemizde kurulan ilk banka hangisidir?
Ülkemizde cumhuriyet öncesi dönemde merkez bankacılığı fonksiyonlarını yerine getiren ilk banka, yabancı sermaye ile kurulmuş olan “Osmanlı Bankası”dır. Bankaya Osmanlı İmparatorluğu döneminde banknot çıkarma ve devletin hazine işlerini yürütme görevleri verilmiştir.
Osmanlı Bankası'nın banknot çıkarma imtiyazı ne zaman sona ermiştir?
Osmanlı Bankasının banknot çıkarma imtiyazı cumhuriyet döneminde de bir süre devam etmiştir. Ancak 1930 yılında T.C. Merkez Bankası kurulduktan sonra Osmanlı Bankası bu imtiyazını kaybetmiştir.
TCMB ne zaman kurulmuştur?
Osmanlı Bankası cumhuriyetten sonra da bir süre merkez bankası görevini yürütmeye devam etmiştir. Ancak devletin yeni yapısı içinde bir yabancı bankanın merkez bankası olarak görev yapmasına karşı tepkiler artınca, millî bir merkez bankasının kuruluş çalışmalarına başlanmıştır. Bu çalışmalar sonucunda, 30 Haziran 1930 tarihinde çıkarılan 1715 Sayılı Yasa ile TCMB kurulmuş ve banka faaliyete 3 Ekim 1931 tarihinde geçmiştir.
TCMB, kanunda gösterilen amaçlara ulaşmak için hangi görev ve yetkilere sahip olmuştur?
TCMB, kanunda gösterilen amaçlara ulaşmak için;
• İskonto oranını saptamak,
• Para piyasası ve paranın tedavülünü düzenlemek,
• Hazine işlemlerini yapmak,
• Hükûmetle uyum içinde ulusal paranın istikrarını temin etmek için gerekli önlemleri almak gibi çeşitli görev ve yetkilere sahip olmuştur.
İlk dönemde TCMB’nin temel fonksiyonu ne olmuştur?
İlk dönemde TCMB’nin temel fonksiyonu; etkin bir para politikası yürütmek ve ekonomik kalkınmaya katkı sağlamaktan ziyade, kamu kesiminin finansman açıklarını kapatmak olmuştur.
TCMB'nin yeni yetki ve görevlerine sahip olduğu 26.01.1970 tarihinde uygulanmaya başlanan 1211 sayılı yasa ile neler değişmiştir?
Türkiye’de 1715 sayılı Merkez Bankası Yasası 40 yıl yürürlükte kaldıktan sonra 1970 yılında değiştirilmiştir. Ekonomik koşulların zorlaması ve “planlı ekonomi” ilkelerine uyum amacıyla 1211 sayılı yeni Merkez Bankası Yasası 26.01.1970 tarihinde uygulanmaya başlanmıştır. Bu yasaya bağlı olarak, TCMB’nin organizasyon yapısı yeniden düzenlenmiş ve banka yeni yetki ve görevlere kavuşmuştur. Yeni yasanın getirdiği en önemli değişiklik ise banka sermayesi içindeki Hazine payının %15’den %51’e çıkarılması olmuştur. Eski kanuna göre Hazinenin payı %15 olarak belirlenmiş ve bunun en çok %25’e kadar artırılabileceği hükme bağlanmış iken yeni yasada Hazinenin payının %51’den az olamayacağı kararlaştırılmıştır. Bunun bir sonucu olarak da Merkez Bankasının devlete karşı bağımsız ve özerk bir yapıda olması ilkesinden vazgeçilmiştir. Yeni yasa ile ortaya konulan oldukça geniş görev alanı içinde banka, esas görevi olan paranın iç ve dış istikrarını sağlama görevini gereği gibi yerine getirememiştir. Bu dönemde banka, kamu açıklarını finanse eden ve kalkınma bankacılığı yapan bir kurum niteliğine bürünmüştür
1980’li yıllarda Türkiye’de yamanan ekonomik dönüşümler nelerdir?
