aofsoru.com

Hayvan Yetiştirme Dersi 5. Ünite Özet

Sığır Eti Üretimi

Sığır Eti Tüketimi ve Üretimi

Sığırdan sağlanan toplam gelirin hemen tamamı et ve/veya sütten elde edilir. Bu iki ürünün dışında kalanlardan deri ve gübre, et ve süt üretim sürecinin doğal sonucu olarak ortaya çıkar. İş gücü kaynağı olarak kullanılan veya gösteri ya da yarışma amaçlı yetiştirilen sığırlar ise popülasyonun küçük bir kısmını oluşturur. Ama bu amaçla kullanılacak hayvanların üretildiği sürülerden de et, süt ve diğer ürünler elde edilebilir.

Sığır Eti Tüketimi

Hayvansal protein üretiminin temel kaynakları; et, süt, yumurta ve balıktır. Dünya nüfusunun 2013 yılında hayvansal protein tüketiminde etin payı % 45.2 iken, Türkiye’de bu oran % 33 dür. Süt tüketiminde ise bu oran Dünya’da % 25.6, Türkiye’de ise % 52.1’dir. Etten sağlanan hayvansal proteinde, sığır etinin Türkiye’de payı ise % 40.2’dür.

Sığır Eti Üretimi

Türkiye’nin istatistiklerde yer alan kımızı et üretim değerleri gerçek üretim miktarını yansıtmamaktadır. Çünkü bu değerler kırmızı et üretiminin tamamını değil, sadece resmi denetimli mezbahalarda gerçekleştirilen kesimler ile kurban bayramındaki kesimlerden elde edilen etin bir kısmını içermektedir. Kırmızı et üretiminin gerçeğe daha yakın değerlerini elde etmek için TÜİK veri tabanından alınan koyun, keçi, manda ve sığır sayıları ile yine TÜİK veri tabanındaki bilgilerden yararlanılarak hesaplanmış karkas ağırlıkları kullanılarak bir tahmin yapılmıştır. Tahminde sığır, koyun, keçi ve manda için kasaplık güç değerlerinin sırasıyla % 28, % 43, % 35 ve % 21 olduğu varsayılmıştır. Kesilen sığırın baş, dört ayak, deri ve iç organlar ayrıldıktan sonra kalan kısmına “ karkas ” denir. Bir popülasyonda toplam hayvan varlığı değişmeden bir yılda kesilebilen hayvanların oranına ise “ kasaplık güç ” denmektedir. Türkiye’nin toplam kırmızı et üretiminde sığır eti önemli bir yer tutmaktadır (Çizelge, 5.2’yi inceleyiniz).

Besi Sistemleri

Sığır besiciliği yapan bir işletmenin amacı kazanç sağlamaktır. Besici kendi kazanç sağlarken, sığır besisi sayesinde tüketici için nitelikli bir besin maddesi, sanayici için et, deri gibi hammadde, kamu için de gelir ve istihdam yaratmış olur.

Sığır Besiciliği ; genç bir sığırdan mümkün olan en kısa sürede, en fazla eti, en ekonomik şekilde üretmek için yapılan faaliyetlerin tamamı olarak tanımlanabilir. Bu tanımda yer alan genç ifadesi oldukça önemlidir. Besi başlangıç yaşı olarak alınması gereken yaş, sığırın besiye alınmak üzere işletmeye getirildiği ya da besi ünitesine taşındığı yaştır. Besiye alınacak hayvanları başka işletmelerden satın alanlar için besi başı yaşı, hayvanların satın alındığı yaş iken, kendi işletmesinde yetiştirenler için genellikle sütten kesim ya da 6-8 aylık yaş olmaktadır. Türkiye’de sığır besisi denildiğinde öncelikle anlaşılması gereken “genç erkek sığır” besisidir. Genç dişi besisine “düve” denmektedir. Düve ; 12 aylık yaştan büyük, doğurmamış dişi sığırlar için kullanılır. İneklerin kesimden önce kısa süre özel olarak beslenmeleri söz konusu ise bu da “inek besisi” olarak adlandırılır. İlk doğumunu yapmış dişi sığır inek olarak adlandırılır.

