Yaşlı Psikolojisi Dersi 1. Ünite Sorularla Öğrenelim
Gelişimin Temel Kavramları Ve Yaşlılık Dönemi İle İlişkisi
- Özet
- Sorularla Öğrenelim
Gelişim psikolojisinin amacı nedir?
Gelişim psikolojisi kapsamında yapılan çalışmaların üç temel amacı bulunmaktadır. Bunlar insan gelişimini tanımlamak, açıklamak ve niteliğini arttırmaya katkıda bulunmaktır. İnsan gelişimini tanımlayabilmek amacıyla uzmanlar tarafından farklı yaş gruplarında ki bireylerin davranışları gözlemlenmektedir. Bunun sonucunda, bireylerin her ne kadar birbirinin aynısı olmasa da, benzer gelişim süreçlerinden geçtikleri görülmektedir. Bu nedenle gelişim psikolojisi kapsamında, insan gelişiminde gözlenen ortak değişim örüntüleri tanımlanmakta (Sha er ve Kipp, 2010) ve bu değişim özelliklerinin hangi dönemlerde ortaya çıktığına ilişkin normlar belirlenmektedir. Örneğin bebeklerin gelişiminde han- gi yaşta hangi değişiklikler meydana gelmektedir? Yetişkin bireylerin gelişim özellikleri nelerdir? Yaşlılık döneminde hangi gelişimsel değişiklikler ortaya çıkmaktadır? Gelişim psikolojisinin tanımlayıcı amacı kapsamında bu ve benzeri soruların yanıtı aranmaktadır.
Uzmanların bir diğer amacı olan gelişim sürecini açıklama kapsamında yapılan çalışmalar ise bireylerde gözlenen gelişim özelliklerinin nedenleri üzerinde yoğunlaşmaktadır. Bu çalışmalar insan gelişiminin nasıl ortaya çıktığını ve altında yatan süreçleri açıklamaya yöneliktir (Sha er ve Kipp, 2010). Örneğin iki yaşındaki çocuklar konuşma yeteneğini nasıl kazanıyor? Yaşlılık döneminde üreme yeteneği nasıl değişiyor? Bu ve benzeri soruların yanıtını bulmak amacıyla gelişim psikolojisi kapsamında gelişimi etkileyen biyolojik ve çevresel süreçler incelenmektedir. Böylece gelişimin nasıl gerçekleştiğini açıklayan bulgular ortaya konulmaktadır.
Gelişim psikolojinin en son amacı da insan gelişiminin niteliğini arttırmaya katkıda bulunmaktır. Bu amaçla tanımlama ve açıklama odaklı çalışmalardan elde edilen bilgilerden yararlanarak, normal gelişimi desteklemeye yönelik uygulamalı çalışmalar yürütülmektedir (Sha er ve Kipp, 2010). Örneğin, bebeklerin anne-baba tutumundan kaynaklanan geç konuşma sorunlarını düzeltmelerine yardım etmek, çocukların öğrenme güçlükleriyle başa çıkmalarını kolaylaştırmak, yaşlıların sosyal becerilerini geliştirmelerine destek olmak gibi çalışmalar bu amaçla yürütülen çalışmalardan bazılarıdır.
Gelişim kavramını açıklayınız.
Gelişim bireylerde anne karnında başlayan ve ölene kadar devam eden sistematik değişikliklerdir. Buna göre her değişim, gelişim olarak kabul edilemez. Çünkü gelişim, rastlantısal ya da gelişigüzel değil; sıralı, örgütlü ve kalıcı izli değişikliklerden meydana gelmektedir (Sha er ve Kipp, 2010). Bu değişiklikler niteliksel ve niceliksel olmak üzere ikiye ayrılmaktadır (Pikunas, 1961). Niceliksel değişikler ağırlık, boy ve hacimde meydana gelen miktar, hacim ve süredeki artış ile ilgili değişikliklerdir (Ceyhan, 2009). Niteliksel değişiklikler ise duygularını düzenleyebilme, empati becerisinin gelişmesi, soyut düşünmenin ortaya çıkması, özerklik kazanma gibi organizmanın işlevi ile ilgili değişikliklerdir.
