İdari Yargı Dersi 5. Ünite Sorularla Öğrenelim
İdari Davalar
İdari yargıda davalar kaç başlık altında incelenebilir?
İdari yargıda davalar genel olarak;
• İptal ve
• Tam yargı davaları olmak üzere iki başlık altında
incelenmektedir.
Hukuk devleti nedir?
Hukuk devleti, her türlü faaliyetinde hukuka bağlı
olan ve vatandaşlarına hukuki güvenlik sağlayan devlettir.
İdari dava türleri nelerdir?
İYUK’un 2. maddesinde idari dava türleri şu
şekilde sayılmıştır:
a. İdari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu
ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı
olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri
ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları,
b. İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları
doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam
yargı davaları,
c. Tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve
sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç,
kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için
yapılan her türlü sözleşmelerden dolayı taraflar
arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar.
Yukarıdaki maddeden de anlaşılacağı üzere, idari
yargıdaki dava türleri iptal davası, tam yargı davası ve
sözleşme davalarıdır.
İdari cezalara karşı idari yargıya itiraz edilebilir mi?
Çeşitli yasalarda, idari cezalara karşı idari
yargıya itiraz edilmesi öngörülmektedir. Örneğin Kıyı
Kanunu’nun 15. maddesine göre para cezalarına karşı, 7
gün içinde yetkili idare mahkemesine itiraz edilecektir.
Kıyı Kanunu itiraz usulü hakkında başka hüküm
içermemektedir. Görüldüğü üzere, yasalarda idari para
cezalarına karşı itiraz edileceğine ilişkin hükümler
bulunmaktadır. Ancak itiraz usulüne ilişkin ayrıntılı
düzenleme yoktur.
3622 sayılı Kanunla İdari Yargılama Usulü
Kanunu’na eklenen Ek 3. madde, Anayasa Mahkemesi
tarafından niçin iptal edilmiştir?
1990 tarihli 3622 sayılı Kanunla İdari Yargılama
Usulü Kanunu’na eklenen Ek 3. madde, itirazı iptal
davasından ayrı bir yargısal başvuru yolu olarak
düzenlemişti. Ancak bu düzenleme Anayasa Mahkemesi
tarafından iptal edilmiştir. Anayasa Mahkemesi, Ek 3.
maddeyi itiraz süresinin kısalığının hak arama hürriyetini
engellediği; bir aylık çözümleme süresinin yargının
gerekli incelemeyi yaparak, isabetli karar vermesini
önleyeceği; kararların temyiz edilememesini adalet
duygusunu sarsacak nitelikte olduğu ve hukuk devleti
ilkesiyle bağdaşmadığı gerekçeleriyle Anayasa’ya aykırı
bularak iptal etmiştir.
İdari Yargılama Usulü Kanunu’na eklenen Ek 3.
maddenin iptal kararını Anayasa Mahkemesi nasıl
açıklanmıştır?
Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararında, iptal
davalarının idarenin hukuk devletine uygun işlemesini
sağlayacak temel araç olduğu da vurgulanmaktadır.
Anayasa Mahkemesi’ne göre: “Hukukumuzda, idari
işlemlerin yargısal denetiminde en etkili bir yol olan iptal
davası türü varken, bu kez öngörülen biçimiyle itiraz
kurumunun, denetlenebilecek idari işlemin özelliklerini,
parasal değerini belirlemeksizin ya da bu yolu haklı
gösterecek hiç bir gerekçe gösterilmeksizin,
genelleştirilerek getirilmesi Anayasa’nın öngördüğü yargı
denetimini kısıtlayıcı niteliktedir.”
İtiraz yolunun yasada düzenlenmiş bir dava türü
olmaması sebebiyle, dava nasıl nitelendirilebilir?
İtiraz yolunun yasada düzenlenmiş bir dava türü
olmaması sebebiyle, dava süresi kısıtlı bir iptal davası
olarak nitelendirilmesi gerekmektedir. İdare mahkemeleri,
itirazları iptal davaları için öngörülen usul doğrultusunda
çözümlemeli; karar süresini ve başvuru süresini kısaltan;
üst yargı yolunu kapatan hükümlerin ise Anayasa’ya
aykırılığı sebebiyle iptali için Anayasa Mahkemesi’ne
başvurmalıdırlar.
İptal davası nasıl tanımlanabilir?
İdari işlemlere karşı menfaati ihlal edilenler
tarafından, yetki, şekil, konu, sebep ve maksat
unsurlarından birinin hukuka aykırı olduğu iddiasıyla idari
yargıda açılan davadır. Anayasa Mahkemesi’nin
ifadesiyle: “Yönetsel işlemlerin hukuka uygunluğunun
denetiminde iptal davası yolu asıldır. İptal davaları,
kişilerin kendi yararlarına sonuç almalarını amaçlamakla
birlikte genelde hukuka uygunluğu sağlayarak kamu
yararını gerçekleştirir.”
İptal davası sadece kişisel menfaatleri koruma amacı
mı taşımaktadır?
İptal davası sadece kişisel menfaatleri koruma
amaçlı değildir. İdarenin hukuka uygun görev yapmasını
sağlayan ve bu şekilde kamu yararını gerçekleştiren bir
hukuki koruma aracıdır.
İptal davasının objektif özelliğinden kastedilen nedir?
