İletişim Kuramları Dersi 4. Ünite Sorularla Öğrenelim
İzleyici Merkezli Yaklaşımlar
- Özet
- Sorularla Öğrenelim
Aktif izleyici tezi nedir?
Aktif izleyici tezinde, izleyicilerin kendi gereksinimlerine göre iletişim araçlarını ve içeriklerini seçtikleri ve kendi etkilerini kendilerinin aradığı görüşü savunulur. Buna göre insanlar basit bir biçimde davranmak yerine, çevrelerine etkide bulunan aktif özneler olarak kabul edilir. Bu özneler, etkinlikleri seçme yolları arasından amaçlarına uygun tercihler yapma gücüne sahiptirler. İletişim alanında, kişi kendi enformasyonunun yaratıcısıdır. “Enformasyon” burada kişinin zaman ve mekânda hareket ederken yaşamdan çıkardığı anlam olarak nitelenir. Kitle iletişim araçları da dünyanın seyredildiği mercekler olarak görülür. Bu merceklerle kişiler, dünyanın kendilerine özgü anlamlarını oluştururlar.
Kullanımlar ve doyumlar yaklaşımı nedir?
Bu yaklaşım, neden insanların gereksinimlerini doyurmak amacıyla aktif olarak belli iletişim araçlarını ve belli içerikleri aradığını anlamaya çalışır. Kullanımlar ve doyumlar yaklaşımına göre insanların çeşitli gereksinimleri vardır ve bu gereksinimlerini doyuma ulaştırmaya çalışırlar. İnsanların gereksinimlerini doyuma ulaştırmak için kullandıkları araçlardan bazıları da kitle iletişim araçlarıdır. İnsanlar bu araçlar ve araçların ürünleri arasında gereksinimlerini karşılamak için seçme yaparlar. Bu amaçlı etkinlikler sonucu gereksinimler giderilir ve gerginlikler azaltılır.
Kullanımlar ve doyumlar yaklaşımının hedefleri nelerdir?
Katz, kullanımlar ve doyumlar yaklaşımının üç hedefi olduğunu belirtir ve bu hedefleri şöyle sıralar:
- Kitle iletişim araçlarının, bireyler tarafından gereksinimlerini gidermek amacıyla nasıl kullanıldığını açıklamak
- Medya davranışının güdülerini anlamak
- İletişim davranışını, güdüleri ve gereksinimleri izleyen işlevleri ve sonuçları belirlemek.
Kullanımlar ve doyumlar araştırmalarının temellendiği varsayımlar nelerdir?
Fiske, kullanımlar ve doyumlar araştırmalarının temellendiği varsayımları şöyle belirtir:
- İzleyici aktiftir. Medyanın yayımladığı her şeyin pasif bir alıcısı değildir. Program içeriğini seçer ve kullanır.
- İzleyiciler kendi gereksinimlerine en iyi doyumu sağlayacak medyayı ve programları özgürce seçerler. Medya yapımcısı programın kullanım biçimlerinin farkında olmayabilir ve farklı izleyiciler aynı programı farklı gereksinimleri gidermek amacıyla kullanabilirler.
- Medya doyumun tek kaynağı değildir. Tatile gitmek, spor yapmak, dans etmek de medyanın kullanıldığı gibi kullanılır.
- İnsanlar belirli durumlarda kendi çıkarlarının ve güdülerinin farkındadırlar ya da farkında olmaları sağlanabilir.
- Medyanın kültürel önemi konusundaki değer yargıları göz ardı edilmek zorundadır. Örneğin belli bir dizinin saçma sapan bir dizi olduğunu söylemek gereksizdir. Eğer bu dizi çok sayıda kişi tarafından izleniyor ve çok sayıda kişinin gereksinimlerine yanıt veriyorsa yararlıdır.
Rosengren’in genel modelinin unsurları nelerdir?
