Göçmen Ve Sığınmacılarla Sosyal Hizmet Dersi 7. Ünite Sorularla Öğrenelim
Göçmen Ve Sığınmacılarla Sosyal Hizmetler: Sağlık
- Özet
- Sorularla Öğrenelim
BM Ekonomik,Sosyal ve Kültürel Haklar Uluslararası Sözleşmesi’netaraf olan devletlerin almaları gereken tedbirler nelerdir?
İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nden sonra sağlık hakkının daha ayrıntılı birşekilde ele alındığı bir diğer BM düzenlemesi,BM Ekonomik,Sosyal ve Kültürel Haklar Uluslararası Sözleşmesi’dir.Söz konusu Sözleşme’nin12.maddesinde Sözleşmeye taraf olan devletlerin;herkesin mümkün olan en yüksek seviyede fiziksel ve ruhsal sağlık standartlarına sahip olma hakkını tanıması gerektiği,sağlık hakkını tam olarak gerçekleştirmek amacıyla gerekli tedbirleri alması gerektiği hüküm altına alınmış ve alınması gereken tedbirlerin neler olduğu da sayılmıştır.Sağlık hakkının gerçekleştirilmesi için Sözleşmeye Taraf Devletlerin almaları gereken tedbirlerşunlardır:
• Mevcut doğum oranının ve bebekölümlerinin düşürülmesi
• Çocukların sağlıklı gelişmelerinin sağlanması
• Çevre sağlığını ve sanayi temizliğini her yönüyle ileriye götürme
• Salgın hastalıkların,yöresel hastalıkların,mesleki hastalıkların ve diğer hastalıklarınönlenmesi,tedavisi ve kontrolü
• Hastalık halinde her türlü sağlık hizmetinin ve bakımının sağlanması için gereklişartların yaratılması.
Sağlığı kişisel bir hak olarak gören yaklaşım nasıldır?
Sağlığı kişisel bir hak olarak gören yaklaşım bakımından sağlık devletin ya da bireylerin ihlal etmemesi gereken bir özel yaşam alanı, insan varlığının, kişiliğin bir parçasıdır. Sağlık hakkı bireyin tek başına yetkili ve sorumlu olduğu bir alana ilişkin haktır.
Sağlığı sosyal bir hak olarak gören yaklaşım nasıl tanımlanabilir?
Sağlığı sosyal bir hak olarak ele alan yaklaşımda, sağlığın bir mal olarak kabul edilemeyeceğine vurgu yapılmakta ve devletleri tüm vatandaşların ve hatta vatandaş olmayanların sağlığından sorumlu gören bir anlayış söz konusudur. Bu yaklaşıma göre sağlık insan varlığının ayrılmaz bir parçası ve insan sağlığının olmazsa olmaz bir koşuludur. Sosyal hakların toplumdaki eşitsizlikleri gidermeye yönelik haklar olarak da tanımlanabileceği ifade edilmektedir (Tanör, 1978: 92-93).
Sağlığı temel bir insan hakkı olarak gören yaklaşım nasıl tanımlanabilir?
Sağlığı temel bir insan hakkı olarak gören yaklaşım, sağlık hakkının insan onuruna yaraşır bir yaşam için temel bir insan hakkı olduğunu kabul eder. Bu yaklaşıma göre sağlık hakkı sağlıklı bir yaşam için gerekli olan güvenli içme suyu, yeterli temizlik, güvenli yiyecek, yeterli besin ve konut, sağlıklı çalışma ve çevre koşulları, sağlık ile ilgili eğitim ve bilgilendirme ve cinsiyet eşitliğini kapsamaktadır. Ayrıca bu yaklaşıma göre sağlık hakkı, ulaşılabilir en yüksek sağlık standartlarından yararlanmada herkese eşit fırsatlar sağlanması, hastalıkların kontrol edilmesi, önlenmesi ve tedavi edilmesi, temel sağlık hizmetlerine erişim gibi olanaklar da sunmaktadır (Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği, UNHCHR ve Dünya Sağlık Örgütü, WHO, 2008: 1-4).
Avrupa Sosyal Şartı adlı düzenlemenin sağlıkla ilgili 11.Maddesine göre sözleşmeyi imzalayan tarafların taahhüt ettiği hükümler nelerdir?
