Etik Dersi 2. Ünite Sorularla Öğrenelim

Etik Tarihinde Ana Yaklaşımlar

1. Soru

Mutluluk sorununu ilk ele alan filozof kimdir?

Cevap

Mutluluk sorununu ilk ele alan filozof Demokritos’tur.


2. Soru

Demokritos’un etiğin doğuşuna kaynaklık eden düşünceleri nelerdir?

Cevap

Atomculuğun temsilcisi olarak bilinen Demokritos yaşamla ilgili sorunlara da eğilmiş bu konularda da görüşler belirtmiştir. insan ve yaşamla ilgili sorunlara da eğilmiş, olaylar, durumlar karşısında ,başka kişilerle ilişkilerimizde doğru tavrın, doğru durumun ne olması gerektiği üzerine düşünmüştür. Bu bakımdan insanın yaşamla olan bağı konusunda önemli düşünceler ortaya koymuştur.


3. Soru

Demokritos’a göre mutluluk nedir?

Cevap

Demokritos’a göre mutluluk ruhun sürekli iyi olma halinde olmasıdır.


4. Soru

Demokritos’a göre yaşamda insanın yapacağı en doğru, en iyi şey nedir?

Cevap

Demokritos’a göre yaşamda insanın yapacağı en iyi şey hayatı olabildiği kadar çok neşeyle ve olabildiği kadar az sıkıntıyla geçirmektir


5. Soru

Yaşamı mutlu geçirmek için Demokritos’a göre neler yapılmalıdır?

Cevap

Bunun gerçekleşebilmesi için de Demokritos, öncelikle duygulanımları yenmeyi önerir. Burada duygulanımlar, kişinin, yaşananlar ve olan bitenler karşısında içine düştüğü duygu durumlarıdır. Bize dıştan gelen etkiler karşısında içine girdiğimiz bu ruh durumları, mutluluğun koşulu olan iç sarsılmazlığımızı bozan başlıca etkendir. İkinci olarak yapılması gereken şey, ruhta hiçbir korkuya, kaygıya, boş kuruntuya, tutkuya yer vermemektir .İyi ve mutlu yaşam için yapılacak üçüncü şey, ölçülü ve dingin şekilde yaşamayı başarmaktır. Bütün bunlar için yapılacak son ve en önemli şey ise, aklı ve düşünme gücünü geliştirmektir. Akıl ve düşünme gücü, duygulanımlar karşısında bağımsız olmayı hazlar arasında doğru seçim yapabilmeyi, acıdan kaçınabilmeyi sağlar. Burada mutluluk ile haz arasında bir ilgi olduğu görülmektedir. Demokritos, haz derken, duyusal hazdan çok düşünsel hazza önem vermiştir. Ona göre mutluluğun yurdu ne sürülerdir, ne de altın. Demokritos, iyi yaşam için mutluluğa önem ve öncelik vermektedir, çünkü kendi deyişiyle söylenirse mutluluk da ruhundur, mutsuzluk da ve ruh, mutlu-mutsuz varlığın durağıdır Burada, mutluluk, kaba ve gelişi güzel hazza değil, ruhun iyi durumda olmasına bağlıdır. Elbette mutluluk için haz önemlidir. Ama onun anladığı anlamda mutluluk için gereken hazzı, anlık ve gelip geçici şeylerde değil, kendi ifadesiyle ölümlü olmayan şeylerde aramak gerekir. Demokritos bunu kendi sözleriyle şöyle dile getirmiştir: Büyük hazlar güzel eserlerin temaşasından doğarlar


6. Soru

Sokratesçi okullardan Kyrene Okulunun Temel düşünceleri nelerdir?

Cevap

Yaşamda haz, başlı başına ve kendisi için amaçtır, dolayısıyla haz, iyidir. iyi nedir? sorusunun yanıtı, iyi, hazdır diye verilir. Haz, yaşamdaki en temel şeydir ve canı varlığın yaşamının ana amacıdır. Dolayısıyla bir canlının aslen yönelmesi söz konusu olan tek şey hazdır Bu durumda bir canlı için yalnızca haz iyidir. Yani haz başlı başına, kendisi için istenmeye değer olan bir şeydir. Diğer şeylerin hepsi hazzı sağladıkları, haz verdikleri ölçüde iyidir. Onları istenmeye değer kılan şey, hazza ulaşmayı sağlıyor olmalarıdır. Bu durumda doğru ya da mutlu yaşamın ölçüsü şöyle ifade edilebilir: Haz sağlayan, hazzı getiren şey iyidir, acı veren şey ise kötüdür. Bunun dışında kalan şeyler ise kayıtsız kalınması, ilgi gösterilmemesi gereken şeylerdir. Böylece Aristippos’a, dolayısıyla Hazcı Okula göre iyiyi belirleyen şey, hazdır. Burada haz derken anlaşılan şey, o anda duyulan, o anda elde edilen hazdır. O an da duyulan haz ise, maddesel, yani duyusal niteliktedir. Bu haz, düşünsel ya da ruhsal, yani iç dünyamıza ilişkin hazdan daha önceliklidir. Mutlu yaşam için hazzı temel alan bu anlayışa göre hazzın nereden geldiği önemli değildir. Çünkü haz, her durumda, her koşulda iyi olduğu için her haz iyidir. Bu noktada Hazcı Okulun Sofistlerin bilgi görüşünden etkilendiği söylenebilir.


7. Soru

Epikouros’un haz hakkındaki düşünceleri nelerdir?

Cevap

Epikouros hazzı yaşamda ana amaç olarak görür. Haz, bütün eylemlerimizin yöneldiği şeydir. Çünkü bütün canlılar doğal olarak hazza yönelir, acıdan kaçar. Böylece Epikouros’a göre de insan için iyi olan tek şey, yalnızca hazdır; kötü olan tek şey ise, acıdır. Haz, doğal olarak iyi olduğundan, Epikouros da beden hazlarına ya da duyusal, başka deyişle maddî hazlara öncelik verir. Bu hazlardan vazgeçilmesi söz konusu değildir. Çünkü hiçbir haz kötü değildir ve hazzın kendisi kötü olmadığından hazdan kaçınmak gerekmez. Ancak, hazzı doğuran, haz veren kimi fleyler hazdan çok, kötülük getirebileceğinden haz elde etmenin ölçüsü gözden kaçırılmamalıdır. Ayrıca, iyi ve mutlu bir yaşam, doğru eylem için gereken hazzın, düşünsel ya da ruhsal, yani iç dünyamızda, başka deyişle gönlümüzde yaşadığımız haz olduğunu belirtir. Bundan dolayı Epikouros’un hazcılığı, Kyrene okulunun ve Aristippos’un haz anlayışından farklıdır. Epikouros, hazzın iyi olduğunu ve mutluluk için gerekli olduğunu düşünmekle birlikte, her türlü hazza yönelmeyi doğru bulmaz. Haz derken onun anladığı şey, acısızlık durumudur.