Modelin başlangıç noktasını bireyin gereksinimleri (1) oluşturur. Ancak bu gereksinimlerin uygun bir eyleme dönüşebilmesi için, ilk başta bunların sorun (4) olarak algılanması gerekir. Ayrıca bu sorunlara olası çözüm (5) yollarının da algılanması gerekmektedir. Modelde gereksinimlerin deneyimi (3) gelişme düzeyi ve siyasal sistemin biçimi gibi toplumsal yapının özellikleri tarafından (11) ve ayrıca kişilik, toplumsal konum veya yaşam öyküsü gibi bireysel özellikler (2) tarafından biçimlendirilir veya etkilenir. Sorunların algılanması ve olası çözümler, kitle iletişim araçlarını (7) ya da diğer davranış (8) biçimlerini kullanmak üzere güdülerin (6) oluşmasına yol açar. Sonuçta, başlangıçta var olan gereksinimler tatmin edilerek birey doyuma (9) ulaşır. Rosengren’e göre güdülerin ampirik olarak gereksinim ve sorunlardan ayırt edilmesi zordur, ancak bunlar analitik olarak farklıdırlar. Kullanımlar ve doyumlar yaklaşımına göre içerik, algılanan sorunların çözümüne yardım edecek biçimde seçilir ve kullanılır. Alternatif, yani kitle iletişim araçlarına alternatif davranış da (8) örneğin arkadaşımızı ziyaret ederek sağlanabilir. Böylece toplumsal ilişki gereksinimimizi daha doğrudan ve doğal olarak sağlayabiliriz. Modelin son aşaması ise başlangıçta var olan gereksinimlerin giderilmesi deneyimidir ya da deneyimsizliğidir. Doyumun tekrar toplumsal yapı (10) ve bireysel özelliklerle (11) birleştirilmesi, güdülenmiş kitle iletişim araçları kullanımının bireyler ve toplum üzerinde birtakım bağımsız etkileri olabileceğini anımsatmak içindir.
Kullanımlar ve doyumlar yaklaşımında iletişim araçlarının kullanım nedenleri nelerdir?
Kullanımlar ve doyumlar yaklaşımında iletişim araçlarının kullanım nedenleri, kişilerin gereksinimleriyle açıklanır. Kişilerin bireysel ve toplumsal gereksinimleri vardır ve bu gereksinimleri giderip, gerginlikten kurtulmaya çalışırlar. Bu gerginliği gidermenin yollarından biri de iletişim araçlarını aktif olarak kullanmaktır. Elbette gereksinimleri gidermek için tatile çıkmak, spor yapmak, çeşitli hobilerle uğraşmak ve çalışmak gibi başka yollar da vardır. Ancak gereksinimleri karşılamakta kullanılan kişisel ve çevresel olanaklar yetersiz kaldığında, izleyici iletişim araçları ve bunların içeriği arasından seçimler yapar. Böylelikle gereksinimlerini doyuma ulaştırıp gerginlikten kurtulmaya çalışır. Bu açıdan, kullanımlar ve doyumlar yaklaşımı, işlevselciliğin denge görüşüne dayanır.
Maslow’un gereksinimler hiyerarşisi modelinde basamaklar nasıldır?
Maslow’un gereksinimler hiyerarşisi modeli bu doyumlarla ilgilidir. Maslow, insan güdülerini bir piramit biçiminde değerlendirerek gereksinimlerin aşamaları olduğunu belirtmiştir. Buna göre açlık, susuzluk ve cinselliğin fizyolojik doyumu, gereksinimler piramidinin en alt basamağını oluşturmaktadır. Bu basamaktaki gereksinimler giderilmeden bir üst basamağa geçmek oldukça zordur. Gereksinimlerin tatmin edilmesi bireyin kendisini iyi hissetmesini sağlar, ancak bir gereksinimin tatmin edilmesiyle birey bir sonraki aşamaya geçer ve bu sefer de bir üst aşamadaki gereksinimlerini gidermeye çalışır. Açlık, susuzluk ve cinsellik gereksiniminin fizyolojik doyumu aşamasından sonra piramitte sırasıyla şu aşamalar yer almaktadır: Emniyet, güven, düzen ve değişmezlik; ait olma ve sevgi; değer, başarı, kendine saygı; kendini gerçekleştirme.
Güdü ne demektir?
Güdü (motiv) ise insanın davranışını bir hedefin gerçekleşmesine ya da bir nesneyi elde etmeye doğru yönelten ya da uyaran içsel bir güçtür. Bireyin bu gücün etkesiyle harekete geçmesine de güdülenme(motivasyon) denir. Güdüler, doğrudan doğruya idare ve kontrol edilemezler, doğrudan doğruya gözlemlenemezler; ancak davranışların gözlenmesi yoluyla anlaşılırlar.