Büyüme kavramını açıklayınız.
Bireylerin yaşamları boyunca geçirdikleri niceliksel değişiklikler büyüme olarak tanımlanmaktadır (Erkan, 2009). Benzer şekilde büyüme kavramı, yaşa bağlı olarak organiz- manın boyutlarında ve yapısında meydana gelen, genellikle kalıcı artışı ifade etmektedir. Örneğin yaşın ilerlemesi, beynin ağırlaşması, boyun uzaması, kilonun artması gibi değişiklikler büyüme olarak nitelendirilmektedir. Her ne kadar boy ve kilo artışı yaşamın ilk yıllarında daha baskın olsa da yaşlılık döneminde de yaşın ilerlemesine bağlı olarak büyümenin devam ettiğini söylemek mümkündür.
Olgunlaşma kavramını açıklayınız.
Olgunlaşma, büyümeye bağlı olarak türe özgü genetik özelliklerin zamanı geldiğinde kendiliğinden ortaya çıkmasıdır (Bacanlı, 2000). Bir başka ifade ile olgunlaşma, bireyin büyüme sürecinde biyolojik yapısının gelişmesi ve doğuştan sahip olduğu türe özgü özellikleri yapabilir duruma gelmesidir. Türe özgü özellikler kalıtım yolu ile nesilden nesile aktarılmaktadır. Buna göre her birey konuşma, yürüme, tuvalet kontrolü kazanma gibi insana özgü bir biyolojik donanım ile dünyaya gelmektedir. Örneğin bir bebek doğuştan getir- diği biyolojik donanıma bağlı olarak iki yaşında yürüyebilmektedir. Çünkü bebeği ayakta tutan kaslar ortalama iki yaş civarında olgunlaşmaktadır. Bugüne kadar normal gelişime sahip tüm insanlarda yürümenin, dil gelişiminin, kas gelişiminin aynı şekilde gerçekleşmesinden de anlaşılabileceği gibi, bireyler ortak bir biyolojik plan çerçevesinde gelişmektedir. Bireylerin gelişim sürecini önceden belirleyen bu biyolojik plan, olgunlaşmaya bağlı olarak kademeli bir şekilde gerçekleşmektedir (Pikunas, 1961). Örneğin bireyler önce ses çıkarmakta, daha sonra kelimeleri seslendirmekte ve en son da cümle kurabilmektedir. Benzer şekilde bebeklerin önce emekledikleri, sonra ayakta durdukları, daha sonra adım attıkları, en sonunda da yürüdükleri ve koştukları görülmektedir. Bu örneklerden de anlaşılabileceği gibi olgunlaşma bir anda değil, aşama aşama gerçekleşmektedir. Tüm bu bilgiler ışığında olgunlaşmanın öğrenmeden bağımsız bir şekilde, zamana ve kalıtıma bağlı olarak gerçekleştiği görülmektedir. Bireyler olgunlaşmaya bağlı olarak kazandıkları türe özgü biyolojik değişikliklerle birlikte yaşlılık yıllarına hazırlanmaktadır.
Öğrenmenin gerçekleşmesi için bireyde hangi düzeylerin oluşması gerekmektedir?
Öğrenmenin gerçekleşmesi için bireylerin belli bir hazırbulunuşluk düzeyine ulaşmaları (Bacanlı, 2000) ve alıştırma yapmaları (Shaer ve Kipp, 2010) gerekmektedir. Hazırbulunuşluk olgunlaşma ve önceki deneyimlerin etkisiyle bireylerin herhangi bir beceriyi yapabilecek
düzeye gelmesidir. Alış tırma ise belli bir beceriyi
pekiş tirmek ve geliş tirmek için yapılan tekrarlardır.