8. Soru

Epikouros’un erdem hakkındaki düşünceleri nelerdir?

Cevap

Mutluluk için temelde hazzı benimseyen Epikouros, aynı zamanda erdemi de önemser. Ama erdemin kendisini amaç olarak görmez. Çünkü ona göre, erdemi kendisi için istemek bir şey ifade etmez. İnsanı mutlu yapan şey, erdemin kendisi değil, verdiği hazdır ancak. Dolayısıyla mutlu yaşamın koşulu hazdır. Yaşamda amaç veya istenen şey mutluluk olduğuna göre, insanın temelde yönelmesi veya amaçlaması gereken şey, olabildiğince haz elde etmektir.


9. Soru

Mutluluk ve hazzı temel alan anlayış Eskiçağda sürekliliğini neden koruyamamıştır?

Cevap

Mutluluk ve hazzı temel alan anlayış Eskiçağda sürekliliğini korumamıştır. Çünkü iyi yaşamı hazda görmenin doğurduğu kimi sorular, filozofları hazza dayalı mutluluk anlayışı ve buna dayanan eylemler üzerinde düşünmeye yöneltmiştir. Hazza dayalı mutluluk anlayışı Sokrates ve Platon tarafından sıkı bir şekilde eleştirilmiştir. Sokrates, bütün insanlara mutlu bir yaşam sağlamaya elverişli yaşayışı ve ruh durumunun ne olduğu sorusundan yola çıkarak bu anlayışı her yönden irdelemiştir.


10. Soru

Faydayı temel alan yaklaşımın birbirini tamamlayan üç ana kavramı nelerdir açıklayınız?

Cevap

Faydayı temel alan yaklaşımın birbirini tamamlayan üç ana kavramı şunlardır: İnsan eylemlerinde ve yapılan işlerde elde edilen fayda, bu eylemler ve işlerden insana sağlanan refah ve elde edilen sonuçtur. İnsan eylemleri için bunların dışında bir doğruluk ölçütü aramak gereksizdir. Fayda ile hazzı birleştiren bu anlayış, 18. yüzyıldan itibaren Etik alanında olduğu kadar Psikoloji alanında da benimsenen bir anlayış olmuştur. Hazcılığın Psikolojide benimsenmesi, hazzın kaçınılmaz olduğu düşüncesine dayanır. İnsan doğal olarak hazza yönelir ve haz elde etmek ister. Bu durumda, eylemlerimizi belirleyen temel etmen hazdır ve hazza yönelmek de kaçınılmazdır. Hazzın doğal ve kaçınılmazlığı noktasına dayanan hazcılık, bu özelliğine bağlı olarak Psikoloji alanında tartışmasız kabul gören bir anlayış olmuştur. Buna karşılık, ele aldığı konuyu daima bütününde kavramak isteyen felsefî soruşturma için etik tarihinde doğal olarak tartışmalı bir görüş konumunda yer almıştır.


11. Soru

Erdemi temel alan yaklaşımı temsil eden filozoflar kimlerdir?

Cevap

Erdemi temel alan yaklaşımı temsil eden filozoflar Sokrates, Platon, Aristoteles’tir.


12. Soru

Faydayı temel alan yaklaşımın temelleri hangi filozof tarafından atılmıştır?

Cevap

Faydayı temel alan yaklaşımın temelleri Jeremy Bentham tarafından atılmıştır. daha sonra James Mill ile John Stuart Mill tarafından geliştirilmiştir.


13. Soru

Mill fayda kavramını nasıl açıklamış ve savunmuştur?

Cevap

Faydacılık, insan eylemlerinin değerinin, sağladıkları fayda ile ölçülmesi ve değerlendirilmesi gerektiğini savunmaktadır. Burada fayda kavramının önemi, Mill’in vurguladığı şekliyle şudur: İnsanın eskiden de bugün de hep yüz yüze olduğu temel bir soru olarak iyi ve mutlu yaşamın ne olduğu veya iyi ve mutlu şekilde nasıl yaşanabileceği sorusuyla ilgili olarak, iyi ile kötüyü ayırt edebilmenin ölçüsünü fayda kavramından yakalamak mümkündür. Mill’e göre bu kavramı doğru anlamak ve önemsemek gereklidir. Çünkü iyinin ne olduğunun belirlenebilmesi için Eskiçağdan beri çaba gösterilmiş, ama bu kavram hakkında o gün söylenenden daha öte ve daha açık bir şey ortaya konamamıştır Bundan dolayı Mill, eylemlerimizin doğruluğunu bize verdikleri mutlulukla ölçmenin uygun olduğunu ileri süren faydacılığı benimsemiş ve iyinin ne olduğunu bilmek için de en yüksek mutluluğu ölçü saymayı bir çıkış yolu olarak görmüştür.


14. Soru

Faydayı temel alan yaklaşıma göre bir eylemin iyi yada doğru olması nelere bağlıdır?

Cevap

Faydacı anlayışa göre bir eylem, sağladığı fayda ölçüsünde iyi ya da doğru olur. Eylemin değeri için fayda dışında bir ölçüt aramaya da gerek yoktur. Burada fayda kavramının içeriğini oluşturan haz ya da mutluluk düşüncesinin yanında, 19. yüzyıl sanayi toplumunun koşullarının etkisiyle refah düşüncesinin de eklendiğini belirtmek uygun olur.


15. Soru

Hazcı Okula göre iyiyi belirleyen haz, ne tür bir hazdır?

Cevap

Burada haz derken anlaşılan şey, o anda duyulan, o anda elde edilen hazdır. O anda duyulan haz ise, maddesel, yani duyusal niteliktedir. Bu haz, düşünsel ya da ruhsal, yani iç dünyamıza ilişkin hazdan daha önceliklidir.


16. Soru

Demokritos’a göre yaşamda insanın yapacağı en doğru ve en iyi şey nedir?

Cevap

Demokritos’a göre yaşamda insanın yapacağı en doğru ve en iyi şey, hayatı olabildiği kadar çok neşeyle ve olabildiği kadar az sıkıntıyla geçirmektir


17. Soru

Demokritos’a göre mutluluk için gerekli olan haz nasıl olmalıdır?

Cevap

Mutluluk için gereken haz, anlık ve gelip geçici şeylerde değildir. Hazzı, ölümlü olmayan şeylerde aramak gerekir. Demokritos bunu kendi sözleriyle şöyle dile getirmiştir: “Büyük hazlar güzel eserlerin temaşasından doğarlar.”


18. Soru

Etiği “metafizik” yönlerinden arındırıp, “meta” bir alan olarak kurmak isteyen felsefecilerin genel görüşü nedir?

