Yaşlılarda Davranış Sorunları Ve Uyum Dersi 7. Ünite Sorularla Öğrenelim
Yaşlılıkta Kişilik Zemininde Gelişen Psikolojik Sorunlar Ve Yaşlıya Yaklaşım
- Özet
- Sorularla Öğrenelim
Bir bireyi diğerinden ayıran kişilik özelliklerinin, tutum ve davranış üzerindeki etkisi hangi durumlarda görülebilir?
Kişilik özellikleri bireyin olumsuz koşullar tarafından harekete geçirilecek olan olası tutum ve davranışlarının repertuarını barındırmaktadır. Stresli yaşam olayları, doğal yıkımlar (afet), büyük savaş, göç gibi büyük siyasi olaylar gibi olumsuz
koşullar altında bireylerin kişilik özelliklerine bağlı olarak verdikleri tepkilerin değiştiği bilinmektedir. Bunun ötesinde bireylerin kişiler arası yakın ilişkilerinde uyumunda, mesleki yaşantılarında uyumunda ve sosyal çevreleriyle uyumunda kişilik özelliklerinin önemli bir etken olduğunu söyleyebiliriz.
Mizaç ne demektir?
Kişiliğin duygusal, harekete geçirici (motivasyonel), uyum sağlayıcı davranış kalıplarının yapısal çekirdeğidir. Psikolojik yapının oluşmasında bir nevi temel olarak görülebilir. Yaşamın ilk birkaç yılında atılan bu temelde bireyin tehlikeden kaçınma,
uyaran arayışları, amaca yönelik hareket edebilme şeklinde yapısal çekirdekler bulunmaktadır.
Karakter ne anlama gelir?
Bireyin çevresiyle etkileşiminin bir ürünü olarak, en belirleyici unsur olarak annebaba gibi temel bakım veren kişilerle yaşadığı deneyimlere bağlı olarak sosyal ortamıyla şekillenen özellikler bütünüdür. Karakter, soyutlama, mantık yürütme, analiz yapma gibi zihinsel süreçlerin devreye girmesiyle, kişinin huylarının çevresiyle işlevsel uyumuna bağlı olarak gelişir.
Kişilik kavramı nasıl tanımlanır?
Bireyleri harekete geçiren motifleri, duyguları, düşünceleri, davranışsal eğilimleri (tutum), davranış örüntüleri ve psikolojik işlevselliklerini ve bir bütün olarak işleyişini ifade eden bir kavramdır. Ayrıca bireyin zekâsı bu noktada karakter ve huyun bileşkesini oluşturmada etkin rol oynamaktadır.
Kişilik özelliklerinin gruplandığı alanlar hangileridir?
Yapılan çalışmalara göre kişiler, aktivite düzeyi, duygusal etkilenirlik, duyuş şiddeti, içe dönüklük dışa dönüklük, beş faktör kiişilik özellikleri ve bilişsel özellikler açısından gruplanabilirler.
A tipi ve B tipi kişilik özellikleri nelerdir?
A tipi kişilik özellikleri arasında rekabet etme, kendiliğinden çalışma, zamana karşı yarışma, başarı ve kazanmaya odaklı olma, işleri bir an önce en iyi şekilde bitirme
eğilimi görülürken B tipi kişilikte ise rahat ve aceleci olmayan bir tarzda çalışma, rekabetten uzaklık ve işleri ertelemeye yatkınlık görülmektedir. A tipi kişilik özellikleri taşıyan bireyler engellenme karşısında B tipine göre daha çok öfkeli ve düşmanca tepkiler verebilmekte, karşılarındaki insanları ve durumları kontrol etmeye çalışmakta, grup ortamında egemenlik kurmaya çalışmakta, zor görevler
karşısında ise daha kolay güdülenerek sebatkar olabilmektedirler.
Beş faktör kişilik özellikleri nelerdir?
