Arapça 1 Dersi 4. Ünite Özet

Arapçada Fiil Cümlesi

Arapçada cümleler ya bir fiille başlar, ya da bir isimle. Hangi tür kelimeyle başladığına bağlıolarak hem cümle adlandırması farklılaşır, hem de cümlenin analizi (i‘râbı). Çünkü bir isimcümlesindeki söz varlıklarının (cümle ögelerinin) adlandırmasıyla fiil cümlesindeki ögelerinadlandırılışı farklıdır.Arapçada fiille başlayan cümleye fiil cümlesi denir. Bir fiil cümlesinde cümleyi oluşturan temelögelerin sıralanış biçimi şu şekildedir:Fiil + Fâ‘il (Özne) + Mef‘ûl (Nesne)Örnek:ARA1001-u01-Tablo-2-11

FİİL CÜMLESİNİN ÖZNESİ اعل ِ الف

Fiil cümlesinin öznesine Arapçada “fâ‘il” denir. Fâ‘il, hiçbir zaman fiilden önce gelmez, daimafiilden sonra gelir. Dolayısıyla fiilden önce kullanılan herhangi bir ismi veya zamiri “fâ‘il” diyeadlandırmayacak, fâ‘ili hep fiilden sonra arayacağız.Fâ‘il olan sözcük, daima merfûdur. Fiil cümlesinde bir kelimeyi özne yerinde kullandığımızı, okelimeyi “merfû” halde kullanmak suretiyle göstermiş oluruz.َع َر َف الطال ُب الطبی َب. (Öğrenci, tanıdı doktoru.)Bu cümlede “öğrenci” fâ‘ildir, çünkü merfû kullanılmıştır. Ref alâmeti sonundaki damme’dir.الطالب) öğrenci) yerine الطبیب) doktor) kelimesi merfû olmuş olsaydı, o zaman cümlenin öznesi“doktor” olacak ve cümleyi “Doktor öğrenciyi tanıdı” biçiminde anlamlandıracaktık.Fiil cümlesi kurarken dikkat edilecek hususların başında fiil ile fâ‘il arasındaki bağlantı gelir.Zira cümle başında kullanılan fiilin yapısı, kendisinden sonra gelen fâ‘ilin yapısına, eril veya dişiloluşuna, açık bir isim veya zamir oluşuna bağlı olarak değişkenlik gösterir.

Fiil Cümlesinde Fiil-Fâ‘il İlişkisi

Bir fiil cümlesinin fâ‘ili (öznesi), daima fiilden sonra gelir. Fiilden önce özne kullanılmışsa, buöge fâ‘il olarak adlandırılmaz, başka bir adla adlandırılır. Bu husus isim cümlesi bahsi işlenirkenayrıntısıyla ele alınacağından, burada bu konuya girilmeyecektir. Bizim unutmamamız gereken husus,fiil cümlesinde “fâ‘il” olan sözcüğün hep fiilden sonra gelmek zorunda olduğu, yani fiilden sonraaranacağıdır.Fiil, kendisinden sonra gelen fâ‘ilinin aşağıdaki özelliklerine bağlı olarak şekillenir:

1.Fâ‘il erilse fiil de eril; fâ‘il dişilse, fiil de dişil yapıda kullanılır. Örnek:

