Gelir Dağılımı ve Yoksulluk Dersi 3. Ünite Sorularla Öğrenelim
Gelir Eşitsizliklerinin Ölçülmesi
Gelir dağılımı analizlerinde karşılaşılan zorluklar nelerdir?
Gelir dağılımındaki eşitsizliğin ölçülmesi ve analizlerde bulunularak politika yapıcılara gerekli bilgilerin aktarılması amacıyla, çok sayıda eşitsizlik ölçütü geliştirilmiştir. Gelir dağılımı eşitsizlik ölçütlerinin her biri eşitsizliğin farklı yönlerine ağırlık vermekle birlikte belirli ortak noktalarda buluştukları görülmektedir. Bununla birlikte veri bir nüfusta gelirin bireyler veya hane halkları arasında nasıl dağılım gösterdiğini ölçmek ve zaman içindeki gelişimini takip etmek kavram, analiz ve ölçüm yöntemlerinden kaynaklanan çeşitli zorluklarla karşılaşmak demektir. Bu zorluklar dört ana başlıkta incelenebilir: • Kavramsal boyutta karşılaşılan ilk önemli zorluk, refah düzeyi açısından yapılacak karşılaştırmalara esas olacak değişkenin belirlenmesidir. • İkinci önemli zorluk, kişisel kullanılabilir gelir verisinin elde edilmesiyle ilgilidir. • Üçüncü zorluk gelir dağılımı araştırmasının yapıldığı yılın ekonomik özelliği ile ilgilidir. • Dördüncü zorluk gelir büyüklüklerinin karşılaştırılabilir olmasıyla ilgilidir.
Kavramsal boyutta karşılaşılan ilk önemli zorluk nasıl açıklanabilir?
Kavramsal boyutta karşılaşılan ilk önemli zorluk, refah düzeyi açısından yapılacak karşılaştırmalara esas olacak değişkenin belirlenmesidir. Gelir ya da tüketim harcamaları bu konuda karşımıza çıkan iki önemli değişkendir. Gelir dağılımını saptamaya yönelik araştırmalarda genel olarak kişisel kullanılabilir gelir kavramının tercih edildiği görülmektedir. Gelişmekte olan ülkelerde kayıt dışı ekonominin varlığı kişisel kullanılabilir gelirin elde edilmesinde yetersizlikler oluşturmaktadır. Dolaylı ve dolaysız vergiler ile transferlerin kişisel kullanılabilir gelirleri üzerindeki büyük etkisi dikkate alındığında, kayıt dışı ekonominin kişisel kullanılabilir gelirin hesaplanmasında neden olduğu belirsizliğin büyük olduğu görülmektedir.
Kavramsal boyutta karşılaşılan ikinci önemli zorluk nasıl açıklanabilir?
İkinci önemli zorluk, kişisel kullanılabilir gelir verisinin elde edilmesiyle ilgilidir. Bu konuda vergi beyannameleri, saha anketleri ve millî gelir hesapları gelir verisine ulaşmakta kullanılan alışılmış yöntemlerdir. Tüm bu veri kaynaklarının kendine özgü sınırlılıkları bulunmaktadır. Gelir vergisi beyannamelerini esas alan bir kişisel gelir dağılımı eşitsizliğinin gelirin eksik beyan edilmesi veya gizlenmesi gibi zorlukları olacağı açıktır. Daha iyi bir yöntem olmakla birlikte sahaya yönelik anket uygulamalarının da eksiklikleri görülmektedir. Örnekleme tekniklerinden kaynaklanan hatalar, anketi uygulayanların ve görüşülen kişilerin gelir kavramını kavrayışları ile ilgili eksiklikler bu uygulamanın zorluklarını oluşturmaktadır.
Kavramsal boyutta karşılaşılan üçüncü zorluk nasıl açıklanabilir?