Kitle iletişim araçlarının kullanım nedenlerine bağlı olarak elde edilen kişisel doyumlar nelerdir?
Araştırmalarda ortaya konulan bulgular çerçevesinde, kitle iletişim araçlarının kullanım nedenlerine bağlı olarak elde edilen kişisel doyumlar genel olarak şu şekilde sıralanabilir:
- Günlük yaşamın baskılarından kurtulmak
- Dünyada ne olup bittiği hakkında bilgi edinmek
- Zaman öldürmek/vakit geçirmek
- Yiyecek, giyecek ve eşyalar hakkında bilgi almak,
- Dinlenmek
- Kişisel ilişki ve arkadaşlık gereksinimini karşılamak
- İçinde yaşadığımız zamandan geri kalmamak (zamana ayak uydurmak).
İzleyiciler yarışma programlarını hangi temel doyumlar için kullanırlar?
Kullanımlar ve doyumlar yaklaşımıyla yapılan araştırmaların soruşturduğu konulardan biri de izleyicilerin belli tür bir programı izleme nedenleridir. McQuail, Blumler and Brown yaptıkları bir çalışmada izleyicilerin televizyonlardaki yarışma programlarını neden izlediklerini araştırmışlardır. Araştırmanın bulgularına göre izleyiciler yarışma programlarını dört temel doyum için kullanmaktadırlar. Bunlar aşağıda açıklandığı gibi kendini takdir etme, sosyal etkileşim, heyecan ve eğitimdir.
Richard Kilborn kullanımlar ve doyumlar bakış açısını kullanarak, pembe dizileri seyretmenin genel nedenlerini nasıl özetler?
- Ev içi rutinin gündelik bir parçası ve ev işi için eğlenceli bir ödül
- Toplumsal ve kişisel etkileşim için başlama noktası
- Bireysel gereksinimleri karşılamak: yalnız kalmayı seçmenin ya da dayatılmış yalnızlığı sürdürmenin bir yolu
- Karakterlerle özdeşleşme ve ilişkide olma
- Gerçek yaşamdan kaçmaya izin veren fantezi dünyası
- Güncel konularla ilgili tartışma konusu
- Türün kurallarının ve geleneklerinin bilgisini içeren bir çeşit eleştirel oyun.
Kullanımlar ve doyumlar araştırmacıları, yeni medya ile ilgili olarak hangi konularda çalışmalar yapmaktadırlar?
Kullanımlar ve doyumlar araştırmacıları, yeni medya ile ilgili olarak genellikle şu konularda çalışmalar yapmaktadırlar:
- YouTube’u izleme güdüleri (motivleri)
- Kullanıcı kaynaklı (user-generated) medyanın sağladığı doyumlar
- Sosyal medyanın kullanımları ve doyumları
- E-posta, cep telefonları ve anında mesajlarla ilgili doyumlar
Kullanımlar ve etkiler modeli nedir?
Kullanımlar ve doyumlar yaklaşımı ile etki modelinin birleşmesiyle kullanımlar ve etkiler modeli ortaya atılmıştır. Kullanımlar ve etkiler, Sven Windahl’ın iletişim araçlarının farklı kullanım türlerinin farklı sonuçlar ürettiği hipotezine dayanan bir iletişim modelidir. Windahl’a göre (1981), geleneksel etki yaklaşımları ile kullanımlar ve doyumlar yaklaşımı arasındaki esas farklılık, bir medya etkisi araştırmacısının kitle iletişimini genellikle iletişimcinin bakış açısından araştırırken, kullanımlar ve doyumlar araştırmacısının izleyiciyi kalkış noktası olarak görmesinden kaynaklanır.
Bağımlılık modeli nedir?
Bağımlılık modeli, kitle iletişim araçlarına bağımlılık kuramı olarak da adlandırılan bir yaklaşımdır. DeFleur ve Ball-Rokeach tarafından geliştirilen bu model, sınırlı etkiler ile güçlü etkiler modellerini uzlaştırmaya çalışır. Bağımlılık modeli, kitle iletişim kuramlarının mikro düzeyde çözümlemelerle kısıtlı kalması ve insanların kitle iletişim araçlarına makro düzeydeki bağlılıkları üzerinde durmamasına seçenek olarak geliştirilmiştir. Bu model, kitle iletişiminin niçin kimi zaman çok güçlü ve dolaysız, kimi zaman da dolaylı ve oldukça zayıf etkide bulunduğu sorusunu yanıtlamaya çalışır.
