İktisada Giriş 2 Dersi 3. Ünite Sorularla Öğrenelim
Ekonominin Genel Dengesi: Toplam Talep-Toplam Arz Modeli
Toplam harcamaların bileşenleri nelerdir?
Toplam harcamaların dört temel bileşenden oluşmaktadır ve bu bileşenler; • Hane halklarının tüketim harcamaları, • Özel sektörün yatırım harcamaları, • Kamu harcamaları ve • Dış alem talebi olarak ifade edilebilecek net ihracattır.
Kapalı ekonomi nedir?
Diğer ülkeler ile ticaretin söz konusu olmadığı ekonomilere kapalı ekonomi adı verilir. Kapalı bir ekonomide ihracat ve ithalat olmadığı için net ihracat sıfırdır.
Açık ekonomi nedir?
Diğer ülkeler ile ticari ilişkiler içinde olan ülkeler ise açık ekonomi olarak nitelendirilir.
Net vergi hasılatı nedir?
Devletin topladığı vergilerden hane halklarına transfer ödemeleri çıkarıldıktan sonra kalan kısma net vergi hasılatı adı verilir. T ? TA - TR Bu ifadede; • TA devletin toplam vergi hasılatını, • TR ise devletin sosyal güvenlik harcamaları veya sosyal yardımlar gibi hane halklarına yaptığı ödemeleri ifade eder. Vergiler hane halklarından alınıp devletin kasasına giren gelirden başka bir şey değildir.
Toplam harcanabilir gelir nedir?
Toplam gelirin devlete ödenen vergilerden sonra kalan kısmına toplam harcanabilir gelir adı verilir. Ekonomideki hane halklarının elde ettiği toplam harcanabilir geliri aşağıdaki gibi vergi sonrası gelir olarak ifade edebiliriz: YD ? Y - TA + TR ? Y - T
Toplam harcamalar içerisinde en büyük paya sahip olan harcama nedir?
Tüketim harcamaları toplam harcamaların en önemli bileşenidir. Toplam harcamalar içerisindeki en büyük pay tüketim harcamalarına aittir. Tüketim harcamalarının toplam harcamalar içindeki payının bu derece yüksek olması Türkiye’ye özgü bir durum değildir. Diğer ülkelerde de tüketim harcamalarının toplam harcamaları GSYH’nin en büyük kısmını oluşturmaktadır.
Cari gelir nedir?
Her dönem elde edilen gelire o dönemin cari geliri adı verilir.
Cari harcanabilir gelir nedir?
Vergiler ödendikten sonra kalan cari gelire ise cari harcanabilir gelir adı verilir.
Harcanabilir gelir, tüketim ve tasarruf ilişkisi nasıldır?
Elde edilen harcanabilir gelirin tamamı tüketim harcaması ve tasarruf arasında bölüşülür: Harcanabilir Gelir Tüketim + Tasarruf
Ödünleşim nedir?
Bir şeyden daha fazla elde etmek için başka bir şeyden vazgeçme zorunluluğuna ödünleşim adı verilir. Yarın daha fazla tüketmek için bugün daha az tüketmek zorunda kalmamız bir ödünleşimdir.
İnsanlar tüketimlerinin zaman içinde nasıl değişmesini isterler?
İnsanlar bu dönem çok az tüketerek gelecek dönem çok fazla tüketmek veya bu dönem çok fazla tüketerek gelecek dönem açlık sınırında yaşamak istememektedir. Bunun yerine her iki dönem de yaklaşık aynı miktarda tüketimi tercih etmektedir. Bu davranışı bütün insanlar için genelleştirebiliriz. İnsanlar tüketimlerinin zaman içerinde inişli-çıkışlı bir seyir izlemesi yerine, daha istikrarlı olmasını tercih ederler. Bu tercih insanların tüketim-tasarruf kararlarını etkileyen en önemli faktördür. Tüketicilerin zaman içerisindeki tüketimlerini nasıl daha istikrarlı halde tutabileceklerini belirleyen ise reel faiz oranlarıdır.
