Hasta Çocukların Gelişimi Ve Eğitimi Dersi 1. Ünite Özet

Akut Ve Kronik Hastalığı Olan Çocuklar

Akut Hastalık

Ani gelişen, herhangi bir kaza, yaralanma sonucu ortaya çıkan, kısa süreli devam eden, tedavisi mümkün olan hastalıkları tanımlamak için kullanılan bir terimdir.

Akut hastalığı olan çocukların tanılama işlemleri ve ilk müdahaleleri yapıldıktan sonra, durumlarına göre yatarak ya da ayaktan tedavi edilir. Akut hastalıkların hemen hemen hepsinde sıklıkla görülen belirtilerden biri ateştir. Ateş, bütün hastalıkların temelinde var olan bir durumdur. İnsanlar, vücut ısılarını çevrenin ısısına bağlı kalmadan belli bir düzeyde sabit tutmak için uğraşır. İnsanlarda vücut ısısını koruma yeteneği bulunmaktadır. Vücut ısısı, vücut fonksiyonları için çok önemlidir. Normal vücut ısısı 36-37 derece arasındadır. Vücut ısısının 38 dereceyi geçmesine “ateş” denir. Çocuklarda vücut ısısı yetişkinlerden daha yüksektir. Ateş, vücuttaki bazı fonksiyonlarda bozulma olduğunun göstergesidir. Ateş esnasında görülebilen belirtiler şunlardır:

  • İştahsızlık
  • Halsizlik
  • Baş ağrısı
  • Huzursuzluk
  • Üşüme ve titreme
  • Terleme
  • Kalp atışlarında ve solunumda hızlanma

İshalin en sık görülen nedenleri arasında viral enfeksiyonlar ve bakteriler yer almaktadır.

Çocuklarda Sık Görülen Akut Hastalıklar

Çocuklar, bağışıklık sistemlerinin henüz tam olarak gelişmemesi nedeniyle dünyaya geldikleri ilk yıllarda sıkça hastalanmaktadırlar. Çocukların ilk yıllarında karşılaştıkları birçok akut hastalık bulunmaktadır. Bunlar:

  • Kızamık
  • Kızamıkçık
  • Kabakulak
  • Suçiçeği
  • Kızıl
  • Zatürre
  • 6. Hastalık
  • İdrar Yolları Enfeksiyonu
  • Orta Kulak İltihabı
  • Tonsilit
  • Bronşit
  • Bronşiolit

Kronik Hastalık

Uzun süredir devam eden, yavaş ilerleyen ve kişinin yaşam standardını etkileyen, genellikle tam tedavisinin mümkün olmadığı, kalıcı hasara sebep olabilen hastalıkları tanımlamak için kullanılan bir terimdir. Kronik hastalık, normalden farklı ya da bozukluk gösteren, kalıcı etkileri olan, hastanın rehabilitasyonu için özel durumlar gerektiren, uzun süre boyunca bakım ve gözetim gerektiren bir durum olarak tanımlanmıştır.

Çocuklarda Sık Görülen Kronik Hastalıklar

Her yaş döneminde olduğu gibi doğuştan ya da sonradan kazanılan kronik hastalıklar çocukluk dönemine de rastlamaktadır. Bu dönemde, çocuklarda en sık karşılaşılan kronik hastalıklar şunlardır:

  • Kronik Öksürük
  • Astım
  • Epilepsi
  • Fenilketonüri
  • Talasemi (Akdeniz Anemisi)
  • Kronik Böbrek Yetmezliği
  • Diyabet