1980’li yıllar Türkiye’de ekonomik bir dönüşümün yaşandığı yıllar olmuştur. Bu dönemde 1980’den sonra ortaya çıkan gelişmelere bağlı olarak TCMB’ye birtakım yeni görev ve sorumluluklar yüklenmiştir. Bunun sonucunda TCMB finansal sistemdeki gelişmelere öncülük etmiş ve etkin bir para politikası yürütebilmek için yeni yöntemler geliştirmiştir. Bunlardan en önemlisi ise TCMB’nin para politikası aracı olarak “açık piyasa işlemleri”ni 1987 yılında yapmaya başlamasıdır. Böylece Merkez Bankası piyasadaki likidite ve faizler üzerinde etkili olan aktif bir araca kavuşmuştur. Bu dönemde Merkez Bankasının yeni bir görevi de döviz piyasalarında ortaya çıkmıştır. 1988 yılında döviz piyasalarının kurulmasına bağlı olarak, Merkez Bankası doğrudan bu piyasalara alıcı ve satıcı olarak girebilmiş ve kurlar üzerinde etkili olabilmiştir. Ayrıca yapılan düzenlemeler doğrultusunda, bankanın hazineye kısa vadeli avans sağlama mekanizması belli bir disiplin altına sokulmuştur. 1994 tarihinde Hazinenin kullanabileceği kısa vadeli avansın düzeyi çeşitli sınırlamalar içine konulmuştur. 1997 yılında Merkez Bankası ve Hazine arasında bir protokol imzalanmış ve 1998’den itibaren Hazinenin Merkez Bankasından kısa vadeli avans kullanmaması konusunda uzlaşma sağlanmıştır.
25.04.2001 tarihinde kabul edilen 4651 sayılı kanun ile T.C. Merkez Bankasının bazı görev ve işlevlerinde yapılan değişikler nelerdir?
25.04.2001 tarihinde kabul edilen 4651 sayılı kanun ile T.C. Merkez Bankasının bazı görev ve işlevlerinde değişikler yapılmıştır. Bu değişiklikler genel hatlarıyla aşağıdaki gibi sıralanabilir:
• Bir bağımsızlık ölçütü olarak, Merkez Bankasının temel amacının fiyat istikrarını sağlamak olduğu ve bankanın, para politikasının belirlenmesi ve uygulamasında tek yetkili ve sorumlu olduğu hükme bağlanmıştır.
• Banka, fiyat istikrarını sağlama ve enflasyonla mücadele edebilmek için, günümüz çağdaş merkez bankacılığında kullanılan, para politikası araçlarını belirleme ve kullanma konusunda görevli ve yetkili kılınmıştır.
• Hazineye ve kamu sektörüne avans ve kredi verilmesi uygulaması kaldırılmış, Hazine ile kamu kuruluşlarının ihraç ettiği borçlanma araçlarının birincil piyasadan satın alınması yasaklanmıştır.
• Fiyat istikrarı amacıyla çelişmemek kaydıyla Hükûmet’in büyüme ve istihdam politikalarının desteklenmesi öngörülmüştür.
• Başkan ve yardımcılarının atanması, görev süreleri ve görevden alınamamaları konularındaki düzenlemelerle bağımsızlık kriterleri ortaya konulmuştur.
• Bankanın, para politikasının belirlenmesi ve uygulanmasında, şeffaflık ve para politikası kararlarında hesap verilebilirlik artırılmıştır.
Merkez Bankasının hisse senetlerinin gruplar arasındaki dağılımı nasıldır?
Banka sermayesi 250.000 adet hisse senedi tarafından temsil edilmektedir. Hisse senetleri ise nama yazılı olup (A), (B), (C) ve (D) olmak üzere dört sınıfa ayrılmaktadır. Banka hisse senetlerinin gruplar arasındaki dağılımı ise şöyledir;
A sınıfı hisse senetleri Hazineye ait olup, sermaye içindeki ağırlığı %51’den az olamaz.
B sınıfı hisse senetleri Türkiye’de faaliyette bulunan ulusal bankalara tahsis edilmiştir.
C sınıfı hisse senetleri, ulusal bankalar dışında kalan diğer bankalar ve imtiyazlı şirketlere ayrılmıştır. C sınıfı hisse senetlerinin en çok 15.000 adet olacağı sınırı getirilmiştir.