Cevap

Etik, felsefenin bir alanı olarak düşünülmüş, ama “metafizik” olma sakıncasına karşı önlem alınmak istenmiş; bu amaçla da etiği “meta/üst” bir düşünsel etkinlik olarak konumlandırma arayışına gidilmiştir.


19. Soru

Önde gelen sofistlerden biri olan Protagoras, “Her bir şey bana nasıl görünürse benim için böyledir, sana nasıl görünürse yine senin için de öyle” sözüyle neye vurgu yapmaktadır?

Cevap

Protagoras bu sözüyle her şeyin ölçüsünün insan olduğunu belirtmiştir.


20. Soru

Sokrates’e göre erdemin ne olduğunu bilmek neden önemlidir?

Cevap

Sokrates’e göre erdemin ne olduğunu bilmek önemlidir. Çünkü “doğru” olanı yapmak ve “adil” olmak ya da “iyi” yaşamak için erdemin bilgisi gereklidir. Burada erdem, özel türde bir bilgi olarak görülmektedir. İnsanın yaşamla bağını “doğru” şekilde kurması, kurabilmesi, başka deyişle “doğru” veya “adil” kişi olarak davranabilmesi, farklı özellikte bir bilgiyle, yani erdemin bilgisiyle mümkündür. Bu bilgi ile eyleyen, karar ve eylemlerini bu bilgiye dayandırarak ortaya koyabilen kişi, “iyi” olanı görür ve bunu yapmak ister, kötü olandan ise uzak kalır.


21. Soru

İnsan eylemlerinin ve yapılan işlerin doğruluğunu belirleyici olarak faydayı temel alan yaklaşımın birbirini tamamlayan ana kavramları nelerdir?

Cevap

İnsan eylemlerinin ve faydayı temel alan yaklaşımın birbirini tamamlayan üç ana kavramı; • İnsan eylemlerinde ve yapılan işlerde elde edilen fayda, • Bu eylemler ve işlerden insana sağlanan refah ve • Elde edilen sonuçtur.


22. Soru

Aristoteles’in etik görüşünün temelinde ne vardır?

Cevap

Aristoteles’in etik görüşünün temelinde; • Erdem ve • Erdemin bilgisi vardır.


23. Soru

“Etik sorunlar bir yönüyle ‘anlam’ ve ‘temellendirme’ sorunları olmakla birlikte, etiğin bir bilgi alanı olması ve etik yargıların da bilgisel olması söz konusu olabilmektedir. Bu noktada etik yargılarını temellendirmenin olanaklı olduğu kabul edilmekte ve etiğe bilgi alanı olma şansı verilmektedir.” görüşünü savunan felsefeciler kimlerdir?

Cevap

İlgili görüşü savunan felsefeciler; • R. M. Hare, • S. E. Toulmin, • K. Baier, • W. Frankena ve • K. Nielsen’dir.


24. Soru

Felsefede etiğe, bir bilgi alanı olarak yer vermek neden doğru değildir?

Cevap

Eylemler bakımından doğrunun veya yanlışın, iyinin veya kötünün ne olduğu gibi sorularla uğraşmak “metafizik” veya “anlamsız” önermeler ortaya koymaya götürür. Bu tür kavramlarla ilgili olarak felsefenin yapabileceği şey, yalnızca bunların anlamlarının ne olduğunu, kullanıldıkları çeşitli bağlamlarda neyi ifade ettiklerini belirlemek olabilir.


25. Soru

Meta yaklaşımda, etik ile ilgili tartışmalı konular nelerdir?

Cevap

Meta yaklaşımda; • Değerlerin insandan bağımsız şekilde var olup olamayacağı, • İnsanın iç dünyası bakımından etik durumunun ne olduğu, • Örneğin eylemlerinde hangi güdülerin, psikolojik etkenlerin belirleyici olabildiği gibi bazı tartışmalı konulara yer verildiği görülmektedir.


26. Soru

Etiğin bir bilgi alanı olmadığını, olamayacağını; dolayısıyla felsefe dışında tutulması gerektiğini savunan felsefeciler kimlerdir?

Cevap

İlgili düşünceyi savunan düşünürler arasında öne çıkan isimler; • H. Reichenbach, • A. J. Ayer ve • R. Carnap’tır. Bu düşünürler, benimsedikleri “yeni felsefe” anlayışı içinde, etik önermelerin bilgi önermeleri olmadıklarını, bunların yalnızca “duygu ifadeleri” veya “buyruk yargıları” olduklarını göstermeye çalışmışlardır.


27. Soru

Platon, “Devlet (Politeia)” kitabında iyi ve mutlu yaşam için, doğru eylem için kilit noktası olarak neyi görür?

Cevap

İnsanın toplumda ve kamu işlerinde doğru eylemde bulunmasının, iyi ve mutlu yaşamasının olmazsa olmaz koşulu olarak gördüğü adalet üzerinde durur. Çünkü adaleti araştırmak, iyi ve mutlu yaşam için gereken doğru eylemde bulunabilme konusunda gereken erdemin bilgisini ortaya koyabilmek için ilk ve temel çıkış noktasıdır.


28. Soru

Etikteki yaklaşımlar dikkate alındığında hangi etik yaklaşımın etiğin bir bilgi alanı olarak kurulmasında belirleyici olduğu söylenebilir?

Cevap

Eskiçağdan günümüze izlenen ana çizgiyi yansıtan dört yaklaşım içinde erdemi temel alan yaklaşımın, etiğin bir bilgi alanı olarak kurulmasında belirleyici olduğunu söylemek mümkündür.


29. Soru

İyi ve mutlu yaşam için temel bir erdem olarak adalet neyi sağlayan üst bir erdemdir?

Cevap

Bir kişinin veya yönetsel bir birliğin adil olmasını sağlayan bilgelik, cesaret ve ölçülülük erdemlerinin bütünlüğünü sağlayan üst bir erdemdir.


30. Soru

Diogenes’e göre mutlu ve iyi bir yaşam için ne gereklidir?

Cevap

Bir fıçı içinde yaşadığı söylenen Diogenes, Kynik Okulun düşüncelerini en uç noktada uygulayan bir örnektir. Ona göre bilgi, yalnızca insanın erdemli olmasına yardımcı olduğu için değerlidir. Bunun dışında teorik bilginin hiçbir önemi yoktur. Mutlu ve iyi bir yaşam için besin ve barınma gibi temel gereksinimlerin karşılanması yeterlidir. Bunun dışında kalan şeyler ve toplumun bağlayıcı kuralları erdemli yaşamayı engelleyen şeylerdir.


31. Soru

Eskiçağda Sokrates, Platon ve Aristoteles’in hangi özellikleri etiğin bir bilgi alanı olarak kurulmasını ve gelişmesini sağlamıştır?