Üçüncü zorluk gelir dağılımı araştırmasının yapıldığı yılın ekonomik özelliği ile ilgilidir. Gelir dağılımı çalışmalarında genel olarak yıllık gelir kullanılmaktadır. Gelirin kapsadığı dönem özellikle tarımsal bölgelerde sorun olabilmektedir. Hasat döneminde oluşan gelirler, bolluk dönemi ile kıtlık dönemlerine göre yıllar arasında farklılık göstermektedir. Bunun yanı sıra tarımsal gelirlerin dolaylı yollardan tahmin edilmesi durumunda tarımsal üretimin gelire dönüştürülmesinde uygun fiyatın belirlenmesinden kaynaklanan sorunlarla karşılaşılabilmektedir.
Kavramsal boyutta karşılaşılan dördüncü zorluk nasıl açıklanabilir?
Dördüncü zorluk gelir büyüklüklerinin karşılaştırılabilir olmasıyla ilgilidir. Hane halkı düzeyinde yapılmış araştırma sonuçlarından hareketle yapılan analizlerde gelir eşitsizliği ölçüsü birimi olarak hane halkı geliri kullanılmaktadır. Bu durumda her bir hane halkının geliri, hane halkının büyüklüğünden bağımsız olarak ölçülmüş olmaktadır. İki hane halkı arasında gelirin büyüklüğüne bakılarak yapılacak kıyaslamalar, her bir hanedeki birey sayısı bilinmedikçe anlamlı olmayacaktır. Yüksek harcama ve dolayısıyla gelire sahip bir hane halkı, düşük gelir düzeyindeki diğer hane halkına kıyasla daha çok bireyden oluşuyorsa toplam geliri büyük olmasına rağmen refah düzeyi daha düşük olabilir. Dolayısıyla hane halkı gelirine göre yapılacak bir eşitsizlik ölçümü, hane halkı büyüklükleri eşit olmadıkça, bireysel gelirler üzerinden yapılan eşitsizlik ölçümü ile aynı sonucu vermeyecektir. Bu nedenle gelir eşitsizliğinin ölçümünde birim olarak hane halkı gelirini değil, hanehalkı büyüklüğünü ve hane halkının ortak tüketiminden kaynaklanan ölçek ekonomilerini dikkate alan bir yöntemle hesaplanan bireysel eşdeğer gelirin kullanılması önerilmektedir.
Gelir eşitsizliğinin ölçüm ve analizlerinde kullanılan grafikler yöntemi nasıl açıklanabilir?
Gelir dağılımı hakkında grafik formunda bilgi vermek eşitsizlik hakkındaki bazı temel görüşleri göstermenin özellikle öğretici bir yoludur. Gelir dağılımındaki eşitsizliği grafik yardımıyla göstermenin birkaç uygulanabilir yolu bulunmaktadır. Bu başlık altında gelir dağılımını grafikler yardımıyla özetleyen dört temel yaklaşımı gözden geçireceğiz. Bu yaklaşımlardan hiçbiri gelir dağılımını grafikler yardımıyla göstermenin en iyi yolu olarak gösterilmemektedir. Her biri aynı verileri kullanmakta fakat farklı bir bakış açısı sağlamaktadır. Grafikle gösterim yöntemlerinin tanıtımında ortak bir anlatım sağlamak amacıyla dağılım ile ilgili değişken ‘gelir’, referans dönemi ‘yıl’ ve ekonomik birim ‘birey’ olarak alınmaktadır.
Gelir eşitsizliğinin ölçüm ve analizlerinde kullanılan grafikler yönteminden Jan Pen’in geçit töreni yaklaşımı nasıl açıklanabilir?