İptal davasının hukuk devleti ilkesini yaşama
geçirme işlevi sebebiyle bu davaların objektif olduğu
kabul edilir. Bu kabule göre: İptal davası neticesinde
verilen karar sadece somut uyuşmazlık için değil, benzer
tüm uyuşmazlıklar için geçerlidir. Ancak öğretinin
benimsediği, iptal davasının objektifliği esasının,
uygulamada geçerli olmadığı görülmektedir. Örneklemek
gerekirse: Harcını ödemediği için yükseköğretim
kurumlarıyla ilişkisi kesilen öğrencilerin açtığı davalarda,
idare mahkemeleri, ilişik kesme işlemini iptal etmektedirler. İptal kararlarına rağmen yükseköğretim
kurumları, aynı durumdaki öğrenciler hakkında ilişik
kesme işlemi tesis etmektedirler. Kamu yönetimimizin
yaygın uygulaması, benzer durumda olanları ayrı ayrı
dava açmaya zorlamaktadır. Bir başka ifadeyle idare,
emsal karara itibar etmemektedir.
İptal davasında dava konusu işlem, mahkemenin iptal
kararıyla kendiliğinden ortadan kalkar mı?
Dava konusu işlem, mahkemenin iptal kararıyla
kendiliğinden ortadan kalkmamakta; idarenin, yargı kararı
doğrultusunda işlem yapması gerekmektedir. Yargı
kararlarının uygulanması konusunda tekrar değinilecek
olan bu durum, idari yargının etkinliğini azaltmaktadır.
İptal davasının ilk koşulu nedir ve neye karşı
açılabilir?
İdari işlemlerin hukuka aykırı olduklarından
dolayı, iptalleri için dava açılabilmesinin ilk koşulu, ortada
dava konusu edilebilir bir işlem bulunmasıdır. İptal davası,
kesin ve yürütülmesi zorunlu bir işleme karşı açılabilir.
Bir idari işlemin kesin ve yürütülmesi zorunlu
sayılabilmesi nelere bağlıdır?
“Bir idari işlemin kesin ve yürütülmesi zorunlu
sayılabilmesi, hukuk düzeninde varlık kazanabilmesi için
gerekli prosedürün son aşamasını geçirmiş bulunmasına,
başka bir idari makamın onayına ihtiyaç göstermeksizin
hukuk düzeninde değişikliler meydana getirmesine, diğer
bir ifadeyle, idare edilenlerin hukukunu herhangi bir
şekilde etkilemesine bağlıdır.”
İptal davası, idarenin hangi işlemlerine karşı
açılabilir?
İdari makamlar tarafından bir kamu hizmetini
yürütmek üzere, kamu gücü kullanılarak, tek yanlı
iradeyle tesis edilen işlemler, tesis edildikleri alan
kapsamında bulunan kişilerin hukukunu etkileyen sonuçlar
doğuruyor ve menfaatlerini ihlal ediyor ise, bu işlemlere
karşı dava açılabilecektir.
Etkisiz işlemler nasıl açıklanabilir?
İdarenin birtakım işlemleri, ilgililerin hukuki
durumlarında değişiklik yaratmazlar. Etkisiz işlemler
olarak da adlandırılan bu işlemler;
• Niyet açıklama,
• Görüş bildirme,
• Tavsiyede bulunma,
• Danışma işlemleridir.
İdarenin iç işleyişine yönelik olan hazırlık işlemleri
için iptal davası açılabilir mi?
Çoğu kez idarenin iç işleyişine yönelik olan
hazırlık işlemleri de hukuk âleminde değişiklik
yaratmazlar. Uygulanması gerekmeyen, ilgililer üzerinde
sonuç doğurmayan bu tür işlemlerin iptali, anlamsız
olacağı için, iptal davasına konu edilmeleri kabul
edilmemektedir. İdari işlemin hukuk düzeninde varlık
kazanabilmesi için gereken sürecin tamamlanmaması veya
bir başka makamın onayının gerektiği hallerde onay
işleminin bulunmaması durumunda da ortada kesin ve
yürütülmesi zorunlu, ilgililerin hukukunu etkileyen bir
işlem olmayacaktır.
İptal davası açabilmek için davacıda aranan koşullar
nelerdir?
İdari işlemlere karşı iptal davası açılabilmesi için
davacının, fiil ehliyetine sahip olması gereklidir. Fiil
ehliyetine sahip olmayanlar kanuni temsilcileri aracılığıyla
dava açabilirler. İptal davalarında diğer boyutunu ise
menfaat ihlali koşulu oluşturmaktadır. İdari Yargılama
Usulü Kanununa göre iptal davası, idari işlemlerden
dolayı menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılabilecektir.
İdari yargı uygulamasında menfaat nedir?
İdari yargı uygulamasında menfaat, dava konusu
edilen işlem ile dava açmak isteyen arasında kurulabilen
güncel, meşru, ciddi ve makul ilişki olarak
yorumlanmaktadır.
İdari yargı uygulamasında menfaatin meşru olması ile
kastedilen nedir?
Menfaatin meşru olması ise hukuk düzenine
aykırı olmaması anlamına gelmektedir. Hukuka aykırı
olmayan durumların ahlaka, toplumsal kurallara aykırılığı
sebebiyle dava ehliyeti bakımından meşru olmadığı
söylenemez. Uygulamada, menfaat ihlali koşulunun
üçüncü boyutunu, makul, ciddi alaka oluşturmaktadır.
İşlemle ilgili arasında kabul edilebilir bir bağ olması
halinde dava açabileceği kabul edilmektedir
İptal davalarında davalı kimdir?
