Bakıma Gereksinimi Olan Engelli Bireyler 1 Dersi 7. Ünite Özet

Fiziksel Yetersizliği Olan Bireyler

Giriş

Dış görünüm insan topluluklarının neredeyse tamamında önemli bir kabul kriteri olmuştur. Bireylerin bir gruba dahil olmaları noktasız ilk olarak incelenen özellikleri, dışarıdan nasıl göründükleridir.

Fiziksel yetersizliği olan bireyler, yetersizlikleri nedeniyle ortaya çıkan farklı beden duruşu ve vücut özelliklerinden dolayı, toplum tarafından hızla farkedilebilen, bu nedenle de çoğunlukla sosyal olarak reddedilen bireyler olabilmektedirler.

Fiziksel Yetersizliğin Tanımı

Özel gereksinimi bireylere ilişkin sınıflandırmalar incelendiğinde, fiziksel yetersizliği olan bireyler çoğunlukla;

  • Fiziksel yetersizliği ve
  • Süreğen hastalığı olan bireyler olarak sınıflandırılmaktadır.

Birçok farklı tanımı bulunan fiziksel (ortopedik) yetersizlik, çeşitli hastalıklar, kazalar ya da kalıtımsal sorunların beyinde hasar oluşturması veya uzuv kaybı gibi nedenlerle bireylerin vücutlarının hareket elemanlarını kontrol etmede sınırlılıklar yaşamasıdır. Beyin hasarına bağlı olarak ortaya çıkan fiziksel yetersizlik durumlarına, zihinsel yetersizlik, görme ve işitme yetersizliği, solunum ve beslenme sorunları da eşlik edebilmektedir.

Fiziksel yetersizlik ve ortopedik yetersizlik eş anlamlıdır. MEB özel kurslar yönetmeliğinde ise ortopedik yetersizlik “İskelet, kas ve eklemlerdeki hastalık, bozukluk ve yetersizlikten dolayı bireyin eğitim başarımının (performansının) ve sosyal uyumunun olumsuz yönde etkilenmesi durumunu” olarak tanımlanmaktadır.

MEB Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliğinde ortopedik yetersizliği olan birey “Hastalıklar, kazalar ve genetik problemlere bağlı olarak kas, iskelet ve eklemlerin işlevlerini yerine getirememesi sonucunda meydana gelen hareket ile ilgili yetersizlikler nedeniyle özel eğitim ve destek eğitim hizmetine ihtiyacı olan birey” olarak tanımlanmaktadır.

Fiziksel yetersizlik yalnızca hareket elemanlarını değil, farklı vücut bölümlerini de etkileyebilmektedir. Fiziksel yetersizliği olan bireylerin önemli bir kısmı, yetersizlikleri nedeniyle nitelikli bakım hizmetlerine gereksinim duymalarına neden olmaktadır.

Fiziksel Yetersizliğin Nedenleri ve Yaygınlığı

Fiziksel yetersizliklerin oluşumuna neden olabilecek yüzlerce etmen bulunmaktadır. Bu etmenleri;

  • Doğum öncesi (prenatal),
  • Doğum anı (perinatal) ve
  • Doğum sonrası (postnatal) etmenler olarak üç grupta incelenmektedir.

Doğum Öncesi (Prenatal) Nedenler

Doğum öncesi nedenler (prenatal) özellikle gebeliğin ilk üç ayında annenin geçirdiği hastalıklar, annenin alkol ve uyuşturucu kullanımı, ilaç kullanımı, dengesiz ve yetersiz beslenmesi, gebeliği uygun olmayan şekilde sonlandırma girişimleri, röntgen ışınına maruz kalması, anne-baba arası akrabalık bağının bulunması gibi nedenler, bebeğin beyin gelişiminde gerilemelere ve hatta hasarlara neden olmaktadır.

Doğum Anı (Perinatal) Nedenler

Doğum anı (perinatal) nedenler arasında, bebeğin anne bedenini terk edişi esnasında oksijensiz kalması (perinatal asfiksi), doğumda anormal geliş pozisyonu sergilemesi, zor ve uzun doğum, doğum anı travmaları, hastane enfeksiyonları gibi durumlar yer almaktadır.