ARA1001-u01-Goruntu-4-2

Bu örneklerde, öznenin cinsiyetine bağlı olarak fiilin de yapısının değiştiğini fark ediniz.2.Fâ‘il açık bir isim ise (yani “yazdı”, “yazdılar”, “yazdın”, “yazdım”, “yazdık”, “yazıyorsun”, “yazıyoruz” örneklerinde olduğu gibi fiile bitişik açık veya gizli bir özne zamiri değil de Ali, Ayşe, doktor, mühendis, öğretmen gibi açık bir isim ise), fiil daima 3. tekil şahıs yapısında kullanılır. Fakat fâ‘ilin cinsiyetine bağlı olarak ya 3. tekil erildir, ya da 3. tekil dişildir. Örnek:ARA1001-u01-Goruntu-4-3 Bu örneklerde fâ‘iller çoğul olmalarına rağmen, açık bir isim olarak geldikleri için, fiillerin hep3.tekil olarak kullanıldığını, ama fâ‘ilin cinsiyetine bağlı olarak ya üçüncü tekil eril, ya da üçüncü tekil dişil olarak kullanılmış olduğunu tekrar gözden geçiriniz.4.Fâ‘il açık bir isim olarak değil de gizli özne veya bitişik zamir olarak geliyorsa, bu durumda fiil tekillik, ikillik, çoğulluk, erillik ve dişillik bakımından fâ‘ile uygun çekimiyle kullanılır. Bu durum daha çok fâ‘ilin birden çok eyleminin peş peşe anlatıldığı anlarda karşımıza çıkar. Fâ‘il ilk eylemde zikredilir, daha sonraki eylemlerde açıkça zikredilmez, ama fiilde o isme, yani fâ‘ile ait bitişik bir zamir bulunur ki böylece eylemin kim tarafından gerçekleştirildiği anlaşılabilsin. Örnek: Erkek öğrenciler okuldan çıktılar, kütüphaneye gittiler ve bir saat ders çalıştılar.ARA1001-u01-Goruntu-4-4 Arapçada her bir fiil, ister fâ‘ili açık bir isim olsun, ister gizli bir zamir, ister mef’ûlü olsun isterse olmasın, tek başına bile bir fiil cümlesi demektir. Dolayısıyla yukarıdaki örnekte altı çizili fiillerle başlayan üç fiil cümlesi bulunmaktadır. Ancak ikinci ve üçüncü cümleler, ortak özneleri dolayısıyla birinci cümleye bağlıdırlar ve ardı ardına gelmektedirler. Bu cümleleri teker teker el alarak konuyu daha iyi kavramaya çalışalım: Erkek öğrenciler okuldan ARA1001-u01-Goruntu-4-5 Bu örnekte fâ'il ARA1001-u01-Goruntu-4-6 açık bir isim olarak geldiği için ve de eril olduğu için, fiil 3. tekil şahıs, eril olarak geldi. Fâ‘il, “erkek öğrenci” veya “iki erkek öğrenci” biçiminde de olsaydı, fiil yine aynı şekilde üçüncü tekil şahıs, eril olarak kullanılacaktı:ARA1001-u01-Goruntu-4-7 Kütüphaneye gittiler (ARA1001-u01-Goruntu-4-8) Bu örnekte baştaki vâv, Türkçede virgül ile ayrılan, birbirine anlamca bağlı iki cümleyi bağlamada kullanılan atıf vâvıdır. Bu vâvı bir kenara koyarsak, fiilden sonra fâ‘ilinin açık bir isim olarak gelmediği görülür. Onun yerine cümlenin Türkçesinde olduğu gibi Arapçasında da fiile bitişik özne zamiri kullanılmıştır. ARA1001-u01-Goruntu-4-9 fiilinin ARA1001-u01-Goruntu-4-10 çekimlerinde gördüğümüz gibi, 3. çoğul eril şahsa ait çekimdir ve bu şekliyle fiil “gittiler” anlamını kazanmaktadır, ama gidenler kadın değil, erkektirler. Türkçede “ler” ekinin eylemin 3. çoğul şahıs tarafından yapıldığını göstermesi gibi, Arapçada mâzî fii le bitişen vâv da eylemin 3. çoğul eril şahıs tarafından yapıldığını göstermektedir. Dolayısıyla vâv, fiile bitişik özne zamiridir ve fâ‘ildir.

Bir saat ders çalıştılar ( ً ساعة سوا ُرَد َو : ( Burada da ( درس – ders çalıştı) fiilinin fâ‘ili açık bir isim olarak gelmemiştir. Bu yüzden, ( درس ( fiili, “erkek öğrenciler”in temsil ettiği 3. çoğul şahıs, eril formuna uygun yapısıyla kullanılmış ve böylece “ders çalıştılar” anlamı oluşturulmuştur.

Aşağıdaki tablolarda mâzî ve muzâri fiillere bitişik olarak gösterilen “bitişik özne zamirleri”ni inceleyiniz.

Bitişik Özne Zamirleri (Merfû Muttasıl Zamirler)

Bitişik özne zamirleri mâzî ve muzâri fiile bitişen ve fâ‘il yerinde kullanılan zamirlerdir. Mâzî fiile bitişen özne zamirleri aşağıda bir tablo olarak verilmektedir.

ARA1001-u04-Tablo-4-1

Muzâri fiile bitişen özne zamirleri aşağıda bir tablo olarak verilmektedir.