Jan Pen 1971 tarafından kullanılan geçit töreni grafiği gelir dağılımı konusunda en anlamlı ve ilgi çekici görsel araçlardan biridir. Pen, geçit törenine katılan herkesin geliriyle orantılı bir boya sahip olduğunu varsaymaktadır. Pen, önde kısalar arkada uzunlar olmak üzere boy sırasına dizilmiş olan insanları belirli bir zaman diliminde -bir saatlik- tören alanından geçirmektedir. Başlangıçta törene katılanların en kısası geçmiş, orta boyluların ardından zaman içinde daha uzun boylular geçişlerini gerçekleştirmiş ve geçenlerin boyları zaman dilimi içinde giderek artmıştır. B noktasına gelinceye kadar ortalama gelirli kişi henüz tören alanından geçmemiştir. Medyan gelirli olan kişinin geçişi ise tören kıtasının yarısına geldiğimiz zaman gerçekleşir ve geçidin 1 saat sürdüğü zaman diliminde geçişi yarım saat sonrasına denk gelmektedir. Ortalama gelirin iki katı gelire sahip olan biri geçiş noktasına son beş dakika içinde gelmiştir. Geçit töreninin sonlarına doğru geçenlerin boylarında en yüksek gelirli kişi geçinceye kadar büyük artışlar gözlenmektedir.
Pen’in geçit töreni grafiğinin temsil ettiği dağılımı ne ifade etmektedir?
Pen’in geçit töreni grafiğinin temsil ettiği dağılımın ne ifade ettiğini iki ülke örneğinde karşılaştırarak açıklayalım. Pen’in grafiğine göre iki ülkeye ait geçit töreni eğrileri bu ülkelerin sosyal refahlarındaki farklılığın bir göstergesi olarak değerlendirilebilir. İki ülke için Pen grafiğine bakıldığında alt gelir nüfus gruplarında B ülkesinin gelirlerinin daha iyi durumda olduğu ifade edilse de iki ülke gelir dağılımını gelir eşitsizlikleri açısından değerlendirmek özel gelir eşitsizlik göstergelerine başvurmayı gerektirmektedir. Pen’in tanımladığı grafik aşırı yüksek gelirlerin ve aşırı düşük gelirlerin varlığını vurgulamaktadır. Fakat grafik orta gelir düzeyindekiler ile ilgili ayrıntılı bilgi vermemektedir.
Gelir eşitsizliğinin ölçüm ve analizlerinde kullanılan grafikler yönteminden frekans dağılımı yaklaşımı nasıl açıklanabilir?
Frekans dağılımları istatistikçilerin çok yararlandığı araçlardır. Bireylerin gelirlerin büyüklüğüne göre eşit gelir aralıklarına dağılımını göstermek amacıyla kullanılmaktadır. Frekans dağılımı orta gelir aralıklarını daha net olarak göstermektedir.
Gelir eşitsizliğinin ölçüm ve analizlerinde kullanılan grafikler yönteminden Lorenz eğrisi yaklaşımı nasıl açıklanabilir?
Lorenz eğrisi 1905 yılında Amerikalı istatistikçi Max Lorenz tarafından geliştirilmiştir. Lorenz eğrisi gelir dağılımında kullanılan ve daha sonraki başlıklarda açıklayacağımız bazı gelir dağılımı eşitsizlik ölçütlerinin hesaplanmasına da referans olan grafikle gösterim şekli olarak kabul edilmektedir. Lorenz eğrisini basitleştirilmiş hâliyle açıklamak üzere Pen’in geçit töreni örneğine tekrar dönelim. Başlangıç olarak, herkesi gelirlerini temsil eden boylarına göre sıralayalım ve önde düşük gelirliler arkada yüksek gelirliler olmak üzere geçit törenini başlatalım. Bu kez geçit alanından geçen her bireyin boyuyla temsil edilen gelirini toplam gelir altında biriktirelim. Lorenz eğrisini elde etmek üzere yatay eksende geçit törenine katılan bireylerin birikimli yüzde paylarını, dikey eksende ise bu bireylerin temsil ettikleri gelirlerin birikimli yüzde paylarını tanımlayalım. Böylece geçit törenini takip ettiğimizde her bir birikimli nüfus yüzdesine karşılık gelen birikimli gelir yüzdelerini tanımlayan Lorenz eğrisini elde etmiş oluruz. Lorenz eğrisi geçit törenine katılan bireylerin oluşturduğu birikimli nüfusun birikimli gelir toplamını özetlerken, geçit töreninin sonundaki toplam geliri de göstermiş olacaktır.
Lorenz eğrisinin gelir dağılımını şekil olarak gösterme olanağını sağlamasının yanında başka ne gibi önemli bir özelliği vardır?
