Medya Hukuku Dersi 7. Ünite Özet
Medyada Düzeltme Ve Cevap Hakkı
- Özet
- Sorularla Öğrenelim
Düzeltme ve Cevap Hakkı
Düzeltme ve cevap hakkı; devlet ile basın arasındaki ilişkileri düzenleyen ve bunun yanında basın ile okuyucu arasındaki ilişkileri de hedef alan bir haktır. Basın özgürlüğünden doğan hakları kullanan kişinin, bu hakkı kullanırken başka birinin menfaatlerini zedeleyici, gerçeğe aykırı yayında bulunması durumunda, aynı düşünce açıklama aracından, habere konu olan kişinin de yararlanması ona da aynı konuda görüşlerini açıklama olanağının tanınması, basın özgürlüğünün bir unsuru olarak değerlendirilmiştir. Bu yapısıyla, düzeltme ve cevap hakkı birçok devletin anayasasında da düzenlenmiştir. Basın kuruluşları karşısında kişi ve kuruluşlara tanınan bir savunma aracı biçiminde beliren düzeltme ve cevap hakkı, silahlarda eşitliği sağlayıcı bir özelliğe sahiptir. Kişilere, kendileri ile ilgili yayınlar dolayısıyla, aynı yoldan kamuoyuna sesini duyurma, halkın doğuyu öğrenme ve olumsuz izlenimleri giderme imkânı sağlamaya yönelik bir haktır.
Düzeltme ve Cevap Hakkı, 1982 Anayasası’nın ikinci bölümünde Kişinin Hakları ve Ödevleri bağlığı altında düzenlenmiştir. Anayasanın 32’inci maddesine göre, “Düzeltme ve cevap hakkı, ancak kişilerin haysiyet ve şereflerine dokunulması veya kendileriyle ilgili gerçeğe aykırı yayınlar yapılması hallerinde tanınır ve kanunla düzenlenir. Düzeltme ve cevap yayımlanmazsa, yayımlanmasının gerekip gerekmediğine hâkim tarafından ilgilinin müracaat tarihinden itibaren en geç yedi gün içerisinde karar verilir.”
Süreli Yayınlarda Düzeltme ve Cevap Hakkı
5187 Sayılı Basın Kanunu belli aralıklarla yayımlanan gazete, dergi gibi basılmış eserler ile haber ajansları yayınlarına ilişkin olarak düzenlemeler getirdiğinden düzeltme ve cevap hakkı da Basın Kanunu’nun 14. maddesinde düzenlenmiştir. Basın Kanun’daki bu düzenlemeye göre, bir süreli yayına yönelik düzeltme ve cevap hakkının doğmasının ilk nedeni yayının, yayına konu olan kişinin şeref ve haysiyetine dokunması hâlidir. Diğer bir neden, süreli yayının, “kişilerle ilgili gerçeğe aykırı yayım yapılması” durumudur.
Kanun koruyucu tarafından, düzeltme ve cevap hakkının suiistimal edilmemesi ve diğer olumsuzluklar karşısında birtakım koşullar kabul edilmiştir. Birinci koşul, düzeltme ve cevap yazısının suç unsuru içermemesi zorunluluğunun olmasıdır. İkinci koşul, düzeltme ve cevap yazısının üçüncü kişilerin hukuken korunan menfaatlerine aykırı olmamasıdır. Üçüncü koşul cevap yazısının cevap verilen yayınla ilgili olması ve bunun metinde açıkça belirtilmesidir. Son olarak, cevap yazısının uzunluğu, ilgili yayına oranla sınırlandırılmıştır.
Düzeltme ve cevap yazısının şu unsurları taşıması gereklidir:
- Düzeltme ve cevap yazısı, cevaba konu olan yazı ile ilgili olmalıdır.
- Düzeltme ve cevap yazısı suç unsuru taşımamalı, hakaret içermemelidir.
- Düzeltme ve cevap metni, başka kişilere düzeltme ve cevap hakkı doğurmayacak nitelikte olmalıdır.
- Düzeltme ve cevap yazısında cevaba ya da düzeltmeye konu olan eser belirtilmelidir.
- Düzeltme ve cevap yazısı ilgili yazıdan uzun olmamalıdır.
- Düzeltme ve cevap yazısı zarar gören kişi tarafından ya da vekili aracılığıyla gönderilmelidir.
