Tarla Bitkileri 1 Dersi 2. Ünite Sorularla Öğrenelim
Tohumluk
Tohumda var olan genetik ve fizyolojik potansiyellerin ortaya çıkmasını sağlamak için neler yapılır?
Günümüzde gübreleme, çapalama, sulama, ilaçlama gibi çok sayıdaki yetiştirme tekniklerinin kullanım amacı tohumda var olan genetik ve fizyolojik potansiyellerin ortaya çıkmasını sağlamaktır. Tüm bu uygulamalarda başarının üst sınırını tohumun genetik potansiyeli belirlemektedir. Tohumda bulunan bu genetik bilgi, ona sağlanan çevre koşullarının etkisiyle verimli verimsiz, kaliteli-kalitesiz, dayanıklı-dayanıksız gibi farklı sınıflar arasında yer alabilmesine neden olmaktadır. Bu değerli bilgi kuşaktan kuşağa tohum ya da daha genel anlamı ile tohumluk aracılığıyla aktarılmaktadır.
Tohumluk materyalleri ve faydaları nelerdir?
Generatif bir materyal olan tohum yanında vegatatif materyaller olan fide, fidan, yumru, çelik vb. dikim materyallerini de içeren tohumluk materyalleri sayesinde bu bilginin nesilden nesile aktarımı sağlanmaktadır. Bitki ıslahı çalışmaları ile genetik yapısı değiştirilen ve geliştirilen tohumluk materyalleri, yüksek verim ve kalite, hastalık ve zararlılara dayanıklılık, tüketici taleplerine yanıt verme gibi birçok özellikleri ile büyük yararlar sağlamaktadırlar. Öyle ki üretici için en önemli kriterlerden birisi olan tane verimi açısından kaliteli tohumluk kullanımı ile ortalama % 20-30 arasında artış sağlandığı, hatta hibrit çeşitlerin kullanımı ile bu artışın konvansiyonel çeşitlere göre 3-5 kat arasında olduğu bilinmektedir.
Tohumluk üretim programları neleri içerir?
Tohumluk üretim programları istenilen miktarda kaliteli tohumluğu zamanında üretme amacına yönelik, birbirini tamamlayan çalışmalardan oluşmaktadır. Etkin bir tohumluk programında karşılıklı sıkı ilişkiler içerisinde bulunan çeşit ıslahı, üretim, kalite kontrolü ve pazarlama konuları yer almaktadır. Bu işlemlerinin her birinin uygun zamanda ve doğru olarak yapılması başarı için ön koşuldur.
Ülkemizde tohumculuk faaliyetlerinin tarihi hakkında neler söylenebilir?
Ülkemizde planlı ve sistemli tohumculuk faaliyetleri Cumhuriyet ile birlikte başlamıştır. Ancak 1960’lı yıllara kadar bu alanda sağlanan gelişmeler bazı kendine döllenen bitki türlerinde çeşit geliştirme çabaları ve sınırlı tohumluk üretiminden öteye gidememiştir. 1963 yılında Tohumlukların Tescil, Kontrol ve Sertifikasyonu Hakkındaki Kanununun yürürlüğe girmesi ile ülkemiz tohumluğunda yeni bir dönem açılmıştır. Bu kanunla, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ilk kez görevler üstlenmiş ve tohumluk üretiminde etkin rol almıştır. Bitki ıslah ve çeşit geliştirme çalışmalarının uzun bir geçmişi olmasına rağmen, çeşit tescili, tohumlukların üretimi, sertifikasyonu, satışı, dağıtımı, denetimi, ithali, ihracı ve tohumculukla ilgili diğer bütün faaliyetler, 2006 yılında kabul edilen 5553 sayılı Tohumculuk Yasasına kadar, 1963 yılında yürürlüğe giren 308 sayılı Tohumlukların Tescil, Kontrol ve Sertifikasyonu Hakkında Kanun esasları ve bu yasaya istinaden çıkarılan yönetmelik, tebliğ ve talimatlar çerçevesinde yürütülmüştür. Dünyada tarım ve tohumculuk sektörlerinin gelişmesine paralel olarak, tohumluk kontrolü, sertifikasyonu ve çeşit safiyetinin devamını sağlayacak uygun kuralları koymak ve geliştirmek, çeşitlerin korunmasını, tohumluk ticaretini teşvik etmek, ülkeler arasında teknik engelleri kolaylaştırmak için çok sayıda uluslar arası organizasyonlar (ISTA, OECD, UPOV, ve ISF gibi) oluşturulmuştur. Türkiye,1963 yılında ISTA (Uluslararası Tohum Test Birliği)’ya, 1968’de OECD tohum sertifikasyon sistemine bazı bitki türlerinde dahil olmuştur.
Tohumluğun ekonomik önemi nedir?