Lorenz eğrisi gelir dağılımını şekil olarak görme olanağı sağlamakla birlikte bir ülkenin farklı zamanlardaki gelir dağılımını karşılaştırmak için de başvurulan önemli bir araç olma özelliğine sahiptir. İki ayrı zamandaki gelir dağılımının birikimli nüfus ve birikimli gelir eksenleri arasındaki konumu karşılaştırıldığında gelir dağılımının nasıl bir değişim gösterdiği görülebilmektedir. Eğer bir yıla ait gelir dağılımını temsil eden Lorenz eğrisi, bir önceki yıla ait Lorenz eğrisinden daha kavisli ve tam eşitlik doğrusundan uzaklaşmış ise gelir dağılımındaki eşitsizliğin bir önceki yıla göre artmış olduğunu gösterir.
Gelir dağılımını şekil yardımıyla göstermenin kaç farklı yolu olabilir?
Gelir dağılımını şekil yardımıyla göstermenin dört farklı yolu olduğunu görmüş bulunuyoruz. Her grafik tekniği gelir dağılımının oldukça farklı bir özelliğini vurgulamaktadır: Pen’in geçit töreni grafiği zengin gelirlerinin muazzam yüksekliğine dikkat çekmekte; frekans eğrisi orta gelirleri daha açıklıkla ortaya koymakta; logaritmik dönüşüm orta gelirle birlikte tüm kuyruktan bilgi almakta fakat aynı zamanda basitlik ve yorumlama kolaylığı sağlamaktadır. Lorenz eğrileri ise kesişmeleri durumunda gelir dağılımından hangisinin tercih edilebilir olduğunu gösterememektedir. Vurgudaki bu farklılıklar grafiklerden elde edilen eşitsizlik ölçütlerinde kısmen yansıtılmaktadır.
Eşitsizlik ölçütleri nedir ve özellikleri nelerdir?
Gelir dağılımı eşitsizlik ölçütleri gelir dağılımını görsel olarak ifade etmeyi amaçla yan grafiklerden yararlanılarak geliştirilmektedir. Tanıtacağımız gelir dağılımı eşitsizlik ölçütlerinin her biri gelir dağılımının bir başka yönüne önem vermektedir. Dolayısıyla gelir dağılımı ölçütleri arasında bir tercih yapmak gerektiğinde bu tercihin hangi kritere göre yapılacağı önem kazanmaktadır. Gelir dağılımı eşitsizlik ölçütlerinin üç temel özelliği taşıyor olması beklenmektedir: • Eşitsizlik ölçütünden beklenen ilk özellik transfer ilkesine bağlı olarak tanımlanmaktadır. • Eşitsizlik ölçütünden beklenen ikinci özellik ölçekten bağımsızlık ilkesi ile ifade edilmektedir. • Eşitsizlik ölçütünden beklenen üçüncü özellik ayrıştırılabilir olmasıdır.
Eşitsizlik ölçütünden beklenen ilk özellik nasıl açıklanabilir?
Eşitsizlik ölçütünden beklenen ilk özellik transfer ilkesine bağlı olarak tanımlanmaktadır. Transfer ilkesine göre, eşitsizlik ölçütünün gelir grupları arasında gerçekleşen olası bir gelir transferinin eşitsizlik üzerindeki etkisini ölçebilmesi gerekir. Pigou-Dalton koşulu olarak bilinen bu ilkeye göre zengin bir kişiden yoksul bir kişiye yapılacak gelir transferinin ölçülen eşitsizliği azaltması gerekir. Eşitsizlik ölçütü küçülerek gelir aktarımının bu etkisini yansıtabiliyorsa transfer ilkesini sağladığı kabul edilmektedir.
Eşitsizlik ölçütünden beklenen ikinci özellik nasıl açıklanabilir?