Akut ve Kronik Hastalıkların Aile ve Çocuk Üzerine Etkisi

Hastalığın ne olduğu, hastalık, hastalığın devam ettiği süre, hastaneye yatma işlemi, hastalığın derecesi ve hastaneye yatma süreci çocuklar ve ebeveynleri için korku, kaygı ve daha farklı duygusal etkiler yaratan bir olaydır. Bu gibi durumlara ailelerin verdiği tepkiler de değişkenlik göstermektedir. Çocukların hastalıklar karşısında verdikleri tepkiler bazen kişiye özgü, bazen de geneldir. Fiziksel hastalıkların çocuğun psikolojik durumunu ve uyumunu olumsuz etkilediği birçok araştırmayla desteklenmiştir. Çocuklar hastanede yattıkları dönemlere göre, yaşadıkları ruhsal durumlar değişmektedir. Özellikle okul çağında olan çocukların hastaneye yatmaları ya da akut da olsa hastalık geçirmeleri, çocukları oldukça olumsuz etkilemektedir. Çocukların üzerindeki olumsuz etkiyi arttıran sebepler arasında okul derslerini kaçırıyor olmaları, ödevleri zamanında yetiştiremeyecek olmanın endişesi, okul ve arkadaş ortamlarından uzaklaşma hissi gibi sebepler vardır. Okul dönemi çocukları için arkadaşların öneminin artması da bu durumu tetiklemektedir. Her ailenin kendi düzeni vardır. Çocuğun hastalanmasıyla birlikte hem çocuğun kendisi hem de ailesi var olan düzenlerinin dışına çıkarlar. Çocuk ve ailesi bir anda hiç bilmedikleri belirtilerle karşılaşırlar, bilmedikleri ortamlara girmek zorunda kalırlar, hiç anlamadıkları terimlerle ve hastane, poliklinik gibi yabancı oldukları ortamlarla karşılaşırlar. Akut hastalıkların çocuğun genel gelişimi ve davranışları üzerinde çok etkili olmadığı bilinse dahi hiçbir travmatik etkisi olmadığını düşünmek yanlıştır. Hastalıkla birlikte özellikle gelişimlerinde kazandıkları becerilerden daha geriye gitme (regresyon) görülebilmektedir. Tedavisi uzun süren hastalıklarda, çocuklarda davranış problemleri ve davranış değişiklikleri görülmektedir. Akut hastalık nedeniyle hastaneye yatırılan çocukların ve ailelerin korku ve kaygı derecelerinin, süreğen hastalık nedeniyle hastaneye yatırılan çocukların ve ailelerin in kaygı derecesinden daha yüksek olduğu belirtilmiştir. Bir anda oluşan hastalık aile ve çocukta şok etkisi yaratabilmektedir. Bu nedenle hastalığın ne olduğu, nasıl seyredeceği, belirtilerinin neler olduğu ve tedavisi hakkında, aileye anlayabileceği bir dille bilgi verilmesi, ailenin ce çocuğun kaygı düzeyine oldukça önemli bir etki sağlayacaktır. Aynı şekilde doktor ve hemşirelerin çocukların bilişsel düzeyine uygun bir açıklamayla hastalık hakkında bilgi vermesi çocuğu rahatlatacak ve kaygı düzeyini azaltacaktır. Kronik ve kronik hastalığın getirmiş olduğu ruhsal ve psikolojik durumlar hem çocuğu hem de ailesini etkilemektedir. Çocuğun bakım sorumluluğu, nasıl yapılacağını bilmedikleri tedavi yöntemlerinin ekonomik yükü, ruhsal ve psikolojik durumlar, çocuğun yaşamının nasıl olacağına yönelik bilinmez kaygılar aileyi olumsuz etkilemektedir. Yaşanan bu durumlar, ailede gerginliğe neden olmaktadır. Uzun süreli hastalık yaşayan ve hastanede yatmak zorunda kalan çocuklarda:

  • Korku
  • Fobi
  • Regresyon (geriye dönüş)
  • İçe kapanıklık
  • Depresyon
  • Hayal kırıklığı
  • Saldırganlık

gibi durumlar oluşabilmektedir.

