Aile Katılımı ve İşbirliği Dersi 2. Ünite Özet

Engelli Bireylerin Ailelerine Sunulacak Psikolojik Destek Ve Yardım Türleri

Giriş

Engelli çocuk sahibi olmak, aile üyelerinin yaşamlarını, duygularını, düşüncelerini ve davranışlarını olumsuz yönde etkiler.

Günümüzde engelli çocuğa ve ailesine yönelik verilen hizmetlerde ailenin bir bütün olarak ele alınması yaklaşımı benimsenmektedir. Bu anlayışa göre, bilgi verici yaklaşımlar, psikoterapötik yaklaşımlar, anne baba eğitim programları başlıkları altında toplamak mümkündür.

Engelli Bireylerin Ailelerine Sunulacak Psikolojik Destek ve Yardıma İlişkin Kavramlar

Engelli bireye sahip ailelerde, umutsuzluk düzeylerinin yüksek olduğu, karamsar oldukları, olumlu duyguların azaldığı ve olumsuz duyguların daha çok hissedildiği belirtilmektedir.

Aileler, yaşam tarzlarını ve günlük rutinlerini engelli bireye uygun şekilde yeniden düzenlemek durumundadır. Artan stresle birlikte günlük hayatın gereklerini yerine getirmede zorlanabilir ve kişiler arası ilişkilerde gergin olabilirler.

İnsanlar, psikolojik bütünlüklerini ve benlik değerlerini korumak amacıyla zaman zaman çeşitli savunma mekanizmaları kullanırlar.

Aile araştırmacıları, olumsuzluklarla/zorluklarla karşı karşıya kalan ailelerden bazılarının bununla iyi bir şekilde başa çıkabildiklerini ve daha da güçlendiklerini belirtmişlerdir. Pozitif psikoloji insanların yaşadıkları olumsuzluklara odaklanma yerine bu olumsuzluklara rağmen sağlıklı bir şekilde başa çıkmalarına ve gelişimlerini sürdürmelerine odaklanmaktadır.

  • Savunma Mekanizmaları
  • Pozitif Psikoloji
  • Özgecilik
  • Yılmazlık
  • Aile Yılmazlığı
  • Psikolojik Danışma
  • Danışan
  • Psikoterapi

Engelli Bireylerin Ailelerine Sunulacak Psikolojik Destek ve Yardım Türleri

Bireye psikolojik yardım sağlayan etkinliklerden biri olan psikolojik danışma, bireyin kişisel amacına ulaşmasına veya kişisel sorununu çözmesine yardımı amaçlayan yüz yüze kurulan psiko sosyal bir ilişkidir.

Psikolojik Danışma Süreci

Bireylerin psikolojik yardım aramaya ilişkin karar verme süreçleri benzerlik göstermektedir. Bu süreç genellikle dört aşamada gerçekleşmektedir:

  • Bireylerin problemlerinin farkında olması
  • Psikolojik danışma yardımı almaya karar vermesi,
  • Psikolojik danışma yardımı aramaya karar vermesi,
  • Yardım için psikolojik danışma servisiyle veya psikolojik danışmanla iletişime geçmesidir.

Anne-babanın engelli bir çocuk gerçeğini kabul etmesi, duruma başarılı bir biçimde uyum sağlaması ve yaşamını bu gerçeğe göre yeniden düzenlemesi kolay değildir.

Anne-baba, engelli bireye sahip olduğunun ortaya çıkışından kabulüne kadar genellikle beş aşamalı bir süreç yaşar. Bu aşamalar, problem olduğunun fark edilmesi, gerçek problemin belirlenmesi, probleme bir neden aranması, probleme bir çare aranması, engelli bireyin kabul edilmesi aşamasıdır.

Psikolojik Danışma Sürecinin Yararları

Psikolojik danışma sürecinde, ebeveynlerin çocuklarıyla etkileşime girmelerine, aile içi uyumu sağlayabilmelerine ve bütünüyle fonksiyonel bireyler olmalarına yardım edilir.

Başlangıçta danışman için en zor olan, anne-babanın çocuklarının engelli olduğu gerçeğini kabul edebilmelerini sağlayabilmektir. Bu gerçekleştikten sonra çocuğun gereksinimlerinin en iyi hangi şekilde karşılanabileceği üzerinde durulur. Anne babanın, çocuğun olumlu özelliklerini görebilmeleri, onların çocuğu tüm yönleriyle kabul etmelerine yardımcı olurken kardeşlerin de engelli çocuğu tanımalarına ve anlamalarına yardım edebilir.

Psikolojik Danışma Türleri

Psikolojik danışma türleri bireysel ya da grupta psikolojik danışma olmak üzere ikiye ayrılır:

  1. Bireysel psikolojik danışma, psikolojik danışman ve birey arasında birebir gerçekleşen ve gizlilik esasına dayalı bir süreçtir.
  2. Grupta psikolojik danışma, “kişiler arası ilişkilerin geliştirilmesini hedefleyen üyelerin duygu, değer ve tutumlarının üzerinde durulduğu terapötik bir yardım etme sürecidir.