Doğum Sonrası (Postnatal) Nedenler

Doğum sonrası (postnatal) nedenlere baktığımızda ise, bebeğin doğum sonrasında yüksek ateşle birlikte havale geçirmesi, enfeksiyona maruz kalması menenjit vb.), kas ve iskelet sistemi hastalıkları, düşme, çarpma gibi travmalar, tümör ve bunun gibi diğer etmenler karşımıza çıkmaktadır. Doğum sonrası nedenler arasında en sık karşılaşılanı düşme veya çarpmaya bağlı kafa travmalarıdır.

Fiziksel yetersizliği olan bireylerin nüfus içerisinde görülme sıklığı %1,25 civarındadır.

Fiziksel Yetersizliklerin Sınıflandırılması

Fiziksel yetersizlikler ve süreğen hastalıklar bireyleri farklı alanlarda ve farklı yoğunluklarda etkileyebilmektedir. Bu çeşitlilikten dolayı, fiziksel yetersizlikleri süreğen hastalıklardan ayırmak ve bu biçimde bir sınıflandırma yapmak güç olabilmektedir.

Sinir Sistemine Bağlı (Nöromotor) Yetersizlikler

Nöromotor yetersizlikler , beyin ve omurilikten oluşan merkezi sinir sisteminde meydana gelen hasarlara bağlı olarak ortaya çıkan yetersizliklerdir. Hasarın büyüklüğü ve şiddetine göre oturma, ellerini kullanma, yürüme, koşma, merdiven inip çıkma gibi hareket kısıtlılıklarının yanısıra, görme, işitme, konuşma, zihinsel işlevlerde ve muhakeme yeteneklerinde sınırlılıklar görülmesi, nöbet geçirme gibi sorunlarla da karşılaşılabilmektedir.

Erken çocukluk ve okul döneminde sıklıkla karşılan fiziksel yetersizliklerden biri olan serebral palsi ya da diğer bir deyişle serebral paralizi , beyinde doğum öncesi, doğum anı veya doğum sonrası dönemde meydana gelen hasarlara bağlı olarak ortaya çıkan bir fiziksel yetersizlik türüdür. Serebral palsili bireylerin sınıflandırılmasında en sık kullanılan sınıflandırma yaklaşımı, vücudun etkilenen bölgesine göre yapılan topografik sınıflandırmadır. Bu sınıflandırma yaklaşımına göre Serebral Palsili bireyler;

  • Monopleji ; tek bir kol veya bacakta yetersizlik görülmesi,
  • Dipleji ; bacaklarda daha fazla, kollarda daha az olacak şekilde yetersizlik görülmesi,
  • Tripleji ; her iki bacakta ve tek bir kolda yetersizlik görülmesi,
  • Kuadripleji ; fiziksel yetersizliğin her iki kol ve her iki bacakta görülmesi,
  • Hemipleji ; fiziksel yetersizliğin vücudun sağ veya sol yanında (örn; sağ kol-bacak, sol kolbacak) görülmesi,
  • Çift hemipleji ; serebral palsiye ilişkin bir terim olmakla beraber yetersizliğin kollarda daha fazla bacaklarda daha az görülmesi,
  • Parapleji ; sadece bacaklarda hareket ve duyu yetersizliği olarak görülmesi durumu olarak sınıflandırılmaktadır.

Doğumsal anomalilerin en sık rastlanılanı olan spina bifida , anne karnında bebeğin omuriliğini oluşturan omurların tam kapanmaması nedeniyle ortaya çıkan bir fiziksel yetersizlik türüdür. Spina bifidalı bireylerde fiziksel yetersizliklerin beraberinde, zihinsel yetersizlik, boşaltım sistemi sorunları, farklı vücut bölümlerinde (örneğin; baş, boyun, kalça, bacaklar ve gövde) doğumsal anomaliler ve kalp sorunları görülebilmektedir.