Çocuklar her dönemde sevgiye ve ilgiye ihtiyaç duyar. Hasta olduklarında ve hastanede yatmak zorunda kaldıkları dönemlerde ise sevgi yoksunluğu yaşayabilmektedirler. Arkadaşları normal yaşamlarına devam ederken kendilerinin kısıtlanıyor olmaları kızgınlık, düşmanlık gibi hisleri yaşamalarına sebep olabilmektedir. Bu nedenle depresyona girebilmektedirler. Aileden birinin kronik hastalığı olması halinde bütün aile bireyleri bu durumdan etkilenmektedir. Bir yandan var olan duruma uyum sağlamaya çalışırken diğer yandan psikolojik etkenlere bağlı olarak aile içinde stres yaşanmaktadır. Bu süreçte birbirini suçlama ve güven duygusunda zedelenme gibi duygusal süreçler yaşanmaktadır. Kronik hastalığı olan çocuklarda hastalığın oluşturduğu psikolojik, sosyal uyum sorunları çocuğun kişiliğine, aileye, hastalığın tipine, hastalığın yarattığı sınırlılıklara, sosyal çevreye, gördüğü tedavinin sürecine göre değişiklik göstermektedir. Kronik hastalığı olan çocukların hastalıklarının tipi, derecesi gibi farklılıklar ruhsal sorunları değiştirebilmektedir. Hastalıklarla beraber ortaya çıkan korku ve kaygılara bakıldığında çaresizlik, gelecek kaygıları, depresyon, ölüm korkusu, öfke en sık görülenlerdir. Kronik hastalığı olan bir çocuğun ailesinde de suçluluk, çaresizlik, kaygı, utanma, öfke gibi duygular hissedilmektedir. Çocuğun hastane süreci ile ilgili kaygılar yaşarken bir yandan aile olarak çocuğunun yanında olabilmek, ona destek olabilmek amacıyla kendisinin de sağlıklı olması gerekmektedir. Bu nedenle psikolojik olarak bu durumdan en çok etkilenen de çocuğun ailesidir. Kronik hastalığı olan çocukların ruhsal durumları ve yaşadıkları problemler yaş dönemlerine göre de değişiklik göstermektedir. Özellikle sosyal ortamların ve arkadaş gruplarının çok etkili olduğu, dış görünüşün çok önem kazandığı ergenlik döneminde, ruhsal problemlerin oldukça sık görüldüğü söylenebilir. Yapılan araştırmalara göre, kronik hastalığı olan ergenlerin, %10’unda saldırganlık, sosyal alanlarda geri çekilme gibi davranış problemlerinin görüldüğü belirlenmiştir. Ayrıca, yapılan araştırmalar, kronik hastalığı olan çocukların uyum problemlerinin, sağlıklı olan bireylere göre daha fazla olduğunu ortaya koymuştur. Kronik hastalığı olan çocuklar sadece hastalığın belirtilerini azaltmaya çalışmakla kalmayıp aynı zamanda normal yaşamlarını hastalıkla beraber sürdürmeye çalışmaktadır. Bu durumda kronik hastalığı olan çocukların psikolojik, sosyal ve çevreye uyum sorunları yaşamaları kaçınılmaz olabilmektedir.

Hastalığın çocuk üzerindeki etkileri:

  • Hastalığın akut ya da kronik olması,
  • Belirtilerin başlangıcı,
  • Hastalığın tekrarı,
  • Hayati tehlikesi olması,
  • Gözle görünür bir bozukluğa veya farklılığa neden olması,
  • Kalıcı engele neden olması gibi hastalıklarla ilgili etkenler, her çocuğu farklı etkileyebilmektedir.

Kronik hastalığa çocuğun tepkisini olumlu etkileyen etmenler:

  • Yaşa göre uygun aileye bağımlılık,
  • Hastalıktan gelebilecek ikincil kazanımlara en alt düzeyde ihtiyaç,
  • Hastalıktan dolayı gelebilecek sınırlandırmalara ve sorumluluklara dayanabilme,
  • Tatminkâr yatıştırıcı kaynakların geliştirilebilmesi olarak belirtmektedir.

Kronik hastalığa sahip çocukların, normal çocuklara oranla daha duygusal olduğu ve daha fazla davranış problemleri yaşadıkları belirlenmiştir. Kronik hastalığa sahip olan çocuklar, yaş dönemlerine göre çeşitli etkilenmeler yaşamaktadır. Küçük olan çocuklar ile yaş olarak daha büyük olan çocukların, çok farklı şekillerde etkilenmektedirler. Hastalık nedeniyle belirli vücut fonksiyonlarının kontrolünü kaybeden çocuklarda aşağılık duygusu gelişebilir. Bazen hastalık, çocuğun yaşamındaki en önemli faktör haline gelir ve bu dönemde çocuklar, hastalığı bir ceza olarak düşünebilir. Hastalıkların getirdiği sınırlılıklar, sıkıntılar nedeniyle çocuklarda regresyon görülebilmektedir. 7-13 yaş arasındaki çocuklarda ölüm korkusu gelişmektedir. Bunun sebebi ise, yanlış bir şey yaptıkları için hasta olduklarını düşünmeleridir ve bu düşünceden dolayı kaygılanırlar. Korku ve kaygıyla beraber bu dönemde içe kapanma, suskunluk görülebilmektedir. Hastalığın getirdiği sınırlılıklar, hastalığa olan tepkiyi arttırmaktadır. Hastalığın fiziksel görünümüne yansıması, arkadaş ilişkileri ve sosyal hayatındaki kısıtlamalar kişiyi huzursuz etmekte ve bunun sonucunda ya içe kapanmakta ya da isyankâr davranışlar göstermektedir.


Bahar Dönemi Dönem Sonu Sınavı
25 Mayıs 2024 Cumartesi