Cevap

Eskiçağda Sokrates, Platon ve Aristoteles, erdem üzerinde önemle duran filozoflar olmakla birlikte, onların etikteki çıkış noktaları bundan farklıdır. Çıkış noktalarındaki farklılıktan dolayı bu filozoflar etiğin bir bilgi alanı olarak kurulmasını ve gelişmesini sağlamışlardır.


32. Soru

Erdemi temel alan yaklaşımı temsil eden ana filozoflar kimlerdir?

Cevap

Erdemi temel alan yaklaşımı temsil eden ana filozoflar; • Sokrates, • Platon ve • Aristoteles’tir.


33. Soru

İnsanın bilgi ortaya koyabilmesinin temel koşulu olarak düşünme ve duyumlama ya da algılama edimlerinden duyumlamanın yanıltıcılığını tartışmaya açan Sofist yaklaşım, kendinden etkilenenleri iyi ve doğru eylemin ölçüsünü nerede aramaya yönlendirmiştir?

Cevap

Yaşam sorunları karşısında Sofistleri ve Sofistlerden etkilenen düşünürleri, iyi ve doğru eylemin ölçüsünü yararlı olanda, mutlu yaşamanın ölçüsünü de hazda aramaya götürmüştür. Bu kimseler doğru olanı belirleyen ölçünün onun sağladığı fayda olduğunu benimsemiştir.


34. Soru

Etiğin başlangıçtaki temel soruları neler olmuştur?

Cevap

Yaşamla ilgili soru ve sorunlara eğilen filozoflar ilkin insan için “mutlu” ve “iyi” yaşamın nasıl olabileceği üzerinde durmuşlardır. “İyi” ve “mutlu” yaşamın nasıl olabileceği, dolayısıyla da iyinin ve mutluluğun ne olduğu soruları, etiğin başlangıçtaki temel soruları olmuştur. Etik tarihi, mutluluk ve hazzı sorgulayan bir yaklaşımla başlamıştır.


35. Soru

Etikteki ana yaklaşımlar nelerdir?

Cevap

Etik tarihine bakıldığında etikteki dört ana yaklaşım; • Mutluluk ve hazzı temel alan yaklaşım, • Erdemi temel alan yaklaşım, • Faydayı temel alan yaklaşım ve • Metaetik yaklaşımıdır.


36. Soru

Mill’e göre faydacılık nedir?

Cevap

Mill’in belirlediği gibi anlamak kaydıyla faydacılık, insan eylemlerinin değerinin, sağladıkları fayda ile ölçülmesi ve değerlendirilmesi gerektiğini savunmaktadır. Burada fayda kavramının önemi, Mill’in vurguladığı şekliyle şudur: İnsanın eskiden de bugün de hep yüz yüze olduğu temel bir soru olarak “iyi” ve mutlu” yaşamın ne olduğu veya iyi ve mutlu şekilde nasıl yaşanabileceği sorusuyla ilgili olarak, iyi ile kötüyü ayırt edebilmenin ölçüsünü fayda kavramından yakalamak mümkündür. Mill’e göre bu kavramı doğru anlamak ve önemsemek gereklidir.


37. Soru

Mutluluk sorununu ilk kez ele alan ve insan ve yaşamla ilgili sorunlara da eğilmiş; olaylar, durumlar karşısında, başka kişilerle ilişkilerimizde “doğru” tavrın, “doğru” duruşun ne olması gerektiği üzerine düşünmüş filozof kimdir?

Cevap

İnsanın yaşamla olan bağı konusunda da önemli düşünceler ortaya koymuş olan bu filozof Demokritos’tur (M.Ö. 460/70-370).


38. Soru

Etik soru ve sorunlar karşısında faydayı temel alan yaklaşım, sanayi toplumuyla gelen refah düşüncesiyle de yakından ilişkilidir. Eskiçağdaki hazza bağlı mutluluk düşüncesinin yerini burada ne almıştır?

Cevap

Eskiçağdaki hazza bağlı mutluluk düşüncesinin yerini burada refah ve refahın iyi olduğu düşüncesi almıştır.


39. Soru

Metaetik yaklaşımının etik tarihinde hangi açılardan önemli bir aşama olduğu söylenebilir?

Cevap

Etik tarihinde yapılan tartışmalara, etik ve ahlâk sorunları olarak araştırılan konulara üst bir bakış sağlaması ve bu alanda ortaya konan düşüncelerin, görüşlerin, anlayışların dil ve anlam yönünden ele alınarak temellerinin sorgulanması önemlidir. Bu bakımdan metaetik yaklaşımının, 20. yüzyılda etiğin gelişimine etik sorunların yeniden gündeme alınması ve bu sorunların tartışmaya açılması yönünde katkı getirdiği söylenebilir.


40. Soru

İyi ve mutlu yaşam için hazzı temel alan yaklaşımın ilk örneği, Sokratesçi Okullardan Kyrene Okuludur. Bu okulun kurucusu Aristippos’tur (MÖ. 435-355). Hazcı Okul ya da Hedonizm adıyla da bilinen bu okulun savunduğu temel düşünce ne olmuştur?

Cevap

Yaşamda haz, başlı başına ve kendisi için amaçtır, dolayısıyla haz, iyidir. “İyi nedir?” sorusunun yanıtı, “iyi, hazdır” diye verilir. Haz, yaşamdaki en temel şeydir ve canlı varlığın yaşamının ana amacıdır. Dolayısıyla bir canlının aslen yönelmesi söz konusu olan tek şey hazdır. Bu durumda bir canlı için yalnızca haz iyidir. Yani haz başlı başına, kendisi için istenmeye değer olan bir şeydir. Diğer şeylerin hepsi hazzı sağladıkları, haz verdikleri ölçüde iyidir. Onları istenmeye değer kılan şey, hazza ulaşmayı sağlıyor olmalarıdır. Bu durumda doğru ya da mutlu yaşamın ölçüsü şöyle ifade edilebilir: Haz sağlayan, hazzı getiren şey iyidir, acı veren şey ise kötüdür. Bunun dışında kalan şeyler ise kayıtsız kalınması, ilgi gösterilmemesi gereken şeylerdir.


41. Soru

İnsanın ölçülülüğü bilmesini ve bulmasını sağlayacak olan yanı düşünme yetisi ve aklıdır. Akıllı olmak neyi sağlar?

Cevap

Akıllı olmak, elinde olanın değerini bilmeyi ve bundan sevinç duymayı, elinde olmayan şeyleri istemek, bunların peşine düşmek yanılgısından kurtulmayı sağlar. Burada “akıllı olmak”, düşünmeyle ulaşılan bir durum, kişilerin haz veya duygulardan gelen aşırılıklara kapılmamaları durumudur. Bu yüzden Demokritos’un anladığı anlamda “mutluluk” (eudaimonia) ve “ruh iyiliği” (euthymia), “yığınlarda” bulunmaz.


