Hava Taşımacılığı Dersi 8. Ünite Özet
İtibar Ve Kurumsal Sürdürülebilirlik Yönetimi: Havalimanlarında Uygulamaların Araştırılması
- Özet
- Sorularla Öğrenelim
Giriş
Günümüzde havacılık sektörü dâhil tüm işletmelerin gündemi sürdürülebilirlik çabalarıdır. Bu çabalar kurumsal risk yönetimi kapsamlı uygulanırsa itibari değerin yükseltilmesi makul derecede güvence altına alınmış¸ olabilecektir. Bölümün amacı itibar yönetimi ile risk yönetimi ilişkisine sürdürülebilirlik temelli yaklaşılmasının öneminin anlaşılmasını sağlamaktır.
Öncelikle teorik olarak itibar yönetimi ve kurumsal sürdürülebilirlik kavramları incelenmiştir: İtibar kavramı, unsurları, kurumsal itibar yönetimi, kurumsal itibar yönetiminin bileşenleri, kurumsal itibar yönetiminin amaçları ve faydaları ve kurumsal sürdürülebilirlik kavramı, amacı, önemi ve itibar yönetimi ile ilişkisi detaylıca incelenmiştir.
İtibar ve Kurumsal Sürdürülebilirlik İlişkisi
Kurumsal itibarın kurumun paydaşlarına tanıtılmasında 5 unsur bulunmaktadır. Bunlar:
- Kültür,
- Kimlik,
- İmaj,
- İletişim,
- Markadır.
Her kurumun kendine özgü kimliği vardır. Kimlik bir bireyi veya kurumu yansıtan, kendisine özgü özelliklerin toplamıdır. Kurum kimliği denince akla ilk başta kuruluşun adı, logosu, renkleri gelmektedir.
Kurumsal kimliğin faydaları;
- Kurumların verimliliğini artırır,
- Kuruma karşı güven yaratır,
- Etkin faydalandırmaya imkân sağlar,
- Kurumların sınırlarını korur,
- Rekabet avantajı sunar,
- İletişim hatalarını önler.
Günümüz dünyasının artan, yıkıcı rekabeti karşısında işletmeler, ayakta kalabilmek, müşterilerin gözünde farklı bir yerde olabilmek, rekabet avantajı sağlamak için birçok farklı strateji geliştirmektedir. Bu konuda son yılların giderek önemi artan konusu da kurumsal itibar yaratma ve bunu korumanın yollarını bulmaktır.
Kurum itibarının önem kazanmasına neden olan faktörler;
- Bilgiye ulaşılabilirlik: Bilgi kaynaklarının ve medya, yayın kanalları, İnternet gibi ortamlarda anlık bilgi aktarımlarının olağanüstü çoğalması kamuoyunun ürün ya da hizmetlerin kalitesini ayırt etmesinin çok zorlaştığı bir ortam yarattı. Bu durum, ? iletişim stratejilerine olan ihtiyacı yükseltti.
- Küresel liberalleşme: Büyüyen milletlerarası ekonomik rekabet, kültür özelliklerini ?taşıyan yerel pazarların açılmasına yol açarak; bu pazarlarda rekabet edebilmek için, yerel yönetimler ve tüketiciler nezdinde olumlu algılamalar yaratmak için sis- tematik yollar bulma ihtiyacı doğdu.
- Ürün fazlalığı: Yerel ve bölgesel ekonomik pazarların birleşmesi; şirketleri, servislerini küreselleştirmek için zorladı. Dünyanın dört bir yanına ulaşabilmek ve daha fazla rekabet edebilmek için, daha önce hiç olmadığı kadar şirket evlilikleri ve birleşmeler yapıldı.
- Media-Mania: Son yıllarda medyanın artan gücü, sadece bilgi iletmenin ötesinde toplumun güvenini yönlendirici bir rol oynamaya başladı. Üst düzey yöneticiler, medyanın kurumları üzerindeki etkisini olumlu yöne çekebilmek için kurumları hakkında, kamuoyundaki algılamayı yönetmek görevini üstlenmek durumundalar.