Tohumluk insanlık tarihinde çok uzun yıllardan beri kullanılan bir girdi olmasına karşılık, ekonomik bir faaliyet olarak bir endüstri kolu haline gelişi oldukça yenidir. Özellikle 1970’lerden sonra dünya tohumculuğu pek çok bakımdan değişim göstermiştir. Gelişmiş ülkelerdeki tohumculuk firmaları araştırma, üretim ve pazarlama faaliyetlerini diğer ülkelere doğru genişletmişler, 1980’den sonra kazanılan ivme ile 21’inci yüzyılın ilk yıllarında tüm dünyada kaliteli tohumluk üretimi, kullanımı, pazarlanması ve ticaretinde önemli sıçramalar olmuştur. 1970’li yılların sonunda ülkeler arasında tohum ticareti yaklaşık olarak 10 milyar dolar iken, 2007 yılında bu rakam 36.5 milyar dolara çıkarak 3 kat artmıştır. Yurdumuzda ise 1982-85 yılları arasında gerçekleştirilen yasal düzenlemeler ile tohumculuk faaliyetleri serbest bırakılmış ve kamu kuruluşları yanında özel sektör tohumculuk firmalarının da katılımı sağlanarak, 2008 yılında toplam ticaret hacmi 375 milyon dolara ulaşmıştır. Geçen 25 yıllık süreç içerisinde Türkiye yurt içi tohumluk ticaretinin her yıl yaklaşık olarak 20 milyon dolar bir artış gösterdiği bilinmektedir.
Vejetatif tohumluk çeşitleri nelerdir?
Bitkilerin üretimlerinde kullanılan yumru, soğan, kök gibi vegatatif bitki bölümleri vegatatif tohumluk olarak tanımlanmaktadır. Eşeysiz olarak gerçekleşen bu üretme (çoğaltma) şekli dışında bu ünite içerisinde ele alınmayacak olan başka eşeysiz çoğalma (apomiksis) şekilleri de vardır. Çok sayıdaki vegatatif tohumluk çeşitlerinden bazıları aşağıda tanımlanmıştır: • Rizom: Sınırsız gelişme kabiliyeti olan boğum ve gözleri kapsayan toprak altı gövde ve sapı ifade etmektedir. Bu tip çoğalmayı kanyaş bitkisinde görebilmekteyiz. • Stolon: Gövdenin genellikle toprak üstünde yatay olarak uzanan sap ve sürgünlerini ifade etmektedir. Üzerinde gövde ve boğumları olan sürgünlerin boğumlarındaki gözlerden yeni bitkiler meydana gelmektedir. Stolon tipi tohumluğa ak üçgül ve çilek örnek olarak verilebilir. • Sap Yumruları: Bu tüp yumrular hipokotilin (sapçık) kuvvetli bir şekilde kalınlaşmasıyla ya da çok sayıda boğum arasından oluşan sap kısımları vasıtasıyla meydana gelmektedir. Patateste olduğu gibi genellikle bitkinin besin depolanan kısmıdır. • Kalınlaşmış Kök: Bunlar tamamen yada kısmen kalınlaşmış olan kökten ibarettir. Bu organ bitkinin en büyük besin deposu olup şeker pancarı ve hayvan pancarında bu tip bir yapı söz konusudur. • Soğan: Toprak altında gelişen kalınlaşmış ve etli pul yaprakları kapsayan, çok kuvvetli bir şekilde kısalmış bir saptan oluşmaktadır. Bitkinin besin deposudur. Soğan bu gruba en iyi örnektir. • Çubuk: Vegatatif olarak üreme yeteneğine sahip, değişik amaçlarla kullanmak üzere kesilen bir yıllık sürgünlerdir. Özellikle asmaların çoğaltımında kullanılmaktadır. • Çelik (klon): Değişik amaçlarla kullanılmak üzere kesilen, farklı yaşlarda ve boylardaki sürgünlerden elde edilen, üzerinde en az iki göz bulunduran, köklendirilmek üzere hazırlanmış vegetatif bitki kısımlarıdır.
Generatif tohumluk nedir?
Generatif tohumluk, bitkilerin eşey organlarında, tozlanma ve döllenme sonucu meydana gelen, bitki embriyosunu ve embriyo yedek besin maddesini (endosperm) taşıyan bitkisel üretimde kullanılan materyal olan tohumu tanımlamaktadır.
Çiçeğin yapısı nasıldır?
Çiçek; genel olarak eşeyli üreme organlarını (dişi ve erkek organ/lar) kapsayan organlar topluluğu olarak tanımlanabilir. Genel olarak dört ana bölümden oluşmaktadır. Bunlar; Çanak Yapraklar, Taç Yapraklar, Erkek Organ ve Dişi Organdır.
Döllenme ve tohum oluşumu nasıl meydana gelir?