Cari harcanabilir gelir ile tüketim harcamaları arasında nasıl bir ilişki vardır?
Cari harcanabilir gelir ile tüketim harcamaları arasında yakın bir ilişki söz konusudur. Cari gelirdeki artışların bireylerin tüketim harcamalarını artırmasını bekleriz.
Marjinal tüketim eğilimi nedir?
Tüketim isteği marjinal tüketim eğilimi olarak ifade edilir. Artan gelirin ne kadarının tüketim için ayrılacağı bireylerin marjinal tüketim eğilimleri tarafından belirlenir. MPC olarak gösterilen marjinal tüketim eğilimi 0 ile 1 arasında bir değerdir. Bir kişi cari gelirindeki artışın hepsini tüketime ayırırsa MPC bire eşit olacaktır. Eğer artışın hepsini tasarruf ederse MPC sıfıra eşit olacaktır. Kişi cari gelirindeki artışın bir kısmını tüketecek bir kısmını ise tasarruf edeceğine göre, sıfır ile bir arasında bir değer alacaktır.
Ortalama tüketim eğilimi nedir?
Gelirdeki bir artışın ne kadarının tüketime gideceğini marjinal tüketim eğilimi belirlemekte iken toplam gelirin ne kadarının tüketime gideceğini ortalama tüketim eğilimi belirler. Ortalama tüketim eğilimi bize elimize geçen toplam gelirin her ?1’sinin kaç kuruşunun tüketim için kullanıldığını gösterir. Kısaca APC ile gösterilen ortalama tüketim eğilimi, marjinal tüketim eğilimi gibi 0 ile 1 arasında bir değer alır.
Servet nedir?
Bireylerin veya hane halklarının her dönem yaptıkları tasarrufların toplamı onların servetlerini oluşturur. Daha formel olarak tanımlayacak olursak, bir hane halkının serveti sahip olduğu varlıkların toplamından borçlarının toplamının çıkarılmasıyla elde edilen miktardır. Servet seviyesindeki değişikliklerin bireylerin tüketim davranışlarını etkilemesi beklenebilecek bir sonuçtur.
Reel ve nominal faiz oranı nedir?
Nominal faiz oranı Türk Lirası cinsinden ödenme garantisi ile vaat edilen faiz oranıdır. Reel faiz oranı ise nominal faiz oranından mal ve hizmetlerin fiyatlarındaki artış oranı çıkarıldıktan sonra elde edilen faiz oranıdır.
İkame etkisi nedir?
Reel faiz oranındaki bir artış kişinin tasarruf ettiği her ?1 karşılığında gelecek dönem elde edeceği faiz getirisini artıracaktır. Bu nedenle bugünkü tüketimden feragat ederek gelecek dönemdeki tüketimini artırmak daha cazip hale gelecektir. Bu davranışı fiyatı artan bir maldan daha az tüketmek gibi düşünebiliriz. Reel faiz oranı bugünkü tüketimin maliyeti ise reel faiz oranı arttığında bugünkü tüketimin maliyeti de artacaktır. Bu nedenle Kişi bu dönem daha az tüketmeyi tercih edecek ve daha fazla tasarruf yapacaktır. Bu etkiye ikame etkisi adını veriyoruz. İkame etkisi reel faiz oranlarındaki bir artış halinde tüketimini azaltacaktır.
Gelir etkisi nedir?
