Medya Siyaset Kültür Dersi 7. Ünite Özet
Popüler Kültür Ve Medyada Magazinleşme
- Özet
- Sorularla Öğrenelim
Giriş
İnsanoğlunun üretim biçimi, onun, kültürünü oluşturmada son derece etkili bir olgudur. Üretim biçimi, toplumsal ilişkileri ve değerler sistemini belirler. Bir toplumun üretim biçimi nasılsa (tarım toplumu, sanayi toplumu vb.) düşünsel yapısı da ona göre belirlenir; yaşama bakışı, kendini anlamlandırması bu sürecin bir sonucudur.
Teknolojideki değişimler ve buna bağlı olarak kültürün değişmesi, kültürel ögelerin de ticarileşmesine neden olmuştur.
Kitle iletişimini nasıl değerlendirirsek değerlendirelim ona, yaşamımızdan çıkartamayacağımız kadar bağımlı hale geldik. Kitle iletişimi, son derece güçlü olarak kabul edilmektedir; reklamlar aracılığıyla bizlere bir şeyler satın aldırma, kamuoyunun düşüncelerini biçimlendirme gibi önemli işlevlere sahiptir.
Yeni teknolojilerin ortaya çıkması, teknoloji kullanımının daha yaygın daha etkin hale gelmesiyle, medya olgusu daha fazla zamanımızı alan, bizde daha fazla bağımlılık yaratan bir konuma yükselmektedir.
Kültürel Pratiklerin Tarihsel Gelişimi
Popüler kültür kavramının kökeni halk kültürüne kadar geri gider ve Sanayi Devrimi ile oluşan Endüstri Toplumu’nun egemen kültürel pratiği olan kitle kültürüne kadar uzanır.
Günümüzde, gerçekleştirdiğimiz kültürel pratiklerin tamamına yakınını kitle kültürü pratikleri oluşturmaktadır; ancak her ne kadar kitle kültürü egemenliğini kabul ettirmiş olsa da popüler kültür kendine yaşam alanı bulabilmektedir. Halk kültüründen kitle kültürüne uzanan süreci ve bu süreçlerin anlamlarını ayrıntılarıyla açıklamak yararlı olacaktır.
Halk Kültürü
Halk kültürü, aynı yer ve zamanda yaşayan insanların kendi için kendini, kendine ve çevresine anlatımı olarak tanımlanmaktadır. Buradaki vurgu, kültürel pratiklerin kendiliğinden gelişmesidir.
İnsanlar, olmayan bir şey, yaşanmamış bir duygu için herhangi bir kültürel pratik geliştirmezler. Halk türkülerinin yaşanmış olaylardan, duygulardan yola çıkılarak yazılmasının, söylenmesinin nedeni budur; çünkü halk, kendisi ve yaşadığı çevrenin ortak çıkarları için üretmektedir.
Popüler Kültür
Sanayi toplumlarından önce, kitle kültürünün henüz tarih sahnesine çıkmadığı dönemlerde, popüler kültür olgusu Asur, Grek-Roma Uygarlıklarında kendisine yaşam alanları yaratmıştır. Bu uygarlıklarda ve tarihin ilgili dönemlerinde, popüler kültür olgusunun barajlar, tapınaklar, sulama kanalları gibi büyük masraf ve insan gücü isteyen kamusal projelerin inşası ile geliştiğini gözlemlemekteyiz.
Sanayi Devrimi öncesi dönemlerde, halkın içinden çıkan, halk tarafından üretilen, onun acısını, sevincini yansıtan popüler kültür, aynı zamanda ezilenlerin, toplum tarafından görmezden gelinenlerin de kendilerini ifade ettikleri bir alan oluşturmaktadır.
Sanayi kapitalizminden önce, popüler kültürün yaşama olanağı bulabilmesi, egemen bağımlı ilişkisine devamlılık kazandıracak kültürel, siyasi, baskıcı yönetme donanımlarının gelişmemiş olmasından ileri gelmektedir. Merkezi iktidarın kültürel seçimlerini yayacak (okul, yol, ulusal pazar vb.) uygulama mekanizmalarının gelişmemiş olması bu sonucu doğurmaktadır.