D sınıfı hisse senetleri ise Türk ticaret müesseselerine ve Türk vatandaşlığına haiz tüzel ve gerçek kişilere ait bulunmaktadır.
T.C. Merkez Bankasının idari yapısı içerisinde yer alan organların hangileridir?
T.C. Merkez Bankasının idari yapısı çeşitli organların bir bileşkesini oluşturmaktadır. Merkez Bankasının idari yapası içinde yer alan bu organlar;
• Başkanlık (Guvernörlük),
• Genel kurul
• Banka meclisi
• Denetleme kurulu
• Yönetim komitesi
• Para politikası kurulu, gibi başlıklar altında sıralanmaktadır.
Para politikasının görev ve yetkileri nelerdir?
Başkanın başkanlığı altında, Başkan Yardımcıları, Banka Meclisince üyeleri arasından seçilecek bir üye ve Başkanın önerisi üzerine müşterek kararla atanacak bir üyeden oluşur. Hazine Müsteşarı veya belirleyeceği Müsteşar Yardımcısı toplantılara oy hakkı olmaksızın katılabilir. Para Politikası Kurulunun;
• Fiyat istikrarını sağlamak amacıyla para politikası ilke ve stratejilerinin belirlenmesi,
• Para politikası stratejisi çerçevesinde Hükûmetle birlikte enflasyon hedefinin belirlenmesi,
• Para politikası hedefleri ve uygulamaları konusunda belirli dönemler itibarıyla raporlar hazırlayarak Hükûmetin ve belirleyeceği esaslar doğrultusunda kamuoyunun bilgilendirilmesi,
• Hükûmetle birlikte Türk lirasının iç ve dış değerini korumak için gerekli tedbirlerin alınması ve yabancı paralar ile altın karşısındaki muadeletini tespit etmeye yönelik kur rejiminin belirlenmesi gibi görev ve yetkileri bulunmaktadır.
4651 sayılı kanunla yapılan düzenlemelere göre; bankanın temel amacı nedir?
4651 sayılı kanunla yapılan düzenlemelere göre; bankanın temel amacı fiyat istikrarını sağlamaktır. Bu amacı gerçekleştirmek için banka uygulayacağı para politikasını ve kullanacağı politika araçlarını doğrudan kendisi belirler.
TCMB'nin görevleri nelerdir?
T.C. Merkez Bankasına yasayla verilen görevler şunlardan ibarettir:
• Açık piyasa işlemleri yapmak,
• Hükûmetle birlikte Türk lirasının iç ve dış değerini korumak için gerekli tedbirleri almak ve yabancı paralar ile altın karşısındaki muadeletini tespit etmeye yönelik kur rejimini belirlemek.
• Türk lirasının yabancı paralar karşısındaki değerinin belirlenmesi için döviz ve efektiflerin vadesiz ve vadeli alım ve satımı ile dövizlerin Türk lirası ile değişimi ve diğer türev işlemlerini yapmak,
• Bankaların ve Bankaca uygun görülecek diğer mali kurumların yükümlülüklerini esas alarak, zorunlu karşılıklar ve umumi disponibilite ile ilgili usul ve esasları belirlemek,
• Reeskont ve avans işlemleri yapmak,
• Altın ve döviz rezervlerini yönetmek,
• Türk lirasının hacim ve tedavülünü düzenlemek, ödeme ve menkul kıymet transferi ve mutabakat sistemleri kurmak, kurulmuş ve kurulacak sistemlerin kesintisiz işlemesini ve denetimini sağlayacak düzenlemeleri yapmak, ödemeler için elektronik ortam da dâhil olmak üzere kullanılacak yöntemleri ve araçları belirlemek,
• Finansal sistemde istikrarı sağlayıcı ve para ve döviz piyasaları ile ilgili düzenleyici tedbirleri almak,
• Mali piyasaları izlemek,
• Bankalardaki mevduatın vade ve türleri ile katılım bankalarındaki katılma hesaplarının vadelerini belirlemek.
TCMB'nin yetkileri nelerdir?
Yasayla T.C. Merkez Bankasına tanınan yetkiler şunlardır:
• Türkiye’de banknot ihracı imtiyazı tek elden Bankaya aittir.