Besinin iki temel girdisi vardır. Biri “besiye alınacak hayvan” diğeri de “yem”dir. Besici ; bu iki unsuru uygun alanlarda, doğru biçimde bir araya getirerek, et üreten kişi” olarak tanımlanabilir. Besi faaliyetleri gerçekleştirilirken hayvan ve yem bakımından farklı yollar izlenen besi sistemleri bulunmaktadır. Türkiye için sıralamak gerekirse;

  • Besiye alınan hayvanların yaşına,
  • Besi süresine,
  • Beside kullanılan yemlerin niteliğine,
  • Besinin yapıldığı barınak tipine,
  • Besideki hayvanların cinsiyetine gibi farklı sistemlerden söz edilebilir.

Besicilikte kastre etmek ; erkek sığırlarda testislerin faaliyetini durdurmak, testisleri yok etmek olarak tanımlanabilir.

Besicilik Şekilleri

16-24 Aylık Erkeklerle Yapılan Besi

Genellikle yerli ırklar veya melezlerinin 1.5-2.0 yaşına gelmiş erkeklerini satın alan besiciler bunları 4-6 ay besleyerek satarlar.

8-16 Aylık Erkeklerle Yapılan Besi

Genellikle kültür ırkı melezlerinin 8-16 aylık yaşlar arasındaki erkekleri yaklaşık 6-8 ay beslenerek kesime sevk edilirler.

6-8 Aylık Erkeklerle Yürütülen Besi

Çoğunlukla kültür ırkı sığırların 6-8 aylık erkeklerin 8-12 ay süren bir besiye alınması şeklinde yürütülen bu sistemdir.

Düve Besisi

Türkiye’de özellikle kurban olarak satılmak üzere düve besiciliği yapılmaktadır. Kurban bayramına 3-5 ay kala başlatılan ve düvelerle yürütülen beside genellikle yerli ırklar ve melezlerinin dişileri kullanılmaktadır.

Mera Besisi

Bahar aylarında herkese açık ya da kiralanmış olan meralarda, değişik yaşlarda sığırlar, doğrudan kesime gönderilmek veya son besiye alınmak üzere otlatılırlar. Süresi otlama periyodu ile sınırlı olan bu tarz besicilikte yaşlı hayvanlar genellikle kısa süren (2-4 ay), gençler ise daha uzun süreli (6-8 ay) bir entansif besiden sonra kesime sevk edilirler.

Buzağı Besisi

Türkiye’de yaygınlık kazanmıştır. Siyah-Alaca gibi sütçü ırkların erkek buzağıları sadece süt ve süt ikame yemi ile beslenip, kesilirler. Elde edilen et buzağı eti olarak adlandırılır.

Sığır Eti Üretim Kaynakları ve Besi Materyalinin Temin Edilmesi

Sığır eti üretiminde; genç erkek sığırlar, damızlık dışı genç dişiler, sürüden çıkarılan inekler ve damızlık niteliğini kaybetmiş erkek hayvanlardan yararlanılır. Et üretiminin en önemli kaynağı ise genç erkeklerdir.

Tek önemli ürünü, büyük bölümü et üretiminde kullanılacak erkek ve dişi buzağı olan, buzağısının emdiği dışında süt üretimi beklenmeyen sığır ırkları olan “etçi sığır ırklarının” üretimi Türkiye’de yaygın değildir.

Etçi Irklar

Angus: Angusun ortaya çıktığı İskoçya’nın kuzey doğu kısmı yağışların meralar için çok uygun olduğu bir bölgedir. İlk damızlıkta kullanma yaşı görece düşük, analık yeteneği yüksek bir ırk olarak bilinir. Irkın en belirgin özelliği, tamamen siyah ve boynuzsuz olmasıdır. 1950 yılından itibaren, kırmızı renkli ve boynuzsuz Angus yetiştiriciliğine de başlanmıştır.

Shortborn: İngiltere’nin kuzeyinde yetiştirilen etçi ve sütçü olmak üzere iki tipi bulunan bir ırktır. Kırmızı, beyaz, kırçıl ya da kırmızı beyaz lekeli renktedirler.