42. Soru

Kynik Okul nedir?

Cevap

Sokrates’ten önce Sofist Gorgias’ın öğrencisi olan Antisthenes’in, büyük hayranlık duyduğu Sokrates’in ölümünden sonra Kynosarges Gymnnasion’unda kurduğu okuldur. “Kynik” sözcüğünün Kynosarges adından geldiği söylenmektedir. Ama “kynik” sözcüğünün daha çok, Yunancada “köpek” anlamına gelen “kyon”dan geldiği, dolayısıyla “kynik” dendiğinde bunun, “köpek gibi olan”, “köpek tutumunda olan”, “köpeksi” gibi anlamları ifade ettiği belirtilmektedir.


43. Soru

Stoa Okuluna göre bir doğa varlığı olarak insandaki temel yatkınlık, temel güdü nedir?

Cevap

Tüm canlılarda görülen kendini koruma güdüsüdür. Bu güdü, canlı varlıkları, kedine uygun olana yöneltir, kendine uygun şekilde yaşaması için gereken şeyleri aramaya iter.


44. Soru

Kant’ın etik görüşünün ana kavramları nelerdir?

Cevap

18. yüzyıldan sonra etik araştırmalarda erdem kavramının yerine başka kavramlar öne çıkmıştır. Kant’ın etik görüşünün ana kavramları; • Yasa, • Ödev, • Özgürlük ve • İyi isteme kavramlarıdır.


45. Soru

Etik tarihinde, “iyi” ya da “mutlu” yaşamın ve “doğru eylemin” bilgi ile olan ilişkisini doğrudan ele alan ilk filozof kimdir?

Cevap

Etik tarihinde, “iyi” ya da “mutlu” yaşamın ve “doğru eylemin” bilgi ile olan ilişkisini doğrudan ele alan ilk Sokrates’tir. Bundan dolayı Sokrates, etiğin kurucusu sayılmaktadır.


46. Soru

Faydayı temel alan anlayışın tarihsel gelişimi nasıl olmuştur?

Cevap

Faydayı temel alan anlayış, 18. yüzyılda başlayan yeni eğilimlerde kendini gösteren bir anlayış olmakla birlikte, temellerini Eskiçağdan alır. Bu yaklaşımın köklerinin Eskiçağda, Kyrene Okulunda görülen haz ve hazza bağlı mutluluk düşüncesine ve Sofistlerin erdem anlayışına dayandığı söylenebilir. Faydacılık adıyla bilinen bu yaklaşımın temelleri Jeremy Bentham (1748-1832) tarafından atılmış; daha sonra James Mill (1773-1836) ile John Stuart Mill (1806-1873) tarafından geliştirilmiştir.


47. Soru

Stoa Okulu nedir?

Cevap

Atina’da resimlerle süslü, sütunlu kubbeli bir yapı olan Stoa Poikile’de, Kıbrıslı Zenon tarafından açılmıştır. Adını da bu anlama gelen Stoa sözcüğünden almıştır. Eskiçağdaki okullar arasında büyük bir okul olan Stoa Okulu üç döneme ayrılır: • Eski Stoa Dönemi, • Orta Stoa Dönemi ve • Roma veya İmparatorluk Dönemi.


48. Soru

İoanna Kuçuradi günümüzde etiği normlar ortaya koyan bir alan olarak gören anlayışı neden eleştirmektedir?

Cevap

İoanna Kuçuradi normlarla uğraşmanın ayrı bir iş olduğunu, bunun da bir felsefe alanı olarak etiğin ancak küçük bir kısmını oluşturduğunu vurgulamaktadır. Etiğin bu kadar yoksullaştırılmaması yani sınırlandırılmaması gerektiğini ifade etmektedir.


49. Soru

Demokritos’a göre ölçülü olunmazsa ne gibi olumsuz sonuçlar ortaya çıkar?

Cevap

Kişi, ölçülü olmayı bilmezse aşırılıklara düşer, duyusal hazların veya duyguların etkisinde kalır ve doğru olanı göremez. Duyusal hazlar hem çekicidir hem de kalıcı değildir. Bunun için ruhu kolayca aşırılıklara götürür, onu sarsar ve dinginliğini bozar. Bundan dolayı, “doğru” ve “iyi” yaşam ya da mutluluk için ölçülülük gerekir.


50. Soru

Erdemi temel alan yaklaşımda filozofların öncelikli sorusu ne olmuştur?

Cevap

Doğrudan doğruya iyi veya mutlu yaşamın ne olduğu değil, bu anlamda mutluluğu veren, sağlayan temel kazanım olan erdemin ne olduğu sorusudur.


51. Soru

Erdemi temel alan yaklaşımı temsil eden ana filozoflara göre ölçülülüğün ne gibi bir önemi vardır?

Cevap

Ölçülülüğün, dolayısıyla da erdemin ne olduğunun bilinmesi iyi ve mutlu yaşam için mutlaka gereklidir. Bu bilgi iki bakımdan önemlidir. • Birincisi, ölçülülüğü ve ölçüsünü bilmeden bir hazza yönelmek iyi ve mutlu yaşam yerine hatalara ve mutsuzluğa götürebilir. Ölçülülükle ilgisi açıklığa kavuşmayan bir haz anlayışının yaşamda iyi olana, doğru olana ve dolayısıyla mutluluğa götüreceği çok tartışmalıdır. İşte bu noktada etik, tam da bir bilgi alanı olarak işbaşındadır. • Erdemin bilgisiyle ilgili ikinci önemli nokta da şudur: Erdemin ve ölçülülüğün ne olduğu bilinmeden hazza yönelmek, göreceli bir anlayış içinde keyfiliği öne çıkarabilir ve bunun uygulamadaki sonuçları, kişileri iyi ve mutlu yaşam yerine tersi bir duruma götürebilir.


52. Soru

Etik tarihinde Ortaçağ, neden hazzı ve buna bağlı mutluluğu temel alan yaklaşımın hiç benimsenmediği bir dönem olmuştur?

Cevap

Ortaçağın kendine özgü varlık, dünya ve insan anlayışından dolayı etik sorular ve sorunlarla genel olarak ilgilenilmemiştir.


53. Soru

Gorgias’ın, bilginin göreceliği ile ilgili görüşü nedir?

Cevap

Gorgias, hiçbir şeyin var olmadığını, var olsa bile bilinemeyeceğini, bilinebilse bile bu bilginin başkasına iletilemeyeceğini belirtmiştir.


54. Soru

Metaetik yaklaşımın ortaya çıkışı nasıl gerçekleşmiştir?