Nöbet bozukluklarının nedenleri tam olarak belirlenememektedir. Ancak genetik bozukluklar, kazalara bağlı kafa travmaları, ani ateş yükselmeleri ya da ateşli hastalık geçirmiş olma, zehirlenme, beyin tümörleri, çocuk ihmal ve istismarının nöbet bozukluklarına neden olabilmektedir.

Çocuk ve ergenlerde daha yaygın olarak görülen travmatik beyin yaralanmaları , kafatasının sert ve ani şekilde bir nesneye çarpması (örneğin, trafik kazaları, beton veya kalorifer radyatörüne çarpma, çocuk istismarı/ihmali) yada bir cismin (örneğin, çivi, mermi gibi) kafatasını delmesi sonucu beyin dokusunda hasar oluşturması sonucu ortaya çıkmaktadır.

Dejeneratif Bozukluklar

Kas hastalıkları , kas gruplarında görülen, hareket ve fonksiyonu etkileyen ilerleyici bozukluklardır. Kas hastalıkları arasında en sık karşılaşılanı olan Duchenne kas distrofisi, 2-5 yaşlarında ortaya çıkar ve 12 yaşına gelindiğinde bireylerde yürüme becerilerinde kayıplar görülmeye başlar. Daha sonrasında ise bireyin solunum sistemini yavaş yavaş zayıflar ve ölümle sonuçlanır.

Ortopedik ve Kas İskelet Sistemi Bozuklukları

Çocuk romatizması (juvenile arthritis) genellikle 16 yaşından önce veya yaştan önce başlayan ve eklemlerde şişme, sertlik, yanma, ağrı ve hassasiyet oluşturan bir bozukluktur. Kız çocuklarında erkek çocuklarına kıyasla dört-beş kat daha fazla görülebilmektedir. Genellikle hareket zorlukları yaşama gibi sıkıntılarına nedeni belirlenemeyen kalıcı ateş ve deri döküntülerinin eşlik ettiği durumlarda teşhis konulmaktadır.

Omurga, omuriliği çevreleyen uzun bağlarla bir arada tutulan her biri arasında bir disk ile otuz üç omurdan oluşur. Omurilik bozuklukları toplumda %2-4 arasında görülmekle beraber, kız çocuklarında görülme sıklığı erkek çocuklarından 8-10 kat daha fazla görülmektedir. Omurilik bozukluklarında eğriliğin şiddeti oluştuğu yere bağlıdır.

Doğuştan gelen kalça sorunları arasında en bilineni doğuştan kalça çıkığıdır. Doğuştan kalça çıkığı, doğum öncesinde eklemlerin yetersiz gelişimi, doğum anı veya doğumdan kısa bir süre sonra meydana gelen kaza veya travmalar sonucu uyluk kemiğinin kalça ekleminden kısmen veya tamamen ayrılması sonucu meydana gelmektedir. Doğumsal kalça çıkığı tedavi edilmediğinde, bebeklerin bacaklarında eğrilik görülmesi, emekleme, yürüme ve oturmada önemli sınırlılıklar yaşanmasına neden olmaktadır.

Uzuv kaybı, doğumsal bir neden, cerrahi bir işlem (Ampütasyon) yada kaza sonucu, kol ya da bacaklardan bir yada daha fazlasının kısmen veya tamamen vücuttan ayrılması ve bu nedenle vücut dengesinin bozulmasıdır. Uzuv kaybı kas iskelet sisteminde denge ve hareket sınırlılıklarına neden olmaktadır

Fiziksel yetersizlik farklı birçok hastalıkla beraber ortaya çıkabilmektedir. Fiziksel yetersizliklerin türleri ve sınıflandırılmasında karşı karşıya kalınan sorunlardan dolayı, bazı fiziksel yetersizlikler diğer kas ve iskelet sistemi hastalıkları olarak sınıflandırılabilmektedir. Bu tür bozukluklara;

  • Adrenolökodistrofi,
  • Multipl Skleroz (MS),
  • Bartter Sendromuna bağlı fiziksel yetersizlik örnek olarak gösterilebilmektedir.