ARA1001-u04-Tablo-4-2

Muzâri fiillere bitişik özne zamirleri dört tanedir: ikil şahıslardaki elif (elifu’l-isneyn), erilçoğullardaki vâv (vâvu’l-cemâ‘a), 2. tekil şahıs, dişil formundaki ye (buna yâu’l-muhâtaba denir) ve dişil çoğullardaki nûn (nûnu’n-nisve). Bunların dışındaki muzâri formlarının bitişik özne zamirleri yoktur. Bu yapılara ait özneler, gizli zamirlerdir. Örnek verecek olursak;

ُبَ ْكتی) yazıyor) fiilinde, gizli zamir olan (وُ َھ :o-erkek-) ve بُ َُ ْكتت) yazıyor) fiilinde, gizli zamir olan(ي َھ : ِo - kadın-) fâ‘il durumundadır.ُ ُبَ ْكتأ) yazıyorum) fiilinde, gizli zamir olan (ناَُ ُب ve) ben: أَ ْكت ن) yazıyoruz) fiilinde, gizli zamir olanَ ْح ُن) ن :biz) fâ‘il durumundadır.ُ

بو َنَ ْكت ی) onlar yazıyorlar) fiilinde, vâvu’l-cemâ‘a (çoğul vâvı) fâ‘il durumundadır.

ب َنَ ْكت ی) onlar yazıyorlar) fiilinde, nûnu’n-nisve (kadınlar nûnu) fâ‘il durumundadır.

بی َنَ ْكت ت) yazıyorsun) fiilinde, yâu’l muhataba fâ‘il durumundadır.

ب َنَ تكت) ْyazıyorsunuz) fiilinde, nûnu’n-nisve (kadınlar nûnu) fâ‘il durumundadır.

FİİL CÜMLESİNİN NESNESİ بھ المفعول

Fiil cümlesinin nesnesine, bir başka ifadeyle “düz tümleç”e Arapçada “mef‘ûlun bih”, kısaca “mef‘ûl” diyoruz. Türkçede yükleme “neyi, kimi” sorusu yöneltildiğinde alınan cevap “nesne”yi gösteriyor olsa da, Arapçada bazen bu yanıt “mef‘ûlun bih” olmayabilir. Arapçada “mef‘ûl”ü, biraz sıra dışı bir tanımla, şu şekilde tanımlamamız mümkündür:Mef‘ûl, fiil cümlesinde fiilden sonra gelen; başında herhangi bir harf-i cer bulunmayan, fâ‘il veya zarf veya tamlayan olmayan mansûb isimdir.

Bir ismi fiil cümlesinde fâ‘il olarak kullandığımızı göstermek için onu nasıl merfû haldekullanıyorsak, bir ismi mef‘ûl olarak kullandığımızı göstermek için de o ismi mutlaka mansûb halde kullanırız.

Kural şu: Fâ‘il daima merfû; mef‘ûlun bih daima mansûb.

Örnekler:

َش . (.içti suyu, Çocukِ (ر َب ال ِّط ْف ُل الما َءب َر ِش : َMâzî fiil, 3. tekil şahıs, erilل ُف ِّْط ال : Özne (fâ‘il), merfû, ref alâmeti sondaki damme.ء َالما : Nesne (mef‘ûl), mansûb, nasb alâmeti sondaki fetha.

ال ّزجا َج. (.kırdı camı, Çocuklarْ (طفا ُل َك َس َر الأر َس َك : َMâzî fiil, 3. tekil şahıs, eril

الأ ل ُطفا : ْÖzne (fâ‘il), merfû, ref alâmeti sondaki damme.ج َزجا ّال : Nesne (mef‘ûl), mansûb, nasb alâmeti sondaki fetha.

Fâ‘il ile Mef‘ûl’ün Yer Değiştirmesi

Fiil cümlesinin yapısı normalde fiil+fâ‘il+mef‘ûl biçimindedir. Burada fiilin başta kullanılmazorunluluğu olduğunu (eğer cümle fiil cümlesi olacaksa) biliyorsunuz. Fâ‘ilin yeri normalde fiildenhemen sonradır. Bununla birlikte fâ‘il ile mef‘ûl, bazen vurguya bağlı olarak yer değiştirebilirler.ّ ْف ُل.َ َب ال َحلی َب الط(.Sütü, çocuk içti )ب َر ِش : َMâzî fiil, 3. tekil şahıs, erilب َحلی َال : Nesne (mef‘ûl), mansûb, nasb alâmeti sondaki fetha.ّف ُل الط : Özne (fâ‘il), merfû, ref alâmeti sondaki damme


Bahar Dönemi Dönem Sonu Sınavı
25 Mayıs 2024 Cumartesi