Göçmen,mülteci ve sığınmacıların sağlık hakkının korunmasına yönelik hükümler ihtiva eden bir diğer uluslararası düzenleme ise Avrupa SosyalŞartı’dır.Avrupa Konseyi’ne üye hükümetler tarafından imzalanan Avrupa Sosyal Şartı’nda sağlık hakkına 11.maddede “Sağlığın Korunması Hakkı” başlığı altında yer verilmiştir.Söz konusu madde hükmüne göre sözleşme tarafları,sağlığın korunması hakkının etkin biçimde kullanılmasını sağlamak üzere, ya doğrudan ya da kamusal veya özel örgütlerle işbirliği içinde, diğer önlemlerin yanı sıra sağlığın bozulmasına yol açan nedenleri olabildiğince ortadan kaldırmak;sağlığı geliştirmek ve sağlık konularında kişisel sorumluluğu artırmak üzere eğitim ve danışma kolaylıkları sağlamak;salgın hastalıklarla yerleşik mevzii ve başka hastalıkları olabildiğince önlemek üzere tasarlanmış uygun önlemler almayı taahhüt ederler.
Göçmen, mülteci ve sığınmacıların sağlık hakları konusunda hükümler içeren düzenlemelerden ilkinin adı nedir?
Göçmen, mülteci ve sığınmacıların sağlık hakları konusunda hükümler içeren düzenlemelerden ilki, 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu (YUKK) ile bu kanuna uygun olarak yürürlüğe konulan Geçici Koruma Yönetmeliği (GKY) dir.
6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu'nun (YUKK) içeriği hangi konularla ilgilidir?
YUKK ile getirilen uluslararası koruma kişilerin güvenliğe kavuşması, hayati tehlikelerinin olduğu yere geri gönderilmemesi, temel insan haklarına erişimlerinin güvence altına alınması ile ilgilidir.
Devlet tarafından mülteciler için yerine getirilmesi gereken sağlık konusundaki sorumluluklar nelerdir?
Hiç kuşkusuz uluslararası koruma ile güvence altına alınan temel insan haklarından biri de sağlık hakkıdır. Bu kapsamda diğer temel insan hakları gibi sağlık hakkının korunması da devletin sorumluluğundadır. Bu bağlamda devlet tarafından yerine getirilmesi gereken sorumluluklar şu şekilde sıralanabilir:
• Devlet yeterli sayıda kurum ve kuruluş ile sağlık hizmet vermeli ve sağlık programları geliştirmelidir.
• Devlet sağlık kuruluşlarının, ilaçların ve sağlık hizmetlerinin herkes için erişilebilir olmasını sağlamalıdır. Bu bağlamda göçmen, mülteci ve sığınmacılar açısından
önem arz eden boyutuyla devlet; sağlık hizmetlerinden yararlanma bakımından
ayrımcılık yasağı getirmeli, sağlık hizmetlerini fiziksel ve ekonomik olarak erişe-
bilir kılmalı, sağlık hizmetlerinden yararlanmayı kolaylaştırmaya dönük bilgiye
erişimi kolaylaştırmalıdır.
• Devlet bütün sağlık kuruluşlarının, ilaçların ve sağlık hizmetlerinin tıbbi etik kurallara uygun, kültüre, cinsiyet ve yaşa göre hassas olmasını sağlamalıdır.
• Devlet sağlık kuruluşlarının, ilaçların ve sağlık hizmetlerinin bilimsel ve tıbbi olarak uygun ve iyi kalitede olmasını sağlamalıdır.
1951 yılında imzaya açılan Mültecilerin Hukuki Durumuna Dair Cenevre Sözleşmesi’nine göre Türkiye’de sadece Avrupa ülkelerinden gelen sığınmacıların mülteci statüsüne alınmasının sebebi nedir?
Mültecilerin hukuki durumlarını düzenlemek üzere BM tarafından
1951 yılında imzaya açılan Mültecilerin Hukuki Durumuna Dair Cenevre Sözleşmesi’ni Türkiye coğrafi çekinceler ile kabul etmiş olduğundan Türkiye’de sadece Avrupa ülkelerinden gelen sığınmacılar mülteci statüsüne alınmaktadır (Yavuz, 2015: 265-280).