Eşeyli üreme ile tohum üretimi, çiçek tomurcuğu içinde erkek ve dişi organların oluşumu; çiçek organlarının tozlanma ve döllenme olgunluğuna eriştiğinin belirtisi olarak çiçeklerin açması; çiçek tozlarının dişinin tepeciği (stigma) üzerine taşınması ve orada çimlenmesi; çiçek tozu borusuyla yumurtalığa taşınan sperm çekirdeklerinin yumurta hücresi ve polar çekirdekle birleşmesi; döllenmiş yumurtanın gelişmesi ve embriyo ile çevresinde tohum kabuğu oluşturacak farklılaşmaların başlaması ve bitkisel besinlerin depolanmasıyla tohum oluşumunun tamamlanması aşamalarını içerir.
Döllenme kaç tiptir?
Döllenmeyi gerçekleştiren çiçek tozunu sağlayan çiçeğin durumu bitkilerin döllenme tiplerini belirlemektedir. Eğer bitki kendi çiçek tozu tarafından dölleniyorsa bu tip bitkiler Kendine Döllenen, yabancı bir çiçeğin çiçek tozu tarafından dölleniyorsa Yabancı Döllenen adını almaktadır. Bunlar dışında bazı bitkiler de genellikle çevre koşullarının etkisi ile, kendine döllenen bir bitkide belli bir oranda yabancı döllenme yada yabancı döllenen bir bitkide kendine döllenme de söz konu olabilmektedir. Bu tip bitkilere de Hem kendine Hem de Yabancı Döllenen bitkiler adı verilmektedir.
Tohumun yapısı nasıldır?
Tohum döllenmiş tohum taslağının gelişmesiyle meydana gelmektedir. Olgun bir tohumun embriyo, besin kaynağı olan endosperm ve bu yapıları koruyan tohum kabuğundan (testa) oluştuğu bilinmektedir. Tohumun oluşması sırasında bu kısımların gelişmelerindeki farklılıklar yada tohumda bu kısımların bulunup bulunmaması nedeniyle bitki tohumları arasında bazı temel yapı değişiklikleri ortaya çıkabilmektedir. Değişik bitki türlerinin tohumları arasında büyüklük, endospermin bulunmaması, tohum kabuğunun rengi, besin maddeleri içerikleri vb. yönlerden ayrıcalıklar mevcuttur. Tohum kabuğu veya testa, örtü zarlarının (integüment) değişmesinden meydana gelmektedir. Tahılların tohumlarında tohum kabuğu ile meyve kabuğu (perikarp) birleşmiş durumda olup bu yapıya karyopsis denilmektedir. Bazı bitkilerin tohum kabuğunda ise hilum (göbek) adı verilen şekli ve rengi ile büyüklüğü türlere göre değişen bir yarık mevcuttur. Hilum tohumun olgunlaştığı zaman funikulustan (göbek bağı) koptuğu anda üzerinde kalan ize verilen isimdir. Tohum kabuğu su ve gaz geçişini sağlayan bir kısım olduğundan tohum içindeki doku ve organların metabolizması üzerine etkili olmaktadır. Endosperm, embriyo kesesindeki iki polar çekirdeğin bir sperm çekirdeğiyle birleşmesiyle oluşur. Bu kısım tohumda besin deposu görevini üstlenmiştir. Embriyo, yumurta hücresinin sperm çekirdeği ile döllenmesi sonucu oluşur. Bitkinin küçük bir örneğini teşkil etmektedir. Kotiledonlar, çim kını (koleoptil), tomurcuk (plumula), sapçık (hipokotil) ve kökcük (radikula) kısımlarından meydana gelmiştir. Tomurcuk ve sapçıktan bitkinin gövdesi gelişmekte ve kökçükten ise kök oluşmaktadır. Kotiledonlar ise sapçığa bağlı olup besin maddelerini depo etmektedir. Yukarıda açıklanan embriyo kısımlarını çift çenekli (dikotiledon) bitkilerde kolayca ayırt etmek mümkündür. Tek çenekli bitkilerde ise (monokotitedon) tek kotiledon kalkancık (skutellum) gibi emeçlere dönüşmüştür.
Tohumlar yaşam sürelerine göre kaça ayrılır?
