Ceza Muhakemesi Hukuku Dersi 6. Ünite Sorularla Öğrenelim
Soruşturma Ve Soruşturmadan Sonuç Çıkartılması
- Özet
- Sorularla Öğrenelim
Soruşturma evresi ne şekilde başlar?
Suç işlendiği izlenimini veren bir hâl öğrenilir öğrenilmez, soruşturmanın başlatılması
gerekir (CMK m.160). Cumhuriyet savcısı ihbar veya başka yolla bir suçun işlendiği izlenimini edinirse kamu davası açıp açmama konusunda karar verebilmek amacıyla hemen konuyu araştırmak zorundadır (CMK m.160). Soruşturmayı
başlatan şüphe basittir. Muhakemenin değişik aşamalarında değişik işlemlere göre şüphenin derecesi de değişmektedir. Örneğin bu evrede koruma tedbirleri açısından genellikle kuvvetli şüphe, iddianame düzenlenebilmesi için yeterli şüphe aranmaktadır. Bu nedenle soruşturma evresinde suç işlediğinden şüphelenilen kişiden yani “şüpheli”den söz edilir. Şüphe somut olaylara dayanmalıdır. Somut olaylara dayanmayan ve sadece bir tahminden ibaret bulunan ya da akla ve mantığa aykırı olan iddialarda, şüpheden söz edilemez. Cumhuriyet savcısı, suç işlendiği izlenimini veren bir hâl bulunup bulunmadığını takdir eder ve suç işlendiğini gösteren basit şüphe üzerine soruşturma evresini başlatır ve bu evrede şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına alır. Bu evre Cumhuriyet savcısının gözetimi ve denetimi altında olan bir evredir.
Soruşturma evresinin işlevi nedir?
Kovuşturma (yargılama) evresinde mahkeme, suç oluşturduğu iddia edilen bir olayı deliller aracılığıyla tekrar canlandırmaya, âdeta geçmişte yaşanan olayın yeniden resmini çıkarmaya çalışır. Bu faaliyette en önemli unsur, delillerdir. Deliller geçmişte yaşanan olayı temsil eden araçlardır. Hâkim bu deliller aracılığı ile geçmişte gerçekleştiği iddia edilen olayın gerçekten yaşanıp yaşanmadığını yaşandı ise nasıl yaşandığını anlar. Soruşturma evresinin görevi, kovuşturmayı hazırlamaktır. Bu nedenle suçun öğrenilmesiyle başlayan soruşturma evresinde delillerin ele geçirilmesi, bunların kaybolmasının önlenmesi ve kovuşturmaya kadar el altında tutulması gerekir. Diğer bir söyleyişle soruşturma evresinin görevi, delilleri arayıp bulmak ve koruma altına almaktır. Toplanan delillerden iddiaların asılsız olduğu kanaatine ulaşılırsa olay kovuşturma evresine, yani mahkeme önüne taşınmayacaktır. Bu nedenle araştırmalar sonucunda, başlangıçtaki basit şüpheyi kuvvetlendirerek şüpheliye bir suç isnat etmek de bu evrenin görevidir. O hâlde soruşturma evresinin görevi, delilleri bulma, koruma altına alma ve (suçun işlendiğini gösteren yeterli delile ulaşılırsa) olayı mahkeme önüne götürmektir diyebiliriz.
Suçun öğrenilme şekilleri nelerdir?
Re’sen Öğrenme
Savcı, suçu herhangi bir vatandaş gibi basından veya görevini yaparken öğrenebilir. Kolluk da idari nitelikteki önleme görevi esnasında, suç işlendiğinden haberdar olabilir. Örneğin suç, kolluğun önünde işlenebilir veya idari bir görev esnasında kolluk suçun izlerine rastlayabilir.
İhbar Yoluyla Öğrenme
İhbar, re’sen kovuşturulan bir suçtan haberdar olan kimsenin durumu adli makamlara
bildirmesidir. İhbar, Anayasa’da yer alan dilekçe hakkının bir kullanım şeklidir (Ay m.74). İhbar eden, suçtan zarar gören kişi olabileceği gibi suçla hiç ilgisi bulunmayan üçüncü bir kişi de olabilir. Suçun şikâyete bağlı olmadığı hâllerde suçtan zarar görenin yaptığı bildirim, şikâyet olmayıp bir ihbardır.
