Yaşlılıkta Nörolojik Temelli Durumların Bakım ve Rehabilitasyonu Dersi 4. Ünite Özet
Parkinson Hastalığında Bakım Ve Rehabilitasyon
- Özet
- Sorularla Öğrenelim
Giriş
Parkinson Hastalığı, erişkinlerde hareket bozukluğu ile seyreden Alzheimer’dan sonra ikinci sıklıkta görülen beyin hücrelerinin ilerleyici, dejeneratif bir hastalığıdır. Dünyanın hemen her yerinde ve her toplumda benzer sıklıkta görülen Parkinson hastalığının Türkiye’deki prevalansı 100.000’de 111 olarak bildirilmektedir.
Parkinson Hastalığında görülen hareket bozukluklarının temelinde, beyindeki hareket sisteminde rol alan sinir hücreleri (nöronlar) arasındaki iletişimi sağlayan dopamin molekülünün eksikliğinin olduğu düşünülmektedir.
Parkinson Hastalığı
Parkinson hastalığı, ağırlıklı olarak bazal gangliyonlar sisteminin bir bozukluğu olarak kabul edilmektedir. Bazal gangliyonlar ön beyin tabanında derin ve merkezî olarak yer alan nöron topluluklarından oluşmuş çekirdeklerdir.
Dopamin
Bir hareketin düzgünlüğü ve devamlılığı için, hareketi ortaya çıkaran ve elektrokimyasal sinyal özelliğinde olan uyarıların sinir hücreleri arasında çok hızlı bir şekilde iletilmesi gerekmektedir. Bu iletim, sinir hücrelerinin birleşme noktalarında bulunan nörotransmitter olarak isimlendirilen bazı kimyasallarla sağlanmaktadır.
Dopamin Eksikliğinin Belirtileri
Dopamin eksikliğindeki belirtiler, katıldığı fonksiyonlara göre farklılıklar:
- Hareket
- Bellek fonksiyonları
- Sağlıksız yiyeceklerden uzak durmak
- Kaliteli uyku
- Güneş banyosu
- Boş zaman aktiviteleri veya hobiler
- Belirli hedeflerin olması
Parkinson Hastalığının Belirtileri
Koku duyusundaki kayıp veya azalma, kabızlık, depresyon ve uyku bozuklukları gibi hareket dışı küçük belirtilerin, titreme ve hareketlerde yavaşlama gibi hastalığın hareketle, yani motor aktivite ile ilişkili bulgularından yıllarca önce başladığı düşünülmektedir.
- Hareketin yavaşlaması (bradikinezi) ve eklemlerde katılaşma (akinezi)
- Titreme (tremor)
- Denge bozukluğu veya duruş bozuklukları
- Yazı yazma kabiliyetinde değişimler
- Mimiklerde azalma ve donuk bir yüz ifadesi
- Uykuda sırasında hareketlenmeler
- Yürüme bozukluğu
- Hareket dışı bulgular
Parkinson Hastalığının Nedenleri
Parkinson hastalığı temelde beyinde dopamin salgılayan sinir hücrelerinin zarar görmesi ve azalması ile ortaya çıksa da beyindeki bu hasarın ortaya çıkmasına neden olan asıl sebep tam olarak bilinmemektedir. Genel kanı, genetik yatkınlık, ileri yaş veya çevresel etmenlerin hastalığın oluşmasında birlikte rol oynayabileceği yönündedir. Çevresel faktörler arasında ise bazı çevresel toksinlerin ve kimyasalların hastalığı artırdığı düşünülmektedir
Parkinson Hastalığının Tanısı
Parkinson hastalığının tanısında kullanılan belirli bir tetkik yöntemi veya laboratuvar testi bulunmamaktadır. Tanı koymada en önemli nokta nöroloji uzmanının muayenesidir.
Parkinson Hastalığının Tedavisi
Parkinson hastalığının kesin bir tedavi şekli bulunmamaktadır. Bununla beraber, erken tanı, düzenli ilaç tedavisi ve iyi bir takip ile çoğu hasta uzun yıllar boyunca hayatını normal şekilde sürdürebilmektedir. Parkinson hastalığının tedavisinde amaç; hastalığın ilerlemesinin yavaşlatılması, aktif, bağımsız ve öz gereksinimlerini karşılayabilme durumunun sürdürülmesi esasına dayanmaktadır. Bunun gerçekleştirilebilmesi için de hastalığın ilk belirtilerinin en kısa sürede, şüpheye izin vermeyecek şekilde net olarak saptanması önemlidir.