Tohumlarda yaşam süresi, bitki türüne ve içinde bulunduğu çevre koşullarına bağlı olarak birkaç hafta ile pek çok yıl olarak değişiklik gösterir. Yaşam süreleri bakımından tohumlar 3 gruba ayrılırlar; • Mikrobiyotik Tohumlar: yaşam süresi 3 yıldan az olanlar. o Birkaç gün olanlar: Söğüt, Kavak, Şeker Kamışı, Çay o Bir yıl olanlar: Yer Fıstığı o İki yıl olanlar: Soğan, Mısır o Üç yıl olanlar: Bezelye, Fasulye • Mezobiyotik Tohumlar: yaşam süresi 3-15 yıl arası olanlar o Dört yıl olanlar: Mercimek, Hardal, Kuzu Kulağı o Altı yıl olanlar: Pancar, Bakla, Kabak o On yıl olanlar: Hıyar, Hindiba o Onbeş yıl olanlar: Yüksük otu • Makrobiyotik: Yaşam süresi 15 yıldan fazla olanlar o Nilüfergillerden bazı türlerde (Nelumbium speciosum) 250 yıl, Cassia türleri (sinameki) 100-115 yıl gibi çok uzun ömürlü bitkiler bu gruba dahildirler.
Tohumluk yetiştiriciliğinde etkili olan faktörler nelerdir?
• İklim: o Işık ve sıcaklık o Yağış ve Nem o Rüzgar • Toprak • Hastalıklar, Zararlı ve Yararlı Böcekler • Bitkilerin Kendi Yetiştirilme Alanları Dışında Yetiştirilmesi
Ülkemizde tohumluk sertifikasyon işlemleri hangi durumdadır?
Ülkemizde tohumlukların sertifikasyon işlemleri 1953 yılında Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi bünyesinde başlatılmış olup, 1959 yılında Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına bağlı Ankara Tohumluk Kontrol ve Sertifikasyon Enstitüsü Müdürlüğü’nün kurulması ile tohumlukların kontrol ve sertifikasyon hizmetleri bu kurum tarafından yürütülmeye başlanmıştır. Ülkemizdeki tohumluk sertifikasyon hizmetlerinin yasal zemininin oluşturulması amacıyla 1963 yılında 308 Sayılı Tohumlukların Tescil, Kontrol ve Sertifikasyonu Hakkındaki Kanun yayınlanmış ve aynı yıl Uluslararası Tohum Test Birliği (ISTA)’ ne üye olunmuştur. 1963’ten itibaren geçen süre içerisinde ülkemizde ve dünyadaki bitki ıslahı alanındaki bilimsel ve biyoteknolojik çalışmalar tohumluk üretimi, ticareti ve pazarlamasını kapsayan tohumculuk sektöründe büyük gelişmeler, sektörün hukuki ve teknik gereksinimlerini karşılamaktan uzak kalmıştır. Bu nedenle sektördeki gelişmelere cevap veren, uluslararası kural ve sistemlerle bütünleşmeyi hedefleyen, AB mevzuatına teknik olarak uyumlu bitki çeşit koruma ve tohum sistemleriyle ilgili düzenlemelere gereksinim duyulmuştur. Bu kapsamda, 2004 yılında Yeni Bitki Çeşitlerine Ait Islahçı Haklarının Korunmasına İlişkin Kanun ve 2006 yılında da Tohumculuk Yasası yürürlüğe girmiştir. 2007-2008 yıllarında ise bitki çeşitlerinin kayıt altına alınması, tohum-fide kalitesi ve standartlarını kapsayan ikincil mevzuatlar uygulanmaya konulmuştur. Yurdumuzda tohum teknolojisi ve kalite testlerinde ISTA kuralları, uluslararası tohum ticareti ve çeşit sertifikasyonu konusunda OECD sistemi, yeni bitki çeşitlerinin tescili ve korunması ile ilgili teknik inceleme çalışmalarında UPOV ve AB teknik prensipleri uygulanmaktadır.
Tohumluk sertifikasyonu nedir?
Tohumluk sertifikasyonu tohumlukların tarla ve laboratuvar kontrolleri sonucunda fiziksel, biyolojik ve genetik değerlerinin belirlenmesi olarak tanımlanmaktadır. Tohumluğun fiziksel değeri denildiğinde, tohumluğun saflık derecesi (saf tohum miktarı), 1000 tane ağırlığı ile tohumluğun içinde bulunan canlı ve cansız yabancı madde miktarı anlaşılmaktadır. İyi bir tohumlukta, tohumluğun en az % 97’sinin saf tohum olması gerekir. Tohumluğun biyolojik değeri ise, tohumluğun çimlenme hızı ve gücü ile sürme hızı ve gücünü kapsar. ISTA tarafından belirlenen kurallar çerçevesinde her türe özgü olarak yürütülen çimlendirme denemelerin belirli günlerinde yapılan sayımlar ile çimlendirme hızı ve gücü, genellikle kum havuzu içerisinde yürütülen denemeleri sonucunda, kum yüzeyine çıkanların yüzdesi belirlenerek sürme hızı ve gücü tespit edilir. Fiziksel ve biyolojik değerler özellikle birim alana atılacak tohumluk miktarının (ekim normu) hesaplanmasında da kullanılan önemli değerlerdir. Bunun için m2‘ye atılması istenen tohum sayısının, 1000 tane ağırlığının, safiyetin ve biyolojik değerin bilinmesi gerekir.