Reel faiz oranındaki bir artış kişinin gelecekteki belirli bir miktar tüketim seviyesine bugün daha az miktar tasarruf yaparak ulaşabilmesini mümkün hale getirir. Örneğin reel faiz oranı %10 iken gelecek dönem ?1500 değerinde bir satın alma gücüne ulaşabilmesi için kişinin bu dönem yaklaşık ?1363 tasarruf yapması gerekir. Reel faiz oranı *’ye yükseldiğinde gelecek dönem aynı miktardaki satın alma gücüne ulaşabilmesi için bu dönem sadece ?1250 tasarruf etmesi yeterli olacaktır. Aynı şeyi başka bir bakış açısı ile değerlendirebiliriz. Reel faiz oranı %10 iken gelecek dönemde ?1 faiz getirisi elde etmesi için bu dönem ?0,90 tasarruf yapması gerekirken, reel faiz oranı * olduğunda gelecek dönem ?1 faiz getirisi elde etmek için kişinin sadece ?0,83 tasarruf etmesi gerekecektir. Bu nedenle reel faiz oranının yükselmesi tasarruf miktarını azaltarak tüketim miktarını artıracaktır. Bu etkiye gelir etkisi adını veriyoruz.
Uyarılmış tüketim harcamaları nedir?
Toplam tüketim harcamalarının toplam harcanabilir gelir tarafından belirlenen kısmına uyarılmış tüketim harcamaları veya gelire bağlı tüketim harcamaları adı verilir.
Marjinal tasarruf eğilimi nedir?
Marjinal tasarruf eğilimi toplam harcanabilir gelirdeki artışın ne kadarlık bir kısmının tasarruf edildiğini gösterir. Marjinal tasarruf eğilimi kısaca MPS olarak yazılır ve s ile gösterilir.
Otonom tüketim harcamaları nedir?
Keynes, toplam harcamaların harcanabilir gelir dışındaki bütün bu faktörler tarafından belirlenen kısmını otonom tüketim harcamaları olarak kabul etmiştir. Dolayısıyla otonom tüketim harcamalarını, toplam tüketim harcamalarının harcanabilir gelire bağlı olmayan kısmı olarak tanımlayabiliriz. Keynes kısa dönemde otonom harcamaların değişmeyeceğini öne sürmüştür.
Sermaye malları nelerdir?
Konutlar, konut dışı binalar, makine ve teçhizat, sermaye malları olarak adlandırılırlar. Sermaye mallarının özelliği diğer mal ve hizmetlerin üretiminde kullanılan dayanıklı mallar olmalarıdır.
Yatırım harcamaları nelerdir?
Konut ve konut dışı bina inşaatları; makine ve teçhizat alımları; firmaların ürün stoklarındaki artışlardır. Üretimde kullanılabilecek durumda olan her türlü bina, makine, teçhizat ekonomideki sabit sermaye stokunu oluşturur.
Yatırım harcamaları makroiktisat açısından neden önemlidir?
Yatırım harcamaları makroiktisat açısından iki nedenle önemlidir: • Yatırım harcamaları toplam harcamaların tüketim harcamalarından sonra ikinci en büyük bileşenidir. Ayrıca yatırım harcamaları toplam harcamalar arasında en fazla iniş-çıkış yaşayan bileşendir. Bu nedenle yatırım harcamalarındaki dalgalanmalar, yani bir dönemden diğer döneme gerçekleşen değişimler GSYH’de önemli iniş çıkışlara neden olmaktadır. Bu açıdan yatırım harcamalarının belirleyicilerini anlamak önem taşır. • Yatırımlar bina, makine ve teçhizattan oluşan sermaye stokunu artırdığı için ekonominin üretim kapasitesini artırırlar. Bu nedenle yatırımlar uzun dönemli ekonomik büyümenin itici gücüdür diyebiliriz.
Amortisman nedir?
Üretim sürecinde kullanılan sermaye malları zaman içerisinde aşınır, bozulur, kullanılamaz hale gelirler. Örneğin binalar her geçen yıl eskirler ve bir zaman sonra kullanılamaz hale gelirler. Kullanılamaz hale gelen konut ve ticari amaçlı binaların yerine yenilerinin yapılması gerekir. Aynı şekilde, üretimde kullanılan aletler ve makineler belli bir kullanım zamanından sonra sık sık arıza yapmaya başlarlar ve verimleri azalır. Bu makinelerin de yerine yenilerinin konması gerekir. Dönem içerisinde yapılan yatırımların bir kısmı bütün bu aşınmaları telafi etmek için yapılır. Sermaye stokunun fiziksel veya teknolojik olarak eskimesi veya kullanılamaz hale geldiği için yenilenmesi gereken kısmını amortisman olarak adlandırıyoruz. Aşınan sermaye miktarını yerine koymak için yapılan yatırımlara ise amortisman yatırımları veya yenileme yatırımları adını veriyoruz.