Örneğ in ilkokula baş layan bir çocuğ un yazı yazmayı
öğ renmesi için öncelikle parmak kasları kalem tutabilecek
kadar olgunlaşmalıdır. Bu çocuğ un daha önce kalemlerle
oynaması, boyama yapması, kalemin ne iş e yaradığ ını
bilmesi, yazı yazmaya ilgi duyması, istekli olması ve
güdülenmesi de hazırbulunuşluğ unu arttıran ve
öğ renmesini kolaylaş tıran faktörler arasında yer
almaktadır. Bu koş ullara sahip bir çocuğ un yazı yazmayı
öğ renmek için hazır olduğ unu söyleyebiliriz. Bu çocuğ un
yazı yazma becerisini kalıcı olarak kazanması ise
alış tırmalar aracılığ ı ile gerçekleşmektedir. Bir başka ifade
ile bu çocuk dikkatlice çalış tığ ı ve tekrarlar yaptığ ı zaman
yazı yazmayı kalıcı bir ş ekilde öğ renebilecektir. Ancak
öğ renme sürecinde kullanılan alış tırmaların etkililiğ i
bireylerin olgunluk ve hazırbulunuş luk düzeyleri ile
yakından ilişkilidir. Buna göre alış tırmalar bireylerin
olgunluk ve hazırbulunuş luk düzeyleri ile orantılı olduğ u
zaman etkili olmaktadır. Çünkü bireylerin olgunluk ve
hazırbulunuş luk düzeylerinin altında olan alış tırmalar
bireylerin o etkinlikten sıkılmasına yol açmakta ve doyum
almasını engellemektedir. Hazır bulunuş luluk düzeylerinin
üstünde olan alış tırmalar ise bireylerin zorlanmasına ve
baş arısız olmasına neden olmaktadır. Görüldüğ ü gibi
öğ renme, olgunlaşmanın ve çevrenin etkisiyle meydana
gelmektedir. Öyle ki, bireyler davranış ları- nın pek çoğ unu
öğ retmenlerinin, ebeveynlerinin ya da diğ er önemli
kiş ilerin yardımıyla ve onları gözleyerek kazanmaktadır.
Bu da davranış ların çoğ unun çevreyle etkileş im sürecinde
öğ renildiğ ini göstermektedir. Öğ renme, bireylerin
çevrelerine uyum sağ lamalarını kolaylaş tırmaktadır.
Çünkü öğ renme sayesinde bireyler çevrelerinde sürmekte
olan yaş am biçimine entegre olabilmekte ve kendilerini bir
gruba ait hissetmektedirler. Örneğ in konuşma
olgunlaşmaya bağ lı bir davranış tır. Her birey zamanı
geldiğ inde konuşmaya başlamakta ve o andan itibaren de
çevresindeki yetiş kinler aracılığ ı ile bulunduğ u ülkenin
dilini öğ renmektedir. Böylece zamanla doğduğ u,
büyüdüğ ü ve yaş amını devam ettirdiğ i çevreyi daha iyi
tanımakta, alışmakta ve benimsemektedir. Yaş lılık
döneminde de bireyler öğ renme sayesinde edindikleri bilgi
ve becerileri kullanarak kendilerinde ve çevrelerinde
meydana gelen değ iş iklikleri anlamlandırmakta ve buna
göre konum almaktadırlar.
Gebelikte kritik dönem kavramını açıklayınız.
Kritik dönem kavramı anne karnındaki
embriyonun geliş iminden hareketle ortaya atılmış olan bir
kavramdır. Embriyo geliş imi sırasında birçok doku ve
organın temel yapısı oluşmaktadır. Bu geliş im süreci
boyunca annenin herhangi bir hastalık geçirmesi, ilaç ya
da madde kullanması embriyonun gelişmesini
engellemekte ve kalıcı bozukluklara yol açmaktadır. Bu
bozuklukların sonradan iyileş tirilmesi ya da telafi edilmesi
mümkün olmadığ ı için embriyo dönemi geliş imde kritik
dönem olarak görülmektedir. Geliş imde doğum öncesi dönem ve doğ umdan sonraki birkaç yıl bebeğ in çevresel
etkenlere karş ı hassas olduğ u dönemlerdir. Bu dönemler
özellikle de beyin geliş imi açısından kritik dönemler
olarak kabul edilmektedir (Gander ve Gandiner, 1993).