Tohumların sertifika dereceleri kaç tiptir?
Yurdumuzda tohumluklar 5553 sayılı yasa çerçevesinde sertifikalı derecelendirmeye (kademelendirme) tabi tutulurlar. Sertifikalı tohumluklar için bu kademeler cins ve türlere göre farklı derecelerde olabilirler. Bu kademeler; • Elit tohum • Orjinal tohum • Sertifikalı tohumdur. Sertifikalı tohumluklar, tescil edilmiş çeşitlere ait o yılın üretimin programında olduğu resmi gazetede ilan edilen, fiziksel ve biyolojik nitelikleri en yüksek düzeyde bulunan, çeşit safiyetini devam ettiren, ambalajlanıp etiketlenerek satışa arz olmuş tohumluklardır. Bu tohumluklar ancak belirli bir süre tekrar tohumluk elde etmek amacıyla kullanılabilirler. Tüm özellikleri yapılan testlerde uygun değerlerde olsa bile bir zaman sonra tohumluk üretiminden çıkarılırlar. Bu tip tohumlarda en üst düzey olan elit tohumluk kaynağından yeniden tohumluk alınarak üretim devam ettirilir. Elit Tohumluklar: Yeni ıslah edilmiş veya geçmiş yıllarda ıslah edilmiş olmakla beraber, usulüne uygun olarak çeşit safiyeti muhafaza ve devam ettirilen, doğrudan doğruya ıslahçı tarafından kontrol edilen orijinal tohumluğun başlangıcı ve diğer sınıflardaki tohumlukların kaynağını teşkil eden tohumluktur. Bu tohumluk hiçbir zaman çiftçiye dağıtılmaz, ıslahçısının izni ile bir araştırma ya da ıslah kuruluşuna üretim amacıyla verilebilir. Orijinal Tohumluklar: Elit tohumluktan veya kendisinden elde edilen çeşit safiyetini devam ettiren araştırma, ıslah kuruluşlarında yetiştirilen tohumluktur. Sertifikalı Tohumluk: Orijinal tohumluk veya kendisinden elde edilen çeşit safiyetini devam ettiren, tarla ve laboratuar kontrolleri yapılarak standartlara uygunluğu belirlenen tohumluklardır. Esas olarak üreticiye dağıtımı yapılan tohumluk grubudur.
Tohumluk yetiştiriciliği yapanların dikkat etmesi gereken hususlar nelerdir?
Tohumluk yetiştiriciliği yapanların tohumun ekiminden satışına kadar olan her aşamada çok dikkatli olmaları gerekmektedir. Söz konusu aşamalar ve dikkat edilmesi gereken noktalar özet olarak aşağıda verilmiştir: • Tohumluk üretilecek tarla çok iyi hazırlanmalıdır. • Bitki cinsine göre gereken koruma ve izolasyon (soyutlama) mesafesine dikkat edilmelidir. • Bir önceki çeşit, tür vb. ne olduğuna dikkat edilmelidir. • Ekim makinalarının temiz olması sağlanmalıdır. • Gübreleme ve yabancı ot mücadelesi yapılmalıdır. • Hasattan önce negatif seleksiyon yapılmalıdır. • Hasat zamanı çok iyi ayarlanmalıdır. • Hasat makinelerinin temiz ve ayarlarının tohumda kırılma vb. olumsuz koşullar sonucunda tane kaybına neden olmayacak şekilde düzgün olması sağlanmalıdır. • Taşıma esnasında, kurutma ve depolamada tohum karışıklıkları ve kayıplarının olmamasına dikkat edilmelidir. • Tane iriliğine göre ayırarak, yabancı maddeler ve ot tohumları vb. selektörleme işlemi ile temizlenmeli ve ilaçlanmalıdır. • Satış ve dağıtım işlemine kadar uygun depo ve ambalajlarda saklanmalıdır.
Tohumluk kavramını ve önemini kısaca açıklayınız.
Günümüzde gübreleme, çapalama, sulama, ilaçlama gibi çok sayıdaki yetiştirme
tekniklerinin kullanım amacı tohumda var olan genetik ve fizyolojik potansiyellerin ortaya çıkmasını sağlamaktır. Tüm bu uygulamalarda başlarının üst sınırını tohumun genetik potansiyeli belirlemektedir. Tohumda bulunan bu genetik bilgi, ona sağlanan çevre koşullarının etkisiyle verimli-verimsiz, kaliteli-kalitesiz, dayanıklı-dayanıksız gibi farklı sınıflar arasında yer alabilmesine neden olmaktadır. Bu değerli bilgi kuşaktan kuşağa tohum yada daha genel anlam› ile tohumluk aracılığıyla aktarılmaktadır. Generatif bir materyal olan tohum yanında vegatatif materyaller olan fide, fidan, yumru, çelik vb. dikim materyallerini de içeren tohumluk materyalleri sayesinde bu bilginin nesilden nesile aktarımı sağlanmaktadır.