Firmalar neden yatırım yaparlar?
Bir firma açısından yatırım harcamaları, gelecekteki üretim kapasitesini artırmak amacıyla bugünden yapılan harcamalardır. Firmalar gelecek dönemlerde ürünlerine olan talebin artacağını bekliyorlar ise üretim kapasitelerini artacak olan talebi karşılayabilecek düzeye çıkarmak için yatırım harcamaları yaparlar. Bu harcamalar yeni bina inşaatları ve yeni makine ve teçhizat alımları şeklinde gerçekleşir. Firmaların yatırım kararlarında en önemli iki faktör; • Sermayenin maliyeti ve • Yatırımın getirisi ile ilgili beklentileridir.
Beklenen kârlılık nedir?
Firmaların yeni yatırımlar yapmasının amacı kâr elde etmektir. Bir yatırımdan kâr elde edileceği düşünülüyorsa o yatırım projesi gerçekleştirilebilir. Yatırım projelerinin kârlılık oranı arttıkça yatırımın gerçekleşme olasılığı artacaktır. Yapılan bir yatırımın getirisi o yatırım yapıldıktan sonra elde edilecek kârdır. Kâr ise hatırlayacağınız gibi hasılat ile maliyet arasındaki farktır. Firmalar yatırım kararlarını verirken yatırımın kârlılığını göz önünde bulundururlar. Bununla birlikte yapılan bir yatırımdan elde edilecek kâr yatırımın yapılmasından daha sonra elde edilecektir. Dolayısıyla burada gelecekte elde edilecek bir getiriden bahsediyoruz. Bu getiriyi belirleyecek olan ise gelecekte elde edilecek hasılat ile yatırım için katlanılacak maliyetlerdir.
Finansal sermaye nedir?
Bir firmanın sermaye malı alabilmesi için paraya ihtiyacı vardır. İhtiyaç duyulan bu paraya finansal sermaye adını veriyoruz.
Yatırımın maliyeti nedir?
Bir yatırımın maliyeti sermaye mallarının maliyeti ile finansal sermayenin maliyetinden oluşur. Yatırımın maliyeti Sermaye mallarının maliyeti + Finansal sermayenin maliyeti Bu formülde geçen finansal sermayenin maliyeti faiz oranıdır. Faiz oranı arttığında yatırımların maliyeti de artacaktır.
Bir yatırım projesinin kabul edilip edilmemesine nasıl karar verilir ?
Bir yatırım projesinin kabul edilecek hayata geçirilmesi için kârlı olması gerekir. Diğer bir ifade ile projenin getirisinin maliyetinden daha fazla olması gerekir. Bir projenin kârlı olabilmesi için projenin net bugünkü değeri pozitif olmalıdır. Dolayısıyla eğer; • NPV>0 ise proje kabul edilir ve gerçekleştirilir, • NPV<0 ise proje reddedilir ve yatırım gerçekleşmez.
Ödünç verilebilir fonlar piyasası nedir?