Bu özellikler “vicdanlılık/düşüncelilik, deneyime açıklık, dışadönüklük, yumuşak
başlılık/kolay geçimlilik ve nevrotizm’dir. Vicdanlılık/ düşüncelilik, bireyin planlama, düzenleme ve görevlerini yerine getirebilme eğilimi olarak açıklanmaktadır. Deneyime açıklık içsel ve dışsal durumlara meraklı olmayla ilişkilidir. Dışadönüklük
insanlardan hoşlanma, konuşkanlık ve girişkenlik eğilimiyle bağlantılıdır. Yumuşak başlılık veya kolay geçimlilik başkalarına sempati duyma ve yardım etmeye hevesli olma eğilimini yansıtmaktadır. Beş önemli kişilik özelliğinden nevrotizm ise korku, öfke üzüntü gibi olumsuz duygular yaşama eğilimi olarak tanımlanmaktadır.
Bilişsel yaklaşım nedir?
Kişilik özelliklerinin açıklanmasında duygulara odaklanan yaklaşımlara kıyasla düşüncelere odaklanan yaklaşıma bilişsel yaklaşım adı verilir. Bu yaklaşımda insanların olayları yorumlama ve değerlendirme biçimlerinin olumsuz olabileceği ifade edilmekte ve olumsuz düşüncelerin olumsuz duyguları üreteceği varsayılmaktadır. Olumsuz düşünceler ise depresif özellikler taşımaktadır (Burger, 2006). Olumsuz düşünceler üç farklı biçimde olabilir. Birincisi bireylerin kendileriyle
ilgili olumsuz düşünceleridir. İkincisi çevreyle daha geniş açıdan da dünyayla ilgilidir. Üçüncüsü de gelecek konusunda kötümser veya umutsuzluk içeren düşüncelerdir.
Reichard, Livson ve Peterson’un 1960’lı yıllarda ortaya koydukları yaşlılıkta kişilik tipi sınıflandırması nasıldır?
Olgun tip, içinde bulunduğu durumu kabul ederek, başkalarıyla ilişkilerinde doyum arayarak, geçmişteki olumsuz yaşantıların yükünü taşımaksızın, elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışan, yaşamdan zevk almaya çalışan yaşlı bireyleri ifade eder. Sallanan sandalyeli tip, içinde bulunduğu durumla barışık, ilişkilerinde dengeli olmakla birlikte edilgen ve içe dönük özellikler gösterir. Sorumluluktan kurtulduğu, emekli olduğu için mutlu olan bireyleri ifade eder. Zırhlı tip, yaşlanmanın getirdiği sorunlardan ve sonuçlarından korkar, yüzleşmekten kaçınır, duygularını kontrol altında tutmaya çalışırken kısmen rahat bir yaşlılık geçiren bireyleri ifade eder. Kızgın tip, yaşlandığını kabulde zorlanan, kendi ve çevresiyle barışık olmayan öfkeli, ölüm korkusu içinde yaşayan bireyleri ifade eder. Kendinden nefret eden tip, Yaşlanmanın sonuçlarından acı çekerek ölümü bir kurtuluş olarak gören bireyleri ifade eder.
1980’li yıllarda Neugarten’in ortaya koyduğu kişilik tipi sınıflandırması nasıldır?
Bütünleşmiş kişilikler, yaşlı bireylerin hayatlarını sürekli olarak yeniden düzenleyecek girişimlerde bulunmaları, enerjilerini bir iki rolde yoğunlaştırarak etkin olmaları veya etkinlik düzeylerini düşürerek kendi dünyalarına çekilmeleri yoluyla yaşam doyumlarının yüksek olmasına işaret eder. Zırhlı-savunmacı
kişilikler yaşlı bireylerin sebatkâr bir biçimde orta yaş etkinliklerini koruyarak yüksek veya ortalama etkinlik düzeyinde olabilmeleri bunun yanı sıra daralmış sosyal ilişkileri içinde de yüksek yaşam doyumu elde etmelerine işaret eder. Edilgin-bağımlı kişilikler yaşlı bireylerin yüksek düzeyde birilerine bağımlılık geliştirerek yüksek yaşam doyumu veya edilgen ve kayıtsız ilişkiler içinde orta-düşük seviyede yaşam elde edebilmelerine işaret eder. Bütünleşmemiş kişilikler yaşlı bireylerin düşünce ve duygusal süreçlerinde genel bir gerileme yaşamalarına;
düşük etkinlik ve düşük yaşam doyumu elde edebilmelerine işaret eder.