Psikolojik Danışma Sürecinin Aşamaları

  • Başlangıç ve alışma aşaması: Danışman ve danışanın birlikte ne yapacaklarını tartıştıkları ve bazı roller ve süreçler üzerinde karşılıklı olarak anlaşma yaptıkları aşamadır.
  • İlişki kurma ve değerlendirme aşaması: Psikolojik danışma ilişkisinin psikolojik danışma boyutuna odaklanarak, Danışanla birlikte olmak duygusal olarak birilerine dokunmak ve iletişim kurmak anlamına gelir.
  • Keşfetme ve buluş aşaması: Danışman ve danışanın olayların özel anlamlarını araştırdıkları, yeni düşünceler keşfettikleri, iç görü kazandıkları alternatifler üzerinde düşündükleri aşamadır.
  • Yoğunlaşma ve hedef oluşturma aşaması: Bir dizi durum, etkinlik ya da sonucun elde edilmesine yönelik yapılan bir taahhüttür.
  • Planlama ve eyleme geçme aşaması: Bu aşamada danışan amaçlarını belirler ve bir hareket planına ulaşır.
  • Veri toplama ve ara verme aşaması: Temel veriler toplanır ve incelenir.
  • İzleme ve değerlendirme aşaması: Bu aşama, danışmanın ve danışanın geriye baktıklarında nelerin başarıldığını gördükleri, ilerlemenin olup olmadığını ve her bir planın veya davranışın etkinliğinin değerlendirildiği bir aşamadır.
  • Kapanış ve ayrılma aşaması: Bu son aşama danışmayı bitirme aşamasıdır.

Grupta Psikolojik Danışma

Grupta psikolojik danışmanın amacı, grup ortamını ve grup etkileşimini olumlu olarak kullanarak bireylere psikolojik danışma amaçlarına ulaşmada yardım etmektir. Grupla psikolojik danışmada, konuşulanlar önceden belirlenmemiştir ve spontanlık (kendiliğinden) önemlidir.

Grup iki yönlü bir etkiye sahiptir. Grup üyeleri benzer sorunları yaşadıklarını gördükçe aralarında güçlü bir bağ gelişir. Tartışma ortamının sağlandığı grup çalışması, engelli çocukların ailelerine en iyi yardım yoludur.

Psikolojik Danışmanın Sahip Olması Gereken Kişilik Özellikleri

  • Bireylere yardım konusuna ilgi duyma
  • Danışanın duygu ve düşüncelerini algılamada duyarlı olma
  • Gerçekçi olma
  • Olumlu ve aktif tavırlar içeren kabul davranışı gösterme
  • Kısıtsız ve hoşgörülü davranma
  • Dürüstlük, samimiyet ve esneklik özellikleri taşıyan davranışlar gösterme

Psikolojik Danışma Ortamının Özellikleri

  • Oturuş Düzeni-Fiziksel Düzenleme: Psikolojik danışmada kaynaşmayı ve psikolojik yardım için gerekli atmosferi sağlamada ve sürdürmede görüşmenin yapılacağı oda ve onun düzenlenmesi önemlidir.
  • Görüşmeyi Başlatma-İlk Konuşma: Danışmanın kabul edici tutumunu, danışan ile ilk karşılaştığı, onunla tanıştığı andan itibaren göstermesi gerekmektedir. Yeni bir durumda ve ortamda danışanın doğal olan çekingenliğini ve korkusunu, danışman danışanı rahatlatarak giderebilmelidir, bunun için rahatlamayı sağlayan, kaynaşmayı başlatan konular oluşturulabilir.

Psikolojik Danışmada Kullanılan Bazı Teknikler

  • Dinleme Teknikleri: Danışman aktif bir dinleyici olmalıdır. Danışana, ilgisini ve dikkatini göstermelidir. İlgisini söz veya tepkilerle gösterebilir.
  • Yansıtma ve Açıklığa Kavuşturma Teknikleri: Bu teknikte esas, danışanın düşünce ve duygularına tepkide bulunmaktır.
  • Önderlik Teknikleri (Yöneltme): Belirlenen psikolojik danışma amacına ulaşmada, çıkılan basamaklarda, bir basamaktan diğerine hareket etmedeki yardım olarak kabul edilmektedir.
  • Yorumlama: Danışana daha uygun davranış geliştirmesini, düşünce ve duygularını açıklamada yeni bir yapı, çerçeve oluşturarak sağlamayı amaçlamaktadır.
  • Öğretim, Bilgi, Talimat Verme: Bu yaklaşımı benimseyen danışman, danışanın davranışında amaçlanan belli bir değişmeyi sağlamak için belli bir öğretimi yapmakta, bilgi ve talimat vermektedir.
  • Yapılandırma Danışmanın, psikolojik danışmanın ne olduğuna, ilişkilerin neler olduğuna ve nasıl gelişmesinin beklendiğine ilişkin bilgiler vermesiyle yapılandırma oluşmaktadır.