Sağlık hizmeti genel olarak nasıl tanımlanabilir?
Genel olarak sağlık hizmetini “sağlığın korunması ve hastalıkların tedavisi için yapılan çalışmalar bütünü” olarak ifade etmek mümkündür (Ateş, 2011: 2).
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) sağlık hizmetini nasıl tanımlamaktadır?
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) sağlık hizmetini “koruyucu ve tedavi edici etkinliklerle sağlamak üzere ülke çapında örgütlenmiş kalıcı sistem” olarak tanımlamaktadır (Şentürk, 2011: 52).
Sağlık hizmetlerini kaç anabölümde tanımlanabilir?
Genel olarak sağlık hizmetini “sağlığın korunması ve hastalıkların tedavisi için yapılan çalışmalar bütünü” olarak ifade etmek mümkündür (Ateş, 2011: 2). WHO ise sağlık hizmetini “koruyucu ve tedavi edici etkinliklerle sağlamak üzere ülke çapında örgütlenmiş kalıcı sistem” olarak tanımlamaktadır (Şentürk, 2011: 52). Yapılan bu tanımlar çerçevesinde sağlık hizmeti, “bireylerin fiziksel ve ruhsal sağlıklarının korunması ve iyileştirilmesi ile ilgili faaliyetler ve rehabilitasyon hizmetleri” (Güzel-Okur-Caniklioğlu, 2010: 665-666) şeklinde tanımlanabilir. Bu tanım bağlamında, sağlık hizmetlerini; koruyucu, tedavi edici ve rehabilite edici sağlık hizmetleri şeklinde üç ana bölümde incelemek mümkündür.
Koruyucu sağlık hizmetleri ne tür faaliyetlerdir?
Koruyucu sağlık hizmetleri, hasta olmayı önleyen veya hastalıkları erken dönemde teşhis etmeye yönelik faaliyetlerdir.
Tedavi edici sağlık hizmetleri hangi türde muayene ve tedavi hiz-
metleridir?
Tedavi edici sağlık hizmetleri, koruyucu sağlık hizmetlerinin aksine hastalıklar ortaya çıktıktan sonra yapılan muayene ve tedavi hizmetleridir.
Rehabilitasyon hizmetleri hangi türde hizmetlerdir?
Rehabilitasyon hizmetleri engellilerin başkalarına bağımlı olmadan, kendi kendilerine yeter biçimde yaşamalarına yönelik hizmetlerdir.
Sağlık hizmetleri hangi türde sağlık kuruluşları tarafından verilmektedir?
Uygulamada koruyucu sağlık hizmetleri Birinci Basamak sağlık kuruluşları, tedavi edici sağlık hizmetleri ise İkinci Basamak ve Üçüncü Basamak sağlık kuruluşları tarafından verilmektedir. Rehabilitasyon hizmetleri ise önleyici ve eğitici nitelikte ise Birinci Basamak sağlık kuruluşları, tıbbi hizmet özelliğinde ise İkinci Basamak ve Üçüncü Basamak sağlık kuruluşları tarafından verilmektedir.
Göçmen ve sığınmacıların yararlandığı sağlık hizmetleri nelerdir?
Kayıt işlemi tamamlanmayan sığınmacılar,yalnızca bulaşıcı ve salgın hastalıklardan korunma hizmetleri ile acil sağlık hizmetlerinden yararlanabilir.Geçici koruma altındaki sığınmacıların kayıtlı oldukları ilde sağlık hizmeti alması ve birinci basamak sağlık kuruluşuna başvurulması esastır.Kayıtlı olunan ilde tedavi yapılamıyorsa,sevk belgesi ile tedavi edilebilecekleri en uygun ildeki sağlık kuruluşuna sevk edilebilirler.Geçici koruma altındaki sığınmacıların acil ve zorunlu haller dışında özel sağlık kuruluşuna doğrudan başvurmaları mümkün değildir.