Cevap

Bu yaklaşım, 20. yüzyılda öne çıkan “yeni felsefe” arayışları, “yeni bir felsefe” kurma çabaları içinde kendini göstermiştir. Etikte “meta” yaklaşım, bu felsefe anlayışının ürünüdür. Çünkü yeni felsefe anlayışı geliştirme çabaların en fazla etkilediği alan felsefenin ilk ve temel bir dalı olan etik olmuştur. Felsefenin neyi ya da neleri bilme konusu yapabileceğiyle ilgili bu arayışta, etiğin bir bilgi alanı olma durumu sorgulama konusu yapılmıştır.


55. Soru

Demokritos’a göre mutluluğun yolu nedir?

Cevap

Demokritos, öncelikle “duygulanımları” (pathe) yenmeyi önerir. Burada duygulanımlar, kişinin, yaşananlar ve olan bitenler karşısında içine düştüğü duygu durumlarıdır. • Bize dıştan gelen etkiler karşısında içine girdiğimiz bu “ruh durumları”, mutluluğun koşulu olan iç sarsılmazlığımızı bozan başlıca etkendir. • İkinci olarak yapılması gereken şey, ruhta hiçbir korkuya, kaygıya, boş kuruntuya, tutkuya yer vermemektir. • İyi ve mutlu yaşam için yapılacak üçüncü şey, ölçülü ve dingin şekilde yaşamayı başarmaktır. • Bütün bunlar için yapılacak son ve en önemli şey ise, aklı ve düşünme gücünü geliştirmektir.


56. Soru

Epikouros iyi ve mutlu bir yaşam, doğru eylem için gereken hazzın nasıl olması gerektiğini belirtmektedir?

Cevap

Epikouros, iyi ve mutlu bir yaşam, doğru eylem için gereken hazzın, düşünsel ya da ruhsal, yani iç dünyamızda, başka deyişle gönlümüzde yaşadığımız haz olduğunu belirtir.


57. Soru

Max Scheler, Nicolai Hartmann ve İoanna Kuçuradi hangi kavramlara dayalı bir etik görüş ortaya koymuştur?

Cevap

Max Scheler ve Nicolai Hartmann, “değerler” kavramına; İoanna Kuçuradi ise etik ilişkilerde “değer” ve “değerler” kavramlarına dayalı bir etik görüş ortaya koymuştur.


58. Soru

Ortaçağ’da üstünde durulmayan haz ve hazza dayalı mutluluk kavramları daha sonra ne zaman ve neden popülerlik kazanmıştır?

Cevap

Yeniçağda, o günün toplumsal koşullarında duyulan gereksinimle hazzı ve hazza dayalı mutluluğu temel alan yaklaşım yeniden canlandırılmıştır. Rönesans ve ardından gelen evre, insanın yeniden kendini araştırmaya ve kendiyle ilgili sorunlara yöneldiği bir evredir. İnsanın, yeniden kendine yönelmesiyle, kendini bu dünyaya ait bir varlık olarak kendi gerçekliğinde ele almasıyla, doğal olarak kimi etik sorular da tartışmaya açılmıştır. Bu evrede hazcı anlayış yeni bir biçim kazanarak faydacılık adıyla bilinen yaygın görüşün oluşumunda etkili olmuştur. Jeremy Bentham’ın başlattığı bu yeni hazcılık, James Mill ve John Stuart Mill tarafından fayda ilkesiyle birleşerek faydayı temel alan yaklaşıma kaynaklık etmiştir.


59. Soru

Descartes, felsefe öğrenmenin gerekliliğini nasıl açıklamaktadır?

Cevap

Felsefesiz yaşamak, açmayı denemeden, gözü kapalı yaşamaktır; üstelik gözümüzün görüp orta yere serdiği tüm nesneleri görmenin ve bu yolla renkler ile ışığın güzelliğini tatmanın verdiği beğeni, felsefenin bulup meydana çıkardığı nesnelerden edinilen bilginin verdiği sevinçle ölçülemez.


60. Soru

Epikouros, haz ile birlikte aynı zamanda erdemi de önemser. Ama erdemin kendisini amaç olarak görmez. Bunun nedeni nedir?

Cevap

Çünkü ona göre, erdemi kendisi için istemek bir şey ifade etmez. İnsanı mutlu yapan şey, erdemin kendisi değil, verdiği hazdır. Dolayısıyla mutlu yaşamın koşulu hazdır. Yaşamda amaç veya istenen şey mutluluk olduğuna göre, insanın temelde yönelmesi veya amaçlaması gereken şey, olabildiğince haz elde etmektir.


61. Soru

Erdemle ilgili araştırmasında Aristoteles hangi tür erdemler olduğunu belirtmiştir?

Cevap

Düşünce erdemleri ve karakter erdemleri veya etik erdemler olmak üzere iki tür erdem olduğunu ortaya koymuştur. Bu erdemlerden; • Düşünce erdemleri “daha çok eğitimle oluşur ve gelişir, bu nedenle de deneyim ve zaman gerektirir”, • Karakter erdemleri ya da etik erdemler ise “alışkanlıkla edinilir, adı da bu nedenle küçük bir değişiklikle alışkanlıktan (ethos’tan) gelir”.


62. Soru

Metaetik, etik soruları nasıl bir bakış açısıyla ele alır?

Cevap

Metaetik, etik soruları; • “Çözümleyici” ve • “Eleştirel” bir bakışla ele alır. Etik alanında yer alan yargıların, ahlâklılıkla ilgili dilsel ifadelerin dil ve anlam yönünden incelenmesi, bunların bilgi olup olmadıklarının belirlenmesi; bu alanda bilgi ortaya konup konamayacağının tartışılması bu yaklaşımın ana özelliği olarak araştırma çerçevesini belirlemektedir.


63. Soru

Faydacı bakış açısına göre bir eylemi doğru veya uygun kılan şey nedir?

Cevap

O eylemin olabildiğince çok sayıda insan için en yüksek düzeyde mutluluk sağlıyor olmasıdır. Faydacı anlayışa göre bir eylem, sağladığı fayda ölçüsünde iyi ya da doğru olur. Eylemin değeri için fayda dışında bir ölçüt aramaya da gerek yoktur. Burada fayda kavramının içeriğini oluşturan haz ya da mutluluk düşüncesinin yanında, 19. yüzyıl sanayi toplumunun koşullarının etkisiyle “refah” düşüncesinin de eklendiğini belirtmek uygun olur.


64. Soru

Mantıksal, bilgikuramsal veya anlambilimsel sorunlar yönünden ele alınması ve bu yönden yanıtlanması gereken sorular nelerdir?