Charolais: Fransa’nın kuzeyinde geliştirilmiş olan bu iri cüsseli, etçi ve boynuzlu ırk, beyaz ya da krem renklidir ve deride oldukça yaygın bir pigmentasyon görülür.

Limousin: Fransa’nın batısından köken alan bu ırkta renk kırmızıdan altın sarısına kadar değişebilir. Buzağıları hızlı büyür ve yağ oranı görece düşüktür.

Hereford: İngiltere kökenli bu ırkın yüzü tamamen beyaz renkli, vücut kırmızı renkli olup, boyun ve karın altı, kuyruk, sırt ve bacak ucu beyaz renklidir. Boynuzlu bir ırk olmakla birlikte, boynuzsuz yeni bir ırk da üretilmeye başlanmıştır.

Besi Materyalinin Temin Edilmesi

Türkiye’de besiye alınacak materyal için temel kaynak süt üreten sürülerdir. Hangi ırk ve yaşta olursa olsun besiye alınacak hayvanlar;

  1. Doğrudan yetiştirildikleri işletmelerden,
  2. Hayvan pazarlarından,
  3. Aracılardan satın alınabilir.

Besi Barınakları

Bir besi işletmesinde hayvanlarla insanların teması oldukça azdır. İşletmede besiye alınan hayvanların barındırıldığı alanlar; varsa bir karantina ya da revir ve ahır olarak nitelenebilecek yapılardır.

Ahırlar

Koşulları çok da uygun olmayan kapalı bağlı duraklı ahırlarda yapılan sığır besiciliği, artık günümüzde açık, yarı açık ya da sundurmalı ahırlarda yapılmaktadır. Bir besi işletmesi için yer seçiminde dikkat edilmesi gereken özellikleri şöyle sıralayabiliriz:

  • Besi işletmeleri yerleşim alanlarına uzakta, en az 500 metre mesafede inşa edilmelidir.
  • Yerleşim Alanlarına koku yaymayacak bir alanda işletme kurulmalıdır.
  • Yer altı ve yüzey suyunu kirletmeyecek alanlar seçilmelidir.
  • Ulaşım kolay olmalı ama ana yola yakın olmamalıdır.
  • Aşırı engebeli alanlardan kaçınılmalıdır.
  • Taban suyu yüksek olan alanlar maliyeti yükseltebilir.

Bağlı Duraklı Ahırlar

Türkiye’de en yaygın olan, hayvanların bir durağa bağlandığı ve besi boyunca da burada tutulduğu ahır tipidir. Bağlı duraklı ahırlar genellikle iki sıralı yapılır, hayvanlar ya birbirlerine ya da duvarlara bakarlar. Durak uzunluğu 150-160 cm civarında olmalıdır. Besi boyunca hayvanların bağlı tutulması, başta bacak ve ayaklarla ilgili sağlık problemleri olmak üzere birçok soruna yol açar. Bu nedenle bağlı duraklı ahırların tercih edilmemesinde fayda vardır.

Açık Serbest Besi Ahırları

Etrafı çitlerle çevrili, yemlik, suluk ve gerektiğinde gölgeliğin olduğu alanlardır. Bu tip ahırların inşasında ahır yerinin seçimi, taban düzenlemesi ve kullanılacak malzemenin belirlenmesi önemli noktalardır.

Açık ahırlar için meyilli, toprağı geçirgen ve sele maruz kalmayacak alanlar tercih edilmelidir. Açık ahırlarda hayvan başına alan, bölgenin yıllık yağış miktarına ve öngörülen temizleme sıklığına göre değişir. Yıllık yağış miktarı düşük bölgelerde alan daha küçük iken, yıllık yağış miktarı yüksek bölgelerde daha büyük tutulmalıdır. Açık ahırlarda bölme büyüklüğü ya da bir bölmeye konulacak hayvan sayısı için üst değer 100 baş olmalıdır. İşletme kapasitesi küçüldükçe bölme büyüklüğünün azaltılması yerinde olur. Açık ahırlarda bölmeleri çevreleyen çitlerin yüksekliği 130cm kadar olmalıdır. Suluklar iki bölme arasına ya da her bölmeye, hayvan sayısı esas alınarak yerleştirilmelidir. Suluklar yemliğe yakın olmamak koşuluyla uygun alanlara inşa edilebilir. Suluk bölgesinde zemini sağlamlaştırmak gerekir.