5187 Sayılı Basın Kanunu’na göre düzeltme ve cevap hakkı sahibi, hazırlayacağı düzeltme ve cevap metnini, cevaba konu olan eserin yayımlandığı tarihten itibaren en geç iki ay içerisinde bu hakkını kullanmak üzere ilgili süreli yayının sorumlu müdürüne göndermelidir. Kanun’da öngörülen iki aylık süre, hak düşürücü süredir. Düzeltme ve cevap metninin sorumlu müdür adına süreli yayının idare merkezi adresine gönderilmesi zorunludur. Başka bir sorumluya gönderilen düzeltme ve cevap yazıları Basın Kanunun çerçevesine göre kabul edilmeyecektir.
5187 Sayılı Basın Kanunu’nun 14. Maddesi: Cevap ve Düzeltme Hakkı
Süreli yayınlarda kişilerin şeref ve haysiyetini ihlal edici veya kişilerle ilgili gerçeğe aykırı yayım yapılması halinde (süreli yayında / bir gazetede, dergide, herhangi bir ajans bülteninde) bundan zarar gören kişinin (haberde, yorum veya eleştiri yazısında adı geçen kişi veya tüzel kişilik veya herhangi bir kurum) yayım tarihinden itibaren iki ay içinde (düzeltme ve cevap hakkına sahip olan kişinin ölmesi halinde bu hak, mirasçılarından biri tarafından) kullanılabilir. Bu hakkın kullanımı için süreli yayının sorumlu müdürüne bir düzeltme ve cevap yazısı (tekzip) gönderilir. Tekzip metni, süreli yayın sorumlu müdürü tarafından kanunun ilgili maddesinde belirlenen süreler dahilinde, yayımlanmaz ise yasal yaptırım için sulh ceza hakimliğine başvuruda bulunulabilir.
5187 Sayılı Basın Kanunu’nun 18. Maddesine Göre Düzeltme ve Cevabın Yayımlanmaması
İlgilinin talebi üzerine verilmiş ve kesinleşmiş hakim kararlarına göre yayınlanmasına karar verilen düzeltme ve cevap metinlerini yayınlamayarak kesinleşmiş hakim kararlarına uymayan sorumlu müdür ve bağlı olduğu yetkili on milyar liradan yüzeli milyar liraya kadar ağır para cezasıyla cezalandırılır.
Radyo ve Televizyon Yayınlarında Düzeltme ve Cevap Hakkı
6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’un 18. maddesi Düzeltme ve Cevap Hakkını düzenlemektedir. Radyo ve televizyon yayınları bakımından söz konusu yayın hakkında düzeltme ve cevap hakkını kullanmak isteyen kişiler için kanunda iki yol öngörülmüştür. Bunlardan ilkine göre, yayın tarihinden itibaren 60 günlük süre içerisinde düzeltme ve cevap hakkını kullanmak isteyen kişi düzeltme ve cevap yazısını ilgili medya hizmet sağlayıcısına gönderebilecektir. İlgili düzeltme ve cevap metnini alan medya hizmet sağlayıcısı ise, hiçbir düzeltme ve ekleme yapmaksızın, yazıyı aldığı tarihten itibaren en geç yedi gün içinde, cevap ve düzeltmeye konu yayının yapıldığı saatte ve programda, izleyiciler tarafından kolaylıkla takip edilebilecek ve açıkça anlaşılabilecek biçimde düzeltme ve cevabı yayınlamakla yükümlüdür. Yine 18. maddeye göre “Düzeltme ve cevap hakkı doğuran programın yayından kaldırıldığı veya yayınına ara verildiği durumlarda, düzeltme ve cevap hakkı, yedi günlük süre içinde anılan programın yayın saatinde kullandırılır.”
Eğer medya hizmet sağlayıcısı düzeltme ve cevabı belirtilen süre içinde yayınlamaz ise ya da 18. Maddede yer verilen düzenlemeye aykırı şekilde yayınlar ise ilk halde sürenin bitmesini takiben ikinci halde düzeltme ve cevabın yayınlandığı tarihten itibaren on gün içinde ilgili kişi, mahkemeden cevap ve düzeltmenin birinci fıkra hükümlerine uygun olarak yayınlanmasına karar verilmesini isteyebilecektir. Bu halde düzeltme ve cevap hakkını kullanmak isteyen kişinin hangi mahkemeye başvuracağı da kanunda düzenlenmiştir. Buna göre başvurulacak yetkili ve görevli mahkeme; başvuru sahibinin ikamet ettiği yerdeki sulh ceza mahkemesi, başvuru sahibinin yurt dışında ikamet etmesi hâlinde Ankara Sulh Ceza Mahkemesidir.