Gelir-harcama özdeşliğinden hareket ederek tasarruf-yatırım eşitliğine ulaşılır: S I Bu ifadenin bir özdeşlik olduğunu hatırlayalım. Bu nedenle ekonomide toplam tasarruflar her zaman yatırım harcamalarına eşit olacaktır. Burada bu eşitliği sağlayan mekanizmayı inceleyeceğiz. Bu mekanizmanın adı ödünç verilebilir fonlar piyasasıdır. Ödünç verilebilir fonlar piyasası bankalarda ve diğer kredi veren kuruluşlardaki, firmalara kredi olarak verilebilecek durumda olan fonlar ile firmaların bu fonlara olan talebini ifade eder. Söz konusu fonlar hane halklarının tasarruflarından oluşmaktadır. Diğer bir ifade ile ödünç verilebilir fon arzı hane halklarının tasarruflarından oluşmaktadır. Ödünç verilebilir fonlara olan talep ise firmaların yatırım amacıyla talep ettikleri fonlardan oluşmaktadır. Ödünç verilebilir fonlar piyasasını reel faiz oranının ödünç verilebilir fon arzı ve talebi tarafından belirlendiği bir piyasadır.
Kapalı ekonomi nedir?
Diğer ülkeler ile ticaretin söz konusu olmadığı ekonomilere kapalı ekonomi adı verilir. Kapalı bir ekonomide ihracat ve ithalat olmadığı için net ihracat sıfırdır.
Net vergi hasılatı nedir?
Devletin topladığı vergilerden hanehalklarına transfer ödemeleri çıkarıldıktan sonra kalan kısma net vergi hasılatı adı verilir.
Transfer harcamaları neyi ifade etmektedir?
Devletin sosyal güvenlik ödemeleri veya sosyal yardımlar gibi hanehalklarına yaptığı gelir transferleri transfer harcamaları olarak adlandırılır.
Cari gelir ve cari harcanabilir gelir arasındaki fark nedir?
Her dönem elde edilen gelire o dönemin cari geliri adı verilir. Vergiler ödendikten sonra kalan cari gelire ise cari harcanabilir gelir adı verilir. Elde edilen harcanabilir gelirin tamamı tüketim harcaması ve tasarruf arasında bölüşülür: harcanabilir gelir = tüketim + tasarruf.
Ödünleşim nedir?
Bir şeyden daha fazla elde etmek için başka bir şeyden vazgeçme zorunluluğuna ödünleşim adı verilir. Yarın daha fazla tüketmek için bugün daha az tüketmek zorunda kalmamız bir ödünleşimdir.
Marjinal tüketim eğilimi nedir? Açıklayınız.
Artan gelirin ne kadarının tüketim için ayrılacağı bireylerin marjinal tüketim eğilimleri tarafından belirlenir. “MPC” olarak gösterilen marjinal tüketim eğilimi 0 ile 1 arasında bir değerdir. Eğer bir kişi cari gelirindeki artışın hepsini tüketime ayırırsa MPC bire eşit olacaktır. Eğer 1000 TL’lik artışın hepsini tasarruf ederse MPC sıfıra eşit olacaktır. Cari gelirindeki artışın bir kısmını tüketecek bir kısmını ise tasarruf ederse, MPC sıfır ile bir arasında bir değer alacaktır.
Ortalama tüketim eğilimi 0,8; marjinal tasarruf eğilimi ise 0,35 olan bir tüketicinin 10.000 TL olan geliri bu dönem 12.000 TL’ye yükselmiştir. Söz konusu tüketicinin bu dönem yapacağı toplam tasarruf miktarı ve gelirindeki artışın tüketime ayrılacağı kısmı ne kadardır?
2000*0,8= 1600 TL - toplam tüketim
2000*0,35= 700 TL - toplam tasarruf
Beklentilerin tüketime etkisi nedir? Açıklayınız.
Beklenen gelirin cari dönem tüketimini artırması, bireylerin tüketimlerini zaman içinde istikrarlı hale getirmek istemelerinin bir sonucudur. Beklenen gelirdeki azalmalar durumunda ise bireyler cari dönem tüketimlerini azaltarak, tasarruf ettikleri miktarı artıracaklardır.
Gelecek yıl enflasyon beklentisi %24, nominal faiz oranı %15 ise reel faiz oranı kaçtır?
r= n*i
r= 0.24*0.15 = 0.036 = %3,6
Reel faiz oranı tüketimi nasıl etkilemektedir? Açıklayınız.