Tohumluğun ekonomik önemini açıklayınız.
Tohumluk insanlık tarihinde çok uzun yıllardan beri kullanılan bir girdi olmasına karşılık, ekonomik bir faaliyet olarak bir endüstri kolu haline gelişi oldukça yenidir. Özellikle 1970’lerden sonra dünya tohumculuğu pek çok bakımdan değişim göstermiştir. Gelişmiş ülkelerdeki tohumculuk firmaları araştırma, üretim ve pazarlama faaliyetlerini diğer ülkelere doğru genişletmişler, 1980’den sonra kazanılan ivme ile 21’inci yüzyılın ilk yıllarında tüm dünyada kaliteli tohumluk üretimi, kullanımı, pazarlanması ve ticaretinde önemli sıçramalar olmuştur. 1970’li yılların sonunda ülkeler arasında tohum ticareti yaklaşık olarak 10 milyar dolar iken, 2013 yılında bu rakam 22 milyar dolara çıkarak 2 kat artmıştır. Yurdumuzda ise 1982-85 yılları arasında gerçekleştirilen yasal düzenlemeler ile tohumculuk faaliyetleri serbest bırakılmış ve kamu kuruluşları yanında özel sektör tohumculuk firmalarının da katılımı sağlanarak, 2015 yılında toplam ticaret hacmi 305 milyon dolara ulaşmıştır.
Tohumluk çeşitleri nelerdir?
- Vegatatif tohumluk
-Rizom
-Stolon
-Sap yumruları
-Kalınlaşmış kök
-Soğan
-Çubuk
-Çelik
- Generatif tohumluk
Vegetatif tohumluk nedir?
Bitkilerin üretimlerinde kullan›lan yumru, soğan, kök gibi vegatatif bitki bölümleri vegatatif tohumluk olarak tanımlanmaktadır. Eşeysiz olarak gerçekleşen bu üretme (çoğaltma) şekli dışında bu ünite içerisinde ele alınmayacak olan başka eşeysiz çoğalma (apomiksis) şekilleri de vardır.
Generatif tohumluk nedir?
Generatif tohumluk, bitkilerin eşey organlarında, tozlanma ve döllenme sonucu
meydana gelen, bitki embriyosunu ve embriyo yedek besin maddesini (endosperm) taşıyan bitkisel üretimde kullan›lan materyal olan tohumu tanımlamaktadır.
Tohumların yaşam süreleri neye göre değişmektedir?
Tohumlarda yaşam süresi, bitki türüne ve içinde bulunduğu çevre koşullarına bağlı olarak birkaç hafta ile pek çok yıl olarak değişiklik gösterir.
Yaşam süreleri bakımından tohum gruplarını ve yaşam sürelerini yazınız.
1. Mikrobiyotik Tohumlar: yaşam süresi 3 yıldan az olanlar.
Birkaç gün olanlar: Söğüt, kavak, şeker kamışı, çay
Bir yıl olanlar: Yer fıstığı
İki yıl olanlar : Soğan, mısır
Üç yıl olanlar: Bezelye, Fasulye
2. Mezobiyotik Tohumlar: yaşam süresi 3-15 yıl arası olanlar
Dört yıl olanlar : Mercimek, Hardal, Kuzu Kulağı
Altı yıl olanlar : Pancar, Bakla, Kabak
On yıl olanlar: Hıyar, Hindiba
Onbeş yıl olanlar: Yüksük otu
3. Makrobiyotik: Yaşam süresi 15 yıldan fazla olanlar
Nilüfergillerden bazı türlerde (Nelumbium speciosum) 250 yıl, Cassia türleri (sinameki) 100-115 yıl gibi çok uzun ömürlü bitkiler bu gruba dahildir.
Tohumluk yetiştiriciliğini etkileyen faktörler nelerdir?
1. İklim
- Işık ve sıcaklık
- Yağış ve nem
- Rüzgar
2. Toprak
3. Hastalıklar, yararlı ve zararlı böcekler
4. Bitkilerin kendi yetiştirilme alanları dışında yetiştirilmesi
Tohumluklarda sertifikasyon sisteminin dünyadaki gelişim sürecini açıklayınız.