Gelişim dönemine ait temel gelişim görevlerini
sıralayarak açıklayınız.
Geliş im dönemine özgü temel geliş im görevleri
şunlardır:
Bebeklik: 0-2 yaş aralığ ını kapsayan bebeklik dönemi
tamamlandığ ında bireylerin yetişkinlere bağ lanma,
duygularını düzenleme, göz-el koordinasyonu sağ lama,
aile üyeleri ile sosyal iliş ki kurma, duygularıyla tutarlı
mimik kullanabilme, konuşma, yürüme gibi geliş im
görevlerini baş armaları beklenmektedir. İ
lk çocukluk: Bu
dönem 2-6 yaş aralığ ını kapsayan okul öncesi dönemdir.
Bu dönemi tamamlayan bireylerin akranlarla oyun
oynama, kendi baş ına yemek yiyebilme, cinsiyet
farklılıklarını öğ renme, tuvalet alış kanlığ ı kazanma,
doğ ru-yanlış ayrımı yapabilme, öz bakım becerilerini
kazanma, aile dış ındaki diğ er bireylerle sosyal ilişki
kurma gibi geliş im görevlerini baş armaları
beklenmektedir. Son çocukluk: 6-12 yaş arasını kapsayan
bu dönem okul çağ ı dönemidir. Bu dönemin sonunda
bireylerin oyun oynama becerileri ile okuma, yazma ve
aritmetik becerileri kazanmış olmaları beklenmektedir.
Ayrıca bu dönemi tamamlayan bireylerin cinsiyet rollerini
kazanması, sosyal ilişkileri baş latmayı, sürdürmeyi ve
kendine özgü bir sosyal çevre oluş turmayı baş arması
gerekmektedir. Ergenlik: Bu dönem 13-17 yaş arasını
kapsamaktadır. Bu dönemi tamamlayan bireylerin
ebeveynlerinden duygusal ayrışmayı gerçekleş tirmesi,
cinsel olgunluğ a ulaşması, mesleğ e hazırlanması, kendine
özgü değ erler sistemi oluş turması, her iki cinsiyetten
akranlarıyla olgun ilişkiler kurabilmesi gerekmektedir.
Genç yetiş kinlik: Genç yetişkinlik 18-35 yaş arasını
kapsamaktadır. Bu dönemi tamamlayan bireylerin eş
seçme, aile kurma, çocuk yetiş tirme, evin sorumluluklarını
alma ve bir kariyer sahibi olma gibi geliş im
görevlerini gerçekleş tirmesi beklenilmektedir. Orta
yetiş kinlik: Bu dönem 35-60 yaş arasını kapsamaktadır.
Bu dönemi tamamlayan bireylerin tamamlaması gereken
geliş im görevleri arasında ekonomik açıdan yaş amını
idame ettirme, sosyal sorumluluklar alma, yurttaş lık
görevlerini yerine getirme, yeni nesillere rehberlik etme,
eşle olgun ilişkiler kurma, fiziksel değ işikliklere uyum
sağ lama yer almaktadır. İ
leri yetişkinlik (yaş lılık): Bu
dönem 60 yaş ve sonrasını içine almaktadır. Bu yaş
grubundaki bireylerden beklenilen geliş im görevleri ise
fiziksel gücün azalmasına, sağ lığ ın bozulmasına,
emekliliğe ve eş in kaybına uyum sağ lamadır.