Yaşlılıktaki kişilik değişimlerinin nedenleri nelerdir?
Yaşlılıktaki kişilik değişimleri elbette sadece yaşlanma ile açıklanamaz. Kişinin deneyimleri, yaşamındaki stres faktörleri, sosyal çevre gibi faktörlere bağlı olarak kişilik özelliklerindeki değişimlerden söz edilebilir. Kişilerin yaşlandıkça yaptıkları öz-değerlendirmeler sonucu kişisel duygularına daha fazla yöneldikleri, aceleciliğin ve dışadönüklüğün azaldığı öne sürülmektedir.
Duygusal açıdan dengesizlik ve sormluluk sahibi olma özellikleri yaşlılık halini nasıl etkilemektedir?
Duygusal acıdan dengesiz kişilik özelliğine sahip bireyler, yalnızdırlar, bu yüzden
de, kaygılı, özsaygıları zayıf, toplumsal becerileri eksik ve olumsuz değerlendirilme korkusuna sahiptirler. Bu faktörler bir arada ele alındığında, yalnızlık, bireylerin iyi oluş hâllerini azaltmaktadır. Öte yandan beklenenin aksine sorumluluk duygusu
yüksek bireylerin iyi oluş hâlleri yükselmemiştir. Bu kişilik özelliğinin gençlikte bireylere kazanç sağlıyorken yaşlılıkta bir yük oluşturması söz konusu olabilmektedir.
Yaşlılıktaki kişilik özellikleri cinsiyete göre farklılık gösterir mi?
Kadınlar ve erkekler arasındaki farklılıklar ise kişilik psikolojisinin tartışmalı konularından birisidir. Yaşlılıktaki kişilik özelliklerinin cinsiyete göre farklılaşıp farklılaşmadığını inceleyen bir araştırmada ise kadınlarda duygusal dengeliliğin
ve dışadönüklüğün azalmakta olduğu, erkeklerde ise değişmediği yönünde bulgulara rastlanmıştır. Bunun ötesinde ilgi çekici diğer bir bulgu ise yaşlandıkça kaygılı olma, dışadönüklük ve nevrotizm özelliklerinde görülen farklılıkların kadınlar ve erkekler arasında altmışlı yaşlarda kaybolmasıdır.
Kişilik bozukluğuna sahip yaşlı bireylerin özellikleri nelerdir?
Kişilik bozukluğuna sahip yaşlı bireyler çevrelerindeki insanlarla gereksiz tartışmalar, abartılı duygusal çıkışlar, keskin ve dobra söylemler, gem vuramadıkları bir meydan okuma hâli şeklinde ortaya çıkan ve duygusal/sosyal hayatlarını bozucu davranışlar gösterirler. Kaygılı kişilik bozuklukları kümesi içerisinde kaçınmacı, bağımlı ve takıntılı düşünce/davranış tiplerinin; ayrıca antisosyal
ve sınır durum kişilik bozukluğunun kişilik bozukluğuna sahip yaşlılar arasında yaygın olduğu bilinmektedir.
Kişilik bozukluğunun olası sonuçları nelerdir?
Bireylerin kendilerini, başka insanları ve olayları algılama açısından da duygusal tepkilerin sıklığı, yoğunluğu, değişkenliği ve uygunluğu açısından da yaşadıkları bu sapmalar, yakınlarıyla ilişkilerde, toplumsal ilişkilerde ve iş ilişkilerinde bozulmaya
sebep olur. Kişilik bozukluğunun suça karışma, alkolizm, madde kullanımı, intihar, kazaya uğrama, hastanelerin acil sevisine başvurma, evlilik sorunları yaşama, işsizlik ve psikosomatik hastalıklarla karşılaşma olasılığını arttırması bakımından bireye ve topluma maliyeti yüksek olmaktadır.
Kişilik bozukluğuna sahip yaşlı bireylere nasıl yardım edilebilir?
Kişilik bozukluğuna sahip yaşlı bireylerin destekleyici psikoterapiler, aile terapileri
ve nidoterapiler yoluyla hayatlarının daha işlevsel hâle getirilmesi ve onlara bakan kişilere fayda sağlanması mümkün gözükmektedir. Kişilik bozukluğuna müdahalede yaşlı bireyler için psikiyatrik ilaç tedavisi her zaman fayda sağlamaktadır.