Reel faiz oranındaki bir artışın birbirinin tam tersi iki etkisi söz konusudur. Reel faiz oranındaki bir artış bir kişinin tasarruf ettiği her T1 karşılığında gelecek dönem elde edeceği faiz getirisini artıracaktır. Bu nedenle bugünkü tüketimden feragat ederek gelecek dönemdeki tüketimini artırmak daha cazip hale gelecektir. Bu davranışı fiyatı artan bir maldan daha az tüketmek gibi düşünebiliriz. Reel faiz oranı bugünkü tüketimin maliyeti ise reel faiz oranı arttığında bugünkü tüketimin maliyeti de artacaktır. Bu nedenle kişi bu dönem daha az tüketmeyi tercih edecek ve daha fazla tasarruf yapacaktır. Bu etkiye “ikame etkisi” adını veriyoruz. İkame etkisi reel faiz oranlarındaki bir artış halinde tüketimini azaltacaktır. Reel faiz oranındaki bir artış aynı zamanda gelecekteki belirli bir miktar tüketim seviyesine bugün daha az miktar tasarruf yaparak ulaşılabilmesini mümkün hale getirir. Örneğin reel faiz oranı %10 iken gelecek dönem 1500 TL değerinde bir satın alma gücüne ulaşılabilmesi için bu dönem yaklaşık 1363 TL tasarruf yapılması gerekir. Reel faiz oranı %20’ye yükseldiğinde gelecek dönem aynı miktardaki satın alma gücüne ulaşabilmesi için bu dönem sadece 1250 TL tasarruf etmesi yeterli olacaktır. Aynı şeyi başka bir bakış açısı ile değerlendirebiliriz. Reel faiz oranı %10 iken gelecek dönemde T1 faiz getirisi elde etmesi için bu dönem T0,90 tasarruf yapması gerekirken, reel faiz oranı %20 olduğunda gelecek dönem T1 faiz getirisi elde etmek için sadece T0,83 tasarruf etmek gerekecektir. Bu nedenle reel faiz oranının yükselmesi tasarruf miktarını azaltarak tüketim miktarını artıracaktır. Bu etkiye “gelir etkisi” adını veriyoruz. Gelir etkisi reel faizdeki bir artış halinde tasarrufların azalmasına ve tüketim harcamasının artmasına yol açar. Görüldüğü gibi ikame ve gelir etkileri ters yönlere çalışmaktadır. Birisi tüketimi azaltırken diğeri artırmaktadır. Diğer faktörler sabit iken reel faiz oranındaki bir değişme sonucu tüketim miktarında meydana gelecek net değişme ikame ve gelir etkilerinden hangisinin daha büyük olduğuna bağlıdır. Eğer ikame etkisi daha büyük ise tüketim harcaması azalacak, gelir etkisi daha büyük ise tüketim harcaması artacaktır.
İkame etkisinin borç alan ve veren taraf için tüketim ve tasarruf etkilerini açıklayınız.
İkame etkisi borç alan bireyler ile tasarruf yapan bireyler için aynı şekilde işleyecektir. Her iki tür birey için de reel faiz oranındaki bir artış tüketimi azaltacak ve tasarrufu artıracaktır. Bununla birlikte gelir, borç alan bir bireyler için farklı işleyecektir. Borç alan bir birey için reel faiz oranındaki artış, aldığı her T1 için ödemesi gereken faiz miktarını artıracağı için, gelecek dönem servetinde bir azalma anlamına gelecektir. Bu durum servet seviyesinin azalması ile aynı etkiyi yapacak ve tüketimi azaltarak tasarrufları artıracaktır.
Marjinal tasarruf eğilimi ile marjinal tüketim eğilimi nedir? arasındaki ilişki nasıldır?
Marjinal tüketim eğilimi toplam harcanabilir gelirdeki artışın ne kadarlık bir kısmının tüketim harcamalarına gittiğini gösterir. Marjinal tüketim eğilimi kısaca “MPC” olarak yazılır ve “c” ile gösterilir. Marjinal tasarruf eğilimi toplam harcanabilir gelirdeki artışın ne kadarlık bir kısmının tasarruf edildiğini gösterir. Marjinal tasarruf eğilimi kısaca “MPS” olarak yazılır ve “s” ile gösterilir.