Tutanakla öğrenme usulü nedir?
Bir kimse, duruşma sırasında bir suç işlerse mahkeme olayı tespit eder ve bu hususta
düzenleyeceği tutanağı yetkili makama gönderir. Hatta mahkeme, bu hâlde failin tutuklanmasına da karar verebilir (CMK m.205)). Soruşturma makamları, bu yolla da suçtan haberdar olabilirler.
Soruşturma evresinin özellikleri nelerdir?
Soruşturmanın gizliliği
Soruşturmanın yazılılığı
Soruşturmanın dağınıklığı
Soruşturmanın kurala bağlı olmayışı
Soruşturmanın kamusallığı
Soruşturmanın mecburiliği olarak sıralanabilir.
Soruşturmanın mecburiliği ilkesi ile ne kastedilmektedir?
Soruşturmanın mecburiliği (kanuniliği) ilkesi, soruşturma makamlarının basit suç şüphesi üzerine soruşturmayı başlatma yükümlülüğünü ifade eder. Adli makamlar, herhangi bir nedenle soruşturma yapamayacaklarını söyleyemezler. Aksi takdirde, ilgili kamu görevlisi ihmal yoluyla görevi kötüye kullanma suçunu işlemiş olur (TCK m.257/2). Hemen belirtelim ki bazı hâllerde soruşturma başlamak için suçtan zarar görenin iradesini dikkate almak gerekir. Örneğin, şikâyete bağlı suçlarda şikâyet edilmeden; talep, izin ve müracaat gibi muhakeme şartlarının söz konusu olduğu suçlarda ise bu şartlar gerçekleşmeden soruşturmaya başlanamaz. Başlanmışsa belirli bir aşamadan sonra devam edilemez. Soruşturmanın mecburiliği yani soruşturmanın kanuniliği ilkesi kovuşturma evresi için de geçerlidir. Cumhuriyet savcısı suçun işlendiğine dair yeterli şüphe nedenlerine ulaştığında kural olarak iddianame düzenlemek; iddianame kabul edildiğinde de ceza davasını takip
etmek mecburiyetindedir. Yargılama makamı olan hâkim açısından da aynı ilke geçerlidir. Hâkim önüne gelen davaya bakmak ve davayı sonuçlandırmak mecburiyetindedir.
Soruşturma sonunda suçun işlendiğine dair yeterli şüpheye ulaşıldıysa soruşturmadan çıkarılacak sonuç nedir?
Cumhuriyet savcısı, soruşturma sonunda kural olarak ya suçun işlendiğine dair yeterli delile ulaşır ya da ulaşamaz. Savcılık soruşturma sonunda suçun işlendiğine dair dava açmaya yetecek ölçüde delile ulaşırsa iddianame düzenleyerek görevli (madde itibarıyla yetkili) ve yetkili mahkemeye verir; mahkeme iddianamenin Yasa’da gösterilen unsurları taşıdığını tespit ederse iddianameyi kabul eder. İddianamenin kabulü kararıyla kamu(ceza) davası açılmış; diğer bir söyleyişle kovuşturma evresine geçilmiş olur.
İddianamede bulunması gereken hususlar nelerdir?
İddianame, görevli ve yetkili mahkemeye hitaben düzenlenir (CMK m.170/3). İddianamede, 1) şüphelinin kimliği, 2) müdafii, 3) maktul, mağdur veya suçtan zarar görenin kimliği, 4) mağdurun veya suçtan zarar görenin vekili veya kanuni temsilcisi, 5) açıklanmasında sakınca bulunmaması hâlinde ihbarda bulunan kişinin kimliği, 6) şikâyette bulunan kişinin kimliği, 7) şikâyetin yapıldığı tarih, 8) yüklenen suç ve uygulanması gereken kanun maddeleri, 9) yüklenen suçun işlendiği yer, tarih ve zaman dilimi, 10) suçun delilleri, 11) şüphelinin tutuklu olup olmadığı; tutuklanmış ise gözaltına alma ve tutuklama tarihleri ile bunların süreleri gösterilir.