Ticarileşmiş Popüler Kültürün Anlamlandırılması
Popüler kültür kavramı içerisinde tek bir oluşumdan söz edilmez. Popüler kültür, bireylere tek bir zamanda ya da uzamda da ulaşmaz. Bu kavramın içerisinde;
- Zaman ve
- Mekânın örgütlenmesi söz konusudur.
Gündelik yaşam alışkanlıklarının toplamında, çoğu kez kendini pek fazla hissettirmeden yer almaktadır.
Ahmet Oktay’a göre, popüler kültür, dar anlamıyla emeğin yeniden üretilmesinin bir girdisi olarak eğlenceyi, geniş anlamıyla da belirli bir yaşam tarzının ideolojik olarak yeniden üretilmesinin ön koşulunu kapsamaktadır. Bununla birlikte, popüler kültür, en genel yaşam alışkanlıklarının yeniden üretimini, görsel ve sözel bir şölen içerisinde yeniden üretir. Kültür ögelerinin yaygınlaştırılmasında iki önemli oluşumun etkilerini gözlemlemekteyiz:
- Bunlardan birincisi, elektronik çoğaltım tekniğinin gelişmesi,
- İkincisi ise, daha önce belirttiğimiz gibi, kitle iletişim araçlarının etkinliklerinin artması.
Walter Benjamin, yeni gelişen teknolojinin sanata ve toplumsal yaşama olan etkilerini vurgularken, tekniğin niteliğe etkilerini de gözler önüne sermektedir. Sanat eserlerinin elektronik ortamda çoğaltılması ile birlikte bu eserlerdeki “biricik” olma niteliği de değişmektedir. Teknik çoğaltma ile birlikte sanat yapıtı tamamen değişikliğe uğramaktadır. Bu işlem, özgün bir yapıtı kopyalayarak, yapıt ile ilgisi olmayan bir tüketim mekânına aktarabilme özelliğine sahiptir.
Siyasal sağ ve tutucu kesim, popüler kültür ile kitle kültürünü aynı kefeye koyarak tanımlarlar. Batı’nın klasik ve aristokrat kültür geleneğini yüksek kültür ; popüler kültürü ise alçak kültür olarak adlandırırlar. Bu kültürün uygarlık, saf ve ciddi kültür için zararlı olduğunu, alçak zevklerin ve ilgilerin kültürü olduğunu iddia ederler.
İkinci yaklaşım ise, çoğulculuğun, demokratikleşmenin, bireysel özgürlüğün göstergesi olarak tanımlar popüler kültürü.
Marxist yaklaşım, halk üzerine empoze edilmiş kitle kültürü olarak ele almaktadır. Bu yaklaşıma göre, popüler kültür ürünleri ticari aygıtlar tarafından yaygınlaştırılmakta ve halk, atomize bir yapıda görülmektedir. Bu tanımlamadan yola çıkarsak, ortada empoze edilmiş bir kültür olduğuna göre, bu kültüre ait ürünlerin ve yaşayış biçiminin halk tarafından eş deyişle, çoğunluk tarafından seçildiğini söyleyemeyiz.
Kitle Kültürü ve Kitle Kültürünü Oluşturan Toplumsal Nedenler: Sanayi Devrimi
Kitle kültürünü oluşturan en önemli gelişme, insanoğlunun Sanayi Devrimi’ni gerçekleştirmesidir. Sanayi Devrimi, üretim araç ve biçimlerini dolayısıyla üretim biçimlerinin belirlediği tüm toplumsal iletişim biçimlerini ve iletişim ağlarını kökten değiştirmiştir. Bu nedenle, Sanayi Devrimi kavramına ayrıntılarıyla bakmak yararlı olacaktır.