- Reklam Kirliliği: Bannerlardan billboardlara, radyodan televizyon reklamlarına bireylere sürekli olarak mesaj verilmesi ile her geçen gün daha fazla mesajla yüklenen toplumlar, mesajların içeriğine dikkat etmemeye başladı. Bu yüzden reklamların eski etkisini kaybetmesi, kurumların, rakiplerinden sıyrılıp farklılık yaratmaları ve algılamayı etkilemek için başka araçları kullanmaları gereğini ortaya çıkardı.
Kurumsal İtibar Yönetimi
Kurumsal itibar yönetimi en riskli yönetim yaklaşımlarından olup, iç ve dış¸ paydaşlar nezdindeki itibari algılamayı tespit edip sistemli bir şekilde yöneterek örgütün itibarını korumayı ve geliştirmeyi amaçlamaktadır.
Kurumsal itibarın oluşmasında etkili olan bileşenler vardır. Bu bileşenlerin hangisinin etkisinin nasıl olduğu kurumsal itibarı yönetmek için oldukça önemlidir. Bu bileşenler;
- Yenilikçilik,
- Finansal performans,
- Çalışan yeteneği ve çalışma ortamı,
- Duygusal çekicilik,
- İletişim becerileri,
- Ürün ve hizmet kalitesi,
- Vizyon ve liderlik,
- Sosyal sorumluluk,
olarak sıralanabilir.
Kurumsal itibar kolaylıkla zarar görebilir. Bu zararlar iyi yönetilmediği takdirde kurumun itibarı çok kısa sürede yok olabilir. Bu sebeple herhangi bir kriz ortamında kurumlar aşağıdaki sorulara yanıtlarını bir an önce hayata geçirmelidirler.
- Nerede ve ne türden bir yanlış¸ yaptık?
- İtibarımızı tehdit eden olumsuz davranışları, etik olmayan eylemleri, skandalları ve krize yol açabilecek bu türden olayları önceden tahmin etmede ne kadar iyiyiz?
- Beklenmedik olaylar karşısında eyleme geçmek için ne oranda hazırdık veya hazırız
- Meydana gelecek bir krizi önlemek üzere devreye sokabileceğimiz davranış¸ kontrol ve izleme sistemlerine sahip miyiz?
- Eylemlerimizin bütünlüğünü korumak, beklenmedik olaylarla ilgilenmek üzere devreye sokabileceğimiz bir uyumluluk programımız var mı? Bu türden programlar kimin sorumluluğundadır?
Kurumsal Sürdürülebilirlik ve İtibar Yönetimi
1980’lerdeki sürdürülebilir kalkınma kavramı diğeri ise, 1990’lardaki üçlü kâr hanesi triple bottom line kavramları ile kurumsal sürdürülebilirlik kavramı ve anlayışı ortaya çıkmıştır.
Kurumsal sürdürülebilirlik, işletmeleri mevcut stratejilerini, politikalarını ve operasyonel faaliyetlerini değiştirmeye ya da geliştirmeye zorlamaktadır.
Kurumsal sürdürülebilirlik sayesinde elde edilecek değerleri kısaca özetlemek mümkündür:
- Maliyet düşüşleri (finansal kolaylı.),
- Rekabet avantajında artış¸,
- Kurumsal itibar artışı,
- Kaynak kullanımında etkinlik artışı,
- Çevresel değerlerde yükselme,
- I·novatif faaliyetlerde artış¸,
- Risk sermayesinde azalış¸
Hava Meydanları İçin Sürdürülebilirlik Risk Yönetimi Eylem Planı Önerisi
Kurumsal risk yönetimi temel anlayışları;
- Risk, fırsat ve tehditleri içerisinde barındırır. Bu nedenle her risk karar almadan önce bu iki açıdan değerlendirilmelidir.
- Kurumun tüm faaliyetleri hissedarların risk alma istek (risk appetite) düzeyi ile paralel olmalıdır.
- Risk yönetimi “risk almamak” demek değildir. Doğru riski doğru maliyetle üstlenme sanatıdır.
- Riskin yönetilmesinden is¸ sürecinin sahibi olan birim sorumludur.