• Banka, Hükûmetle birlikte enflasyon hedefini tespit eder, buna uyumlu olarak para politikasını belirler. Bu anlamda para politikasının uygulanmasında tek yetkili ve sorumludur.
• Fiyat istikrarını sağlamak amacıyla kanunda belirtilen para politikası araçlarını kullanmaya, uygun bulacağı diğer para politikası araçlarını da doğrudan belirlemeye ve uygulamaya yetkilidir.
• Banka, olağanüstü hâllerde ve Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun kaynaklarının ihtiyacı karşılamaması durumunda, belirleyeceği usul ve esaslara göre bu Fona avans vermeye yetkilidir.
• Banka, nihai kredi mercii olarak bankalara kredi verme işlerini yürütür.
• Banka, bankaların ödünç para verme işlemlerinde ve mevduat kabulünde uygulayacakları faiz oranlarını, belirleyeceği usul ve esaslara göre bankalardan istemeye yetkilidir.
• Banka, mali piyasaları izlemek amacıyla bankalar ve diğer mali kurumlardan ve bunları düzenlemek ve denetlemekle görevli kurum ve kuruluşlardan gerekli bilgileri istemeye ve istatistiki bilgi toplamaya yetkilidir.
Reeskont işlemi nedir?
Bankalar tarafından önceden iskonto edilmiş senetlerin Merkez Bankasına sunulması, Merkez Bankasının da bu senetleri tekrardan iskontaya tabi tutarak, karşılığında ilgili bankalara kredi vermesi işlemine “reeskont işlemi” denir. Reeskont işleminde uygulanan faiz oranı ise “reeskont oranı” olarak adlandırılır.
Karşılık oranları işlemleri nelerdir?
Bankalar kendilerine yatırılan mevduatın kanunen belirlenen bir oranını zorunlu karşılık olarak ayırmak durumundadırlar. Zorunlu karşılık olarak tutulan bu miktar, bankaların fonlarından kullanamadıkları miktarı göstermektedir. Zorunlu karşılık oranlarının değişmesi, bankacılık sisteminin kullanabileceği fon miktarının belirlenmesi açısından önem taşımaktadır. Bankaların ödünç verilebilir fonlarını etkilemek için kullanılan zorunlu karşılıklar, Merkez Bankasınca belirlenmektedir. Zorunlu karşılıklar başlangıçta mevduatların korunması amacıyla düşünülmüş, ancak yaşanan süreç içinde bu araç para arzını etkileyen bir araç konumuna gelmiştir.
İnterbank (Bankalararası para piyasası) işlemleri nelerdir?
Bankalararası para piyasasının yönlendirilmesi, para politikası bakımından merkez bankasına yeni bir araç sağlamıştır. Merkez Bankası bu imkâna 1986 yılında yapılan bir düzenleme ile kavuşmuştur. Buna göre bankalar, Merkez Bankası yönetiminde oluşan “İnterbank piyasası”ndaki arz ve talebe göre kısa vadeli fon ihtiyaçlarını giderebilmektedirler. Aynı zamanda, fon fazlası olan ve kısa süreli olarak bu fonu değerlendirmek isteyen bankaların istekleri de yine bu piyasada giderilebilmektedir.
Açık piyasa işlemleri nedir?
Açık piyasa işlemleri (APİ), merkez bankalarının içinde yer aldıkları ulusal ekonomilerde, para arzı miktarını düzenlemek için, hazine bono ve tahvilleri ile özel kesime ait çeşitli tahvil ve senetleri alıp satması işlemleridir. Ancak uygulamada APİ çerçevesinde genellikle kamuya ait menkul kıymetler alınıp satılmaktadır. Merkez bankaları, ekonomideki para arzını artırmak istediklerinde piyasadan bu kıymetleri satın alarak karşılığında piyasaya para sürmekte, para arzını daraltmak istediklerinde ise ellerindeki kıymetleri satarak, bunların karşılığı kadar parayı piyasadan çekmektedirler. Açık piyasa işlemleri (APİ), merkez bankalarının içinde yer aldıkları ulusal ekonomilerde, para arzı miktarını düzenlemek için, hazine bono ve tahvilleri ile özel kesime ait çeşitli tahvil ve senetleri alıp satması işlemleridir. Ancak uygulamada APİ çerçevesinde genellikle kamuya ait menkul kıymetler alınıp satılmaktadır. Merkez bankaları, ekonomideki para arzını artırmak istediklerinde piyasadan bu kıymetleri satın alarak karşılığında piyasaya para sürmekte, para arzını daraltmak istediklerinde ise ellerindeki kıymetleri satarak, bunların karşılığı kadar parayı piyasadan çekmektedirler.