Fizyoterapi uygulamaları ile aşağıdaki hedeflere ulaşılmaya çalışılmaktadır:
- Kişinin yaşam kalitesinin iyileştirilmesi ve bağımsızlık seviyesinin artırılması
- Hareketliliğin artırılması için doğru hareket eğitiminin verilmesi
- Normal olmayan hareketlerin mümkün olduğunca engellenmesi ve kötü duruşun önüne geçilmesi
- Kas gücünün ve esnekliğin artırılması
- Postür ve denge bozukluğunun önüne geçilmesi ve düşme riskinin azaltılması
- Doğru solunum ve etkili öksürme tekniklerinin öğretilmesi
Parkinsonlu Hastalarda Bakım
Hastalığın ilerleyici seyir göstermesi, hareket ile ilişkili ve ilişkisiz birçok sistemi etkileyen problemlere neden olması ve yıkıcı etkilerinin ileri yaşlarda ortaya çıkması gibi tipik özellikleri, ilerleme sürecinde olguların bakıma ihtiyaç duyma olasılıklarını arttırmaktadır. Bakım planının içeriği hastalığın seyri ve evrelerine göre düzenlenmelidir.
Bu ölçeğe göre, Parkinson hastalığı aşağıdaki evrelerden geçmektedir:
Evre 1: Vücudun sadece bir yarısında motor, yani hareket ile ilişkili bulgular mevcuttur.
Evre 2: Motor belirtilerin yaygınlığının arttığı evredir ve belirtiler vücudun her iki yarısında da görülür.
Evre 3: Denge bozuklukları da gelişmeye başlar.
Evre 4: Yürüyüş, hareket sırasında aniden durma (donma) veya küçük, hızlı adımlar ile daha fazla enerji ile gerçekleştirilen motor aktivite ve hareket zorluklarının görüldüğü evredir. Bu evrede olgular artmış duruş-denge kayıpları nedeniyle, dengelerini korumakta güçlük çekmektedirler. Ayrıca konuşma ve yutma güçlüğü gibi problemlerin de daha fazla görüldüğü hastalığın ileri evresidir.
Evre 5: Bu evredeki hastalar bağımsız olarak hareket etmekte büyük güçlük yaşamaktadır. 5. evre, hastaların yaşamlarını tekerlekli sandalye veya başka bir yardımcı gerece bağımlı olarak ettirdikleri evredir.
Hastalık Evrelerine Göre Bakım
Erken evrelerde olguların birçoğu ilaç tedavisi ile normal günlük yaşamına devam edebilmektedir. Bu aşamanın en önemli noktası erken teşhis ve medikal tedaviye bir an önce başlanmasıdır. Hastalık tanısı ile birlikte, hastanın ve bakım vericilerin hastalığın genel özellikleri, seyri ve özellikle ilaçların zamanında ve dozunda alınmasının önemi ile ilgili bilinçlendirilmesi önem taşımaktadır.
Evre 1 Ve Evre 2 Olgularındaki Yaklaşım Bu olgularda genellikle vücudun bir veya her iki yarısında hareket bozuklukları olduğundan, bu kişiler mümkün olduğunca hareket etmeye teşvik edilmeli, özel gereksinimlerini bağımsızlıklarını koruyacak şekilde kendilerinin yerine getirmeleri yönünde cesaretlendirilmelidir. Bu evrede olguların aktiviteleri sırasında mümkün olduğunca gözlem altında tutulması, gerektiği hallerde sesli veya görsel uyarılarda bulunulması, hastalıkla ilişkili semptomların ve hastalığın genel seyrinin takip edilmesi gibi basit yaklaşımlarda bulunmak yeterli olabilmektedir.
Evre 3 Olgulardaki Yaklaşım Evre 3’te hastanın tablosuna denge kayıpları eklenmektedir. Parkinson hastalarında denge bozukluğu ve bağlantılı olarak düşmeler yaygın bir problemdir. Bu sorunlar genellikle vücut pozisyonunun bozulması, hareketin yavaşlaması, gövde sertliği ve eklem ile hareket duyusu (propriosepsiyon) yetersizliğinin giderek artmasıyla tanıdan itibaren yaklaşık 5 yıllık bir süreç sonrasında başlar.
Evre 4 ve Evre 5 Olgularındaki Yaklaşım Bağımlılığın arttığı hastalığın bu ileri evrelerinde, olgularda yutma güçlüğü, konuşma problemleri, kognitif bozukluklar, huzursuzluk, anksiyete, görme sorunları, yazı yazma bozuklukları, daha sık tuvalete gitme ihtiyacı, idrar sıkışması hatta idrar kaçırma, aşırı terleme, cinsel sorunlar gibi geç dönem semptomları gelişebilmektedir. Bu evredeki hastalara uygulanacak desteğin niteliği de görülen problemlerin içeriğine, şiddetine ve çeşitliliğine göre zenginleştirilmelidir.