İptal davalarında davalı, işlemi yapan idaredir.
Dava konusu edilebilen Cumhurbaşkanlığı işlemlerinde,
Cumhurbaşkanlığı davalı konumundadır. Bakanlar Kurulu
işlemlerinin iptali istemiyle açılan davalarda hasım, kararı
uygulamakla görevli olan bakanlık veya bakanlıklardır.
Kararın uygulanması Bakanlar Kurulu’na bırakılmışsa
davalı, Başbakanlıktır.
Bakanlıkların merkez teşkilatının işlemlerine karşı
açılacak davalarda bakanlık; taşra teşkilatının işlemlerinde
ise illerde valilik, ilçelerde kaymakamlık hasım gösterilir.
Kamu tüzelkişilerinin veya bu tüzelkişilerin bünyesindeki
birimlerin işlemlerinde husumet, tüzelkişiliği temsile
yetkili yürütme organına yöneltilir. Müsteşarlık, başkanlık
ve genel müdürlük olarak yapılandırılan, tüzel kişiliği
olmayan Diyanet İşleri Başkanlığı gibi kuruluşlar,
mevzuatla kendi görev alanlarına giren konularda nihai,
kesin işlem yapabildikleri gerekçesiyle iptal davalarında
davalı olarak kabul edilmektedirler
İptal davalarında dava açma süresi kaç gündür?
İYUK’un 7. maddesine göre, dava açma süresi,
özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde
Danıştay’da ve idare mahkemelerinde altmış; vergi
mahkemelerinde otuz gündür. İşlemin düzenlendiği
yasada farklı bir süre öngörülmüşse, dava bu süre içinde açılmalıdır. Örneğin Kamulaştırma Kanunu’na göre dava
açma süresi otuz gündür. İvedi yargılama usulüne tabi
uyuşmazlıklarda (İYUK, madde 20/A) dava açma süresi
otuz, Millî Eğitim Bakanlığı ile Ölçme, Seçme ve
Yerleştirme Merkezi tarafından yapılan merkezî ve ortak
sınavlara ilişkin uyuşmazlıklarda dava açma süresi ise on
gündür.
Kamulaştırma nedir?
Devlet ve kamu tüzelkişilerinin, kamu yararının
gerektirdiği hallerde karşılığını peşin ödemek şartıyla, özel
mülkiyette bulunan taşınmaz bir malın tamamına veya bir
kısmına, Kamulaştırma Kanunu’nda gösterilen esas ve
usullere göre zorla el atmasıdır.
İptal davasında dava açma süresi ne zaman başlar?
İYUK’un 7. ve 8. maddelerinde düzenlenen dava
açma süresi, idari işlemin yazılı bildirimini (tebliğ) izleyen
günden itibaren başlar.
Vergi, resim, harç vb. mali yükümler ve bunların zam
ve cezalarından doğan uyuşmazlıklarda dava açma süresi
ne zaman başlar?
Vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler
ve bunların zam ve cezalarından doğan uyuşmazlıklarda
dava açma süresi:
• Tahakkuku tahsile bağlı olan vergilerde
tahsilatın;
• Tebliğ yapılan hallerde veya tebliğ yerine geçen
işlemlerde tebliğin;
• Tevkif yoluyla alınan vergilerde istihkak
sahiplerine ödemenin;
• Tescile bağlı vergilerde tescilin yapıldığı ve
idarenin dava açması gereken konularda ise ilgili
merci veya komisyon kararının idareye geldiği
tarihi izleyen günde itibaren başlar.
Adresleri belli olmayanlar için dava açma süresi ne
zaman başlar?
Adresleri belli olmayanlara özel kanunlardaki
hükümlere göre ilan yoluyla bildirim yapılan hallerde,
özel kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, dava açma
süresi, son ilan tarihini izleyen günden itibaren on beş gün
sonra işlemeye başlar.
Düzenleyici işlemlere karşı açılacak davalarda, dava
açma süresi ne zaman başlar?
Düzenleyici işlemlere karşı açılacak davalarda
süre, ilan veya yayım tarihini izleyen günden itibaren
başlar. Ancak, bu işlemlerin uygulanması üzerine,
uygulama işlemiyle birlikte, düzenleyici işlemin de iptali
dava edilebilir.
Düzenleyici işlemlerin sürekli uygulanabilir olma özelliği
sebebiyle, dava süresi, uygulama işlemleriyle birlikte
yeniden başlamaktadır. İlgililer, düzenleyici işlem veya
uygulanan işlem yahut her ikisi aleyhine birden dava
açabilirler. Düzenleyici işlemin iptal edilmemiş olması, bu
düzenlemeye dayalı işlemin iptaline engel olmaz.
Düzenleyici işlem nedir?
İdarenin üstlendiği görevleri yerine getirebilmek
için Anayasa ve kanunlara aykırı olmamak şartıyla genel
ve soyut normlar koymak üzere yaptığı işlemlerdir.
İptal davasında dava açma süresinin son günü tatil
gününe rastlarsa hangi sonuç doğar?
Sürenin son günü tatil gününe rastlarsa, süre, tatil
gününü izleyen çalışma gününün bitimine kadar uzar.
İptal davasında dava açma süresinin son günü adli
tatil gününe rastlarsa hangi sonuç doğar?