- Risk alınması ancak risklerin hangi boyutlarda alındığının bilinerek sürprizlerin en aza indirgenmesi
olarak özetlenebilir.
Risk yönetimi uygulamasının katkıları ;
- Hızlı ve etkili karar almaya yardımcı olur,
- Zaman tasarrufu sağlar,
- Kaynak israfını önler,
- Risklerin makul seviyelerde tutulmasını sağlar,
- Sürpriz ve kayıpları en aza indirir,
- Kişileri, yeniliklere açık olma hususunda cesaretlendirir,
şeklinde sıralanabilir.
Önemli olan, sürdürülebilirlik özelliğinin sürdürülmesidir. Bu özelliğin sürdürülebilmesinde risk yönetiminin uygulanması proaktif ve bütünsel yaklaşıma sahip süreç şeklinde yönetsel uygulamadır.
Sürdürülebilirlik Risk Yönetimi Eylem Planı
Sürdürülebilirlik için risk yönetimi eylem planı süreci ve adımları,
- Stratejik planlama: Sürdürülebilirlik planı kapsamı üçlü temel esasa dayalı geliştirilmesi: Ekonomik, çevresel ve sosyal sürdürülebilirlik hedeflerinin belirlenmesi,
- Risk belirleme ve analizi: Hedeflere göre risklerin analizi: Tehditler ve fırsatlar,
- Risk önceliklendirme: Yönetilmesi öncelikli olan risklerin belirlenmesi,
- Risk yanıtları: Öncelikli olarak belirlenen riskler için yanıtların seçilmesi: Önle, azalt, transfer et, kabul et,
- Risk yönetimi uygulamaları ve raporlama: Risk yönetimi eylem planı uygulamalarının izlenmesi ve kontrolü ile sonuçların raporlanması,
- Risk yönetimi sisteminin sürdürülebilirliği çalışmaları: Risk yönetimi eylem planının yeni ve gelişen sürdürülebilirlik risklerine yanıt olacak şekilde güncellenmesi,
- Tüm adımlarda paydaşlarla etkin iletişim ve bilgi paylaşımı
- Etik ve paydaş istekleri üzerine kurulu bir sistem yaklaşımı.
Havacılık Sektöründe Sürdürülebilirlik Uygulamaları
Hava meydanlarındaki kurum ve kuruluşların sahipleri, hissedarları, yöneticileri ve tüm çalışanları açısından, sürdürülebilir büyüme, işlerinin doğal bir parçası ve kurumsal sorumluluk olarak ele alınmak durumundadır. Bu sorumlulukları aşağıdaki şekilde sıralamak mümkündür;
- Bireylerin sağlıklı ve iyi bir çevrede yaşama hakkına saygı göstermek,
- Çevresel ve doğal kaynakları sorumluluk bilinciyle kullanmak ve korumak,
- Doğal kaynakların ve yeryüzündeki biyolojik çeşitliliğin korunması ve sürekliliğinin sağlanması için gerekli çalışmaları yapmak,
- Çevreyi korumak için standartlar geliştirmek, bu standartlar ve yasal düzenlemelere uymak,
- Kaynak kullanımı ve çevre kalitesi ile ilgili bilgileri yayınlayıp kamuoyu ile paylaşmak.
Hava meydanlarında sürdürülebilirlik uygulaması geniş¸ kapsamlı bir yaklaşım olup yönetimin sorumluluğunda uygulanabilir çok sayıda ve çeşitli girişimleri içermektedir. Hava meydanlarında sürdürülebilir büyüme bileşenleri olarak aşağıdaki faktörler belirlenmiştir;
- Doğal kaynakların iyi kullanılması ve çevrenin korunması,
- Tüm paydaşların ihtiyaç ve beklentilerinin sosyal süreç olarak ele alınması,
- Ekonomik büyüme ve istihdamın izlenmesi.
Bu bağlamda sürdürülebilirlik uygulamaları için tetikleyicilerin, önceliklerin ve engellerin belirlenmesi gerekmektedir.