İddianamede, yüklenen suçu oluşturan olaylar, mevcut delillerle ilişkilendirilerek
açıklanır (CMK m.170/4). İddianamenin sonuç kısmında, şüphelinin sadece aleyhine
olan hususlar değil lehine olan hususlar da ileri sürülür (CMK m.170/5) ve işlenen suç dolayısıyla ilgili kanunda öngörülen ceza ve güvenlik tedbirlerinden hangilerine hükmedilmesinin istendiği; suçun tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde ilgili tüzel kişi hakkında uygulanabilecek olan güvenlik tedbiri açıkça belirtilir (CMK m.173/6).
İddianameye ilişkin değerlendirmede mahkemece göz önünde bulundurulacak hususlar nelerdir?
Cumhuriyet savcısı başsavcılık makamı adına düzenlediği iddianameyi bu davanın görüleceği mahkeme dairesinin belirlenmesi için o mahkemenin nöbetçi dairesine verir. Nöbetçi ceza mahkemesi dairesi, davayı görecek olan ceza dairesini belirler. Buna tevzi denir. Tevzi sonucunda iddianame madde itibarıyla yetkili (görevli) olan mahkemenin bir dairesine düşer. Bu daire iddianameyi 1) CMK m.170’de belirtilen hususlara uygun düzenlenip düzenlenmediği, 2) suçun ispatına etki edeceği mutlak sayılan mevcut bir delilin toplanıp toplanmadığı yani iddianamede sübuta etkili delillere yer verilip verilmediği, 3) ön ödeme veya uzlaşmaya tabi bir suçtan dolayı ön ödeme veya uzlaşma usulünün uygulanıp uygulanmadığı noktalarında değerlendirir. Belirtilen bu hususlardaki değerlendirmeyi mahkeme, iddianamenin ve soruşturma evrakının kendisine verildiği tarihten itibaren on beş gün içinde soruşturma evresine ilişkin bütün belgeler incelendikten sonra yapar.
On beş gün içinde iade edilmeyen iddianame kabul edilmiş sayılır (CMK m.174/3).
İddianame hangi hallerde iade edilir?
Mahkeme iddianamede eksik veya hatalı noktalar tespit ettiğinde bu noktaları belirtmek suretiyle iddianamenin Cumhuriyet Başsavcılığına iadesine karar verilir. İade kararı itirazı kabil bir karardır. Bu karara karşı Cumhuriyet savcısı itiraz edebilir (CMK m.174/5). Belirtelim ki suçun hukuki nitelendirilmesi sebebiyle iddianame iade edilemez (CMK m.174/2). Cumhuriyet savcısı, iddianamenin iadesi üzerine, kararda gösterilen eksiklikleri tamamladıktan ve hatalı noktaları düzelttikten sonra, kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmesini gerektiren bir durumun bulunmaması hâlinde yeniden iddianame düzenleyerek dosyayı mahkemeye gönderir. İlk kararda belirtilmeyen sebeplere dayanılarak yeniden iddianamenin iadesi yoluna gidilemez (CMK m.174/4).
Soruşturma hangi hallerde kovuşturmaya yer oladığı kararı ile son bulur?
Yeterli delile ulaşılamaması, yeterli delile ulaşılsa bile ön ödeme, uzlaşma veya iddianamenin düzenlenmesinin ertelenmesi söz konusu olduğunda veya kovuşturmanın mümkün olmadığı hâllerde ya da Cumhuriyet savcısının takdir hakkını kullandığı hâllerde soruşturma evresi, kovuşturmaya yer olmadığı (takipsizlik) kararı ile sona erer.
Cumhuriyet savcısının kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmesinde takdir hakkını kullanabileceği durumlar hangileridir?