Açık piyasa işlemlerinin amacı nedir?
Açık piyasa işlemlerinin amacı; 1211 Sayılı TCMB Kanununun 52. maddesi uyarınca, para arzını ve ekonominin likiditesini düzenlemektir.
Merkez Bankası açık piyasa işlemlerini yürütmek ve bu anlamda ekonomide para arzını ve likiditeyi düzenlemek amacıyla, kendi nam ve hesabına alıp satabildikleri kıymetler nelerdir?
Merkez Bankası açık piyasa işlemlerini yürütmek ve bu anlamda ekonomide para arzını ve likiditeyi düzenlemek amacıyla, kendi nam ve hesabına çeşitli kıymetleri alıp satabilmektedir. Bu kıymetler;
• Her türlü devlet iç borçlanma senetleri, kamu idare ve kuruluşlarının tahvilleri,
• Ödenmiş sermayeleri en az T500 milyon olan anonim şirketlerin borsaya kayıtlı tahvilleri, SPK tarafından ihraç izni verilmiş borç senetleri,
• Banka mevduat sertifikaları,
• Vadelerine en çok 120 gün kalmış gelir ortaklığı senetleri ve kâr zarar ortaklığı belgelerinden oluşmaktadır.
Merkez bankasının gerçekleştirdiği açık piyasa işlemleri nelerdir?
Merkez bankası; doğrudan alım, doğrudan satım, repo ve ters repo yöntemlerinden birini kullanarak açık piyasa işlemlerini gerçekleştirmektedir.
TCMB'nin yapamayacağı işlemler nelerdir?
T.C. Merkez Bankasının yapamayacağı işlemler yasada belirtilmiştir. Buna göre banka yasada belirtilen aşağıdaki işlemleri yapamaz:
• Banka, Hazine ile kamu kurum ve kuruluşlarına avans veremez ve kredi açamaz,
• Hazine ile kamu kurum ve kuruluşlarının ihraç ettiği borçlanma araçlarını birincil piyasadan satın alamaz.
• Banka, kanunla yetki verilen işlemler dışında avans veremez ve kredi açamaz.
• Vereceği avans ve açacağı krediler ise teminatsız veya karşılıksız olamaz.
• Her ne şekilde olursa olsun kefil olamaz ve doğrudan kendisi ile ilgili işlemler dışında teminat veremez.
-
AÖF Sınavları İçin Ders Çalışma Taktikleri Nelerdir?
date_range 8 Gün önce comment 11 visibility 17946
-
2024-2025 Öğretim Yılı Güz Dönemi Kayıt Yenileme Duyurusu
date_range 7 Ekim 2024 Pazartesi comment 1 visibility 1174
-
2024-2025 YKS Ek Yerleştirme İle Yerleşen Adayların Çevrimiçi (Online) Başvuru ve Kayıt Duyurusu
date_range 24 Eylül 2024 Salı comment 1 visibility 619
-
Çıkmış Soruları Gönder Para Kazan!
date_range 10 Eylül 2024 Salı comment 5 visibility 2748
-
2023-2024 Öğretim Yılı Yaz Okulu Sınavı Sonuçları Açıklandı!
date_range 27 Ağustos 2024 Salı comment 0 visibility 908
-
Başarı notu nedir, nasıl hesaplanıyor? Görüntüleme : 25578
-
Bütünleme sınavı neden yapılmamaktadır? Görüntüleme : 14507
-
Akademik durum neyi ifade ediyor? Görüntüleme : 12511
-
Harf notlarının anlamları nedir? Görüntüleme : 12502
-
Akademik yetersizlik uyarısı ne anlama gelmektedir? Görüntüleme : 10426