İYUK’da belirtilen sürelerin bitmesi, adli tatil
denilen çalışmaya ara verme zamanına rastlarsa, süreler,
ara vermenin sona erdiği günü izleyen tarihten itibaren
yedi gün uzamış sayılır.
İdari yargıda açılması gereken bir davanın, yanlışlıkla
adli yargıda açılmış olması durumunda hangi yol izlenir?
İdari yargıda açılması gereken bir davanın,
yanlışlıkla adli yargıda açılmış olması sebebiyle, bu
davaların görev noktasından reddi üzerine, bu husustaki
kararların kesinleşmesini izleyen günden itibaren otuz gün
içinde idari yargıda dava açılabilir. Adli yargı merciine
başvurma tarihi, Danıştay, idare ve vergi mahkemelerine
başvurma tarihi olarak kabul edileceği için, görevli
olmayan mahkemede açılan davanın süresi içinde açılmış
olması gerekir. Görevsizlik sebebiyle reddedilen davalarda
kararın kesinleşmesinden itibaren otuz günlük süre
geçirilmiş olsa dahi, idari dava açılması için öngörülen
süre henüz dolmamışsa, dava açmak mümkündür (İYUK,
m. 9).
İdari işlemlere karşı yargı yoluna başvurmadan önce
uyuşmazlığın çözümü için idareye başvurarak, işlemin
gözden geçirmesini talep etmek mümkün müdür?
Mümkündür. İYUK’un 11. maddesinde, ilgililere
dava açmazdan önce, idari dava açma süresi içinde işlemi
yapan makamın üstüne, üst makam yoksa işlemi yapmış
olan makama başvurarak, işlemin kaldırılması, geri
alınması, değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılmasını
isteme imkânı tanınmıştır. Ancak İYUK’un 20/A maddesinde sayılan ivedi yargılama
usulüne tabi uyuşmazlıkların konusunu oluşturan işlemler
ve İYUK’un 20/B maddesinde düzenlenen Millî Eğitim
Bakanlığı ile Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi
tarafından yapılan merkezî ve ortak sınavlar, bu sınavlara
ilişkin iş ve işlemler ile sınav sonuçları hakkında
İYUK’un 11. maddesinin uygulanmayacağı
öngörülmüştür. Yani bu uyuşmazlıklara konu işlemlere
karşı üst makamlara başvurulamayacak, üst makamlara
başvurulmuşsa bu başvurular dava açma süresini
durdurumayacaktır
İdari işlemlere karşı yargı yoluna başvurmadan önce
uyuşmazlığın çözümü için idareye başvurmanın ne tür
faydaları söz konusudur?
İdari başvurunun uyuşmazlıkları sulhen
çözmenin yanı sıra önemli bir hukuki sonucu bulunmaktadır. İYUK’un 11. maddesine göre üst
makamlara veya üst makam yoksa işlemi yapan makama
yapılan başvuru işlemeye başlamış olan dava açma
süresini durdurur. İdarenin olumsuz cevabından itibaren,
dava süresi kesildiği yerden itibaren işlemeye devam eder.
Burada dikkat edilmesi gereken nokta, işlemi yapan
makamın üstü olduğu halde işlemi yapan makama
başvurulmasının, dava süresini durdurmayacağıdır.
İşlemin düzeltilmesi işlemi yapan makamdan da
istenebilir; ama bu talep dava süresini durdurmaz.
Zımni ret nedir?
İdareye yapılan başvurunun altmış gün içinde
cevaplanmaması halinde reddedilmiş sayılmasıdır.
İdari Yargılama Usulü Kanununa göre ilgililerin
haklarında işlem yapılması için idareye başvurabilmesi
mümkün müdür?
İYUK’un 10. maddesine göre: İlgililer,
haklarında idari davaya konu olabilecek bir işlem veya
eylemin yapılması için idari makamlara başvurabilirler.
Altmış gün içinde bir cevap verilmezse istek reddedilmiş
sayılır. İlgililer altmış günün bittiği tarihten itibaren dava
açma süresi içinde, konusuna göre Danıştay’a, idare ve
vergi mahkemelerine dava açabilirler. Altmış günlük süre
içinde idarece verilen cevap kesin değilse ilgili bu cevabı
istemin reddi sayarak dava açabileceği gibi, kesin cevabı
da bekleyebilir. Bu takdirde dava açma süresi işlemez.
Ancak, bekleme süresi başvuru tarihinden itibaren altı ayı
geçemez. Dava açılmaması veya davanın süreden reddi
hallerinde, altmış günlük sürenin bitmesinden sonra yetkili
idari makamlarca cevap verilirse, cevabın tebliğinden
itibaren dava açma süresi içinde dava açabilirler.
İdari yargıda, iptal davalarında genel görevli
mahkemeler hangileridir?
İdare mahkemeleridir. Danıştay Kanunu’nun 24.
maddesinde sayılan davalarda ise Danıştay görevlidir.
Vergi uyuşmazlıkları, vergi mahkemelerinde
çözümlenmektedir.
İptal davalarında genel yetkili mahkemeler
hangileridir?
İptal davalarında yetkili mahkemeler, İYUK’un
32, 33, 34 ve 35. maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre:
aksine yasal düzenleme bulunmayan hallerde yetkili
mahkeme, dava konusu idari işlemi veya idari sözleşmeyi
yapan idari merciin bulunduğu yerdeki idare
mahkemesidir.
Görev uyuşmazlığı nedir?