Avcı/toplayıcı düzende yaşayan, bitki örtülerinin yoğun olduğu yerlerde yaşam savaşı veren ve hayvan sürülerinin peşine takılan insanoğlu, tarımı geliştirerek yerleşik bir yaşam biçimini oluşturabilmiştir. Sabanın icadı ile birlikte hem daha elverişli tarım yapma olanağına sahip olmuş hem de daha önce işleyemediği sert toprağı da işlemeye başlamıştır. Tüketebileceğinden daha çok besin üretebilen insanoğlu, ürettiğini depolamaya başlamıştır. Böylelikle, tarım ile uğraşanların yanında çanak çömlek yapanlar, terziler, dansçılar, silah üreticileri gibi değişik meslek grupları ortaya çıkmıştır.
Avcı/toplayıcı düzende yaşayan, bitki örtülerinin yoğun olduğu yerlerde yaşam savaşı veren ve hayvan sürülerinin peşine takılan insanoğlu, tarımı geliştirerek yerleşik bir yaşam biçimini oluşturabilmiştir. Sabanın icadı ile birlikte hem daha elverişli tarım yapma olanağına sahip olmuş hem de daha önce işleyemediği sert toprağı da işlemeye başlamıştır. Tüketebileceğinden daha çok besin üretebilen insanoğlu, ürettiğini depolamaya başlamıştır. Böylelikle, tarım ile uğraşanların yanında çanak çömlek yapanlar, terziler, dansçılar, silah üreticileri gibi değişik meslek grupları ortaya çıkmıştır.
Burjuvazinin oluşması, ticaretin gelişmesi bunlara bağlı olarak ulaşımın düzenlenmesi, yeni yolların yapılması ve merkezi otoritelerce bu yolların denetim altına alınarak güvenliklerinin sağlanması, yer altı zenginliklerinin olduğu yerlere fabrikaların kurulması ve beraberinde şehirleri getirmeleri, iletişim ve ulaşım teknolojileri için yapılan icatlar ve keşifler, insanoğlunun dünyanın daha büyük bir kesimine daha sağlam bir biçimde yerleşmesine olanak vermiştir.
Sanayi Devrimi’nin önemli özellikleri şöyle sıralanabilir:
- Zincirleme çok sayıda buluşun ortaya çıkması.
- Sermayenin merkezileşmesi.
- Üretimdeki makineleşme nedeniyle daha az fiziksel güç ile daha çok ürün üretilmesi.
- Üretimde kullanılan çok sayıda ve büyük makinelerin bir yerde bulunması zorunluluğu ile fabrikaların kurulması.
- Fabrika tipi üretim örgütlenmesi, sosyal sınıflar arasında daha farklı toplumsal ilişkilerin oluşmasına neden olmuştur.
- Şehirler ile köy/kasabalar arasında iş bölümünün oluşması. Sanayi ve ticaretin merkezini şehirler oluştururken, köy/kasabalar şehirlerin besin depoları haline gelmiştir.
Sanayi Devrimi ile birlikte artık, kitle toplumu olgusundan da söz edebiliriz. Kitle toplumun temel özellikleri aşağıdaki gibi sıralanabilir:
- Kapitalist işbölümünün gelişmesi.
- Büyük çaplı fabrika örgütlenmesi ve meta üretimi.
- Nüfusun kentlerde yoğunlaşması ve kentlerin giderek büyümesi.
- Karar alma süreçlerinin merkezileşmesi.
- Daha karmaşık ve evrensel iletişim süreçlerinin ortaya çıkması.
- Oy kullanma hakkının işçi sınıfını da içine alarak, genişleyerek kitlesel siyasal hareketlerin büyümesi.
Haber Kavramı
Gazetecilik mesleğinin en temel işlevini, haber verme oluşturmaktadır. Olayları kaynağından bire bir elde etme şansımızın çok düşük olmasından dolayı, bu olayları haberlerden almak zorundayız.
Haberin içinde bulunan bazı karakteristik özellikler şöyle sıralanabilir:
- Zıtlık: Toplumda gerilim yaratan olayların yanı sıra sürpriz olayların sunulması.
- Gelişim: Toplumda elde edilen zaferler, büyük başarıların sunumu.
- Felaketler: Bozgunlar ve yıkımların sunumu.
- Sonuç: Toplumu etkileyen olayların sunumu.
- Doruk: Şöhret ve önemliliklerin belirtilmesi.