İleri evrelerde yatak içinde veya dışında pozisyon değiştirmek, yeni bir pozisyon almak ve var olan duruşu devam ettirmek başlı başına zorlu bir iştir.
Parkinson Hastasının Günlük Yaşam Aktiviteleri
Hastalığın evrelerine göre hastaların günlük yaşam aktivitelerinde yaşadıkları kısıtlılıklar farklılık gösterebilmektedir. Daha önce de belirtildiği gibi Hoehn ve Yahr ölçeğine göre yapılan derecelendirme, kısıtlılığın ana hatlarının tahmin edilmesinde sağlık profesyonellerine yardımcı olmaktadır. Günlük yaşam aktiviteleri sırasında karşılaşılan zorlukların çoğu motor aktivitelerin sürdürülmesindeki yetersizlikler, denge problemlerinin yaşanması, çabuk yorulma, dinlenememe ve fazla enerji tüketimi ile ilgilidir.
Yaşam kalitesini korumak ve yükseltmek için hastanın günlük yaşam aktivitelerinin doğru değerlendirilmesi ve sorun oluşturan hastalık belirtilerinin ayrıntılı olarak incelenmesi gereklidir. Aşağıda sorunlar sıralanmıştır:
Hareketlilik
- Yeni Bir Başlangıç: Yürümeye Yardımcı Gereç Kullanımı: Bazı hastalar, yürüyüş sırasında ani donma atakları yaşayabilmektedir. Bu gibi durumlarda, hastaların adımlarını atlatmaya yardımcı olacak bir lazer çizgisi yansıtan koltuk değnekleri ve yürüteçler (walker) kullanılabilir. Yardımcı gereç seçimi ve kişinin bu cihaza uyumu ciddi bir profesyonel yaklaşım gerektiren, önemli bir konudur.
- Bastonlar
- Yürüteçler
- Tekerlekli Sandalye Kullanım
Donma Fenomeni
- Donma ve Düşmeler
- Donma Hâlinden Çıkmaya Yardımcı Olan Püf Noktaları
- Asker yürüyüşü gibi adım mesafesi belirlenmiş bir yürüyüşe geçilmesi, tekrar düzenli yürüyüşün kazanılmasında etkin bir manevradır. Bunun sağlanması için adım boyu mesafesi işaretlenerek veya olanak varsa bir mobil lazer cihazı gibi görsel bir uyaran ile ayarlanmalıdır.
- Vücut ağırlığını bir bacaktan diğer bacağa aktarmak,
- Ritmik müzik eşliğinde ve ritme uymaya çalışarak adım atmaya çalışmak,
- Hastanın önünde hayali bir çizgi olduğunu varsayarak, adımını bu çizginin üzerine atması gibi girişimler yaralı olabilmektedir.
Ev Güvenliği
- Yatak Odası Düzenlemeleri
- Banyo Düzenlemeleri
- İdrar Kaçırma
- Mutfak Düzenlemeleri
- Elektrikli Alet Kullanımı
Giyinme Aktiviteleri
Parkinson hastalığı, yaşlının giyinme-soyunma aktivitelerini daha yavaş ve uzun bir sürede fazladan bir efor harcayarak gerçekleştirilmesine neden olabilir. Bu nedenle giyinme rutininde kolaylaştırıcı bazı değişiklikler hastaların yaşadığı güçlükleri azaltarak kendilerine olan güveni destekleyebilir
- Giysi Seçimi: Giyinmeyi kolaylaştıran giyim stilleri ve kumaşlar seçilmelidir.
Trafikte Araç Kullanımı
Trafikte araç kullanma eyleminin oldukça ciddi ve karmaşık bir beceri gerektirdiği, olumsuzlukların sadece hastanın kendisini değil, trafikte karşılaştığı diğer insanların sağlığını ve yaşamını tehlikeye atabileceği de iyi bilinmelidir.
Tatil ve Seyahat
Tatil ve uzun soluklu seyahat planlamalarında küçük bir ön hazırlık yapılması yararlıdır. Bu amaçla yolculuğun aşamaları önceden ayrıntılı bir şekilde planlanmalı; yolculuk öncesinde, yolculuk sırasında ve sonrasında mutlaka dinlenmeye yeterli süre ayırılmalıdır.