Bir davanın hangi mahkemede görüleceği
konusunda Danıştay, idare ve vergi mahkemeleri arasında
çıkan uyuşmazlıktır
Yetki uyuşmazlığı nedir?
Bir davanın hangi idare mahkemesinde ya da
vergi mahkemesinde görüleceği konusunda idare
mahkemeleri arasında ya da vergi mahkemeleri arasında
çıkan uyuşmazlıktır.
Bağlantılı dava nedir?
Aynı maddi veya hukuki sebepten doğan ya da
biri hakkında verilecek hükmün, diğerini etkileyecek
nitelikte olduğu davalardır.
Hukuka uygunluk karinesi nedir?
İdari işlemlerin, hukuka uygun olduklarına dair
bir yargı kararına gereksinim duymadan hukuka uygun
kabul edilerek ilgililer üzerinde hukuki sonuç
doğurmasıdır.
Yürütmenin durdurulması kurumu ile amaçlanan nedir?
Dava açılmasının işlemin uygulanmasını
durdurmaması, işlemden kaynaklanan olumsuz sonuçların,
bireylere ve topluma zarar vermesi ihtimalini ortaya
çıkarmaktadır. Özellikle işlemin hukuka aykırılığının
saptanması ve doğurduğu sonuçların telafisinin güç veya
imkânsız olması durumunda, sorun daha da büyümektedir.
Bu sebeple, dava konusu işlemin verebileceği zararların
önlenmesi için Danıştay ve idare mahkemelerine işlemin
uygulanmasını durdurma yetkisi tanınmıştır
Yürütmenin durdurulması kararı verilebilmesi için
hangi koşullar aranmaktadır?
İYUK’un 27. maddesine göre yürütmenin
durdurulması kararı verilebilmesi için;
a. İdari işlemin uygulanması halinde telafisi güç
veya imkânsız zararların doğması,
b. İdari işlemin açıkça hukuka aykırı olması
şartlarının birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir.
Tam yargı davası nasıl tanımlanabilir?
İdari işlem ve eylemlerden dolayı hakları ihlal
edilenler tarafından bir hakkın yerine getirilmesi,
uğranılan zararın yerine getirilmesi ya da eski durumun
iadesi amacıyla idari yargıda açılan davadır. Doktrinde ise
tam yargı davaları, kişilerin ihlal edilen haklarının yerine
getirilmesine veya uğradıkları zararlarının giderilmesine
yönelik davalar olarak tanımlanmaktadır.
Tam yargı davalarını iptal davalarından ayıran önemli
özellikler nelerdir?
Kişisel hakkın tazminine yönelik olması, tam
yargı davalarını iptal davalarından ayıran önemli bir
özelliktir. İptal davalarında işlemlerin hukuka uygun olup
olmadığı incelendiği için, bu davaların sonuçlarından iptal
edilen işlemle ilgili herkes yararlanmaktadır. Tam yargı
davaları ise sadece davanın tarafları bakımından sonuç
doğuran davalardır.
Tam yargı davasını kimler açabilir?
İYUK’un 2/b. maddesine göre, tam yargı davası,
idari eylem veya işlemlerden dolayı kişisel hakları
doğrudan muhtel olanlar tarafından açılabilecektir.
Muhtel ne demektir?
Muhtel kelimesi, bozulmuş, eksilmiş, zarara
uğramış anlamına gelmektedir.
Kusurlu sorumluluk nedir?
İdarenin yürüttüğü bir hizmetin kurulması veya
işleyişindeki aksaklık nedeniyle sorumlu tutulmasıdır.
Kusursuz sorumluluk nedir?
İdarenin, kusurlu olmasa dahi, işlem veya eylemi
ile bireylerin uğradıkları zarar arasında nedensellik bağı
kurulduğu sürece sorumlu olmasıdır.
Kamu külfetlerinde eşitlik ilkesi nasıl açıklanabilir?
İdarenin kamu yararını gerçekleştirmek amacıyla
yerine getirdiği hizmet nedeniyle zarara uğrayan kişinin
zararlarının tazmin edilmesidir.
İdari eylemlerden kaynaklanan tam yargı davalarında
dava açma süresi ne kadardır?
İdari eylemlerden hakları ihlal edilmiş olanların,
dava açmadan önce idareye başvurmaları zorunludur.
Kanun’a göre, idari eylemin öğrenilmesinden itibaren bir
yıl içinde ve her halde eylem tarihinden itibaren beş yıl
içinde idareye başvurarak zararın tazminini istemek
gerekmektedir. İdarenin talebi kısmen veya tamamen
reddetmesi üzerine, ret işleminin tebliğini izleyen günden
itibaren dava açma süresi içinde dava açılmalıdır.
İdari eylemlerden kaynaklanan tam yargı davalarında
süre, Kanun’da nasıl düzenlenmiştir?
İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 13.
maddesinde, idari eylemlerden kaynaklanan tam yargı
davalarında süre, düzenlenmektedir. Doğrudan doğruya
tam yargı davası açılması, başlıklı 13. madde şu
şekildedir:
1. “İdari eylemlerden hakları ihlal edilmiş olanların
idari dava açmadan önce, bu eylemleri yazılı
bildirim üzerine veya başka suretle öğrendikleri
tarihten itibaren bir yıl ve her halde eylem
tarihinden itibaren beş yıl içinde ilgili idareye
başvurarak haklarının yerine getirilmesini
istemeleri gereklidir. Bu isteklerin kısmen veya
tamamen reddi halinde, bu konudaki işlemin
tebliğini izleyen günden itibaren veya istek
hakkında altmış gün içinde cevap verilmediği
takdirde bu sürenin bittiği tarihten itibaren dava
süresi içinde dava açılabilir.