Açık serbest besi ahırlarında, yüksekliği çit yüksekliğine eşit, genişliği 1.25m’den az olmayan kapılar kullanılmalıdır. Ahırlarda hem güvenlik hem de denetim amacıyla aydınlatma sağlanmalıdır. Lambaların yemliğe yakın olması daha uygundur.

Sundurmalı Serbest Besi Ahırları

Bu ahırların açık ahırlardan farkı, genellikle ahırın kuzey kenarında yer alan sundurmanın üç tarafının duvarlarla kapatılmasıdır. Sundurmanın hemen sonrasında servis yolu olarak da kullanılan bir gezinme alanı yer alır. Gezinme alanının bittiği yerde ise yemlik ve yem yolu inşa edilir. Eğer gerek duyulursa buranın üstü de bir sundurma ile kapatılabilir.

Sundurmalı serbest ahırlarda hayvan başına düşen alan zeminin yapısına göre değişir. Eğer zemin yemlik kenarı hariç, sıkıştırılmış toprak ise, hayvan başına düşen alan açık ahırdaki kadar ya da biraz daha az olmalıdır. Eğer zemin her bölgede beton olacak ve sık temizlenecek ise, hayvan başına 4-5 {m}2 alan yeterli olur.

Kapalı Serbest Ahırlar

Kapalı serbest ahır; sundurmalı ahırların üzerinin tamamen kapatılmış ve etrafı duvarlarla çevrilmiş halidir. Bu tip ahırlarda hayvan başına düşen alan 3.5-4.0 {m}2 ye kadar düşürülebilir. Eğer yemleme traktörle yapılacak ise, yemlikle birlikte 4.5-5.0m genişlikteki yem yolunun, sağında ve solunda kalacak 6-7m’lik kısım dinlenme alanı ve servis yolu olarak düzenlenir. Ahırın toplam genişliği 17-18 metreye ulaşır.

Yardımcı Unsurlar

Bir besi işletmesinde günlük olağan işlerin dışında yapılan başka işlerde vardır. Besiye alınacak hayvanların işletmeye indirilmesi, besisini tamamlayan hayvanların uygun araçlara yüklenip, kesime sevk edilmesi bunların içindedir. Bu işlerin besi hayvanına ya da insana zarar vermemesi için her besi işletmesinde, sabit ya da seyyar bir indirme-bindirme rampası olmalıdır. Ayrıca işletmede rampa- ahır, ahır- kantar arsında “nakliye kanalları” ve “nakliye koridorları” bulunmalıdır. Bu yolların genişliği 90cm’den fazla olmamalı ve çit yüksekliği 130cm olmalıdır.

Besi işletmelerinde, su arızası ve kesintisinden doğacak sorunları önlemek için en az iki günlük ihtiyacı karşılayacak bir su deposunun, bulunması gereklidir.

Besi işletmelerinde, yem deposu ihtiyacı ise, beside kullanılacak yemlere ve yem satın alma sıklığına göre belirlenmektedir.

Besi işletmelerinin başlangıçta en az dikkat ettikleri ama daha sonra en fazla rahatsızlık duydukları hususların başında gübre yönetimi gelmektedir. Bir besi işletmesi seçeceği barınak tipine göre bir gübre yönetimi oluşturmalıdır. Öncelikle bir hayvanın günlük dışkı ve idrar miktarının, gübrenin hangi sıklıkla temizleneceğinin ve işletmede ne kadar süre tutulacağının bilinmesi gerekir. Gübrelik hacmi hesaplanırken, hayvanların ortalama canlı ağırlığının en yüksek olacağı zaman dilimindeki ortalama ağırlık ve depolama süresi esas alınmalıdır. Gübrenin zeminde kalma süresi de zeminin yapısına ve hayvan başına düşen alana göre değişir. Ahır zemininin tamamen betonla kaplı olduğu ve hayvan başına 4-5 {m}2 alan olan ahırlarda, gübre günde bir kere hatta mümkünse iki kere çıkarılmalıdır.