Eşitsizlik ölçütünden beklenen ikinci özellik ölçekten bağımsızlık ilkesi ile ifade edilmektedir. Ölçekten bağımsızlık ilkesine göre eşitsizlik ölçütünün dağılıma esas olan tüm gelirlerin aynı oranda arttırılması veya azaltılmasından etkilenmemesi gerekir. Eşitsizlik ölçütü tüm gelirlerdeki aynı oranlı değişme karşısında etkilenmiyorsa ölçekten bağımsızlık ilkesini sağlıyor demektir. Eşitsizlik ölçütü aynı zamanda nüfus büyüklüğünden de bağımsız olmalıdır. Eşitsizlik ölçütü gelir dağılımında bir değişim olmadığı hâlde sadece nüfus artışından etkilenerek farklı bir eşitsizlik hesaplıyorsa nüfus büyüklüğünden bağımsız değil demektir. Bu ilkeye göre gelir iki kişi arasında biri gelirin tümüne sahip diğeri tamamen yoksun olacak şekilde paylaşılıyorsa, kişi sayısının dörde artması ile iki kişi tamamen yoksun iki kişi de geliri aralarında eşit olarak paylaşır durumdalarsa, gelir eşitsizlik ölçütü bu iki dağılımı eşit eşitsizlikte göstermelidir.
Eşitsizlik ölçütünden beklenen üçüncü özellik nasıl açıklanabilir?
Eşitsizlik ölçütünden beklenen üçüncü özellik ayrıştırılabilir olmasıdır. Gelir türlerine ve çeşitli gelir gruplarına veya bölgelere göre yapılan ayrıştırma analizleriyle eşitsizliğin kaynakları anlaşılmakta ve eşitsizliği azaltmaya yönelik politikalar için bilgi sağlanmaktadır. Buna göre eşitsizlik ölçütünün gelir dağılımının bütününü oluşturan alt gruplarda gözlenen eşitsizliklerle ilişkilendirebilen kapsamlı bir ölçüm yapıyor olması gerekir. Belirlenen alt grupların kendi içindeki veya bu gruplar arasındaki eşitsizliğin değişmesi karşısında ideal bir eşitsizlik ölçütü bunu genel eşitsizlikteki artışa yansıtabilmelidir.
Göreli ortalama sapma nedir ve özellikleri nelerdir?
Dağılım aralığı ölçütü sadece aşırı uçlardaki gelirlere odaklanırken gelir dağılımı hakkındaki bilginin çoğunu görmezden gelmektedir. Pen’in geçit töreni grafiğinden hareketle geliştirilmiş olan bir diğer gelir dağılımı eşitsizlik ölçütü geçit törenine katılan tüm bireylerin gelirlerini açıklıkla kullanan göreli ortalama sapmadır. Göreli ortalama sapma ölçütü ile geçit törenine katılan herkesin gelirinin ortalama gelirden farkı hesaplanmaktadır. Her bireyin gelirinin ortalama gelirden farkı hesaplandıktan sonra bu farkların toplamı alınmakta ve toplam gelire oranlanarak ifade edilmektedir. Göreli ortalama sapma ölçütü ile gelir dağılımının alt grupları içinde ve arasında meydana gelen değişmeleri gösterge değerine yansıtmamaktadır. Bu nedenle ayrıştırılabilir bir eşitsizlik ölçütü değildir.
Gini katsayısı nedir?
Gini katsayısı gelir dağılımı eşitsizliğinin en yaygın olarak kullanılan göstergesidir. İtalyan istatistikçi Corrado Gini tarafından geliştirilmiş olan ve adıyla anılan eşitsizlik göstergesi Lorenz eğrisi grafiğinden elde edilmektedir.
Gini katsayısının alabileceği değerler nelerdir?