2. Görevli olmayan adli ve askeri yargı mercilerine
açılan tam yargı davasının görev yönünden reddi
halinde sonradan idari yargı mercilerine açılacak
davalarda, birinci fıkrada öngörülen idareye
başvurma şartı aranmaz.”
İdari merci tecavüzü nedir?
Dava açılmadan önce idareye başvuru
zorunluluğu getirildiği hallerde, bu başvuru yapılmaksızın
doğrudan dava açılmasıdır.
"Hukuk devleti" ne anlama gelmektedir?
Hertürlü faaliyetinde hukuka bağlı olan ve vatandaşlarına hukuki güvenlik sağlayan devlet hukuk devletidir.
İYUK'a göre idari dava türleri nelerdir?
a. İdari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları,
b. İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları,
c. Tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar
İdare mahkemeleri itirazları nasıl değerlendirmelidir?
İdare mahkemeleri, itirazları iptal davaları için öngörülen usul doğrultusunda çözümlemeli; karar süresini ve başvuru süresini kısaltan; üst yargı yolunu kapatan hükümlerin ise Anayasa’ya aykırılığı sebebiyle iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvurmalıdırlar.
İptal davası nedir?
İdari işlemlere karşı menfaati ihlal edilenler tarafından, yetki, şekil, konu, sebep ve maksat unsurlarından birinin hukuka aykırı olduğu iddiasıyla idari yargıda açılan davadır.
İptal davalarının objektif olması ne gibi bir etki yaratmalıdır?
İptal davası neticesinde verilen karar sadece somut uyuşmazlık için değil, benzer tüm uyuşmazlıklar için geçerlidir. Ancak öğretinin benimsediği, iptal davasının objektifliği esasının, uygulamada geçerli olmadığı görülmektedir. (Harcını ödemediği için yükseköğretim kurumlarıyla ilişkisi
kesilen öğrencilerin açtığı davalarda ilişik kesiminin mahkemece iptaline rağmen yükseköğretim kurumlarının ilişik kesmeye devam etmesi gibi)
İptal davalarında dava konusu işlem şartları nelerdir?
Dava açılabilmesinin ilk koşulu, ortada dava konusu edilebilir bir işlem bulunmasıdır. İptal davası, kesin ve yürütülmesi zorunlu bir işleme karşı açılabilir. “Bir idari işlemin kesin ve yürütülmesi zorunlu sayılabilmesi, hukuk düzeninde varlık kazanabilmesi için gerekli prosedürün son aşamasını geçirmiş bulunmasına, başka bir idari makamın onayına ihtiyaç göstermeksizin hukuk düzeninde değişikliler meydana getirmesine, diğer bir ifadeyle, idare edilenlerin hukukunu herhangi bir şekilde etkilemesine bağlıdır.”
İptal davalarında "etkisiz işlemler" nelerdir?
İdarenin birtakım işlemleri, ilgililerin hukuki durumlarında değişiklik yaratmazlar. Etkisiz işlemler olarak da adlandırılan bu işlemler, niyet açıklama, görüş bildirme, tavsiyede bulunma, danışma işlemleridir.
ptal davası açılabilmesi için davacıya dayalı şartlar nelerdir?
İdari işlemlere karşı iptal davası açılabilmesi için davacının, fiil ehliyetine sahip olması gereklidir. Fiil ehliyetine sahip olmayanlar kanuni temsilcileri aracılığıyla dava açabilirler. İptal davalarında diğer boyutunu ise menfaat ihlali koşulu oluşturmaktadır. İdari Yargılama Usulü Kanununa göre iptal davası, idari işlemlerden dolayı menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılabilecektir.
İptal davalarında "davalı idare" nedir?
İptal davalarında davalı, işlemi yapan idaredir. Cumhurbaşkanlığı işlemlerinde, Cumhurbaşkanlığı davalı konumundadır.
"Kamulaştırma" nedir?
Devlet ve kamu tüzelkişilerinin, kamu yararının gerektirdiği hallerde karşılığını peşin ödemek şartıyla, özel mülkiyette bulunan taşınmaz bir malın tamamına veya bir kısmına, Kamulaştırma Kanunu’nda gösterilen esas ve usullere göre zorla el koymasıdır.
İşlemlere karşı idari başvurular nasıl yapılabilir?
İlgililer tarafından idari dava açılmadan önce, idari işlemin kaldırılması, geri alınması, değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılması üst makamdan, üst makam yoksa işlemi yapmış olan makamdan, idari dava açma süresi içinde istenebilir. Bu başvurma, işlemeye başlamış olan idari dava açma süresini durdurur. Altmış gün içinde bir cevap verilmezse istek reddedilmiş sayılır. İsteğin reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması halinde dava açma süresi yeniden işlemeye başlar ve başvurma tarihine kadar geçmiş süre de hesaba katılır.
"Zımni ret" nedir?
İdareye yapılan başvurunun altmış gün içinde cevaplanmaması halinde reddedilmiş sayılmasıdır.
İşlem yapılması için başvuru yapılabilmesinin koşulları nelerdir?
İlgililer, haklarında idari davaya konu olabilecek bir işlem veya eylemin yapılması için idari makamlara başvurabilirler. Altmış gün içinde bir cevap verilmezse istek reddedilmiş sayılır.