Yaşam boyu gelişim bakış açısı nedir? Açıklayınız
Yaşam boyu gelişim anlayışına göre, bireyler doğumdan ölüme değin uzanan bir dönüşüm sürecinden geçmektedir. Bu dönüşüm sürecinde önemli olan bireylerin geçirdikleri değişimin derecesi değil, türüdür. Bu görüşe göre gelişim yaşamın ilk yıllarındaki gibi yetişkinlik ve yaşlılıkta da devam etmektedir. Gelişimi incelerken değişimin miktarına ve yönüne odaklanmak, yetişkinlik ve yaşlılık yıllarındaki gelişim örüntüsünü tam olarak anlamayı engelleyebilmektedir. Bunun yerine insanın yaşam boyunca her bir gelişim döneminde nasıl bir dönüşümden geçtiğini incelemek gerekmektedir. Ayrıca her yaşam döneminin gelişim özellikleri birbirinden farklı olmakla birlikte bu özelliklerin hepsi normal bir gelişim özelliğidir (Baltes, 1987). Örneğin çocuklukta boyun uzaması gibi yaşlılıkta gücün azalması da normal gelişimin kaçınılmaz sonuçlarındandır. Bu çerçevede yaşam boyu bakış açısında bireylerin geçirdikleri gelişimsel değişikliklerin hepsi aynı ölçüde anlamlıdır. Yaşam boyu gelişim, yaşlılık döneminin yaşamın diğer gelişim dönemleri kadar önemli olduğunu vurgulamakta ve yaşlılık dönemine diğer dönemler kadar değer verilmesi gerektiğine dikkat çekmektedir.
Kalıtım nedir? Gelişimde kalıtımın rolünü açıklayınız.
Kalıtım fiziksel özelliklerin, bilişsel özelliklerin ve kişilik özelliklerinin döllenme sürecinde ebeveynlerden bireye aktarılmasıdır. Kalıtım bir yandan bireylerin insan ırkına özgü olan ortak özelliklere sahip olmasına bir yandan da kendilerine özgü özelliklerle donatıl- masına yol açmaktadır. Bu kapsamda tüm insanların iki gözü, iki kolu, iki bacağı bulun- makta ve tüm insanlar konuşma, yürüme, düşünme gibi ortak özellikler taşımaktadır. Bir başka ifade ile bu özellikler insana ait evrensel nitelikler olup, kalıtım yolu ile nesilden nesile aktarılmaktadır. Öte yandan yine kalıtımsal özellikler sayesinde her birimizin birbi- rimizden farklı ve eşsiz özellikleri bulunmaktadır. Görüldüğü gibi kalıtım hem türe özgü genel özellikleri hem de bireye özgü farklılıkları içermektedir (Ceyhan, 2009).
Bireyler ebeveynlerinden gelen kalıtsal özelliklerini doğum öncesi dönemde, spermin yumurtayı döllediği anda kazanmaktadırlar. Döllenmiş yumurta zigot olarak adlandırılmaktadır. Zigot bireyin ebeveynlerine ve ebeveynlerinin ailesine ait genetik özellikleri taşımaktadır. Bu genetik özellikler bireyin gelişimine yön verecek olan temel kodlardır. Zigotta, yarısı anneden yarısı babadan gelen 23 çi kromozom bulunmaktadır. Bu kromozomlar sayesinde bireyler kendilerine özgü bir genetik yapıya ulaşmaktadırlar. Çünkü kromozomlarda yer alan genler, kişinin göz rengi, boyu gibi fiziksel özelliklerinden yakalanacağı hastalıklara kadar pek çok şeyi programlamaktadır (Sha er ve Kipp, 2010).
Gelişimde çevrenin rolü nedir? Açıklayınız.
Gelişimde çevrenin etkisi doğum öncesi dönemde başlamakta ve doğumdan sonra da devam etmektedir. Doğum öncesi dönemde annenin sağlığı, beslenmesi gibi faktörler ile doğum sonrası dönemde aile içi ilişkiler, okul, komşular, iklim, coğrafi koşullar, kısacası bir bireyin algılayabildiği her şey bireyin gelişimini etkileyen çevresel faktörler arasında yer almaktadır. Örneğin tek yumurta ikizleri aynı genetik kökten gelmelerine rağmen yaşamları boyunca birçok açıdan birbirinden farklı bireyler olarak gelişimlerini sürdürmektedirler. Bu farklılaşmada çevrenin rolü bulunmaktadır. Çevresel faktörler gelişimi doğum öncesi dönemde, doğum sırasında ve doğum sonrasında farklı şekillerde etkilemektedir.