1=MPC+MPS
1=c+s
Buna göre marjinal tasarruf eğilimini c=1-s şeklinde yazabileceğimiz gibi, marjinal tasarruf eğilimini de s=1-c olarak yazmamız mümkündür.
Otonom tüketici harcaması nedir?
Toplam tüketim harcamalarının harcanabilir gelir dışındaki faktörler tarafından belirlenen kısmına otonom tüketim harcamaları adı verilir. Tüketim harcamalarını belirleyen haracanabilirlik, faiz oranları, servet, gelir ve beklenti faktörlerinin yanında ekonomideki belirsizlikler ve tüketicilerin zevk ve tercihlerindeki değişiklikler de tüketim harcamalarını da etkileyebilecektir. Örneğin siyasal istikrarsızlıkların hanehalklarının ihtiyat amacıyla yaptıkları tasarrufları artırıp, tüketim harcamalarını azaltabilir. Aynı şekilde ekonomik krizlerin işsizliği artırarak insanların işsiz kalma ihtimaline karşı harcamalarını azalttığı da bilinmektedir. Ekolojik bilincin gelişmesi ile otomobil kullanımının azalması durumunda, tüketim harcamalarında bir azalma görülecektir. Böyle bir durum insanların zevk ve tercihlerindeki bir değişmeyi yansıtır.
Yatırım harcamalarının önemini açıklayınız.
Yatırım harcamaları makroiktisat açısından iki nedenle önemlidir:
1. Yatırım harcamaları toplam harcamaların tüketim harcamalarından sonra ikinci en büyük bileşenidir. Ayrıca yatırım harcamaları toplam harcamalar arasında en fazla iniş-çıkış yaşayan bileşendir. Bu nedenle yatırım harcamalarındaki dalgalanmalar, yani bir dönemden diğer döneme gerçekleşen değişimler GSYH’de önemli iniş çıkışlara neden olmaktadır. Bu açıdan yatırım harcamalarının belirleyicilerini anlamak önem taşır.
2. Yatırımlar bina, makine ve teçhizattan oluşan sermaye stokunu artırdığı için ekonominin üretim kapasitesini artırırlar. Bu nedenle yatırımlar uzun dönemli ekonomik büyümenin itici gücüdür diyebiliriz.
Yatırım nedir? Açıklayınız.
Yatırım, üretim kapasitesinin artırılmasına yönelik harcamalardır. İktisatçılar için yatırım harcamaları, bir dönem içerisinde sermaye malları olarak adlandırılan bina, makine ve teçhizat harcamaları ile firmaların ürün stoklarında meydana gelen artışlardan oluşmaktadır. Sabit sermaye stokunun en önemli kısmını oluşturan binalar, konutlar ve konut dışı yapılar olarak iki gruba ayrılır. Fabrika, ofis, dükkan vb. binalar ile depo, antrepo, silo gibi yapıla konut dışı bina kategorisine girerler. Yeni konut ve konut dışı bina inşaatları yatırım harcamaları içerisinde değerlendirilirken, daha önceki yıllarda yapılmış bir binanın satılarak el değiştirmesi yatırım harcaması olarak kabul edilmez.
Net yatırım kavramı nedir?
Bir dönemden diğerine sermaye stokundaki artış net yatırımlar olarak adlandırılır.
İktisatçılar sermaye stokunu geleneksel olarak “K” harfi ile gösterirler. Bir yıldan diğer yıla sermaye stokundaki değişimi aşağıdaki gibi gösterebiliriz:
?K=K2–K1
Firmalar neden yatırım yaparlar? Yatırım kararlarını etkileyen faktörler nelerdir?