Dünyada bitkisel ürünlerin ticareti ve buna bağlı olarak bitkisel üretimin temeli olan tohumluk ticaretinin gelişmesini beraberinde getirmiştir. Ticaretin gelişmesi ise tohumlukların kalite standartlarının belirlenmesini gerekli kılmıştır. Tohumlukların kalitesinin laboratuar ortamında test edilmesi amacıyla Dünyada ilk laboratuar 1869 yılında Almanya’da kurulmuş, bunu 1871 yılında Danimarka ve 1876’da ise ABD’de kurulan laboratuarlar izlemiştir. Dünyada tohum sertifikasyonu ile ilgili organizasyonlar ise 1900’lü yılların başlarında kurulmaya başlamıştır. 1906 yılında Almanya’da oluşturulan Avrupa Tohumluk Kontrol Birliğini (ESTA), 1908 yılında kurulan Amerika ve Kanada Resmi Tohumluk Sertifikasyon Ajansları Birliği (AOSCA) izlemiştir. 1924 yılında tohumluklardan numune alınması ve laboratuar analizlerinde belli kuralların ortaya konulması amacıyla Uluslararası Tohum Test Birliği (ISTA) kurulmuştur. Yine aynı yıl Uluslararası Tohum Federasyonu (ISF) faaliyetine başlamıştır. 1958 yılında özellikle Birleşmiş Milletlere üye ülkelerin katılımı ile dünya tohumluk ticaretini kolaylaştırmak ve ülkeler arasındaki uygulama farklılıklarını ve ticaret engellerini en aza indirmek amacıyla OECD tohum sertifikasyon sistemi oluşturulmuştur.
Yurdumuzda tohumluklar neye göre sınıflandırılmaktadır?
Yurdumuzda tohumluklar 5553 sayılı yasa çerçevesinde sertifikalı derecelendirmeye (kademelendirme) tabi tutulurlar. Sertifikalı tohumluklar için bu kademeler cins
ve türlere göre farklı derecelerde olabilirler.
Sertifikalı tohumluklar için belirlenen kademeler nelerdir?
- Elit tohum
- Orjinal tohum
- Sertifikalı tohum
Sertifikalı tohumlukları açıklayınız.
Sertifikalı tohumluklar, tescil edilmiş çeşitlere ait o yılın üretimin programında olduğu resmi gazetede ilan edilen, fiziksel ve biyolojik nitelikleri en yüksek düzeyde bulunan, çeşit safiyetini devam ettiren, ambalajlanıp etiketlenerek satışa arz olmuş tohumluklardır. Bu tohumluklar ancak belirli bir süre tekrar tohumluk elde etmek amacıyla kullanılabilirler. Tüm özellikleri yap›lan testlerde uygun de¤erlerde olsa bile bir
zaman sonra tohumluk üretiminden çıkarılırlar. Bu tip tohumlarda en üst düzey olan
elit tohumluk kaynağından yeniden tohumluk alınarak üretim devam ettirilir.
Elit tohumlukları açıklayınız.
Yeni ıslah edilmiş veya geçmiş yıllarda ıslah edilmiş olmakla beraber, usulüne uygun olarak çeşit safiyeti muhafaza ve devam ettirilen, doğrudan doğruya ıslahçı tarafından kontrol edilen orijinal tohumluğun başlangıcı ve diğer sınıflardaki tohumlukların kaynağını teşkil eden tohumluktur. Bu tohumluk hiçbir zaman çiftçiye dayatılmaz, ıslahçısının izni ile bir araştırma yada ıslah kuruluşuna üretim amacıyla verilebilir.
Orjinal tohumlukları açıklayınız.
Elit tohumluktan veya kendisinden elde edilen çeşit safiyetini devam ettiren araştırma, ıslah kuruluşlarında yetiştirilen tohumluktur.
Tohum yetiştiriciliğinde tohumun ekiminden satışına kadar olan her aşamada dikkat edilmesi gerekenler 5 ilkeyi yazınız.
1. Tohumluk üretilecek tarla çok iyi hazırlanmalıdır. Tarla hazırlığı yetiştiricilik etkinliklerinde en önemli konulardan birisi olmakla beraber, tohumculukta çok daha büyük bir öneme haizdir. Tohumluk yetiştiriciliğinde değişiklik koşullar nedeniyle (ekonomik ve ekolojik vb.) tarla hazırlığının hiçbir aşamasından kaçınmak söz konusu olamaz. Çok değerli bir materyal olan tohumlu¤un tarlaya ekilen, dikilen ya da şaşırtılan her parçasının canlı olarak yüzeye çıkabilmesi ve yetiştirilebilmesi için bu çok önemlidir.
2. Bitki cinsine göre gereken koruma ve izolasyon (soyutlama) mesafesine dikkat edilmelidir. Materyalin tarlaya ekiminden önce kanunlar ve ilgili yönetmeliklerle belirlenmiş olan izolasyon mesafesinin sağlanması hem yetiştiriciliğin doğru yapılabilmesi hem de yap›lan tarla denetimleri için çok önemli bir ön koşuldur. Tohumculuğu yapılacak her bitki için bu mesafeler Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından belirlenir ve ilan edilir. Tohumculuk etkinliklerinde bu ilan edilen izolasyon mesafelerinin asgari şartlar olarak algılanması doğru bir yaklaşımdır. Bu mesafe örneğin, kendine döllenen buğday için mekanik karışımı önleyecek en az 2 m kadar olabileceği gibi, yabancı döllenen hibrit ayçiçeğinde arıların bir çeşitten diğerine toz taşımada aktif
olarak rol alamayacağı 2000-3000 m kadar çıkabilmektedir.