Cevap

İlgili sorunlar yönünden ele alınması ve bu yönden yanıtlanması gereken sorular; • “Ahlâksal olarak doğru veya iyi ifadelerinin işlevi” veya • “Etik yargıların ve değer yargılarının nasıl geçerli kılınabileceği, nasıl temellendirilebileceği”; • “Ahlâklılığın” ne olduğu veya • “Özgür”, “sorumlu” gibi sözcüklerin ne anlama geldikleri gibi sorulardır.


65. Soru

Metaetik neden etik tarihinde ele alına gelmiş sorulara doğrudan doğruya yönelmez?

Cevap

Çünkü bu yaklaşımın dayandığı felsefe anlayışı, felsefeyi bir “konu dili”, deneysel olanla ilgili bir etkinlik olarak değil, bir “üstdil”, bir “meta” etkinlik, “meta” düşünme işi olarak görmektedir.


66. Soru

Metaetik yaklaşımda etik ve ahlâkla ilgili soruların nasıl ele alınması gerekir?

Cevap

Metaetik yaklaşımda etik ve ahlâkla ilgili soruların; • Mantıksal, • Bilgikuramsal veya • Anlambilimsel sorunlar yönünden ele alınması ve bu yönden yanıtlanması gerekir.


67. Soru

Faydacılığın yanıtlamak istediği ana soru nedir?

Cevap

"İyi ve mutlu bir yaşam için ne şekilde eylemek doğru olur? Eylemlerimizin değerini belirleyen ölçü ne olmalıdır ki iyi ve mutlu yaşama ulaşabilelim?” sorusudur.


68. Soru

Eski Çağ’da etik konusunun ele alındığı okullar hangileridir?

Cevap

Sokratesçi Okullar, Stoa Okulu ve Epikouros Okulu.


69. Soru

Eski Çağ’da erdem üzerinde duran filozoflar kimlerdir?

Cevap

Eski Çağ’da Sokrates, Platon ve Aristoteles de erdem üzerinde önemle duran filozoflardır.


70. Soru

Eski Çağ’da okullar etik anlayışını hangi sorularla açıklamışlardır?

Cevap

Eski Çağ’da adı geçen okulların etik anlayışları, “İyi ve mutlu yaşamak, erdemli olmak için ne yapmak gerekir?” sorusuyla ilgi içinde ortaya konmuştur. Başka deyişle, bu okullar, iyi ve mutlu yaşam için, erdemli olmak gerektiği noktasından hareketle, nasıl erdemli olunabileceği sorusuna yönelmişlerdir. Dolayısıyla bu okulların yaklaşımında, felsefî bilgiye dayalı etik bir görüşün ortaya konmasından çok, “iyi ve mutlu yaşam” için “doğru” bir ölçünün belirlenmesi söz konusu olmuştur.


71. Soru

Kant, Max Scheler, İonna Kuçuradi ve Nicolai Hartmann etik görüşlerini hangi kavramlarla ortaya koymuşlardır?

Cevap

Kant’ın etik görüşünün ana kavramları, “yasa”, “ödev”, “özgürlük” ve “iyi isteme” kavramlarıdır. Max Scheler ve Nicolai Hartmann, “değerler” kavramına, İoanna Kuçuradi ise etik ilişkilerde “değer” ve “değerler” kavramlarına dayalı bir etik görüş ortaya koymuştur.


72. Soru

Mutluluk sorununu ilk ele alan filozof kimdir?

Cevap

Mutluluk sorununu ilk ele alan filozof Demokritos’tur.


73. Soru

Demokritos, insanın yaşamla olan bağı konusunda düşüncelerini nasıl ortaya koymuştur?

Cevap

Demokritos, insan ve yaşamla ilgili sorunlara da eğilmiş; olaylar, durumlar karşısında, başka kişilerle ilişkilerimizde “doğru” tavrın, “doğru” duruşun ne olması gerektiği üzerine düşünmüştür. Bu bakımdan insanın yaşamla olan bağı konusunda önemli düşünceler ortaya koymuştur.


74. Soru

İyi ve mutlu yaşam için hazzı temel alan yaklaşımın ilk örneği nedir?

Cevap

İyi ve mutlu yaşam için hazzı temel alan yaklaşımın ilk örneği, Sokratesçi Okullardan Kyrene Okuludur. Bu okulun kurucusu Aristippos’tur (MÖ. 435-355). Hazcı Okul ya da Hedonizm adıyla da bilinen bu okulun savunduğu temel düşünce şudur: Yaşamda haz, başlı başına ve kendisi için amaçtır, dolayısıyla haz, iyidir. “İyi nedir?” sorusunun yanıtı, “iyi, hazdır” diye verilir. Haz, yaşamdaki en temel şeydir ve canlı varlığın yaşamının ana amacıdır.


75. Soru

Mutluluk ve hazzı temel alan anlayış Eski Çağ’da nasıl değerlendirilmiştir?

Cevap

Mutluluk ve hazzı temel alan anlayış Eski Çağ’da sürekliliğini korumamıştır. Çünkü iyi yaşamı hazda görmenin doğurduğu kimi sorular, filozofları hazza dayalı mutluluk anlayışı ve buna dayanan eylemler üzerinde düşünmeye yöneltmiştir. Hazza dayalı mutluluk anlayışı Sokrates ve Platon tarafından sıkı bir şekilde eleştirilmiştir. Sokrates, “bütün insanlara mutlu bir yaşam sağlamaya elverişli yaşayış ve ruh durumunun ne olduğu” sorusundan yola çıkarak bu anlayışı her yönden irdelemiştir.


76. Soru

Erdemi temel alan yaklaşım etik tarihinde nasıl benimsenmektedir?

Cevap

Etik tarihinde bu yaklaşımın, hazzı ve hazza dayalı mutluluğu temel alan yaklaşıma karşı çıkan ve genellikle onu eleştiren bir bakışla ortaya koyulan görüşler tarafından benimsendiği görülmektedir.


77. Soru

Erdemi temsil eden yaklaşımı ele alan filozoflar kimlerdir?

Cevap

Erdemi temel alan yaklaşımı temsil eden ana filozoflar Sokrates, Platon, Aristoteles’tir.


78. Soru

Kynik Okul, adını nereden almaktadır?

Cevap

Kynik Okul, Sokrates’den önce Sofist Gorgias’ın öğrencisi olan Antisthenes’in, büyük hayranlık duyduğu Sokrates’in ölümünden sonra Kynosarges Gymnnasion’unda kurduğu okuldur. “Kynik” sözcüğünün Kynosarges adından geldiği söylenmektedir. Ama “kynik” sözcüğünün daha çok, Yunancada “köpek” anlamına gelen “kyon”dan geldiği, dolayısıyla “kynik” dendiğinde bunun, “köpek gibi olan”, “köpek tutumunda olan”, “köpeksi” gibi anlamları ifade ettiği belirtilmektedir.


79. Soru

Platon, erdemin ne olduğu sorusunu nerede ele almıştır?