Sığınmacıların ikinci ve üçüncü basamak sağlık hizmetleri de dâhil sağlık hizmeti bedelleri SUT bedellerini geçemez.Aşılar hariç,bedeli Sosyal Güvenlik Kurumu’nca karşılanmayan hizmetler verilmez.Türkiye’ye girmeden önce oluşmuş organ ve uzuv kayıplarına ilişkin tedavi giderleri karşılanmaz.Tedaviyi yapan sağlık kuruluşu faturayı kişinin kayıtlı olduğu valilik adına düzenler.Yayınlanan genelge ve yönetmelikler çerçevesinde geçicikoruma altındaki Suriyelilere sunulan sağlık hizmetleri mevcut durumda üç ana başlık altında toplanabilir:
• Sınırdan yaralı olarak alınan Suriyelilere sunulan 112 Acil Sağlık Hizmetleri
• Geçici barınma merkezlerinde ve dışında sunulan Temel ve Koruyucu Sağlık Hizmetleri
• İkinci ve üçüncü basamak hastanelerde sunulan sağlık hizmetleri.
Göçmen ve sığınmacıların sağlık hizmetlerinden yararlanma konusunda yaşadıkları sorunlar nelerdir?
Göçmen ve sığınmacıların sağlık hizmeti alma konusunda yaşadıkları sorunlar şu şekilde sıralanabilir (Kalaycı,2014:11;Karadağ Çaman ve Bahar Özvarış,2010:5;Dedeoğlu,2016:13):
• İlaç vetedavi masraflarını karşılayamama
• Sağlık hizmetlerinden nasıl yararlanacağını bilememe
• Dil güçlüğü nedeniyle hastalıkla ilgili derdini anlatamama
• Sağlık kontrollerini düzenli olarak yaptıramama
• Karşı cinsten sağlık görevlisine şikâyetlerini rahat ifade edememe gibi kültürel tutumlar
• Ruh sağlığı tedavisi ya da psikolojik tedavi aldığına ilişkin etiketlenme korkusu
• Yasal olmama ve yasal statüde çalışmama nedeniyle sağlık çalışanları tarafından yetkililere bildirilme korkusu
• Çoğu ulusal sağlık sisteminin geçici göçmenler ya da vatandaş olmayanlar için yalnızca acil sağlık hizmetlerini karşılaması nedeniyle göçmen ve sığınmacıların özellikle anne ve çocuk sağlığı hizmetleri gibi koruyucu sağlık hizmetlerinden yararlanamaması.
Göç sırasında sığınmacıların sağlıklarını olumsuz etkileyen risk etmenleri nelerdir?
Sığınmacıların göç sırasında sağlıklarını olumsuz etkileyen risk etmenleri deaşağıdaki gibi sıralanabilir (Kirmayer ve diğerleri,2011;Nicholl ve Thompson,2004,aktaran Demirbaş ve Bekaroğlu,2013:12):
Göç Sırasında Sığınmacıların Sağlıklarını Olumsuz Etkileyen Risk Etmenleri
- Gidilen yol ve süre
- Mülteci kampları gibi zorlu yasam koşullarına maruz kalma
- Şiddete maruz kalma
- Aile ve toplumsal ilişkiler ağının bozulması
- Göç sonucu ile ilgili belirsizlik
- Sığındıkları ülkeye gelişlerinde ve kaçışları sırasında yasanan travmatik deneyimler
Göç sonrasında sığınmacıların sağlıklarını olumsuz etkileyen risk etmenleri nelerdir?
Sığınmacıların göç sonrasında sağlıklarını olumsuz etkileyen risk etmenleri aşağıdaki gibi sıralanabilir (Kirmayer ve diğerleri,2011;Nicholl ve Thompson,2004, aktaran Demirbaş ve Bekaroğlu,12):
Göç Sonrasında Sığınmacıların Sağlıklarını Olumsuz Etkileyen Risk Etmenleri
- Göç veya mülteci statüsü hakkında belirsizlik
- Işsizlik ve istihdam edilememe
- Sosyal statü,aile ve sosyal destek kaybı
- Geride bıraktığı aile üyeleri ile ilgili endişe ve onlarla yeniden bir araya gelememe endişesi
- Dil öğrenme
- Cinsiyet rollerindeki değişim gibi kültürel uyum ve uyum zorlukları