Cumhuriyet savcısı soruşturmanın sonunda yeterli delile ulaşmasına rağmen cezayı tamamen kaldıran şahsi sebep olarak etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasını gerektiren koşulların ya da şahsi cezasızlık sebebinin varlığı hâlinde kovuşturmaya yer olmadığı kararı verebilir (CMK m.171/1). Bu hâlin uygulanması savcının takdirine bırakılmıştır.
Ön ödeme nedir?
Ön ödeme, Cumhuriyet savcısının, soruşturma sonucunda şüphelinin suçu işlediğine dair yeterli şüphe ortaya koyan delile ulaşmasına rağmen iddianame düzenlemeyerek sanığın para cezası ödemesi karşılığında, uyuşmazlığı ortadan kaldırmasına olanak tanıyan bir kurumdur. Suçun ön ödemelik bir suç olduğu kovuşturma evresinde ortaya çıkmışsa bu evrede de ön ödeme önerilir. Ön ödeme, cezası hafif olan suçlarla yargı organlarını meşgul etmeme, adliyenin yükünü hafifletme ve zaman tasarrufu sağlama gibi nedenlerle yerinde bir kurum olarak görülmektedir. Ön ödemenin koşulları ve usulü TCK m.75’te gösterilmiştir.
Uzlaşma nedir?
Uzlaşma, şüpheli ve sanıkla mağdurun bir uzlaştırıcının nezaretinde karşılıklı edimlerde anlaşarak ceza muhakemesini sona erdirmelerini ifade eder. Soruşturma ve kovuşturma evrelerinde uzlaşma ile muhakeme sona erdirilebilir. Bu hâlde muhakeme olağan akışının dışına çıkar ve hüküm aşamasına ulaşılmadan sonlandırılır.
Uzlaşma yasağı olan suçlar hangileridir?
Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olsa bile, cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda, uzlaştırma yoluna gidilemez. Uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte işlenmiş olması hâlinde de uzlaşma hükümleri uygulanmaz (CMK m.253/3).
İddianamenin düzenlenmesinin ertelenmesi kararı nedir?
Kanunkoyucu, soruşturma sonunda bazı koşulların varlığına bağlı olarak C. savcısına
kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verme imkânı tanımıştır. Bu bağlamda C. savcısı ancak soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olup üst sınırı bir yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda iddianamenin düzenlenmesini ertelemeye karar verebilir. İddianamenin düzenlenmesinin ertelemesine karar verilebilmesi için soruşturma sonucunda şüphelinin suçu işlediğine dair yeterli delile ulaşılmış olması gerekir.
TCK'da CMK m. 171'de gösterilen koşullara bakılmaksızın kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilmesini mecbur kılan suç tipi hangisidir?
Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak suçu söz konusu olduğunda Ceza Muhakemesi Kanunu m.171’de gösterilen şartlar aranmaksızın beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilir (TCK m.191).
Kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilebilmesi için koşullar nelerdir?
Erteleme kararı verilebilmesi için ayrıca 1) şüphelinin daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı hapis cezası ile mahkûm olmamış bulunması, 2) yapılan soruşturmanın, kamu davası açılmasının ertelenmesi hâlinde şüphelinin suç işlemekten çekineceği kanaatini vermesi, 3) kamu davası açılmasının ertelenmesinin, şüpheli ve toplum açısından kamu davası açılmasından daha yararlı olması, 4) suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hâle getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi gerekir. Bu koşulların tamamının birlikte gerçekleştiğini kabul eden Cumhuriyet savcısı, suçun işlendiğine dair yeterli şüphenin varlığına rağmen kamu davasının açılmasının beş yıl süreyle ertelenmesine karar verebilir.
Kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına itiraz usulü nedir?
Suçtan zarar gören, erteleme kararına karşı, kovuşturmaya yer olmadığı kararlarına
itiraz usulüne uygun olarak itiraz edebilir.
Kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verildikten sonra erteleme süresi içinde kasıtlı bir suç işlenirse ne olur?
Erteleme süresi içinde kasıtlı bir suç işlenmesi hâlinde kamu davası açılır.