Sürdürülebilirlik Uygulamaları Araştırması
Türkiye’deki hava meydanı işletme koşullarına göre 38 temel soruluk bir anket düzenlenmiş¸ ve DHMI· tarafından hava meydanlarımızda operasyon yapan hava yolları, yer hizmeti veren kuruluşlar, hava meydanı işleticileri, uçak bakımı yapan 50 kuruluşa gönderilmiştir. Kuruluşlardan 30’u anketteki tüm sorulara yanıt vermiştir. Anket yoluyla hava meydanlarımızda gerçekleştirilmekte olan ve gerçekleştirilmesi planlanan uygulamalara odaklanılmıştır.
Havalimanı işletmelerinin tümü tarafından sürdürülebilir davranışın teşvik edilmesi ve yerleştirilmesi kapsamında;
- Personel için su/enerji gibi çevresel konularda farkındalık ve eğitim, vs.
- Toplu taşıma araçların kullanılmasının teşvik edilmesi
- Yolcuların / müşterilerin atıkların geri dönüşümü ve ayrılması için cesaretlendirilmesi konularında çalışmalar sürdürülmektedir.
Kamu duyarlılığı ve eğitimi konularında havalimanı işletmelerinin tümü tarafından yapılmakta olan girişimler aşağıdaki şekilde belirlenmiştir;
- Çevreyi koruma, doğal kaynakların etkin ve tasarrufu kullanımını da içeren uygulamalar,
- Paydaş¸ ihtiyaçlarını dikkate alan sosyal süreçler,
- Ekonomik gelişme ve istihdam düzeyini yükseltmek ve bu durumu sürdürmek.
Havalimanı işletmelerinin tümü tarafından sürdürülebilirlik kapsamına alınmak istenen paydaşlar;
- Hava yolu İşletmeleri,
- Kiracılar,
- Havaalanı İşletmesi çalışanları,
- Hava yolu işletmeleri ve kiracıların çalışanları olarak belirlenmiştir.
Atatürk Hava Limanı (TAV) işletmecisince örnek çevre politikası geliştirildiği görülmüştür. Gelecek beş¸ yıllık dönemde yer hizmetleri ve hava meydanı işletmeciliği kapsamında tüm faaliyetlerinin çevresel etkiler dikkate alınarak sistematik bir Çevre Yönetim Sistemi kurulması hedeflenerek çevre politikası oluşturulmuş¸ ve ilan edilmiştir: Bu örnek politikanın ana unsurları;
- Ulusal çevre mevzuatına tam olarak uymak,
- Çevresel boyutu ve etkileri olan tüm yer hizmetleri ve terminal işletmeciliği faaliyetlerini analiz ederek çevresel etkilerini minimize etmek,
- Atık miktarlarını kaynağında kontrol etmek ve kurallara uygun olarak bertaraf edilmesini sağlamak,
- Paydaşlarını, yasal mercileri ve kamuoyunu çevre için yürüttüğü faaliyetler hakkında bilgilendirmek,
- Çalışanlarda çevre bilincinin geliştirilmesi maksadıyla gerekli eğitim faaliyetlerine 2009 yılı içinde başlamak,
- İklim değişiklikleri ve küresel ısınmanın önlenmesi amacıyla enerji tasarruf tedbirlerinin özendirilmesi,
- Çevre Yönetim Sisteminin performansını ve etkinliğini sürekli iyileştirmek,
- Çevre ile ilgili ağaçlandırma ve erozyonun önlenmesi gibi çalışmalarına sivil toplum örgütleri ile koordinasyonu sağlayarak destek vermek,
- Mal ve hizmet alımlarında geri dönüşümlü malzeme kullanımını tercih sebebi olarak kabul etmek,
- Tesisler bünyesinde kimyasal kullanımı gereken yerlerde eğitimle bilinçlendirmeyi arttırmak,
- Ofis faaliyetlerinde atık miktarlarının azaltılması ve enerji tasarruf tedbirlerinin hayata geçirilmesi için geri dönüşümlü ofis malzemeleri kullanılmasını özendirmek,
- Tüm bu faaliyetlerin kaçınılmaz sonucu olarak Türkiye’nin ilk çevreci hava meydanı olmak şeklinde belirtilmiştir.