Besi Performansı ve Bunu Etkileyen Faktörler

Besi Performansı

Besiye alınan hayvanların günlük canlı ağırlık artışı ve yem değerlendirme sayısı besi performansının iki önemli ölçütüdür. Irk, cinsiyet, yaş, vücut yapısı gibi faktörlerde besi performansının temel belirleyicileridir. Bunların yanı sıra; barınak tipi, yemleme biçimi, besiye başlama mevsimi ve besi yönetimi gibi faktörlerde besi performansını belirleyenler arasında sayılabilir.

Beside Günlük Canlı Ağırlık Artışı

Günlük canlı ağırlık artışı; birbirini izleyen ve günün aynı saatlerinde yapılmış tartımlardan elde edilen ağırlıklar arasındaki farkın, iki tartım arasındaki süreye bölünmesiyle elde edilir.

Yem Değerlendirme Sayısı

Yem değerlendirme sayısı; beside sağlanan ağırlık artışı ve bu artışı sağlamak için tüketilen yem miktarı esas alınarak hesaplanır. “1 kg canlı ağırlık artışı sağlamak için tüketilen yem miktarı, yem değerlendirme sayısını verir.” Yem değerlendirme sayısının hesaplanmasındaki zorluk, hayvan başına yem tüketiminin tespitindeki zorluktan kaynaklanır.

Randıman

Besisini tamamlamış bir hayvandan elde edilecek karkas ağırlığı, besi sonu ağırlığı ile randımanın bir fonksiyonudur. Her 100 kg canlı ağırlıktan üretilen karkas miktarını ifade eden randıman, karkas ağırlığı 100 ile çarpıldıktan sonra elde edilen değerin besi sonu veya kesim öncesi canlı ağırlığına bölünmesiyle hesaplanır.

Besi Performansını Etkileyen Faktörler

Beside kârlılığı etkileyen ve hayvanla doğrudan ilişkili olan unsurların bir kısmı; cinsiyet, besi başı ve besi sonu ağırlığı, yaş, günlük canlı ağırlık artışı ve yem değerlendirme sayısı olarak sıralanabilir. Ayrıca rasyonun niteliği ve fiyatı da kârlılığı etkiler. Satılacak karkas miktarı ise besi sonu ağırlığı ve randıman tarafından belirlenir.

Hayvan Materyali

Irk: Türkiye’de besiye alınan genotipler arasında hem büyüme hızı hem de yem değerlendirme sayısı bakımından önemli farklılıklar vardır (Çizelge 5.3).

Yaş: Büyüme hızı genotiplere göre farklılıklar gösterse de, büyümenin sürekli olmaması, belli bir dönemde yavaşlayıp sonrasında durması ortak özelliktir.

Besiye alınacak hayvanların yaşlarıyla ilgili isabetli bir karar verebilmek için şu hususlara dikkat edilmelidir:

  • Sığırlar sahip olacakları en yüksek ağırlığın oldukça büyük bir bölümüne iki yaşına kadar ulaşmış olurlar.
  • Erkek sığırların yönetimi 1,5 yaşından sonra güçleşir ve insanlara zarar verme olasılığı artar.
  • Genç yaşlarda bakım ve besleme hatalarına bağlı olarak ortaya çıkan büyüme geriliğini gidermek çok zor hatta imkânsızdır.
  • Genç sığırlarda canlı ağırlık artışının önemli bir kısmı kas dokudaki artıştan ileri gelirken, yaşlı sığırlarda artışın kaynağı yağ dokunun artmasıdır.
  • Daha ağır sığırların yaşama payı ihtiyacı da daha fazla olur.
  • Genç sığırların karkası daha kalitelidir ve daha yüksek fiyata satılabilir.

Şayet materyal temininde bir sıkıntı yaşanmıyorsa, kültür ırkı ve melezleri için uygun besi başı yaşının 6-12ay olduğu söylenebilir. Yerli ırklar ve bunların melezleri içinde aynı yaşlar uygundur. Yaş arttıkça, yem değerlendirme sayısının artışının da katkısıyla besi maliyeti artar, karkas yağlanır ve hayvanların yönetimi güçleşir.