- Yenilik: Toplumda seyrek olarak oluşan olayların aktarımı.
- İnsan ilişkileri: En yeni ve en taze olayların sunumu.
- Yakınlık: Yerel olayların sunulması.
Yukarıda saydığımız temel özelliklerin yanında haberde bulunması gereken temel unsurlar aşağıdaki gibi özetlenebilir:
- Haber, bir olaya, bir fikre ve bir soruna dayandırılmalıdır. Bu ölçütlere uyulmadan ortaya çıkan ürün haber olmaz. Fikirler, sorunlar ve olaylar haberin hammaddesini oluşturmaktadır.
- Haber yeni, taze olmalı ve kolay iletilebilmelidir. Olayın gelişimi ile iletimi arasında geçen süre ne kadar az olursa, haberi haber yapan ilgi de o derece yoğun olur.
- Olaylar haberleştirilirken, özetlenerek, hikâyeleştirilir. Haberin özetlenmesi işlemi yazı ve resimle yapılmaktadır. Bu işlem sırasında üzerinde özenle durulması gerek en önemli nokta, haberi yapanın, olayı çerçevesi içerisinde nasıl kurduğu, kurguladığıdır. Aynı zamanda, bu işlemin sonucunda haber ile gerçeklik arasındaki bağlantının koparılmaması gerekmektedir.
- Haberin konusu ilginç olmalı, okurun ilgisini çekecek biçimde tasarımlanmalıdır.
- Haberi oluşturan konu önemli olmalıdır. Olay, siyasi, ekonomik ve kültürel yaşamı doğrudan etkiliyorsa, bu alanlarda herhangi bir değişime yol açıyorsa önemlidir.
- Konu, kısa ve öz olarak aktarılmalıdır.
Yaşanılan olayın habere dönüştürülmesinden önce, olay güncellik, olayın anlamı ve ilgi olarak değerlendirilmesi gerekmektedir.
Medyada Magazinleşme
Tüketim toplumu kavramının ortaya çıkmasıyla, tüketilen nesneler artık, sadece birer tüketim nesnesi değil, aynı zamanda o nesne üzerinden satın alınan toplumsal statüyü, psikolojik etkileri ve hazzı da içermektedir. Bu durumda, insanoğlunun temel gereksinimleri de dahil olmak üzere, bütün gereksinimleri tüketim nesnelerine dönüşmektedir; haber kavramı da bu doğrultuda, sadece insanın yaşadığı yakın çevresinde, şehrinde, ülkesinde ve giderek dünyada oluşan olayları öğrenme gereksinimini karşılamanın ötesinde önemli bir ekonomiyi de beraberinde getirmektedir. Haberin kendisi de alınıp satılan bir metaya dönüşmüştür. Kitle iletişim medyasında yaşanan gelişmeler, kitle iletişim medyasının sadece bilgi aktaran, eğlenceyi kamusallaştıran ya da eğiten bir mecra değil; bilgi ile eğlenceyi birbirine karıştıran bir pakete dönüşmesine yol açmıştır.
Günümüzde, magazin kavramı, çok çeşitli konuların yer aldığı, fotoğraf kullanımının ön plana çıktığı, sayfaların renkli bir biçimde düzenlenip, okuyucunun ilgisini çekmeye çalışan süreli yayınlar olarak kullanılmaktadır. Kitle iletişim araçlarının mülkiyeti, tekelleşme, rekabetin sürekli artarak acımasızca devam etmesi, medyada varolan magazinleşme olgusunun yaygınlaşmasına neden olmaktadır.
Kitle iletişim medyası gazetecilik faaliyetlerinin yanısıra, mümkün olan en kısa zamanda, mümkün olan en geniş okuyucu/izleyici sayısına ulaşmayı amaçlamaktadır. İnsanların bir habere ilgilerini çekmenin önemli bir yolu da haberin anlatımının veya sunumunun renkli bir içeriğe sahip olmasıdır. Magazinleşme kavramının demokrasi ve uygarlığa bir tehdit olduğunu savunanların yanı sıra, demokrasi için yararlı olduğunu iddia edenler de bulunmaktadır.