Fiziksel Yetersizlik Gösteren Bireylerin Özellikleri

Yetersizliğin ortaya çıkışı ve birey üzerindeki etkisinin yanı sıra, bireyin yetersizlikten etkilenme yaşı, yaşadığı çevre, ortam düzenlemeleri, anne-baba eğitim düzeyi, sosyoekonomik durum, gibi birçok etmen, bireyin yetersizlikten kaynaklanan özelliklerinin farklılaşmasında belirleyici olabilmektedir.

Fiziksel Yetersizlikleri Olan Bireylerin Zihinsel Özellikleri

Fiziksel yetersizlikler, çoğunlukla beyinde meydana gelen bir hasar sonucu ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle fiziksel yetersizlik gösteren bireylerde, beyin hasarına bağlı olarak farklı düzeylerde zihinsel sınırlılıklar görülebilmektedir.

Bu durum bireylerin zihinsel performanslarının düşmesine ve belki de ağır olan tablonun daha da ağırlaşmasına neden olmaktadır. Bununla beraber geleneksel öğretim yöntemlerinin bireylerin eğitim ihtiyaçlarını tam olarak karşılayamaması nedeniyle, önemli bir kısmında yaşıtlarına göre akademik açıdan gerilikler görülebilmektedir.

Fiziksel Yetersizlikleri Olan Bireylerin DuyusalDavranışsal Özellikleri

Fiziksel yetersizliği olan bireylerde görülen davranış özellikleri incelendiğinde, bireylerde görülen davranış özelliklerinin önemli bir bölümü bireyin yetersizliğinin nedeniyle ilişkili olduğu görülmektedir. Fiziksel yetersizlikleri olan bireylerde sıkça karşılan düşük özdeğerlilik algısı, bireyin kendini sorgulaması ve kendini içerisinde yaşadığı toplumda gereksiz, faydasız, ailesinin üzerinde yük olarak görmesine neden olabilmektedir.

Fiziksel Yetersizlikleri Olan Bireylerin Sosyal Özellikleri

Fiziksel yetersizlikleri olan bireyler, yaşadıkları yetersizliklerden dolayı, normal gelişim gösteren akranlarıyla yeteri kadar ve uygun şekilde sosyal etkileşim kuramamaktadırlar.

Özellikle akranlarıyla aynı ortamda olamama, bağımsız hareket etmekte yaşanan sınırlılıklar, sürekli olarak yetersizliğini ve nedenlerini diğer insanlara açıklama gereksinimi ve benzeri nedenlerle, bu bireyler var olan sosyal olanakları yerinde kullanamamaktadırlar.

Bakım Personelinin Dikkat Edeceği Durumlar ve Öneriler

Fiziksel yetersizliklere sahip bireylerin en önemli sorunu, sahip oldukları yetersizlikler nedeniyle hareketlerinin önemli ölçüde sınırlanması ve bu sebeple içerisinde yaşadıkları toplumda tam ve aktif bir yaşam sürmelerinin engellenmesidir.

Fiziksel yetersizliği olan bireylere bakım hizmetlerinin sunulmasının temel amacı, her bireyin farklı gereksinimleri olduğu göz önüne alınarak, her birinin yaşamdan tıpkı yetersizliği olmayan akranlarıyla aynı oranda zevk almasını sağlamaktır.

Fiziksel yetersizliği olan bireylere sunulacak bakım hizmetleri;

  • Tıbbi bakım,
  • Kişisel bakım ve günlük yaşam aktivitelerini düzenleme,
  • Psiko-sosyal destek hizmetleri başlıkları altında incelenebilir.

Tıbbi Bakım Hizmetleri

Fiziksel yetersizliği olan bireylere sunulacak tıbbi bakım hizmetleri;

  • İlaç kullanım desteği ve
  • Tıbbi rehabilitasyon desteği olarak iki gruba ayrılmaktadır.