3. Bir önceki çeşit, tür vb. ne oldu¤una dikkat edilmelidir. İzolasyon mesafesinde
olduğu gibi farklı türler için ön bitki şartları Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından belirlenir ve ilan edilir. Örneğin, yonca tohumculuğunda döl kademelerine göre değişmek üzere ekim yapılacak tarlaya 1-4 yıl yonca ekilmemiş olması şartı söz konusudur. Domates tohumculuğunda ise tarlaya 3 yıl süre ile domates, biber ve patlıcan ekilmemiş olması ön bitki şartı olarak verilmiştir.
4. Ekim makinalarının temiz olması sağlanmalıdır. Bunun için tohum mibzere konulmadan önce, makinanın çok iyi temizlenmesine dikkat edilmeli, eğer kurum aynı türe ait birkaç çeşidin tohumluk yetiştiriciliğini yapıyorsa, her çeşidin ekimi sonrasında makinaların yeni baştan temizlenmesi ve bu çeşidin ekim normuna göre ayarlanması büyük önem taşımaktadır.
5. Gübreleme ve yabancı ot mücadelesi yapılmalıdır. Başta ekonomik sebepler olmak üzere her ne sebeple olursa olsun tohumculuk etkinliklerinde türün en iyi şekilde yetiştirilmesini sağlayacak gübreler ile ot mücadelesinin kesinlikle aksatılmaması gerekmektedir.
Kendine döllenen bitkilerde tohumluk üretiminin özelliklerini açıklayınız.
Kendine döllenen bitkilerin tipik örnekleri tahıllardır. Elit, orjinal ve sertifikalı olmak üzere üç kademeleri vardır. Genellikle sertifikalı kademeden sonra üreticiye
dağıtılmaktadırlar. Tohumluk yetiştirme ilkelerine uyarak, gerekli biyolojik ve fiziksel özellikleri korunursa 5 yıl süre ile tohumluk olarak kullanılabilirler.
Ülkemizde üretimi yapılan yabancı döllenen tarla bitkilerine iki örnek veriniz.
Ülkemizde üretimi yapılan yabancı döllenen tarla bitkilerine en iyi örnek ayçiçeği
ve mısırdır.
Kendilenmiş dölü açıklayınız.
Yabancı çiçek tozları ile döllenen mısırın kendi çiçek tozlarıyla döllenmeye zorlanması sonucu ortaya çıkmış, büyük oranda homozigotlaşmanın sağlandığı döl kademesidir. Üretimi genellikle araştırma kurumlarında yapılmaktadır. 5-7 yıl sürede kendileme işlemi tamamlanmaktadır.
Tek melez üretimini açıklayınız.
İki kendilenmiş döl arasında yapılmış melezlemenin birinci kademesidir (AxB). Tek melez üretiminde ana-baba hatların oranı baba hatların polen verme durumuna göre değişmektedir. Genellikle 4-6 ana sıraya 2 baba sıra ekilmektedir.
Çift melez üretimini açıklayınız.
İki tek melezin birleştirilmesinden elde edilen ilk kuşaktır.
-
2024-2025 Öğretim Yılı Güz Dönemi Kayıt Yenileme Duyurusu
date_range 7 Ekim 2024 Pazartesi comment 1 visibility 714
-
2024-2025 YKS Ek Yerleştirme İle Yerleşen Adayların Çevrimiçi (Online) Başvuru ve Kayıt Duyurusu
date_range 24 Eylül 2024 Salı comment 1 visibility 399
-
Çıkmış Soruları Gönder Para Kazan!
date_range 10 Eylül 2024 Salı comment 5 visibility 2358
-
2023-2024 Öğretim Yılı Yaz Okulu Sınavı Sonuçları Açıklandı!
date_range 27 Ağustos 2024 Salı comment 0 visibility 695
-
2024-2025 Öğretim Yılında İlk kez Kayıt Yaptıracak Adayların Ödeyeceği Ücretler
date_range 20 Ağustos 2024 Salı comment 0 visibility 2645
-
Başarı notu nedir, nasıl hesaplanıyor? Görüntüleme : 25337
-
Bütünleme sınavı neden yapılmamaktadır? Görüntüleme : 14362
-
Akademik durum neyi ifade ediyor? Görüntüleme : 12400
-
Harf notlarının anlamları nedir? Görüntüleme : 12360
-
Akademik yetersizlik uyarısı ne anlama gelmektedir? Görüntüleme : 10247