Bireylerde anne karnında başlayan ve ölene kadar devam eden sistematik değişikliklere ne denir?
Gelişim
Bireylerin yaşamları boyunca geçirdikleri niceliksel değişikliklere ne denir?
Büyüme
Büyüme, olgunlaşma ve öğrenme süreçlerinin ortak sonucu nedir?
Gelişim
Büyümeye bağlı olarak türe özgü genetik özelliklerin zamanı geldiğinde kendiliğinden ortaya çıkmasına ne denir?
Olgunlaşma
Yaşantılar yolu ile duygu, düşünce ve davranışlarda kalıcı izli değişikliklerin meydana gelmesine ne denir?
Öğrenme
Olgunlaşma ve önceki deneyimlerin etkisiyle bireylerin herhangi bir beceriyi yapabilecek düzeye gelmesine ne denir?
Hazırbulunuşluk
Belli bir beceriyi pekiştirmek ve geliştirmek için yapılan tekrarlarla öğrenme sürecine ne denir?
Alıştırma
Gebeliğinin 11. haftasında bir annenin bebeğinde kalp hastalıkları, görme ya da işitme engeli görülme olasılığı hangi virüsün etkisidir?
Rubella virüsü
Anne karnındaki embriyonun gelişiminden hareketle ortaya atılmış olan kavram hangisidir?
Kritik dönem kavramı
Bireylerin bedensel değişiklikleri ile motor becerilerindeki değişiklikleri içeren gelişimsel boyuta ne denir?
Fiziksel gelişim
Yaşam boyunca öğrenme, hafıza, akıl yürütme, düşünme ve dil gelişiminde gözlenen değişikliklerin hepsi ne olarak nitelendirilmektedir?
Bilişsel değişiklikler
Bireylerin çevreyle ve diğer bireylerle ilişkilerinde geliştirdikleri duygular, tepkiler ve davranışları kapsayan gelişim boyuta ne denir?
Duygusal ve sosyal gelişim boyutu
Havighurst’a göre bireylerin oyun oynama becerileri ile okuma, yazma ve aritmetik becerileri kazanmış olmaları beklenen ve 6-12 yaş arasını kapsayan gelişim dönemi hangisidir?
Son çocukluk
Bireylerin, ebeveynlerinden duygusal ayrışmayı gerçekleştirmesi, cinsel olgunluğa ulaşması, mesleğe hazırlanması, kendisi için özgü değerler sistemi oluşturması gereken gelişim dönemi hangisidir?
Ergenlik
Bireylerin, ekonomik açıdan yaşamını idame ettirme, sosyal sorumluluklar alma, yurttaşlık görevlerini yerine getirme, yeni nesillere rehberlik etme ve fiziksel değişikliklere uyum sağlamaları gereken gelişim dönemi hangisidir?
Orta yetişkinlik
Fiziksel özelliklerin, bilişsel özelliklerin ve kişilik özelliklerinin döllenme sürecinde ebeveynlerden bireye aktarılmasına ne denir?
Kalıtım
Baskın gen ile birlikte yer aldığında etkisini gösteremeyen gen hangisidir?
Çekinik gen
Bir gen çiftinde yer alan özelliklerin birbirleriyle ve çevreyle etkileşimi sonucunda bireyin kıvırcık saçlara sahip olmasına ne denir?
Fenotip
Gelişimin kalıtım ve çevrenin birbirleriyle etkileşiminin ürünü olduğunu vurgulayan görüşe ne denir?
Epigenetik ilke
Bir grubun nesilden nesile aktardığı tüm ürünler ne olarak tanımlanmaktadır?
Kültür