Cinsiyet: Türkiye’de sığır besisi büyük oranda erkek hayvanlarla yürütülür. Zaman zaman dişi hayvanların besiye alınması da söz konusu olabilmektedir. Besi performansı açısından dezavantajlı olmasına rağmen sığır eti üretiminin büyük bölümünün kastre edilmiş (enenmiş) hayvanlardan elde edildiği üretim sistemleri yaygındır. Hayvanların uzun süre merada tutulup kesim yaşının artması (28-30 aya çıkması), bunların daha kolay yönetilebilmeleri kastrasyonun nedenlerindendir.

Vücut Yapısı: Yaşlarına uygun iskelet gelişimine sahip hayvanların performansı, iskelet gelişimi geri kalmış hayvanlardan daha yüksektir.

Besi Başı Ağırlığı: Ağırlığı düşük sığırlar daha az kuru madde tüketirler. Hayvanın yaşına uygun olmak koşuluyla, düşük besi başı ağırlığı tercih edilmelidir.

Besi Sonu Ağırlığı: Besinin olması gerekenden daha kısa ya da daha uzun sürede bitirilmesi istenmez. Besiye erken son vermek hem kârlılığı hem de üretilen karkas miktarını azaltır. Besinin besi sonu ağırlığını arttıracak şekilde uzatılması; canlı ağırlık artış maliyetinin yükselmesine, karkasın yağlanmasına, hayvanların yönetiminin zorlaşmasına ve sermayenin daha uzun süre bağlı kalmasına neden olabilir.

Yem ve Yemleme: Yemin etkin kullanımı ve uygun fiyattan satın alınması önemlidir. Bir günde yedirilen rasyonun hayvanın besi maddeleri ihtiyacını karşılayacak şekilde ve olabildiğince ucuz yem maddeleri ile hazırlanması gerekir.

Besi Başı Mevsimi: Aşırı sıcak ve yüksek nem oranının bir arada olduğu bölgeler ve zaman dilimi dışında, besi mevsiminin besi performansını önemli ölçüde etkilemesi beklenmez.

Barınak Tipi: Araştırmalar, kapalı ahırların besi performansını arttırmayıp, aksine azalttığını ortaya koymuştur. Sundurmalı serbest ahırların besiye en uygun yapılar olduğu söylenebilir.

Besinin Yürütülmesi

Bir besi işletmesinde besi işlemi hayvanların getirilmesi ile başlar. Fakat hayvanların getirilmesinden önce yapılması gereken bazı işlemler vardır. Bunlar

  • Ahırların tüm unsurları gözden geçirilmeli gerekli onarımlar yapılmalıdır.
  • Ahır etkili bir şekilde dezenfekte edilmelidir.
  • Yem hazırlanmalı, su ve suluklar kontrol edilmelidir.

Ayrıca besinin yürütülmesi için şu yolun takip edilmesi gerekir.

  • Hayvan alım zamanı,
  • Karantina,
  • Nakliye sonrası dinlendirme,
  • Besi başı ağırlığının tespiti,
  • Yemleme,
  • Hayvanlarla temas,
  • Gruplama,
  • Nakliye.

Beside Kârlılık ve Kârlılığı Etkileyen Faktörler

Sığır besisi yapan kişi ve şirketlerin asıl beklentisi kâr etmektir. Bu yüzden besicinin gelir - gider ve kâr - zarar değerlendirmesini iyi yapabilmesi gerekmektedir.

Besiyi tamamlamış sığırların kesimi ya da canlı satılmasından elde edilen gelir, besicinin tek geliridir. Besideki giderler de hayvan alımı ve yem harcamasına göre değişiklik gösterir.

Besinin gerekenden uzun ya da kısa olması besideki kârlılığı da olumsuz etkiler. Bir sığır besisi işletmesinde normalde kesim yaşı arttıkça ağırlığında artması beklenir. Ancak bazı hayvanlar kendisine harcanandan az kazandırıyor olabilir. Bu durum karşısında kar zarar durumları ve gelir gider dengeleri göz önüne alınarak hayvan kesime gönderilir.


Yukarı Git

Sosyal Medya'da Paylaş

Facebook Twitter Google Pinterest Whatsapp Email