Bu şekilde kendisine başvurulan Sulh ceza hâkimi, istemi üç gün içinde duruşma yapmaksızın karara bağlar. Bu karara karşı tebliğden itibaren yedi gün içinde yetkili asliye ceza mahkemesine itiraz edilebilir. Asliye ceza mahkemesi itirazı üç iş günü içinde inceleyerek kesin karara bağlar. Kanun düzeltme ve cevap hakkına sahip olan kişinin, bu hakkı kullanmadan ölmesi hâlinde, bu hakkın mirasçılardan biri tarafından kullanılabileceğini de hükme bağlamıştır. Kanunun 18. maddesinin son fıkrasına göre düzeltme ve cevap hakkını kullanmak isteyen gerçek ya da tüzel kişi, bu hakkını aynı süreler içinde doğrudan sulh ceza mahkemesinden isteme olanağı da sahiptir.
Düzeltme ve cevap hakkının TRT yayınları bakımından kullanılması 2954 Sayılı Türkiye Radyo ve Televizyon Kanunu’na göre düzenlenmiştir. Kanunun 27. Maddesi’ne göre TRT yayınlarında bir kişinin haysiyet ve şerefine dokunulması veya kendisi ile ilgili olarak gerçeğe aykırı hususlar bulunması hâlinde ilgili kişinin düzeltme ve cevap metnini yayın tarihinden başlayarak yedi gün içinde TRT Genel Müdürlüğü’ne göndermesi gerekmektedir.
Düzeltme ve cevap metninin Genel Müdürlükçe alınmasından başlayarak üç gün içinde yayımlanması gerekmektedir. Cevap ve düzeltme metni, cevap ve düzeltmeye esas olan yayın süresinin ilgili bölümünün süresini aşamaz. Düzeltme ve cevap metnini alan Genel Müdürlük, düzeltme ve cevap metninin kanun hükümlerine uygun olmaması veya suç niteliğindeki ifadeler taşıması ya da yeni bir düzeltme ve cevap hakkı doğurur nitelikte olması hâlinde yayımlaması talebini reddettiğini üç günlük sürenin bitiminden itibaren iki gün içinde ilgilisine bildirir.
İlgili, bu ret kararına karşı, iki gün içinde Ankara Sulh Ceza Hâkimliği nezdinde itiraz edebilir. Hak sahibi itirazını, Ankara Sulh Ceza Hâkimliğine gönderilmek üzere bulunduğu yer mahkemesine de verebilir. Ankara Sulh Ceza Hâkimi, en geç iki gün içinde düzeltme ve cevap metnini; suç niteliği olup olmadığı, yayın ile ilgisi bulunup bulunmadığı, bu maddede yazılı şartlara uygun olup olmadığı, yeni bir düzeltme ve cevap hakkı doğurur nitelikte olup olmadığı ve süresi içinde Türkiye Radyo Televizyon Kurumuna gönderilip gönderilmediği yönlerinden inceleyerek karar verir. Hakim cevap veya düzeltme metninin aynen yayımlanmasına karar verebileceği gibi uygun göreceği değişiklikleri bizzat yaptıktan sonra yayımlanmasına da karar verebilir. Bu kararın birer örneği taraflara gönderilir. Taraflar, bu karara, kendilerine tebliğinden başlayarak iki gün içinde Ankara Asliye Ceza Hâkimliği nezdinde itiraz edebilirler. Asliye ceza hâkiminin verdiği karar kesindir. Bu kararın Genel Müdürlüğe tebliğinden itibaren en geç iki gün içinde cevap ve düzeltmenin yayımlanması zorunludur.
İnternet Yayınlarında Düzeltme ve Cevap Hakkı
Teknolojik gelişmelerin sonucu olarak İnternet ortamında yayıncılığın gelişmesi ve İnternet ortamında yapılan yayınlar nedeniyle kişilerin hak ihlalleri ile karşı karşıya kalması nedeniyle İnternet ortamında yapılan yayınların gerçeğe aykırı olması ya da kişilerin şeref ve haysiyetlerinin ihlal edilmesi hâlinde de düzeltme ve cevap hakkının tanınması gereklidir. Bu gerekçeden hareketle 5651 Sayılı İnternet Ortamından Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun’un 9. Maddesi’nde içeriğin yayından çıkarılması ve cevap hakkı düzenlenmişti.