Fiziksel yetersizlik gösteren bireylerin önemli bir bölümüne düzenli ve dikkatli yönetilmesi gereken bir ilaç tedavisi bulunmaktadır. Fiziksel yetersizlik gösteren bireylerle çalışan sağlık ve bakım personeli, yetersizlik gösteren bireylerin ilaç kullanımına ve bu ilaç kullanımıyla bağlantılı sağlık kontrollerini dikkatli olarak planlamalıdır.

Fiziksel yetersizlik, vücutta öncelikle hareket sistemini elemanlarını etkilemektedir. Bireylerin var olan hareket potansiyellerinin kaybedilmemesi başta olmak üzere, yetersizlikle ortaya çıkabilecek ek hareket sorunlarının yaşanmaması, bireylerin boş zaman ve günlük yaşam etkinliklerinin desteklenebilmesi ve eğer varsa iletişim sorunlarının asgariye indirilebilmesi için tıbbi rehabilitasyon hizmetlerine gereksinim duyulmaktadır.

Tıbbi rehabilitasyon hizmetleri, doktorlar, hemşireler, fizik tedavi uzmanları, fizyoterapistler, iş-uğraşı terapistleri ve dil-konuşma terapistlerinden oluşan bir sağlık ekibi tarafından sunulmalıdır.

Kişisel Bakım ve Günlük Yaşam Aktivitelerini Düzenleme

Fiziksel yetersizlik gösteren bireyler, varolan yetersizlikleri nedeniyle, özellikle kişisel bakım becerilerini yerine getirmede ve günlük yaşam etkinliklerini gerçekleştirmede önemli sınırlılıklar yaşamaktadırlar

Özellikle kişisel bakım becerileri, bireylerin sağlıklı ve düzenli bir yaşam sürmelerinin yanısıra bireyin sosyal olarak kabul edilebilirliği üzerinde çok önemli etkilere sahiptir.

Psiko-Sosyal Destek Hizmetleri

Fiziksel yetersizliğe sahip bireyler ve bu bireylerin ailelerinin, bireyin sahip olduğu yetersizlik durumunu kabullenmesi ve bu yetersizliğe ilişkin bilgilendirilmesi için sunulan hizmetlere psiko-sosyal destek hizmetleri denmektedir.

Psiko-sosyal destek hizmetleri, birey ve bakımından sorumlu kişilerin, bireyin yasal hak ve mahrumiyetleri, sosyal hakları, sosyal yaşama etkin katılımı ve bireysel durumunu reddetme, terk edilme, intihar eğiliminde olma, stresli yaşam koşulları ve depresyon durumlarının üstesinden gelmesine yardımcı olacak psikolojik ve sosyal danışma hizmetlerinin planlı ve düzenli olarak sunumunu kapsamaktadır

Fiziksel yetersizliği olan bireylerle çalışan/çalışacak olan personele şu önerilerde bulunulabilir:

  • Kişisel bakım ve günlük yaşam gereksinimlerini kolaylaştırmada bireyle ve bireyin yakınlarıyla işbirliği içerisinde olun.
  • Bireyin özel yaşam alanını (evini, eşyalarını, giysilerini ve diğer kişisel eşyalarını) korumak ve desteklemek için onlara yardımcı olun.
  • Bireyi merkeze alacak şekilde, etkin bir dinleyici olun.
  • Etkili iletişim becerileriniz geliştirin.
  • Korumacı değil yardımcı olun.
  • Farklı fiziksel yetersizlikleri olsa bile birey olduğunu unutmayın ve özel ihtiyaç ve ilgilerine karşı anlayışlı bir iletişim kurun.
  • Öncelikle bireyin kendi evinde ve sosyal ortamında mümkün olduğu kadar bağımsız hareket etmesine öncelik verin.
  • Bireylerin ilaç kullanımına özen gösterin.
  • Bireyin yetersizliğinden geriye kalan performansını dikkatle gözleyin ve bu performansı olabildiğince etkili kullanın.

Güz Dönemi Ara Sınavı
7 Aralık 2024 Cumartesi
v