Cevap

Platon, önce erdemin ne olduğunu bilmek istediğinden, Protagoras ve Menon adlı diyaloglarında “erdem nedir?” sorusunu ele almış; erdemin bilme, araştırma ve öğrenme/öğretme konusu olup olamayacağını irdelemiştir.


80. Soru

Stoa Okulu nerede ve kim tarafından açılmıştır?

Cevap

Stoa Okulu, Atina’da resimlerle süslü, sütunlu ve kubbeli bir yapı olan Stoa poikile’de Kıbrıslı Zenon tarafından açılmıştır.


81. Soru

Stoa Okulu kaç döneme ayrılır?

Cevap

Eski Çağ’daki okullar arasında büyük bir okul olan Stoa Okulu üç döneme ayrılır: Eski Stoa Dönemi, Orta Stoa Dönemi ve Roma veya İmparatorluk Dönemidir.


82. Soru

18. yüzyıl “insan” çerçevesinde nasıl bir dönemdir?

Cevap

Varlık ve insan anlayışı bakımından Rönesans'ın devamı olan 18. yüzyıl, insan ve insan eylemleriyle ilgili sorunları insanın kendinden yola çıkarak ele alma çabalarının yaygınlaştığı bir dönemdir.


83. Soru

Faydayı temel alan yaklaşımın kökleri nereye dayanır?

Cevap

Faydayı temel alan anlayış, 18. yüzyılda başlayan yeni eğilimlerde kendini gösteren bir anlayış olmakla birlikte, temellerini Eski Çağ’dan alır. Daha önce de değinildiği gibi bu yaklaşımın köklerinin Eski Çağ’da, Kyrene Okulu’nda görülen haz ve hazza bağlı mutluluk düşüncesine ve Sofistlerin erdem anlayışına dayandığı söylenebilir. Faydacılık adıyla bilinen bu yaklaşımın temelleri Jeremy Bentham (1748-1832) tarafından atılmış; daha sonra James Mill (1773-1836) ile John Stuart Mill (1806-1873) tarafından geliştirilmiştir.


84. Soru

Faydacı bakış açısına göre bir eylemin değeri nasıl belirlenir?

Cevap

Faydacı bakış açısına göre bir eylemin değeri, sağladığı fayda ile belirlenir. Bir eylemi doğru veya uygun kılan şey, o eylemin olabildiğince çok sayıda insan için en yüksek düzeyde mutluluk sağlıyor olmasıdır.


85. Soru

Mill, fayda kavramını nasıl belirlemiştir?

Cevap

Mill’in belirlediği gibi anlamak kaydıyla faydacılık, insan eylemlerinin değerinin, sağladıkları fayda ile ölçülmesi ve değerlendirilmesi gerektiğini savunmaktadır. Burada fayda kavramının önemi, Mill’in vurguladığı şekliyle şudur: İnsanın eskiden de bugün de hep yüz yüze olduğu temel bir soru olarak “iyi” ve mutlu” yaşamın ne olduğu veya iyi ve mutlu şekilde nasıl yaşanabileceği sorusuyla ilgili olarak, iyi ile kötüyü ayırt edebilmenin ölçüsünü fayda kavramından yakalamak mümkündür. Mill’e göre bu kavramı doğru anlamak ve önemsemek gereklidir. Çünkü iyinin ne olduğunun belirlenebilmesi için Eski Çağ’dan beri çaba gösterilmiş, ama bu kavram hakkında o gün söylenenden daha öte ve daha açık bir şey ortaya konamamıştır. Bundan dolayı Mill, eylemlerimizin doğruluğunu bize verdikleri mutlulukla ölçmenin uygun olduğunu ileri süren faydacılığı benimsemiş ve iyinin ne olduğunu bilmek için de en yüksek mutluluğu ölçü saymayı bir çıkış yolu olarak görmüştür. Böylece faydacı anlayışa göre bir eylem, sağladığı fayda ölçüsünde iyi ya da doğru olur. Eylemin değeri için fayda dışında bir ölçüt aramaya da gerek yoktur. Burada fayda kavramının içeriğini oluşturan haz ya da mutluluk düşüncesinin yanında, 19. yüzyıl sanayi toplumunun koşullarının etkisiyle “refah” düşüncesinin de eklendiğini belirtmek uygun olur.


86. Soru

Metaetik yaklaşımı ne zaman ortaya çıkmıştır?

Cevap

20. yüzyılda öne çıkan “yeni felsefe” arayışları, “yeni bir felsefe” kurma çabaları içinde kendini göstermiştir.


87. Soru

Etiğin felsefe dışında tutulması gerektiğini savunan düşünürler kimlerdir?

Cevap

Etiğin felsefe dışında tutulması gerektiğini savunan düşünürler arasında öne çıkan isimler, H. Reichenbach, A. J. Ayer ve R. Carnap’tır. Bu düşünürler, benimsedikleri “yeni felsefe” anlayışı içinde, etik önermelerin bilgi önermeleri olmadıklarını, bunların yalnızca “duygu ifadeleri” veya “buyruk yargıları” olduklarını göstermeye çalışmışlardır (Tepe, 1992: 3). Bu durumda etikten, doğrulanabilen veya yanlışlanabilen bilgi önermeleri ortaya koymasını beklemek boşunadır.


88. Soru

Metaetik, etik tarihinde ele alına gelmiş sorulara nasıl yönelmiştir?

Cevap

Metaetik, etik tarihinde ele alınagelmiş sorulara doğrudan doğruya yönelmez. Çünkü bu yaklaşımın dayandığı felsefe anlayışı, felsefeyi bir “konu dili”, deneysel olanla ilgili bir etkinlik olarak değil, bir “üstdil”, bir “meta” etkinlik, “meta” düşünme işi olarak görmektedir. Bu durumda etik, iyi, doğru, erdemli, mutlu yaşam gibi yaşama dünyasıyla ilgili soruları araştıran bir alan olamaz. Eylemler bakımından doğrunun veya yanlışın, iyinin veya kötünün ne olduğu gibi sorularla uğraşmak “metafizik” veya “anlamsız” önermeler ortaya koymaya götürür.


89. Soru

Metaetik, etik soruları nasıl ele almaktadır?

Cevap

Metaetik, etik soruları “çözümleyici” ve “eleştirel” bir bakışla ele alır. Etik alanında yer alan yargıların, ahlaklılıkla ilgili dilsel ifadelerin dil ve anlam yönünden incelenmesi, bunların bilgi olup olmadıklarının belirlenmesi; bu alanda bilgi ortaya konup konamayacağının tartışılması bu yaklaşımın ana özelliği olarak araştırma çerçevesini belirlemektedir.


Güz Dönemi Ara Sınavı
7 Aralık 2024 Cumartesi
v