Birbirinden ayrı ve bağımsız nitelik taşıyan başvurularda dava süresi yeniden başlamaktadır. İdarenin değişen koşullara göre karar vermesini, maddi ve hukuki durumun gözden geçirmesini gerektiren başvurular, birbirinden bağımsız olduğu için bu başvurular üzerine tekrar dava açmak mümkündür.
Danıştay hangi davalarda ilk derece mahkeme olarak görev yapar?
a. Cumhurbaşkanı kararlarına; Cumhurbaşkanınca çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnameleri dışındaki düzenleyici işlemlere; Bakanlıklar ile kamu kuruluşları veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarınca çıkarılan ve ülke çapında uygulanacak düzenleyici işlemlere; Danıştay İdari Dairesince veya İdari İşler Kurulunca verilen kararlar üzerine uygulanan eylem ve işlemlere; Danıştay Yüksek Disiplin Kurulu kararları ile bu Kurulun görev alanı ile ilgili Danıştay Başkanlığı işlemlerine işlemlerine karşı açılacak iptal ve tam yargı davaları.
b. Birden çok idare veya vergi mahkemesinin yetki alanına giren işlere,
c. Tahkim yolu öngörülmeyen kamu hizmetleri ile ilgili imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan idari davaları karara bağlar.
d. Ayrıca çeşitli yasalarla da Danıştay’ın ilk derece mahkemesi olarak çözümleyeceği uyuşmazlıklar düzenlenebilir.
İptal davalarında yetkili mahkemeler ve göre alamayan mahkemeler hangileridir?
Aksine yasal düzenleme bulunmayan hallerde yetkili mahkeme, dava konusu idari işlemi veya idari sözleşmeyi yapan idari merciin bulunduğu yerdeki idare mahkemesidir.
Bu genel yetki kuralının istisnaları ise şunlardır:
a. Kamu görevlilerinin atanması ve nakilleri ile ilgili davalarda yetkili mahkeme, kamu görevlilerinin yeni ve eski görev yeri idare mahkemesidir.
b. Kamu görevlilerinin görevlerine son verilmesi, emekli edilmeleri veya görevden uzaklaştırılmaları ile ilgili davalarda yetkili mahkeme, kamu görevlisinin son görev yaptığı yer idare mahkemesidir.
c. Kamu görevlilerinin görevle ilişkisinin kesilmesi sonucunu doğurmayan disiplin cezaları ile ilerleme, yükselme, sicil, intibak ve diğer özlük ve parasal hakları ve mahalli idarelerin organları ile bu organların üyelerinin geçici bir tedbir olarak görevden uzaklaştırılmalarıyla ilgili davalarda yetkili mahkeme, ilgilinin görevli bulunduğu yer idare mahkemesidir.
d. Özel kanunlardaki hükümler saklı kalmak kaydıyla, hâkim ve savcıların mali ve sosyal haklarına ve sicillerine ilişkin konularla, müfettiş hal kâğıtlarına karşı açacakları ve idare mahkemelerinin görevine giren davalarda yetkili mahkeme, hâkim veya savcının görev yaptığı yerin idari yargı yetkisi yönünden bağlı olduğu bölge idare mahkemesine en yakın bölge idare mahkemesinin
bulunduğu yer idare mahkemesidir.
e. İmar, kamulaştırma, yıkım, işgal, tahsis, ruhsat ve iskân gibi taşınmaz mallarla ilgili mevzuatın uygulanmasında veya bunlara bağlı her türlü haklara veya kamu mallarına ilişkin idari davalarda yetkili mahkeme, taşınmaz malların bulunduğu yer idare mahkemesidir.
f. Köy, belediye ve özel idareleri ilgilendiren mevzuatın uygulanmasına ilişkin davalarla sınır uyuşmazlıklarında yetkili mahkeme, mülki idari birimin, köy, belediye veya mahallenin bulunduğu yahut yeni bağlandığı yer idare mahkemesidir.
g. Taşınır mallara ilişkin davalarda yetkili mahkeme, taşınır malın bulunduğu yer idare mahkemesidir.
İdari yargıda görev ve yetki uyuşmazlıkları nelerdir?
Görev uyuşmazlığı bir davanın hangi mahkemede görüleceği konusunda Danıştay, idare ve vergi mahkemeleri arasında çıkan uyuşmazlıktır.
Yetki uyuşmazlığı Bir davanın hangi idare mahkemesinde ya da vergi mahkemesinde görüleceği konusunda idare mahkemeleri arasında ya da vergi mahkemeleri arasında çıkan uyuşmazlıktır.
Hangi durumlarda davalar "bağlantılı dava" sayılmaktadır?
Aynı maddi veya hukuki sebepten doğan ya da biri hakkında verilecek hükmün, diğerini etkileyecek nitelikte olduğu davalardır.
Tam yargı davaları nelerdir?
İdari işlem ve eylemlerden dolayı hakları ihlal edilenler tarafından bir hakın yerine getirilmesi, uğranılan zararın yerine getirilmesi ya da eski durumun iadesi amacıyla idari yargıda açılan davadır.
Tam yargı davalarında dava ehliyeti gereklilikleri nelerdir?
tam yargı davası, idari eylem veya işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel(bozulmuş, eksilmiş, zarara uğramış) olanlar tarafından açılabilecektir. Dava açabilmek için fiil ehliyetine sahip olmak gereklidir.