Engelli Bireylerin Ailelerine Sunulacak Psikolojik Destek ve Yardım Türlerine İlişkin Çalışma Sonuçları

Yurt İçinde Yapılan Bazı Çalışmalar

  • Vural Batık, (2012) psikolojik destek programına katılan annelerin umutsuzluk düzeylerinin azalması ve iyimserlik düzeylerinin artmasının, danışma yaklaşımları sayesinde duygusal paylaşımda bulunabilmelerinden, düşüncelerinin nedenlerini daha net anlayabilmelerinden, kendilerini ve eşlerini daha iyi tanıyabilmelerinden kaynaklandığını vurgulamaktadır. Ayrıca bu çalışmada, annelerin çocuklarıyla ilgili yaşadıkları olaylara ilişkin gerçekçi olmayan düşünceleri, olumlu ve gerçekçi düşüncelerle değiştirilmeye, olaylara ilişkin duyguları da olumluya çevirmeleri sağlanmıştır.
  • Çiftçi-Arıdağ ve Erbiçer (2017): Grupla psikolojik danışma uygulaması sonucunda deney grubundaki annelerin durumluk sürekli kaygı puanlarında kontrol grubuna göre anlamlı düzeyde azalma olduğu saptanmıştır. Annelerin, yaşam doyumlarında ise anlamlı düzeyde artma olduğu gözlenmiştir.
  • Dilmaç, Çıkılı, Koçak ve Çalıkçı (2009): Uygulanan eğitim programı sonucunda annelerin sürekli ve durumluk kaygı düzeylerinde anlamlı düzeyde artış görülmüştür.
  • Gördeles-Beşer ve İnci (2014): Grup süreci sonunda ebeveynlerin problem çözme becerileri, aile içi iletişimleri ve sosyal destek algılarının anlamlı ölçüde arttığı, anksiyete ve depresyon belirtilerinin azaldığı gözlenmiştir.
  • Yüksel ve Eren (2007): Grupla psikolojik danışma çalışmasının otistik çocuğa sahip annelerin depresyon düzeylerini ve problem çözme becerilerini ne yönde etkilediğini incelenmiştir. Elde edilen bulgular sonucunda, deney grubunda yer alan annelerle yapılan grupla psikolojik danışma çalışmasının, annelerin depresyon düzeylerini azaltmaya ve problem çözme becerilerini geliştirmeye yönelik etkisi olduğu belirtilmektedir.
  • Cin ve Kılıç (2005): Grup danışmanlığı programının özel gereksinimli çocuğa sahip anne babaların hem durumluk hem de sürekli kaygı düzeylerini azaltmada etkili olduğunu belirtmişlerdir.
  • Özokçu ve Canpolat (2013): Grup danışmanlığı programının zihinsel yetersizliği olan çocuğa sahip annelerin stres düzeylerine etkisini inceledikleri çalışmada, grup rehberliği programının zihinsel yetersizliği olan çocuğa sahip annelerin stres düzeylerini azaltmada etkili olduğu, stres düzeylerinde meydana gelen bu azalmanın kalıcı olduğunu belirtmişlerdir.
  • Sevim (2007): Stres yönetimi programından sonra, otistik çocuk annelerinin depresyon puanlarında anlamlı bir düşüş olduğu, kaygı ve intihar puanlarında değişiklik olmadığı bildirilmiştir.
  • Tamer (2010): Stres yönetimi eğitimi sonrası sürekli kaygı ve depresyon puanlarında olumlu bir farklılaşma bulmuş, annelerin bu farklılığı sözel olarak da ifade ettiklerini belirtmiştir.

Yurt Dışında Yapılan Bazı Çalışmalar

  • Gammon ve Rose (1991): Zihinsel engelli çocukları olan annelerle yaptıkları çalışmada, 10 hafta sonra çalışma grubundaki annelerin stres düzeylerinde düşme, sorun çözme ve iletişim becerilerinde düzelme görülmüştür.
  • Kirkham ve Schilling (1990): Deney grubundaki annelere stresle başa çıkma, iletişim becerileri kazandırma, sorun çözme ve kararlar alma konularında eğitim vermişlerdir. Bu annelerin depresyon ve stres düzeyi azalmıştır. Annelerin 2 yıl sonra da depresyon puanları düşük ve sosyal destek düzeyleri yüksek bulunmuştur.
  • Singer, Irvin ve Hawkins (1988): Eğitimin sonunda anne babaların, durumluk ve sürekli kaygı düzeyleri ve depresyon puanları önemli derecede azalmıştır.
  • Singer, Irvin, Irvine, Hawkins ve Cooley (1989): Araştırma sonunda hem annelerin hem de babaların sürekli kaygı düzeyi ve annelerin depresyon düzeyi önemli ölçüde azalmıştır.

Güz Dönemi Ara Sınavı
7 Aralık 2024 Cumartesi
v