Kullanımlar ve bağımlılık modeli nedir?
Kullanımlar ve doyumlar yaklaşımına yöneltilen eleştirilerden biri de toplumsal etkenleri bir yana bırakıp yalnızca bireysel etkenlere eğilmesidir. Rubin ve Windahl kullanımlar ve doyumları toplumsal yapısal koşulları da ekleyerek bağımlılık modeliyle birleştirmişler ve kullanımlar ve bağımlılık modelini geliştirmişlerdir. Bu modele göre, kişi gereksinimlerini gidermek için medyaya daha çok bağlandıkça, medyanın o kişi için önemi de o kadar artacaktır.
Beklenti-değer yaklaşımı nedir?
Beklenti-değer yaklaşımları, İnsan davranışını önceden kestirmeyi amaçlayan ve insanların davranışsal tercihler yapmalarına yol açan bilişsel süreçleri tanımlayan çeşitli kuramsal yaklaşımlardır. Bu yaklaşımların ortak önermesi; bir kişinin davranışının, o kişinin olası davranışlarının sonuçları ve bunların kişi için taşıdığı değere ilişkin algısıyla belirlendiğidir. Bu yaklaşım, insanları amaçlı davranışlara sahip bireyler olarak görür. İnsanların kendilerini beklentileri ve gelişimleri doğrultusunda yönlendirdiklerini varsayar. İnsanların inançlarına ve değerlerine bağlı olarak gerçekleşen davranışlar, başarılı bir sona ulaşması için yapılan davranışlardır.
İnternetle ilgili kullanımlar ve doyumlar araştırmalarında ortaya çıkan kullanım ve doyumlar nelerdir?
İnternetle ilgili kullanımlar ve doyumlar araştırmalarında ortaya çıkan kullanım ve doyumlar genel olarak şöyle özetlenebilir:
- Bilgilenme (enformasyon arama, araştırma, sosyal gözetim, yenilikleri takip etme)
- Eğlenme (Boş zamanları değerlendirme, vakit geçirme, sosyal kaçış, günlük gerilimden kaçma, rahatlama, fantezi arama, cinsellik, oyun, müzik, video)
- Toplumsal etkileşim (sohbet etme, arkadaşlık, kişisel iletişim, ilişki sürdürme, yalnızlıktan kaçış, statü kazanma, rehberlik)
- Ekonomik yarar (mesleki iş arama, tüketici bilgi işlemi, alışveriş seyahat)
- Online işlemler
- Yükleme (download)
Yarışma programlarının doyumlarından kendini takdir etme çekiciliği nedir?
-
Kendimi uzmanlarla karşılaştırabiliyorum
-
Programa katıldığımı ve başarılı olabileceğimi hayal etmeyi seviyorum
-
Desteklediğim taraf kazanırsa memnun oluyorum
-
Okul yıllarımı anımsıyorum
-
Yarışmacıların hatalarına gülüyorum
Kullanımlar ve doyumların sorunlu yanları nelerdir?
Kullanımlar ve doyumlar yaklaşımında izleyicinin iletişim süreci içinde aktif olarak konumlandırılması bir anlamda eleştirel medya kuramlarına karşı savunma platformu oluşturmaktadır. Kullanımlar ve doyumlar yaklaşımında, medyadan çok izleyici performansı masaya yatırılarak medyanın yarattığı toplumsal olumsuzluklar hafifletilmeye çalışılmaktadır. İzleyici kendi etkisini kendi seçtiği zaman, bu seçimin sonuçlarından kendisi sorumludur. Başka bir deyişle, kitle iletişimcileri gönderdiklerinin içeriği ve etkisi nedenleriyle eleştirmek haksızlık olacaktır. Dolayısıyla kitle iletişim örgütleri ve çalışanları hiçbir şeyden sorumlu tutulamaz. Çünkü izleyici izlememek, başka kanalı ya da kaynağı seçmek özgürlüğüne sahiptir.
Kitle iletişim araçlarının kullanım nedenlerinden kişisel kimlik nasıl açıklanır?
-
Kişisel değerlere destek bulmak
-
Davranış modelleri bulmak
-
(Kitle iletişim araçlarındaki) değerli öteki ile özdeşleşmek
-
Kendine ilişkin içgörü kazanmak