Yaşlılıkta işlev bozukluğuna yol açabilen kişilik özellikleri kaç gruba ayrılır?
Söz konusu kişilik özellikleri üç ana kümede incelenmektedir. A kümesinde tuhaf /ekzantrik kişilik özellikleri görülmektedir. Bu tuhaflıklar sağlam bir gerekçe
olmaksızın başkalarının kendisini sömürdüğüne, aldattığına veya zarar verdiğine ilişkin kuşkular; eşdost veya iş arkadaşlarının kendine olan bağlılığı veya güvenirliği üzerine yersiz şüpheler, kendini açma veya sır verme konusunda güvensizlik, kincilik gibi özelliklerle seyreden şüphecilik biçiminde olabilir. B kümesinde dramatik /dengesiz kişilik özellikleri bireylerin başkalarının haklarını ihlal etme, yalancılık, kandırma, toplumsal kurallara ve yasalara ayak uyduramama, kavgaya karışma, saldırganlık sergileme, işle ve mali konularda sorumsuz C kümesinde kaygılılığın egemen olduğu kişilik özellikleri görülmektedir. Bu gruptaki kişilik tipinde çekingenlik, başkalarına tabi olma ve titizlikle kendini gösteren özellikler bulunmaktadır ve sömürücü davranma şeklinde olabilir.
Kişilik özellikleri ile bireyin fiziksel sağlığı arasında nasıl bir ilişki vardır?
Son otuz yıldır yapılan çalışmalarda başta kalp hastalıkları olmak üzere kişilik özelliklerinin bireyin fiziksel sağlığıyla koruyuculuk ve risk faktörü olma açısından ilişkili olduğu gösterilmiştir. Kişilik özellikleri arasında yer alan kontrol duygusu,
kendi yapabilirliklerine inanç duyma, iyimserlik ve duygusal tutarlılık/denge kişiyi korumakta; öte yandan düşmanca tutum, depresif düşünce eğilimi ve kaygılılık ise risk faktörü olmaktadır. Bu bağlamda yaşlı kişilere yaklaşımda kişilik özelliklerinin
göz önüne alınması gerektiğini ortaya koymaktadır.
Yaşam kalitesi ve yaşam doyumu ne anlama gelmektedir?
Bireyin hayatının çeşitli alanlarında çok yönlü doyum sağlaması, mutluluk ve zevkin kişisel algısı “yaşam kalitesi” olarak tanımlanmaktadır. Yaşam doyumu ise kişinin yaşamında ne istediği ve ne elde ettiğinin karşılaştırılmasının sonucudur. Fiziksel sağlığın iyi olması, ekonomik rahatlık, sosyal yaşantının yeterliliği, serbest zaman etkinlikleri bireyin yaşam kalitesinin göstergeleridir ancak yaşam doyumunun yüksek olmasının garantisi değildir.
Yaşlıların yaşam doyumlarını yükseltmek için yapılan yaşlı bakım hizmetleri nelerdir?
Bu bağlamda yaşlı bakım hizmetleri çerçevesinde yapılacak psikolojik ve sosyal destek veya rehabilitasyon çalışmalarında kullanılabilecek yöntemler; fiziksel egzersizler ve umut yönetimidir. Yaşlılıkta orta şiddetteki fiziksel egzersizlerin
depresyon, kaygı ve stres düzeyini düşürdüğüne kişinin benlik saygısını arttırdığına ilişkin de pek çok araştırma yapılmıştır. Umut bulunulan durumdan kurtulmayı sağlayan, kişinin kendisi veya başkaları için daha olumlu bir geleceğe yönelik gerçekçi beklentilerini içeren Umut yönetimi ise bireyin iç dünyasındaki
umut-umutsuzluk boyutuna bilinçli müdahaleler yoluyla etki edilerek bir değişim yaratılması sürecidir. Modern dünyada umut yönetimi sağlık, spor, güvenlik, işletme gibi alanlarda kullanılarak bireylerin veya grupları etkilemek üzere devreye girmektedir.bir iç kuvvet, kişiyi harekete geçiren önemli bir duygudur.