Ancak bu maddenin başlığı “İçeriğin yayından çıkarılması ve cevap hakkı” iken19 Şubat 2014 tarihli 28918 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 6518 sayılı Kanunun 93. maddesiyle İçeriğin yayından çıkarılması ve erişimin engellenmesi olarak değiştirilmiştir. Yeni düzenleme ile düzeltme ve cevap hakkı kaldırılmış olup bunun yerine şartları oluşmuşsa erişimin engellenmesi mümkün olacaktır.
5651 sayılı Kanun 9. Maddesine göre; İnternet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle kişilik haklarının ihlal edildiğini iddia eden gerçek ve tüzel kişiler ile kurum ve kuruluşlar, içerik sağlayıcısına, buna ulaşamaması hâlinde yer sağlayıcısına başvurarak uyarı yöntemi ile içeriğin yayından çıkarılmasını isteyebileceği gibi doğrudan sulh ceza hâkimine başvurarak içeriğe erişimin engellenmesini de isteyebilir.
İnternet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle kişilik haklarının ihlal edildiğini iddia eden kişilerin talepleri, içerik ve/veya yer sağlayıcısı tarafından en geç yirmidört saat içinde cevaplandırılır.
İnternet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle kişilik hakları ihlal edilenlerin talepleri doğrultusunda hâkim bu maddede belirtilen kapsamda erişimin engellenmesine karar verebilir.
Hâkim, bu madde kapsamında vereceği erişimin engellenmesi kararlarını esas olarak, yalnızca kişilik hakkının ihlalinin gerçekleştiği yayın, kısım, bölüm ile ilgili olarak (URL, vb. şeklinde) içeriğe erişimin engellenmesi yöntemiyle verir. Zorunlu olmadıkça internet sitesinde yapılan yayının tümüne yönelik erişimin engellenmesine karar verilemez. Ancak, hâkim URL adresi belirtilerek içeriğe erişimin engellenmesi yöntemiyle ihlalin engellenemeyeceğine kanaat getirmesi hâlinde, gerekçesini de belirtmek kaydıyla, internet sitesindeki tüm yayına yönelik olarak erişimin engellenmesine de karar verebilir. Hâkimin bu madde kapsamında verdiği erişimin engellenmesi kararları doğrudan Birliğe gönderilir. Hâkim bu madde kapsamında yapılan başvuruyu en geç yirmi dört saat içinde duruşma yapmaksızın karara bağlar.
Aynı şekilde İnternet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle özel hayatının gizliliğinin ihlal edildiğini iddia eden kişiler, Kuruma doğrudan başvurarak içeriğe erişimin engellenmesi tedbirinin uygulanmasını isteyebilir.
Yapılan bu istekte; hakkın ihlaline neden olan yayının tam adresi (URL), hangi açılardan hakkın ihlal edildiğine ilişkin açıklama ve kimlik bilgilerini ispatlayacak bilgilere yer verilir. Bu bilgilerde eksiklik olması hâlinde talep işleme konulmaz.
Başkan, kendisine gelen bu talebi uygulanmak üzere derhâl Birliğe bildirir, erişim sağlayıcılar bu tedbir talebini derhâl, en geç dört saat içinde yerine getirir.
Erişimin engellenmesi, özel hayatın gizliliğini ihlal eden yayın, kısım, bölüm, resim, video ile ilgili olarak (URL şeklinde) içeriğe erişimin engellenmesi yoluyla uygulanır. Erişimin engellenmesini talep eden kişiler, internet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle özel hayatın gizliliğinin ihlal edildiğinden bahisle erişimin engellenmesi talebini talepte bulunduğu saatten itibaren yirmi dört saat içinde sulh ceza hâkiminin kararına sunar. Hâkim, internet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle özel hayatın gizliliğinin ihlal edilip edilmediğini değerlendirerek vereceği kararını en geç kırksekiz saat içinde açıklar ve doğrudan Kuruma gönderir; aksi hâlde, erişimin engellenmesi tedbiri kendiliğinden kalkar.
Medyada Düzeltme ve Cevap Hakkı Başvuru Süreci Tablosu
Kitabınızın 133. sayfasında yer alan “medyada düzeltme ve cevap hakkı başvuru süreci tablosu”;
- Gazete, dergi gibi süreli yayınlar
- Özel radyolar
- Özel televizyonlar
- TRT radyoları
- TRT televizyonları için düzeltme ve cevap hakkının kullanımı
için ilk başvurulacak merci ile süresini ve yayınlanmaması halinde başvurulacak ilk merciin neresi olduğunu göstermektedir.