Gini katsayısının alabileceği değerler tam eşitlik durumunu temsil eden 0 sıfır ile tam eşitsizlik durumunu temsil eden 1 bir değerleri arasında yer almaktadır. Gelir eşitsizliğinin ifadesinde sınır değerler ile karşılaşılması mümkün değildir. Gelirin birikimli nüfus dilimlerinin toplam gelirden aldıkları payı ifade eden birikimli gelir dilimleri ile eşit olarak dağılıyor olması durumunda Gini katsayısı tam eşitliği gösterir. Örneğin toplam nüfusun 10’u toplam gelirin 10’unu; toplam nüfusun 20’si toplam gelirin 20’sini veya toplam nüfusun yüzde sekseni toplam gelirin 80’ini alıyorsa hesaplanacak Gini katsayısı tam eşitliği gösterecek ve 0 değerini alacaktır. Eğer gelirin tümü bir kişinin elinde toplanıyorsa Gini katsayısı tam eşitsizlik durumunu gösterecek ve 1 değerini alacaktır. Hiçbir gelirin, dağılım için hesaplanan Gini katsayısının bu iki uç değerinden biri ile temsil ediliyor olması mümkün değildir. Gini katsayısı ile ölçülen gelir dağılımları, katsayının alacağı değerin bu iki uç değere yakınlığına göre yorumlanmaktadır. Buna göre gelir dağılımındaki eşitsizlik arttıkça katsayının değeri 1’e, eşitsizlik azaldıkça 0’a yaklaşmaktadır.
Gini katsayısının özellikleri nelerdir?
Gini katsayısı transfer ilkesi ile gelir ve nüfus ölçeğinden bağımsız olma özelliklerini sağlamaktadır. Gini katsayısı gelir dağılımına esas tüm gelirlerin aynı oranda arttırılması veya azaltılması durumunda aynı eşitsizlik katsayısını göstermektedir. Bir başka ifadeyle Gini katsayısı gelir eşitsizliğini gelir düzeyinin büyüklüğüne göre değil de farklı gelir düzeyleri arasında kalan bireylerin sayısına göre ölçmektedir. Bu özelliği nedeniyle Gini katsayısı ölçekten bağımsızlık ilkesini sağlamaktadır. Gini katsayısı aynı zamanda gelir grupları arasında gerçekleşen gelir aktarımlarını da en iyi şekilde yansıtmaktadır. Yüksek gelir grubundan düşük gelir grubuna gerçekleşen gelir aktarımının gelir dağılımındaki eşitsizliği azaltması beklenirken, kullanılan eşitsizlik ölçütünün de bunu yansıtabiliyor olması gerekir. Gini katsayısı gelir aktarımlarına duyarlı bir ölçüt olması nedeniyle transfer ilkesini sağlamaktadır.
Gini katsayısının dezavantajı var mıdır?
Gini katsayısının bir dezavantajı dağılımın farklı bölümlerinde meydana gelebilecek gelir aktarımlarını, aktarımın gerçekleştiği bölgenin yerine göre farklı değerlerle yansıtıyor olmasıdır. Transfer ilkesini sağlayan Gini katsayısı orta gelir grubu içindeki olası gelir aktarımlarına, yüksek gelir grupları veya düşük gelir grupları içindeki olası gelir aktarımlarına kıyasla daha duyarlıdır. Başka bir ifadeyle orta gelir grupları içindeki olası gelir aktarımları Gini katsayısını orta gelir grubundan her iki yönde de uzak gelir grupları arasındaki olası gelir aktarımlarından daha fazla etkilemektedir. Gini katsayısı genel dağılımdan hareketle alt gruplara ait gelir dağılımlarının ayrıştırılarak analizine olanak vermemektedir. Bu nedenle Gini katsayısı gelir türlerine veya çeşitli sosyal gruplara göre yapılacak ayrıştırma analizlerine uygun bir eşitsizlik ölçütü değildir.
Vergiler ödenmeden önce kişilerin eline geçen gelire ne denir?
Kişisel gelir
Kişisel gelirden vergiler düşülerek hesaplanan gelire ne denir?
Kullanılabilir gelir
Devletin emekli maaşları, sosyal hizmet harcamaları ve bağışlar gibi karşılıksız ödemelerine ne denir?
Transfer ödemeleri
Aralarında akrabalık bağı bulunsun ya da bulunmasın aynı konutta veya konutlarda, aynı konutun bir bölümünde yaşayan, aynı kazandan yemek yiyen, kazanç ve masraflarını ayırmayan, hane hizmet ve yönetimine katılan bir veya birden fazla kişinin oluşturduğu topluluğa ne denir?