Tam yargı davalarında davalı idareler hangileri olabilir?
Tam yargı davalarında uğranılan zararın karşılanması talep edildiği için, davalı idare, talep edilen tazminatı ödeyebilecek bütçeye sahip olmalıdır. Bu sebeple, tam yargı davaları bakanlıklar ve kamu tüzel kişileri hasım gösterilerek açılabilir.
İşlemlerden kaynaklanan tam yargı davaları ne şartlarla açılabilir?
İlgililer haklarını ihlal eden bir idari işlem dolayısıyla Danıştay’a ve idare ve vergi mahkemelerine doğrudan doğruya tam yargı davası veya iptal ve tam yargı davalarını birlikte açabilecekleri gibi ilk önce iptal davası açarak bu davanın karara bağlanması üzerine, bu husustaki kararın veya kanun yollarına başvurulması halinde verilecek kararın tebliği veya bir işlemin icrası sebebiyle doğan zararlardan dolayı icra tarihinden itibaren dava süresi içinde tam yargı davası açabilirler. Bu halde de ilgililerin 11 nci madde uyarınca idareye başvurma hakları saklıdır. Özel süre öngörülmeyen hallerde, altmış günlük dava açma süresinde dava açılabilir.
Eğer, somut olayda, idarenin kusurlu veya kusursuz sorumluluğu söz konusu edilebiliyorsa, tam yargı davası açılabilir. İptal davasının reddedilmiş olması, idarenin sorumluluğunu kaldırmaz.
Kamu külfetlerinde eşitlilik esası nedir?
İdarenin kamu yararını gerçekleştirmek amacıyla yerine getirdiği hizmet nedeniyle zarara uğrayan kişinin zararlarının tazmin edilmesidir.
İdari eylemlerden kaynaklanan tam yargı davalarının açılabilmesini sağlayan idari eylemler nasıl tanımlanmaktadır?
Bir idari işlem veya bir idari sözleşmenin uygulanması durumunda olmayan, idarenin her türlü faaliyetlerinden veya hareketsiz kalmasından, araçlarının kullanımından, taşınır ve taşınmaz mallarının veya tesislerinin işletilmesinden dolayı oluşan zararlar idari eylem sonucu oluşan zarar ve buna yol açan eylemler de idari eylem kavramı içerisinde kabul edilmektedir.
İdari eylemlerden kaynaklanan tam yargı davaları hangi koşullarla açılabilmektedir?
1. İdari eylemlerden hakları ihlal edilmiş olanların idari dava açmadan önce, bu eylemleri yazılı bildirim üzerine veya başka suretle öğrendikleri tarihten itibaren bir yıl ve her halde eylem tarihinden itibaren beş yıl içinde ilgili idareye başvurarak haklarının yerine getirilmesini istemeleri gereklidir. Bu isteklerin kısmen veya tamamen reddi halinde, bu konudaki işlemin tebliğini izleyen günden itibaren veya istek hakkında altmış gün içinde cevap verilmediği takdirde bu sürenin bittiği tarihten itibaren dava süresi içinde dava açılabilir.
2. Görevli olmayan adli ve askeri yargı mercilerine açılan tam yargı davasının görev yönünden reddi halinde sonradan idari yargı mercilerine açılacak davalarda, birinci fıkrada öngörülen idareye başvurma şartı aranmaz.
Tam yargı davalarında görevli mahkemeler hangileridir?
Tahkim yolu öngörülen imtiyaz sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar dışında kalan ve Danıştay ile vergi mahkemelerinin görev alanına girmeyen tüm tam yargı davalarında idare mahkemeleri görevlidir.
İdari sözleşmelerden doğanlar dışında kalan tam yargı davalarında yetkili mahkeme:
a. Zararı doğuran idari uyuşmazlığı çözümlemeye yetkili,
b. Zarar bayındırlık ve ulaştırma gibi bir hizmetten veya idarenin herhangi bir eyleminden doğmuş ise hizmetin görüldüğü veya eylemin yapıldığı yer,
c. Diğer hallerde davacının ikametgâhının bulunduğu yer, idare mahkemesidir.
-
2024-2025 Öğretim Yılı Güz Dönemi Ara (Vize) Sınavı Sonuçları Açıklandı!
date_range 2 Gün önce comment 0 visibility 57
-
2024-2025 Güz Dönemi Ara (Vize) Sınavı Sınav Bilgilendirmesi
date_range 6 Aralık 2024 Cuma comment 2 visibility 328
-
2024-2025 Güz Dönemi Dönem Sonu (Final) Sınavı İçin Sınav Merkezi Tercihi
date_range 2 Aralık 2024 Pazartesi comment 0 visibility 913
-
2024-2025 Güz Ara Sınavı Giriş Belgeleri Yayımlandı!
date_range 29 Kasım 2024 Cuma comment 0 visibility 1287
-
AÖF Sınavları İçin Ders Çalışma Taktikleri Nelerdir?
date_range 14 Kasım 2024 Perşembe comment 11 visibility 20159
-
Başarı notu nedir, nasıl hesaplanıyor? Görüntüleme : 25842
-
Bütünleme sınavı neden yapılmamaktadır? Görüntüleme : 14700
-
Harf notlarının anlamları nedir? Görüntüleme : 12646
-
Akademik durum neyi ifade ediyor? Görüntüleme : 12642
-
Akademik yetersizlik uyarısı ne anlama gelmektedir? Görüntüleme : 10582