Bir firma açısından yatırım harcamaları, gelecekteki üretim kapasitesini artırmak amacıyla bugünden yapılan harcamalardır. Firmalar gelecek dönemlerde ürünlerine olan talebin artacağını bekliyorlar ise üretim kapasitelerini artacak olan talebi karşılayabilecek düzeye çıkarmak için yatırım harcamaları yaparlar. Bu harcamalar yeni bina inşaatları ve yeni makine ve teçhizat alımları şeklinde gerçekleşir. Firmaların yeni yatırımlar yapmasının amacı kâr elde etmektir. Bir yatırımdan kâr elde edileceği düşünülüyorsa o yatırım projesi gerçekleştirilebilir. Yatırım projelerinin kârlılık oranı arttıkça yatırımın gerçekleşme olasılığı artacaktır. Yapılan bir yatırımın getirisi o yatırım yapıldıktan sonra elde edilecek kârdır. Kâr ise hatırlayacağınız gibi hasılat ile maliyet arasındaki farktır. Firmalar yatırım kararlarını verirken yatırımın kârlılığını göz önünde bulundururlar.
Firmaların yatırım kararlarında en önemli iki faktör sermayenin maliyeti ve yatırımın getirisi ile ilgili beklentileridir.
Yatırım maliyeti ne demektir?
Bir yatırımın maliyeti sermaye mallarının maliyeti ile finansal sermayenin maliyetinden oluşur. Sermaye mallarının maliyeti bu malların fiyatları tarafından belirlenir. Finansal sermayenin maliyeti ise faiz oranıdır
Finansal sermaye maliyeti ile yatırım arasındaki ilişki nasıldır?
“Finansal sermayenin maliyeti” faiz oranıdır. Faiz oranı arttığında yatırımların maliyeti de artacaktır. Yatırımların maliyeti arttığında kârlılıkları azalır ve firmalar yatırım yapmaktan vazgeçerler. Faiz oranı düştüğünde ise yatırımların maliyeti azalacağı için yatırım projelerinin kârlılığı artacak ve firmalar yatırımlarını artıracaklardır. Bu durumda faiz oranı ile yatırımlar arasında ters yönlü bir ilişkiden söz edebiliriz.
Bir yatırımdan birinci yıl 100 TL, ikinci yıl 120 TL ve üçüncü yıl 140 TL hasılat elde edilmesi beklenmektedir. Aynı yatırım için her dönem 50 TL harcama yapılacaktır. Nominal faiz oranı %8 olduğuna göre bu yatırımın net bugünkü değeri nedir?
NPV= (100-50)/ (1+0,08) + (120-50)/(1+0,08)^2 + (140-50)/(1+0,08)^3= 177,75 TL
-
AÖF Sınavları İçin Ders Çalışma Taktikleri Nelerdir?
date_range 7 Gün önce comment 11 visibility 17793
-
2024-2025 Öğretim Yılı Güz Dönemi Kayıt Yenileme Duyurusu
date_range 7 Ekim 2024 Pazartesi comment 1 visibility 1155
-
2024-2025 YKS Ek Yerleştirme İle Yerleşen Adayların Çevrimiçi (Online) Başvuru ve Kayıt Duyurusu
date_range 24 Eylül 2024 Salı comment 1 visibility 612
-
Çıkmış Soruları Gönder Para Kazan!
date_range 10 Eylül 2024 Salı comment 5 visibility 2738
-
2023-2024 Öğretim Yılı Yaz Okulu Sınavı Sonuçları Açıklandı!
date_range 27 Ağustos 2024 Salı comment 0 visibility 905
-
Başarı notu nedir, nasıl hesaplanıyor? Görüntüleme : 25565
-
Bütünleme sınavı neden yapılmamaktadır? Görüntüleme : 14502
-
Akademik durum neyi ifade ediyor? Görüntüleme : 12507
-
Harf notlarının anlamları nedir? Görüntüleme : 12494
-
Akademik yetersizlik uyarısı ne anlama gelmektedir? Görüntüleme : 10421