Hanehalkı
Bireylerin gelirlerin büyüklüğüne göre eşit gelir aralıklarına dağılımını göstermek amacıyla kullanılan dağılım nedir?
Frekans dağılımı
Lorenz eğrisi kaç yılında geliştirilmiştir?
1905
Gelirin frekans dağılımını ve frekans dağılımlarının logaritmik dönüşümünü alan grafiklerden hareketle hesaplanan değer nedir?
varyans
Varyans değerinin büyümesi gelir dağılımındaki neyin arttığını göstermektedir?
Eşitsizliğin
Yüksek gelirli gruplardaki gelir eşitsizliğine daha duyarlı olan gelir eşitsizliği ölçütü nedir?
Varyans katsayısı
Evrende her şeyin minimum enerjiye ve maksimum düzensizliğe çekilmekte olduğu ne ile açıklanmaktadır?
Entropi
Bilgi kuramındaki entropi kavramından geliştirilmiş gelir eşitsizliği ölçütü hangisidir?
Theil indeksi
Gelir dağılımı eşitsizliğini belirsizlik unsurunu nicelleştirerek ölçmeyi amaçlayan ölçüt nedir?
Theil indeksi
Gelir dağılımında mutlak eşitliğe ulaşmış olan bir toplumda, artan gelirin marjinal sosyal faydasının azalacağını kim kabul eder?
Atkinson
Toplumun sosyal refahını maksimum yapan bir gelir dağılımında, gelir artışı ile marjinal sosyal fayda arasında tanımlanmış olan değer nedir?
Sabit Esneklik Katsayısı
Toplumun eşitsizlikten kaçınma parametresinin sonsuza yaklaşması, toplumun sadece hangi gelir grubuyla ilgilendiğini gösterir?
En alt
Atkinson’a göre toplumun eşitsizlikten kaçınma parametresi neyi temsil etmektedir?
Eşit Dağılıma Denk Gelir
Atkinson indeksi toplumun gelir dağılımındaki eşitsizliğe duyarlılığının derecesine göre farklı sonuçlar veren nasıl bir ölçüttür?
Normatif
Gelir dağılımının ölçülmesinde ve zaman içinde veya ülkeler arasında karşılaştırılarak izlenmesinde en yaygın olarak kullanılan yöntem hangisidir?
Yüzde paylar analizidir.
Bireylerin nüfus içindeki paylarıyla gelir içindeki paylarının eşit olduğu bir dağılımı gösteren noktaları temsil eden ve 45 derecelik açı yapan OM doğrusu ne olarak adlandırılmaktadır?
Tam Eşitlik Doğrusu
Geçit töreni grafiği kim tarafından kullanılmıştır?
Jan Pen
-
2024-2025 Öğretim Yılı Güz Dönemi Ara (Vize) Sınavı Sonuçları Açıklandı!
date_range 3 Gün önce comment 0 visibility 65
-
2024-2025 Güz Dönemi Ara (Vize) Sınavı Sınav Bilgilendirmesi
date_range 6 Aralık 2024 Cuma comment 2 visibility 332
-
2024-2025 Güz Dönemi Dönem Sonu (Final) Sınavı İçin Sınav Merkezi Tercihi
date_range 2 Aralık 2024 Pazartesi comment 0 visibility 920
-
2024-2025 Güz Ara Sınavı Giriş Belgeleri Yayımlandı!
date_range 29 Kasım 2024 Cuma comment 0 visibility 1291
-
AÖF Sınavları İçin Ders Çalışma Taktikleri Nelerdir?
date_range 14 Kasım 2024 Perşembe comment 11 visibility 20162
-
Başarı notu nedir, nasıl hesaplanıyor? Görüntüleme : 25842
-
Bütünleme sınavı neden yapılmamaktadır? Görüntüleme : 14701
-
Harf notlarının anlamları nedir? Görüntüleme : 12646
-
Akademik durum neyi ifade ediyor? Görüntüleme : 12643
-
Akademik yetersizlik uyarısı ne anlama gelmektedir? Görüntüleme : 10582